Рет қаралды 1,245
20.yy başında Tango Arjantin’de zengin aileler tarafından hor görülüyordu. Fakat zengin ailelerin çocukları meraklı ve çapkınlardı. Arjantin’in varoşlarında öğrenmiş oldukları Tango’yu aile serveti ile okumaya gittikleri Avrupa’ya tanıtıyor ve genç kızların kalplerini çalıyorlardı.
20. Yüzyılın ilk yıllarından itibaren Tango bütün dünyaca sevilmeye başlanmıştı. 1913 yılı Tango’nun yılıydı ve Tango uluslararası bir takıntı haline gelmişti.
Tangonun tüm dünyada sevilmesi üzerine, Arjantin’li zengin aileler de tangoyu kültürlerinin bir parçası olarak kabul etmişlerdi.
1916 yılında en ünlü tango eserlerinden biri olan La Cumparsita Uruguay’lı besteci Gerardo Matos Rodriguez tarafından bestelenmişti.
Tangonun Arjantin dansı olarak bütün dünyaca kabul görmesine karşı çıkanlar da var. Bazı kaynaklara göre 1880’li yıllarda afrikadan Uruguay’a gelen işçiler ve yerel müzisyenlerin yaptığı müziklerin karışması sonucu Uruguay Milongası ortaya çıkmış. Şu an bildiğimiz Arjantin tangosu, İspanyol Habanerası ile Uruguay Milongasının kaynaşması sonucu oluşmuş.
Uzun lafın kısası, tango denilince akıllara ilk gelen eserlerden biri büyük ihtimalle La Cumparsita’dır. Aslında La Cumparsita Karnaval Marşı anlamına gelir. Genel olarak milonga gecelerinin kapanış parçası olarak çalınması ile bilinir. Türkiye’de ise düğün marşı olarak ün salmıştır.
Bu eserde bizlerle aynı sahneyi paylaşan TangoSam dansçılarına teşekkür ederiz. İyi seyirler!