Hocam sosyolojik düşüncenin temelinde insan eylemlerinin ''karşılıklı bağımlılık'' üzerinden ele alınması aynı zamanda insan eylemlerini bir anlamda aktif olandan daha pasif bir konuma geçirmiyor mu? Eğer biz insan eylemlerini özgür iradenin bir sonucu olarak görürsek buradan pek ala etik sorunları tartışabiliriz, yani direk normatif yargılarda bulunabiliriz. Ancak söz konusu eylemleri bir bağımlılık ilişkisi üzerinden yorumladığımızda daha tanımlayıcı veya betimleyici yargılarda bulunmak durumunda kalıyoruz. Benim anladığım o halde sosyoloji incelediği nesneyi yani toplumu konusu bakımından diğer disiplinlerden tam olarak ayrıştırmıyor. Onun ayrıştığı nokta daha yöntemsel gibi. Toplumun içerisinde ortaya çıkan insan eylemlerinin belirli bir bakış ve yöntemden incelenmesine ''sosyoloji'' diyebilir miyiz? Yanlış anladığım ve hatalı olduğum yerleri düzeltebilirseniz çok sevinirim. Dersler için çok teşekkürler bu arada.
@sulekaraaslan78434 жыл бұрын
Hocam videolarınız neden kaldırıldı? Not tutarak tekrar tekrar izlemeyi planlıyordum. Yeniden ulaşabilmemizin bir şansı yok mu?
@fratmollaer62494 жыл бұрын
Sırayla yükleniyor, biraz daha kısa versiyonlarla
@elifdemirhas37343 жыл бұрын
08:20 film ve okuma listesini bizimle de paylaşabilir misiniz
Sosyolojik bakış açısının iki önemli özelliği olan “tekil olana bakarak geneli görmek” ve “tanıdık olanda farklı olanı görmek” nedir. Bu konuyla alakalı bir kaynak bulamıyorum mantığını anlayamadım. En azından bi örnek verirseniz çok sevinirim.
@ferhatcolber2 жыл бұрын
tekil olandan kasıt aslinda sudur. yani biz bireysel bir sorun olarak gördüğümüz örneğin intihar aslında o kadar da bireysel değil genelin, yonu toplumun yol açtığı toplumsal olguların ilişkilerin yol açtığı bir şeydir. özünde bireysel sonucu olan aslinda itkisi toplum olan bir şey. ve ikinci sorduğunuz seye binaen şunu söylemek elzemdirki; tanidik olandan farkli olanı görmek. yani siradanlasmis, siradanlastirdigimiz yani farkina varamadigimiz o öz de , kendinde ötekini diğerini görmek kendini asmakla ilişkili eger o kendilik kırılırsa yani kendiligin farkina varilirsa aslinda kendiligin ne olmadığı yani nasil bu kendilige geldigini anlamaya baslayacagimiz noktanin ilk başlangıç noktası tanıdık olani bilindik olani kirmak eleştirmek sorgulamakla ilişkili bir sey. Sonuç olarak eğer asina olunanin aslında pekde asina olunmadigi, aslina bunun bilin(e)mediginin farkına varilirsa aslinda asinalik ortadan kalkar ve aslinda insan bilmedigi seyin yabancıdır. ve orada bir yabancılık baskalik zuhur (meydana gelir) eder.
canım hocam bal hocam sosyoloji kusucam artık. biz siyaset bilimci değil miyiz? siz ne güzel tatlı tatlı siyasal düşünceler tartışıyorsunuz gelin felsefe yapmaya devam edelim..