Рет қаралды 181,056
Önemli ve bir o kadar da faziletli bir videoyla karşınızdayım. Lütfen bu videoyu sonuna kadar izleyin! Çünkü bu videoyu izleyince Allah’ın izniyle sabah namazına olan muhabbetiniz daha da artacak ve artık bu namazı kılmadan güne başlamayacağınıza inanıyorum. Müminlere Allah’ın en büyük hediyesi olan namaz şüphesiz maddi ve manevi büyük sırlar içermektedir. İnsan yaratılış itibariyle manen ve madden en güzel surette yaratılmış. Sonra da bir imtihan vesilesi olarak meşakkat, sıkıntı ve hastalıklar evi olan dünyaya gönderilmiştir.
Maddi ve manevi yönden şerefini, aklını, beden ve ruh sağlığını koruyacak, ahiretini mamur edecek sebepleri de insana, Allah (cc) Peygamberleri vasıtasıyla farzları ve sünnetleriyle belirtmiştir. Bize düşen Cenab-ı Allah’ın emirlerini herhangi bir beklenti nedeniyle değil de sırf onun rızası için yapmaktır. Fakat yaptığımız ibadetlerin gizli hikmet ve ikramlarını idrak etmek de bizlere manevi bir neşe verir, kul olarak hayretimizi ve imanımızı arttırır.
İşte anlatacağım vakit öyle bir vakittir ki; duaların kesin kez kabul edildiği, gönül huzurunun zirve yaptığı, dertlere dermanın bulunduğu, beden ve ruh sağlığımıza büyük faydalarının olduğu, Rabbimizin dünya semasına adeta tecelli ettiği, o vakitte iki rekât namaz kılmanın dünya ve içindekilerden daha hayırlı olduğu, hatta havanın bile en berrak ve tertemiz olduğu bir vakit. İşte o vakit sabah namazı vakti!
Sabah namazı, takvimlerde bulunan İmsak vakti ile başlar Güneşin doğması ile sona erer. Bu iki vakit arası sabah namazı vaktidir.
Her yeni günün ilk ibadeti sabah namazının kılınmasıdır. Sabah namazı beş vakit namazın en faziletlisidir. Bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulur: “Her kim sabah namazını kılarsa o kimse Allah’ın koruması altındadır.” [Müslim, Sahih, 3/394, H. No: 1051]
Beş vakit namaz içinde sabah namazının özel bir yeri vardır. Çünkü diğer namazlara nispetle sabah namazı daha külfetlidir. Yani nefse daha ağır gelmektedir. Zira daha gün aydınlanmamış, insanlar sıcacık yataklarında rahatça uyumaktadırlar. İşte böyle bir durumda Müslüman tereddüt etmeden “Namaz uykudan hayırlıdır.” çağrısına boyun eğmiş, sabah namazına kalkmış ve caminin yolunu tutmuştur.
Sabah namazının önemine dikkatimizi çeken bir husus da şu âyet-i kerîmede yer alan “…bir de sabah namazını kıl; çünkü sabah namazı şahitlidir.” (İsra 78) müjdesidir. Ayetteki “şahitlidir” kelimesini şu hadîs-i şerif bize beyan etmektedir: “Gece ve gündüz melekleri sabah namazı vaktinde bir araya gelirler. Sabah namazına kalkan Müslümanlara da şahitlik ederler.” [Buhârî, Sahih, Ezan, 3/38, H. No: 612]
Diğer taraftan sabah namazlarını kılmak münafıklara ağır gelir. Efendimiz (a.s.) şöyle buyuruyor: “Eğer (insanlar) yatsı ve sabah namazlarındaki fazileti bilselerdi, sürünerek de olsa o ikisini cemaatle kılmaya gelirlerdi.” [Buhârî, Sahih, Ezan, 3/46] "Sabah namazının iki rekât sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır." (Müslim)
Sahabe-i kiram bilhassa sabah namazına son derece önem verir, birbirlerini uyarırlardı.
Müminlerin manevi miracı olan namazın maddi ikramlarından biri de vücut sağlığına olan katkısıdır. Namaz günde beş vakit olarak farklı saatlerde takdir edilmiştir. Böylece vücudun devamlı dinamik kalması sağlanmıştır. Namaz için takdir edilen vakitlerde de özel bir hikmet vardır. Mesela sabaha karşı metabolizmanın en düşük olduğu saatlerde uykuda kalp krizi daha sık görülürken o saatlerde sabah namazına kalkan kişilerde bu risk ortadan kalkmaktadır. Ayrıca sabah namazı saatlerinde uyanık olan kimselerde vücudu gün boyu dayanıklı ve diri tutan hormonlar salgılanmaktadır. Bu saatlerde uykuda olanlar ise bu nimetten çok az faydalanırlar.
Sahabe-i Kiram yatsı namazından sonra camiden evlerine dönerken sarıklarını yolda çözerlermiş ki eve gidince hemen yatsınlar. Yatsıdan sonra önemli işi olmayanların uyanık kalması eskiden büyüklerimizce hoş görülmezmiş, tıbbi bilgiler de bunun sağlık açısından faydalı olmadığını ortaya koymuştur. Saat 23.00 civarında beyin, uykuyu getiren, gün boyunca yorulan vücudu tamir eden, yağları yakan melatonin hormonunu uyuyan kimselerde salgılamaktadır. Müslümanlar bu vakitlerde uyanık kalarak bu tavsiye edilen saatlerdeki hormon trenini kaçırmamalıdırlar. Ayrıca teheccüd zamanı olan gece 03.30 da uyanık olanlar o saatteki serotonin salgısı ile ruh sağlıklarını korurlar. Çağımızın hastalığı olan depresyon maalesef özellikle de gece ve sabah namazlarının terki ile özellikle ülkemizde insanların başına bela olmuştur. Diğer Müslüman ülkelerde bu kadar yüksek oranlarda depresyon görülmemektedir.