Necmeddin İlgen - Yirmiüçüncü Söz, İkinci Mebhas, Üçüncü Nükte

  Рет қаралды 13,498

Çantacı Necmi Abi

Çantacı Necmi Abi

Күн бұрын

Çantacı Necmi Ağabey Risale-i Nur Dersleri
Necmiilgen.com
www.necmiilgen.com
23. Söz, 2. Mebhas, 3. Nükte, Sözler
Sözler Yirmiüçüncü Söz İkinci Mebhas Üçüncü Nükte
Üçüncü Nükte: İnsan, fiil ve amel cihetinde ve sa'y-i maddî itibariyle zaîf bir hayvandır, âciz bir mahluktur. Onun o cihetteki daire-i tasarrufatı ve mâlikiyeti o kadar dardır ki; elini uzatsa ona yetişebilir. Hattâ, insanın eline dizginini veren hayvanat-ı ehliye, insanın za\'f ve acz ve tenbelliğinden birer hisse almışlardır ki; yabani emsallerine kıyas edildikleri vakit, azîm fark görünür (Ehlî keçi ve öküz, yabanî keçi ve öküz gibi). Fakat o insan, infial ve kabul ve dua ve sual cihetinde, şu dünya hanında aziz bir yolcudur. Ve öyle bir Kerim\'e misafir olmuş ki nihayetsiz rahmet hazinelerini ona açmış. Ve hadsiz bedî\' masnuatını ve hizmetkârlarını ona müsahhar etmiş. Ve o misafirin tenezzühüne ve temaşasına ve istifadesine öyle büyük bir daire açıp müheyya etmiştir ki; o dairenin nısf-ı kutru yani merkezden muhit hattına kadar gözün kestiği miktar, belki hayalin gittiği yere kadar geniştir ve uzundur. İşte eğer insan, enaniyetine istinad edip hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i hayal ederek derd-i maişet içinde muvakkat bazı lezzetler için çalışsa, gayet dar bir daire içinde boğulur gider. Ona verilen bütün cihazat ve âlât ve letaif, ondan şikayet ederek haşirde onun aleyhinde şehadet edeceklerdir ve davacı olacaklardır. Eğer kendini misafir bilse, misafir olduğu Zât-ı Kerim\'in izni dairesinde sermaye-i ömrünü sarfetse, öyle geniş bir daire içinde uzun bir hayat-ı ebediye için güzel çalışır ve teneffüs edip istirahat eder. Sonra, a'lâ-yı illiyyîne kadar gidebilir. Hem de bu insana verilen bütün cihazat ve âlât, ondan memnun olarak âhirette lehinde şehadet ederler. Evet insana verilen bütün cihazat-ı acibe, bu ehemmiyetsiz hayat-ı dünyeviye için değil; belki, pek ehemmiyetli bir hayat-ı bâkiye için verilmişler. Çünki insanı hayvana nisbet etsek görüyoruz ki: İnsan, cihazat ve âlât itibariyle çok zengindir. Yüz derece hayvandan daha ziyadedir. Hayat-ı dünyeviye lezzetinde ve hayvanî yaşayışında yüz derece aşağı düşer. Çünki her gördüğü lezzetinde, bir elem izi vardır. Geçmiş zamanın elemleri ve gelecek zamanın korkuları ve herbir lezzetin dahi elem-i zevali, onun zevklerini bozuyor ve lezzetinde bir iz bırakıyor. Fakat hayvan öyle değil. Elemsiz bir lezzet alır, kedersiz bir zevk eder. Ne geçmiş zamanın elemleri onu incitir, ne de gelecek zamanın korkuları onu ürkütür. Rahatla yaşar, yatar, Hâlıkına şükreder. Demek ahsen-i takvim suretinde yaratılan insan, hayat-ı dünyeviyeye hasr-ı fikr etse; yüz derece sermayece hayvandan yüksek olduğu halde, yüz derece serçe kuşu gibi bir hayvandan aşağı düşer. Başka bir yerde bir temsil ile bu hakikatı beyan etmiştim. Münasebet geldi, yine o temsili tekrar ediyorum. Şöyle ki: Bir adam, bir hizmetkârına on altun verip \"Mahsus bir kumaştan bir kat elbise yaptır" emreder. İkincisine, bin altun verir, bir pusula içinde bazı şeyler yazılı o hizmetkârın cebine koyar, bir pazara gönderir. Evvelki hizmetkâr on altun ile a\'lâ kumaştan mükemmel bir elbise alır. İkinci hizmetkâr, divanelik edip, evvelki hizmetkâra bakıp, cebine konulan hesab pusulasını okumayarak bir dükkâncıya bin altun vererek bir kat elbise istedi. İnsafsız dükkâncı da kumaşın en çürüğünden bir kat elbise verdi. O bedbaht hizmetkâr, seyyidinin huzuruna geldi ve şiddetli bir te'dib gördü ve dehşetli bir azab çekti. İşte edna bir şuuru olan anlar ki, ikinci hizmetkâra verilen bin altun, bir kat elbise almak için değildir. Belki mühim bir ticaret içindir. Aynen onun gibi: İnsandaki cihazat-ı maneviye ve letaif-i insaniye ki, herbirisi hayvana nisbeten yüz derece inbisat etmiş. Meselâ; güzelliğin bütün meratibini farkeden insan gözü ve taamların bütün çeşit çeşit ezvak-ı mahsusalarını temyiz eden insanın zaika-i lisaniyesi ve hakaikın bütün inceliklerine nüfuz eden insanın aklı ve kemalâtın bütün enva\'ına müştak insanın kalbi gibi sair cihazları, âletleri nerede? Hayvanın pek basit yalnız bir-iki mertebe inkişaf etmiş âletleri nerede? Yalnız şu kadar fark var ki; hayvan, kendine has bir amelde (münhasıran o hayvanda bir cihaz-ı mahsus) ziyade inkişaf eder. Fakat o inkişaf, hususîdir.

Пікірлер: 3
@irfans33
@irfans33 11 ай бұрын
10 yıl sonra bu güzel derse muhatap olmak . Allah ömürler versin . Hizmetinizi cennete layık eylesin .Amin.
@beni_pencere_mmm
@beni_pencere_mmm 2 жыл бұрын
Allah cc razı olsun
@daniyaresenuly9791
@daniyaresenuly9791 8 жыл бұрын
Mashaallah
Necmeddin İlgen - Kurandaki Tekrarat ile ilgili, Mesnevi-i Nuriye
54:03
Çantacı Necmi Abi
Рет қаралды 459
The FASTEST way to PASS SNACKS! #shorts #mingweirocks
00:36
mingweirocks
Рет қаралды 14 МЛН
At the end of the video, deadpool did this #harleyquinn #deadpool3 #wolverin #shorts
00:15
Anastasyia Prichinina. Actress. Cosplayer.
Рет қаралды 16 МЛН
PEDRO PEDRO INSIDEOUT
00:10
MOOMOO STUDIO [무무 스튜디오]
Рет қаралды 26 МЛН
Matching Picture Challenge with Alfredo Larin's family! 👍
00:37
BigSchool
Рет қаралды 53 МЛН
Necmeddin İlgen - Sözler - Yirmi Üçüncü Söz - İkinci Mebhas
59:53
Nur Dersi - Çantacı Necmi Abiyle Beraber Ders
1:48:11
Nur Dersi
Рет қаралды 120 М.
BEDİÜZZAMAN'I NAMAZ KILARKEN SEYRETTİM (Said Nursi)
7:25
Samet Delen
Рет қаралды 2,7 М.
Necmeddin İlgen - Sözler - Yirmi Üçüncü Söz - Birinci Mebhas
1:01:13
Necmi İlgen - Edirne Sohbeti
46:00
Nur Penceresi
Рет қаралды 4,4 М.
Bir Elit Felsefeci: Ahmet Arslan
2:32:51
Flaps
Рет қаралды 706 М.
Çantacı Necmi Abimizden Bir Hatıra
7:29
Çantacı Necmi Abi
Рет қаралды 7 М.
Prof. Dr. Şener Dilek - Sözler - 23. Söz - 2. Mebhas - 2. Nükte
37:07
Yirmi Üçüncü Söz İkinci Mebhas Üçüncü Nükte/Ruhi Yavuz
50:01
Şekercihan Derneği
Рет қаралды 1,6 М.
21.01.2015 - Hikmet Derneği - İman-ı Tahkiki
1:09:44
Çantacı Necmi Abi
Рет қаралды 54 М.
The FASTEST way to PASS SNACKS! #shorts #mingweirocks
00:36
mingweirocks
Рет қаралды 14 МЛН