Рет қаралды 147,896
Kariyeri boyunca başına gelmedik kalmayan ilginç bir hollywood yıldızının hikayesi bu... Sylvester stalone yi yumruklarıyla gerçek anlamda hastanelik etse de o rocky nin yaşadıklarından çok daha fazlasını yaşadı... Öylesine asi ve deliydi ki cannes film festivalinde jean cloud van damme ın üzerine yürüdü bıraksalar belki de filmlerin aksine onu yerle bir edecekti...Babasının fiziksel taczleriyle büyümek zorunda kalan, karısı evine giren hırsızlar tarafından esir alınan, babası yüzünden dövüş sporlarına başlayıp şampiyonluklar kazanan, defalarca reddedilen, 6 dil bilen, yüksek lisans sahibi bir kimyager olan yaşadıklarından ders çıkarılması gereken sibirya boğasının öyküsü bu... Dolph Lundgren 3 kasım 1957 tarihinde öğretmen bir anne ve mühendis bir babanın çocuğu olarak isveç stockhol de doğdu. Dolph Lundgren alerjisi olan zayıf ve güçsüz bir çocuktu. Küçük yaşlarda babasının fiziksel taczlerine maruz kalınca özgüvenden yoksun bir çocuk olarak büyüdü. Kendine güvenini kazanmak için önce dövüş sporlarına yazıldı hemen sonrasındaysa büyüanne ve büyükbabasının yanına taşındı. Judo ile başlayan spor hayatı karate ile devam etti. 20 yaşında isveç şampiyonasını kazandı ve ünvanını 2 yıl boyunca korudu. Ardından karete avrupa şampiyonluğu geldi daha sonra dünya şampiyonasına katıldı ancak final musabakasını kaybetti. 1980 ve 81 yılında ingiltere ve japanyo da üst üste açık karete şampiyonasını kazandı. Dolph Lundgren'in katarina ve annika adından 2 kız kardeşi ve johan adından bir de erkek kardeşi vardı. çocukluğu onlar kadar şanslı geçmese de gelecek yıllar ona daha iyi davranacaktı. Dolph Lundgren için eğitim çok önemliydi ve hayalinde mühendis olmak vardı ayrıca sanata da ilgi duyan genç Dolph ayrıca iyi bir baterist ve dansçıydı. Dolph Lundgren liseden sonra hayalini gerçekleştirmek için kimya mühendesliği okumaya başladı. Aldığı burslar ve başarılı öğrencilik yılları onu birçok şehrin ardından amerika daki clemson üniversitesine sürükledi. Son yılını washington eyalet üniversitesinde geçirdikten sonra mezun kimya mühendisi olarak mezun oldu. Mezuniyetinin ardından isveç silahlı kuvvetlerinde deniz piyadesi olarak görev yaptı. Askerden terhis olduktan sonra stockholdaki kraliyet teknoloji enstitüsünde görev yaptı ardından Avustralya'daki sidney üniversitesinde yüksek lisans yaptı. 1983 yılında dünyanın en iyi mühendislik okullarından biri olan boston messıtçusıt teknoloji enstirüsünden burs kazandı ancak doktora yapmak istemedi. Sidney de yüksek lisans yaptığı dönemlerde geçimini sağlamak için 1 96 lık boyuyla gece kluplerinde fedailik yaptı. İşte bu yıllarda o dönemlerde yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan ünlü şarkıcı ve oyuncu grace jones ile tanıştı. Grace Jones onu koruma olarak yanına aldı daha sonraysa sevgili oldular. İlişkileri dramatik bir şekilde devam ederken Dolph Lundgren'in aklına giren grace jones onu amerika taşınma konusunda ikna etti. grace Dolph Lundgren'in oyuncu olması gerektiğine inanıyordu. İlerleyen zaman içinde Dolph Lundgren de buna inanmıştı. Newyork a taşındıktan sonra bir süre yine fedailik yaptı birkaç ay sonraysa zoli isimli bir ajansta modellik yapmaya başladı. Kaslı vücudu uzun boyu ve kemikli yüz hatlarıyla dikkat çeken modellerden biri oldu. Modellik yaparken bir yandan da warren robertson tiyatro atölyesinde drama eğitimleri aldı. Geceleri kluplerde dansçı olarak çalıştı. 1985 yılında türkçeye ölüme bir bakış olarak çevrilen ve bir james bond filmi olan a view to a kill filminin seçmelerine katıldı burada küçük de olsa bir rol kaparak kötü bir kgb ajanına hayat verdi. Aynı yıl sylvester stallone un rocky 4 te ivan drago yu canlandırması için heybetli bir dövüşçü aradığını öğrendi. Bunun üzerine stallone a videolarını ve resimlerini gönderdi. ancak çok uzun boylu olduğu gerekçesiyle bu rol için önce red cevabı aldı. Ancak dolph lundgren umudunu kesmemişti ve bu rolü kapabilmek için 5 ay boyunca boks eğitimleri aldı. Hergün saatlerce ağırlık çalışması yaptı. Bu kez yüzyüze görüşmeye gitti ve 5000 aday içinden 1. seçilerek ivan dragoyu oynamaya hak kazandı ve bu filmle tüm dünya da tanınır bir isim haline geldi. hatta bir çekim sırasında attığı bir yumruk stollene yi hastanelik etti. ünlü oyuncu gözlerini hastane de açtı.1987 yılındaysa he man isimli çizgi film sinemaya uyarlandı ve master of the universe isimli filmde he man karakteriyle ilk kez başrol oynadu. Film başarısız olduğu gibi aşıorı şddt içerdiği içinde büyük eleştirilere maruz kaldı çünkü daha çok cocukların izleyeceği bir filmdi. 1988 yılında red scorpion filminde michael walsh, al white, t.p mckenna ve Carmen Argenziano birlikte rol aldı.