Muhammed Esad Erbili Hazretlerinin seyr i sülûk ile ilgili görüşlerini PROF DR ETHEM CEBECİOĞLU anla

  Рет қаралды 19,086

VEL ASR

VEL ASR

8 жыл бұрын

Пікірлер: 19
@integrity2139
@integrity2139 Жыл бұрын
Allah (cc) razı olsun⚘️
@elifsolakogullar94
@elifsolakogullar94 3 жыл бұрын
Allah râzı olsun , çok çook çok güzel. Mesr etti Sevgili Ethem Hoca💞❤
@emrecakr2896
@emrecakr2896 16 күн бұрын
Allah teala razı olsun
@fatmaates6782
@fatmaates6782 2 жыл бұрын
Ağzına yüreğine sağlık hocam.
@hidayetguclupaker8046
@hidayetguclupaker8046 4 жыл бұрын
Allah razı olsun
@gokhanyener5540
@gokhanyener5540 Жыл бұрын
🌹🌹🌹
@hidayetguclupaker8046
@hidayetguclupaker8046 4 жыл бұрын
Allah razı olsun inşaallah aminnn
@necmettinozcan8519
@necmettinozcan8519 5 жыл бұрын
Seyyîdül İstiğfar أَللّهُمَّ أَنْتَ رَبِّى لآٰ إِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ خَلَقْتَنِى وَ أَنَا عَبْدُكَ وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ أَبُوءُلَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ وَ أَبُوءُ بِذَنْبِى فَاغْفِرْلِى ذُنُوبِى فَإِنَّهُ لآ يَغْفِرُالذُّنُوبَ اِلَّا أَنْتَ بِرَحْمَتِكَ يَااَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ Allâhümme ente rabbiy lâ ilâhe illâ ente halâkteniy, ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü, eûzü bike min şerri mâ sana’tü, ebûu leke binı’metike aleyye, ve ebûu bizenbiy, fağfirliy zünûbî, feinnehu lâ yağfirüzzünûbe illâ ente birahmetike yâ erhamerrâhımiyn. Anlamı: ALLÂH’ım! Rabbim sensin, Tanrı yoktur. Yanlız sen varsın, beni sen yarattın, şüphesiz senin kulunum ve gücüm yettiği kadar sana verdiğim ahdü vaad üzere sâbitim. (Allâh’ım) işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım, bana ihsan buyurduğun nimetini Zât-ı Ulûhiyetine itiraf ederim. Günahımı da itiraf ederim. Binâenaleyh günahlarımı bağışla. Çünkü “Rahmet”inle günahları bağışlamak sana aittir yâ erhamerrahımiyn!.. Bilgi: Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyuruyor ki: “Bu Seyyîdül İstiğfar’ı kim inanarak ve idrak ederek, karşılığını Allâh’tan bekleyerek, gündüz okursa ve gece olmadan önce ölürse cennete gider... Ve gene, kim gece okur da, sabah olmadan evvel ölürse o da cennet ehlinden olur.” Böyle bir değer elimize verilmişken, bunun kadri kıymetini bilmezsek, elbette başımıza geleceklere katlanmaktan başka bir şey kalmaz geride... أَللّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ لآٰ إِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ رَبِّى وَ أَنَا عَبْدُكَ اٰمَنْتُ بِكَ مُخْلِصًا لَكَ فِى ديِنِى إِنِّى أَصْبَحْتُ {أَمْسَيْتُ} عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَتُوبُ إِلَيْكَ مِنْ سَيِّءِ عَمَلِى وَأَسْتَغْفِرُكَ بِذُنُوبِ الَّتِى لَا يَغْفِرهَا اِلَّا أَنْتَ Allâhümme lekel hamdu lâ ilâhe illâ ente rabbî ve ene abdûke âmentü bike muhlisan leke fiydiynî inniy esbahtü (emseytü) alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü etûbü ileyke min seyyii amelî ve estağfirüke bizunûbilletiy lâ yağfirühâ illâ ente. Anlamı: Allâh'ım!... Hamd sana aittir... İlâh (tapınılacak tanrı; gayrı bir vücud; yaratan ve tanınan ikinci bir varlık) yok ancak sen!... Rabbimsin (benden açığa çıkanları sen açığa çıkartıyorsun, senin Esmâ'nın açığa çıkışıyım) ve ben senin kulunum (açığa çıkartmayı dilediğin özelliklerini açığa çıkartmaktayım)... Böylece iman ettim sana... Dinimi (yaşantımı, dünyamı) sana hâlis kıldım... Gücüm yettiği kadar (fıtratımdaki) ahdin ve (Rasûlün ile olan) vaadin üzere sabahladım (veya akşamladım)... Kötü (nefsanî) amelimden sana tevbe ediyorum, günahlarımı mağfiret etmeni (birimsellik özelliklerimi nûrun ile örtmeni) diliyorum... Zira onları senden başka mağfiret eden (tecellisi ile örtüp geçersiz kılan) yoktur! Bilgi: “Vallâhi de billâhi de, her kim bu istiğfarı sabah akşam üçer kere okursa, o mutlaka cennete girer.” Bu işaretiyle bizi uyaran Rasûlullâh AleyhisSelâm, dikkat buyrula ki sözüne büyük bir yeminle başlıyor. İşte bu yüzden, “Seyyîdül İstiğfar”dan sonra ikinci sırada hemen bu istiğfara yer verdik... Sabah-akşam üçer kere okusak ne kaybımız olur ki? Ya kazancımız!..
@efehanyucel7234
@efehanyucel7234 4 жыл бұрын
Maşallah maşallah maşallah
@omeryeter1255
@omeryeter1255 4 жыл бұрын
hocam benım ünıversıteden...tasavvufu sevdıren mubarek
@abdullahozel8305
@abdullahozel8305 5 жыл бұрын
Rabbini bulan neyi kaybeder?Rabbini kaybeden neyi bulur?
@Nisanur_yigit
@Nisanur_yigit 3 жыл бұрын
Bu kitaba nasıl ulaşabiliriz acaba
@muratkartal1440
@muratkartal1440 5 жыл бұрын
K.s
@necmettinozcan8519
@necmettinozcan8519 5 жыл бұрын
2:23 dak Peygamber mi (!?) Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak istiyor muyuz?.. Kur’ân-ı Kerîm’i doğru anlamak ve değerlendirebilmek istiyorsak, öncelikle orada kullanılan kelimeleri olduğu gibi almak ve ilgili yerlerde oradaki orijinal kelimeleri kullanmak mecburiyetindeyiz. Kur’ân tefsir veya meâllerini okurken, öncelikle şuna dikkat ediniz lütfen... Eğer bir Kur’ân meâlinde “Allâh” kelimesinin geçtiği yerde “Tanrı” kelimesi kullanılmışsa; “Rasûl” veya “Nebi” kelimesi orijinalinde mevcutken bu “peygamber” diye tercüme edilmişse; kesinlikle biliniz ki, bu meâl sizi Kurân’da işaret edilen hakikatlere ve sırlara erdirecek bir çeviri değildir!.. Böyle bir meâl ile asla, Hz. Muhammed Mustafa (aleyhisselâm)’ın bizlere verdiği mesajı anlamamız mümkün olmayacaktır... O çeviriyi yapan, O kitaptan daha bir şey anlamamıştır ki, bize çevirisinden hayır gelsin! Çeşitli yayınlarımızda “Tanrı” kelimesinin anlamının, “Allâh” kelimesinin işaret ettiği anlam ile hiçbir ilgisi olmadığını; bu “tanrı” kelimesinin insanlara “göktanrı” dinini çağrıştırdığını açıklamaya çalışmıştık... Bugün de “PEYGAMBER” kelimesini Kur’ân çevirilerinde kullanmanın yanlışlığına dikkati çekmek istiyorum... Bilmeliyiz ki, Kurân’da kullanılan her kelime, çok özel bir seçimle ve çok kapsamlı ve derinlikli anlamlar ihtiva etmesi dolayısıyla kullanılmıştır... “Peygamber” kelimesi İranlıların konuştuğu Farsça kökenli bir kelimedir; Perslerin “tanrı” anlayışıyla beraber kullanageldikleri çok eski bir kelimedir... Bu kelimeFarsçada, Kurân’da geçen hem “Nebi” hem de “Rasûl” kelimeleri yerine kullanılmaktadır. Dilimizde de böyle kullanılmaktadır. “Tanrının elçisi” = “peygamber” anlamında olarak kullanılan bir kelimedir bu kelime... Uzaydaki bir tanrının ya da tanrısal gücün elçisi = postacısı anlamına “peygamber”!!! Oysa... “ALLÂH” ismiyle işaret edilen; algılayabildiğimiz ya da algılayamadığımız her birimin varlığını, orijinini oluşturuyor Esmâ ve sıfatlarıyla; Zâtı’na sınır getirmek de muhal!.. Bu demektir ki... Kim “Allâh”a ermişse, âfaktan=dıştan değil; varlığından, özünden, derûnundan, hakikatinden ermiş; bilmiştir ki, ismiyle işaret edilen varlığı ismi-resmi bir hayal; varlığı “yok”tan ibarettir; yalnızca var olan “Allâh” adıyla işaret edilendir! Öyle ise, anlamamız gerekir ki, “Allâh” ismiyle işaret edilen, tüm boyutlarda Esmâ ve sıfatlarıyla açığa çıkan; yanı sıra da bunlardan münezzeh ve “Ğaniyy” olan olarak, “Nebi”, “Rasûl” ve “Velî”nin hakikatidir... Bu isimlerle vasıflarına işaret edilenler de, kendi varlıklarında, boyutsal olarak eriştikleri mertebenin hakikatini dillendirmektedirler. Yani bunlar, ötedekinin postacısı değil; hakikatlerindekinin dilleridir! Gerek “Nebi” ve gerekse “Rasûl”; “Allâh” adıyla işaret edilenin Esmâsından “El VELİYY” isminin zuhuru olan “velâyet” kemâlâtının mazharı olarak bu mertebeye kavuşmuşlardır. Dünya yaşamında “Nübüvvet” ve “Risâlet” işlevini yerine getiren bu zevât, bu kemâlâtlarını “VELİYY” isminin mânâsından alırlar ve ölüm ötesi âhiret yaşamlarında da “Velâyet” kapsamında olan “Risâlet” mertebesiyle yaşamlarına devam ederler... “Allâh” adıyla işaret edilenin “Nebi” ismi yoktur; buna karşılık “El Veliyy” ismi Bâkîdir! “Nübüvvet”; dünya yaşamı için geçerli olan bir işlevdir. “Risâlet”; hem dünya hem ölüm ötesi yaşam için geçerli olan bir işlevdir. Her “Nebi”, her “Rasûl” ve her “Velî” varlığını “velâyet” hakikatinden alır... Her “Nebi” zâhiri itibarıyla “Nebi”, bâtını itibarıyla “Velî”dir. Geçmişteki her “Rasûl”, zâhiri itibarıyla “Nebi” olabilir veya olmayabilir; bâtını itibarıyla “Velî”dir. Her “Velî” varlığını ve kemâlâtını “velâyet”inden alır... “Nübüvvet” görevi dünya yaşamıyla ilgili bir görevdir ve “Nebi”nin âhiret yaşamına intikâliyle son bulur... Esasen “Nübüvvet”; “Hâtemin Nebi” olan Muhammed Mustafa ile son bulmuştur; O’ndan sonra kıyamete kadar başka “Nebi” gelmez. “Nebi”lerin bazıları aynı zamanda “Rasûl”dür... “Risâlet” işlevi olan “Rasül”lük ise kıyamete kadar geçerli bir görevdir. “Nebi”lik geçicidir; “Rasûl”lük ise asâletendir ve dünyadan ayrılmakla son bulmaz, zira kendini tanımanın sonu yoktur ve dolayısıyla bu işlev sonsuz devam eder “Rasûl”ler için... Bu yüzdendir ki bizler, İslâm Dini’ni kabul ve tasdik anlamında ifade ettiğimiz “Kelime-i Şehâdet”te Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın “Rasûl” oluşuna şehâdet ederiz; ki bu onun sonsuz işleviyle ilgilidir. Bu yüzden“AbduHÛ”dan sonra“NebiyyiHÛ”değil, “RasûluHÛ” deriz... “Risâlet” ve “Nübüvvet”, “velâyet”in içindeki üst sınıftır... Tıpkı “askeriye” genel tanımı içinde “generaller” sınıfı gibi... “Nübüvvet”; içinde yaşanılan topluma, onlara âhiret saadetini kazandıracak olan yaşam şartlarını bildirmek ve o insanları bu şartlara göre yaşamaya davet etmek işlevidir. “Risâlet”; içinde yaşanılan topluma, kendi hakikatlerini bildirmek ve bunun gereğini yaşayabilmeleri için gerekli olan çalışmaları ve yaşam biçimini tebliğ ederek, onlara bu yolda yol göstermektir. “Ulül Azm” ise; hem “Nübüvvet” hem de “Risâlet” işlevini deruhte eden zâtlara verilen isimdir. “Velâyet”; Hakikatini bilmek ve gereğini yaşamaktır. Toplumla ilgili hangi işlevler “Nübüvvet” kapsamında ise, o işlevlere işaret edilirken Kur’ân-ı Kerîm’de, “Nebi” kelimesi kullanılmıştır... Toplumla ilgili yani dışa dönük olarak, hangi işlevler “Risâlet” kapsamında ise orada “Rasûl” kelimesi kullanılmıştır... Bireyin yaşamıyla ilgili olarak hangi kemâlâtın yaşanmasına dikkat çekilmek istenmişse, orada da “velî” kelimesi kullanılmıştır. Yani “velâyet” hakikatine dayalı bir şekilde, dışa dönük görev alan yüksek kemâlât sahibi zevâtın bu durumuna “Nübüvvet” ve “Risâlet” adları verilerek; onlar, genel olarak içe yani kendilerine dönük kemâlâtı yaşayan “velî”lerden ayrı bir sınıfta anlatılmışlardır. Eğer bu tanımlamalar istikametinde yeniden okunursa ilgili âyetler, çok daha değişik boyutlarda mânâlar karşımıza çıkar... Öte yandan... Bir diğer tanımlama ile, şeriat getiren “velî”lere “Nebi”; şeriat getirmeyip, insanları hakikatlerinin gereğini yaşamaya davet edenlere “Rasûl”, böyle bir davet görevi almamışlara da “Velî” denilmiştir... “Velâyet” babadan oğula geçen saltanat değil; kişinin hakikati olan “Allâh” adıyla işaret edileni yaşamasının sonucudur. “Velâyet” kemâlâtının dayandığı hakikatin, bir “Nebi” veya “Rasûl”de tenezzülat hükmüyle açığa çıkan ilmine “vahiy”, velâyet kemâlâtının urûc hükmüyle bir “velî”de açığa çıkışına da “ilham” denilir. “Peygamber” kelimesi kullanıldığında bütün bu işaret ettiğimiz gerçekler örtüldüğü gibi; bunların sonucu olan pek çok sırlar daha ehlinden saklanmış olmaktadır... Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçesiyle ibadet olmaz! Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçeye çevirisi olmaz! Kur’ân-ı Kerîm anlaşılmak ve gereği yaşanmak için geldiği için de herkes anladığı kadarıyla, “Benim anlayabildiğim kadarıyla Kur’ân” başlığı altında anladıklarını açıklar... Buna kim ne isim verirse versin... “Tanrı”lar “ulu” olabilir... “ALLÂH” ise “EKBER”dir! Bizim keşfimizin bildirdiği hakikat budur... Gerçeğini Allâh bilir! Ves Selâm...
@atiyeaslan6801
@atiyeaslan6801 4 жыл бұрын
Çok güzel açıklamışsınız Allah sizden razı olsun 🌹🌹ama hiç bir din görenlisi ve hocalar bu şekilde söylemiştir.peygamberimiz deniyor neden peki?bir de kelimeyi söylerken yada söylenen kelime duyulduğun da bizlere ne çağrıştırıyor ne anlıyoruz o önemli bence
@mehmetuysal8679
@mehmetuysal8679 5 жыл бұрын
tasavvuf görūş deyil kuran yaşantisitir allaha ulaşmayı dileyin've hidayetle konuşun inşallah rabbimin yardimi geliyor çok yakın dilemeyen mutlaka cehenneme gidecek yunus 7ve 8
@fatmado761
@fatmado761 7 жыл бұрын
rabbim razı olsun
Gönül Dosta Gider Filmi
1:08:34
Yediulya I Saâdet Asrına Yolculuk
Рет қаралды 85 М.
Survival skills: A great idea with duct tape #survival #lifehacks #camping
00:27
THE POLICE TAKES ME! feat @PANDAGIRLOFFICIAL #shorts
00:31
PANDA BOI
Рет қаралды 24 МЛН
HOW DID HE WIN? 😱
00:33
Topper Guild
Рет қаралды 38 МЛН
Жайдарман | Туған күн 2024 | Алматы
2:22:55
Jaidarman OFFICIAL / JCI
Рет қаралды 1,7 МЛН
SAKIN ÜMİDİNİ KAYBETME ! | İbrahim Soydan Erden
57:44
İbrahim Soydan Erden
Рет қаралды 785 М.
Nebîler Silsilesi 1 / Nail Dural Hocaefendi / 29 Haziran 2024 Sohbeti
46:48
"Arapçayı Nasıl Öğrenelim?" (Öğr. Gör. Salih Zeki KEŞ)
59:56
Arapça Eğitimi
Рет қаралды 48 М.
Hikmet ve Tecrübeleriyle Büyüklerimiz - Ethem CEBECİOĞLU
1:05:58
Tokat İl Müftülüğü
Рет қаралды 8 М.
Risale-i Nur Külliyatı/Küçük Sözler (Tek Parça)
2:37:38
Nûr Akademi ©
Рет қаралды 24 М.
Dil Belası - İmam Gazali - Sesli kitap - 3. Bölüm
1:06:09
Survival skills: A great idea with duct tape #survival #lifehacks #camping
00:27