Рет қаралды 199
Tarihi, doğası, güzellikleri ve vizesiz olması nedeniyle son yıllarda sık tercih edilen tatil rotaları arasında yer alan Gürcistan’ın Başkenti Tiflis’deyiz…
Antalya’dan direk uçuşla bir saat 45 dakika sonra Tiflis Uluslararası havalimanına sabahın ilk ışıklarıyla birlikte indik.
İlk olarak havalimanından 7 günlük sınırsız internet kullanımı olan e-sim aldım. Daha sonra ise telefonuma yüklemiş olduğum Bolt uygulamasıyla hemen bir taksi çağırdık. Old Town’a çok yakın olan otelimizde ilk planımız Tiflis’i keşfetmek için şehir turu atmaktı.
Tam saat başı olduğu için Saat kulesindeki kukla gösterisine denk geldik.
Tiflis’i en hızlı gezme ve şehri az çok anlamak için Eski Tiflis Merkezi’nde yer alan Hop-on-hop-Off turuna katıldık. Tiflis’i anlatan 14 dilde çevirisi ile ve üstü açık otobüse ile bir saat 15 dakikalık bir yolculukla şehrin ana arterini gezme fırsatınız oluyor.
Tur’un sonunda ise Kura Nehri’nin sağ tarafından Eski Tiflis’en karşısında yer Metehi Meryem Ana Kilisesi’nin bulunduğu alana gittik. Buralarda çocuk arabası ile gezmek biraz zor. Biraz tırmanın ardından bir Ortodosk Kilisesi olan Metehi Meryem Ana Kilisesi’ni gezdik. Tam da bir düğün merasimine denk geldik.
Daha sonra ise biraz yürüyüş yaparak Tiflis’in en önemli caddelerinden biri olan Rustavalli Caddesi’nden geçerek Büyük Bisiklet Anıtı’nı ziyaret ettik.
Tiflis’deki ikinci günümüze ise şehir merkezinden 16 km uzaklıktaki 3.000 yıllık Gürcü tarihini ve Hıristiyanlığın Gürcistan’daki 2.000 yıllık geçmişini anmak amaçlı yapılmış olan Chronicle of Georgia Anıtlarını gezerek başladık. Bolt uygulamasıyla 20 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaştığımız bu nokta Tiflis ziyaretinde kesinlikle görülmesi gereken noktalar arasına almalısınız. 16 sütundan oluşan bu anıtta, üst tarafında Gürcistan’ın tarihi alt tarafında da İsa’nın yaşamı betimleniyor.
Georgia Anıtlarını arka kısmında ise Tiflis denizini izleyerek kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Yapay bir gölden oluşan bu alan yaz aylarında yerel halkın uğrak noktası oluyormuş.
Buradan sonra ise bir sonraki ziyaret noktamız Tiflis Teleferik. Sıraya geçerek kart aldık ve iki kişilik bilet aldık. 2 dakikalık bir yolculuktan sonra bütün Tiflis’i görebileceğiniz Sololaki Tepesi’ne çıkıyoruz. Burada Gürcistan’ın sembollerinden Kartlis Deda" olarak bilinen bu heykel, Gürcistan'ın annesi olarak anılan figürü temsil ediyor.
Burada bir fotoğraf molasından sonra ise Eski Tiflis’e yürüyerek inmeyi planlarken biraz yağmurun atıştırmasından dolayı taksi ile indik. Eski Tiflis bölgesinde Hamamlar bölgesine geldik. Sülfürlü kaynak sularıyla Tiflis’en simgeleri arasında yer alan hamamlara girmek isterseniz, rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
Hamamların hemen dibinde yer alan Aşk köprüsü yer alıyor. Burayı ziyaret edenler, asma kilitler ile Aşk köprüsüne dileklerini dileyerek, kilitleri asmasından dolayı köprü, asma kilitler ile donatılmış.
Daha sonra Tiflis’in tek camiisi olan Cuma Camii’ni ziyaret ettik. Buranın özelliği ise çift mihrablı olması. Neden çift mihrab yapıldığına ilişkin tam bilinmese özellikle Müslüman ziyaretçilerin yoğun ilgisini görüyor.
Öğleden sonra ise bir yemek molası veriyoruz. Gittiğimiz restaurantta Azeri kökenli bir işletme olması nedeniyle, bir Türk çayı bulduk. Hemen bir demlik alıyoruz ve keyifli bir çay içiyoruz. Tiflis’in meşhur yemekleri arasında yer alan bir Haçapuri ve bizim mantıya benzeyen hinkali tercih ediyoruz.
Tiflis gezimiz aynı zamanda bizim 6’ıncı evlilik yıl dönümümüz olması nedeniyle, ilk fırsatta yıl dönümü pastamızı kesiyoruz.
Bugünkü son ziyaretimiz ise Gürcistan’ın en büyük dini yapısı, şehrin sembollerinden biri olan Sameba Katedrali.
Sameba Katedrali, görülmesi gereken görkemli bir yapı. Biz akşam saatlerinde ziyaret ettik, ışığı ve görünüşüyle muhteşem bir görsel güzelliği sahip.
Otele dönerken ise sokakta yaşayan bir vatandaşın kısa bir yangın paniğine denk geliyoruz, itfaiye ve polis ekipleri olaya hemen müdahale ediyor.
Tiflis’deki üçüncü günümüzde Tiflis’in farklı noktalarını ziyaret ediyoruz. Hostel konseptiyle Tiflis’in en dikkat çeken hostellerinden biri olan Fabrika Hostel’e gittik.
Daha sonra Rike Park’ta kısa bir gezinti yaparak, Tiflis’in Eyfel Kulesi olarak kabul edilen Barış Köprüsü’nden geçerek, Eski Tiflis sokaklarında kısa bir gezindi yaptık.
Çok sevdiğimiz eğik saat kulesinde saat başı olmasını bekliyoruz.
Stamba otelin içindeki kütüphaneyi ziyaret ederek, Rustavalli Caddesi’nde gezinti yapıyoruz.
Tiflis’de karton bardaklara portre çizimi ile tanınan cafe de kahvemizi yudumlarken, bir yandan da bardağa resmimimizin çizilmesini bekliyoruz.
Bu güzel portre çiziminden sonra Tiflis sokaklarında gezerek, son günümüzünün keyfini çıkartıyoruz.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uçağımıza geçiyoruz ve bir saat 45 dakikalık bir uçuştan sonra tekrar güzel Antalya’mıza geliyoruz.
Yeni rotalarda görüşmek üzere…