PLUTO - Beklenen Anime Geldi! (Spoilersız)

[@Cartman_Bro]

Bana kalırsa Naoki Urasawa çağın en iyi hikaye anlatıcılarından birisidir. Karakter gelişimi ve sıfır aksiyon ile aşırı sürükleyici hikaye anlatma konusunda tam bir usta. Kendisinin 4 mangasını okudum (monster, 20th century boys, pluto, billy bat) hepsi çok iyi seriler fakat belki de Tezuka'nın katkılarıyla pluto gelmiş geçmiş en iyi kurgusal eserlerden biri olmuştur. Eleştirilecek yanları Tancan'ın da bahsettiği gibi hikayeyi takip etmek zorlaşıyor ve bence anime fazla renkli olmuş daha film noir bir görsellik beklerdim

[@User_95168]

Malum soruyu soralım o zaman; pluto mu, blue eye Samurai mi yoksa scavengers reign mi?

[@Cartman_Bro]

@@User_95168 diğer ikisini henüz izlemedim ama kaliteli gözüküyorlar

[@tarik.b]

⁠@@User_95168scavengers’ı izlememekle beraber Pluto açık ara daha iyi bence. Blue eye samurai’ı da beğendim, değindiği konular (örneğin ataerki, japon kültürü/leri eleştirisi) güzel işlenmiş. Bazı yerlerde kör göze parmak veya yüzeysel değinilen bölümler oluyor ama olay akışı içerisinde doğru konumlandırılmış ve dengeli. O yüzden hiç sırıtmıyor. Teknik açıdan da başarılı. Animasyonlar ve görüntü yönetmenliğini gerçekten beğendim. Eksi yönleri bence birkaç karakter dışında karakterler zayıf işlenmiş ve motivasyonlar ve tutarlılık açısından biraz kafası karışık buldum ama bu majör bir problem değil. Biraz da gerçekçilik sınırında nerede durduğunu pek anlayamadığımız bir çizgide ilerliyor gibi geldi bana. Hem karakterlerin psikolojik ve fiziksel durumları, hem de olayların gidişatı açısından. Bunlara rağmen yine de iyi bir animasyon. Benim Pluto’ya puanım 9’du (2. Bölüm de diğer bölümlerin seviyesinde olsaydı 9.5 10’lara çıkabilirdim), Blue Eye Samurai’ya da bir 7 puan veririm şahsen.

[@Antiocherr]

Bence de. Monster çiziminde ama çok renkli ve canlı. Gözümün alışması 8 bölüm aldı :)

[@tarik.b]

Bende de izlerken benzer düşüncelere yol açmıştı Pluto. Ayrıca anime mangaya nazaran daha vurucu olmuş kanımca. Burada da m2 studio takdiri hak ediyor elbette. Keza animenin müziklerine de bayıldım. Özellikle ilk bölümdeki piyano sahnesinde çalan “Cherished Memories” ve final dahil birkaç sahnede çalan “Get close to each other” parçaları favorilerim. Başta Yugo Kanno aka JoJo birey ve diğer müzisyenler harika iş çıkarmışlar. Çok güzel bir video olmuş, eline sağlık Tancan abi. Blue Eye Samurai videosunu da dört gözle bekliyorum🙌

[@lazymoon2392]

Abi bu adamın 20th century boys eseri benim gözümde yazılmış -en iyi şey değilse- en iyi şeylerden biri. Suspense konusunda Urasawa'nın üstüne başka kimse yok hatta biraz cüret edip modern medya/edebiyatın tümünü de katabilirim buna. Bu adamın 100-200 bölümlük mangalarda verdiği gerginlik, merak ve resolve hissini 25 senedir gizlediği gizemlerle Eichiro bile beceremedi. Bazı insanlar gerçekten hayata bir şey yapmak için gelip o şeyi yapıyorlar ve şansımıza biz de bir şekilde denk geliyoruz gerçekten muazzam.

[@ulysses5340]

Kafamda Pluto'yu seyretmeyi ertelenmiştim belirsiz bir vakte doğru ama bu güzel sohbetten sonra hemen başlama kararı aldım. Ağzına sağlık abi, çok keyif aldım neyi nasıl anlattığından.

[@emilhdov3350]

İnanılmaz zevkliydi. Tek eleştirim gizem perdesi kalkdıkdan sonra finalin sönük kalması oldu. Ama 8 bölümün 7 i o kadar iyi ki finali görmezden gelebiliyorum

[@mhmmdlirsulzad2362]

Sahadin o kadar iyi kalpli olduğu soylendikten sonra ve geisicithle espilonnun onu bu yüzden oldurmemekleri uzerine sonda bunu kanıtlaması çok hoşuma gitti

[@jaklaban]

Pluto'yu ilk okuduğumda en derinlikli Urasawa anlatısı olduğunu hissetmiştim, diğer eserlerinde de gizemi çok zekice yaratmış, çok güzel karakterler ve worldbuilding oluşturmuş bence fakat Pluto'nun diğer eserlerden ayrılan yani günümüz politiği ile bariz bir bağlantısı olması, ilk okuduğumda bu korelasyonu kurabilmiştim, aynı zamanda Ku Klux Klan benzeri bir örgütle ırkçılık anlatısı yapması da çok etkileyici gelmişti. Blade Runner tarzı eserlerde de gördüğümüz robotlar hissedebilir mi? sorusunu Gesicht ile birlikte, Brau ile birlikte sorduruyor bize. Animesini de Netflix yapacağı için önyargıyla yaklaşmakla birlikte izleyince çok çok sevdim, hikayeyi tekrar hatırlamama ve yer yer duygulanmama sebep oldu, bence Brau, Epsilon ve Gesicht'in hikayeleri gerçekten çok üzücü.

[@sinerehber]

İnsanların ve özelde takipçilerinizin Pluto'yu izlemeleri için spoilersız anlatma tercihinize saygı duyuyorum ama bu tercihle Pluto hakkında konuşulabilecek ve belki de tartışılabilecek çok önemli konuların büyük kısmı hariç bırakılmış oluyor. Çok ideal olmasa da youtube vidyoları altında değerli paylaşımların sayısı her geçen gün artıyor. Felsefi yönü çok derin ve işlediği konuları da son derece tartışmaya açık olan Pluto hakkında sohbet etmek oldukça güzel olabilirdi. Parantez içinde "spoiler" meselesinin abartıldığına ve çok defa sanatsal veya kültürel gelişimi frenlediğine inandığımı söyleyerek bitireyim. İçeriklerinizi beğendim ve kanalınıza abone oldum!

[@SingleButGamer]

Monster animesini sevenler sevecektir yazar abimizin türklere karşı bir hissi olduğunu 2 animede de bulunan türk karakterlerden anlıyorum hatta türk yunan dostluğu ve rekabeti bu animede var farkedince yazarsınız 😄

[@alphanada3932]

olum izledim göremim türkiye ile ilgili bir şey

[@SingleButGamer]

@@alphanada3932 dikkatli izlememişsiniz brando karakteri türk hatta googleda pluto characters yazın ülke türkiye çıkıyor 🙂hatta rakibi hercules oda yunan

[@SingleButGamer]

@@alphanada3932 brando karakteri türk en büyük rakibi hercules te yunan Monsterı izlediyseniz kurtaramadığı almanyadaki hastası türktü

[@krauser8295]

Animeyi yeni bitirmişken böyle tatlı bir videonun gelmesi güzel tesadüf oldu.

[@dedededededededede]

Sonda dediklerin çok değerli bence, teşekkürler video için

[@StalwartMan]

Ağzına sağlık sevgili Tancan. Güzel içerik ve Pluto'yu seyretmeden önce seni dinlemek harika oldu.🥳👍

[@berkayaydn415]

Pluto hayatımda izlediğim en iyi şeyler arasında girdi. Belki de izlediğim en iyi anime hatta izlediğim en iyi bilim kurgu hikayesi. Şahsen Evangelion hatta onun bile üstü seviyesinde olduğunu düşünüyorum

[@Sumeyye.b]

Listeye ekledim bile. One piece incelemesini de bekliyoruz

[@Xhronica]

Teşekkürler video için, blue eye samurai hakkındaki düşüncelerini de çok merak ediyorum

[@rizaacikgoz]

Hafıza silinmesi üzerine sadece robotlar üzerine değil insanlarda tüm hafızasını silinseydi kim olurduk. bizi biz yapan karakter kımlık ,kısılık her ne ise hafıza ve anılar ve hatırlattıkları uzerine mi kuruludur u sordurt tu

[@MelihGklp]

Pluto animesi okuduğum en iyi mangaya yakışan bir anime uyarlaması olmuş. Tek eleştirim fazla aynı yapmaları. Biraz eklemeler, çıkarmalar beklerdim ama göremedim.

[@pguler]

Çok güzel anlatmışsın Pluto’daki mesajları, hatta ötesine geçmişsin.

[@emirguler_]

Bana flashbacklerin bu şekilde olması robotların anılarını hatırlamasına yapılan atıfları bizlere de göstermek, aynı şekilde yaşatmak için yapılmış gibi geldi ya da en azından ben öyle hissettim.

[@dolunayd296]

Diziyi yeni bitirip seni de yeni izledim, bikaç şey çok gözüme çarptı yazmadan geçemedim. Hızlıca, genel olarak dizinin bilinçle, anılarla, haıfzayla, insan olmanın anlamıyla, neredeyse hisseden, sanat yapabilen robotların savaş için kullanılmasıyla, devlet adamlarının çıkarlarıyla ilgili söylediği şeyler çok güzeldi, senin de söylediğin gibi. Blade Runner'ı çok sevmemimin nedenlerinden bunlar da. Fakat ben bu dizide nasıl bi tane bile kadın yok ve bu sadece bana mı abes geldi de kimse konuşmadı bi süre anlamlandıramadım. Dizide en az 10 tane çok önemli ve hikayeleri derinden etkileten karakter var, hepsi de erkek. Bilim insanları var, doktorlar var, askerler polisler var, o bilim insanlarının, doktorların yardımcıları var. Dizi inanılmaz önemli insanlarla dolu, ama nasıl bu kadar kadınsız oluyor böyle bi dönemi anlatırken şaşırtıcı geliyor. Bu baya bilinçli bi karar, o yüzden bunun üzerine bir şey söylüyor mu diye tekrar düşündüm, patriarkaya, erkekliğe dair bi şeyler görüyor muyuz diye düşündüm ama göremedim ona dair bi şey. Bikaç tane kadın "görüyoruz", önemli erkeklerin karısı olmak dışında onlarla ilgili bildiğimiz hiçbi şey yok. Sonra da merak edip manga'da olaylar ve karakterler nasıl diye baktım, Epsilon karakterinin orjinalde kadın olduğu gördüm ahahah. Normalde bi karakterin cinsiyetinin, ırkının, görüntüsünün değiştirmesine hiç takılmam, dizide amaca uyuyorsa bu değişim harika, fakat eğer Netflix çıkıp "ya 2024 yılına gircez mangada 10'u geçkin önemli karakterden sadece biri kadın, bunun bari birini daha kadına çevirelim" deselerdi kıyamet kopardı sanırım, örneklerini çok gördük. Netflix bu konuda sürekli linç yiyip dalga konusu oluyor ama tabii ki bu hiç sıkıntı edilmemiş jhasffd, tabii daha az popüler bir iş olmasının da etkisi vardır belki bilemiyorum. Bu olay benim izleme zevkimi yerlere vurmadı ama tabii ki fena dikkatimi çekti bu kadar "menemen" bi dizi görmek, kimsenin dikkatini çekmedi mi yoksa üstünde durulması önemsiz mi görüldü bilemedim, artı bi yorum eklemiş olmak istedim.

Kadın karakter yok yorumu Pluto'nun bağlamıyla ilgili aslında. Erkek yaratıcıları ve onların erkeklikleriyle yarattıkları robotlar, savaşlar ve fikirler bahsi geçen dünyayı şekillendiriyor. Bu kendi yarattıkları dünyada kadınlara, çocuklara, hayvanlara ve diğer ötekileştirilen herkese verilen roller zaten kısıtlı. Buna rağmen Uran gibi önemli ama çocuk göünümünde olduğu için yeterince önem verilmeyen bir karakter var. Gesicht'in hayatını birleştirdiği diğer bir robot da Helena, o da yine erkeklerin yarattığı robotlarda onların zihninde atanmş rollere sahip maalesef. Ya da gesicht'in başlarda ziyaret ettiği, ölen polis memurunun eşi olan ''hizmetçi'' robot da. Epsilon da Pluto'nun yeniden yorumladığı Astro Boy'da erkek olarak yaratılıyor. 2003 versiyonun animesinde kadın olarak tanımlanıyor. Pluto'da ise tekrar erkek olarak tanımlanıyor (yani netflix'in baz aldığı eserde erkek ama senin de dediğin gibi, benim için de bir önemi yok, çünkü burada robot olarak rolü önemli. Ama kadın olsa ağlayan çok olurdu kesin:) ama karakterin kendine bir cinsiyet ataması yok aslında. Hatta asker bir robot olarak diğer ''erkek'' robotlar tarafından zayıf görülüyor. Halbuki eylemleri (bir anne gibi bütün yetim çocukları kendi çatısı altına alması) en zor olanlar. Pluto'nun savaşların şekillendirdiği erkek dünyasını yönlendiren de bu erkek zihniyetli robotlar zaten. Kadınlar (Helena), çocuklar (atom - uran) ve hayvanlar da bu dünyanın ötekileri. Toplamda karakterler bu bağlama oturuyor. Cinsiyet ve zihniyet temsili en önemli konulardan biri sinemada ve tv'de ama bağlamı da atlamamak lazım. Ki buna rağmen geleceğin dünyasında robotlar içinde uyanışı başlatan yine de bir kadın karakter olabilirdi ama bu uyanışı başlatan pluto yine orta doğu zihniyetli bir babanın (hatta kendini insan sanması da ironik burada) erkek oğlu. Ki o da klasik erkek kalıplarının dışında hareket ediyor ve daha sonra babası tarafından canavarlaştırılıyor.

[@gokhankoc_]

Önce blue eye samurai sonra bu, Netflix sen ne ayaksın hocam?

[@ahmetbasrikarakus]

Yeni bitirdim bayıldım animeye, bu video izlemeyen biri için çok iyi ateşleyici olmuş. Ağzına sağlık abi.

[@User_95168]

Bu animenin bu kadar underrated kalmasi beni üzüyor

[@burakdogan3938]

Tancan bey tng serisi ile ilgili bir gelişme mevcut mu? Seriye devam etmeyi düşünüyor musunuz?

[@ilkersarkaya69]

Final bölümünün sonlarına doğru meh dedim ama ilk bölümdeki yüzümü görmeniz lazımdı. Bu neymiş be abi demiştim. Evangelionu da 6 ay önce falan izlemiştim.

[@Tanukii11]

çok beğendim ama savaş sahneleri daha kaliteli olabilirdi diye düşünüyorum

[@ycapkin]

Konuyla alakasız ama yakın zamanda çizgiroman tavsiye videosu gelir mi? Valla özledik.

[@SomeStruggler69]

cidden herkesin izlemesi lazım bu animeyi ya

[@frambuazim]

adım bora olduğu için astroboyu çok seviyorum.

[@102mertcan]

Bu ara netflix iyi işler çıkardı blue eye samurai ve pluto çok iyiler..

[@omurcandemir2564]

Mükemmel bir işti ya

[@dewresbickle]

Tancan, house of the dragon teaser geldi. Bigbonedla yorumlasanız ne şahane olur. Valla özledik.

[@rizaacikgoz]

Bu dizinin üzerine " The Creator " 2023 filminide izlemenizi öneririm.

[@nomadicmerchant]

abi evangelion evangelion

[@cemakll5534]

Bende bunu merak ediyordum

[@veys2499]

Sondaki oyuncak ayi kimdi niye dunyayi yok etmek istiyordu amaci neydi bilen varmi ?

[@ovuncmadan]

Emeğine sağlık

[@ygzturk]

Taş gibi işti valla

[@Dincer2]

algoritma

[@yigitgokce424]

Abi açıkçası dediğin anlatılar serinin içinde olsa da bunların baya yetersiz olduğunu düşünüyorum.(Devamı spoiler) Anime ne zaman dramatik bir sekansla anlatısını sunmak istese bunu robotların 6. hisvari asla mekanik olarak açıklaması olmayan sadece senaryo akması için kullanılan robot hisleriyle yapıyor. Başlarda bunun oturacağı star trek data sekanslarında olduğu gibi mantıklı bir zemin(Data her zaman duygusal hislerini mekanik olarak çözümleyerek bize sunuyordu) veya bunu yapamıyorsa irobot tarzında temel sabitlerin yorumlanma farkından dolayı(3 temel kanun ve temel yazılımları) ortaya çıkmasını bekliyor insan. Fakat yüzeysel çoğu bilimkurgu eserinin yaptığı gibi var işte deyip geçiyor. Hadi tamam bilim kurgu mekaniği önemsiz dersek insan duyguları üzerinden bir okuma bir psikolojik analiz yapsın diye bekliyorsun o da yok. Benim nefretim seninkinden büyük diye saldıran robot, karışık hisler yükledi diye(Karışık his dediği de en ilkel en düz insanı hisler bari ona gönderme yap) çıkılamaz yapay zekasını yeniden kurabilen robot(Ki bedeni yok et istediğin kadar, yapay zeka bu teknik olarak ölmemeleri lazım, en azından birkaç dakika öncesine verisinin ağa kaydedilmesi lazım.) var ve seri sürekli bu karmaşık duygular ve hisseden(Nefretin büyüklüğünü algılayan yapay zeka bile var) robotları vurgulamasına rağmen bunun üzerine bir psikolojik tahlil yapmıyor. Yaptığı şey herkesin hemfikir olabileceği yüzeysel nefretten bir şey doğmaz, nefretle işler çözülmez mesajı. Açıkçası kağıt üzerinde güzel temaları olsa da çok düşük seviye bir bilim kurgu mekaniği ve yüzeysel bir psikolojik anlatı ile yapıyor bunu. Karakter hikayeleri, o karakterlerin duygusal tahlillerini yapma şeklinin başarısının tam tersi olarak robotların duygu hali bir o kadar başarısız anlatılıyor bence. Ne bu duyguların gelişmiş yapay zekanın çalışmasının(uyanması, canlanması) düzgün bir açıklaması var, bu güçlü duyguların robotlar tarafından ret edilmesinin açıklaması var, normalde dövüş becerileri yüksek olmayan atomun birden plutoya tehdit yaratan 2 robottan daha güçlü olmasının bir mantıksal zemini var(epsilon gibi yıkıcı güç gesicht gibi dayanıklı bir alaşıma sahip beden), bildiğin battle serilerinde 50 yıldır olan nefret ve acılar sayesinde güçlenen çocuk. Bu nedenle bahsettiğin temaları bizzat çok sevmiş olsam da aynı sebeple bu yüzeysellik ve özensizlik benim sinirimi finalde baya bir bozmuştu. Resmen çok kaliteli bir iş olarak devam ederken ''bunlarda böyle işte, sorgulama, çok şey etme, hisse odaklan be ya'' diye dünyanın en klişe söylemlerini yapıp bitiriyor seriyi. Açıkçası o derinliğinde monster gibi serilerden alışık olduğumuz karakter hikayeleri sayesinde büyük oranda sağlandığını düşünüyorum. Yoksa ana tema, evren olarak bence serinin ciddi sıkıntıları var.