ŞİİRİN SÖZLERİNİ PAYLAŞIYORUM: Dün gibi aklımda okula gelişim Heyecan içinde seni bekleyişim Oyunlarla, şarkılarla, danslarla okumayı yazmayı öğrenişim Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Dört yıl önce başlamıştık okula Arkadaşlarımla konmuştuk bu dala Beraberce girmiştik bu güzel yola Şimdiyse veda ediyoruz sınıfımıza Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Bulutların üstündeki yolculuğum Bitti artık yere iniyorum Özlemle korkunun arasında yeni bir hayat Öğretmenim, arkadaşlarım sizi çok seviyorum Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Unutmak zor bu sıcak eğitim yuvasını Yaşadığımız onlarca acı tatlı anısını Cesur ol derken siz Bilin ki ben öyle olacağım Ve unutmayacağım hiçbir hatırasını Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Göz açıp kapar gibi ne çabuk geçmiş dört yıl Sınıflar büyüdükçe nasıl da değişmişim Şimdi hareket vakti yepyeni ufuklara Hoş bakın bana Hoşçakalın geçmişim Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Büyürsem bir gün insanlığımla Unutmayacağım bana verdiklerini Tatlı bir hüzünle hep yâd edeceğim Hatırlayacağım kalbimde tatlı sevgini Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Elveda derken sana Yaş dolu gözlerimle Senden ayrılıyorum gönlümdeki hüzünle Elveda ilk okulum Elveda mutlu yıllar En güzel duyguları yaşadığım zamanlar Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim Henüz çok küçüğüm yollarsa uzun Emin adımlarla yürümek gerekirmiş Biliyorum hep arayacağım sizi içim bir garip Bu tarifsiz hissin adı mezuniyetmiş Hoşçakal okulum Hoşçakal öğretmenim Hoşçakal çocukluğum Merhaba geleceğim BU İSE ÖĞRETMENİN OKUDUĞU KISIM: Güle güle yavrularım Güle güle canlarım Çocukluğunuz hatıralarınız bende Unuttuğunuz yüzleriniz, gülüşleriniz Dolaştığınız bahçelerde kalan izleriniz bende Uğurluyorum şimdi sizi buruk yüreğim Bir parçam sizde şimdi Umudum sizde Sizi mutlu görmektir İnanın tek isteğim Mezun ediyorum sizleri tatlı bir hüzünle Güle güle yavrularım Güle güle canlarım Sizlersiniz benim gerçekleşen dualarım
@zehrademir1478 Жыл бұрын
9
@nurselyerlikaya9612 Жыл бұрын
Evet
@sultanozturk1986 Жыл бұрын
Şiirin ismini öğrenebilirmiyim
@yilmazi.3676 Жыл бұрын
Ellerinize sağlık hocam çok aradım ama bulamadım
@sidalakkol32142 ай бұрын
Teşekkürler
@aysebilici41012 жыл бұрын
Müziği ve şiirin sözlerini nerden bulabiliriz?
@halitozman86762 жыл бұрын
Hocam müzik ve şiirin sözlerini paylaşabilir misiniz rica etsem
@sureyyagunerkan53578 сағат бұрын
Merhaba hocam en son verdikleri sözü de paylaşır mısınız
@zuhalapaydin20442 жыл бұрын
Bu şiirin sözleri çok güzel nerede bulabilirim. yardımcı olursanız memnun olurum.
@zuhalapaydin20442 жыл бұрын
Şiirin adını yazar mısınız ? veda törenimde kullanmak istiyorum
@user-qd4cs3fp2v Жыл бұрын
Merhabalar siiri paylaşır mısınız bulamıyorum
@selinbulut22582 жыл бұрын
4:34 teki kız ne diyor hiç bir şey anlaşılmıyor okuduğundan yardımcı olabilirmisiniz
@guly.42372 жыл бұрын
Şiirin sözlerini paylaşabilir misiniz rica etsem
@sevcansahindas76482 жыл бұрын
Merhaba bu şiirin sözlerini paylaşabilirmisiniz? Bravo çocuklara yolları açık olsun
@medineatlgan75282 жыл бұрын
Şiiri sözlerini paylaşır misiniz
@nimetbozkurt76612 жыл бұрын
Şiirin sözlerini bulabildiniz mi?
@gulsensimsek37222 жыл бұрын
şiirin sözlerini paylaşırsınız hocam
@sehribanyilmaz726829 күн бұрын
Merhaba. Sözleri alma şansım var mıdır.. öğrencilerime okutayim
@serifeturgut739118 күн бұрын
Öğretmenim pankartla çıkarken müziğin adını yazabilir misiniz
@serifeakkanatilkokulusevgi8763 ай бұрын
Söz verdikleri kismin tamamı var i?
@seyitbulut24642 жыл бұрын
aynı şiirleri bizde okuyacaz 9 haziranda
@fatihbuyukbiyik9848 Жыл бұрын
Şiiri paylaşır mısınız Rica etsem
@serdaryldrm2334 Жыл бұрын
ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANISI: ARKADAŞIM YUSUF KEMAL Langaza'daki dayımın çiftliğinde her gün bir başka olayla karşılaşır ve değişik arkadaşlarla tanışırdım. Yarıcıların çocukları çiftliğe gelirdi. Onlara karpuz dilimleyip, ikram ederdim. Aralarında orta yere çıkıp güreşenler olurdu. Bu güreşlerde ben pek çok defa hakemlik yaptım. Bir defasında güreşen bir çocuğun babası yanıma sokuldu ve şu benim oğlanı galip getir, al bu parayı harca, dedi. Ben, kusura bakma dayı, senin paran bende geçmez, deyince adam yanımdan uzaklaştı. Sonraki günlerde çiftliğe Yusuf Kemal adında bir çocuk geldi. Ben yaşta, ben boyda ve sarışındı. Yusuf Kemal'le arkadaşlığı bir ilerlettik. Bir defasında hiç unutmam bir güreşi idare ederken, düdüğü ona vermiş ve hakemlik yapmasını istemiştim. Pek güzel hakemlik yapmış ve güreşi iyi sonlandırmıştı. Bir konuşmamızda, senin adın Yusuf ama Kemal'i var. Benim adım Mustafa, Kemal'i niye yok, demiştim. Bunun üzerine Yusuf Kemal, üzüldüğün şeye bak. Sana Mustafa Kemal diyelim, olsun bitsin, demişti. Sonra aradan aylar geçti. Selanik Askeri Rüşdiyesi'nde ( Ortaokul ) okurken, bir arkadaşa Yusuf Kemal'den bahsetmiş ve Yusuf'un üç veya dört defa bana Mustafa Kemal diye hitap ettiğini nakletmiştim. Bu durum matematik öğretmenimiz Yüzbaşı Mustafa Efendi'nin kulağına gitmiş. Matematiğe büyük ilgim nedeniyle, matematik öğretmenimiz, “Oğlum, senin de adın Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun” diyerek bana Kemal adını verdi. Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994 ---------------------------------------------------------- ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI - KUYU Langaza'da dayımın çiftliğinde kalırken komşu çiftliğin yakınından geçerdim. Bir gün çiftlikten sesler geldi. Koştum. Kuyunun başında üç çocuk kız kardeşlerinin kuyuya düştüğünü söylüyor ve yardım istiyorlardı. Oralarda kalın bir ip buldum. İpi ağaca bağlayıp kuyuya indim. Tahminen altı yaşlarında bir kız beline kadar su içinde duruyordu. İpi kızın beline bağladım ve ağabeylerine yukarı çekmesi için, seslendim. Ağabeyleri kızı yukarı çektiler. Daha sonra ipi aşağı sarkıttılar. İpi belime bağladım, ellerimle tuttum ve beni çekiniz, diye bağırdım. Çeken olmayınca ipten tırmanarak kendi çabamla yukarı çıktım. Kimseler yoktu. Demek ki kardeşlerini kurtarınca ağabeyleri beni kurtarmaya lüzum görmemişti. -------------------------------------------------------------- ALMAN KOMŞUMUZ Arabanın icat edildiği yıllardı. Selanik'te zengin bir Alman komşumuz vardı. O komşumuz bir araba almıştı. Yollarda arabayla giderken, görenler şaşırmıştı. Bu araba atsız, öküzsüz nasıl gidiyor diye. Komşumuz bir akşam evine dönerken, farları yakmış. Araba gürültülü çalıştığı için, canavar geliyor diyerek insanlar kaçışmış. Hatırladığım kadarıyla bir gün aşırı hız yaptığı için, polis ceza kesmiş. Komşumuz o sıra 20 km. hızla gidiyormuş. -------------------------------------------------------------- AKREP OLAYI Makbule dört- beş yaşlarındaydı. Bir gün çiftliğin duvarında akrep görmüş ve çok korkmuş. Mustafa abi, koş, duvarda aprek var, diye bağırıyordu. Ben koşarak Makbule'nin yanına vardım. Parmağıyla işaret ettiği yerde bir akrep duruyordu. Yerden taş alarak akrebi ezdim. Makbule'nin elinden tutarak annemin yanına götürdüm. Annem, ne olduğunu sordu. Ben de olanları anlattım. Annem çok korktuğu için, Makbule'ye su içirdi. Daha sonra yatağına yatan Makbule derin bir uykuya daldı. ------------------------------------------------------------ KOYUN SÜRÜSÜ Kız kardeşim Naciye çok konuşkandı ve hatırı sayılır derecede önemli olaylardan bahsederdi. Bir gün öyle bir hikaye anlatmıştı ve ben hayretler içinde kalmıştım. Çobanın biri, dağda koyun otlatıyormuş. Koyunlar da çokmuş, sürüde en azından beş yüz koyun varmış ve bir ucu ilerideki uçurumun kenarına kadar varıyormuş. Derken bir koyun uçurumdan aşağı atlamış. Bunu gören diğer koyunlar da uçurumdan aşağı atlamaya başlamış. Bereket ki çoban durumu fark etmiş ve sürünün yarısını kurtarmış. Bıraksa koyunların hepsi uçurumdan atlayacakmış. ------------------------------------------------------------- YARALI GÜVERCİN Bir gün evimizin bahçesinde kanadı kırık, yaralı bir güvercin buldum. Eve götürdüm. Anneme ve kardeşlerime gösterdim. Güvercini veterinere götürdük. Kanadını sardı, iyileşir, dedi. Üç gün güzelce besledim. Dördüncü günün sabahında kafeste cansız yatarken buldum. Çok üzüldüm. Gözyaşları içinde güvercini bahçenin bir köşesine gömdüm. Seni hiç unutmayacağım, güvercin, dedim. Aradan yıllar geçti ama ben o güvercini unutmadım. Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994 ATATÜRK 135 YAŞINDA Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım kzbin.info/www/bejne/f4q7e3t5Zq-np9U
@serifeturgut7391Ай бұрын
0:12 1:47 1:48
@sevimselinyldrm14414 күн бұрын
Giriş muziginin adi ne acaba bulan var mi
@alaranindunyasi36352 жыл бұрын
Bulan varsa paylaşabilir mi
@ozgekaynar741Күн бұрын
kzbin.info/www/bejne/mZLCnZWvhN6AoLcsi=zZkkmTTdDXXDif31 Giriş müziğinin linki.
@SOFTVLOGSS10Ай бұрын
Sekizinci sınıf çocuklar
@onurylmaz80938 күн бұрын
Hu
@aleyna02352 жыл бұрын
İsmini söyler misiniz
@35snm2 жыл бұрын
Mezuniyet oratoryosu egitimhanede var
@aysebilici41012 жыл бұрын
Yazdım bulamadım hocam yardım eder misiniz sürekli durdurup sözlerini yazdım ama son çocuğun ne dediği anlaşılmıyor bir de bir.iki çocuğun tek kelimesi ne dediğini anlamıyorum sözlerimi bulsam iyiydi
@ganjaahmadova2 жыл бұрын
@@aysebilici4101 aynen bizde çok zorlandık ama yazmayı başardık
@aysebilici41012 жыл бұрын
@@ganjaahmadova Ne olur bana da yardım edin son çocuk ne diyor
@aysebilici41012 жыл бұрын
@@ganjaahmadova Bir de buluttan inndimden önce ne diyor ne kadar başa sarsamda anlamadım
@ganjaahmadova2 жыл бұрын
@@aysebilici4101 henüz çok bütün yollar sözlük emin adımlarla yürütmek gerekmiş biliyorum hep arayacağım sizi içim bir garip bu tarihin adı mezuniyetmiş