Rachel Cusk - Diğer Ev | Özgürlük, Kadınlık ve Ötekilik Deneyimi

  Рет қаралды 556

Nur Banu Kuzu

Nur Banu Kuzu

Күн бұрын

Пікірлер: 18
@Ayten260
@Ayten260 5 ай бұрын
Bu videon 1 yıl sonra önerildi bana. Kendini ifade ediş şeklini, ses tonunu ve sakinliğini çok sevdim. Kitabı en yakın zamanda temin edip okuyacağım. Teşekkürler ve başarılar
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 5 ай бұрын
Çok teşekkür ederim yorumlarınız için 💜Kitabı okuduktan sonra da düşüncelerinizi bekliyor olacağım.
@sematemel5844
@sematemel5844 8 ай бұрын
Ne güzel yorumlamışsınız. Teşekkürler 🦋
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 8 ай бұрын
Ben teşekkür ederim 🍃
@4ksahneler
@4ksahneler 11 ай бұрын
Kardeşim şuan ilk defa denk geldim sana bir kaç tane kanal onerebilirmiyim mehmet yildizin kadinlar hakinda yaptigi vidrolar var mutlska goz atmani oneririm
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 10 ай бұрын
Teşekkür edeceğim, muhakkak göz atacağım.
@oncayoksunlukvarken8538
@oncayoksunlukvarken8538 7 ай бұрын
Ödünsüz erkek özgürlüğünü zaten erkeklerin kurduğu ve yönnettiği bir dünya düzenininden bağımsız okuyabilir miyiz? Kitabı yeni bitirdüm bu bölümü okurken aklıma ateş Almış bir genç kızın portresindeki bir diyalog geldi; ressam olan ana karakter diğer karakter sanatını eleştirince sen anlamazsın belli kurallar var minvalinde bir cevap vermişti. Yani o camia nın içinde öteki olan veya ötekileştirilen bile farketmeden bu erkek hegemonyasının devamı için çalışıyor. Şimdi kelimelere istediğim gibi dönemedim ama burada bir sorun var. Bu arada video çok güzeldi. Kendi adıma çok teşekkür ediyorum.
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 7 ай бұрын
Elbette ataerkiden bağımsız okuyamayız diye düşünüyorum ben de. Hatta vites arttırıp diyorum ki güncel modernlik paradigması dahilinde olan hiçbir düzenden bağımsız okuyamayız ödünsüz ya da verili özgürlük biçimlerini. O filmde de dikkatimi çeken şey, her iki karakterin ilişkisinin ve iletişiminin dıştaki dünyaya ve gerçekliğe verilen bir ara olduğuydu. O arayı verebilen her insan, sonrasında bilinçli ya da bilinçsiz şekilde verili düzenlerin devamı sağlayacak eylemlerde bulunsa da uzun vadede bir şeylerin dönüşmesi için önemli adımlar atmış oluyor. Kimse farkındalığını geri alamıyor çünkü, onun hakkını verip veremediği ayrı bir konu olmakla beraber. Yeniden bir şeyleri düşünmeme vesile olduğunuz için ben teşekkür ederim, videoyu beğenmenize çok sevindim.
@oncayoksunlukvarken8538
@oncayoksunlukvarken8538 7 ай бұрын
@@NurBanuKuzu Açıkçası dün gece hem sizin anlattıklarınızla hem de kendi düşüncelerimle kendi kendime muhabbet çok uzadı. Asıl ben size teşekkür ediyorum böyle bir geceye vesile olduğunuz için. Bugün de bu kitapla alakalı bir söyleşi vardı. Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy un ;Diyalogları . Söyleşi sonrasında beraber oturma fırsatımızda oldu sizinde videoda kendi kendinize sorduğunuz soruları ben de onlara yönelttim. Hatta bu kitapla alakalı böyle bir video da olduğunu söyledim. Bunların hepsi bir tarafa dün sizi dinlerken de film üzerinden örnek verirken de söyleşi sırasında da aklımda şu soru döndü durdu: Evet Ataerkil bir dünya bir sanat yıkılması yok edilmesi gereken bir düşman? Gerçek manada bir düşman, fark etmeseler de en çokta erkekler için. Fakat bunun tam tersi bir dünyanın sonunu öngören bir kitap okumuştum.( Cem Akkaş "Y") o eserde de günün sonunda benim hayal ettiğim kadar değişen bir şey olmuyor. Tabii ki üzerine konuşulacak tartışılacak binlerce küçük ve büyük konu var; Ama sonuçların Yaşam ortaya çıkardığı bir serüvende sonucu düşünmeden de süreç yaşanmıyor. Bu arada böyle uzun uzun yazdığım için afedersiniz kendimi tutamadım.
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 6 ай бұрын
@@oncayoksunlukvarken8538 Uzun uzadıya yazılan şeyleri çok severim, bu diyalogdan da oldukça büyük bir keyif alıyorum, iyi ki yazdınız. Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy ile vakit geçirmek büyük bir şans olmuş, verdikleri cevapları da merak ettim doğrusu. Her sistem kendi avantajlılarını ve dezavantajlılarını yaratıyor, ataerki de bundan farklı değil, ancak bu sistemde avantajlı olarak alacağımız kesimi erkekler de oluşturmuyor tam da bahsettiğiniz şekilde. Dediğiniz gibi bu sistem erkekler için de bir sorun teşkil ediyor. Özellikle son dönemlerde sanki yok olmuş da dirilmesi için gayret sarf edilen ve yeniden parlatmaya çalıştıkları yeni tip ataerkil kodlar eskisinden bambaşka zararlar içeriyor, kadınlık ve erkeklik üzerinden düşünürsek. Bu sistemden beslenen ve bu sistemi besleyen siyasi ve ekonomik paradigmaları da hesaba katarsak insan, kaçacak yeri yokmuş gibi hissediyor. Bu kitap tam da bu yüzden hoşuma gitmişti, aslında olmayan bir özgürlük (sanatta ifade bulan ve bu yolla var olan) ile deneyimleyemeyeceğimiz olan ödünsüz özgürlüğün ötesinde bir özgürlük alanı ve türü mevcut olabilir ihtimalini vurguladığı için. Özgürlük kavramına olduğu gibi diğer meselelere de böyle bakılabilir sanki. Bir sistemin bertaraf edilmesi, direkt olarak aydınlığa çıkmamız manasına gelmediği için sistemin içindeyken ürettiğimiz alternatifler ve yaşama bakış ve onu yaşayış biçimleri asıl belirleyicilermiş gibi geliyor bana. Ve aslında bu alternatiflerin işlerliği sağlanırsa elimizdeki sistem ve paradigmalara muhtaç olmadan yaşanabilirmiş gibi. Benim de bu konudaki düşüncelerim hamur misali devamlı şekilleniyor ve beni devamlı kendisini düşünmeye zorluyor. Dediğiniz kitaba da muhahhak göz atacağım, not ettim.
@oncayoksunlukvarken8538
@oncayoksunlukvarken8538 6 ай бұрын
@@NurBanuKuzu Yazdığınız her cümleye kelimesi kelimesine katılıyorum ve eli arttırıp bunların hepsinin kapitalizm ve liberalizm ile çok sıkı bağları olduğunu ak sakallı Alman bir bilgenin de "ekonomik indirgemecilik" olarak eleştirilen her savında ufak yahut büyük ölçüde haklı olduğunu( ki bu haklılığın içinde Umut Sarıkaya'nın Marx ve orta sınıf karikatürü de var) anlıyorum. Fakat şimdi size sormak istediğim şey bunların hiçbiri değil. Sadece bunu videonuzda değil genel olarak bahs ettiğiniz ve öyle tahmin ediyorum ki bu bahisten keyif aldığınız : Kendinizden de başka biri gibi bahs etmeniz. Yani biraz kötü bir çevriyle denilebilir ki:"Ben bir başkasıdır". Hatta gereksiz beylik cümle kontenjanımın sonunda yer alan: İnsanın kendini öteki gibi görmesi kendini tanımanın milâdıdır da denilebilir. İlk olarak haliyle bu beylik cümlenin doğruluğu kafamı kurcalıyor. Daha önemlisi acaba kendimizi tanıtmak o kadar da matah bir şey mi?Bir noktada yürünmesi gereken bir yol mu? Bu arada Cem bey e kefil olurum. Evine seve seve gündeliğe giderim. Bu arada kitaba dair sevdiğiniz noktayı sevmenizin sebebi kitapta bu özgürlük deneyiminin resim üzerinden anlatılması olabilir mi? Çünkü günün sonunda hayatta edebiyatta şahsen bana şunu öğretti: Kelimelerin çoğu zaman bir şeyi( kendinizi) anlatmak, anlamak için yetersiz bir yol olduğu.Bu satırları yazarken tomaso albinoni'nin [1671-1750] adagio'sunu dinliyorum. notalar daima harflerden daha anlamlı, daha etkileyicidir. Melodiler, renk paletleri bir mermere verilen şekil çoğu zaman kelimelere beş çeker.
@oncayoksunlukvarken8538
@oncayoksunlukvarken8538 6 ай бұрын
@@NurBanuKuzu Bana kalırsa, bu yazdıklarınızın tarihsel süreçte de yeri var. Kapitalizm/Liberalizm/Faşizim/ İdealizm'in tarihsel gelişim ve dönüşüm süreçlerine göz atarsanız aynı süreçlerde ataerkliğin muhakkak izi vardır. Bu sistemle mücadele bireysel bazda değer kazanmalı ki daha yaşanabilir bir hayat için taşlar yerine otursun. Bu anlamda yazdıklarınızı okurken çok rahat hissettim. Kitapta beğendiğiniz yerin bağlamını bir açıdan çok önemli buluyorum. O özgürlüğü okuyucuya geçiren şey bence resim. Bunun yazar tarafından da özellikle tercih edildiğini öğrendim. Çünkü günün sonunda o kırılma noktasında bir biriciklik oluşturulması gerekiyor ve o biricikliği kelimelerle bir mizahsen oluşturmadan anlatmak çok zor ki kitabın anlatış tarzıda öyle değil. Misalen bu satırları yazarken Tomaso Albinoni'nin Adagio'sunu dinliyorum. Notalar, resimler, bir mermerin yontulma biçimi çoğu zaman harflerden daha anlamlı, daha etkileyicidir. Fakat size daha önemli bir şey sormak istiyorum. Sadece bu videonuzda değil genel anlatış tarzınızda kendinizi de bir öteki bir başkası olarak görüyor musunuz? Hatta vites arttırıp soruyorum ;buna gündelik hayatınızda da yapıyor musunuz. Sormak istediğim ince yeri anlatabildim mi bilemiyorum. Böyle " Ben bir başkasıdır" şeklinde değil daha ziyade İnsanın kendisini tanınmasının milâdı kendini ötekileştirmesidir tarzında. Yani bir nevi ötekinin kişisel gelişimi. Merak etmeyin haftalık beylik cümle kontenjanımın sonuna geldim. Bu arada sadece Cem bey değil ki onun evine gündeliğe giderim. Cam pencere silerim orası ayrı.Bryan Sykes'ın " Adam Curse"- Adem'in laneti adlı müthiş bir eseri var. Fakat bence Adem in asıl laneti aynı yazı içinde hem kelime ve yazıyı ikincilleştirip hem kitap önermeye devam etmesidir. Bir nevi Destursuz bağdan üzüm yiyenler gibi...
@dobrabaci
@dobrabaci 10 ай бұрын
Eden Dambrine'ne benziyorsun yalnız. (izle Close)
@NurBanuKuzu
@NurBanuKuzu 10 ай бұрын
Bakışlarımız benziyormuş, cute boi
Diyaloglar, Diğer Ev, Rachel Cusk
1:14:02
B.Ü. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi
Рет қаралды 1,8 М.
Hegel Ne İddia Ediyor? Metafizikten Diyalektiğe Hegel Felsefesini Anlamak
1:07:51
How Much Tape To Stop A Lamborghini?
00:15
MrBeast
Рет қаралды 217 МЛН
kendime not #10 |  kendinden şüphe, rahatlama ve sadece tez
22:08
Memento Mori - Ne Anlama Geliyor? B07
25:08
Daire1
Рет қаралды 781
Çağdaş Edebiyatta İnsanın Halleri: Diğer Ev
1:01:41
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
Рет қаралды 927
kendime not #6 | zorunlu kesinti, anlatım gücü, auzef
14:49
Nur Banu Kuzu
Рет қаралды 171
Rachel Cusk - SECOND PLACE
1:02:30
Politics and Prose
Рет қаралды 6 М.
Sümerlerde Çocuk Olmak- Sesli Kitap
36:03
Denizin Ötesindeki Sesler
Рет қаралды 68 М.