Рет қаралды 10,094
Diyanet 4-6 öğretici kitabından alınmıştır.
“Sıcak bir yazın ardından sonbahar yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlamıştı. Bu
gece diğer gecelerden biraz daha serindi. Anne serçe titreyen yavrusunu kanatlarının altına alıp ona sımsıkı sarıldı. Minik serçe annesinin kendisine karşı ne kadar
merhametli olduğunun farkındaydı. Yanağına bir öpücük kondurarak:
“Anneciğim bana karşı ne kadar da şefkatlisin.” dedi.
Annesi ise:
“Yavrucuğum, bütün anneler çocuklarına karşı çok şefkatlidir. Çünkü Yüce Allah
yarattığı tüm canlıların kalbini merhametle doldurmuştur. İstersen yarın sabah
bunu sana gösterebilirim.” dedi.
Çitlerle çevrili bir alanda anne at, yavrusunu emziriyordu. Ona zarar vermemek
için ise bir ayağını havaya kaldırmıştı.
Biraz ileride ise civcivlerini arkasına almış bir tavuk, kocaman bir köpeğin karşısında
tüylerini kabartarak durmuş, onları korumaya çalışıyordu.
Minik serçe ve annesi çiftlikten ayrılırken yol üstünde anne bir kanguru gördüler.
Yavrusunu tehlikelerden uzak tutmak için onu kesesinde taşıyordu.
Daha sonra çocukların neşe içinde oyunlar oynadıkları bir parka geldiler. Küçük bir
çocuk düştüğü için ağlıyordu. Annesi koşarak yanına geldi ve acıyan yerini öptü.
Ardından da şefkatle başını okşadı. Artık çocuk ağlamıyordu.
Anne serçe, minik yavrusuna dönerek:
- İşte yavrum, Rahman olan Allah bütün canlıları rahmet ve merhameti ile kuşatmış, onların da kalbine sevgi, iyilik ve merhamet duygularını yerleştirmiştir. O
bütün varlıkların birbirine karşı sevgiyle ve merhametle yaklaşmalarını ister. Tıpkı
kendisinin de onlara yaklaştığı gibi, der.