Psikolog, Göç Araştırmacısı Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan

[@atalaygucer3585]

Değerli Prof. Dr. Halil hocam’ın derslerinden hem hayat hem de akademik yolumda çok önemli kazanımlara sahip oldum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bunun yanısıra uluslar arası akademide değerli hocalarımızdandır. Kendisini mercek altına aldığınız için size de teşekkür ederim.

[@atayavsar]

Harika bir söyleşi... Teşekkür ederim...

[@Tucholsky...]

Halil Bey'in Türk topluma katkısı büyük ama 2 konuda Halil Bey'i eleştirmek istiyorum: Eğitimli ve topluma hizmet eden bir kişi olarak eleştiriye açık olduğunu düşünüyorum. 1 Çıkardığı bir kitap var. Başlığı: "Dabeisein und Dazugehören" Kitabın başlığında koskoca bir imla hatası var. Hatayı yazmama gerek yok, ortada. Maalesef Almanya'daki Türkler'in hiçbirisinin şimdiye kadar Almancayı kusursuz icra ettiğini görmedim. Burada -özellikle bir akademisyen olarak- daha özenli davranılmasını beklerdim. 2. Eğitim konulu bir Türk TV programında izledim ve biraz şaşırdım. Söyleşide kullandığı Almancayı Türklerin çoğu anlayamaz. Birçok kelimeyi tanımaz bile. Kelime seçiminizi ve hitap şeklinizi hitap ettiğiniz ortama göre seçiceksiniz. Ben verdiğim seminerlerde bu şekilde yapıyorum. Bir Türk meslek okul oğrencisine hitap ederken kullanacağınız Almanca ile bir Alman akademisyen ile konuşurken kullandığınız Almanca aynı olmamalı. Açıkçası halka hitap ederken vatandaşın eğitim durumunun dikkate alınmasını tavsiye ederim. Sayın Uslucan, yazdığımı lütfen size akıl vermek olarak. algılamayın. Neticede Almanya'daki Türk toplumuna faydalı olmaya çalışıyoruz ve eleştirmeyi de bilmemiz lazım. Her şeye iyi deyip sevileceğimize -sevilmeme riskini göze alarak- hür ve özgür kalarak eleştirelim ki bir değişim olsun. Ben şu anda Almanya'daki Türklerin eğitimi (eğitimsizliği) konusundaki sorunları ile ilgili doğru tespit yapıldığını görmedim. Bu konuda bilgi alışverişinde bulunmak isterseniz bana ulaşabilirsiniz. Aslında bir konuda daha sizi eleştirmek istiyorum. Bir seminerde siz Almanya'daki medyanın yalan haberlerini ve vatandaşların yanlış yönlendirildiğini belirtmiştiniz Size bir psikolog olarak şunu sormuştum: Insan beyni bu kandırılmaya niye müsait. Beden nasıl evrimde dış ortama uyum sağlıyorsa insan psikolojisi de bunu yapması gerekmiyor mu? Niye hale psikolojimiz kolay kandırılmaya ve her haber inanmaya müsait. Insan psikojisinde olumlu yönde bir ilerme var mı? Cevabınız: Ben bunu nereden bileyim bunu Antropologlara sormanız lazım minvalindeydi. Ben sizin bu insan psikolojisi ile ilgili konuyla ilgili hiçbir fikrinizin olmamasını ve topu Antroploglara atmanıza şaşırdım. Bu konuda hiç mi bir çalışma ve ya doktor tezi yok? Bu konuda hiç mi bir fikriniz yok? Benim yazar olarak "Merak eden okusun" başlıklı bir makalem var. Burada eğitimin ana motorunun (sağlıklı) merak olduğunu belirtiyorum. Ancak meraklı olursak kendimizi geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Bana benim ihtisas alanım ile ilgili birisi bir ṣey sorarsa cevabını bilmezsem bile bir eğitimci olarak bilgiye ulașıp vatandașa faydalı olurum. Sağlıcakla kalın....