Рет қаралды 15,715
oyuncu bir abinin kız kardeşi o. sanata gönül vermiş bir aileden geliyor. 90’lı yıllardan beri hayatımızda büyük yer edinen, şarkılarıyla anılarımızı süslediğimiz bir isim.evet aslı hünelden bahsediyorum. o doğduğunda takvimler 4 haziran 1977yi gösteriyordu. annesi arap babası selanik göçmeni olan hünelin saruhan adında bir de abisi vardı. abisi de yıllar sonra onun gibi sanat dünyasına atılacaktı. annesinin hastalıkları aslında onlar için büyük bir sınav olmuştu. bu sebeple çabucak büyümek zorunda kaldılar. sokaklara çıkıp yaşıtları gibi oynayamadılar, arkadaşları hastanelerdeki hemşireler oldu. sabahtan merve yurtyağapana konuşan sanatçı şunları söylemişti: "biz sokakta oynayamadık. evde hep sıkıntılı bir süreç vardı. beni ödüllendiren bir anne oldu. çok istediğim hediyeleri alırdı. manevi anlamda çok yetemediği için maddi anlamda beni mutlu etmeye çalışıyordu. abim (saruhan hünel) de ayrı zorluklarını yaşadı. annemiz hep hastanede yattığı için üst kat komşumuz benim velim olmuştu. ilkokula beni o yazdırmıştı. ona cici anne diyordum. bana anne şefkati göstermişti" hünel'in en trajik anısı da bir doğum gününde yaşandı. akranlarıyla sokaklarda oynamayı bilen bir çocuk değildi ünlü şarkıcı. o yüzden dışarı çıktığı ilk gün unutamadığı bir olay yaşadı: "şımarık bir çocuk olamadık. bir doğum günümdü babam çok beğendiğim bir spor ayakkabı almıştı. çok mutluydum. 'arkadaşlarımla oynayabilir miyim?' dedim. izin verdiler o gün bana araba çarptı. saklambaç oynuyorduk. nereden araba gelir bilemiyordum ve araba çarptı. bir daha da izin vermediler zaten. bir doğum günümü de hastanede geçirdim. annem hastalandı. bir yıl boyunca hastanede yattı. ben de doğum günümü hemşireler odasında kutlamıştım." demişti.
müzik yaşantısına üsküdar musiki cemiyetinde başladı. 14 yaşındaysa şan dersi alıyordu.ilk albümü güneş doğmuyoru çıkardığı dönemlerle ilgili göktürk dergisinde ismail gökgeze şunları söylemişti: zorlandım. ben unkapanı’na bomba gibi düşen bir sestim. ve 4-5 plakçı beni böyle kapış kapış isteme durumu oldu. çok güzel günlerdi. 1 milyon 750 bin satış rakamına ulaşmıştı. o sene yılın en iyi çıkış yapan sanatçısı olmuştum. büyük başarıydı ilk albümle bunu yakalamak. tabi o zaman kasetler vardı. 4 şarkım patladı. çok uzun yıllar geçti ama kendimi hep taze tutmaya kaliteli çizgimi bozmamaya özen gösterdim. çok şükür.
bu ilk albümün ardından duygular, kendine iyi bak, dönemem, aynalar, bambaşka, aşkla yaşayalım, aslı olan şarkılar gibi albümler çıkardı. aslı hünelden kısa bir süre sonra abisi saruhan hünel de sektöre girmişti ancak oyuncu olarak. göktürk dergisine verdiği röportajda abisiyle ilgili şunları söylemişti: abim çok iyi bir oyuncu. bence çok yakışıklı bir adam. gerçekten ekrana yakışıyor. her şeyden önce çok kaliteli biri. benim abim diye söylemiyorum. ama onu çok başarılı buluyorum. bir kere çok donanımlı, baya kültürlüdür. benim erkekte en önem verdiğim şey kendisini iyi yetiştirmesi, görgülü ve kültürlü olmasıdır. sağ olsun annemize babamıza teşekkür ediyoruz ama bazı şeyler insanın içinde olmalı. donanımlı olmasının yanı sıra çocuk ruhlu bir kalbi de var. bazen “üf abi ya onu da mı biliyorsun?” dediğim oluyor ama çok faydasını da görüyorum. allah başımızdan eksik etmesin.
2013 yılında bir kist erasyonu için hastaneye gitti ve ameliyat sırasında kalp ritminin bozulmasıyla yoğun bakımda kaldı. yaşadıklarını büşra bozok ayteke şöyle anlatmıştı: bir kist sorunum vardı, 10 yıl önce de büyük bir ameliyat geçirmiştim. rahatsızlık nüksetti ama o kadar önemli değildi. bir de önceki ameliyatın izi büyüktü, ona estetik bir müdahale yapılsın istedim. zaten doktorların ikisi eski arkadaşlarım, onlarla şakalaşarak ameliyata girdim. ama ameliyatın ortalarına doğru aniden kalp ritmim bozulmuş, normalde 70-80’lerde olması gereken nabzım 190’a fırlamış. tansiyon da 4’e kadar düşmüş. kalp durma noktasına gelmiş. o hastanede kardiyoloji yoğun bakım ünitesi olmadığı için beni bir ara odaya çıkarmışlar, orada kalp elektromu çekmişler. annem dahil kimse olayın ciddiyetinin farkında değilmiş. derken durum daha da ciddileşmiş. doktorlardan biri gata’nın eski doktorlarından. hemen gata’yı arayıp organize olmuş, ambulansla beni oraya nakletmişler. ben bütün bu olanları neredeyse hiç hatırlamıyorum. ambulansa doktorların binişini hayal meyal hatırlıyorum, o kadar. sadece “ben iyi olacağım, üzülmeyin” demişim. gata’ya giriş yaptığımda neredeyse ölüymüşüm! kalbim tamamen durmamış ama durma noktasına gelmiş. bir ara ses alınamamış hatta... abim “ambulansla giderken bir ara öldün zannettim, hayatımda böyle bir ten rengi görmedim” dedi. bir de yüzüm aşırı şişmiş. bu arada akciğerimde ödem de oluşmuş meğer.
#AslıHünel #SaruhanHünel #gelinevi