Necip Fazıl Kısakürek - Karacaahmet [Şiir] 🎙️(Birde böyle dinleyin)

"Ağızların tadını kaçıran ölümü, çokça hatırlayın." (Hadis-i Şerif Tirmizi 2307.)
Osmanlı İmparatorluğunun en büyük ve en eski kabristanı olup, ortalama yüz elli milyon insanın ebedi istirahatgâhı olduğu tahmin edilmektedir.
İçinde bulunan defin sayısı tam olarak bilinmemekte. Sebebi ise ölü kütüğü kayıtlarının ancak 1937 yılından sonra tutulmaya başlamış olmasından kaynaklanmaktadır. (Eski kayıtlar var mıdır? Varsa nerededir bununla alakalı bir bilgiye maalesef rastlamadım.)Tarihi 600 seneden fazla olan bu mezarlık 750 dönüm bir alanı kaplamakta.
İnsanın hafsalası gerçekten alamıyor bu kadar çok insanın mezarının burada olduğuna. Her milletten ve her dinden insan bulunmakta.
Kesinlikle gidilip görülmesi ve tecrübe edilmesi gereken bir yer. Kılavuz eşliğinde hareket etmekte fayda var zira içeride kaybolup nereden çıkacağınızı bulamama gibi bir ihtimaliniz var. Ben de henüz gidip gezebilmiş değilim maalesef. Giden varsa bilgilendirebilir, burada bizlerle tecrübelerini paylaşabilir.
Bu değerli eseri okurken de dinlerken de insanın duygulanmaması mümkün değil. Değerli yorumlarınızı bekliyorum. Başka bir şiirde görüşmek üzere. Ve son olarak Ramazan ayınız mübarek olsun diyor sizleri şiir ile baş başa bırakıyorum.
Şiir sözleri
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,Zaman deli gömleği, onu yırtan da olum;Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm...Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;Bu mu dersin, taslarda donmuş sukuta sebep?Kavuklu, başörtülü, fesli, baş açık taşlar;Taslara yaslanmış da küflü kemikten başlar,Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!
Şiir : Necip Fazıl Kısakürek
Yorum & Kayıt : Murat Kılıç
Düzenleme : Muhammed Yılmaz
KZbin ‪@ylmzzz‬
#necipfazılkısakürek #şiir #edebiyat #karacaahmet #siir #siirsözleri #şiirsokakta #şiirheryerde #şiirler #şiirdinle #amatörşiir #muratkılıç #eskişairler #aşkşiiri #duygusalşiir #nostalji #türkçeşiir #söyle

[@user-yl3qo1xu8w]

İyi akşamlar hocam süpersin

[@nurcandursun4834]

Harika son durak mezar süper olmuş ağzına sağlık