DEVAMI ANAM~ Parmak uçlarımda yükselip delikten kimin geldiğine bakmak istedim fakat kimseyi göremeyince aslında ne olduğunu anladım. Kapıyı açtığımda her zamanki gibi kimse yoktu ama kapıya mavi bir not kağıdı yapıştırılmıştı. Yüzümde buruk bir gülümseme oluştuğunda kağıdı aldım ve içeri girip kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp gözlerimi kısa bir süre yumup gülümsedim. Gözlerimi açtığımda yüzümde tebessümle notu okudum. Hiç yanımda olmayan birisinin , hep aklımda olması çok tuhaf değil mi?" - Gölge (Üzgünüm söz yine bana ait değil ama tam olarak beni tanımlıyor diyebilirim. :) - Son cümlesi kıkırdamama sebep olurken iç çektim. Aslında aylardır geliyordu bu notlar, sürekli kapıma yapıştırılmış mavi notlar buluyordum. Kendine "Gölge" diyordu ve güzel sözler söylüyordu. Bu kimisine göre takıntı ya da sapıklık olarak gelebilirdi ama bir notunda söylediklerinden sonra böyle düşünmem imkânsızdı. "Seni tanıyorum ve sende beni tanıyorsun. Kim olduğumu söylemek istemiyorum, bence böyle güzel ve sanki bir büyünün etkisi altındaymışız gibi. Sadece hakkımda şunu bil, seni üzecek bir şey yapan birisi değilim. Sana bugüne kadar hep çok büyük değer verdim.." Kim olduğunu deli gibi merak ediyordum fakat dediği gibi bir büyünün altında gibiydik ve büyü bozulsun istemezdim. Kendine "Gölge" diyordu çünkü bir gölge gibi olduğunu düşünüyordu. "Kimse tarafından görülmüyorum, bugüne kadar görünmezdim. Şimdi de senin için görünmez oluyorum ama sadece senin için." Demişti bir keresinde, sözleri bana çok iyi geliyordu. Yaslandığım kapıdan ayrılıp odama gittim ve masadaki defteri açıp elimdeki notu, diğer notların yanına yapıştırdım. İç çektiğim de içimden bir ses aslında bunların sonuçlarının iyi olmayacağını söylüyordu ama o sese kulak vermemeye çalıştım çünkü şu an bana hissettirdikleri güzel ve masum duygulardı. Hayır ona karşı öyle bir his beslemiyordum sadece kullandığı cümleler beni kendine hayran bırakmıştı ve kötü günler geçirdiğim zaman bu sözleriyle beni ayakta tutmaya çalışmıştı adeta. - Taehyung'dan Anlatım - Elimi saçlarıma geçirdim, Yoongi çatık kaşlarıyla beni izlerken aldırmadan odanın içinde volta atmaya devam ettim. Yg: Neler oluyor? Yerimde duraksayıp ona baktım, gözlerimin içine büyük bir merakla bakıyordu. Tae: Sadece bir şeylerin farkına vardım. Yg: Ne gibi şeyler? Gözlerimi kapatıp iç çektim ve yanına oturdum. Gözlerimi açtığımda tedirginlikle benden gelecekleri bekliyordu. Tae: Sabah odanda not kağıdı buldum, mavi. Yg: Ee? Tae: O kağıtlarla Arya'ya notlar gidiyor, bunları yazan sen misin? Yg: Ne? Ne notu? Tae: Kendimi affettirmek için kaç kez kapısına gittim ama konuşmaya cesaret edemedim. Ne zaman oraya gitsem o kağıtlar hep kapıya yapıştırılmıştı. Onları okudum, yazan kişi resmen aşık Arya'ya. Arya'nın kafasını karıştırıyor olabilir ya da her neyse. Eğer bunu yapan sensen kardeşim demem- Yg: Saçmalıyorsun ve mantıklı düşünemiyorsun. Benim yaptığım bir şey yok, o kağıtlar lazım oluyor bu yüzden sık sık kullanırım. Arya ile ayrıldığınızdan beri onunla hiç görüşmedim hem senin yaptığın aptallık yüzünden neden suçlanıyorum? Arya ile konuşamamanın sebebi yaptığın hatanın farkında olman ve onun seni affetmeyeceğini bilmen. Kimse senin yaptıklarının sorumlusu değil, her şeyi kendi ellerinle yaptın. Son söylediği şeyden sonra dudaklarımı birbirine bastırdım, haklıydı yaptığım büyük aptallıktı ama engel olamıyordum. Boğazıma yumru oturduğunda derin nefes alıp ayağa kalktım ve oradan uzaklaştım. - Yazardan Anlatım - Taehyung oradan ayrılır ayrılmaz Yoongi'nin omuzları çöktü. Az önceki konuşma çok kısa da olsa soğuk terler dökmesine sebep olmuştu. Gözlerini kapatıp sırtına yaslandı ve rahat bir nefes aldı. Aylardır en büyük korkusu yakalanmaktı eğer yakalanırsa olacakların iyi olmayacağının farkındaydı. Arya'ya büyük bir ilgi duyuyordu hem de yıllardır. Abisi ile ilişkisi olmadan önce bile Arya'yı tanıyordu ve abisi ile olan ilişkilerinden sonra duyduğu tüm duyguları bastırmak zorunda kalmıştı. Şimdi ise fırsatı olsa bile abisine ihanet edeceği düşüncesi onu rahatsız ediyordu, Arya'ya olan duyguları çok masumdu ve bu duygularının onu mutlu edeceğini düşünüyordu ama bir yandan da aklına takılan başka bir düşünce vardı. Ya ona bir şans vermeyi kabul ederse ve bu sırf unutmak ya da intikam için olursa, diye düşünüyordu ve bu düşünce peşini bırakmıyordu. Gözlerini açtığında iç çekti, kendi içinde büyük bir savaş veriyordu bu savaşın kazananı ise korkularıydı. Ellerini saçlarına geçirip ayağa kalktı ve odasına gitti. Yatağın yanında çöktü ve eğilip yatağın altındaki günlüğü çıkardı. İnsanlar günlüğü önemli, özel günlerini not etmek için kullanırdı fakat Yoongi sadece Arya'yı yazmıştı. Ona olan hislerini, onda gördüklerini, Arya'nın özelliklerini... Bu bir günlükten fazlasıydı onun için. Sayfaların arasındaki fotoğrafı çıkarıp uzun uzun baktığında burukça gülümsedi, ulaşılmaz gibiydi ama eğer ulaşırsa ondan asla vazgeçmeyeceğini biliyordu. @•Sweet Crisis• ' den Elindeki fotoğrafı tekrar günlüğün içine bırakmış ve yatağın altına saklamıştı defteri yeniden. Ayağa kalkarken komedinin üzerinde duran mavi kağıtları gördüğünde derin bir iç çekmiş, bir elini tedirgince boynuna yerleştirmişti. Buna, ne zamana kadar devam edecekti, bilemiyordu ama vazgeçmek gibi asla bir düşüncesi yoktu. Çünkü uzaktanda olsa genç kadının hayatında bir " Gölge " misâli kalmak istiyordu. Sesli bir şekilde oflayarak mavi kağıtları eline almış ve komedinin ilk çekmecesini açarak içine bırakmıştı. Çekmeceyi tekrar kapatarak huzursuz bir şekilde odasının kapısına yönelmiş ve bedenini dışarı atmıştı. KTH:" Nereye? " DEVAMI👇
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
DEVAMI² KTH:" Nereye? " Merdivenlerin basamaklarına son verdiği ânda mutfaktan çıkan TaeHyung'a karşı omzunu kaldırıp, indirmişti. MYG:" Biraz dolaşıp, geleceğim. " TaeHyung anladığını belirten mırıltılar çıkardığında Yoongi dış kapıya ilerleyerek vestiyede olan deri ceketini üzerine geçirmiş ve evden çıkmıştı. İki elinin arasında olan sıcak çikolata bardağı ile sağanak bir şekilde yağmakta olan yağmuru, salonunun penceresinden izliyordu Arya. Dışarıdaki hava ne kadar soğuksa içi o kadar sıcak, hâtta alev gibiydi. Başını ağır bir şekilde kucağındaki telefonuna çevirmiş ve bir elini bardaktan ayırıp, telefonu açmıştı. Ana ekrana beliren saat ile tek kaşını havaya kaldırmıştı. Çünkü henüz bu günün son bulması için yaklaşık 5 saat vardı. Bugün diğer günlerin aksine çok yavaş geçmiş gibi hissediyordu. Hâlbuki zamanının geçmesi için yapmadığı şey kalmamıştı. Telefonunu kapatarak yanına bırakmış ve sıcak çikolatasından bir yudum daha alarak ayağa kalkmıştı. Adımlarını mutfağa yönlendirerek bardağını tezgahın üzerine bırakmış, tekrar salona dönmüştü. Pencereden dışarıya baktığında hâlâ yağmurun yağdığını görmüş, tebessüm etmişti. Bedenini odasına çevirmiş ve yürümeye başlamıştı. Evde sıkılıp, boş boş oturarak zamanın geçmesini beklemek yerine dışarıya çıkmak daha cazip bir fikirdi. Pijamalarından kurtularak günlük bir şeyler üzerine geçirmiş ve siyah montunu da alarak odasından çıkmıştı Arya. Salona ulaştığında hızlıca montunu giymiş ve telefonunu da montunun cebine koyarak evden çıkmıştı. _ARYA' DAN_ Evden çıktığım ânda üzerime yağan damlalar ile gülümsemiş ve koşuşturup, yağmurdan kaçan insanların arasında yürümeye başlamıştım. Her bir adımda ayağımın altındaki su birikintileri etrafa dağalıyor, hâlâ olanlara rağmen ayakta olduğum ile ilgili kanıtlar sunuyordu âdeta bana. Ne kadar yürüdüğüm hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama üşüdüğümü, montumun cebinde olmasına rağmen titreyen ellerimden anlayabiliyordum. Buna inat, hâlâ birkaç insanın bulunduğu sokaklarda yürümeye devam ettim. Birkaç adımdan sonra bir - iki ay önceki gibi kulağıma gelen aynı ıslık ritmiyle irkilsemde kafamı kaldırıp, bakma gereği bile duymamıştım. MYG:" Yine, yağmurların altındasın. " Cevap vermedim, ki verecek bir cevabım da yoktu. Sadece aynı şekilde yürümeye devam ettim. Açık bırakmış olduğum saçlarımdan süzülerek montuma düşen damlalar, saçlarımı geriye atmama neden olurken yanımda işitmiştim ayak seslerini. Kaşlarım ânında çatılırken kafamı kaldırmış ve dudaklarının arasına alarak, içtiği sigarasına bakmıştım. Bu sefer şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalkarken bakışlarının bana döndürdüğünü görmüştüm. Sorunun ne olduğunu belirtmek istercesine kafasını sağa - sola salladığında dumanını havaya vererek indirmiş olduğu sigarasına dikmiştim gözlerimi. O da benim baktığım eline bakışlarını çevirdiğinde dudağını yana kıvırmıştı. MYG:" Çok olmadı. " " Ona şaşırmadım. Sadece, hep lânetler okuduğun zehirin şu an senin kullanıyor olman biraz... Tuhaf. " Sona doğru sesim kısıldığında başıyla belli - belirsiz beni onaylamıştı. MYG:" Hâlâ da lânetler okuyorum fakat, bazen insanlar istemediği şeyleri yapabiliyor. Sanki yapmazsa hayatı sonlandırılacakmış gibi gelir. " Tatmin edercesine vermiş olduğu cevaplar onun gibi başımı belli - belirsiz olumlu anlamda sallamama neden olurken önüme dönmüştüm. MYG:" Peki sen? " " Ben? " Diyerek sorusunun devamını getirmesini beklemiştim. MYG:" Bu havada dışarda olman, ilginç. Beni sakın yalnış anlama. Sonuçta hasta olmamak için kırk takla atan, hâtta ve hâtta hasta olduğunda kendine kızan bir kadının şu an dışarda olması- " " Tuhaf mı? " Dediğimde burnundan gülmüştü. MYG:" Fazlasıyla, tuhaf. " Gülümsedim. Uzun bir zamandan sonra ilk defa içten gülümsedim. " Kim bilir, belki bu sefer hasta olmak istiyorumdur, hm? " Çocuk gibi gülümseyerek ona baktığımda elindeki sigarayı yerle buluşturup, sönmesini sağlamıştı. Son kalan dumanı da havaya üfleyip, bana çevirdi bakışlarını ardından. MYG:" Ya da sadece kafa dağıtıp, bu hayattan uzaklaşmak için dışardasındır? " Dediğinde yutkunarak adım atmayı bırakmıştım. Durduğumu gördüğünde o da ânında durmuş ve bütün bedenini bana çevirmişti. Birkaç dakika öncesine kıyasla şiddetini azaltan yağmur hâlâ vucüdumun baştan, aşağa doğru titremesine neden olurken ellerimi montumun cebinden çıkarmıştım. Yoongi, bütün hâreketlerimi gözlerini kırpmadan izlerken ona doğru bir - iki adım atmış, uzun olan boyuna karşı kafamı kaldırmıştım. " Peki sen... Neden hâlâ karşılığını almadığın ilgiye inatla devam ediyorsun? " Dememle afallayarak gözlerini kocaman açtı. Gülümsedim. " 𝐻𝑖𝑐̧ 𝑦𝑎𝑛𝚤𝑚𝑑𝑎 𝑜𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑠𝑖𝑛𝑖𝑛, ℎ𝑎𝑝 𝑎𝑘𝑙𝚤𝑚𝑑𝑎 𝑜𝑙𝑚𝑎𝑠𝚤 𝑡𝑢ℎ𝑎𝑓 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙 𝑚𝑖? " Cümlemi sonlandırdığım ân da şaşkınlığını geride bırakarak, benim gibi gülümsedi. MYG:" Güzel bir filmin alıntısıdır. " _FLASHBACK (4 Yıl Önce)_ Elimdeki kitapları Yoongi'nin önüne bırakmış ve koltuğa oturmuştum. " Kitaplara olan ilgin şaşırtı açıkçası beni. " Dediğimde bir kitabı eline alıp, açmıştı bile. MYG:" Beni de şaşırtı ama son zamanlarda kafa dağıtmak için en uygun fikir olabilir bu. " Anladığımı belirten mırıltılar çıkardığımda kitabın kapağını kapatmış ve başka bir kitabı alıp, ilk sayfasını açmıştı ki duraksadı. ALTA ANAM👇
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
DEVAMI³ Anladığımı belirten mırıltılar çıkardığımda kitabın kapağını kapatmış ve başka bir kitabı alıp, ilk sayfasını açmıştı ki duraksadı. Kaşları yavaş yavaş çatılırken merak edip, kitaba bakmıştım. O ân yüzüme yerleşen gülümseme ile konuştum. " Güzel bir film alıntısıdır. Hoşuma gittiğinden dolayı ilk elime geçen yere yazdım. O da bu kitap oldu. " Diyerek açıklamada bulunduğumda yazılan yazıyı okudu sesli bir şekilde. MYG:" 𝑌𝑎𝑛𝚤𝑚𝑑𝑎 𝑜𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑠𝑖𝑛𝑖𝑛, ℎ𝑎𝑝 𝑎𝑘𝑙𝚤𝑚𝑑𝑎 𝑜𝑙𝑚𝑎𝑠𝚤 𝑡𝑢ℎ𝑎𝑓 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙 𝑚𝑖? " " Bu bir aşktır ve aşık olmak, tuhaf değildir. " Alıntıyı bitirdiği ân da içimden geçtiği gibi cevap vermiş ve dudaklarını yana kıvırmasını izlemiştim. _FLASHBACK END_ " Büyü bozuldu galiba. " Dediğimde kafasını olumlu anlamda aşağa - yukarı sallamıştı. MYG:" Bozuldu. Hemde ummadığım bir ân da. " Diyerek yüzünü yüzüme yaklaştırdığında yutkundum. Birkaç ay öncesine kadar görmek istemediğim, sırf beni paramparça eden kişinin kan bağını taşıyor diye öfke kustuğum adam şu an karşımda ve bana, kendini ilk defa gizlemeyerek, hislerini belirtiyordu. Bedenimin ânlıkta olsa havanın soğukluğu dışında, bulunduğum bu durum nedeniyle titrediğini hissettim. Sanki bir boşluğa atılmış ama aklıma asla gelmeyen biri tarafından tutulmuş gibiydim... MYG:" İhânet çok can yakıcı bir durum. " Dediğinde nefesi yüzümü okşayıp geçmiş, cümlesi ise kalbime ağır bir şekilde saplanmıştı. MYG:" Eğer ben, karşılıklı ya da karşılıksız, seni sevmeye devam edersem ona ihânet etmiş olur muyum? " Gözlerimin içine bakarak, kalbimi, beynimi, bedenimi ele geçirebilecek bir şekilde, korkusunu saklama ihtiyacı duymadan sorusunu sorduğunda yutkunamadığımı, nefes alamadığımı hissetmiştim. " Ona " diyerek bahsettiği kişinin kim olduğunu biliyordum fakat sanki beni incitmek istemediği için adını sarf etmemiş gibiydi. Sırf, zorlukla da olsa topladığım -toplamaya çalıştığım- kalbimdeki parçaların tekrar her yere dağılmaması için onun ismini ağzına almamıştı. Gözlerimin, bu güzel ve özel düşünceler nedeniyle dolduğunu hissettim. Bir adam bu kadar güzel olamazdı... Cevap beklercesine dolu gözlerime bakmaya devam ettiği sırada başımı hızlıca iki yana salladım. " Olmazsın. Çünkü aldatmayla son bulan bir ilişki tekrar yeşermez. " Yanağıma doğru bir yaşın aktığını fakat çeneme dâhil daha ulaşmadan Yoongi'nin baş parmağı ile sildiğini görmüştüm. Yutkundum derince ve devam ettim. " Yeşermeyeceği gibi, o kişiyi de unutamaz. " _YAZAR' DAN_ Yoongi, genç kadının cümlesi üzerine burukça tebessüm etmiş ve parmağını genç kızın yüzünden çekmişti. MYG:" Unutmadın. " " Unutamadım. " Dudaklarını birbirine bastırarak ağzından kaçmaya müsait olan hıçkırıklarını durdurdu Arya. Şu an ağlayıpta, daha fazla ikisininde canını yakamazdı. Yoongi almış olduğu yanıtlar ile dişlerini birbirine bastırmış ve birkaç adım arkaya doğru atarak genç kızdan uzaklaşmıştı. Üstü kapalı da olsa Arya'nın TaeHyung'u hâlâ unutamadığını öğrenmiş, yıkılmıştı. " Üzgünüm. " Arya'nın fısıltı gibi çıkan sesine karşı yumruk yapmış olduğu ellerini deri ceketinin cebine yerleştirmiş ve gözlerini yumarak sakinleşmeye çalışmıştı. Tabii ki olumlu bir yanıt, genç kadının da onu sevdiği ile ilgili bir cümle duymayı beklemiyordu ama bu çok ağırdı. Altında ezilip, canını yakacak kadar ağırdı. Birkaç derin nefesten sonra az da olsa sakinleşmiş ve gözlerini aralayıp, sanki hiçbir şey olmamış gibi içten bir gülümseme sunmuştu. MYG:" Hava kararmak üzere. Seni evine kadar eşlik etmeme izin ver, hm? " Arya, karşılaştığı tepkiyle şaşırdığında Yoongi son kez genç kadına bakmış ve yürümeye başlamıştı. Birkaç saniye sadece Yoongi'nin arkasından, üzerinden atamadığı şaşkınlığı ile bakmış, daha sonra ise onu takip etmişti. Yol boyunca sessizliklerini koruyup, kısa bir süre sonra Arya'nın evinin önünde durduklarında Yoongi bakışlarını hiçbir şekilde genç kadına çeviremiyordu. Belki hislerini belirtip, mahçup olduğu içindi; belki de genç kadının hâlâ abisini unutmadığını ve buna kırıldığı içindi. Arya, ne yapacağını bilmez bir hâlde bir evine bir de Yoongi'ye baktığında titrek bir nefes vermişti. " Teşekkür ederim. Eşlik ettiğin için. " Ağzından zar zor dökülen kelimeler ile genç adam sadece başını sallamakla yetinmiş ve genç kadının içeri girmesini beklemişti. Arya, Yoongi'nin bir şey demeyeceğini anladığında yüzünü düşürmüş ve cebinden çıkardığı anahtar ile bedenini evine çevirmişti. Genç adam, yere dikmiş olduğu gözlerini kaldırmış, genç kadına bakmıştı hüzünle. Sanki o ân Arya, az da olsa kendini doğru bir şekilde son kez açıklamak; Yoongi'nin de kafasında dönen ve yalnış olduğunu tahmin ettiği düşüncelerini gidermek için bedenini genç adama döndürmeden konuştu. " Belki şimdi değil. Belki birkaç gün ya da birkaç ay sonra değil ama eninde sonunda bu ihâneti bana yaşatan adamı unutacağım. O zamana kadar, eğer hâlâ kalbin bu kadar temiz ve sevgin bu kadar yoğunsa, olumlu ya da olumsuz muhâkkak bir cevap vereceğim sana. " Diğerek kapısını açmış ve eve girmişti Arya. Şiddetli şekilde yağan yağmur, sokakları aydınlatan gece lambaları ve geceye hüküm eden ayın ışığı az önce duyduklarına şahitlik etmelerini istemişti Yoongi. Cebindeki ellerini çıkardı ilk başta. Gözlerini birkaç kez kırpıştırdı daha sonra. Duyduklarının doğru olup, olmadığını anlamak istercesine etrafına baktı hızlıca. Az önceki konuşmada şansının yüzde elliye elli olduğunu bilse de içi içine sığmadığını hissetti. Sevindi. Min Yoongi, uzun bir süreden sonra ilk defa sevindi. Arya, kapatmış olduğu kapıya sırtını yaslayarak derin bir nefes aldığında yaptığının doğru olup, olmadığını sorgulamak dâhil istememişti. Çünkü sorgularsa vazgeçerdi ve vazgeçerse, hayatta sadece bir ihânetin esiri olarak kalırdı. Kendini doğrultu ve heyecanlı adımlarını odasına yönlendirdi. O da genç adam gibi içi içine sığmıyordu. Odasına ulaştığında gardolaptan pijamasını çıkarmış ve ıslak olan montu ile kıyafetlerini bedeninden ayırarak pijamalarını giydi. Yerdekileri de alarak odanın banyosunda bulunan kirli sepetine atmış, tekrar odasına dönmüştü. Islak olan saçlarını kurutma gereği bile duymadan bedenini yatakla buluşturduğunda istemdışı yüzünde koskocaman bir gülümseme vardı ve bu gülümsemenin nedeni, Yoongi'nin olduğunu biliyordu. Genç adam evin kapısını açarak içeri girdiğinde alışkanlık hâline getirmiş olduğu ıslığı çalıyordu. Mutluydu. Mutlu olması hâkkıydı zaten. Ceketini çıkararak ıslak olup, olmadığını umursamadan vestiyeye asmış, salonla doğru adımlamıştı. Salona ulaştığı ân da koltukta, başını elleri arasında alan abisini görmüş, ıslığına son vererek kaşlarını çatmıştı. MYG:" Bu saate kadar uyanık olur muydun sen? " Yoongi'nin sesini duyduğu ân kafasını ellerinin arasından kaldırmış ve hayal kırıklığıyla kardeşine bakmıştı TaeHyung. Karşılaşmış olduğu bakışlar ile Yoongi tedirgin olsa da belli etmemiş ve kafasını " ne oldu? " anlamında sallamıştı. TaeHyung dişlerini birbirine bastırarak yan tarafında olan günlüğü eline almış ve göz hizasına getirmişti. Genç adamın kaşları görmüş olduğu günlüğü ile düz çizgi hâlini alırken, içinin titrediğini hissetmişti. Kardeşinin, sevdiği kadına karşı olan hislerini kesin bir şekilde bu günlük ile öğrenmişti. Tabii ki, bu mavi kağıt konusu ile Arya'ya olan bakışları hep şüphelendirmişti TaeHyung'u fakat kendini, bu konu ve kötü düşünceler yüzünden suçlamıştı. KTH:" Anlatmak istediğin şeyler var mı, Yoongi? " Bakışlarını abisinden çekerek yere dikti Yoongi. Ardından kaşlarını iyice çattı. Yaşattıklarından sonra hangi hâkla hesap sorabiliyordu, diye geçirdi içinden. Bir an kendisini kaybederek abisine dalmak istedi fakat sonra bunun bir çözüm yolu olmadığını bildiğinden kendini dizginledi. Kafasını kaldırdı kendinden emin bir şekilde. O, bir suç işlemiyordu sonuçta, değil mi? MYG:" Her şeyi, o günlükte anlattığımı düşünüyorum. Seninde detaylıca okuduğunu varsayarsak, bence öğrenmek istediklerini iyice öğrenmişsindir. " Diyerek abisine gülümsemiş, daha sonra ise bedenini merdivenlere yönlendirerek odasına ilerlemişti. Salonda, öğrendiği gizli sevgiyle tek başına kalan TaeHyung, ne Yoongi'yi engelledi ne de bir şey söyledi. Sadece, arkasından baktı. İçini kemiren kıskançlık, ihânetinden dolayı ağır basan vicdanı ve genç kadına hâlâ olan hisleri bu durumu kaldırabilecek bir güçte değildi ne yazık ki. Bakışları ânlıkta olsa günlüğe kaydığında oflayıp, elini saçına geçirmiş ve arkasına yaslanmıştı. İş çıkmaza girmişti ve bu çıkmazda, sadece kendisinin boğulacağını biliyordu. Çünkü o, bir kadının güvenini yerle bir etmiş, ona berbat aylar yaşatmıştı. ALTA ANAM👇
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
DEVAMI⁴ İçini kemiren kıskançlık, ihânetinden dolayı ağır basan vicdanı ve genç kadına hâlâ olan hisleri bu durumu kaldırabilecek bir güçte değildi ne yazık ki. Bakışları ânlıkta olsa günlüğe kaydığında oflayıp, elini saçına geçirmiş ve arkasına yaslanmıştı. İş çıkmaza girmişti ve bu çıkmazda, sadece kendisinin boğulacağını biliyordu. Çünkü o, bir kadının güvenini yerle bir etmiş, ona berbat aylar yaşatmıştı. Yaptığının da asla affı olamayacağını bildiğinden tek kelime edemiyordu aslında. Kim bilir, belki bu yüzden Yoongi'ye karşı bir öfke ya da kin duymuyordu? Arya'ya tekrar, ne yaparsa yapsın kazanamayacağını bildiği için, kardeşine kızamıyor ya da kırılamıyordu belki de. Salona keskin bir nefes vererek günlüğü almış ve ayağa kalkmıştı. Adımlarını merdivenlere yönlendirmiş ve ikişer ikişer çıkarak Yoongi'nin odasının önünde durmuştu. Elini kapının koluna yerleştirerek derin bir nefes almış ve kapıyı yavaşça itekleyip, açmıştı. Kapalı olan ışık ile bakışları ânında yatağa dönerken uyuyan Yoongi'yi görmüş, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Bedenini ses çıkartmayacak bir şekilde içeri sokmuş ve günlüğü, yatağın yanındaki komedinin üzerine bırakarak sessizce odadan çıkmıştı tekrardan. Kapının kapatılması ile yummuş olduğu gözlerini aralayan Yoongi, derin bir iç çekmişti. Anlaşılan bu gecede uyuyamayacaktı. _ARYA' DAN_ Günlerden Perşembe. Saat 15:30. Yoongi'nin itirafından, bugünle beraber, tam tamına iki hafta geçmişti. Ve o, iki haftadır ortalıklarda yoktu. Mavi kağıtlardan da bir ses yoktu. Alışmıştım oysâki. Televizyonu kapatarak bıkkınlıkla bir nefes vermiş ve ayağa kalkmıştım. Neden bu kadar yalnız ve kötü hissettiğim hâkkında en ufak bir fikrim yoktu. Ya da neden boşluktaymışım gibi hissettiğim de bir açıklaması yoktu. Salonun, bahçeye çıkan kapısına ilerledim sakince. İçimden hiçbir şey yapmak, yerimden dâhil kalkmak gelmiyordu aslında. Yine de bahçenin kapısını açmış ve bedenimi bahçeye çıkararak, yağmura karışmış toprak kokusunu içime çekmiştim. Bugün, diğer günlerin aksine hava açıktı. Sadece biraz esinti vardı ama o da, insanın içini hoş edecek bir biçimdeydi. Bir süre ayakta durarak boş boş etrafa baktım. Her şey bana o kadar sıkıcı geliyordu ki, bir an neden hayatımın bu kadar normal olduğunu sorguladım. Nasıl oldu, bilemiyorum ama yeniden aklıma Yoongi'nin gelmesi, titrek bir nefes vermeme neden olmuştu. İtirafından sonra durduk yere aklıma geliyor, nerede olup - olmadığıyla, kendisinin nasıl olup - olmadığı ile ilgili derin düşüncelere dalıyordum ve ne yazık ki, hiçbir sonuca ulaşamıyordum. Düşüncelerimin arasında evi saran zil sesiyle irkilmiş, arkama dönmüştüm. Kim olabilirdi ki? Kendi soruma cevap olarak gelen Yoongi'nin ismiyle heycanlanmış, hızlıca dış kapıya yönelmiştim. Kapıyı beklemeden açtığım ânda karşılaşmış olduğum beden, yerimde kaskatı kesilip, yutkunmama neden olmuştu. Tam karşımda, birkaç ay öncesine kadar aşkla baktığım adam, sanki hiçbir halt olmamış gibi, tam karşımda duruyordu şu an. " Sen, hangi yüzle gelebiliyorsun buraya? " Sesime yansıyan şaşkınlığım bir ânlığına kapıyı yüzüne kapatıp, sanki gelmemiş gibi davranma isteğime sebebiyet sağlarken, bundan ânında vazgeçmiş ve vereceği cevabı beklemiştim. KTH:" Son kez konuşup, gideceğim. " Son kez? Gözlerimi kısarak yüzünü baktım dikkatlice. Görmeyi bırak, sesini dâhil duymak istemediğim biriydi artık benim için. KTH:" Sadece beş dakika. " Derin bir nefes alarak kenara doğru çekilmiş ve içeri geçmesini beklemiştim. Gülümseyerek hızlıca içeri geçtiğinde kapıyı kapatmış, arkasından salona ilerlemiştim. " Sadece beş dakikan var. " Uyarıcı bir ses tonunda konuştuğumda tekli koltuklardan birine oturmuş ve başıyla onaylamıştı dediğimi. Bende, geçen birkaç aydan sonra ilk defa gelen rahatlıkla karşısına oturmuş, kollarımı önümde birleştirmiştim. " Evet, seni dinliyorum. " Hemen söyleyeceklerini söyleyip, gitmesini istiyordum. Bir sürü nedeni vardı bu isteğimin fakat en büyük neden, galiba ona karşı olan hislerimi dindirmiş olmamdı. Bakışlarını bana dikti. _Hiçbir şey hissedemedim._ Derin bir nefes aldı. _Umrumda bile olmadı._ Söyleyeceklerini, kaşlarını çatmasıyla düşündüğünü anladım. _Omuz dâhil sirkileme gereği duymadım._ KTH:" Öncelikle, buraya af dilemek için gelmedim. Çünkü ne olursa olsun asla affetmeyeceğini biliyorum. " " En azından bunu biliyorsun. O da bir şey. " Gülümsedi. _Gülümseyen suratı bir yumruk indirmek istedim!_ KTH:" Seni böyle görmek, sevindirdi beni. " Dudağımı kenara kıvırdım. " Nasıl görüyorsun ki? " KTH:" Eskisi gibi. İyi, toparlanmış ve mutlu. " Son cümleye kadar gayet iyi gidiyordu ki, " mutlu " kelimesi ile güldüm. Evet, sesli bir şekilde, bütün nefretimi atacak bir biçimde güldüm. " Mutlu? " Bakışlarını kaçırdı. _Sırıttım._ " Mutlu olabilmem için şu an elimde bir neden yok. Ama mutsuz olmam için bir sürü nedenim var. Daha kapanmayan ve iz bırakan yaralarım var mesela. Sahibinin tam karşımda olup, sanki hiçbir b-k olmamış gibi duran kişiden. Senden kalan. Sahi, hoşuna gitti mi? Benimle oynayıp, başkasına gitmek, güzel miydi? Nasıl hissettirdi? ' Ne kadar da aptal! ' dedin mi hiç arkamdan? " Yutkundu. _Daha da keyiflendim ve devam ettim._ " Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Ah, lütfen bana da gönder düğün daviyetisini. İnan bana, ilk ben mutluluklar dileyeceğim. " KTH:" Yapma. " " Neyi? " Dedim sertçe. " Neyi yapmayayım?! Hangisini?! " Bakışlarını bana dikti. Pişmanlık, kalp kırıklığı, yıkılmışlık ve daha fazlası... Gözlerinden geçen bütün duyguları teker teker okuyor fakat o kadar uzaktı ki artık benden, umrumda bile olmuyordu. Bir süre sadece birbirimize bakıp, anlatmak istediklerimi dile getirmeden söylemeye çalıştık. Olmadı. Kalbimde olan nefret ve acı, buna izin vermedi ve gözlerimi kaçırdım. Bir ânlığına sadece başka bir yere odaklanıp, ayağa kalktım. Beni izlediğini, bütün hâreketlerimi kafasına kazıdığını biliyordum. Buna rağmen kendimden ve gururumdan taviz vermedim. " Süren sona erdi. " Tekrar ona döndürdüm bakışlarımı. Sert ve kendinden emin bir şekilde gözlerinin içine baktım. KTH:" Yoongi'nin sana olan ilgisini biliyor musun? " Aniden sorduğu soruyla tek kaşımı havaya kaldırdım. Güldü. KTH:" Biliyorsun. " Aynı şekilde, cevap vermeyerek ona bakmaya devam ettim. Başını iki yana sallayarak ayağa kalktı. Gözlerim hâlâ onun üstündeyken önümden geçti ve dış kapıya ilerledi. Bende arkasından yöneldiğimde birden bire durdu ve bedenini bana çevirdi. Titrek bir nefes verdi. İçinde dönüp, dolaşan seslere karşı savaş açtığı her hâlinden belliydi. KTH:" Gidiyorum ben. " ALTA ANAM👇
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
DEVAMI⁵ KTH:" Gidiyorum ben. " Anlamayarak kaşlarımı çattım. KTH:" Amerika'ya dönüyorum. Bugün, saat dokuzu geçtiğinde buradan gitmiş olacağım. Tek başıma. " Şaşırdım. Tek başıma derken neyi kastettiğini, daha doğrusu kimi kastettiğini anladım ama sormadım. Sorupta, ne yapacaktım ki? Elime ne geçecekti onca kabustan sonra? _Hiçbir şey._ KTH:" Buraya sadece ne olursa olsun, bütün her şeye rağmen, hâttâ yaşattıklarıma inat ve.. " Yutkundu. KTH:" Ve kiminle olursan ol, mutlu olmanı söylemek, bunun sözünü almak için geldim. " Lânet ettim. Gözlerimin sözleriyle dolmasına karşı lânetler okudum içimden. KTH:" Sen, mutlu olmayı hâk eden bir kadınsın Arya. Gerçekten. " Sesinin kısılmasıyla bakışlarımı yere diktim. Yolun sonu, aşkla başlayan fakat ihânetle biten bu hikayenin sonu, şu an tam anlamıyla yazılıyordu ve bunu ben değil, o yapıyordu. KTH:" Özür dilerim. " Gözlerimi kırpıştırdım ve yanağıma doğru bir yaşın akmasına neden oldum. Hayır, kesinlikle ona karşı bir şeylerin devam etmesinden değildi bu. Bu, içime atarak büyüyen acımın patlamasıydı. Derin bir nefes aldım. Bir nefes daha ve bir tane daha. Birkaç derin nefesten sonra kendimi biraz da olsa toparladığımda hızlıca yanağımdaki iki damlayı elimin tersiyle silmiş ve gülümseyerek ona çevirdim bakışlarımı. " Sen, tam anlamıyla hayatımdan gittiğinde emin ol mutlu olmak için gidişine tutunacağım. Sadece, git. Kalbimden gittiğin gibi anılarımdan da, hayatımdan da, senle bir zaman kurmuş olduğum gelecek rüyalarımdan da çekip, git. " Bir şey demedi. Sadece başıyla onayladı ve arkasına döndü. Kapıyı açarak bedenini evin dışına attığında bana kısa bir bakış atmış, ardından evimin önünde park etmiş olduğu arabasına yönelmişti. Daha fazla dayanamayarak kapıyı hızlıca kapattığımda yere çömeldiğimi, dizlerimi kendime çekerek etrafına da kollarımı sardığımı gördüm. İstemdışı gerçekleşen hâreketlerim ile alnımı diz kapaklarıma yaslandırdığımda ağzımdan küçük küçük hıçkırıkların kaçtığını fark ettim. Bitmişti, bitmiştim, bitmiştik. Mutlu değil ama kötü de değildi. Sadece, kalp kırıklarıyla sona ermiştik. Ne kadar aynı pozusyonda kaldım, hiçbir fikrim yoktu. Aslında durmaya da devam edecektim fakat çalan zille kafamı kaldırmış ve kırmızıya döndüğünü tahmin ettiğim gözlerimi, sırtımı yaslamış olduğum kapıya, yandan bakmıştım. Ardından elimi kapının koluna koymuş ve destek alarak ayağa kalkmıştım. Kendimi düzeltme zâhmetinde bulunmadan kapıyı açtığımda Yoongi'nin bana sevgiyle _belki de daha fazlası olan_ gözleriyle karşılaşmış, dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Ağlamak istemiyordum. Artık, gözlerimden tek bir yaşın düşmesini istemiyordum. " Hoşgeldin. " Titreyen sesimle gözlerimi yumdum. Yumduğum gibi de sımsıcak kollarını hissettim bedenimde. Dudaklarımı daha çok bastırdım birbirine o ân. Dişlerimi daha da sıktım. Çekmedim kendimi kollarından. Sarsın istedim. Bütün yaralarımı kapatsın istedim. Göğsüne bastırdım başımı. Ellerimi kaldırdım ardından. Bana sarılan kollarına karşı ilk defa, sevgiyle karşılık verip, kendi kollarımı boynuna doladım. Hiçbir şey umrumda değildi. Doğru ya da yalnış yaptığımı söyleyen hiçbir ses, şu andan itibâren umrumda değildi. Akışa bırakmak? Galiba tek düşünmeden yaptığım şey buydu. Saniyelerce, belki de dakikalarca açık olan kapının girişinde, bir kelime bile etmeden birbirimize temas ettik. O ne soru sordu, Ben de ne konuştum. Sadece, sustuk. Sessizliği aramızda paylaşarak, ses etmedik. Bir süre sonra, kollarını benden ayırmayarak, bedenimi kendinden ayırdı. Gülümseyerek baktı yüzüme. Sanki, bütün dertlemi, acılarımı bir gülümseme ile gidereceğini düşünerek genişçe gülümsedi. Sonra kaşlarını çattı ve bir elini kolumdan çekerek burnumun ucune getirip, dokundu. MYG:" Şu an, tam anlamıyla dometisin rengini bulmuş gibisin. " Güldüm. Evet, her şeye inat güldüm. " Kimse bulamayınca şansımı bende bir deneyim dedim. Başardım galiba. " Dudağını yana kıvırarak kafasıyla onayladığında tekrar konuştu. MYG:" Seni kaçırmaya gelmiştim fakat görünüşe göre, kaçırılmak için hazır değilsin. " " Film izlemiyorsun değil mi? " Ellerini hava kaldırdı teslim olurmuşçasına. MYG:" Planımda kız kaçırmak yoktu. Yolda gelirken aklıma geldi ve o ân film izleyip, nasıl kaçırabileceğim ile ilgili bir şey öğrenmeye vaktim yoktu. Hem.. " Diyerek boyunu benimle eşitlemek için eğildi. MYG:" Bize özgün bir kaçırılma tarzı olsun bu. " " Kaçıracağın kişiye kaçırılıcağını söylerek mi? " MYG:" Evet. Tam da öyle bir kaçırma bu. " Kendini geriye çekti ve kaşlarını çattı bir şeyler düşünüyormuş gibi. MYG:" Ayrıca, filmlerde de kaçırılacak olan kişiye nasıl kaçırılacağı ve kim tarafından kaçırılacağı ile ilgili seneryo veriyorlar ellerine. " Saçmalamaya başladığını anladığımda güldüm ve girişteki vestiyeden, her ihtimale karşı, montumu aldım. Evin anahtarını da aldığımda Yoongi ile birlikte dışarı çıkmış, kapıyı ardımızdan kapatıp, kilitlemiştim. Montumu üzerime geçirmeyerek elime aldığımda yürümeye başlamıştık yan yana. Havadaki bulutlar birbirlerine yaklaşarak yağmurun yağacağını müjdelerken yaşadığımız dejavuya gülümsedim. Hayat, çözülmesi zor; hâtta imkansız bir düğüm gibi. Sanki çözmeye çalıştıkça daha da karıştırıyor, karıştırdıkça da imkansızlaştırdıyorduk çıkışı. Hoş, bir çıkışı da bulunmuyordu aslında. Şu an, benimde diğer insanlardan bir farkım yoktu bu konuda. Elime verilen düğümü çözememi istiyorlardı. Ben ise, çözmek yerine daha da karışması için elimden geleni yapıyordum. Hem de doğru olup, olmadığını sorgulamadan... Akışa bırakmak dedim. Bu tam anlamıyla bir delilikti. Çünkü kendi içimde bir sürü duyguyu kaybetmiş, kazanmak için de çabalamıyordum. _Çabalamak istemiyordum._ Galiba, bu kayıplarımdan en büyüğü _güvendi_ Kendime olan, insanlara ve dışardaki çevreye karşı olan güvenimi kaybetmiş, bulamıyordum. Belki korkudandı? Güvenimi bulduktan sonra tekrar kaybetmekten ve bu çabalarımın boşa gitmesinden korkuyordum belki de? _Evet, hemde deli gibi korkuyordum bundan._ MYG:" Ne düşünüyorsun? " Düşüncelerimin kafamdan uzaklaşmasına neden olan sesini duyduğumda yerdeki kafamı kaldırıp, ona çevirdim. Bana bakmak yerine karşıya bakıyordu. " Bir sürü şey. " Dudağını kenara kıvırdı. MYG:" Sonuç buldun mu peki? " Bu sefer ben dudağımı kenara doğru kıvırdım ve önüme döndüm. " Sonuç bulmak için çabalamıyorum ki. " Omuzlarımı kaldırıp, indirmiş, keskin bir dille umursamadığımı belli etmiştim. MYG:" Neden? " " İşte bu yüzden istemiyorum. Çünkü bulmak için bir nedenim, çabalamak için bir sebebim yok. " MYG:" Yalnış cevap! " Dediğinde kaşlarımı çattım. MYG:" Bir neden bulmak istemiyorsun ki istesen, bir sürü neden bulacağını biliyorsun. Bu yüzden, bundan korktuğundan dolayı çabalamıyorsun. " O ân sözleriyle içimde öyle bir şey oluştu ki, size anlatamam. ALTA ANAM👇
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
DEVAMI (SON) O ân sözleriyle içimde öyle bir şey oluştu ki, size anlatamam. Hâni bazı anlar vardır. Bazı sözler ve cümleler. İnsanın kalbine, beynine işlemekten ziyade bedenine işler ve bunu unutulmaz kılar. İşte o ânlardan birindeydim. _Kalbimin, her saniyeyle hızlandığını hissettim._ _Beynimin, sözlerini unutmamak için defalarca kez söylediklerini kafamın içinde yankılandırdığına şahit oldum._ _Ve, bedenimin baştan aşağa doğru titrediğini fark ettim._ Sustum. Susmam, onu hoşuna gitti çünkü haklı olduğunu biliyordu. Benimde bildiğimi biliyordu. Bir süre yürüdük. O sırada yer yüzüne ulaşan damlalarla başımı kaldırmış ve tane tane yağan yağmuru izledim. En sevdiğim mevsim Sonbahar olabilirdi. Nedeni yoktu. Olmasına da gerek yoktu. Sadece.. Seviyordum işte. MYG:" Şansımız hep ıslanmakla son buluyor. " Güldüm isyanına. " Bir kitapta okumuştum. Gökyüzü, insanların içini bilen ve anlayan ikinci mucizedir. Birincisi Tanrı, ikincisi Gökyüzü, üçüncüsü ise insanlardır. " Bana çevirdiğini hissettim bakışlarını fakat ona bakmayarak, gökyüzüne, yüzüme düşmeye başlayan damlalara bakarak devam ettim. " Ne hâlde olursak, gökyüzü bize öyle gelirmiş. Mutluysak aydınlığı, üzgünsek karanlığı bize bahşedermiş. Şahsen ben ne hâlde olduğumu bilmiyorum ama olsun. " Kendi dediğime hafifçe güldüm. " Bunun çocukça olduğunu düşünüyordum önceden. Sadece, öylesine yazılmış bir şeydir geçirdim hep içimden fakat, gün geçtikçe yağan her damlayla içimdeki hislerimi sorguladım. " Boğazıma yerleşen acıyı yutkunarak gidermeye çalıştım. Başardım da. " Her sorgulamada bu yazıya inandım. Çünkü doğruydu. İnsanı anlayan mucizelerden biri de gökyüzüydü. " Sözümü bitererek ona döndüğümde bana hayranlıkla dolu olan bakışlarını gördüm. Bakışlarını hep TaeHyung'a benzettiğimi söylüyordum ya, işte onu geri alıyorum şu an. Yoongi'nin bakışları, simsiyah olan gözleri ve altında yatan sevgisi hiçkimseye benzemiyordu. _Benzeyemezdi de._ Adım atmayı bıraktı söylediklerimi sonlandırdığımda. _Adım atmaya bıraktım aynı şekilde._ Bedenini bana çevirdi ardından. _Bedenimi ona çevirdim hızlıca._ Aramızda bulunan mesafe tek bir adımdı. Kapatmadı. Kapatmadım. Öylece, birbirimize baktık. MYG:" İki hafta önce. Bana, eve girmeden önce dediklerini hatırlıyor musun Arya? " Gülümseyerek başımı aşağa - yukarı salladım. Dün gibi hatırlıyordum. MYG:" Bana, net bir cevap vereceğini söyledin. Olumlu ya da olumsuz. " Tekrar onu onaylayarak başımı salladım. MYG:" O zaman, sorduğum soruyla cevabını verir misin? " Heyecanlandığımı hissettim. Kalbim, depar atarcasına göğüs kafesime çarptığını gördüm. Sesinin, dışardan duyulduğundan emin olabildiğim kadar sertti bu atışlar. Verip, verebileceğimi düşünmeden başımı olumlu anlamda aşağa - yukarı salladım. MYG:" Öyle süslü cümleler kuramam. Ya da sevgili olupta, el ele tutuşarak insanlara bunu gösteremem. " Her bir cümlesiyle başımın heyecandan döndüğünü hissediyordum. Derin bir nefes aldı. Dudağını diliyle ıslattı ve aramızdaki bir adımlık mesafeyi sonunda kapattı. Yutkunamadım bile. Yutkunma diye bir şey var mıydı, ondan da emin değildim. MYG:" Sadece ben görmek istiyorum seni. Sadece ben duyim, sadece ben dokunayım, sadece ben öpeyim. " Nefesi yüzümü okşayıp, geçerken içimde canımı azda olsa yakan küçük küçük karıncalanmaların olduğunu hissetim. MYG:" Arya, sadece bana ait ol. Bir hayat kurmama izin ver bize. Arkadaşım, sevgilim ya da başka bir şey değil, karım ol. " Zaman kavramı neydi? İnsan sabah uyandığında okula, işe, buluşmalara geç kaldığını zaman kavramı ile mi anlardı? Ya da " Şu saatte buradayım, şu saatte şurada olacağım. " tarzı cümlelerle zaman kavramını ele alabilir miydi? Eğer zaman kavramı öyle bir şeyse ben bu durumda sınıfta kaldım demektir. Ne zaman kavramını anlıyordum, ne de ele alıyordum şu an. Yoktu. Durmuştu. İlerlemiyordu. Hoş, ilerlemesini de istemiyordum. Gözlerim doldu ama bu sefer acıdan, üzüntüden ya da geceleri görüp, uyandığım pişmanlıklarla dolu kâbuslarımdan dolayı değildi. Bu sefer, mutluluktan, içimi sığmayan heyecan ve sevgidendi bu. " İşte! " diyordu içimdeki ses. " Mutlu ol Arya. " diye devam ediyordu. " Hayata dön. " diyerek emir veriyordu sonra. " Kaybettiğin bütün duygularını kazan ama bu sefer pişmanlık yok! " ilk güveni içimdeki sesten geldi. Kalbimden geldi. " Haklısın, ben bir neden aramıyorum tutunmak için. Çünkü korkuyorum. " Yanağıma doğru bir gözyaşımın akıp, yağmurun damlalarıyla karıştığını gördüm. Huzur doluydu bu. " Tekrar başa dönmekten, yıkılmaktan, toparladıktan sonra etrafa yeniden saçılmaktan öylesine korkuyorum ki, kendime olan güvenimi kaybettim. " Elini kaldırdı. İlk başta ıslanmaya başlayan saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdi. Ardından elini yanağıma getirerek, hafifçe okşadı. O yanağımı okşadıkça kalbiminde okşandığını hissettim. " Sana karşı ne hissediyorum, emin değilim. Aşk mu bu dersen? Belli bile değil. Çünkü ben kendime karşı ne hissedeceğimi de bilemiyorum. " MYG:" Bunun için bana izin ver. Bütün her şeyi, beraber kazanalım. Güven, sevgi, aşk... Ama korkmadan yapacağız bunu. Korkmana izin vermeyeceğim. " Düşünmedim. Düşünmek için çabalamadım. Kollarımı, direkt boynuna doladığımda kendime de ona da ilk adımımı atmış oldum. Bu bir yeniden doğuştu. Pes edileceği sırada aniden doğan bir güneşti bu. Bütün her şeyin geçeceği ile ilgili bir kanıttı. _En önemlisi ise, bu bir evlilik teklifinin kabulü ve yeni bir hayata başlangıcının ilk adımıydı._ •SON• 🧚♀️🪄🦋🖤
@_ceren2 жыл бұрын
Vay be çok iyidi. O kadar iyi yazılmış ki kendimi Arya'nın yerine koymadım direk Arya oldum resmen...
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Bunu hissettirdiğimiz için çok sevindik anam🧚♀️🪄
@mrs.king.2 жыл бұрын
Yazacak bir şey söyleyecek laf bulamıyorum bu hikayeyi yaşadım.... Sadece harikaydı ve okumama gerçekten değdi ❤️🔥✨
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Beğenmenize sevindik anam🧚♀️🪄
@Alice_12532 жыл бұрын
July muhteşem bir iş birliği olmuş . Tekrar tekrar okunmayı hakeden bir kurgu kesinlikle . Anlatılamayacak ama anlaşılacak kadar güzel bir kurgu olmuş . Elinize sağlık. 💕
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Çoook teşekkür ederiz bebeğimmmm🧚♀️🪄
@msplisam8840 Жыл бұрын
"Bitmişti, bitmiştim, bitmiştik.mutlu değil ama kötü de değildi. Sadece, kalp kırıklarıyla sona ermiştik" bu cümle neden bu kadar güzel ve doğru
@yalnz740jin2 жыл бұрын
Bayıldım bu üçü içinde zor du ama aşk hata kabul etmez
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Evet, aşkta hata olmaz anam~ Teşekkür ederiz bebeğimmm🧚♀️🪄
@snfo3ever2 жыл бұрын
Beklediğime değmiş gerçektende.Iki mükemmel yazardan beklenilen gibi bi hikaye olmuş.Ellerinize emeklerinize sağlık❤👏😍
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Teşekkür ederiz bebeğim. Beklentilerinizi karşıladığı için çoook mutlu olduk~🧚♀️🪄
@i4sude8032 жыл бұрын
O kadar güzel yazmışsınızki... ruhuma dokundu resmen umarım mutlu olurlar ve herkese söylüyorum bunu; sizi değersiz hissettiren,sevmeyen ama sevmiş gibi yapan bütün insanlardan hemen uzaklaşın çok, çok güzel olmuş💜
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Zamanını ayırıp, okuduğun için çok teşekkür ederiz bebeğimmm🧚♀️🪄
@i4sude8032 жыл бұрын
@@sweetcrisiss rica ederim aşk💜
@Zehraebrararslan1869 ай бұрын
Ağağağağa hayatımda gördüğüm en iyi hayal etlerden ilk dörtte
@mrv32052 жыл бұрын
MÜKEMMEL,HARİKA, BAYILDIM Ellerinize sağlık 😍😍😍
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Afiyet, bal, şeker olsun ayol🧚♀️🪄
@cennet82142 жыл бұрын
BEN HAYATIMDA BÖYLE GÜZEL BÖYLE MÜKEMMEL BÖYLE HARİKA ILK DEFA OKUDUM
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
YAYAYAYAY BEĞENMENE SEVİNDİK ANAMMM🧚♀️🪄
@DolunayBlack2 жыл бұрын
Ya varya ağlarım şurada. Yoongi Biasım olması daha da bir şeyler kattı ben okurken. Sonunda hem yoonginin hemde kızın mutlu olması ve o okurken (gece 4de tabi) içimde oluşan huzur ve hüzün hissi o kadar güçlüydü ki Allah'ım dedim sana geliyorum, baya hissettim tüm hepsini ve baya da beğendim ellerine sağlık be çok iyi..
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Hissetmene, hissetmenize o kadar çok sevindik ki🧚♀️ Teşekkür ederiz anamm🐣🍀
@DolunayBlack2 жыл бұрын
@@sweetcrisiss Rica ederim anam 💗
@middleofnowhere62092 жыл бұрын
Normalde bir hayal eti beğenince yazara hayal etin güzelliği için tebrik yorumu yazan ben ilk kez bir hayal etde yazara teşekkür ediyorum. Kelimeler, cümleler o kadar dolu ki insanın kalbine dokunuyor. _Hem de öyle bir dokunuyor ki birdaha unutulmamak akıldan çıkmamak üzere._ *TEŞEKKÜR EDERİM ;)*
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Asıl ben teşekkür ederim, böyle güzel bir yorumda bulunduğun için🐣🍃
@middleofnowhere62092 жыл бұрын
@@sweetcrisiss 🙈
@victoria-lp5fy2 жыл бұрын
Omg BAYA güzel. 10/10 tam puan Tüm karakterleri eşit şekilde anlatdın. Gerçekten güzel bir yazarsın .seni daha önce nasıl görmedim?
@jeanne76902 жыл бұрын
Okuyup bitirince hayatım bitti lan hfgddgj
@frezya_bangtan2 жыл бұрын
Of çok güzel olmuş ya Çok çok çok güzeldi Konuşmalar betimlemeler, yazım tarzınız o kadar uymuş ki ellerinize sağlık Duygudan duyguya girdim okuduğum müddetçe bir mutlu oldum bir üzüldüm bir kızdım ben bunu çok beğendim ❣️
@mervebassr2 жыл бұрын
Konuya bak be bebek gibj
@Leyla9210-y7v2 жыл бұрын
Ayyy ln olm çüşş yine harika olmuş ama yine de siz daha harikasınız ikinizin de ellerine sağlık zaten ben böyle hikayeleri çok seviyorum çünkü kullanılan sözler cümleler çok anlamlı oluyor ayrıca anlatış şekli de çok güzel oluyor.💜
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Çoook teşekkür ederiz bebeğimmmm🧚♀️🪄
@4ever_lifeandlive2 жыл бұрын
Anam ellerinize, emeğinize sağlık. Harikalar harikası yaratmışsınız (belliydi zaten). Umarım ikiniz de daha iyi yerlere gelirsiniz. Başarılar dilerim 🤎
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Çok teşekkür ederiz güzelllik🧚♀️🪄
@justLuna7932 жыл бұрын
Tek kelimeyle ŞAHANE ayy anam şu an hikayeyi nasıl tarif edeceğimi şaşırdım hikaye her cümlesiyle aşşırı etkileyiciydi Arya’nın yaşadıklarına rağmen güçlü duruşuna mı yoksa Yoongi’nin saf duygularına mı hayran kalayım bilemedim💜🍀💗2 mükemmel yazardan olağanüstü bir hikaye🦋💜🍀💗
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Ayayayyayaya🙈 Çok teşekkür ederiz güzelimmmm🧚♀️🪄
@justLuna7932 жыл бұрын
@@sweetcrisiss ✨💗🍀
@cwosmye2 жыл бұрын
Siz harika yazarsınız benim içim bile kıpır kıpır oldu ya 😘😘
Biraz gec geldim ozur dilerim ben gece yarisi telefonda oldugum icin gec geldim bu arada okurken kendimi orda hissetrim cok iyi😍
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Hissetmenize sevindik anam~ Teşekkür ederizzz🐣🍀
@dfnnaaz2 жыл бұрын
iki en sevdigim yazar ve harika bir isbirligi mi ? ben buna asik oldummm hayatimda gordugum en guzel isbirligi ve en guzel kurguydu bize bu kadar mukemmel kurgu hazirladiginiz icin cok tesekkurler bence bu yazma yeteneginizi yazar olmak icin kullanabilirsiniz bence cok guzel yazarlar olursunuz 💗🦋
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Öncelikle çok teşekkür ederiz anam🧚♀️ Sevmeniz ve hissetmeniz bizim için çok sevindirici🐣🍀 Tekrardan, teşekkür ederiz anam🧚♀️🪄
@dfnnaaz2 жыл бұрын
@@sweetcrisiss 💗
@meryemvarlk40812 жыл бұрын
İçime her kelimesi işledi her sözü mükemmeldi ilhamın hep seninle olsun🤍✨
@Buglemgudek2 жыл бұрын
iki mükkemmel ötesi yazarın yazdığı mükkemmel ötesi bir hikaye yine ağlattınız anam beni🤧
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Yayayayya🙈🥺 Çok teşekkür ederiz anam🧚♀️🪄
@ZRF__2 жыл бұрын
3000 izlenmemi ? Aga Siz ne yaşıyorsunuz ? Bu hikaye Muh-te,-şem bu duyguları yaşamış gibi oldum ya diğerleri saçma sapan hikaye yazdigi zaman Kanal aktif diye 30B izlenme Geliyor. Ama Bu kadar iyi hikayeye Az beğeni ve Bakış gelmesi Beni Kızdırıyor. Seviyorum Lan seni ben! VAllaha senin Hikayene saçma diyene saç baş dalarim lan ben! Ayrıca Benim Şekerim Balım Çiçeğim gülüm Her şeyim Senin Hikayelerine direk düşüyorum ben Başarılar Aşkım 💍tak bakayım şunu
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Kalbimi bıraktım sana🥺🖤 Takayım💍💍💍
@ZRF__2 жыл бұрын
@@sweetcrisiss ya canım ❤️❤️🦋🦋
@zehraozcan11322 жыл бұрын
Agagagagag 12 saniyede geldiimm
@Sflz.952 жыл бұрын
Bitter çikolata gibiydi acı ama bı okadarda tatlı
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Bu tanıma kalbimi bırakıyorummm🧚♀️🪄
@Sflz.952 жыл бұрын
@@sweetcrisiss bişey sorucam ?
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
@@Sflz.95 Tabii ki anam?
@Sflz.952 жыл бұрын
@@sweetcrisiss benim eski hesabım kapandı 3 tane bu isimde vardı ama orjinali yanlışlıkla gerçek yaşımı yaptım diye 1.5 yıl önce kapandı ozamanlar nasıl anlatsam imm bı video paylaşmıştın ve sen hesaptakilerin annesimiydin neydim bız çocuk tuk o sen miydin
@Sflz.952 жыл бұрын
1.5 yılda olmaya bilir aslında kskdkd
@아센터키2 жыл бұрын
Vayyy be eline sağlık tek kelimeyle mük💛
@fatmaozcan2873 Жыл бұрын
İkinci kez okumak ne bileyim çook güzel de ondan olsa gerek
@sweetcrisiss Жыл бұрын
OYY❤️🔥
@yalnz740jin2 жыл бұрын
Şarkıda çok uymuş bea
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
He bea~
@crisier13602 жыл бұрын
Muqo
@sudebtsbestg54302 жыл бұрын
Ay okucam şimdiğ
@Jkookstar2 жыл бұрын
Çok güzel olmuş🦋, yazım şekkilleri ve anlatım biçiminiz çok güzel🤍🌼. Ellerinize sağlık~🤍🌸
@army_bts7865 Жыл бұрын
Bunun jeon ile de yaparmisin aşk lütfen
@_Yoonmin_Taekook_Hyunlix_9 ай бұрын
Mükemmel yazılmış, ellerine sağlık... 🤧💜
@aysenurserim5901 Жыл бұрын
Tae biasım ama genede güzel olmuş
@kimgucci936611 ай бұрын
Cok iyi olmus ama bu tae ile hayal et degil yoongi ile hayal et olmus ellerine saglik ❤
@nergisus2 жыл бұрын
Hikaye mükemmel olmuş.Lakin insanlara güven olmaz be.Ben eskiden çok aptal bir insandım.Her zaman ihanete uğrardım ve her insan aynı değildir deyip başkasına güvenirdim.Ama şimdi hayat gerçekleri yüzüme vurdu ve bir anda olgunlaştırdı beni.Gerçekten kim olursa olsun insanlara güven olmaz.
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Evet, ne yazık ki insanlara güven olmuyor. Öyle bir çağdayız ki güven kelimesi artık yetersiz kalıyor.
@Melomm326725 күн бұрын
Aşşırı iyi olmuşşşşş bayıldımm💙💙💜
@fairytalebangtannpankeki96762 жыл бұрын
Mükemmel olmuş anam 💗💗
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Teşekkür ederiz anamm🧚♀️🪄
@nazdeligiler59132 жыл бұрын
Muhteşemmmn
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Teşekkür ederiz anamm🧚♀️🪄
@nazdeligiler59132 жыл бұрын
@@sweetcrisiss 😙
@btslveminyongi18642 жыл бұрын
Ben anlamadım şimdi taehyung yeni sevgilisinidemi bırakmış???
@sweetcrisiss2 жыл бұрын
Orayı pek girmedik. Sadece, TaeHyung'un artık yalnız ve tek olduğunu bilseniz yeter🧚♀️🪄