Рет қаралды 95
Bu adam Aristokles. Namı değer Platon. Dünyaca ünlü bir Yunan filozofudur. Güreş hocası göğsü, kafası, omzu, alnı ve çenesi geniş olduğu için Yunanca 'genis' anlamına gelen Platon lakabını vermiştir.
Felsefenin en derin sorularından birine, gerçeklik algımızın doğasına dair Platon'un Mağara Alegorisi üzerine konuşacağız. Bu alegori, Platon'un "Devlet" adlı eserinin yedinci kitabında yer alır ve bize gerçeği arayışımızda rehberlik eder.
Alegori, bir mağarada zincirlenmiş insanları anlatır. Bu insanlar doğdukları andan itibaren mağarada yaşamışlar ve sadece karşılarındaki duvara yansıyan gölgeleri görebilmişlerdir. Onlar için gerçeklik, bu gölgelerden ibarettir. Ancak, aralarından biri zincirlerini kırar ve mağaradan çıkar. Dış dünyanın yoğun ışığına maruz kaldığında, önce şaşkınlık yaşar, sonra ise gölgelerin aslında gerçek nesnelerin yansımaları olduğunu fark eder.
Bu kişi, mağaraya dönüp arkadaşlarına dış dünyanın varlığını anlatmaya çalışır, ancak onlar inanmaz ve hatta ona saldırırlar. Platon'a göre, bu alegori, toplumun gerçekleri kabul etmekteki direncini ve bilgeliğin yalnızca sorgulama ve arayış yoluyla elde edilebileceğini gösterir.
Mağara, toplumu; zincirler, bireyleri sınırlayan kuralları; gölgeler, kabul edilen gerçekleri; ve zincirini kıran kişi, gerçeği arayan filozofu temsil eder. Platon'un bu alegorisi, bize gerçekliğin çok katmanlı yapısını ve bilginin değerini hatırlatır. Gerçeği aramak, cesaret ve özgürlük gerektirir. Ve bu yolculuk, sadece bireysel bir uyanış değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümü de ifade eder.
Dileğim büyük Türk milletinin mağaradan çıkıp, gölgeleri aşmasıdır. Buna sonsuz inancım vardır.
İzlediğiniz için teşekkürler, sağlıcakla kalın. Abone olup, beğeni atmanız beni mutlu edecek, videonun daha fazla insana ulaşmasını sağlayacaktır.