Рет қаралды 85,745
30 Ağustos ikindi namazına müteakip hocamız mükemmel , Yunus suresinden aşrı şerifi cemaatine okudu
10. Yunus suresi
57.
Ey insanlar! Rabb'inizden size bir öğüt; göğüslerde olana bir şifa, Müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ
Ya eyyuhen nasu kad caetkum mev'ızatun min rabbikum ve şifaun lima fis suduri ve huden ve rahmetun lil mu'minin.
58.
De ki: "Allah'ın fazlı* ve rahmetiyle gönül huzuruna kavuşsunlar. Bu onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır."
قُلْ بِفَضْلِ اللّهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذَلِكَ فَلْيَفْرَحُواْ هُوَ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ
Kul bi fadlillahi ve bi rahmetihi fe bi zalike felyefrehu, huve hayrun mimma yecmeun.
59.
De ki: "Allah'ın size rızık olarak indirdiklerinin bir kısmını helal, bir kısmını haram yaptığınızı görmüyor musunuz?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"*
قُلْ أَرَأَيْتُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ لَكُم مِّن رِّزْقٍ فَجَعَلْتُم مِّنْهُ حَرَامًا وَحَلاَلاً قُلْ آللّهُ أَذِنَ لَكُمْ أَمْ عَلَى اللّهِ تَفْتَرُونَ
Kul e reeytum ma enzelallahu lekum min rızkın fe cealtum minhu haramen ve halala, kul allahu ezine lekum em alallahi tefterun.
60.
Allah'a karşı yalan uyduranlar, kıyamet gününü ne sanıyorlar? Doğrusu Allah, insanlara karşı bol bağış sahibidir. Ancak onların çoğu yine de şükretmezler.
وَمَا ظَنُّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَشْكُرُونَ
Ve ma zannullezine yefterune alallahil kezibe yevmel kıyameh, innallahe le zu fadlın alen nasi ve lakinne ekserehum la yeşkurun.
61.
Ne durumda olursanız olun ve Kur'an'dan onun hakkında ne okursanız okuyun; hangi işle uğraşıyorsanız uğraşın unutmayın ki Biz mutlaka yaptıklarınıza tanığız. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabb'inizden gizli kalamaz. Ne bundan daha küçüğü ne de daha büyüğü yoktur ki, hepsi apaçık bir Kitap'ta olmasın.
وَمَا تَكُونُ فِي شَأْنٍ وَمَا تَتْلُو مِنْهُ مِن قُرْآنٍ وَلاَ تَعْمَلُونَ مِنْ عَمَلٍ إِلاَّ كُنَّا عَلَيْكُمْ شُهُودًا إِذْ تُفِيضُونَ فِيهِ وَمَا يَعْزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثْقَالِ ذَرَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاء وَلاَ أَصْغَرَ مِن ذَلِكَ وَلا أَكْبَرَ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Ve ma tekunu fi şe'nin ve ma tetlu minhu min kur'anin ve la ta'melune min amelin illa kunna aleykum şuhuden iz tufidune, fih ve ma ya'zubu an rabbike min miskali zerretin fil ardı ve la fis semai ve la asgare min zalike ve la ekbere illa fi kitabin mubin.
62.
İyi bilin ki, Allah'ın velileri* için bir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir.
أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
E la inne evliya allahi la havfun aleyhim ve la hum yahzenun.
63.
Onlar, iman eden ve takva sahibi olan kimselerdir.
الَّذِينَ آمَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ
Ellezine amenu ve kanu yettekun.
64.
Onlar için dünya hayatında da ahirette de müjdeler vardır. Allah'ın kelimelerinde* asla bir değişiklik olmaz. İşte en büyük başarı budur.
لَهُمُ الْبُشْرَى فِي الْحَياةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ لاَ تَبْدِيلَ لِكَلِمَاتِ اللّهِ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Lehumul buşra fil hayatid dunya ve fil ahıreh, la tebdile li kelimatillah, zalike huvel fevzul azim.
65.
Onların sözleri seni üzmesin. İzzet* bütünüyle Allah'a aittir. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.
وَلاَ يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّ الْعِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Ve la yahzunke kavluhum, innel izzete lillahi cemia, huves semiul alim.