Рет қаралды 20,089
Bugün 179 yıllık polis teşkilatında son dönemlerde yaşanan cinnet ve intihar olaylarına dair bilgilendirme yapmak üzere karşınızdayım. Biz Zafer Partisi olarak toplumu derinden etkileyen ve infial yaratan olaylara dair sessiz kalmayarak her zaman sizlerin karşısına çıkmış ve gerekli bilgilendirmeleri yapmıştık. Dün olduğu gibi bugün de aynı çizgideyiz maalesef son günlerde üzerinde çok konuşulan, araştırma önergeleri verilen bir konu kanayan yaramız emniyet mensuplarımız ile ilgili konuşacağız.
Türk Polis Teşkilatı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu düzeninin sağlanması, yasal düzenlemelerin uygulanması, acil durumlara müdahale, suçla mücadele, toplum destekli polislik, trafik düzenlemesi, devlet güvenliği ve istihbarat, terörle mücadele, teknolojik ve bilimsel gelişmeler, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri gibi birçok alanda etkin ve etkili bir şekilde görevini ifa etmektedir.
Görüldüğü üzere Türk polis teşkilatının bu ve benzeri görevleri, toplumun genel güvenliğini, huzurunu ve düzenini sağlamak için hayati bir rol oynadığını göstermektedir. Bu teşkilatın etkin ve verimli çalışması, toplumun refahı ve güvenliği için vazgeçilmezdir.
Peki bu kadar önemli görevleri ifa eden bir teşkilat başarıları ile gündeme gelmesi gerekirken neden cinnet ve intihar haberleriyle gündeme gelmektedir.
2024’ün ilk 4 ayında ülkemizde maalesef toplam 25’ten fazla polis intihar etmiştir.
Emniyet Teşkilatı personelinin sorunlarının ve polisleri intihara sürükleyen nedenlerin tespit edilip çözülmesi ile polislerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi amacıyla Meclis'e sunulan araştırma önergesi AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Peki bu kadar acı bir durum ortadayken neden bir araştırma önergesi reddedilir, neden çekiniliyor anlaşılır gibi değil.
Polisler sabah evden çıkarken akşam hangi saatte eve geri döneceğini bilmiyor çünkü amirin iki dudağından çıkacak iki kelimeye bakıyorlar, kalın derse sabaha kadar kalacak kadar ucu açık sınırı olmayan bir yetki.
Akşam 6-7 gibi gece mesaisine geliyorlar, sabaha kadar çalışıp, eğer akşam maç varsa tekrar maça görev yazıyorlar, yine maç bitimi ne zaman çıkış verileceği belli değil, dinlenmesi ailesi ile vakit geçirmesi gereken bir zamanda maalesef fazladan çalışıyorlar, peki bu ekstra çalışma için fazladan maaş alıyorlar mı, tabi ki hayır.
Özlük anlamında polis maaşları birçok kamu kurumunda görev yapan memurlara nazaran çok düşük seviyelerde kalmakta, tazminatları enflasyon karşısında neredeyse pula dönmüştür. Özellikle büyükşehirlerde görev yapan polisler artan kira oranları ve hayat pahalılığı nedeniyle zor durumda yaşam mücadelesi vermektedir.
Amiri ile sorunu olan polisler maalesef iki satır yazı ile hastaneye sev edilerek silahları ellerinde alınıyor, amirler tarafından bu durum personel üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılmaktadır.
Ağır çalışma koşulları, mobbing, intihar ve cinnetlerle gündeme gelen polisler için ne yapılıyor? Psikolojisi bozulan binlerce Polis Memuru silahlarını bırakarak şuanda Silahsız olarak görev yapmakta. Şuan da kaç tane psikolojik tedavi gören Polis Memuru olduğu, ağır çalışma koşullarına bağlı kaç Polisin kalp krizi nedeniyle vefat ettiğinin öğrenmek istiyoruz. Polisin bu sorunlarına ek olarak 2. Şarka gitmeleri ile aile düzenleri yıkılmakta bu da Polisin diğer sorunları ile birleşince intihar ve cinnet vakalarını tetiklemektedir.
Polisleri intihara sürükleyen nedenlerin tespit edilip çözülmesi ile polislerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için TBMM’ye verilen araştırma önergesi AKP ve MHP tarafından reddedildi. İşin üzücü tarafı ise eski bir emniyet müdürü olan Kocaeli milletvekili tarafından meclis kürsüsünden ret oyu verileceği açık açık belirtildi. Polisin sesi olması gereken, polisin derdiyle ilgilenmesi gereken eski bir emniyet müdürünün destek olması gerekirken açık açık karşı çıktıklarını söylemesi maalesef polislerin ne kadar sahipsiz olduklarının açık bir göstergesidir.
Geçtiğimiz günlerde basında polis intiharlarına dair bir anket yayımlandı ve çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bende bizzat raporu inceledim gerçekten vahim bir durum var ortada. Aslında daha vahimi polislerde sahipsizlik ve değersizlik hissi en üst seviyede hissedilmektedir.
Kıymetli basın men supları baskı, yıldırma, mobbing intiharların ve cinnetlerin çözümü değildir. Bira evvel polislerin sorunlarına değinilmeli, araştırma komisyonları kurulmalı ve yasal olarak emniyet içerisinde faaliyet gösteren STK’lar muhatap alınmalıdır.