Osmanlı kehribarı diyoruz ama satışı dolarla yapıyoruz...Ustalarımız Türk ama işçilikleri dolar bazında....
@mys18783 жыл бұрын
Aynen bende onu anlamıyorum. Vermiceksiniz dolarla çalışanlara is
@MeursaultSamsa2 жыл бұрын
Dolarla çünkü Arap dünyasında tespih kıymetli ve en iyi ustalar da Türkiye'de. Haliyle oraya dolarla is yapınca adamların işçilik ücreti de dolara endeksli oluyor. Amber, bakalit gibi malzemeler de ülkeye dolarla giriyor ancak bu ikinci neden. Sanıyorum ki asıl neden ilk yazdığım. Ben usta değilim, ben tüketiciyim, ben de isterim ki ucuz olsun ama isim yapmış ustalar için durum bu. Oraya 100 dolara işçilik yapan adam dönüp de senin 100 TL için uğraşmaz. Sana 15 tespihte kazanacağı parayı oraya yaptığı tek tespihte kazanıyor. Yanı senin benim almamamız çözüm değil. Ya Araplar almayacak ya da sen ben gidip isim yapmamış ustaları bulup onlarla alışveriş yapacağız.
@lilhomies97152 жыл бұрын
@@mys1878 kesinlikle
@keyfekeder7344Күн бұрын
Siz anlamiyorsnz hrlde ? Alman bakalit oldugu icin dolar uzerinden turkler muslumanlae bulmamis icat etmemis anladiniz mi ?
@ykcg_017 ай бұрын
O tıraşladıklarının hepsi yeni döküm dostum.
@vatoz4188Ай бұрын
Aynen öyle
@yunusordu32235 жыл бұрын
Abim böyle tarihi habbeleri bozmayın gözünüzü seveyim ne güzel patina almış
@elazigspor21972 жыл бұрын
Osmanlı Sıkma’ya bir değerlendirme Kelimeler dünyadaki herşey gibi ihtiyaçtan doğar,yaşar,gelişir ve değişir. Kelimeleri toplumlar yaşatır,benimser ve ihtiyacı karşılamadığını görünce değiştirir ya da kullanmaz. Sözlükler ölmüş kelimelerle doludur. Bugün ben babamın konuştuğu Türkçe’yi kullanmıyorum,o da muhtemelen dedesinin kullandığı Türkçe’yi konuşmuyordu. Bin yıllarca aynı topraklarda yaşayan toplum olmadığımız için,yerleşik olarak yaşayan Avrupa toplumları gibi dili değişmeyen toplum değiliz. Göçebelik ,başka toplumların kültürlerinden etkilenir. İlk aldığı şeyde kelimelerdir. Bizim dilimizdeki bu kadar çok değişik toplumların kelimelerinin varlığı buna dayanıyor.Biz hâlâ göçebe toplum niteliğini sürdürüyoruz. İnsanlarımız dünyanın dört bir yanına dağılarak dillerinin etki altına girdiğinin farkına varmıyor. Tesbih âlemindeki hal de böyle. Bütün tesbih malzemelerinin ismi Arapça ,Farsça ,Latince vb dillerden bize geçmiştir. Bu aynı hayatı dolduran öteki nesneler gibidir. Siz icat edenin kullandığı ismide satın alıyorsunuz. Televizyonda,Telefonda ve radyoda olduğu gibi. Doğaya ait varlıkların ve nesnelerin adı her dilde farklılık gösterir. Ama bir materyal icat edildiği toplumun dilini yansıtır. Muhtemelen icat edenin ismiyle anılır. Materyallerde eskir,zamanla çağını tamamlar yerini dolduracak daha iyisi ,daha güzeli ,daha verimlisine terk eder. İnsanların kullandığı,elinden gelip geçen herşey antika olur. Bunlara etnoğrafik antika deniyor. Bu antikalarda kendi zamanıyla ifade edilir;mesela Osmanlı dönemi,Selçuklu dönemi,Bizans dönemi diye ifade edilir. Şimdi özelde konumuz bakalit ve ona bu kıstaslardan bakalım.Leo Hendrik Baekeland’ın mucidi olduğu bu malzeme tesbih için kullanıldığı bütün dünyaca bilinmekte. Tesbih yapılmak için değil,sıcak iletkenleri aktarmak maksadıyla icat edilmiştir. İlerleyen zamanda maksadı karşılamadığı anlaşıldığından o alanda kullanılmasada;zaman içinde değişen renk tonu ve çıkardığı ses itibariyle görsel şov alanında rağbet görmüştür. Bütün dünyada mucitinin adıyla anılmaktadır. İcat senesi 1909 olsada alınan patentin tekrarı verimemiş;patent başvurusuyla üretilen malzeme farklılık arzettiği için değerlendirmeye alınmamıştır. 1927 senesinde tekrar bir patent alınmış bu da Catalin adıyla tanınmaktadır. Bu malzemeninde ilkinden farklılığı daha donuk renkli olması ve renk değişimine uğramamasıdır. Her iki malzemede,patentteki orjinal haliyle 1950’den sonra üretimi yapılmamıştır. Bakalitin renk değiştirmesi ve özellikle vişne rengine dönen içi hareli olanları tesbih severleri büyülemiştir. Ambere muadil bir ürün olarakta beğenilmesi,amberin fiyatının yüksek olması sebebiyle de geniş halk kitleleri tarafından çok hızlı benimsenmiştir. Malzemenin üretildiği ülke olan Almanya’da aynı zamanda hammadde ürün haline dönüştürülerek çeşitli mamuller üretilmiştir. Bunlardan biri tesbih ve kolyelerdir. Üretilen tesbihler bütün İslam alemine ve öteki dinlere mensup ülkelere satılmıştır. 1950’den sonra üretim yapılmayınca malzeme hızla tükenmiş ve piyasadan çekilmiştir. Sonra soğuk savaş,iki kutuplu dünya özelde Türkiye’nin 1952 senesinden itibaren bazı ürünlere getirdiği ithalat kısıtlaması ve bugünkü gibi hızlı iletişim ve ulaşımın olmaması nedeniyle insanların bu malzemelere erişimi durmuş ve eldeki ürünlerin alım satımı hız kazanmıştır. Eldeki tesbihlerin ya da kesilerek tesbihe dönüştürülebilecek iri veya obje şeklindeki malzemelere rağbet giderek artmış;bir taraftan antika özelliğindeki tesbihlerin ve malzemelerin fiyatları,talep patlaması nedeniyle sürekli artmıştır. Başlangıçta malzemeye Alman sakızı,Alman sıkması denirken piyasada amberle benzeştirilerek oluşturulan rekabetle adı Sıkma Kehribar olarak değişikliğe uğramıştır. 2004 sonrası büyüyen piyasa tesbihin adını Osmanlı Sıkma Kehribar’a yüceltmiştir. Bu tamamen piyasa tarafından benimsenerek kullanılan ‘algı’ya dönüşmüştür. Hiçbir şekilde Osmanlı dönemiyle ilgisi olmayan,eskiliği ifade aracı olarak kullanırken müthiş bir manipülasyon yapan bu ifade Türkiye tesbih ortamınca benimsendiği için yerleşik kullanılan ifade olmuştur. Bu ifade öteki İslam ülkelerinde ve alım satımı yapılan diğer ülkelerde benimsenmemektedir. Malzeme Alman menşehlidir. Mucitleri Alman’dır. Dönem olarak Osmanlı dönemine ait değildir. Osmanlı döneminde üretilmiş Osmanlı tabiyetli ustalardan çıkmış ürünler mevcut değildir. Bunların tersini söyleyen bütün iddiâlar,sadece bir iddiâdır,gerçeği yansıtmamaktadır. Kısacası bu malzemeden alıp satılan tesbihlerin;bugün üretilmiş malzeme yada malzemeden yapılma tesbihlerine Osmanlı Sıkma Kehribar adı;bir toplum tarafından konulmuş içeriğiyle uyuşmayan bir isimdir. Bu ifadeyi benimseyenler tarafından bir gün mutlaka terk edilecektir.
@merlinalara2798 Жыл бұрын
Emeğine sağlık üstadım ayrıntılı güzel bir video olmuş ellerin dert görmesin
@alphacentauri19794 жыл бұрын
Güzel ve detaylı anlatmışsınız sagolun
@hasanfatihyuksek375111 ай бұрын
helal olsun sonunda anlatan biri çıktı
@fatihkeser068Ай бұрын
Helal olsun dayı
@ates70722 ай бұрын
Ustam bu tornaya giren tesbihlerin aynı rengi alması ne kadar bir süre gerektirir ?
@ahmetkarakoyunlu867627 күн бұрын
20 30 yıl
@aliakdeniz69364 жыл бұрын
Zamanla oksitlenerek sertleşme ve renk sürecini tamamlamış saf fenol fermaldehit ( Bakalit ). Antikaları boşa traşlayıp bozmayın orijinal saf bakalit alıp elinizde eskitin bence siz kıymetlendirin.
@ugurydu4 жыл бұрын
Ellerine emeğine sağlık ustam...
@hacikara58753 жыл бұрын
Arazide bulunma kehribar ya da katalin ama kehribar olanağı yüksek
@tataroglu60403 жыл бұрын
Çok güzel video olmuş izleyin dolandırmaktan kurtulun
@dengerewane780810 ай бұрын
❤❤❤❤❤❤❤
@hayrullahmert50643 жыл бұрын
Sandıkta duran hiç çıkmayan 1910 yıllara âit bir faturan neden partini yoktu.1 sene çekmeden kararmaya başladı yorumunuzu merak ediyorum. Onlarda fenol yokmu .mıskevi bağalar kısa sürede renk alıyor tıraşlandıktan sonra bunuda merak ediyorum mentolümsü güzel kokusu var ana talaşın.çekoslavak katalininin gerçek kokusu nedir ben biraz ispirto ile mentol arası bir kokuya benzettim. Sizden istirhamım yeni ve doyurucubir video çekmeniz saygılarımla
@fatih_culum13 жыл бұрын
Tesbih koleksiyoncusu ve meraklısı ulaşsın.
@mohammedhoms33643 жыл бұрын
اذا حرقنا حبة المسباح بالولاعة هل يذهب التغليف بالنار
@memetgok54058 ай бұрын
adam daha ne yapsın ama şu da var ki bizim gibi amatörlerin bu maddeleri tanıması çok zor.kimse sıyırtmaz satacagı malzemeyi.
@erkanakdas57853 жыл бұрын
O baston sapından nerden bulabiliriz
@ЭльшадАбдуллаев-й3г Жыл бұрын
Bunlardan bende baya fazla var anlayan arkadaşlardan biri benle iletişime keçsin lütfen
@sahanemirgeloglu13272 жыл бұрын
20 yıl bekleyeceğim renk görmek için hadi ya...
@dengerewane780810 ай бұрын
Ben mentol kokulu olanları daha pahalı biliyorum...
@osmanpayas63202 жыл бұрын
Usta bende eski tesbihler var ama ne olduğunu bilmiyorum
@smc1bil4742 жыл бұрын
Bal sarısı baga imame arıyorum bilgi verirseniz sevinirim
@erkanyigit56024 жыл бұрын
Bağa kehribar rin iyisini nasil anlariz abi bilgi verebilirmisiniz
@akcadag44174 жыл бұрын
Orijinal bağa kaplumbağa kabuğundan yapılır, diğer bağalarin yüzde doksanı beş para etmez.
@Bako01Z Жыл бұрын
Selamın aleyküm ustam araplar diyorlarki Osmanlı sikma tesbihin iç ve dış rengi aynıdır sarı vermez sarı olan almandir ne dersiniz buna lütfen cevap yazarsanız bizde rahat bir şekilde cevap veririz
@hakangultekin78208 ай бұрын
Talasini ne yapiyorsunuz ?
@hacikara58753 жыл бұрын
Slm usta bir kehribar kütük göndersem tesbih yapabilirmisiniz
@selamidalkran10323 жыл бұрын
Yusuf ustam numaranı nasıl alabılırım ben Osmanlı tesbıh almak istiyorum
@hayrullahmert50643 жыл бұрын
Ama talaş hepsinde sarımı pek anlaşılmadı selamlar.
@mehmetakif50835 жыл бұрын
Yusuf usta nerdesiniz? İrtibat adresi ve telefon numarası yazar mısınız lütfen.
@sametselvi33125 жыл бұрын
Bir osmanlı sıkmamız bar traşlanacak fiyat nedir
@tugrulozel7163 жыл бұрын
Usta niye Osmanlı kehribar diyorsunuz ki malzemenin gerçek adını söyleyin. Eski obje katalin deyin , bakalit deyin biz de öğrenelim.
@hayrullahmert50643 жыл бұрын
Yusuf kardeşim traşladığını yakıyorsun.patin alan saman zaten oksitlenmiş yanmıştır.tabiki balata kokusuna benzeyecektir.ancak gerçek kokusunun farklı olduğuna inanıyorum.
@mazidenbiri16722 жыл бұрын
Bu maddenin ismi ile kendisin8n alakasi yok Niye bu eski yapay ürüne Osmanlı sıkma kehribar denmiş Çok ilginç Bu isim konusu cok saçma bu üründe
@koraysancar96892 жыл бұрын
Ateş kehribarı demeseniz iyi olacakmış;(((
@rodriguegomez83965 жыл бұрын
3.000 tlye sıkma aldım inş sahte değildir
@bahadrergintan84744 жыл бұрын
kaç gr ?
@flackk14814 жыл бұрын
Bunların 100 grami 300 tl 200 gram alsaniz tesbih için 600 tl eder geri kalan fiyatlar işcilik için aliyorlar 2400 lira işcilik için verdiniz
@rodriguegomez83964 жыл бұрын
@@flackk1481 2400 işçilik olamaz biraderim. Kehribar kaç bin yıllık taş tabii ki değeri olacak .