Sabahat Akkiraz - Garip Anam Uh. [ 2021 Akkiraz Müzik ]

Müzik Yönetmeni : Serkan Akçakoç
Bağlamalar : Tayyar Erdem - Öner Gerçek
Dokuz ay benim icin çekti zahmet,
Koynunda gezdirdin, doğurdun anam, anam anam anam
Analar yavrusuna bakar elbet,
Emeğin cok büyük ödenmez anam, anam anam anam
Ah garip ana anam, anam anam, telef anam oy
Yavrum Yavrum diye düşerdin derde
Yatak mı yatardın hep kuru yerde anam anama anam
Ocağı tezekli soğuk bir evde
Üşütmez bağrına başardın anam anam anam
Ah garip ana anam, anam anam, telef anam oy
Geceler uyumaz, ninni calardin,
Beşiğin dalina güller bağlardın anam, anam anam anam
Biraz hastalansam hemen ağlardın,
Ellerin koynunda beklerdin anam, anam anam anam
Ah garip ana anam, anam anam, telefsin anam oy oy
Ali Bastuğ’unun gözü yollarda,
Benim gibi dertli var mi kullarda anam, anam anam anam
Genç ömrüm bitti gurbet ellerde,
Tomurcuk gülünü koklarim anam, anam anam anam
Ah garip ana anam, anam anam, telefsin anam oy oy
#SabahatAkkiraz #GaripAnam #AkkirazMüzik

[@HanimKaragoz-tf1er]

Canım anam ben senin yokluğuna nasıl dayanacam

[@yasarercan9451]

Sesi yorumu ile Dünya kalitesi bir dinleti ve karşınızda SABAHAT AKKİRAZ

[@ozlemylmaz1653]

Anemmmm 😢

[@ozcancabuk3794]

Bağlamanın notadaki duygusu halk müziğine emek veren yüreği temiz güzel insanlar iyiki varsınız sesinize,sazınıza sağlık. saygılarımla

[@Mustafa-bd5ks]

En büyük mutluluğum hep sen olmuştun canım annem ama şimdi yoksun ve en büyük hüznüm sen oldun benim bir tanecik annem… Mekânın cennet olsun inşallah

[@donetan7150]

Kainat insanlara tüm nimetlerini, hazır yenilebilir, içilebilir olarak insanlara ikram etmiş, büyük nezaketle, insanlarda tabiata saygısızlık yapmadan, aynı nezaketle doğayı kirletmeden, aşırı, abartılı, bilinçsiz tüketimden mümkün olduğunca vazgeçerek , bu güzel tabiata sahip çıksın teşekkür etsin. Yüreği güzel anamın mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın.

[@gunes3556]

Ağzına sağlık beni ağlattın😢😢

[@fergulozdemir607]

Seni çok seviyorum abla Allah sağlıklı uzun ömür versin

[@mustafa-cetinkaya]

Rabbim sağlık, sıhhat versin gözbebeğimiz. Ellerinden öpüyorum... 🤲💐 Kutsalımız, analarımız... Haklarını asla ödeyemeyeceğimiz yüce varlıklar. Başımızda var olun hep 🤲 Ölmüşlerimize ise Rabb'im rahmet eylesin. Analık hakkı günahlarına kefaret olsun...

[@haticesarkayal6779]

Vay vay toduna

[@user-vv3ie9uu8b]

Sesine nefesine yüreğine sağlık muhteşem yorum muhteşem ses sana çok teşekkür ederim sabahat hanım 🧿🧿🧿❤️❤️😘

[@ibrahimergul76]

Sebahat hanım!Pandemi ve ekonominin getirmiş olduğu zorlu süreçte sizi görmek bizleri çok mutlu ediyor..

[@srhntm3824]

ALLAH'IM ŞU GÜZEL İNSANA SAĞLIK VE MUTLULUK VERSİN İNŞALLAH...

[@yazarkdr]

Canm ablam o güzel sesine nefesine sağlık 💐

[@birkankaragoz7145]

Böyle bir ses yok diyorum beni benden alıyor her dinlediğimde ...

[@yaramderinde2637]

arguvanin turku bacisi cansin can harikasin can yuregine saglik 44.ARGUVANLI 👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼👍🏾👍🏾👍🏾👍🏾✍😔

[@ylmazylmaz7095]

Sesinize, nefesinize, yüreğinize sağlık.. Sizler hep sağlıcakla kalın.

[@ilkesu5200]

Hay sesine kurbannn ne güzel sölemişin

[@sevgiberk5513]

Allah uzun öbür ler versin daima turkulerin sultani zarafet li guzel insan.

[@user-iw3yk3cc4l]

❤❤❤❤yüreğine sağlık nefesine saglik

[@muratc2712]

Bu dünyadaki en güzel şey sensin be ablam

[@muhammetfatihpolat7258]

Ağlamak bile yetmiyor artık...

[@recepural3622]

Cok güzel çok içten söyluyorsun agzina saglik.

[@reyhanaydn711]

Türkülerin anası 🌹🥰❤️❤️❤️

[@melekbulut9087]

Canım kardeşim hanım gibi hanım senin o sesin var ya beni derinden etkiliyor Allah'ım sanauzun ömür versin

[@KamilMutlu]

Ne güzel sestir aşıgım aşıkkkkkk 😊

[@umitkaratas4037]

Sesini seviyim maaşallah

[@umitkaratas4037]

Adam gibi kadın tam bir hanımefendi.

[@selimreyhani6554]

İyi çalışmalar elinize emeğinize sağlık olsun

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

Annemin hem miğren, hem de tansiyonu vardı. Bu yüzden ay içerisinde farklı zamanlarda şiddetli baş ağrıları oluyordu. 27 mart 2003 tarihinde de annem sabah namazına kalktı. Abdestini almış tam namaza duracakken birden başını tuttu. Babam ona hadi toparlan seni hastane'ye götüreyim dedi., Annem babama artık faydası yok diye cevap verdi. Ben annemin inlemesiyle uyanmıştım. Ama aynı baş ağrıları sürekli olarak tekerrür ettiğinden dolayı, ben buda her zaman olan baş ağrılarından biridir diye hiç yerimden kıpırdamadım. Keşke kalkıp elini öpüp helallik isteseydim. Annem babama hacı bana hakkını helal et dedi. babam da galiba benim gibi her zamanki ağrılarından biri olduğunu düşünmüş olacak ki, annemin bu dediğini fazla umursamadan, he he tamam helal olsun dedi. Annem yine hacı bana hakkını helal et diyorum dedi. Bunun üzerine babam; benim hakkım yerden göğe kadar helal olsun hacîre. Asıl sen bana hakkını helal et dedi. Annem ona benim de hakkım sana yerden göğe kadar helal olsun hacı. Yarın âhiret'te zerre kadar hakkım senden sorulmasın dedi. Babam baktı ki annemin ağrıları dayanılmaz bir hal alıyor, yan dairede oturan abimle yengemi çağırdı! Yengem anneme hadi koluma girin sizi hastane'ye götürelim dedi. Annem yengeme dönüp, hatîce! Sen bari yapma! Ben bunlara laf anlatamıyorum, sen bari bana inan. Bu defaki başkadır dedi. Annemin bu sözünden sonra, abim anneme eğer kalkmazsan seni sırtıma alıp götürürüm dedi. Annem abime kıyamadı. Tamam! Hatîce elbisemi giymeme yardım etsin gidelim dedi. Giyinirken, yengeme kimse bana inanmıyor. Ama ben bu kapıdan çıkarsam bir daha geri dönemeyeceğimi biliyorum dedi. Ve odanın kapısından çıkarken, üç defa ard arda. LÂ İLAHE İLLALLÂH, HAK MUHAMMEDEN RESULULLÂH dedi. Ondan sonra annemi götürdüler. Annemin hastalanmasından önceki son üç gün, annem sürekli fatma ablamı arayıp bize çağırıyordu. Ablam anneme bir kaç güne kadar geleceğini söylüyormuş. Annemin hastalanmasından bir gün önce de fatma ablam annemi arayarak geleceğini bildirmiş, ama o gün bir türlü gelememişti. Annem o gün akşama kadar ablamın gelmesini bekledi. Ablam o gün gelmeyince de, annem adeta o gün göremezse bir daha hiç göremeyecek miş gibi öyle bir içerledi ki, bende cahil aklımla annemin fatma ablama duyduğu muhabbeti kıskandım. Neyse abimle babam annemi hastane'ye götürdükten bir az sonra, annem hastane'de abime midesi bulandığını ve, kusacağını söyleyerek abimden kendisini doğrultmasını istemiş. Abimin onu doğrultmasıyla annem aaah diye bağırmış. İşte o an komaya girmiş. Devlet hastanesinden fakülte'ye sevk etmişler. Benim de hastane'de olanlardan henüz haberim yoktu. Saat 8 gibi fatma ablam herşeyden habersiz kayınpederiyle geldi, gelir gelmez daha mantosunu bile çıkarmadan annemi sordu? Hani ana nerde dedi? Ananın başı ağrıdı, babayla abi onu hastane'ye götürdüler dedim. Ondan sonra fatma ablam abimi aradı, o zaman öğrendik annemin beyin kanaması geçirdiğini. Ablam bir yandan ağlıyor, bir yandan da evden anayla bütün gün beraber vakit geçireceğimin hayalini kurarak geldim diyor. Ben hâlâ annem eve gelecek diye bekliyordum. Öyle ya!. Kimler kimler beyin kanaması geçirdikten sonra iyileşip yeniden ayağı kalkmışlardı. Sürekli birbirimizi teselli etmek için sanatçı ebru gündeşin de 2000 yılında beyin kanaması geçirdikten sonra nasıl da tekrar iyileşip ayağı kalktığını hatırlattık birbirimize. Derken, kısa bir süre sonra önce saime ablama, daha sonra da köyde oturan sultan ve urfada oturan selma ablalarıma sırasıyla haber verildi. Annem artık bitkisel hayata girmişti. Sırayla ablalarım annemin yanına gidiyorlardı. Normalde yoğun bakım ümitesine kimse giremez. Ama bunlar her biri nöbetleşe gidip geliyorlardı. Annemin bir makineye bağlı olduğunu ve, birinin devamlı olarak dakika başı makinenin düğmesine basması gerektiğini söylediler. Bu görevi selma ablamla dayımın kızı semiha yapıyorlardı. Annemden artık tamamen ümit kesildi. 31 mart pazartesi sabahı rûhunu HAKK'a teslim etti annem. Ben o zamana kadar annemin iyileşip eve döneceğini bekliyordum. Çünkü annem daha önce de çok hastahaneye yattı, ama her seferinde de iyileşip geri geldi. Kızlar benden önce uyanmışlar, kimi ortalığı topluyor, kimi de kahvaltıyı hazırlıyor. O son gün de dayımın kızı semiha annemin başında duruyordu. Hastane'den telefon geldi, annemin öldüğünü söylediler. Ben ablalarımın bağırma sesleriyle uyandım. Sonra hep birlikte hastahane morgunun önüne gittik. Dayımın kızı semiha ağlıyor. Ablalarım ağlıyor. Artık cenazeyi alıp gittme vakti geldi, zaten benim arabadan inmeme izin vermemişlerdi. Ben dayımın kızı semihayla birlikte arabada bekliyorum, bu arada dayımın kızı semiha sürekli bayılıp ayılıyordu. Sonra fatma ablam gelip bindi arabaya, ablam kendini kaybetmişti. Arabanın kapısına vurup ana deri veke mezek ez way hâtım. Ana derü veke. Te got were, erz ji hâtım. Deri veke. Deri veke ez hâtım lı ber deri mam. Ana mın lı ber deri nehêle. Deri veke mın bıgire hündır. Yani kürtçe ana kapıyı aç bak ben geldim işte. Sen gel dedin, ben de geldim. Ana kapıda kaldım. Beni kapıda koyma. Kapıyı aç beni içeri al diyor, durmadan ağlayıp ağıt yakıyordu. Habire ana neden kapıyı açmıyorsun diye arabanın kapısına vurup feryad ediyordu. Annemizin cenazesini cenaze arabasına bindirdiler. Amcamın oğlu şerif abi beni ve fatma ablamı da alarak cenaze aracına bindirdi. Ona yapma bak daha kötü olacaklar dedi eniştem, şerif abi yok bugünden sonra annelerini bir daha göremeyecekler. Eğer annelerinin tabutunu görmezlerse ümitleri kırılmaz dedi. Ve cenaze arabasına bindik. Bir yanda ablam tabutun kapağına ana kapıyı aç ben geldim kapıda kaldım! Beni içeriye al diye vurup ağlıyor, bir diğer yandan cenaze arabasının o adeta yeteer Yeteer Yeteer dercesine bağıran sirenleri eşliğinde şefik efendi camiisine geldik. Cenazeyi yıkamaya götürdüler. Ablalarım annemin cenazesinin yanına girebildiler mi bilmiyorum, ama ne yaptıysam annemi yıkayan kadınlar bir türlü bırakmadılar annemin yanına son bir kez olsun girip ona dokunayım. Çaresiz diretmekten vazgeçtim. Artık kimi cenaze namazına durmuştu, namaza durmayanlar da arabalara binmiş mezarlığa gidilecek zamanı beklıyorlardı. Ben de bir araba’ya binip oturdum mustafa eniştemin yardımıyla. 2004 yılında Rahmetli olan halam ve 2010 yılında rahmetli olan halamın kocası da aynı arabadaydılar. Ben hala şaşkınım. Tıpkı bir robot'tan hiç bir farkım yok. Ne konuşuyor ne de ağlıyorum. Arabadakiler kendi aralarında benim ne olacağımı konuşuyorlar. Ve dönüp bana senin sakatlığından dolayı zaten hiç kimsenin yanında kıymetin yoktu. Yine rahmetli ananın hatırına insanlar sana selam veriyorlardı. Artık anan da öldü ya, gör bak kimse senin yüzüne bile bakmayacak. Yüzüne bakılmasını bırak, zamanla önüne iki lokma ekmek koyması bile etrafındaki insanlara deve yükü kadar ağır gelecek dediler!. Onlara o zaman öyle düşündükleri için gücenmiştim ama, sonrakiyaşantıma bakınca az bile söylediklerini anlamak hiç de zor olmadı. Neyse namaz bitti, herkes arabalara bindi mezarlığa gidiyoruz artık. Mezarlığa varınca arabadan indik. Yeminle söylüyorum o yıl o güne kadar hava hiç tam açmadı. Hep her gün bulut vardı. Evet güneş açıyordu açmasına ama, bir türlü tam anlamıyla açmamıştı. Ama o gün güneş öyle bir açmıştı ki, sanırsın ki mart değil, haziran ayıdır. Sanki ALLÂH bizi güneşin sıcaklığıyla teselli ediyordu o acı günümüzde. Ben birinden beni annemin tabutunun olduğu yere götürmesini istedim. Tabutun yanına varınca kapağı hafifce aralayarak elimi tabut'tan içeriye uzattım, Annem bir battaniyeye sarılı halde yatıyordu. Eline dokundum annemin. Bir daha hiç dokunamayacağımı bilerek. Kapağı kaldırıp annemi öpmek istedim, bizim dükkânın kiracısının hanımı bahriye ana; {aynı zamanda annemin cenazesinin yıkanmasında o da vardı, }Beni tabutun yanından hızla uzaklaştırdı. Artık Annemi toprağa verdik. "Hep birlikte çok ekşi ve, bir o kadar da acı olan kızılcık şerbetini anamın ölümiyle beraber gelen ayrılığın elinden içmiştik işte…

[@selmadinc6033]

Allah sabır versin :(

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

@@selmadinc6033 Çok teşekkür ediyorum efendim

[@mustafagamsiz9138]

Okur iken gözlerim doldu Allah annenin mekanını cennet eylesin

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

​@@mustafagamsiz9138 Merhaba . Ben Diyarbakır'dan Görme Engelli Kitapçı Süleyman ACAR! Bilgisayarıma yüklemiş olduğum sesli ekran okuyucu program sayesinde internet ve diğer iletişim araçlarını sesli olarak kullanabiliyorum . öncelikle yazı'mı okuduğunuz için size sonsuz teşekkür ediyorum. Ben Rahmetli Anneciğim’e bir ağıt yaktım! Şimdi o ağıt'ı sizinlepaylaşıyorum. Siz'den ricam, lütfen sonuna kadar dinleyin ve bana yorum ve görüşlerinizi, ağıt'ım hakkındaki düşüncelerinizi lütfen bildirin. Çünkü bu ağıt benim için çok ama çok önemli. Eğer ağıt yakmak da nereden icab etti derseniz, size ağıt kavramıyla cevap vereyim! Önce ciğer’e bir ateş düşer, ciğer o ateşte alabildiğine yanar, ondan sonra ciğer’deki ateşin sadece 1 damlacık parçahalinde ağıt olup dışarı'ya sirayet eder! Yani önce yanarsın, sonra o ateşi ağıt edip yakarsın. Ben de 31 mart 2003 tarihinden bu yana hem yanıyor, hem de hemen hemen her gece de ağlıyorum, E dedim bari bir azcık da yakayım ki bu ateş beni öldürmesin, ama süründürürse süründürsün. Öldürmesin ki yanmaya devam edeyim, yandıkça da yakmaya güç bulayım. Yaktığım bu ağıt’ı sütüdyo ortamında seslendirdim! Fakat şunu belirtmek istiyorum, 32 yaşımdayım, ve 4 yaşımdan beridir, yani 28 yıldır söylüyorum, ve son 18 yıldır da, yani 2002 yılından bu yana da kendimi müziğe adadım, bu stüdyo kaydım’dan sonra şunu fark ettim, bu ağıt 32 yıllık ömrümün en güzel ve en başarılı çalışması olmuş! Bunun sebebi de, bu ağıt’ı sadece okumadım! Okurken, aynı zamanda an’ı an’ına yaşadım her bir an’ını, her cümlesini. O yüz’den seslendirirken yer yer ağladım, yeri geldi, tansiyonum hop etti, kalbim sıkıştı nefes alamaz duruma gelince, ara verip tekrar devam etmek zorunda kaldım. Bu çalışmam bu yüz’den bu kadar içten ve samimi bir şekilde duygu doruğuna vardı. Ve bu sebep’tendir ki, bu eser benim için çok büyük önem taşıyor. İnsanın kendini beğenmesi doğru değil, ama mütevazu olacağım diye, varsa elde ettiğim başarı’yı inkâr etmeyi de kendime hakaret sayarım! Rabbim izin verirse, bu çalışmama klip de çekmek istiyorum, Fakat bazı maddi sıkıntılar nedeniyle klip biraz zor ve sıkıntılı gibi görünüyor! Yine de belli olmaz! Bakarsınız Allah nasip eder de çekeriz klib'i. Ama o zaman'a kadar, klip şimdilik sadece geceleri tatlı bir rûya, gündüz de güzel bir düş olarak kalacak. bakalım artık rabbim ne gösterecek. Rahmetli Annemin bir kaç fotoğrafı ve mezarlık ziyaretlerim esnasında çektirmiş olduğum fotoğraflarımla birlikte sizlerle buluşturuyorum. Ağıt’ımın İsmi: Kitapçı Süleyman ACAR - Anne'ye Ağıt (07.09.2020) & (09.01.2021). {SÖZ MÜZİK: KİTAPÇI SÜLEYMAN ACAR}. Ağıt’a emeği geçen canlar: Bağlama: Şahin YİŞİM. Nefesli Sazlar: Kıymetli Üstad Murat SAVAŞ. Aranjör: Ömer İÇENER kardeşim. Okuyan: Ben Görme Engelli Kardeşiniz Süleyman ACAR. Yaktığım bu ağıt’ı aşağıdaki link'e tıklayarak, kulağınızın yanına yüreğinizi de koyup dinleyebilirsiniz! kzbin.info/www/bejne/q3jFn52oipmJqbs

[@meralakgul6283]

Mekani cennet olsun 😥 Allahim sabirlar versin 🙏🙏

[@muhsinkorpe1288]

Can ablam can sen nasıl bir lutufsun

[@cemaldeligoz7890]

Ağzına yüreğine sağlık

[@aydanorman2802]

Annemmm😔

[@ardaackel7862]

Altyaziyi yazan arkadas turkuden soguttun sagol sanada

[@ibrahimsultan2078]

Sabahat Akkiraz, gül yüzlü Bülbül sesli yanik yanik her türkünde gözyaslarim sel oluyor . Sen ve senin gibi BÜLBÜL,ler BINLERCE YIL YASAYIN.⚘

[@gunes3556]

😢😢😢😢😢

[@huseyinboz555]

Ben bu türküyü dinlerken kendinde göz yaslarim akar 13 03 2018 annemi kaybettim Allah ehlibeyte komşu eylesin amaliyata girerken beni sormuş haberi varmı diye evet vardı acil amaliyata aldılar manesef göremedim amaliyat oldu uglen ziyarete aldılar beni içeri girdim anne dedim sssiz bir daha anne dedim uyanmadı bir çığlık atim teyzem yavasca omuzuna dokundu abla dedi guzunu açtı göz göze geldik anlatamam dünyalar benim oldu çaresizdi anladım ciğerim yandı kül oldu çok çaresizim hala unutamadım unutulur gibi değildir 😭😭😭🥀

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

Tan yeri ağarırken, uyanıp kalktın! Sabah namazına abdestin aldın. Duracakken huzur’a nurlu sıfatın, Amansız ağrı ile Çöktün, inledin… Uyandım inlemene, yandı yüreğim. Derdine şifa ütün duam, dileğim. Bırakıp gidersen beni! Nasıl edeyim? Kime varıp, kime anam diyeyim?… Sanki melekler haberi verdi. Dedi vakit tamam, ecelim geldi. Babamla dertleşti, helallik aldı! Şahadet getirip, derin uyku’ya daldı… Miğren’le tansiyon anam’a dert’ti. Yıllardan 2003, aylardan mart’tı. Gözüm yaşı sel oldu, acım arttı. Öksüz kaldım gayrı! Anacığım öldü… Bacımla ikimizi hor görüyorlar. Bundan sonra size hayat zor diyorlar. bir çift tatlı sözü kor görüyorlar. Rabbimin merhametini kör görüyorlar… Süleyman’ın derki! Mekân’ın olsun cennet. Huriler, melekler sana etsinler hürmet. Sana yeteri kadar veremedim kıymet. Ödenmez hakların anam! Nolur bana helal et. YAS ÇEKER: Süleymanım! Derdim dermansız oldu. Denizlere dalsam, göl'ler yas çeker. Yedi yavru öksüz, Anasız kaldı. Çiçeklere konsam, dal'lar yas çeker… Bacım gulê melül melül bakıyor. Fatê'nın ağıt'ı bağrım yakıyor. Bütün bacılarım yaşlar döküyor. Kovanlara dolsam, bal'lar yas çeker… İkibin üç yıl'ı! Gelmez olaydın! Dünya! Yıkılaydın! Dönmez olaydın! Anamın yerine beni alaydın! Mevsimlere bölsem, yıl'lar yas çeker… Otuz bir mart'ta vardın son durağa. Gittin anam! Bizden, gözden ırağa. Elli dört yaşında verdim toprağa. Dertlerimi döksem, kul'lar yas çeker.

[@fehmikeskin5057]

🙏

[@cinaroymapnar5401]

Sagolsesinekurbanolamben

[@hayatiyildiz1800]

👏👏👏❤🇹🇷🌷

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

merhaba efendim. size geçen hafta şöyle yazmıştım: türkü'nün sözleri türkçe karakter kullanılmadan yazılmış, üstelik ikinci kıtasının sözlerini de bu versiyonun ikinci kıta sözlerini değil de 2002 yılındaki lamekân albümünde seslendirilenin ikinci kıtasının sözlerini yazmışsınız açıklamaya. ama buradaki seslendirilen ikinci kıta farklı. tabi siz de yanıt olarak şunu yazmıştınız: Düzeltmeleri haftaiçinde yapılacaktır. Bilgilendirme ve uyarılarınız için teşekkürler. ama maalesef aradan bir hafta'dan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiç bir düzeltme yapılmadı. bilginize saygıyla

[@akkirazlabel]

Uyarınız için teşekkürler. Düzeltmeler yapıldı.

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

@@akkirazlabelÇok teşekkür ediyorum

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

türkü'nün sözleri türkçe karakter kullanılmadan yazılmış, üstelik ikinci kıtasının sözlerini de bu versiyonun ikinci kıta sözlerini değil de 2002 yılındaki lamekân albümünde seslendirilenin ikinci kıtasının sözlerini yazmışsınız açıklamaya. ama buradaki seslendirilen ikinci kıta farklı

[@akkirazlabel]

Düzeltmeleri haftaiçinde yapılacaktır. Bilgilendirme ve uyarılarınız için teşekkürler.

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

@@akkirazlabel estağfurullah efendim. sizleri uyarmak benim haddim değil, olamaz. sadece haberdar etmek istedim. ayrıca ben sizlere çok teşekkür ediyorum beni ayağının altını öpmek isteyecek kadar çok sevdiğim o usta'nın sesi ve türküleri ile buluşturduğunuz için. şimdilik hoşcakalın

[@azimlikitapcsuleymankirve9863]

​@@akkirazlabel merhaba efendim. size geçen hafta şöyle yazmıştım: türkü'nün sözleri türkçe karakter kullanılmadan yazılmış, üstelik ikinci kıtasının sözlerini de bu versiyonun ikinci kıta sözlerini değil de 2002 yılındaki lamekân albümünde seslendirilenin ikinci kıtasının sözlerini yazmışsınız açıklamaya. ama buradaki seslendirilen ikinci kıta farklı. tabi siz de yanıt olarak şunu yazmıştınız: Düzeltmeleri haftaiçinde yapılacaktır. Bilgilendirme ve uyarılarınız için teşekkürler. ama maalesef aradan bir hafta'dan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiç bir düzeltme yapılmadı. bilginize saygıyla