Napolyon ve Orfoz Balıkları Yetiştiriciliği, Yaeyama Laboratuvarı, Ishigaki, Japonya (30.08.2006)

Napolyon ve Orfoz Balıkları Yetiştiriciliği, Yaeyama Laboratuvarı, Ishigaki, Japonya (30.08.2006)
Napolyon Balığı, Humphead wrasse (Cheilinus undulatus Rüppell, 1835)
Çoğunlukla Hint-Pasifik bölgesindeki mercan resiflerinde bulunan büyük bir türüdür. Ayrıca Māori wrasse, Napoleon wrasse, Napoleon fish, so mei 蘇眉 (Kantonca), mameng (Filipince) ve Caroline Adaları'nın Pohnpeian dilinde merer olarak da bilinir.
Üzerinde yer alan yumru nedeniyle kafası Napolyon’un ünlü şapkasına benzetilen, bu nedenden dolayı da Napolyon balığı adı verilen bu tür, lapinagiller ailesindeki en büyük balıktır. Boyu iki buçuk metreye, ağırlığı ise 190 kiloya ulaşabilir. Hint - Pasifik bölgesinde, 1 - 100 metre arası derinliklerde yaşar. Çoğunlukla küçük balıklar, kabuklular, mercanlar ve krustaseler ile beslenir.
Napolyon balığı hermafrodittir (hem erkek, hem dişi üreme organı bulunan canlılara verilen genel isim). Bazı durumlarda, dişiler cinsiyet değiştirerek erkek olur ve renkleri de paslı kırmızı/turuncudan erkeklerde görülen mavi/yeşile döner. 5 - 7 yaşları arasında cinsel olgunluğa erişen Napolyon balıkları, ovovivipardır. Yani yavrular annenin vücudunu yumurtadan çıktıktan sonra terk eder. Napolyon balığının ortalama yaşam süresi 30 yıldır. Napolyon balığı, nesli tehlike altında olan türler arasında yer almaktadır. Zehirli deniz canlılarını yiyebilen, bilinen az sayıda balıktan biridir.
Dev Orfoz, Giant grouper, Epinephelus lanceolatus (Bloch, 1790)
Mercan resiflerinde bulunan en büyük kemikli balıktır. Bir metreden büyük bireyler kıyıdan ve limanlardan bile yakalanmıştır. Sığ sularda yaygındır. Mağaralarda, batıklarda, ayrıca haliçlerde de bulunur. Gençleri resiflerde gizlenir ve nadiren görülür. Dikenli ıstakozlar, küçük köpekbalıkları ve vatozlar da dahil olmak üzere balıklarla, genç deniz kaplumbağaları ve kabuklularla beslenir. Yoğun olarak avlanan alanlarda neredeyse tamamen yok olmuşlardır. Bazı yerlerde zıpkınla avcılık nedeniyle nadir bulunur; ayrıca oltayla da yakalanır. Çoğu orfoz türü gibi, dev orfoz balıkları da protojin hermafrodittir. Ay döngüsüyle yaklaşık 7 gün süren yumurtlama periyotları vardır.
Malabar Orfozu, Malabar grouper, Epinephelus malabaricus (Bloch & Schneider, 1801)
Malabar orfozu, Hint-Pasifik bölgesine özgü bir balıktır. Yetişkinler, 150 cm ve 50 kg'ın üzerinde boyutlara ulaşabilir. Siyah noktalı kaya morinası, haliç kaya morinası, dev kaya morinası, yağlı orfoz, Malabar kaya morinası, Morgan morinası veya benekli orfoz olarak da bilinir. Akdeniz'e Süveyş Kanalı yoluyla Lessepsian göçmeni olarak girmiştir. Protojin hermafrodittir, yani yaşamlarının bir noktasında cinsiyetlerini dişiden erkeğe değiştirirler. Malabar orfozları obur avcılardır, balıklarla, kabuklularla ve ara sıra da kafadan bacaklılarla beslenirler.
Etinin kalitesi için avlanan bu tür, olta balıkçılığı, trol, uzatma ağları, tuzaklar ve hatta zıpkın gibi çeşitli yöntemlerle yakalanır. Hong Kong'da süs balığı olarak da satılır. Tür, birkaç tarihi bölgeden neredeyse kaybolmuştur. Bu tür, su ürünleri çiftliklerinde yetiştirilen ilk orfoz türlerinden biridir. Akuakültürü, 1973'te Penang'da yakalanan yavru balıklar kullanılarak başladı. 2023'te, E. coioides'ten sonra en yaygın olarak yetiştirilen orfoz türüdür.
Yaeyama Laboratuvarı (Research Center for Subtropical Fisheries) balıkçılık araştırmalarının yanısıra özellikle Nansei Adaları civarındaki ton balığı ve yakut mercanının balıkçılık kaynakları üzerine çalışmalar; Mercan resiflerinin ekolojisi, yapısı, işlevi ve kurtarma planı üzerine araştırmalar; ve Leopar mercan orfozu ve Napolyon Balığı gibi yeni su ürünleri türlerinin yetiştiricilik tekniklerinin geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapmaktadır.
Ishigaki Tropical Station, Seikai National Fisheries Research Institute; Yaeyama Laboratory (Research Center for Subtropical Fisheries); snf.fra.affrc....
Yaeyama Laboratoy（Research Center for Subtropical Fisheries）
148, Fukai-Ohta, Ishigaki-shi, Okinawa, Japan
2024 yılı “Japonya ile Türkiye Arasında Diplomatik İlişkilerin Tesisinin 100. Yıl Dönümü”dür🇯🇵🇹🇷
Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bir yıl sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde Japonya’nın Lozan Antlaşması’nı onaylaması ve bu Antlaşma’nın yürürlüğe girmesiyle tesis edilmiştir. Japonya Hükümeti’nin, Orta Doğu Bölgesi’nde Büyükelçilik açtığı ilk ülkenin Türkiye olması (1925), Japonya Hükümeti’nin o dönemde de Türkiye’ye ne kadar önem verdiğini göstermektedir.
Son yıllarda, Japonya ve Türkiye ilişkileri; siyaset, ekonomi, afet önleme ve kültür gibi geniş bir yelpazede artarak gelişim göstermektedir. Japonya ile Türkiye “Dost, kara günde belli olur” atasözünde ifade edilmiş olduğu üzere, zor koşullarda birbirlerine destek olmuşlardır.
Türk ve Japon halkları arasındaki dostluğun tesis ettiği yüz yıllık diplomatik ilişkileri birlikte kutlayarak, bunun gelecek 100 yıla uzanan bir köprü olmasını temenni ediyoruz.