Oğuz Atay - Unutulan (Kısa Hikaye)

  Рет қаралды 1,532

Ramazan Arslan

Ramazan Arslan

Күн бұрын

Rabbim anlamayışımızı artır, artır, hatta taşır, bu işler ve öbürleri çünkü anlayarak olmuyor, anlamayarak da olmuyor. Hiçbir şey hiçbir türlü olmuyor. Başka türlü olmuyor. Sır sırrına kapanıyor, arayan aradığıyla kalıyor. Neyse ki böyle oluyor, insanın sırrı da olmasa neyi olur başka..
***
Unutulan
"Ben tavan arasındayım sevgilim!" diye bağırdı delikten aşağı doğru. "Eski kitaplar bugünlerde çok para ediyor. Bir bakmak istiyorum onlara." Son sözlerimi duydu mu? "Orası çok karanlıktır; dur, sana bir fener vereyim." İyi. Durgun bir gün. Bütün hayatım boyunca sürekli bir ilgi aradığımı söylerdi birisi bana. Gülümsediğimi gösteren bir ayna olsaydı; biraz da ışık. "Bir yerini kırarsın karanlıkta." Delikten yukarı doğru bir el feneri uzandı. Fenerli elin ucundaki ışık, rastgele önemsiz bir köşeyi aydınlattı; bu eli okşadı. El kayboldu. Ne düşünüyor acaba? Gülümsedi: Yine mi düşünüyor?
Yıllardır bu tozlu, örümcekli karanlığa çıkmamıştı. Işığı gören bazı böcekler kaçıştılar. Korku; fakat yararlı olacağını düşünmek kuvvetlendirdi onu. Belki de hiçbir şey söylemeden başarmalıydım bu işi. Benden bir karşılık beklemiyor. Ona yardım etmek mi bu? Bilmiyorum, bazen karıştırıyorum; özellikle, başımda uğultular olduğu zamanlar. Onun gibi düşünmeyi bilmek isterdim. Bana belli etmemeye çalışarak izliyor beni. Çekiniyor. Acele etmeliyim öyleyse. Feneri yakın bir yer tuttu; annesiyle babasının resimleri. Aralarında eski bir ayakkabı torbası, kırık birkaç lamba. Neden hiç sevmediler birbirlerini? Ölecekler diye öylesine korkmuştum ki. Torbayı karıştırdı: Tuvaletle gittiğim ilk baloda giymiştim bunları. Her gecve biriyle dışarı çıkardım, dans etmek için Aman Allahım! Nasıl yapmışım bunu? Ellerinin tozunu elbisenin üstüne sildi. Mor ayakkabılarına baktı: Buruşmuşlar, küflenmişler. Sol ayağına giydi birini: Ölçülerin hiç değişmemiş. Utandı, yine de çıkaramadı ayağından. Topallayarak bir iki adım attı. Sonra resimlere yaklaştı, diz çöktü, yan yana getirdi onları. Dirseğiyle tozlarını sildi biraz. Beni de kendilerini de anlamadılar. Ne kadar ağlamıştım. Aşağıda onlara bir yer bulabilir miyim? Koridorda sandık odasında... Saçmalıyorum. Onları unutmadım, onları unutmadım. Babasının yüzünde gururlu bi rsomurtkanlık vardı. Aynı duvara asamam onları. Evin düzenini hızla gözünün önünden geçirdi. Yan yana olmak istemezlerdi; mezarda bile. Resimlerden birini aldı; feneri yere bırakmıştı, hangi resmi aldıüğını bilemedi. Yüksekçe bir yere koydu onu. Biraz telaşlanmıştı; dizini bir tahtaya çarptı. Sendeledi, yere düştü; hafif bir düşüş. Kalkmaya cesaret edemedi; emekleyerek fenerin yanına gitti. Bir torba daha. Boşalttı: Eski fotograflar! Amacından uzaklaşıyordu. Bana baskı yaptığını düşünmemeliyim. Yüzüne karşı söylesem bile, içimden geçrimemeliyim bunu. Acdeleyle resimleri yere yaydı, el fenerini dolaştırdı tozlu karartılar üzerinde. Başka bir eve çıkmış olabilirdim, bir daha hiç görmeyeceğim birine bırakmış olabilirdim bütün bunları. Resimleri karıştırdı: Ne kadar çok resim çektirmişim yarabbi! Çoğu da iyi çıkmamış. Gülümsedi: O zamanlar ne kdar uzunmuş etekler! Çirkin bir uzunluk. Duruşlar da gülünç Kim bilir hangi filmden? Arakamı dönüp yürüyormuş gibi yapmışım da birden başımı çevirmişim. Kime bakmışım acaba? Aynı elbiseyle bir resim daha. Yanımda biri var. Resim çok tozlanmıştı. Tozlu da olsa tanıyor insan kendini. Parmağını ıslattı diliyle; tozlar önce çamur oldu, sonra... İlk kocasının gülümseyen yüzünü gördü parmağının ucunda. Aman yarabbi! Bir zamanlar evliydim ben de... sonra yine evliydim. İnsan bir günde varamıyor bir yere, ne yapalım? Nereye? Tanımlayamadığım, bir ad veremediğim duygular yüzünden ne kdar üzülmüştük. Eğildi, bir avuç resim aldı yerden: Bu resim çekilmeden önce, nasıl hiç yoktan bir mesele çıkarmıştım, sonra da yürüyüp gitmiiştim. Sonra ne olmuştu? Sonra... Buradasın ya... bu evde. Demek sonra ghiçbir şey olmadı onunla ilgili. Ne kötü, ne de iyi bir şey: demek ki hiçbir şey. Ama bunu hissetmedim; geçişler öyle sezdirmeden oldu ki... Hayır, düşüncelerin karıştı; basit anlamıyla sözlerin... Bununla ne ilgisi var? Fakat ben... ondan kaçarken, nasıl oldu da birden başımı çevirip bu resmi çektirdim. Hep böyle mi durdum resimlerde? Yükzekçe bir yere oturdu, başını ellerinin arasına alıp düşünmeye başladı. Onun da yüzü kim bilir nasıldı? Herhalde ben suçluyum, resim çekilirken değil... belki o sırada haklıydım, muhakkak haklıydım. Çok daha önce... çok daha önce...
#şiir #oğuzatay #oguzatay

Пікірлер: 5
@RamazanArslan
@RamazanArslan 3 ай бұрын
Rabbim anlamayışımızı artır, artır, hatta taşır, bu işler ve öbürleri çünkü anlayarak olmuyor, anlamayarak da olmuyor. Hiçbir şey hiçbir türlü olmuyor. Başka türlü olmuyor. Sır sırrına kapanıyor, arayan aradığıyla kalıyor. Neyse ki böyle oluyor, insanın sırrı da olmasa neyi olur başka..
@esinkamerrrr
@esinkamerrrr 3 ай бұрын
Sizlere canı gönülden diyebilirim ki Allahın bir lütfusunuz. Oğuz Atayın bu şiiri, Ada filmi Şule gürbüz hepsi bir arada her videoda beni daha başka şaşırtiyorsunuz. Bu yönünüzü hayranım.
@kubra6353
@kubra6353 3 ай бұрын
Daha birkaç gün önce denk gelip okumuştum bu hikayeyi insanı paramparça ediyor 😢
@ceren71716
@ceren71716 3 ай бұрын
Gecede bıçak gibi sesiniz. Karanlığı deldi geçti
@NurayIlbay
@NurayIlbay 2 ай бұрын
Seni bu defa anladım sevgilim... kafamda ilk defa bir şeyleri netleştirdin ve gittin. Anladim ki; İnsan ancak sevdiği kadar değer gösterilmiş.Sevdiği kadar anlarmış. Sevdiği kadar kaygılarını azaltir,merak edermiş.Sevdiği kadar güven verir kaybetme korkusu içerisinde tutuşurmuş.Görememişim sevgilim görmek istememişim... Fark etmişsindir son zamanlarda sanki hikayenin sonunu görürmüşcesine gönlüm beni rahat bırakmıyordu.Huzursuzdum sanki yüreğimde taşıdığım insan gittikçe yabancılaşıyordu.Sanki başkaları için bu defa beni gerçekten yok etmişti.Seni de beni de rahat bırakamıyordu yüreğim huzursuzluk çıkardım kavgalar ettim her geçen gün üstüne geldim ama öylece duramiyordum anlatamiyordum. Hislerimdi beni rahat bırakmayan.Çok seviyordum her şeye rağmen çok seviyordum yalanlara başka kadınlar için benimle savaşmana rağmen hep affetmiştim şimdi ne çok kızıyorum kendime bir bilsen. En başa dönersek hep istediğin gibi biri değilim diyordum istediğini biliyordum benim senin yüreğine ağır geleceğini biliyordum.Her şeye rağmen benim saçımın bir teline değmeyecek o insanlari var etmek için benim kalbime ihanet acısını yerleştirdin.Beni kendi ellerinle sana kırgın ÖLDÜRDÜN .(12.09.21-01.07.24)
Bıraksınlar Beni   Oğuz Atay   Mehmet Yıldırım
29:01
çağrı öner
Рет қаралды 13 М.
Meşhur üç nasihat ( hikaye ) | Talha Bora Öge
32:54
Talha Bora Öge
Рет қаралды 194 М.
Will A Basketball Boat Hold My Weight?
00:30
MrBeast
Рет қаралды 140 МЛН
Friends make memories together part 2  | Trà Đặng #short #bestfriend #bff #tiktok
00:18
2 MAGIC SECRETS @denismagicshow @roman_magic
00:32
MasomkaMagic
Рет қаралды 28 МЛН
öyle bir hikaye
14:17
ad Astra Akademi
Рет қаралды 22 М.
Oğuz Atay - Tarihe Damga Vuran Sözleri
11:18
Bir Tutam Video
Рет қаралды 8 М.
Atilla İlhan-Sana Ne Yaptılar
1:28
Bahar Ebru Ulucan
Рет қаралды 774
Beyaz Mantolu Adam
5:25
Kilinktheskeleton
Рет қаралды 3,7 М.
Lokman Hekimin Sev Dediği - Metin Eloğlu
4:30
Ramazan Arslan
Рет қаралды 592
What Happens When The Narcissist Realizes They've Lost You
14:50
ForManToWoman
Рет қаралды 192 М.
Babama Mektup - Oğuz Atay | SESLİ KİTAP [ÖYKÜ]
30:35
Her Gün Bir Hikâye
Рет қаралды 2,2 М.
Bölüm 48 l Hepimizin İhtiyacı Şefkat
31:12
Bir Aile Meselesi
Рет қаралды 23 М.
gerçekten kötüyüm  albayım |oğuz atay
20:07
Faruk Yiğit Araz
Рет қаралды 23 М.