Рет қаралды 8,660
1893 yılıydı... Allah’u Ekber dağlarında Osmanlı Rus savaşı devam ediyordu. Genç Teğmen Kemal Bey ve arkadaşları başarıdan başarıya koşuyordu. Bu birlik düşman askerlerini bozguna uğratacaklarına dair and içerek güne başlıyor, zaferden zafere gidiyorlardı. Halk arasında Teğmen Kemal’in birliği efsane olmuş dilden dile dolaşmaya başlamıştı. O akşam yıldızların altında askerleriyle sohbet etmiş, birbirlerine sıla hasretlerini sevdiklerini özlediklerini anlatmışlardı. Gecenin sabahı aniden gelen düşman askerlerinin saldırısıyla uyandılar. Kahramanca karşı koyup bir saat içinde düşmanı püskürtmeyi başardılar. Ne yazık ki çokça şehit vermişlerdi. Teğmen, daha bir saat evvel sırt sırta yatan silah arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsüyle kendinden geçer. Yanındakiler tarafından bir hayli zaman sonra ayıltılır. Kendine geldiğinde, Allah’u Ekber dağlarının beyazlığını kirleten cesetlerle, kan izlerini görür, hüngür hüngür ağlamaya başlar. Tekrar bayılır. İkinci defa ayılır, üç beş saat kadar hiç konuşmadan durur. Sonra tüyleri ürpertici bir çılgınlık içinde iki elini kulaklarına götürerek;
''ŞU YÜCE DAĞLARI DUMAN KAPLAMIŞ''
Şu Yüce Dağları Duman Kaplamış
Yinemi Gurbetten Kara Haber Var
Seher Vakti Bu Yerlerde Kimler Ağlamış
Çimenler Üstünde Gözyaşları Var
Gönlümüz Gamlanır Böyle Günlerde
Önüme Çekildi Bir Siyah Perde
Yar Senin Aşkından Tutuldum Derde
Yinemi Gurbetten Kara Haber Var
Derleyen: TRT Türk Halk Müziği Müdürlüğü
Yöresi: Erzincan
Kaynak: Ali Ekber Çiçek
Bağlama Açış-Rec: Ahmet Şenses