Tekrar nasip olur inşallah ömrümün en güzel günleriydi😢
@rotaninkesfi2 күн бұрын
Amin. inşallah.
@eslemdidaar9 күн бұрын
ellerinize sağlık bu videoyu izledikten sonra sayenizde birçok şeyi öğrendim teşekkürler
@rotaninkesfi9 күн бұрын
Ben teşekkür ederim
@mustafabicer53067 күн бұрын
Allah milyon kere razı olsun çok faydalandım
@rotaninkesfi7 күн бұрын
Amin. Allah hepimizden razı olsun. Sizlerden tek istediğimiz bekletimiz buydu. Ne mutlu sizin gibi insanlara faydalı olabiliyorsak.
@aysesalman53576 күн бұрын
3 hafta oldu geleli Allahımm tekrar nasib eder inşallah 🤲🏻🤲🏻🤲🏻🤲🏻
@rotaninkesfi5 күн бұрын
Amin cümlemize inşallah. Allah kabul eylesin
@mesutaykac84659 күн бұрын
Allah razı olsun çok güzel anlatmışsın inş birlikte de gideriz
@rotaninkesfi9 күн бұрын
Amin. Rabbim en yakın zamanda tekra tekrar nasip eylesin.
@solidcenter84609 күн бұрын
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
@rotaninkesfi9 күн бұрын
Teşekkürler
@ekinoksofficial66989 күн бұрын
Hocam otelden mescidi harama geçmeden gusül abdesti alırken yani duş alırken saç teli kopmasında mahsur var mıdır?
@rotaninkesfi8 күн бұрын
Öncelikle şunu söylemeliyiz, biz hoca değiliz. Ancak İHL mezunu olarak dini konuları ve araştırmaları iyi yapabilen olarak, şu açıklamayı gogole da yaptığımız araştırmalar sonrası (web sitesinden sayfayı bilmiyoruz kaynakların doğrulamanız gerekir.) ekleyebiliriz. "İhramlı bir kimsenin saç dökülmemesinden emin olduğu takdirde başını yıkarken eliyle sürtmesi caizdir." 37. İhramlı Kimse Yıkanabilir 1840. ...Abdullah b. Huneyn'in babası (Huneyn)'den rivayet ettiğine göre Abdullah b. Abbâs ile el-Misver (el-Ebvâ" (denilen yer)de görüş ayrılığına düştüler. İbn Abbâs, "îhramlı kimse başını yıkayabilir" dedi. el-Misver de "İhramlı kimse başını yıkayamaz" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Huneyn'i (bu meseleyi sormak üzere) Ebû Eyyûb el-Ensârî'ye gönderdi. (Abdullah b. Huneyn) onu kuyunun iki direği arasında bir örtü elbise ile örtülü olduğu halde yıkanırken buldu. (Abdullah b. Huneyn) dedi ki: Kendisine selâm verdim. "Sen kimsin?" dedi. Abdullah b. Huneyn'im. Rasûlullah'ın ihramlıyken başını nasıl yıkadığını sormam için beni sana Abdullah b. Abbâs gönderdi, dedim. Ebû Eyyûb elini örtünün (elbisenin) üzerine koyarak onu biraz aşağı indirdi, Nihayet başı göründü. Sonra kendisine su döken adama: Dök! dedi. O da başına su döktü. Sonra başını elleriyle ovarak ellerim öne ve arkaya götürdü ve; Resûlullah (s.a.)'ı işte böyle yaparken gördüm, dedi.[78] [78] Buhârî, cezâu's-sayd 14; Müslim, hac 91; Nesâî, menâsik 27; İbn Mâce, menâsik 22, Muvatta', hac 4; Ahmed b. Hanbel, V, 418.Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/159-160. Açıklama Ebvâ: Cuhfe'nin kuzeyinde ve Cuhfe'ye 23 mil (42.665 mt) uzaklıkta bir köyün adıdır.Resûl-i Ekrem (s.a.)'in annesi Âmine bint Vehb'in kabri buradadır. Yağmurlardan oluşan seller buraya indiği için bu ismi almıştır. Abdullah b. Abbâs ile Misver arasında geçen bu tartışmanın sebebi başta saçların bulunmasıdır. Çünkü başı yıkarken saçların dökülmesi veya kırılması söz konusudur. Buhârî'nin rivayetinde bu hadisin sonunda şu ilâveler vardır: "Daha sonra ben onların yanına döndüm ve (Ebû Eyyûb el-Ensârî'den duyduklarımı) haber verdim de Misver, İbn Abbas'a "ben seninle hiçbir zaman tartışamam" dedi."[79] [79] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/160. Bazı Hükümler İlmî meseleler üzerinde tartışmak ve netice alınamadığı zaman yetkili kimselere başvurmak, ilmi meseleler üzerinde çıkan anlaşmazlıklarda Kitâb ve Sünnete müracaat etmek gerekir. 2. Güvenilir bir kimsenin verdiği haber kabul edilir. 3. Guslederken örtünmek gerekir. 4. Yıkanırken başkasından yardım istemek caizdir. 5. Guslederken konuşmak ve selâm vermekte herhangi bir sakınca yoktur. 6. İhramlı bir kimsenin saç dökülmemesinden emin olduğu takdirde başını yıkarken eliyle sürtmesi caizdir. Hanefi ulemâsıyla, İmâm Şafiî, Ahmed, İshâk ve cumhur bu görüştedir. Ömer, Câbir, İbn Abbas ve İmâm Mâlik (r.a.)'ın de bu görüşte oldukları rivayet olunmuştur. Ancak İmâm Mâlik'in ihramlının başını yıkamasının mekrûhluğu görüşünde olduğuna dair İmâm Mâlik'ten bir görüş daha rivayet olunmuştur. Çünkü baş yıkanırken bazı kılların düşmesi söz konusudur. Hz. Abdullah b. Ömer'in ihtilâm olmadıkça başını yıkamadığı rivayet olunmaktadır. Şafiî ulemâsından Hattâbî bu mevzuda şöyle diyor: "İlim adamlarının çoğunluğu ihramlının başını yıkamasını caiz görmektedirler. Ancak İmâm Mâlik bunu mekruh görmekte ve "ihramlı başını suyun içine sokamaz," elemektedir. Öyle zannediyorum ki İmâm Mâlik başını elleriyle sürterken bazı kılların kopacağından korktuğu için bu hükmü vermiştir. Fakat ihramlının gusül iktiza ettiği zaman başını yıkamasının caiz olduğunda ulemâ ittifak etmiştir. İmâm Mâlik'in ihramlı bir kimsenin başını suya sokarak gözden kaybetmesini mekruh görmesi ise, bunu başını elbise ve benzeri şeylerle örtmeye benzetmesinden kaynaklanmış olabilir. Ancak İmâm Mâlik'in bu görüşünün doğruluğu kabul edildiği takdirde çıplak bir kimsenin avret mahallini, su içine girmek suretiyle örterek namaz kılmasının caiz olması gerekir. Fakat ben sözüne itibar edilmeyen birkaç kişinin dışında bunun caiz olduğunu söyleyen bir kimse görmedim. Ancak bazı ilim adamları elbise bulamayan bir kimsenin avretini toprakla örterek namaz kılmasının müstehâb olduğunu söylüyorlar." Netice olarak: Mâlikî mezhebine göre ihramlının başını yıkaması ya keyfî olur, ya kirden pastan temizlenmek için olur, ya da pislikten temizlenmek için olur. Bu üç halin her birisi içinde ihramlının başında haşerelerin bulunması veya bulunmaması veya haşere bulunma ihtimali söz konusudur. Ayrıca baş ya sadece su ile yıkanır yahutta sabun ve benzeri şeylerle yıkanır.[80] [80] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/160-161.