Sohrab Sepehri, Suyun Ayak Sesi (Eser Gökay'ın Sesinden)

  Рет қаралды 150,982

şiir kiri

şiir kiri

Күн бұрын

Çeviri:Şirin Mehran, Işık Tabar Gençer
Altyapı: Hatırla Sevgili (Işık Yaşar Sahne Müziği)

Пікірлер: 128
@siirkiri
@siirkiri Жыл бұрын
Çeviri:Şirin Mehran, Işık Tabar Gençer Altyapı: Hatırla Sevgili (Işık Yaşar Sahne Müziği)
@muhammedseram2571
@muhammedseram2571 9 ай бұрын
Bende bu müthiş şiirin çevirisini kimin yaptığını merak ediyordum.şiirin çevirisi böyle ise,kim bilir özü nasıl? Yorum da efsane...
@fakatsuzanbu4494
@fakatsuzanbu4494 3 жыл бұрын
Uyumadan bi doz alalım yine. Ne güzel ses, ne güzel yorum ne muhteşem şiir.
@mehmetcelebi2713
@mehmetcelebi2713 2 жыл бұрын
fakatbu
@jixwe560
@jixwe560 3 жыл бұрын
"Biliyorum ki ben, Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler dışında hiçbir şeye sahip değilim. Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışında, hiçbir şeye sahip değilim." Bu da o anlardan birisi :) Roj baş Êvarhat :))
@mehmetcan9781
@mehmetcan9781 2 жыл бұрын
Hîç in em
@jixwe560
@jixwe560 3 жыл бұрын
Silav û rêz ji bo dostê ji dil û can Êvarhat re.🌾 21/11/20
@esenaksoy8664
@esenaksoy8664 2 жыл бұрын
Slav u rez
@leylaertas6592
@leylaertas6592 3 жыл бұрын
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel. 💜
@asyatasdan2524
@asyatasdan2524 2 жыл бұрын
"Nerede olursam olayım, gökyüzü benimdir. Pencere,fikir, hava,aşk, yeryüzü benimdir!"
@makinaakademisi
@makinaakademisi 19 күн бұрын
Yeryüzü şiirdir, şair yeryüzüdür.
@metink7896
@metink7896 3 ай бұрын
Kendimi hüzünlü hissetiğim günlerden ve hüznüme ortak olsun diye dinlemeye geldiğim şiir. 13/06/2024
@dilanfrat7033
@dilanfrat7033 3 жыл бұрын
Kalbimin çok kırıldığı bi gün kalbimi kıran kişi bana açmıştı bu şiiri. Bu kadar güzel bir şiirin kirletilmesine izin vermeyeceğim.
@melekmelek9591
@melekmelek9591 17 күн бұрын
Bu şiir senindir, hakkını verenin, hakkını bilenin, hak edenindir. Bu şiir senindir...
@mehmeteminsayar5764
@mehmeteminsayar5764 3 жыл бұрын
Babam öldüğü zaman bekçilerin hepsi şairdi.
@lorayalandunya8460
@lorayalandunya8460 2 жыл бұрын
Nerde olursam olayım gökyüzü benimdir.Sen de burda yadediyorsun beni zaman zaman. Keşke hiç suya bir adım olmasaydı.
@melekgunhan2137
@melekgunhan2137 3 жыл бұрын
Bir şair gördüm konuşurken, zambağa ‘siz’ diyordu..🌼💜
@1meczup913
@1meczup913 3 жыл бұрын
Şiir zaten güzel ama seslendirmek ve o sesle yüreğe geçmek çok ayrı bi sızı umarım bu ses hak ettiği değeri bulur ❤️
@Musiccarclub47
@Musiccarclub47 3 жыл бұрын
katılıyorum sana tüm şiirleri cok güzel yorumluyor
@selahattinguler679
@selahattinguler679 Жыл бұрын
Bu şiiri her dinlediğimde ayrı bir anlam katıyor bana.
@nasidecakan9505
@nasidecakan9505 10 ай бұрын
Yalnız değilsiniz 🙂
@VBurke
@VBurke 3 жыл бұрын
Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyiVe Allah, burada yakındadır, Şebboylar arasında, uzun çamın altında Suyun bilincinde, Bitkilerin kanununda.Ben müslümanım. Kıblem bir kırmızı güldür, Namazlığım bir pınar, Mührüm ışıktır, Ova seccadem. Penceremi titreştiren ışık ile abdest alırım. Namazımın içinden ay geçer, tayf geçer, Namazımın bütün zerreleri billurlaşır, Namaz kaybolur taş görünür, Rüzgâr, selvilerin üstünde ezan okuduğunda, Namaz kılarım ben. Otların tekbirinden sonra, Denizdeki dalganın kamedinden sonra Namaz kılarım.Kâbem su kıyısında, Kâbem akasyaların altındadır. Kâbem bir esinti gibi bahçeden bahçeye, Şehirden şehre gider.Hacerülesvetim bahçenin aydınlığıdır.Kaşan şehrindenim. İşim resim yapmaktır. Bazen bir kafas boyar, Size satarım. Orda mahpus çayırkuşu, sesiyle Yalnız gönlünüzü tazelesin diye. Bu bir hayal, bu bir hayal, … Biliyorum, Tuvalim cansızdır, İyi biliyorum, Çizdiğim havuz balıksızdır.Kaşan şehrindenim. Soyum belki Hint’de bir bitkiden gelir, Belki “Sialk” toprağından yapılmış bir çömlekten, Soyum belki de Buharalı bir fahişeden gelir.Babam, kırlangıçların iki kere gelmelerinden önce, İki kardan önce Babam terastaki iki uykudan önce, Babam zamanlar önce ölmüştü. Babam öldüğü zaman, gökyüzü maviydi. Annem birden kalktı uykudan, kızkardeşim güzelleşti Babam öldüğü zaman, bekçilerin hepsi şairdi. Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana. Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?Babam ressamdı Saz yapar, saz çalardı. Üstelik iyi bir hattattı.Bahçemiz bilginin gölgesindeydi. Bahçemiz duyguyla bitkinin karıştığı yerdi. Bahçemiz bakışın, aynanın ve kafesin kesiştiği noktaydı. Bahçemiz belki de yeşil saadet çemberinin bir parçasıydı. Tanrının ham meyvasını çiğniyordum o gün uykuda, Suyu felsefesiz içiyor, Dutu, bilgisiz topluyordum.Nar dalında yarıldığında, Elim tutkudan bir şadırvan olurdu. Çayırkuşu şakıdığında, Gönlüm dinleme hazzıyla yanardı. Kâh yalnızlık, yüzünü camın arkasına dayar, Kâh heyecan, elini duygunun boynuna dolardı. Düşünce oyun oynardı. Bayram yağmuru gibi bir şeydi yaşam, Sığırcıklarla dolu bir çınar. Işık ve taşbebek alayıydı yaşam, Bir kucak özgürlük idi, Yaşam, musıki havuzuydu o zaman.Çocuk yavaş yavaş uzaklaştı yusufçuklar sokağından. Kendi yükümü bağlayıp, Hafif hayallerin şehrinden çıktım, Yüreğim yusufçuk gurbetiyle dolu.Ben dünya misafirliğine gittim. Ben sıkıntı ovasına, Ben irfan bağına, Ben bilim ışığının balkonuna gittim. Dinin basamaklarını çıktım.Şüphe sokağının sonuna kadar, Gönül doygunluğunun serin havasına, Islak sevda akşamına kadar. Ben birini görmeye gittim, Aşkın öbür ucuna Gittim, gittim kadına kadar, Lezzet ışığına kadar, Tutkunun sessizliğine, Yalnızlığın kanat sesine kadar.Yer üstünde neler gördüm: Bir çocuk gördüm ay kokluyordu. Kapısız bir kafes gördüm, İçinde, aydınlık kanat çırpıyordu. Bir merdiven gördüm, Üzerinde aşk melekler âlemine çıkıyordu. Bir kadın gördüm, havanda ışık dövüyordu. Öğle, onların sofrasında ekmekti, Sebzeydi, şebnem tepsisiydi, Sıcak sevda kâsesiydi.Bir dilenci gördüm, çayırkuşundan bir şarkı için, Kapı kapı dolaşıp, dileniyordu. Bir çöpçü, kavun kabuğuna secde ediyordu.Bir kuzu gördüm, uçurtmayı yiyordu. Bir eşek gördüm yoncayı anlıyordu. “Nasihat” otlağında bir inek gördüm, doymuştu.Bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyordu.Bir kitap gördüm, kelimeleri billurdan. Bir kâğıt gördüm, ilkbahardan. Müze gördüm yeşillikten uzak, Cami gördüm sudan uzak. Umutsuz bir fakih gördüm, Başucunda sorularla dolu bir testi vardı.Bir katır gördüm yazı ile yüklü. Bir deve gördüm, “nasihat ve misal”in boş sepetiyle yüklü. Bir arif gördüm “ya hu” ile yüklü.Aydınlık götüren bir tren gördüm, Fıkıh götüren bir tren gördüm, Nasıl da yavaş gidiyordu. Siyaset götüren bir tren gördüm, (ne de boş gidiyordu) Nilüfer tohumları ve kanarya şarkıları götüren bir tren gördüm, ve bir uçak, binlerce metre yüksekteyken Penceresinden toprak göründü; Hüthüt kuşunun tepeliği, Kelebek kanatlarının benekleri, Kurbağanın havuzdaki aksi, Ve yalnızlık sokağından bir sineğin geçişi.Bir serçenin çınardan yere indiğindeki arayış.Ve güneşin ergenliği, Ve oyuncak bebeğin sabah ile kucaklaşmasıBasamaklar şehvet serasına gidiyordu. Basamaklar içki mahzenine iniyordu. Basamaklar kırmızı gülün fesat kanununa Ve hayat matematiğinin anlamına Basamaklar aydınlanmanın damına, Basamaklar tecelli kürsüsüne gidiyordu.Aşağıda, annem, Nehrin hatırasında çay bardaklarını yıkıyordu.Şehir görünüyordu: Büyüyen çimento, demir, taş geometrisi, Güvercin taşımayan yüzlerce otobüs. Çiçekçi çiçeklerini mezata götürüyordu. İki yasemin ağacı arasına, Salıncak kuruyordu bir şair, Çocuğun biri okul duvarına taş atıyordu. Bir diğeri erik çekirdeğini, Babasının renksiz seccadesine tükürüyordu Ve bir keçi haritadaki “Hazar”dan su içiyordu.Çamaşır ipi göründü, sallanan bir sutyen.Bir at arabasının tekerleği, atın durmasına hasret, At, arabacının uykusuna hasret, Arabacı ölüme hasret.Aşk göründü, dalga göründü. Kar göründü, dostluk göründü. Kelime göründü. Su göründü, eşyaların sudaki aksi… Kanın sıcaklığında, hücrelerin serin gölgeleri. Hayatın rutubetli tarafı. Sıkıntılı Doğu insanının yaratılışı. Kadın sokağında serserilik mevsimi. Mevsim sokağında yalnızlık kokusu.Yazın eli bir yelpaze gibi göründü.Tohumun çiçeğe, Sarmaşığın evden eve, Ayın, havuza yolculuğu, Hasret çiçeğinin topraktan fışkırışı. Körpe asmanın duvardan dökülüşü. Şebnemin uyku köprüsü üstüne yağışı. Neşenin ölüm hendeğinden atlayışı. Sözün ardında geçen hadise.Bir pencere ile ışığın savaşı. Bir basamak ile güneşin büyük ayağının savaşı. Yalnızlık ile bir şarkının savaşı. Armutlar ile boş bir sepetin güzel savaşı. Nar ile dişlerin kanlı savaşı. “Naziler” ile naz çiçeğinin sapının savaşı. Papağan ile güzel konuşmanın savaşı. Alın ile soğuk mührün savaşı.Camideki çinilerin secdeye saldırışı. Sabun köpüğünün yükselmesine rüzgârın saldırışı. Kelebek ordusunun “ilaçlama” programına Yusufçuk alayının kanal işçilerine saldırışı. Kamış kalem taburunun kurşun harflere saldırışı. Kelimenin şairin çenesine saldırışı.Bir devrin fethi, bir şiir eliyle, Bir bahçenin fethi, bir sığırcık eliyle, Bir sokağın fethi, iki selam eliyle, Bir şehrin fethi, üç dört tahta süvari eliyle, Bir bayramın fethi, iki oyuncak bebek ve bir top eliyle.Bir çıngırağın katli, ikindi yatağının başında, Bir hikâyenin katli, uyku sokağının başında, Bir hüznün katli, bir şarkı emriyle, Ayışığının katli, neonların emriyle, Bir söğüdün katli, devlet eliyle, Bir umutsuz şairin katli, bir kar çiçeği eliyle.Yeryüzü tümüyle belirdi: Yunan sokağında düzen gidiyordu. Başkuş “Babil bahçelerinde” ötüyor, Rüzgâr, Hayber yamacından, doğuya Tarihin çer çöpünü sürüklüyordu. Durgun “Negin” gölünde bir kayık çiçek götürüyor, Benares’te her sokağın başında ebedi ışık yanıyordu.Halklar gördüm. Şehirler gördüm. Ovalar, dağlar gördüm. Suyu gördüm, toprağı gördüm. Işık ve karanlık gördüm. Bitkileri ışıkta ve bitkileri karanlıkta gördüm. Hayvanları ışıkta ve hayvanları karanlıkta gördüm. Ve insanı ışıkta ve insanı karanlıkta gördüm.Kaşan şehrindenim Ama, benim şehrim değil Kaşan. Benim şehrim kayboldu. Telaşla ve pür heyecan, Gecenin öbür tarafına bir ev yaptım.Ben bu evde, Kimsenin adını bilmediği nemli otlara yakınım. Bahçenin nefesini duyuyorum. Ve karanlığın sesini bir yapraktan düştüğünde. Ağacın arkasında aydınlığın öksürük sesini.
@VBurke
@VBurke 3 жыл бұрын
Her taşın deliğinde suyun aksırığını. Baharın çatısında kırlangıcın sesini. Ve açıp kapanan yalnızlık penceresinin saf sesini. Ve müphem aşkın deri değiştirmesinin temiz sesini. Kanatta uçmak zevkinin toplanmasını, Ruhun kendi kendini tutarken çatlamasını.Ben tutkunun adımlarını duyuyorum. Ve damardaki kan kanununun Ayak sesini duyuyorum. Güvercinler kuyusunda seher çırpıntısı Cuma gecesinin kalp çarpıntısı, Düşüncede karanfil çiçeğinin akışı Hakikatin, uzaktan saf kişnemesi. Ben uçuşan maddenin sesini duuyorum. Ve coşku sokağında inanç ayakkabısının sesini. Ve aşkın ıslak gözkapakları üstündeki, Ergenliğin hüzünlü musıkisi üstündeki, Nar bahçelerinin türküsü üstündeki yağmurun sesini. Ve gece içinde neşe şişesinin kırılmasının, Güzelliğin kâğıt gibi parçalanmasının Gurbet kâsesinin rüzgârdan dolup boşalmasının sesini.Ben dünyanın başlangıcına yakınım. Çiçeklerin nabzını tutuyorum. Suyun ıslak kaderine, Ağacın yeşil olma adetine aşinayım.Ruhum nesnelerin tazeliklerine akar, Benim ruhum, gençtir. Ruhum bazen heyecandan kekeler, Benim ruhum, işsizdir: Yağmur damlalarını, duvardaki tuğlaları sayar, Ruhum bazen yol ağzında duran bir taş gibi gerçektir.Ben birbirine düşman iki çam görmedim, Gölgesini yere satan bir söğüt de görmedim Karaağaç kovuğunu bağışlar kargaya. Nerde bir yaprak varsa, içim açılır. Afyon çiçeği yıkadı beni varoluşun selinde.Bir böcek kanadı gibi, seherin ağırlığını biliyorum. Bir saksı gibi,yeşermenin musıkîsini dinliyorum. Bir sepet dolusu meyva gibi, Olgunlaşmak için sabırsızlanıyorum. Uyuşukluk sınırında bir meyhane gibiyim. Deniz kenarında bir bina gibi, Ebedi dalgalardan endişeliyim.İstediğin kadar güneş, istediğin kadar bağlılık, İstediğin kadar çoğalma.Ben bir elmayla hoşnutum, Ve bir papatyanın kokusundan. Ben bir ayna, bir saf bağlılıkla yetiniyorum. Bir balon patlasa, gülmüyorum, Bir felsefe ay’ı ikiye bölerse, gülmüyorum. Ben bıldırcın tüylerinin sesini tanıyorum, Toy kuşunun karnındaki renkleri, Dağ keçisinin ayak izlerini. Nerde ravent yetişir, iyi biliyorum. Sığırcık ne zaman gelir, keklik ne zaman öter, Şahin ne zaman ölür, Çölün uykusunda ay nedir, Tutku sapındaki ölüm. Ve sevişmenin ağızda bıraktığı ahududu lezzeti.Yaşam hoş bir adettir, Yaşamın ölüm genişliğinde kanatları vardır, Aşk kadar sıçrayabilir, Yaşam, alışkanlık rafına kaldırıp Unutulacak bir şey değildir. Yaşam elin çiçek koparma isteğidir. Yaşam turfanda siyah incirdir, Yazın ağzında buruk bir tat. Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur. Yaşam yarasanın karanlıktaki tecrübesidir. Yaşam bir göçmen kuşun gariplik duygusudur. Yaşam uykunun dönemecinde bir tren düdüğüdür, Yaşam uçak penceresinden bir bahçeyi görmektir. Füzenin uzaya fırlatıldığı haberi, Ayın yalnızlığına dokunuş, Başka bir gezegende çiçek koklamak fikri.Yaşam bir tabak yıkamaktır.Yaşam sokakta bir metelik bulmaktır. Yaşam aynanın “karesi”dir. Yaşam çiçek “üstü” sonsuzdur. Yaşam yer “çarpı” yüreğimizin çarpıntısıdır. Yaşam basit ve eşit nefesler geometrisidir.Nerede olursam olayım Gökyüzü benimdir. Pencere, fikir, hava, aşk, yeryüzü benimdir. Ne önemi var Bazen büyürse Gurbetin mantarları?Bilmiyorum, neden “At soylu hayvandır, güvercin güzeldir.” derler? Ve neden hiç kimse yarasayı kafese koymuyor. Yoncanın ne eksiği var kırmızı laleden. Gözleri yıkamalı, başka türlü görmeli. Kelimeleri yıkamalı. Kelime rüzgâr olmalı, yağmur olmalı.Şemsiyeleri kapatmalı. Yağmur altında yürümeli. Düşünceleri, hatıraları yağmur altına getirmeli. Şehir bütün halkıyla yağmur altına gitmeli. Dostu yağmur altında görmeli. Aşkı yağmur altında aramalı. Yağmur altında bir kadınla sevişmeli. Yağmur altında oyun oynamalı. Yağmur altında yazmalı, konuşmalı, nilüfer dikmeli. Yaşam sürekli ıslanmaktır. Yaşam “şimdi” havuzunda suya girmektir.Çıkaralım giysileri: Suya bir adım var.Aydınlığı tadalım. Bir köy gecesini, ahunun uykusunu tartalım. Leylek yuvasının sıcaklığını hissedelim. Çimenlerin kanununu çiğnemeyelim. Bağbozumunu tadalım. Ve eğer ay çıkarsa ağzımızı açalım Ve gecenin uğursuz olduğunu söylemeyelim. Ateş böceğinin bahçenin bilgeliğinden Yoksun olduğunu sanmayalım.Sepeti getirelim Biraz kırmızı biraz yeşil toplayalım.Sabahları ekmekle ebegümeci yiyelim. Her sözün başında bir fidan, İki hecenin arasında sessizlik tohumu ekelim.İçinde rüzgâr esmeyen kitabı okumayalım, Ve içinde ıslak şebnem yüzeyi olmayan kitabı Hücreleri canlı olmayan kitabı okumayalım ve Sineğin tabiatın parmağından uçmasını istemeyelim. Ve panterin yaratılış kapısından dışarı çıkmasını. Ve eğer solucanlar öldüyse, Yaşamda bir şeyin eksildiğini bilelim. Eğer ağaçbiti yoksa, ağaç kanunları zarar görmüştür. Ve eğer ölüm olmasaydı, neyin peşine koşacaktık. Ve eğer ışık olmasaydı, uçuşun mantığı değişecekti. Ve mercandan önce Denizlerin düşüncelerinde boşluk vardı.Ve nerdeyiz diye sormayalım, Hastahanenin taze çiçeklerini koklayalım.Ve geleceğin fıskiyesi nerde diye sormayalım, Ve neden hakikatın kalbi mavidir diye Ve dedelerimizin esintileri nasıl, geceleri nasıldı Diye sormayalım.Geçmiş artık canlı değil. Geçmişte kuş şakımıyor. Geçmişte rüzgâr esmiyor. Geçmişte çamın yeşil penceresi kapalı. Geçmişte bütün kâğıt fırıldakların yüzü tozlu. Geçmişte tarihin yorgunluğu kaldı. Geçmiş dalganın hatırasında, Sahile vurmuş hareketsiz soğuk sedeflerdir.Deniz kıyısına gidelim, Sulara ağ atalım, Suların tazeliğini çekelim.Yerden bir çakıl taşı alıp, Varolmanın ağırlığını hissedelim.Eğer ateşimiz çıkarsa ayışığına söylenmeyelim. (Bazen ateşim varken ay’ın aşağı indiğini görürüm, Elimin melekler katına eriştiğini, İspinozun daha iyi öttüğünü. Ayağımdaki yara, Yerin inişli çıkışlı olduğunu öğretti bana. Çiçeğin hacmi kaç misline çıktı, hasta yatağımda, Daha da büyüdü turuncun çapı, fenerin ışığı) Ve ölümden korkmayalım, (ölüm güvercinin sonu değildir.) Bir cırcır böceğinin ters dönmesi ölüm değildir. Ölüm akasyanın aklından geçer. Ölüm düşüncenin güzel ikliminde yaşar. Ölüm köy gecesi derinliğinde sabahı anlatır. Ölüm üzüm salkımı ile gelir ağzımıza. Ölüm gırtlağın kızıl hançeresinde fısıldaşır. Ölüm kelebek kanatlarındaki güzellikten sorumludur. Ölüm bazen reyhan koparır. Ölüm bazen votka içer. Bazen gölgede oturur ve bize bakar. Ve hepimiz lezzetin ciğerinin, Ölüm oksijeni ile dolu olduğunu biliriz.Çitlerin arkasında yaşayan sesi var kaderin Yüzüne kapıyı kapatmayalım.Perdeyi açalım: Bırakalım duygular soluk alsın. Bırakalım ergenlik her ağacın altında yuva kursun. Bırakalım içgüdü oyun oynasın. Yalınayak mevsimlerin peşinde, Çiçeklerin üstünde uçsun. Bırakalım yalnızlık, Türkü söylesin, Birşeyler yazsın, Sokaklara çıksın.İçten olalım. İçten olalım, Bankada da bir ağacın altında da içten olalım.Bizim işimiz değil kırmızı gülün sırrını anlamak. Bizim işimiz belki de: Kırmızı gülün büyüsünde yüzmektir. Bilimin ötesine çadır kuralım, Bir yaprağın cezbesiyle elimizi yıkayıp Sofraya oturalım, Sabah güneş doğarken doğalım, Heyecanları serbest bırakalım, Uzayın, rengin, sesin, pencerenin Anlamını tazeleyelim, Varlığın iki hecesi arasına, gökyüzünü yerleştirelim, İçimizi ebediyetle doldurup boşaltalım, Bilimin yükünü kırlangıçların sırtından alıp yere koyalım, Bulutların, çınarın, sivrisineğin, yazın ismini geri alalım, Sevdayı yağmurun ıslak basamaklarından Yükseltelim, Kapıyı insana ve ışığa ve bitkiye ve böceğe açalım.Bizim işimiz belki de, Nilüfer çiçeği ve çağımız arasında, Hakikat şarkısının peşinde koşmaktır.
@Zzzeynep611
@Zzzeynep611 2 ай бұрын
Kıpkrallll
@burakacar8990
@burakacar8990 2 жыл бұрын
Farkındalığın farkını en sade ve en anlamlı kelimeleri ustalıkla bir araya getirerek anlatan fevkin fevki anlatımıdır....... Çözümlemek için dinlemek değil anlamak gerekir her saniyesinde
@estergon255
@estergon255 3 жыл бұрын
Yaşam, yer "çarpı" yüreğimizin çarpıntısıdır...
@yasemin8629
@yasemin8629 2 жыл бұрын
Yıkılma sakın kendime dediğim gibi atıyorum kendimi buraya iyi geliyorsun çünkü.
@muromachi5739
@muromachi5739 3 жыл бұрын
ve ben siir yurekli biri olarak siir dinlemeyi siirde ses ve duyguyu icimdr hissetigim iki sese saygilar sunuyorum..ibrahim sadri ve siz eser gokay bey iyiki varsiniz
@emrahcelik1690
@emrahcelik1690 3 жыл бұрын
Mütemadiyen dinliyoruz,en iyisi çıkana kadar en iyisi bu👍
@hyeya8
@hyeya8 10 ай бұрын
Ne güzel bir şiir yorumu 🥹 En sevdiğim şairin şiirini sizden dinlemek ruhumu iyileştirdi❤
@evarhat1507
@evarhat1507 3 жыл бұрын
Sîmûrg ! Min pirsî, gelo gramên dilxweşahî çiqasî ye..
@jixwe560
@jixwe560 3 жыл бұрын
Dilê hevalan û rêzikên helbestvan besin ji kesan.. :)
@esenaksoy8664
@esenaksoy8664 2 жыл бұрын
@@jixwe560 Google pir xweşik verger kirye 😊
@mazhardemirel7504
@mazhardemirel7504 3 жыл бұрын
Bu şairi anadiliyle okumak isterdim, verdiği hazzı yüze katlayacağına eminim.
@kafiyelimavi
@kafiyelimavi Жыл бұрын
Sırf bu şiir için öğrenilir dil
@mazhardemirel7504
@mazhardemirel7504 Жыл бұрын
@@kafiyelimavi sabahın bu saatinde dinliyorsan öğrenirsin
@kafiyelimavi
@kafiyelimavi Жыл бұрын
@@mazhardemirel7504 güzel cevap :)
@mazhardemirel7504
@mazhardemirel7504 Жыл бұрын
@@kafiyelimavi asıl güzel olan bence, en son bir yıldan fazla zaman önce dinlediğim bir şiiri tekrar aklıma getirmen ;) baştan sona güzel ama en çok beğendiğim; bazı dizeleri bir ömrün sonunda fark edilen, hayatın özüne dair bilgeliği vakit henüz geçmemişken önüme seriyor olması.
@kafiyelimavi
@kafiyelimavi Жыл бұрын
Bu şiir hakikaten başka... Hatırlatmış olmaktan memnuniyet duydum.
@altarerdag4504
@altarerdag4504 Жыл бұрын
“Bizim işimiz değil kırmızı gülün sırrını anlamak. Bizim işimiz belki de: Kırmızı gülün büyüsünde yüzmektir. ... Bizim işimiz belki de, Nilüfer çiçeği ve çağımız arasında, Hakikat şarkısının peşinde koşmaktır.”🌹
@havvae.4765
@havvae.4765 2 ай бұрын
Şüphe sokağının sonuna kadar gittim halbuki şüphe inkara sebepti, ben ise senden gayrı herşeyi inkar ettim zira herşey sensin.
@aysungunay7706
@aysungunay7706 3 жыл бұрын
Yaşam alışkanlık rafına kaldırılıp unutulacak bir şey değildir Yaşam sürekli ıslanmaktır. Yaşam şimdi havuzunda suya girmektir. 👏👏👏👍🎼🚙🎶📖Harika Müthiş duru ve lezzetli.
@emrahcelik1690
@emrahcelik1690 3 жыл бұрын
Sohrap muazzam bir şair,Farsça siir kitabını İran’dan aldığımda o kadar mutlu olmustum ki yazdığı dille şiirini okumak!!😍😍
@Korkusuz_Korkak1
@Korkusuz_Korkak1 3 жыл бұрын
Hocam merhaba bu şairin Türkçeye çevrilmiş şiir kitabı var mı ve şu kitabını oku diyebileceğiniz. Saygılar selamlar
@emrahcelik1690
@emrahcelik1690 3 жыл бұрын
Merhaba hocam Farsça eserleri var fakat Türkçeye çevrilmemiş ben kitapçılarda bulamadım Türkçesini,Türkiye’de çok da tanınmıyor sanırım,suyun ayak sesi kitabı var,bulunur muhtemelen lakin başka kitabı yok diye biliyorum🤷‍♂️
@Korkusuz_Korkak1
@Korkusuz_Korkak1 3 жыл бұрын
@@emrahcelik1690 eyvallah hocam teşekkür ederim
@metink7896
@metink7896 3 жыл бұрын
Bir şair gördüm zambağa 'siz' diyordu.🍁🌼 27.03.2021
2 жыл бұрын
Ağzına yüreğine sağlık... hem şiir hem okuyan güzel.... hayatı iyi özetlemiş... teşekkürler....
@ayseakkl7145
@ayseakkl7145 4 жыл бұрын
İnsan şiirlerin götürdüğü yerde yaşamalı...
@sami83876
@sami83876 3 жыл бұрын
Ne güzel tercüme etmis
@behesdi9098
@behesdi9098 3 жыл бұрын
Yaşam hoş bir adettir...
@Arassfatma000
@Arassfatma000 8 ай бұрын
Sohrap Sepehri 🤍🤍
@feyzapusti8881
@feyzapusti8881 Жыл бұрын
Bu şiir, bu yorumlama hayatım boyunca aramışım sanki şu videoyu. Keşfettirenden ve bu işe niyetlenen herkesten Allah razı olsun 🍀
@yasamplkg1251
@yasamplkg1251 3 жыл бұрын
huzur verdiğin için minnettarım.
@hakancalskan8166
@hakancalskan8166 3 жыл бұрын
neden hiç kimse yarasayı kafese koymuyor diye soracağına bülbülleri , kafeslerden hürriyete salıyoruz diyen şiirlere doğru
@Hll.14
@Hll.14 10 ай бұрын
….
@nurayzonuz3642
@nurayzonuz3642 4 жыл бұрын
Şiir güzel, çeviri mükemmel, yoyum güzel👏👏👏
@samedbehrengi9108
@samedbehrengi9108 3 жыл бұрын
Bir kitap gördüm kelimeleri billurdan. Aydınlık götüren bir tren gördüm.
@evarhat1507
@evarhat1507 3 жыл бұрын
Bu günler hatırlatılacak !
@arzudenizkartal3680
@arzudenizkartal3680 3 жыл бұрын
13.11.2020 cuma... Yes kankiiiiiii🐸
@evarhat1507
@evarhat1507 3 жыл бұрын
Arzu deniz KARTAL ahahah beq
@arzudenizkartal3680
@arzudenizkartal3680 3 жыл бұрын
@@evarhat1507 her yerde beq🐸🐸
@jixwe560
@jixwe560 3 жыл бұрын
Hatırlanacak dünler..
@evarhat1507
@evarhat1507 3 жыл бұрын
Ji'xwe :)
@acimatriyarka
@acimatriyarka Жыл бұрын
"Yaşam basit ve eşit nefesler geometrisidir." Sesinize, emeğinize sağlık :') Okurken de çok sevmiştim bu şiiri ama dinlemek başka bir his.
@ceylanylmaz641
@ceylanylmaz641 4 жыл бұрын
Ağzınıza sağlıkk mükemmel yorumlamışsınız🙇
@arzudenizkartal3680
@arzudenizkartal3680 3 жыл бұрын
Çok güzel...🎈
@gultenkartal4724
@gultenkartal4724 3 жыл бұрын
Ne güzel yorumuna denk gelmek
@مشرکی
@مشرکی 3 жыл бұрын
kanununda.Ben müslümanım. Kıblem bir kırmızı güldür, Namazlığım bir pınar, Mührüm ışıktır, Ova seccadem. Penceremi titreştiren ışık ile abdest alırım. Namazımın içinden ay geçer, tayf geçer, Namazımın bütün zerreleri billurlaşır, Namaz kaybolur taş görünür, Rüzgâr, selvilerin üstünde ezan okuduğunda, Namaz kılarım ben. Otların tekbirinden sonra, Denizdeki dalganın kamedinden sonra Namaz kılarım.Kâbem su kıyısında, Kâbem akasyaların altındadır. Kâbem bir esinti gibi bahçeden bahçeye, Şehirden şehre gider.Hacerülesvetim bahçenin aydınlığıdır.Kaşan şehrindenim. İşim resim yapmaktır. Bazen bir kafas boyar, Size satarım. Orda mahpus çayırkuşu, sesiyle Yalnız gönlünüzü tazelesin diye. Bu bir hayal, bu bir hayal, … Biliyorum, Tuvalim cansızdır, İyi biliyorum, Çizdiğim havuz balıksızdır.Kaşan şehrindenim. Soyum belki Hint’de bir bitkiden gelir, Belki “Sialk” toprağından yapılmış bir çömlekten, Soyum belki de Buharalı bir fahişeden gelir.Babam, kırlangıçların iki kere gelmelerinden önce, İki kardan önce Babam terastaki iki uykudan önce, Babam zamanlar önce ölmüştü. Babam öldüğü zaman, gökyüzü maviydi. Annem birden kalktı uykudan, kızkardeşim güzelleşti Babam öldüğü zaman, bekçilerin hepsi şairdi. Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana. Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?Babam ressamdı Saz yapar, saz çalardı. Üstelik iyi bir hattattı.Bahçemiz bilginin gölgesindeydi. Bahçemiz duyguyla bitkinin karıştığı yerdi. Bahçemiz bakışın, aynanın ve kafesin kesiştiği noktaydı. Bahçemiz belki de yeşil saadet çemberinin bir parçasıydı. Tanrının ham meyvasını çiğniyordum o gün uykuda, Suyu felsefesiz içiyor, Dutu, bilgisiz topluyordum.Nar dalında yarıldığında, Elim tutkudan bir şadırvan olurdu. Çayırkuşu şakıdığında, Gönlüm dinleme hazzıyla yanardı. Kâh yalnızlık, yüzünü camın arkasına dayar, Kâh heyecan, elini duygunun boynuna dolardı. Düşünce oyun oynardı. Bayram yağmuru gibi bir şeydi yaşam, Sığırcıklarla dolu bir çınar. Işık ve taşbebek alayıydı yaşam, Bir kucak özgürlük idi, Yaşam, musıki havuzuydu o zaman.Çocuk yavaş yavaş uzaklaştı yusufçuklar sokağından. Kendi yükümü bağlayıp, Hafif hayallerin şehrinden çıktım, Yüreğim yusufçuk gurbetiyle dolu.Ben dünya misafirliğine gittim. Ben sıkıntı ovasına, Ben irfan bağına, Ben bilim ışığının balkonuna gittim. Dinin basamaklarını çıktım.Şüphe sokağının sonuna kadar, Gönül doygunluğunun serin havasına, Islak sevda akşamına kadar. Ben birini görmeye gittim, Aşkın öbür ucuna Gittim, gittim kadına kadar, Lezzet ışığına kadar, Tutkunun sessizliğine, Yalnızlığın kanat sesine kadar.Yer üstünde neler gördüm: Bir çocuk gördüm ay kokluyordu. Kapısız bir kafes gördüm, İçinde, aydınlık kanat çırpıyordu. Bir merdiven gördüm, Üzerinde aşk melekler âlemine çıkıyordu. Bir kadın gördüm, havanda ışık dövüyordu. Öğle, onların sofrasında ekmekti, Sebzeydi, şebnem tepsisiydi, Sıcak sevda kâsesiydi.Bir dilenci gördüm, çayırkuşundan bir şarkı için, Kapı kapı dolaşıp, dileniyordu. Bir çöpçü, kavun kabuğuna secde ediyordu.Bir kuzu gördüm, uçurtmayı yiyordu. Bir eşek gördüm yoncayı anlıyordu. “Nasihat” otlağında bir inek gördüm, doymuştu.Bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyordu.Bir kitap gördüm, kelimeleri billurdan. Bir kâğıt gördüm, ilkbahardan. Müze gördüm yeşillikten uzak, Cami gördüm sudan uzak. Umutsuz bir fakih gördüm, Başucunda sorularla dolu bir testi vardı.Bir katır gördüm yazı ile yüklü. Bir deve gördüm, “nasihat ve misal”in boş sepetiyle yüklü. Bir arif gördüm “ya hu” ile yüklü.Aydınlık götüren bir tren gördüm, Fıkıh götüren bir tren gördüm, Nasıl da yavaş gidiyordu. Siyaset götüren bir tren gördüm, (ne de boş gidiyordu) Nilüfer tohumları ve kanarya şarkıları götüren bir tren gördüm, ve bir uçak, binlerce metre yüksekteyken Penceresinden toprak göründü; Hüthüt kuşunun tepeliği, Kelebek kanatlarının benekleri, Kurbağanın havuzdaki aksi, Ve yalnızlık sokağından bir sineğin geçişi.Bir serçenin çınardan yere indiğindeki arayış.Ve güneşin ergenliği, Ve oyuncak bebeğin sabah ile kucaklaşmasıBasamaklar şehvet serasına gidiyordu. Basamaklar içki mahzenine iniyordu. Basamaklar kırmızı gülün fesat kanununa Ve hayat matematiğinin anlamına Basamaklar aydınlanmanın damına, Basamaklar tecelli kürsüsüne gidiyordu.Aşağıda, annem, Nehrin hatırasında çay bardaklarını yıkıyordu.Şehir görünüyordu: Büyüyen çimento, demir, taş geometrisi, Güvercin taşımayan yüzlerce otobüs. Çiçekçi çiçeklerini mezata götürüyordu. İki yasemin ağacı arasına, Salıncak kuruyordu bir şair, Çocuğun biri okul duvarına taş atıyordu. Bir diğeri erik çekirdeğini, Babasının renksiz seccadesine tükürüyordu Ve bir keçi haritadaki “Hazar”dan su içiyordu.Çamaşır ipi göründü, sallanan bir sutyen.Bir at arabasının tekerleği, atın durmasına hasret, At, arabacının uykusuna hasret, Arabacı ölüme hasret.Aşk göründü, dalga göründü. Kar göründü, dostluk göründü. Kelime göründü. Su göründü, eşyaların sudaki aksi… Kanın sıcaklığında, hücrelerin serin gölgeleri. Hayatın rutubetli tarafı. Sıkıntılı Doğu insanının yaratılışı. Kadın sokağında serserilik mevsimi. Mevsim sokağında yalnızlık kokusu.Yazın eli bir yelpaze gibi göründü.Tohumun çiçeğe, Sarmaşığın evden eve, Ayın, havuza yolculuğu, Hasret çiçeğinin topraktan fışkırışı. Körpe asmanın duvardan dökülüşü. Şebnemin uyku köprüsü üstüne yağışı. Neşenin ölüm hendeğinden atlayışı. Sözün ardında geçen hadise.Bir pencere ile ışığın savaşı. Bir basamak ile güneşin büyük ayağının savaşı. Yalnızlık ile bir şarkının savaşı. Armutlar ile boş bir sepetin güzel savaşı. Nar ile dişlerin kanlı savaşı. “Naziler” ile naz çiçeğinin sapının savaşı. Papağan ile güzel konuşmanın savaşı. Alın ile soğuk mührün savaşı.Camideki çinilerin secdeye saldırışı. Sabun köpüğünün yükselmesine rüzgârın saldırışı. Kelebek ordusunun “ilaçlama” programına Yusufçuk alayının kanal işçilerine saldırışı. Kamış kalem taburunun kurşun harflere saldırışı. Kelimenin şairin çenesine saldırışı.Bir devrin fethi, bir şiir eliyle, Bir bahçenin fethi, bir sığırcık eliyle, Bir sokağın fethi, iki selam eliyle, Bir şehrin fethi, üç dört tahta süvari eliyle, Bir bayramın fethi, iki oyuncak bebek ve bir top eliyle.Bir çıngırağın katli, ikindi yatağının başında, Unutulacak bir şey değildir. Yaşam elin çiçek koparma isteğidir. Yaşam turfanda siyah incirdir, Yazın ağzında buruk bir tat. Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur. Yaşam yarasanın karanlıktaki tecrübesidir. Yaşam bir göçmen kuşun gariplik duygusudur. Yaşam uykunun dönemecinde bir tren düdüğüdür, Yaşam uçak penceresinden bir bahçeyi görmektir. Füzenin uzaya fırlatıldığı haberi, Ayın yalnızlığına dokunuş, Başka bir gezegende çiçek koklamak fikri.Yaşam bir tabak yıkamaktır.Yaşam sokakta bir metelik bulmaktır. Yaşam aynanın “karesi”dir. Yaşam çiçek “üstü” sonsuzdur. Yaşam yer “çarpı” yüreğimizin çarpıntısıdır. Yaşam basit ve eşit nefesler geometrisidir.Nerede olursam olayım Gökyüzü benimdir. Pencere, fikir, hava, aşk, yeryüzü benimdir. Ne önemi var Bazen büyürse Gurbetin mantarları?Bilmiyorum, neden “At soylu hayvandır, güvercin güzeldir.” derler? Ve neden hiç kimse yarasayı kafese koymuyor. Yoncanın ne eksiği var kırmızı laleden. Gözleri yıkamalı, başka türlü görmeli. Kelimeleri yıkamalı. Kelime rüzgâr olmalı, yağmur olmalı.Şemsiyeleri kapatmalı. Yağmur altında yürümeli. Düşünceleri, hatıraları yağmur altına getirmeli. Şehir bütün halkıyla yağmur altına gitmeli. Dostu yağmur altında görmeli. Aşkı yağmur altında aramalı. Yağmur altında bir kadınla sevişmeli. Yağmur altında oyun oynamalı. Yağmur altında yazmalı, konuşmalı, nilüfer dikmeli. Yaşam sürekli ıslanmaktır. Yaşam “şimdi” havuzunda suya girmektir.Çıkaralım giysileri: Suya bir adım var.Aydınlığı tadalım. Bir köy gecesini, ahunun uykusunu tartalım. Leylek yuvasının sıcaklığını hissedelim. Çimenlerin kanununu çiğnemeyelim. Bağbozumunu tadalım. Ve eğer ay çıkarsa ağzımızı açalım Ve gecenin uğursuz olduğunu söylemeyelim. Ateş böceğinin bahçenin bilgeliğinden Yoksun olduğunu sanmayalım.Sepeti getirelim Biraz kırmızı biraz yeşil toplayalım.Sabahları ekmekle ebegümeci yiyelim.
@mizgin6684
@mizgin6684 4 жыл бұрын
♥️güzel öğretmenimden en güzel hediye . Teşekkür ederim Yasemin Hocam🥰😘😍
@lamekan19
@lamekan19 3 жыл бұрын
Mizgin arkadaşımdan güzel bir hediye...Teşekkürler💙
@mizgin6684
@mizgin6684 3 жыл бұрын
@@lamekan19 🤍 umarım beğenmişsindir, kardeşim.😇
@lamekan19
@lamekan19 3 жыл бұрын
@@mizgin6684 Çok güzeldi...😍
@nesibeyldrm2692
@nesibeyldrm2692 11 ай бұрын
RTEÜ'den mi :)❤
@mizgin6684
@mizgin6684 11 ай бұрын
@@nesibeyldrm2692 yok, lise yıllarımdan☺️
@yklmasakn7967
@yklmasakn7967 3 жыл бұрын
Büyük şair, büyük şiir...
@gulsumsomer3970
@gulsumsomer3970 3 жыл бұрын
Gözleri yıkamalı, başka türlü görmeli ..
@menduhkassar2915
@menduhkassar2915 3 жыл бұрын
Muhteşem
@ayseduran4606
@ayseduran4606 4 жыл бұрын
Beni burdan görebilirsin gönül ...
@nusretyldz3463
@nusretyldz3463 4 жыл бұрын
Mükemmel ✌️
@zumrehayat7781
@zumrehayat7781 3 жыл бұрын
Sordum Gönül hoşluğunun gramı kaça🤍🪞
@menekse3194
@menekse3194 3 жыл бұрын
Ah...
@Kediliblok
@Kediliblok 3 жыл бұрын
Ne hissettigimi anlatamiyorum ya da bilmiyorum belki, kararsizliklar ve caresizliklerle dolu bir gecedeyim yine kafamda intihar senaryolari kendimi bir siirde kaybetmek istiyorum
@amirkoc9813
@amirkoc9813 Жыл бұрын
Çok güzel tercumanlık yapılmısş aynı zaman harika ses tonu
@gulayyardimcii
@gulayyardimcii 6 ай бұрын
Gönül hoşluğunun gramı kaça?
@mustafailbasms9105
@mustafailbasms9105 3 жыл бұрын
Yaşam alışkanlık rafına kaldırılıp unutulacak birşey değildir.
@tanrzeus1219
@tanrzeus1219 Жыл бұрын
Babam öldüğü zaman gökyüzü mavi idi..
@sadiyeengin7834
@sadiyeengin7834 7 ай бұрын
Bizleri bu şiirde buluşturan neydi acaba?
@pskubra
@pskubra 3 жыл бұрын
Ayın 14'üne...
@mehmetevli4670
@mehmetevli4670 2 жыл бұрын
müthiş şiir derinden sarsan bi şiir
@estergon255
@estergon255 3 жыл бұрын
Gözleri yıkamalı başka türlü görmeli Kelimeleri yıkamalı Kelime rüzgar olmalı yağmur olmalı
@esraelbir3002
@esraelbir3002 3 жыл бұрын
"Yer üstünde neler gördüm."
@tolgahanbolukbas6164
@tolgahanbolukbas6164 3 жыл бұрын
Çölün uykusunda "ay" nedir 👏
@nubaharakburak1930
@nubaharakburak1930 3 жыл бұрын
@cegerxwin3900
@cegerxwin3900 4 жыл бұрын
Yer üstünde neler gördüm ..
@beyzaamatanmazsn777
@beyzaamatanmazsn777 Жыл бұрын
Bir şair gördüm Bir zambağa siz diyordu...
@suntuzo7188
@suntuzo7188 6 ай бұрын
Yaşam , aşkın sıçrayışı kadardır
@mihenk5545
@mihenk5545 3 жыл бұрын
Sana bır soru neden bazen hıc yokken aglamak ıstersın sn freud hayaletı 👻♥️☀️
@busrasimsek5816
@busrasimsek5816 3 жыл бұрын
Ustam , sevgilim
@Handeninvideolari
@Handeninvideolari 3 жыл бұрын
Babam terastaki iki uykudan önce , babam zamanlar önce ölmüştü...
@mehmetdede8925
@mehmetdede8925 Жыл бұрын
❤❤❤❤
@bilalerguven9991
@bilalerguven9991 Жыл бұрын
Lütfen biri de müziğin ismini yazsın
@serapyldrm5867
@serapyldrm5867 Жыл бұрын
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌱🌹🌱🌹🍀🌹🌱🌲🌲🌲🌲🍀🌹🌱🍀🌹🌱🌷🌷🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍂🍃🌺🌷🌺🌷🌺🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌴🌴🌴🌴🌹🌱🍀🌹🌱🍀🌹🌱🌷
@emrahbirgul1730
@emrahbirgul1730 3 жыл бұрын
Aka plandaki müziğin ismi ne acaba?
@menekse3194
@menekse3194 3 жыл бұрын
Altyapı: Hatırla Sevgili (Işık Yaşar Sahne Müziği)
@Bodrummarin
@Bodrummarin 3 жыл бұрын
@@menekse3194 evet
@iremrojdagokkan3568
@iremrojdagokkan3568 3 жыл бұрын
Benim şehrim kayboldu...
@mehmetdede8925
@mehmetdede8925 Жыл бұрын
🎉❤
@haticebingol9967
@haticebingol9967 3 жыл бұрын
Bir kadın gördüm, havanda ışık dövüyordu.
@erkan5525
@erkan5525 4 жыл бұрын
Nede zor şiirleri anlamak
@menekse3194
@menekse3194 3 жыл бұрын
buradakilerde
@mdgamers2902
@mdgamers2902 3 жыл бұрын
:)
@mehmetdede8925
@mehmetdede8925 Жыл бұрын
😂😂😂😂😂😂😂
@yusuf_beykal4918
@yusuf_beykal4918 3 жыл бұрын
Gönül hoşluğunun gramı kaça?
@sinankrdag6037
@sinankrdag6037 3 жыл бұрын
Mevsimlik sokağında yalnızlık korkusu..
@havvaakbulut5925
@havvaakbulut5925 3 жыл бұрын
Mükemmel
@behzad2109
@behzad2109 3 жыл бұрын
اهل کاشانم روزگارم بد نیست ...
Didem Madak, Mutsuza Kim Bakacak? (Eser Gökay'ın Sesinden)
4:31
LIFEHACK😳 Rate our backpacks 1-10 😜🔥🎒
00:13
Diana Belitskay
Рет қаралды 3,9 МЛН
iPhone or Chocolate??
00:16
Hungry FAM
Рет қаралды 36 МЛН
Birhan Keskin "Taş Parçaları"
19:26
Eser Gökay
Рет қаралды 77 М.
Ahmet Erhan-Alacakaranlıktaki Ülke
20:26
Muhammet Furkan DUT
Рет қаралды 56 М.
Edip Cansever, Yok Bir Şey (Eser Gökay'ın Sesinden)
18:46
şiir kiri
Рет қаралды 58 М.
Şükrü Erbaş    Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
12:31
Sesli Şiirler
Рет қаралды 372 М.
Ahmed Arif ile 60 Dakika Şiir
59:14
Şiir Sandığı
Рет қаралды 199 М.
Didem Madak Ah'lar Ağacı Yorum Eser Gökay
14:11
Ferit
Рет қаралды 849 М.
Sohrap Sepehri Çağır Beni Yorum Eser Gökay
3:23
Eser Gökay Yorumları
Рет қаралды 71 М.