Osman hoca çok önemli ve değerli bilgiler veriyorsunuz Teşekkürler
@BarisUtkuAydogan477 ай бұрын
Devamını bekliyoruz öğretmenim. Emeğinize sağlık.
@attilatajlil74087 ай бұрын
Çok sağolun varolun Osman hoca
@Abeturk5 ай бұрын
The names of some organs it's used as the suffix for nouns, “Ak”= ~each of both (Yan= side) Yan-ak= each of both sides (of the face) >Yanak= cheek (Gül= rose) Kül-ak = each of both the roses >Kulak= Ear (Şek=facet) Şek-ak = each of both sides (of forehead) >Şakak= temple (Dal=subsection, branch) Dal-ak=dalak= Spleen (Böbür=scarlet fleck) Böbür-ak=böbrek= Kidney = each of both red-spots / blodfleck Bağça-ak>(Paça-ak)>bacak= Leg (ankle) (Pati = paw) Batı-ak>pathiak>phatyak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot > each of the feet (Taş=stone) Taş-ak=testicle Akciğer=~(each of) both lungs Bacı-yan-ak > Bacanak= each of the husbands of the sisters of your wife >> just for men TÜL-KARN-AK =that obscures/ shadowing each of both dark/ covert periods= Karanlık (batıni) çağların her birini örten tül ZHU'L-KARN-EYN=the (shader) owner of each of both times DU’AL-CHORN-EIN=double-horned-one=(the horned hunter)Herne the hunter> Cernunnos> Karneios it's used as the suffix for verbs, “Ak /ek“=a-qa ~which thing to / what’s to… Er-mek = to get / to reach Bar-mak (Varmak)= to arrive / to achieve Er-en-mek > erinmek / Bar-an-mak > barınmak =to arrive on one's own Erin-ek / barın-ak = what’s there to arrive at oneself Ernek / Barnak > Parmak = Finger Çiğ=uncooked, raw Çiğne-mek =to chew Çiğne-ek>Çiğneh> Çene = Chin Tut-mak = to hold / to keep Tut-ak=Dudak= Lip Tara-mak = to comb/ ~to rake Tara-ak > Tarak =(what’s there to comb)> the comb Tara-en-mak > taranmak = to comb oneself Taran-ak > Tırnak =(what’s there to comb oneself)> fingernail
@sayginozan36497 ай бұрын
Ellerinize saglik
@firebowl15 ай бұрын
Hocam bu yeni yapılan dna analizlerine göre ortada Türklük diye bir sey birakmadilar neredeyse. Genetik calismalar ile desteklediği söylenen Doğu avrasyali iddialarına ne diyorsunuz? Bu yeni genetik yayınlara dair bir video paylaşsanız keşke.
@bluegix5 ай бұрын
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@cebrailerdal11667 ай бұрын
Tesekkurler
@hakkbasbug56767 ай бұрын
hocam 3. bölümü bekliyoruz.
@semihakorpe72157 ай бұрын
👏🏻
@OghuzKagan5 ай бұрын
Hocam lütfen 3. Ve ne kadar bölümü varsa yükleyin konu çok yarım kaldı.
@Abeturk5 ай бұрын
Bal = (Honey) Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? Almıla / Melah >> Elma = Apple (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain) (tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical Dik-uğru =Doğru = right direction = true Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
@turgaycavga45177 ай бұрын
Devamı ne zaman?
@EnginAtik7 ай бұрын
Kızgın demirle “kelle ütülür” kelle paça çorbası yapılır.
@bluegix5 ай бұрын
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@seckinkalaycioglu43266 ай бұрын
Sayın hocam, Eren Karakoç doğu Avrasyacı olmuş, bu konuda ne dersiniz?
@bluegix5 ай бұрын
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@OsmanSelcuk-vc8lg6 ай бұрын
Osman hoca, iskitlere ve Sarmatlara Turk dilli dersiniz, fakat bunlarin direk devami olan Alanları neden irani dilli kabul edersiniz? halbuki Alanların Turk dilli olduklari iskit ve sarmatlara nispeten cok daha bellidir. Bugunku Karaçay -Balkarlar kendileri buyuk kucuk hepsi Alanlar bilirler. Bu sizin teziniz Karaçay -Balkar halkina cok buyuk bir hakarettir.
@Abeturk5 ай бұрын
Bal = (Honey) Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? Almıla / Melah >> Elma = Apple (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain) (tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical Dik-uğru =Doğru = right direction = true Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
@bluegix5 ай бұрын
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@bluegix5 ай бұрын
@@Abeturkhocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@bluegix5 ай бұрын
Abi ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?@@Abeturk