Aşırı zenginleşiyorsa, hakkı ile zekat vermiyordur!
@hamdidenizci3 жыл бұрын
Mustafa amca doğru önerilerle tartışmalı sözleri bir arada kullanıyorsun. Mesela "araban olsa da yürü" demen çok yerinde bir tavsiye. Ancak konfora karşı çıkışın yanlış. Çünkü konfor görecelidir. 10 katlı apartmanda odun-kömür sobası ile ısınmak fevkalade zordur. Buna kıyasla doğalgaz ve kombi konfor demektir. Antalya'da yaşıyorsan arabanda klima olması, konforu geçtim, düpedüz gerekliliktir. Bir de konuşmada eksik bir taraf var. Orta Doğu'da insanlar "sermaye" değil, "servet" biriktirmiştir. Sermaye birikimi toplumu ileriye götürür, servet birikimi ise hiçbir işe yaramaz. Örnek: Osmanlı toplumu. Kimi paşalar, vezirler servet biriktirdiler. Ne oldu? Hiç. Tam o sırada Batı sermaye biriktiriyordu ve bak nereye geldiler. Basmakalıp söylemleri bırakıp konfor ve zenginlik üzerine daha fazla düşünmelisin.
@sahrasahra55575 жыл бұрын
Kendi konforu için başkalarının helal kazancına üç kuruşuna göz diken insanları düşününce daha sonraki aşamaları bu oluyor herhalde konforlu yaşayan ehli keyif yaşayan insanların kendi rahatı için başkalarına zarar vermesi hakkına hukukuna girmesi
@seyhansaltik56793 жыл бұрын
👍👍👍👍👋👋👋🌹
@durmusgenc27036 жыл бұрын
Son zamanlarda yayılan “Kur’an Müslümanıyız” söylemini nasıl değerlendiriyorsunuz?2 Bununla şunu kast ediyorlar; ‘Kur’an Müslümanıyız,’ yani Kur’an’dan başka bir kaynak tanımıyoruz. Yani sünneti tanımıyor, reddediyorlar. Biz de sünneti tanımayanları reddediyoruz. Kur’an nasıl kaynağımız ise sünnet de aynı şekilde ikinci derecede kaynağımızdır. Sahih hadis bizi bağlayıcıdır. Hz. Peygambere itaat farzdır, O’na itaat hadislere itaattir. Önemli olan, hadisin sahih olmasıdır. Sahih olanı-olmayanı da zaten muhaddisler bilmektedirler ve buna göre hadisleri ayırmışlardır. Uzman olmayanın yapacağı şey, uzmanın dediğini kabul etmektir. Kur’an bize yeter diyenler, sünneti inkâr ediyorlar. Ve Peygamberimize itaati gerekli görmüyorlar. Mutlak manada ‘sünnet beni bağlamaz’ tarzında bir düşünce küfürdür. Bu, Kur’an’ı inkârdır. Ancak kişi, ‘sünnet beni bağlar fakat bunun sünnet olduğundan şüphe ediyorum, o yüzden kabul etmiyorum’ derse bu durumda o kişi kâfir olmaz. Çünkü bu kimse sünnetin bağlayıcı olduğunu, Peygamberimize itaat etmek zorunda olduğumuzu kabul ediyor. Ama bu hadis mi değil mi ondan şüphe diyorsa ona da diyeceğim şey; işi uzmanına bırakması ve onların dediklerine güven duymasıdır. Her alanda uzman bir kimseye başvuruyoruz, buna gelince mi uzmana ihtiyacım yok, benim aklım yeter diyeceğiz? Bu haddini aşmaktır. Kur’an Müslümanıymış(!) diğerleri İncil Müslümanı mı? Bunlar sünnet inkârcılarının sözü. Kur’an Müslümanı olmak için sünnete uymak lazım, sünneti kabul etmek lazım. Kur’an sana diyor ki; “Ey müminler Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin.”3“Peygamber size neyi verirse onu alın.”4 Sadece şu şu meselelerde değil, size neyi verirse ve neyi, emrederse… “Sizi neyden sakındırırsa ondan da sakının.”5 “Allah’ı seviyorsanız bana uyun”6 ayetinde ise sadece ‘iman edin’ denilmiyor ‘bana uyun’deniliyor.