Рет қаралды 19,264
Yaklaşık bir saatlik bir söyleşiydi. Çok azdı. Daha anlatılacak çok şey olurdu. Umarım Rasim Özdenören'i daha uzun bir söyleşiyle tekrar görme ve ondan birşeyleri bizzat dinleyebilme fırsatını yakalarım.
*(Videoyu bir söyleşide telefonumdan çekmiştim.Ama telefonum, pil seviyesi düşük olduğu için videonun bu kısmından sonrasını kayda almamış. Otomatik olarak videoyu kaydetmeyi durdurmuş. Sonradan fark ettim ve çok üzüldüm. Ama devamını da aklımda kalanlar olarak aşağıda paylaştım. Umarım faydalı olur.)
Devamında aklımda kalanlar ile şöyle anlatıyor Rasim Özdenerören ;
... ''Erdem'i kolluyorum ki acele edipte kıza selam vermesin'' ...
Ertesi gün Erdem Bayezıt, mektupta yazılan hem Mutlu'nun hem de öğrencilerin sürekli gelip geçtiği caddede Mutlu(Zehra)'yu bekliyor . Rasim Özdenören'de tabi Erdem Bayezıt'ı takip ediyor eğer Mutlu'ya selam vermek için yaklaşırsa engellenemek için. Çünkü Mutlu'nun ne mektuptan ne de Erdem Bayezıt'tan haberi yok. Erdem Bayezıt o gün Mutlu'nun geçtiği o caddede Mutlu'nun arkasından geliyor ona selam vermek için. Ama o gün bir aksilik oluyor ve selam veremiyor. Ertesi gün tekrar aynı caddede Mutlu'yu bekliyor ve yine Rasim Özdenören'de arkadan Erdem Bayezıt'ı takip ediyor. O gün tam Erdem Bayezıt Mutlu'ya selam verecekken Rasim Özdenören Erdem Bayezıt'ın elinden tutuyor ve engel oluyor. Ve ''Mektup sahteydi.''diyor. Mektubu Erdem Bayezıttan başka kimse okumadığı için Erdem Bayezıt Rasim özdenören'in mektuptan haberi olmasına şaşırıyor ve yanlış hatırlamıyorsam 'ne mektubu' diyor. Rasim Özdenerören mektubun sonunda kendi elleriyle yazdığı 'sence mutlu' yazısını okuyor ve Erdem Bayezıt'ın elini bırakıyor. Böylece Erdem Bayezıt mektubun sahte olduğunu anlıyor ve Mutlu'ya selam veremiyor...
#RasimÖzdenören
#yedigüzeladam
#ErdemBayezıt
#İnegölKitapFuarı