İSLÂM SANATI VE ESTETİĞİ - Sunan: Ayşe TAŞKENT Konuk: Mahmud Erol KILIÇ [05.12.2018]

Рет қаралды 6,275

5 жыл бұрын

"Mâneviyat ve Sanat"
İslâm Sanatı ve Estetiği söyleşi dizisi, İslâm sanat ve estetiğini, medeniyetin zaman ve mekân içinde gösterdiği yayılımı dikkate alarak, kavramlar, konular ve ekoller bağlamında değerlendirme yolunu izlemektedir. Ayşe Taşkent'in her ay birbirinden değerli isimlerle gerçekleştirdiği İslam Sanatı ve Estetiği söyleşi programının aralık ayı konuğu Tasavvuf Düşüncesi, Evvel’e Yolculuk, Hermesler Hermesi ve Sufi ve Sanat gibi eserleri vesilesiyle yakından tanıdığımız Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç.

Пікірлер: 7

@hasangungor5451 5 жыл бұрын

Tasavvuf Ben bir boşluktayım dedim Gel dolduralım dediler Yok istemem dedim Allahtan kork be adam dediler Ama tarikat beni ürkütür dedim Allah demekten korkulurmu dediler Ben ne zaman kemale ererim dedim Ben demeyi bırakınca dediler Ya bir kabahat işlersem dedim Sen olacağına bak dediler Bıkarda kaçarsam dedim Zincir takar çekeriz dediler Peki bu işin bir kolayı yokmu dedim Çiğnenmiş lokmayı yutmaya üşenme dediler Başka kapılarada gideyimmi dedim Daha iyisini bulursan bizide götür dediler Peki aklımın almadığı işlerde ne yapayım dedim Hikmet ara dediler Ya bir hikmet göremezsem dedim Görene köre ne dediler Bu yolda usül nedir dedim Biz her şeyi salıverdik dediler O zaman yol nasıl alınır dedim Aman edebi pek tut dediler Edep nedir dedim Edepsizden öğren dediler Edebi taklit etsem dedim O da bir şeydir dediler Hastayım dedim Dillendirip şikayetlenme dediler Canım yandı ahh dedim Ah deme af de dediler Kızdığım birine hesap sordum Sen hesabı sorulansın dediler Bazılarını kınadım Kınadığını yaşamadan ölemezsin dediler An oldu açık açık konuştum Açıklık kaçıklık getirir dediler Cümlelerimi seçe seçe konuştum Lafı evirip çevirme dediler Bende susmayı denedim Aferin susan konuşandan çok öğrenir dediler Ben bu tarikatı çok sevdim dedim Önce şeriat dediler Salih amel işleyim dedim Önce itikat dediler Mevlamı bilmek istedim Evvel kendini bil dediler Kendimi nasıl bilecem dedim Önce haddini bil dediler Peki benim siretim temizmi dedim Suretin gibiyse sorun yok dediler Bana biraz sır verin dedim Sen sırdaş olamazsın dediler O zaman aranızda yol alayım dedim Sen yoldaş olamazsın dediler O zaman ben bir hiçmişim dedim O makamın kıymetini bil dediler Çok sevdim dedim Hani ya ıspatı dediler Aşkın ataşına yandım dedim Hani nerde külün dediler Dertlendim derman istedim Allah derdini artırsın dediler Dilim kurudu su istedim Pınarda susanırmı dediler Çaresiz bende sustum İşte bunu hep yap dediler Ah şeyhim ne olur gel dedim Sende boş yer yok dediler Çağır ben geleyim dedim Sen bu daveti duyamassın dediler O zaman nasıl görüşücez dedim Seherde kalk görürsün dediler Aldım elime tesbihi kalktım seherde İşte bunu hiç aksatma dediler Biliyorum dedim Bilme dediler Bilmiyorum dedim Bileceksin dediler Bundaki hikmet ne dedim Çok soru sorma dediler Ben nasıl aydınlanıcam dedim Karanlık neyine yetmiyor dediler Ben de gece örtüye büründüm İşte bu usulünce oldu dediler Kimi zaman cezbeye geldim Riyadan kork yut onu dediler An oldu kahkaha attım Ne bu rahatlık dediler Kendimi dağlara vurdum Kolaya kaçma dediler Yerli yersiz ağladım Göz yaşın hiç kurumasın dediler İnsan içine çıktım Ne bu kalabalık dediler Aldım elime bir kitap Önce bildiğinle amel et dediler Yorulup yatağa uzandım Dikkat et uyku gaflettir dediler Koştum bir ihvan kapısına Mübarek olsun üçüncü biziz dediler Derin düşünceye daldım Hemen süt iç uyu dediler Günahlarıma dövündüm Tövbe sildi dediler Gelecek kaygısı çektim Yarın henüz gelmedi dediler Durayım mı dedim Yürü gayrete gayret gerek dediler O zaman ilerleyeyim mi dedim İleri giden kelleden olur dediler Biraz nasihat buyurun dedim Sustuk ne anladınki dediler Rüyalarımı ne yapayım dedim Abdest ve rabıtayla yat öyle gör dediler Bir kabristana varırsam ne yapayım dedim Dinle o güzel nasihatı dediler Cenneti istedim Annenin ayağının altını öp dediler Kardeş hancerine ne yapayım dedim Sabır kalesine sığın dediler Ya düşmanım olursa dedim Kardeşten ala düşmanmı var dediler Pekii Leyla onu ne yapayım dedim Leyla demeden Mevla denmez dediler Tuttuğum dalı bırakayım mı dedim Biz tut demişsek bırakma dediler Yaptığım işleri sordum İmanının aynasıdır dediler Olur da çamura düşersem dedim Elimizdeki asa gibi dümdüz ol dediler Yıkılıp düşersem dedim Düştüğün yerden kalk dediler Üzerime necaset sıçrarsa dedim Dünya kiri yıkayınca cıkar dediler Ayağıma çivi batarsa dedim Sultanını taklit et dediler Ya zindana düşersem dedim Mektebi Yusufiyedir dediler Cihata cıkayım mı dedim En büyüğüne çık nefsini yen dediler Peki nasıl besleneyim dedim Helalinden ye iç dediler Helalinden nasıl yiyeyim dedim Besmeleyle başla dediler Çok yiyeyim mi dedim Susuzluk yapar dediler Çok su içeyim dedim Çok uyku yapar dediler O zaman aç kalırım dedim Nefsin terbiye olur dediler Çok öfkelenirsem dedim Aklın başından gider dediler Münakaşaya düşersem dedim Allah için terk et dediler Kuran okuyayım mı dedim Onu iyi anla dediler Ya anlayamazsam dedim Hadislere bak dediler Hadisi de anlayamazsam dedim Gönlüne şeyhine sor dediler Haklı haksız nasıl ayırd edeyim dedim Adil ol dediler Fitne çıkarsa ne olacak dedim Fitneyi uyandıran olma sakın dediler Gelir beni bulursa dedim Habil ol dediler Biri bana söverse dedim Dilsiz ol dediler Ya döverlerse dedim Elsiz ol dediler Silah çekene ne yapayım dedim Şehadet çek dediler Peki teslimiyeti nasıl yapayım dedim Ölü misali ol dediler Cahille karşılaşırsam dedim Kitap gibi sessiz ol dediler Yine de bütün bunlara rağmen şaşırırsam dedim Sakın Tövbeden şaşma dediler İbadetlerimi nasıl yapayım dedim Az da olsa devamlı dediler Tesettür nasıl olacak dedim Kim ki ne kadar sakındı o kadar imanlı dediler Neyi abartayım dedim Günahlarını dediler Neyi küçümseyeyim dedim Hayırlarını dediler Başkalarında kusur görürsem dedim Gece gibi ört dediler Birinin elindekine göz dikersem dedim Sen önünden ye dediler Bir zulüme uğrarsam dedim Sen sen ol zulüm etme dediler Ahirete nasıl gideyim dedim Kul hakkıyla gitme dediler.

@zeldaaachen7200 3 жыл бұрын

Tamam