Рет қаралды 77,077
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @hasanada
iletişim: iletisim@hasanada.com
İnstagram: hasannnada
MARMARİS KALESİ
Kalenin ilk olarak İyonlar döneminde (M.Ö. 1044) yapıldığına ve sonrasında da Büyük İskender döneminde yenilendiğine inanılıyor. Marmaris Kalesi, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1522 Rodos seferi öncesinde tekrar yenilenmiş ve genişletilmiş.
I.Dünya Savaşında ise Fransız donanması tarafından topa tutulmuş ve büyük zarar görmüş. Kale 1970’lere kadar barınma alanı olarak kullanılmış.
Marmaris Kalesi, aynı zamanda bir müzeye sahip olan Türkiye'deki birkaç kaleden biridir. 1980-1990 arasında restore edilen kale, 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müze olarak hizmete açıldı. O tarihten bu yana halkın ziyaretine açık durumda bulunan Marmaris Arkeoloji Müzesi kalenin içerisinde yer almaktadır
Müze içerisinde, toplam 18 oda, bir çeşme ve ark yer almaktadır. 7 adet kapalı mekana sahip olan müzede, 2 adet arkeoloji ve 1 adette etnografya salonu bulunmaktadır. Müzenin diğer kısımları ise sergi salonu ve depo olarak ayrılmıştır.
sarı ana türbesi;
Sarıana, halk arasında Marmaris’te yaşayan ulu bir kişidir. Rivayetlere göre kadın evliyalardan biri olduğu söylenir. İyiliğiyle hoşgörüsüyle çevresindekilerin sevgisinin kazandığı söylenen Sarıana’nın Kanuni Sultan Süleyman’a Rodos seferi öncesi yol gösterdiği rivayet ediliyor.
Rivayete göre, 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki yüz bin kişilik Osmanlı Ordusu ve yaklaşık 700 gemilik Osmanlı Donanması, Rodos’u denizden kuşatmak için 40 günlük yürüyüşle İstanbul’dan Marmaris’e gelmiştir. Marmaris’te geçici konaklama yapan Kanuni, askerlerinin hazırlıklarının yapılışı sırasında yerli halk arasında saygın, deneyimli kişilerle görüşürken ermiş kadın olarak tanınan Sarı Ana’yı da ziyaret etmiş.
Sarı Ana’nın sahip olduğu tek inekten Kanuni’nin tüm ordusuna yetecek kadar süt sağarak kahvaltı hazırlaması, yöre halkının yüzyıllardır dilden dile anlattığı bir hikayen haline gelmiş.
Kanuni, Sarıana’yı ziyaret ettiğinde askerlerinin Rodos’u kuşatmada başarılı olup olmayacağını sormuş.
Sarıana, Padişah’a, “Ordunda kimsenin yanında haram nesne yoksa zafer senindir.” demiş.
Bunun üzerine Padişah haramın olup olmadığını nasıl anlayacağını sormuş. Sarıana karşısını işaret edip, armut bahçelerini göstererek, “Şimdi armut mevsimidir. Askerlerin torbasına bak. Armut varsa bu, Marmaris bahçelerinden toplanmış haram nesnedir. Ancak benim de bir dileğim var. Torbasından haram çıkana bir şey yapmayacaksın. Onu gazadan alıkoy. Bu ona en büyük cezadır” demiş.
Kanuni, Sarıana’nın öğüdünü komutanlara emir vererek yerine getirtir. Cebinde ‘yok’ deyip de armut çıkan askerleri sefere götürmez. Bunu öğrenen Sarıana, “Şimdi Rodos’u kuşatmada muvaffak olacaksın” der.
Kanuni gerçekten 5 aylık bir kuşatmadan ve çetin çarpışmalardan sonra 20 Aralık 1522’de Rodos Kalesi’ni ele geçirir ve ünlü Rodos Şövalyelerini Malta Adası’na sürgüne gönderir. Rodos’un fethi ile Osmanlı’nın Akdeniz’de hâkimiyet dönemi başlar.
Sefer sonrası teşekkür etmeye dönen Kanuni, Sarıana’nın vefatını öğrenmiş ve çok üzülmüştür. Hemen Sarı Ana’nın kabri üzerine bir türbe yapılmasını ve önündeki dereye de halkın ziyareti için bir köprü inşa edilmesini istemiş.
Öte yandan, yöre halkının inancına göre, Sarıana balıkçıların ve denizcilerin koruyucusudur. Denizde zor durumda kalanlar ondan medet umarlar, oda yardımlarına koşar.
Kanala destek olursanız sevinirim.
Bildirimler ve gezdiğim yerlerden haberdar olmak için beni instagramdan takip edebilirisiniz: @hasannnada