İsmet Özel'in Propaganda Şiiri ve Herkes Gibi Olmak

Gönlünüze sağlık. İstifade ettik. 🌹

[@semihsamyurek]

Eyvallah var olun

[@dr.ferdaertegunocalan860]

Ağzınıza sağlık,, gerçekleri ortaya koymak,şiir bir arayış,yol gösterici, vesselam teşekkürler

[@semihsamyurek]

Şiirin yolunu gösteren hakikati koklamak için uğraşıyoruz, sağ olun.

[@GAMBERKOLUÇOLAK]

Çocuklar zararlı bir şeyler için izin istediklerinde yahut pahalı bir oyuncak istediklerinde "Hayır" cevabını alırlarsa "Ama herkes alıyor, herkes gidiyor" diye itiraz ederler. Anne babalar da çocuklarına der ya "Herkes uçurumdan atlarsa sen de mi atlayacaksın?" diye. İşte herkes gibi olmak o uçurumdan atlamak anlamına geliyor. Meşruiyetini, herkesin yapmasından alan şeyleri sorgulamak lazım. Video için teşekkürler! Emeğine sağlık!

[@semihsamyurek]

Eyvallah. Uçurumda tutunmak, yaşamı sevmek gerek.

[@osmangedik9939]

Tebrik ve teşekkür ederiz.

[@semihsamyurek]

Var olun.

[@SametYavuz-q9h]

Güzel bir çalışma olmuş tebrikler. Daha doğrusu teşekkürler

[@semihsamyurek]

Ben teşekkür ederim.

[@aleff232]

Biri diyordu: "Zamanın sultanına muhtaç olmayanlar zamanın sultandır." İhtiyaçların kölesi olmuş durumdayız. İhtiyaçlarımız ne kadar ihtiyaç? ...

[@semihsamyurek]

İhtiyacımız ne kadar artarsa o kadar fakirleşiriz. İhtiyacımız ne kadar azalırsa o kadar zenginleşiriz..

"Felaketin ortasındayız. Kapitalizmin bizi getirdiği yerdeyiz. Laik, demokrat ve neşeliyiz." İsmet Bey bu sözüyle de her şeyi özetlemiştir. Tıpkı Turgut Uyar'ın "her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği" dizesinde söylediği gibi. Emek verilmiş bir videoya küçük bir katkı. 🎉🎉🎉

[@semihsamyurek]

Eyvallah. Güzel bir katkı oldu, iyi tamamladı sohbeti. ✋

[@fatihyalcinmusic]

Yazdığı şiire benzemek isteyene şair denir.O yüzden en güçlü şiirler eksik olanın tamamlanma gayretinin parçasıdır. Muhayille ile hayat aynı gitmez. İsmet özel iyi şiir yazar ,ama ne kendisi ne ideolojik olarak fikir dünyası reel politik olarak ergen, süslü, kışkırtıcı sloganlar dışında bir işe yaramadı. Önündeki örnek daha güçlüydü Necip Fazıl ancak onun da en güçlü yani sadece şiiriydi. Kendi sanatkar havuzu pek de olmayan islami cenah ,devşirme edebiyatçılara yaslanarak temel kurmaya çalıştı onlarda bu kitleye istedikleri şiiri yazdılar.

[@semihsamyurek]

Çok iddialı çok beylik laflar bunlar. Söylediklerinizi etraflıca tartışmak istesek günlerimiz yetmez. O yüzden bu kadar geniş perspektifli bu kadar kalabalık konularda böyle ahkamlarda bulunmamak gerektiğini düşünüyorum.

[@fatihyalcinmusic]

@@semihsamyurek az ve öz kanaat diyelim. Kendileri hersey hakkında hakikat güreşi yaparken, kanaati ahkam diye degerlendirmemeni tavsiye ederim.

[@semihsamyurek]

Geniş ve uzun süreçlere dair kesin yorumlarda bulunmaktan kaçınmak gerekir, bu manada söyledim.

[@MBC-gq7pg]

iyi çok güzel iyi çok güzel iyi t

[@veyselzulfuakarsu2114]

Ancak saçlarını tarayanlar mahalleyi kimin yaktığını bilebilir. Saçlarınızı taramıyorsanız mahalleyi yakmak zorundasınızdır. "aynada iskeletini görmeye kadar varan kaç kaç kişi var şunun şurasında?" Şiir insana çirkinliğine dayanma kudreti verir. Şiir yoksa mahalleyi yakmadan durabilir miyim?

[@sanatedep7256]

Emeğine Sağlık kardeşim. Aslında videonun başlığı; “İsmet Özel’in Propaganda Şiiri ışığında Şiire olan bakışım” şeklinde de olabilirmiş. Şiirin şöyle bir melekesi vardır! Her ne kadar yazanın duygu dünyasından ve dünyaya algısından husûle gelse de okuyanın veya dinleyenin duygu ve düşünce dünyasına göre de değişkenlik gösterebilmektedir! Bu bakımdan öznel bir varlıktır. Ve ifade ettiğin gibi bu kaosun içinde insanlar için adeta bir çoğu kez güvenli bir limandır! Ben şiirin insanı ehlileştirdiğini de görüyorum ve düşünüyorum çünkü baktığınız zaman Allah kelamları olan kutsal kitaplarda dahi şiirselliği görmek pek mümkündür! Elbette haşa bu bir şirk ya da küfür olarak algılanmamalı bundan Allah’a sığınıyorum. Lakin bu gerçeği göz ardı etmek mümkün değildir! Bugün kur’anı azimüşşanın dinlediğinde neden kişi o dili bilmediği halde etkilenmektedir ve çoğu kez huzur bulmaktadır! İşte yüzdendir ki duygunun düşüncenin öyle ya da böyle bir formatla düzene girdiği ve kelimelerin insan üzerindeki esrarlı tesirini biz şiirde yaşarız! Evet şiir hangi dilde yazılırsa yazılsın evrenseldir tıpkı müzik heykel yahut başka sanat eserleri gibi! Tam olarak fıtri ve bir yaradılış kodlamasıdır! Bu yüzden de şiirle hem hal olan insan ki başka mahluklara mahsus değildir şiire tam manasıyla eğildiğinde yaratıcıya olan yakınlığı artacak ve dahi ehlileşecek belki kendini bulacaktır vesselam!

[@semihsamyurek]

Haklısınız, şiire olan bakışım üzerinden şekillenen bir konuşma oldu. Şiirin dünyadaki varlığının neye tekabül ettiği meselesi üzerine düşünmeyi önemli buluyorum. Bu yüzden konuşmayı da bunun üzerine bina ettim. Şiirin mahalle yanarken saçını taramak olmadığı hususundaki tespitleriniz de oldukça isabetli. Katkınız için teşekkür ederim, seçkin bir dokunuş oldu.

[@huseyinhuseyin8917]

Kardeşim burulmuş demek iğdiş edilmiş demek

[@karanlikthomas9802]

semih bey bence şiirin girişindeki tek bir kelimeyi yanlış okuyarak yorumlamayıda hatalı yapmışsınız.. burulmuş diyor ismet özel, buruşmuş değil.. hayaların burulması boğalara uygulanan kısırlaştırma işlemidir ve bu işlemden sonra ona boğa değil öküz denir, artık itaat eder ufak bir çubukla her işe sürülebilir.. artık o zaptedilmez boğadan eser kalmaz.. yani erkeklikten düşürülmüş niteliğinden arındırılmış bir adam var ve onun ayaklarını yıkayarak ''hizmetinizdeyim'' diyen erkek ve kadınlar (bknz- hristiyanlık ayak yıkama ritüeli) ismet özel bize meseleyide, mesele karşısındaki bizleride işaret ediyor burada bence burulmuş un buruşmuş luğu büyük bi burkulma.. tekrar düşünelim

[@semihsamyurek]

Merhaba öncelikle katkınız için teşekkür ederim. Siz deyince videoyu tekrar açtım baktım. Şiiri okurken “burulmuş” diyorum sonra üzerine konuşurken “buruşmuş” diyorum, dikkatiniz için teşekkür ederim gerçekten yanlış söylemişim üçüncüde.

[@karanlikthomas9802]

@@semihsamyurek dikkatinizi çekmek istediğim yanlış bir telafuz etmeniz değil.. çözümlemeyide bu yanlış telafuz üzerinden yapmanız.. şiirin odak noktasında duran hayaları burulmuş adam kim yada nedir? açıkcası sizin yanlış telafuzunuz olmasa üstüne bende düşünmemiştim.. bir efendi desek değil bu adam.. efendi tarafından icabına bakılan bir ara kişi yada şey .. efendi efendiliğini bu ara form uzerinden devam ettirebiliyor .. kölelerse köle olmadıklarını bu ara form ile onu kutsayarak inkar edebiliyor yada unutabiliyor..demokrat oluyor dindar oluyor,,, ve bu sayede meselenin odağına gözlerini yumuyor