Рет қаралды 130
Kız kardeşini kötü yola düşürdüğü için babası tarafından reddedilen delikanlı, babasının ölümle pençeleştiğini duyunca son bir kez onu görmek ister, fakat mahalledekiler engel olur buna. Babasının ölüm haberi delikanlının beklediği kahveye gelir. Delikanlının neden geldiği tam olarak belli değildir. Babasına üzüldüğü için mi yoksa ona kızgın olan kahvecinin dediği gibi aslında ona da bir miras kalır diye mi gelmiştir?
Mahalle Kahvesi'nden bazı alıntılar:
“Hani bazı insanlar vardır, iyilik edersin. Bir edersin, iki edersin, üç edersin. Sonra edemeyecek hale gelirsin de elinden bir şey yapmak gelmez. O zaman bir de bakarsın ki, karşındaki sana düşman kesilmiştir. Hepimiz böyleyiz işte.”
“Kitaplar, bir zaman bana, insanlara sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmişler. Hayır, şimdi insanları kitapların öğrettiği şekilde sevmiyorum.”
“İçimize böyle, herkesin kendine göre bir Hamlet’i girdiği zaman, yalanlara pek yakınızdır. Şu dakikada bir çift güzel söze yalan da olsa, inanabiliriz. Demek bu hal insanın çok akıllı olduğu an değil. Aptallık, delilik anıdır da demiyorum. Bu an usturanın üzerinde durma anıdır. Bir nevi sırat köprüsü.”
“Çekilecek bir köşemiz olacak. Yatağımız olacak. Yorganı gözlerimize çekeceğiz. Belki bir deniz kenarı, bir ağaç altı, bir rüzgâr, bir sessiz kahve, bir bardak çay, bir simit, bir dilim kaşarpeyniri, bir yarım kilo şarap bulursak dost olarak bu en iyisi. Ama insan? Yok kardeşim, yok, insan bulamayacağız.”