Snowpiercer - Spoiler Alert - B #01

Parasite filmi ile tüm dünyanın dikkatini çeken Bong Joon Ho'nun Netflix'te gösterime giren yeni dizisi Snowpiercer'ı Melih Arat ile birlikte değerlendirdik.
KZbin sayfamıza "Abone" olmayı unutmayın!
Abone Ol: ►goo.gl/qj3FFs
İstanbul Film Akademi 2010 yılından beri sinema üzerine bireysel ve kurumsal eğitimler düzenliyor. Amerika'da 56 sanat okulu bulunan The Art Institutes tarafından Türkiye'nin en iyi sinema okulu seçildi.
Akademi Türkiye'de 1-2 yıllık mesleki eğitim veren tek sinema okuludur.
►I N S T A G R A M - / istanbulfilmakademi
►F A C E B O O K - / istanbulfilmakademi
►T W I T T E R - / ifakademi
►www.istanbulfil...
0212 224 3762 - 0530 252 9575
[e-mail]
Pürtelaş Hasan Efendi Mah. Mebusan Yokuşu Sk. No:15 Beyoğlu/İstanbul

[@yugimoto8337]

ooo çok yanlış eleştiriler bunlar. önce cv ile giriş yapınca sandım ki mantıklı eleştiriler yapacak, bir sinemacı olarak bizim göremediğimiz noktalara değinecek filan sanmıştım. kofti çıktın. eleştirdiğin her şey ikinci sezonda mantıklı şekilde işleniyor. wilford'un psikolojisi de yine ikinci sezonda anlatılıyor. bence takdir edilmesi gereken tek sınıf "hospitality". yeri geliyor zenginlerin saçma isteklerini frenliyorlar, yeri geliyor kötü polis oluyorlar, willford'a sadakatle bağlılar. konaklama sınıfı ekosistemdeki insan faktörünü çok iyi şekilde idare ediyor. ama şahsi duyguları mesleki kararlarını etkilediğinde trende isyan patlıyor. 11:00 birinci sınıf yolcular lokomotif projesinin finansörleri. wilford industry hisselerine yatırım yapmışlar. zenginleri öcüleştirmek genel izleyici kitlesi için çok güzel görünüyor ama o projenin bütün mali risklerini öcüleştirilen zenginler alıyor. cinayetleri işleyen zengin şımarık kızımızın hikayesine bakılırsa daha çocukken babasının gözünü çatalla çıkarttığı anlatılıyor. bu vahşi davranışına rağmen ailesi onu şımartıyor. asla yaptıklarının sorumluluğunu almayan zengin şımarık kız en büyük şoku mahkemede yaşıyor. yine ailesinin parası sayesinde yırtıyor ama katil olan asker sevgilisi öldürülüyor. zengin şımarık kızın gözyaşlarının sahte olduğunu anası babası da biliyor ama onu sevmeye, şımartmaya devam ediyorlar. 11:03 trende eskiden polis memurları, dedektifler vardı. kuyrukçular sürekli isyan çıkardıkları için kavgalarda öldüler. ayrıca cinayetleri araştıranlar üniformalı frenciler olduğu için kimse bilgi vermiyordu. çünkü tren içinde bir istihbarat ağı var. snowpiercer filminde mr. wilford kuyrukçuların reisiyle birlikte karar alıyordu, oysa dizide zorlama bir dedektiflik hikayesi kurmaya çalışmışlar. eleştiriyorsanız alın bunu eleştirin; zorlama bir polisiye kurgu, tatsız tutsuz olmuş deyin. sandığınız gibi kimse dedektif filan aramıyor, yolcuların hepsinin sicil dosyaları var. frenciler, soruşturmayı çözemeyince mecburen gidip siyahi dedektifle anlaşıyorlar. dedektifin siyahi olması asıl göndermedir. 13:17 yargı üyeleri birinci sınıf yolculardan seçiliyor ancak jüri her sınıftan temsilcilerden oluşuyor. zenginler gizli görüşmelerle jürileri etkisi altına alıyor. bu da "herkesin bir fiyatı vardır" göndermesi. baksanız devrimciler çok idealist, ama ilerleyen bölümlerde görüyoruz ki hepsi daha fazla çıkar istediği için bu devrime destek çıkıyor. ayrıca melanie herkesi kandırmış ve herkesin nefretini üzerinde toplamış, işkenceyle srogulama yapmış, kuyrukçuların katledilmesi emirlerini vermiş biri olmasına rağmen ikinci sezonda dahi kimse melanie'ye saygısızlık etmiyordu. dünya zenginlerin değil teknokratların deney laboratuvarıdır. işte mesaj buydu. amerika'daki teknokratlar çin'de deneyler yapmıyor mu? biyoteknolojik deneyler, nükleer deneyler, sosyolojik deneyler, psikolojik deneyler vb. 16:29 çocukların çalışması o kadar da kötü birşey değil. herşey okulda öğretilmiyor/öğretilemiyor. bir mesleğin virtüözleri, süper-beyinleri o işe daha çocukken yoğunlaşıyor. ben, risksiz işlerde çocukların yetenekleri doğrultusunda çalışabilmesi konusuna ters bakmıyorum, meslek liselerinin yaygınlaştırılmasını istiyorum. ancak birinci filmde çocuk işçi konusu çok daha vurucu işlenmişti. lokomotifin kalbi denilen bölüm sadece bir çocuğun girebileceği genişlikteydi. bu yüzden çocuklar büyüdüklerinde itlaf ediliyor ve kuyruktan yeni çocuk seçiliyordu. dizide ise çocuklar uyuşturucu ticaretinde veya devrimci mesajların iletilmesinde posta olarak kullanılıyor. çocuklarının geleceğini düşünen devrimciler, uyuşturucu baronlarına çocuklarla mesaj gönderiyordu. işte asıl çarpıklık buydu. "devrimler bile sermaye gerektirir." 17:15 siz sinema sektöründen birisi olarak gerçekten bunlara mı takıldınız? 18:45 spor salonu var. protein tozu da üretiliyor vagonda. zaten protein tozları peynir altı suyundan, süt tozundan filan üretilir. tarım vagonları olduğu da izleyiciye açıkça gösteriliyor. inekler filan var. ama kuyrukçular bunlara erişemiyor. isyanda kas gücüne ihtiyaç duyacaklarını düşündüklerinden herkes gelen gıdaların bir kısmını konuşamayan (ilerleyen bölümde çekmeceden çıkartılınca çince konuşan) bir adama veriyorlar. 20:44 zehirlenme vakası kuyruktaki çocuğun 2. sınıf yolcu statüsüne geçmesinden sonra oluyor. çocuğun hikayesi geleceğin train engineer'ı olması sebebiyle önemli. dizide bol bol "mantar inokulasyonu" tehditi anlatılıyor. deniyor ki eğer bir mantar trene girip çoğalırsa bütün ekosistem bozulur. kusma vakaları genelde gıda zehirlenmeleriyle olur. gıda zehirlenmesi de mantarların ürettiği aflotoksinlerle çok ilgilidir. eğer 2. sınıf yolcular trende pek çok vagona erişim sağlayabiliyorlar. korona virüse filan gönderme yok yani. trendeki yapay ekosistemin çok hassas bir dengesi olduğunu gözümüze sokuyorlar. 22:10 o karakter hospitality (konaklama) sorumlusu. dizideki dengi melanie değil. evet melanie de hospitality üniformasıyla trende geziyor ve herşeyi yakından denetliyor. ama aslında melanie bir teknokrat. lokomotif projesinin yaratıcısı-sahibi MIT mezunu bir bilim insanı. izleyiciye sempatik gösterilmeye filan çalışılmıyor. herkesin ihtiyaç duyduğu, herkesin saygı duyduğu ve bunu bilgeliğiyle kazanmış birisi. bence gerçek hayatta melanie karakteri'nin en yakın karşılığı mustafa kemal atatürk olabilir. 24:00temizlik, yemek hazırlama, şoförlük, servis hizmetleri gibi yüksek zeka gerektirmeyen işler için kuyrukçular-göçmenler gerekli olabilir. ama teknoloji ilerliyor. gelecekte bu işler için herkes robotları kullanmaya başladığında asıl kıyamet o zaman kopacak. gerçekten dünya'da değerli kaynakları tüketen asalaklar olarak dışlanacaklar. bu insanlarla çok fazla empati kuruyoruz. bence buna gerek yok. bir çoğuna fırsat versen bile kendini geliştirmek istemiyor. küçük dünyalarında mutlular. 25:23 filmde bu konuda asla değinilmeyen bir nokta var: melanie'nin serveti. herşeyi kontrol eden birisi olmasıan rağmen onun serveti hakkında hiç birşey anlatılmıyor. bu konuda kısa yazdım, çünkü bunlar sinemanın konusu değil, ekonomi ve soyoloji biliminin konusu. 28:05 herkes yatırım yapmayı bilemez. yatırımcılara gidip "paranızı fakirlere dağıtın" derseniz komik oluyor. fakirleri düşünmek yatırımcıların görevi değil devletin görevi. yatırımcıları ülkeye çekmek de devletin görevi. halklar populist liderlere oy verirse yatırımcı gelmez. populist liderler de şirketlere iltimaslar, avantajlar vererek onları çekmeye çalışır. sonuçta halk sömürülür. neden almanya halkı, fransa halkı, hollanda halkı, isveç halkı sömürülmüyorda türkiye, amerika, afrika, çin, rusya halkları sömürülüyor. almancı türkler gelip lüks tatil yapıyorlar türkiyede. bu almanya'nın ayıbı mı yani? amerikan halkına da gülüyorum sadece. her ülkeye giriş sağlayacak pasaportları var, dünya genelinde bilinen dilleri var; en fazla eyalet değiştiriyorlar obez hayat yaşıyorlar. sonra da sömürülüyoruz, fakiriz diyorlar. cahil her yerde her millette cahil gerçekten. 29:00 ultra zenginlerin projeleri olmasaydı biz hala ekmek kuyruğundaydık. vakit kıymetli diyor alışveris sitesi açıyor bütün dükkanları dahil ediyor, satıştan komisyon alıyor. bu sistemin nesi kötü? esnafı düşünmek jeff bezos'un görev ideğil. devletin görevi. mağdur olan varsa örgütlenme hakkını kullansın açsın davalarını. vatandaş eşek olunca semer vvuran çok olur. siz de oturduğunuz yerden "zenginler aç gözlü" dersiniz. diplomanızı sorgulamak benim haddim değil. zate nekşi sözlükte adınızı aratınca fikirlerimde yalnız olmadığımı gördüm. hocam çok boşsunuz ya. ben harvard mezunuyum, şurda şunu yaptım burda kokoreç yedim, şurayı da okudum deyince sandım ki "beyin" konuşuyor. kendinize "entelektüelim" demeyin sakın. sizin yerinize ben utanırım. ben sıradan normal bir vatandaşım şu film hakkında sizden daha derin analizler yapabiliyorum. harvard okusaymışım demek ki fiyuuuvvv

[@profmeliharat]

Bence çok güzel noktalara değinmişsiniz. Siz benimkileri beğenmeseniz de ben sizinkileri beğendim. Teşekkürler.

[@immortallovepain]

Oo veysi , yıllar oldu

[@sevket1572]

Teşekkürler

[@profmeliharat]

Geri bilidirim için teşekkürler.

[@omerfaruk12345]

sevgili yorumcu, hiristiyanliga cakmalari belki bizi enterese etmez. (gerçi içimizdeki sarı öküz bu olabilir ama o ayrı konu) fakat Hz. İsa bizim Peygamberimiz ona elbette laf soylettirmeyiz. diğer taraftan bu kişisel bir şey değil. eleştirilen özelde Hıristiyanlık olsa da din olgusunun bir safsata olduğu işleniyor. bu kötü. ancak programın ismi çok doğru olmuş. spoiler kasırgası olmuş. film ya da dizi yorumu yok burada dogrudan anlatım var.

[@profmeliharat]

Yorumunuz kiymetli. Teşekkürler.