Рет қаралды 2,214
Sınıfa girerken göz göze geldiğim Jimin'de takılı kaldı bakışlarım. Çok farklı hissediyordum ve böyle hissettiğim için kendime kızıyordum. Yanına gitmemek için kendimle mücadele ediyor oluşum beni sinirlendiriyordu. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum.
"Günaydın Kyung Mi." İlk adımı attığında gereksiz bir heyecana kapıldığımı hissettim.
"Günaydın." Sakin adımlarla yaklaştım yanına.
"Farklı görünüyorsun?.." Omuz silkerek yanına oturdum. "Yer mi değiştiriyorsun?"
"Rahatsız mı oldun?"
"Hayır." Başımı aşağı yukarı sallayarak eşyalarımı çıkarttım çantamdan. "Bugün biraz farklısın sanki Kyung Mi?"
"Sadece benden hoşlanan çocuğa iyi davranmaya karar verdim." Gülümseme yayıldı yüzüne.
"Anladım."
"Güzel." Dirseğini masaya, elini de yanağına yaslayarak beni izlemeye başladı.
"Bugün..." dedi daha sonra. "Birlikte dolaşsak mı?"
"Olur." Kaşları şaşkınlıkla havalanırken genişletti gülümsemesini.
"Sen gerçekten bambaşka biri gibi davranıyorsun Kyung Mi."
"Abartmaya devam edecek misin?"
"Sustum." Bu kez ben gülümsedim keyifle.
"Gülümsemek sana yakışıyor." Gülümsemem yerini donuk bir ifadeye bırakırken başımı aşağı yukarı salladım.
"Farkındayım." Kahkaha attı Jimin.
"Kendinin farkında olman güzel."
"Kyung Mi?" Jimin'in gözlerinde olan bakışlarımı sesin sahibine çevirdim. Sae Mi sorgular ifadesiyle beni inceliyordu. "Burada mı oturacaksın?" Başımı aşağı yukarı salladım.
"Evet."
"Neden?" Cevap vermemeyi tercih ederek Jimin'e döndüm tekrar. Hâlâ gülümsemeyi sürdürüyordu bana bakarken.
"Dersin başlamasına daha var." dedim, ayağa kalktım. "Bir şeyler atıştıralım."
"İlk randevumuzu okul kantininde mi yapacağız?" Söylediğini duymamış gibi davranarak arkama döndüm. "Dışarıda yiyelim en azından Kyung Mi."
"Fark etmez."
(Okul Çıkışı)
"Motorla turlayalım mı?" diye sordu Jimin. "Eğleniriz biraz."
"Hayır."
"Ön yargılı davranma Kyung Mi." Jimin'in uzattığı kaskı başıma geçirdim. O keyifle gülümserken arkasına binip kollarımı beline sardım. Motoru deli gibi hız yaparak kullanıyor oluşunu umursamayacak kadar güvende hissediyordum kendimi. Sanırım git gide aptallaşıyordum.
"Eğlenceli değil mi?!"
"Değil!" diye bağırdım onun gibi.
"Sahile inelim mi peki?!"
"Olur!"
İndim motordan. Kollarımı iki yana açarak temiz havayı içime çektim. Rüzgar çok rahatlatıcı esiyordu. Mayışarak gözlerimi yumup derin nefes verdim.
"Bu halinle çok daha güzelsin." dedi Jimin. "Gülümseyince gerçekten çok güzel görünüyorsun." O an fark ettiğim gülümsememi sildim yüzümden.
"Teşekkür ederim."
"Ayrıca içinde sevimli ve utangaç bir kız çocuğu yatıyor." Cevap vermeden kumların üzerine oturdum.
"Kıyafetlerin kirlenecek."
"Kirlensin." Yanıma oturdu o da.
"Dışarıdan bakıldığında kıyafetinin kırışmasından bile rahatsız olacakmış gibi görünüyorsun."
"Oluyorum zaten;" Omuz silktim. "ama bazen esnek olmaktan zarar gelmez." Başını aşağı yukarı salladı.
"Haklısın. Gelmez."
(Birkaç Hafta Sonra)
Günler birbirini kovalarken Jimin ile sıcak olan aramızın keyfini sürüyordum. Evimizin salonunda hep birlikte oturuyorduk ve bakışlarım Jimin'deydi. Bakmaktan alıkoyamıyordum kendimi.
"Doğruluk mu? Cesaret mi?" dedi Yoongi. "Gelin oynayalım."
"Hayır." diyerek cevap verdim direkt. Benim aksime Jimin orta sehpanın çevresindeki yerini aldı. Gelmemi istermiş gibi bakıyordu gözlerime. "Ya da olur." Yoongi'nin karşısına oturduğumda Bong Cha'da yanıma oturdu. Taehyung ise Yoongi'nin yanına oturdu. Son zamanlarda keyifsiz görünüyordu Taehyung. Normalin aksine asıktı yüzü. Genelde birilerini bu kadar dikkatli incelemesem de Taehyung'un keyifsiz olduğu çok net çarpıyordu göze.
"Çeviriyorum ben."
"Çevir Yoongi." dedi Bong Cha bıkkınlıkla. Bong Cha'nın tavrına gülümseyerek omzuna yasladım başımı.
"Ayrılın." Yoongi'yi umursamadan daha da sokuldum Bong Cha'ya. "Kedi misin Kyung Mi."
"Siz ailecek kedisiniz." Taehyung'u buldu bakışlarım. Kendini gülümsemeye zorluyormuş gibi duruyordu.
"Kes sesini Taehyung." Taehyung, Yoongi'ye karşılık vermeden başını aşağı yukarı salladı usul usul.
"Cesetlere benziyorsun Taehyung." Jimin'dendi bu söz. Taehyung cevap vermeden şişeyi çevirdi. Şişenin ucu Bong Cha'yı gösteriyorken titrek bir nefes verdi.
"Doğruluk mu? Cesaret mi?" diye sordu daha sonra.
"Doğruluk."
"Yoongi'den hoşlanıyor musun?" Yoongi'nin yüzünde keyif dolu bir ifade yer edinirken Bong Cha yutkundu seslice.
"Ağzıma sıçsaydın Taehyung."
"Cevap mı vereceksin? Ceza mı alacaksın?"
"Ceza."
"Gerçekleri söylemek bu kadar zor mu?" diye sordu bu kez Yoongi.
Devamı Yorumda