Bu nasıl muhteşem💯bir ses nasıl içten bir anlatım 🙏gözyaşlarıyla en güzel hissiyatla beni benden aldı👏👏Allah razı olsun 🙏🏻 emeğinize yüreğinize sağlık saygılar sevgiler 🧿
@namikkomik69152 жыл бұрын
Pek Kudretli olan Yüce Allah'ımız yar ve yardımcımız olsun inşaAllah pek mühim bir eser yüreğinize sağlık Yüce Allah'ımız razı olsun çıkmış olduğumuz bu yolculukta yolumuzu nur eylesin inşaAllah güzel dost işiniz rast gelsin inşaAllah.Sevgilerle
@shla97113 жыл бұрын
Allahim butun mòmin baci qardawlarimn evine nur bereket huzun ģònder Amin🇦🇿🇹🇷
@AytenKeskin-sb1lc6 ай бұрын
AĞZINIZA YÜREYINIZE SAĞLIĶ GÜZEL YÜREKLİ INSAN.ALLAH SENDEN RAZI OLSUN .
@haticekara71432 жыл бұрын
Aminnn Aminnn Aminnn Ecmain inşaAllah Allah'ım razı olsun Hocam 🤲⚘🌷⚘🤲
@dursuntura6208 Жыл бұрын
Allah razı olsun hocam dilinize sağlık sihat afiyet versin insallah ömrünüz bereketli olsun
@MKurt-st7pf4 жыл бұрын
Sadece mükemmel....✨📿 1001 kere Şükranlar ....
@mehmetuzan3 жыл бұрын
ÇEVŞEN-ÜL KEBİR MÜNACAATI SAHİH MİDİR? Ahmet Ziyaeddin efendinin Mecmuatü'l Ahzab adlı kitabında “Cevşenü'l-Kebir ismindeki duânın Peygamber Efendimize, Uhud Harbi esnasında Cebrail (a.s) tarafından getirildiği, Cebrail (a.s.) Hz. Muhammed'e (s.a.v.): "Üzerindeki zırhı çıkar ve bu duâyı oku. Bu duâyı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır." demiştir. Peygamber Efendimiz duânın tesirinin sadece kendine mi mahsus, yoksa ümmete de şamil mi olduğunu sorunca, Cebrail (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Ya Rasulullah, bu duâ Cenab-ı Allah'ın sana ve ümmetine bir hediyesidir. Bunun sevabını Allah'tan başka kimse takdir edemez." (1). Yukarıda yer alan rivayet incelendiğinde Cebrail kanalıyla Uhut harbinde Muhammet peygamberimize vahiy getirdiği anlaşılır. Vahiy ise Kur’anda yer alır. Cevşen Kur’anda yer alır mı? Elbette hayır. Ehli sünnet vel-cemaat bilir ki, vahiy geldiğinde Muhammed (sav) sahabilerine okurdu ve vahiy katipleri de vahyi ezberler veya kaydederlerdi. Cevşen inmiş ise en başta Medine sahabilerinin bunu bilmesi gerekir. Türkiye Diyanet İslam Ansiklopedisine göre “Uhut savaşında Rasulullah’ın başında miğferi de vardı ve aldığı darbe ile miğfer kırılmış; Peygamberimizde yaralanmıştı” adı geçen ansiklopedi de Cevşenin kaynağının olmadığını ve dayanağının bulunmadığını ifade edilmektedir (2). Buhari ve Müslim’in hadislerine göre, Uhut savaşında Rasulullah’ın başında miğferi kırılmış; Peygamberimizde yaralanmıştır (3). Anadolu Üniversitesi Hadis Tarihi ve Usulü adlı kitabın 230 ncu sahifesinde şöyle geçer: “Resûlullah (sav) buyurdu ki; “Bir ara Uhud’a doğru yürüyordum. Çok sıcak bir gündü, zırh da ağırdı. Göğe doğru baktım, Sübhan ve Yüce olan Allah’a dua ettim. Bunun üzerine göklerin kapılarının açıldığını gördüm. Nurla çevrili Cibrîl yanıma indi ve dedi ki; “Yüceler yücesi olan Allah sana selam söylüyor, esenlik ve ikramlar sunuyor ve şöyle diyor: “Bu cevşeni: zırhı çıkar, bu duayı oku. Bunu okuduğun ve (üzerinde) taşıdığında o, bu zırhdan daha büyük (güvenlik sağlar!)”. Dedim ki; “Kardeşim Cibrîl, bu sadece benim için mi, yoksa benimle ümmetim için mi?”. “Ya Resûlallah, dedi, bu dua Sübhan ve Yüce olan Allah’dan sana ve ümmetine bir hediyedir. Sevabını da ancak Sübhan ve Yüce olan Allah bilir!. Sabah vakti veya akşam vakti evinden çıkarken onu okuyan veya (üzerinde) taşıyan hiçbir kul yoktur ki, amellerin iyisini yapmış olması sebebiyle hakkı Allah’ın üzerine vacip olmasın! O sanki Tevrat’ı, İncîl’i, Zebûr’u ve Kur’an’ı okumuş olur. Yüce Allah her harfe karşılık olarak ona iki çift hûr-i ıyn verir, onun için Cennet’te bir ev inşa eder, ona Tevrat, İncîl, Zebûr ve Furkân’ın, İbrahîm ve Mûsa’nın sahifelerinin harfleri sayısınca sevap ile Halîl İbrahim, Kelîm Mûsa, Rûhullah Îsa ve Hâtemun nebiyyîn Muhammed’in -sallellahu aleyhi ve sellem- sevabının aynısını verir...”. Bu şekilde başlayıp sayfalarca fazileti anlatıldıktan sonra verilen ve “cevşen” olarak meşhur olan dua, hadis ilmi verilerine göre uydurmadır. Yani hz. Peygamber böyle bir haber nakletmemiştir” (4). Diyanet Ansiklopedisinin Çevşen maddesinde özetle diyor ki: (s.462-464); Farsça asıllı olduğu kabul edilen cevşen kelimesi sözlükte, “zırh, savaş elbisesi” anlamına gelmektedir. Terim olarak Şii kaynaklarında Ehl-i beyt tarikiyle Hz. Peygambere isnat edilip, Cevşen-i Kebir ve Cevşen-i Sağır denilen iki duanın ortak adıdır. Duanın Sünni hadis mecmualarında yer almaması, ayrıca Şii hadis külliyatının ana kaynağı durumundaki Kütüb-i erbeada da bulunmaması, sadece dua mecmuaları gibi ikinci derecede kitaplarda mevcut olması da bu görüşü desteklemektedir. Sonuç olarak Cevşen, kaynaksız mesnetsiz şii duasıdır. Fazileti hakkında söylenenler uydurmadır (5). Muhammed'e vahiy geldiğinde aldığı vahyi ashabiyle paylaşırdı, ashabıda gelen vahyi dinler ve ayetleri ezberlerdi. Ebubekir, Ömer, Osman, Ebuzer, Seyd ibnu Ebu Vakkas, Abdurrahman ibnu Afv, Ebu Hureyre, Abdullah ibni Ömer, İmamı Azam Ebu Hanife, İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed'in kaynaklarında yoktur. Sahih bilinen Buhari ile Müslim’in kaynaklarında yoktur. Cevşen inmişse Ehli Sünnet vel Cemaat’in kaynaklarında neden yoktur. Ana kaynaklarımızda yer alması gerekmez mi? İslam dini Mekke ve Medine beldelerinde peyder-pey ayetleri inerek tamamlandı. O beldenin alimleri, sahabileri diğer hadisleri bildiği gibi Cevşeni bilmesi gerekmez mi? Uhut savaşı müslümanların üstünlüğü ile devam ederken, Mekke müşriklerinin kaçtığını gören ve tepeye yerleştirilmiş bulunan 50 okçular, peygamberimizin emrini unutarak “savaş kazanıldı” diyerek ganimetten pay almak için yerlerini terk ettiler. Mekke ordusunun süvari komutanı olan Halid bin Velid, boş bırakılan o tepenin önünden geçerek, yanındakilerle beraber müslüman ordusunu arkadan çevirdi. Müslümanlar iki ateş arasında kalmıştı. Bu karışıklıkta 70 sahabi şehit oldu. Çevşenin korumasının olması gerekmez mi? Mute savaşında ordu komutanları şehit verdiler. Çevşen olsaydı bu sahabiler okumaz mıydılar. Okuyan sahabiler için Cevşenin koruması ve himayesi olurdu, değil mi? Allah sözünden döner mi? Haşa ve kella. Allah her zaman sözünde sadıktır. Cihat etmek ise Kur’anda Allah'ın emridir. Sonuç itibariyle, Allah kesinlikle hulful vaat etmez ve sözünde sadıktır. Uhut savaşında Rasulullah’ın zırh üstüne zırh giydiği, miğferinin parçalandığı, dişinin kırıldığı, savaşta yara aldığı, tam yetmiş tane sahabinin şehit verdiği herkesin malumudur. Cevşen ül Kebir gerçekten inmiş olsaydı İslam ordu mensupları onu okur ve faziletinden(!) dolayı şehit verende olmazdı. Cihat Kuranda övülmüş bu yolda vefat edenlere şehit ünvanı verilmiştir. Çevşen’in bu zırh görevini görme fazileti Kuranın ruhuna aykırıdır. Müslümanların şehit olması ise Cevşenin uydurma olduğu yöndedir. Çevşenin insan boynunda musga gibi taşınması ise ayrı bir şirktir. Muskanın islamda yeri yoktur. Allah şirk günahını affetmediğini çeşitli ayetlerle ifade etmektedir. Çevşen-ül Kebir duası Şia’nın ikincil kaynaklarında yer alır. Ehli sünnete ise Saidi Nursi kanalıyla Anadoluya geçmiştir. Saidi Nursi risalelerin çeşitli yerlerinde Cevşeni zikretmektedir (6). Bu da Saidi Nursi’nin Kurandan, sahih hadislerden ve İslam tarihinden bihaber olduğunun kanıtı olup alim olmadığının da belgesidir. KAYNAK: (1) Ahmed Ziyaeddin Efendi, Mecmuatü'l Ahzab, İstanbul 1298 R, s. 231-261. (2) Buhari, Megazi 26/113; Müslim, Cihad, 37/101, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt 7, Sayfa 462-463-464 (3) Buhari, Megazi, 26/113; Müslim, Cihad, 37/101 (4) AYDINLI, Abdullah. Hadis Tarihi ve Üsulu, 9. Ünite, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, S-230 (5) Saidi Nursi ve Cevşen, ehlisunnetkalesi.blogspot.com.tr/2012/02/cevsen-sahih-degildir.html, 09/02/2016 (6) Saidi Nursi ve Cevşen, ehlisunnetkalesi.blogspot.com.tr/2012/10/said-nursi-ve-cevsen.html, 09/02/2016
@MKurt-st7pf3 жыл бұрын
@@mehmetuzan Hüşyar olmakta fayda var elbette, Velakin nasib olurda sizde kadrini kıymetini anlarsınız ... Çünkü çok söze hacet yok insana bir kere nasib olucak bu hakikatleri anlamak .
@ozlemay5856 Жыл бұрын
Hamd sana mahsuzdur. Övülmeye layık ancak sensin merhametini esirgeme affet hepimizi herşeyin herkezin sahibi Rabbim.
@alitosun82712 жыл бұрын
başarılarınızın devamını diliyorum
@haticekara71432 жыл бұрын
ALLAH'ım dinlerken gözlerimden akan damla damla yaşları dua kabul eyle biz kul olarak sana muhtacız Ya Hayy isminle ALLAH'ım Ruhen Zihnen Bedenen arındır temizle şifalandır bizi Merhamet et cümlemize Ümmeti Muhammed'e Rahmân ve Rahîm olan ALLAH'ım Çok şükürler olsun Elhamdülillah hamdolsun Dualarımızı dergahında huzurda kulluğumuzla kabul eyle ALLAH'ım Amin Ecmâin inşaAllah 🤲⚘🌷⚘🤲