Yapay Zekâ ve İnsanın Geleceği | Prof. Dr. Kemal İnan & Kuntay Gücüm

Рет қаралды 2,040

Teori Dergisi

Күн бұрын

Пікірлер: 20

@yusufeminoksuz125 Күн бұрын

Çok teşekkür ederiz.

@talipakgedik5339 4 күн бұрын

Anlamadan öğrenmek tabiri ,gerçekten iher daim nsana olan ihtiyacı ortaya koymaktadır👍

@yldzevren1583 3 күн бұрын

Çok iyi bir konuşmaydı. Kemal bey önemli bakış açıları sundu. Nasıl olduysa teknoloji şirketleri insandan üstün bir zeka yaratacaklarına insanları inandırmayı başardı. Demek ki insanlar taşıdıkları beyni çok basit görüyor olmalılar. Ne zaman yapay zeka üzerine sohbet dinlesem insanın ne kadar değerli bir varlık olduğunu idrak ediyorum.

@aysegulyilmaz7937 4 күн бұрын

Çok teşekkür ederim. Hocam ömrünüze bereket diliyorum.

@cbk620 5 күн бұрын

Harika program olmuş sadece yapay zekanın dil konuşma ve anlama yeteneğine bakarsak bile insanları ciddi anlamda işsiz birakacak

@p.c.336 4 күн бұрын

Kemal hoca gerçekten çok zeki biri bence. Tam bir bilim adamının olması gerektiği gibi. Bilime tapmayan, gerçekçi ve açık beyinli. Bu kadar zeki birinin, Türkiye gibi bir ülkenin yönetiminde, hele de 80'li yıllarda yer "alamayacağını" öngörememesi şaşırttı beni sadece (SODEP konusu).

@yigitcnar8367 6 күн бұрын

Çok başarılı bir program olmuş. Buna benzer içerikleri bekliyoruz.

@emrahy2905 2 күн бұрын

Bir ek yapmak isiyorum: "Özgür ve gelişkin bir toplum bu sistemin sağlıklı sürdürülebilorliği için elzem. O toplumda İçe kapanık olmayan yaratıcı nüfus, yeni yaratıcılığı teşvik ederek yaşamak ve büyümek zorunda ve buna istekli olacaktır."

@Meeteann94 4 күн бұрын

👏👏

@emrahy2905 2 күн бұрын

12:12 de ama diyor. Doğrudur az sayıda insanın tasarımcı yetkinliği ile olursa yeni bir egemen sınıf ortaya çıkar gibi görünüyor. Öyle mi? Yaratıcılık, aslında tolplumsal hareketin bireyden bir çıktısıdır. Toplumun, tarihsel ve güncel tüm sosyolojik, ekonomik, kültürel, evrimsel, siyasal üretken yada üretken olmayan, hareketinin bir çıktısıdır. Yaratıcı, birey tek başına bir hiçtir. Toplumdan soyutlanmış bireylerin zamanla üretkenliklerinin, özel ve genel yaşamsal becerilerinin dahi azaldığını, köreldiğini biliyoruz, beyinleri küçülüyor, dürtüsel davranışlar belirginleşmeye başlıyor. Yaratıcı nüfus ise kendi içine kapanıksa zamanla yaratıcılığından kaybediyor. Yaratıcılık üretimini yapanlar yanında veri girişi için gönüllüler de gerekiyor. Tümleşik makineler topluluğu, içerdiği veri deposu, insalarca beslenmez ise, üretebildikleri bilgiler ve bu bilgiler eşliğinde üretebildikleri ürün-hizmet çeşitliliği giderek azalacaktır. Deponun veriyle ve yaratıcıların oluşturduğu bilgi ile beslenebilmesi için, yaratıcılar, veri giriş işçileri ve veri toplayan her tür cihazın izleyeceği gönüllü veya zorunlu insanlar gerekir. İşte bu noktada cahil bir topluma yaratıcı, kendisini en önemli insan gibi yutturabilir, bugün, üretim araçlarının özel mülkiyet sahiplerinin yaptığı gibi ama o günün toplumuna evrilmenin zorunlu ve kaçınılmaz öğesi eğitimli insanlar ve daha üretken insanlar olduğu için o günlere kadar kurulacak toplum, bunu yutmayacaktır, yaratıcılar da toplumun birer ürünü olduklarını bilecek kadar bilge, buna saygı duyacak kadar değer yüklü bireyler olacaklardır. Kısacası, yapay zekâ distopyaları, her ne koşulda olursa olsun üstünlük kurabilmeye devam etmek arzusuyla her gelişimin toplumsal ilerlemenin önüne geçmek isteyen veya ilerlemeye katkı sunmak istemeyen, aramızda yaşayan insan kılıklı manyak nüfusun dünyanın sonu geldi korkusunun yansımasından, toplumun ilerlemesine taş koyma arzusundan başka birşey olamayacak kadar sığ sanrılar. Elbette güvenlik ilkeleri olacak ama bu, zaten her teknolojinin olmazsa olmazı ve zaten olur.

@p.c.336 4 күн бұрын

Ses sisteminizi gözden geçirin lütfen.