Türkan Şoray | Yeşilçam'ın Sultanı Türkan Şoray'ın Hayatı | Türkan Şoray Kimdir?

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ Önemli İnsanlar
Oyunculuğa tesadüfen başlayan türkan şoray, çalışmalarıyla ve kişiliğiyle etkisi altına aldığı 5 kuşağın sevgisini, saygısını ve hayranlığını kazandı. Adına şarkılar bestelendi, şiirler yazıldı, 'gözlerine bakma ölürsün' denildi. Hangimiz izlemedik ki filmlerini? Defalarca izle­ek de doymadık. Oynadığı tüm rolle­de kendimizden bir parça bulduk. Hem güzelliği, hem de başarılı oyunculuğu ile milyonları peşinden sürükleyen türkan sultan…
28 haziran 1945de istanbulda dünyaya geldi. Memur bir aileden gelen şoray, istanbul'daki eyüpsultan ilçesinde yaşıyordu. Fatih kız lisesinde eğitim gördükten sonra oyunculuk kariyerine başladı. Babası halit şoray, polis memuruydu.
Halit bey'in maaşı geçinmeye yetmiyordu.annesi meliha hanım, bir fabrikada iş buldu.işe giderken annesi, onu dedesiyle anneannesinin fatih'teki mehmet dede sokağı'ndaki evine bırakıyordu. Kalabalık kitle önüne ilk kez eyüp ilkokulu'nda birinci sınıftayken cumhuriyet bayramı'nda çıktı. 5'inci sınıfta okul gösterisinde başrol oynadı. .okul korosunun da her zaman yer alıyordu. . Yetenekleri vardı ama ona yol gösterecek biri yoktu. Babası, başka bir karakola tayin olunca vatan caddesi üzerindeki bir eve taşındılar. Babasıyla annesi bir süre sonra boşandı. Annesi meliha hanım türkan şoray ve diğer kızı nazan şoray ile karagümrük'te başka bir eve taşındı. Bir gün; dedesinin evinin olduğu sokakta bir kalabalık gördü. O da katıldı insanların arasına . Meğer film çekiliyormuş. Muhterem nur ve kenan artundan imza almaya çalışıyordu herkes. Şoray filmcilerin dikkatini çekti. Şorayla konuştular ama o korkup kaçtı. Türkan şoray sinemaya başlamasıyla ilgili anısını şöyle anlatır:"sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin bir setini mahallemizde çekeceklerdi. Başrol oyuncusu kadını gördüğümde 'ne kadar güzel bir kadın' dedim. Bu kadın muhterem nur'du. Öyle şaşkın bir şekilde bakınırken yanıma bir adam geldi ve 'sen de filmlerde oynamak ister misin?' diye sordu. Korktum ve hemen eve kaçtım. Bu adamın da daha sonra memduh ün olduğunu öğrendim. O zaman film setinden kaçmıştım ama daha sonra film setleri hayatım oldu." demişti.
Annesinin karagümrük'te kiraladığı evin sahibi, dönemin ünlü oyuncularından 'panter emel' lakaplı emel yıldız'ın annesiydi. Bir gün panter emel şorayın annesinden izin alıp onu film setine götürdü. Türker inanoğlu, o günü şöyle anlattı; "emel yıldız, sete 15 - 16 yaşlarında çok güzel bir kızla birlikte geldi. Kara gözlüydü. Üzerinde yeşil bir manto vardı. Bir kenara oturdu, etrafına bakınarak. İnsanın yüreğinin içine dalan bakışları vardı. Müthiş güzeldi. O ana kadar sinemaya böyle bir güzel gelmemişti..
Bir süre sonra filmciler meşiha hanımın kapısına geldi. Annesi önce izin vermedi. Kızının öğretmen çıkmasını istiyordu o. Ama sonunda ikna oldu. Bu sayede şoray köyde bir kız sevdimin başrolünde karşımıza çıktı. Yani panter emelin rolü ona verildi. Ama emel hanım bundan hiç rahatsızlık duymadı. Aksine sevinmişti türkan şoraya böyle bir yol açtığı için. Ailede duyulunca amcası tepki göstermişti. Hatta türkan şorayın soyadlarını kullanmamasını istedi ama afişlere şoray yazılmıştı bile. Bu arada annesi de setlerde kızını yalnız bırakamayacağı için isten ayrılmıştı. Ama ilk filmden sonra bir süre teklif gelmedi. Tam paraları biterken yeni bir teklif aldı. Bu filmde de başarılı olmuştu ama yine teklif gelene kadar zaman geçiyordu. Bu arada dönemin ünlü dergilerinde kapak kızı oldu. Şoray o günlerde şansını müzikten yana kullanmaya karar verdi ve dersler almaya başladı. Sahneye çıkmayı planlarken yine bir teklif aldı.müzikle sinema arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Annesiyle birlikte filmi tercih ettiler. İşte türkan şorayın sultanlığa giden yolu böyle başlamıştı. 'Otobüs yolcuları' ve 'hatırla sevgilim' ile iyiden iyiye tanınmaya başlaadı. 1960’lı yıllarda sinema ile tanıştı şoray'a ilk altın portakal ödülü getiren 1964 yapımlı, yönetmenliğini metin erksan'ın yaptığı, başrollerinde şoray ve ekrem bora'nın yer aldığı acı hayat filmi "manikürcü nermin"i canlandıran oyuncu için kariyerinde önemli basamak olmuştur. 1968 yılında, şoray'a kariyerinde ikinci altın portakal ödülünü, senaryosu sait faik abasıyanık'ın "menekşeli vadi" adlı öyküsünden esinlenerek safa önal tarafından yazılan vesikalı yarim filmi kazandırmış
Filmlerini saymaya kalksak başaramayız. Bomba gibi kızdan, siyah gözlerden hayatımın kadınna, bahşi geşinden, eli maşalıya, ana dan çamaşırı güzeline, arım balım peteğimden yedi kocalı hürmüze, güllüden açlıka kadar çeşit çeşit filmde oynadı. Kimi zamangüldürdü kimi zaman ağlattı. Bazen köyü kızı oldu bazen çingene, bazen balıkçı bazen şarkıcı. Ama hangi kılığa bürünürse bürünsün hem başarılı oldu hep de çok güzeldi.
Selvi boylum al yazmalım filmiyle milyonların hayranlığını bir kez daha kazandı.
#Türkan #Yeşilçam #türkanşoray

[@cancan-nq6uj]

Ellerinize saglik onemli insanlar

[@cigdemyetikkul5692]

Elinize saglik

[@kadiryetikkul8626]

Sinemanın yeşilçamın gerçek sultanı sağlıklı mutlu yıllar dilerim sizede tebrikler yine çok iyi bir çalışma emeğinize sağlık tbr.ler sayenizde öğrendik

[@user-os3uq1vi7v]

Elinize sağlık

[@user-jg3dy4gd8h]

Çocukluğumdan gençliğime damga vurmuş kadin😊