Düzenli yazma macerama 2009-2010 döneminde, üniversite son sınıftayken başladım. İlk eli yüzü düzgün diyebileceğim, başı sonu belli öykülerimi bu dönemde kaleme aldım. Hayatımın en yoğun dönemiydi. Bir yandan lisans son sınıftım, alttan ders olmaksızın bitirmeye uğraşıyordum. Bitirme tezi yazıyordum bir yandan son sınıf olduğum için. İki ayrı üniversite tiyatro topluluğunda görevliydim, birinde oyun metniyle dahi ben uğraşmıştım. Provalar, dersler, kütüphaneler, vize-final süreçleri, jenerik ve kısa film çekimleri koşturmacasında cumartesi ve pazar günlerini uyuyrarak geçirip haftaiçi bir-iki saatlik fırsatlarda azar azar yazarak Gölge e-Dergi'ye, Kayıp Rıhtım'ın aylık öykü seçkisine öyküler yetiştirmeye çalışıyordum. Aynı dönem ufak tefek kısa film maceralarım da oldu. Hiçbir zaman boş vakit bulamayacğımı, bulabildiğim yegane boş vakitleri de yorgunluktan uykuyla geçirdiğimi (hafta içi çoğu zaman 2 günde toplam 4-5 saatlik uykuyla ayakta duruyordum) bildiğim için kısa kısa aralıklarla yazma zamanı yaratmaya çalışıyordum. Bu alışkanlığa dönüşünce çalışmalarımın süresi de uzamaya başladı. Bazen o gün hiç yazmadığım oluyor ama onda bile muhakkak uğraştığım metin/metinler üzerine kafa yorup kısa notlar alıyorum. Yazma işi yetenekten ziyade düzen ve disiplinle daha iyi geliştirilmeye müsait kaanaatindeyim.
@haticeesen96123 жыл бұрын
Size katılıyorum... Yazmak disipline edilmeden asla olmuyor. Bu disipline etme katı bir disiplin değil. Hayatın bir parçası haline getirmek. Yoksa yetenek ve ilgili olmak yazarlık yapmaya yeterli değil
3 жыл бұрын
Her yazarın bu deneyimlerini paylaşması çok özel ve önemli hocam. Hep "formülü yok bu işin" diyoruz ama aslında disiplin ve yazıyla yaşamak en geçerli formül. Sendeki sonucunu da görüyoruz, demek ki doğru iz üzerindeyiz. Çok teşekkürler. :)
3 жыл бұрын
@@haticeesen9612 Kesinlikle. "Çok değil sık" derken kastettiğim tam da buydu aslında.
@mehmeterturan81263 жыл бұрын
"Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir." Videoyu bir sofraya benzetirsek benim aldığım lokma bu oldu. Teşekkürler. Abone oldum, beğendim, yorumumu yaptım, reklamlarımı izledim. Tecrübelerinizi paylaşmanız karşısında yapabileceğim şeyler şimdilik bunlar. :) Bir de sorum olacak, videoyu izlerken aklıma geldi: Yılmaz Erdoğan'ın TRT2'de yaptığı Öğrence adlı program yazarlara da hitap ediyor diyebilir miyiz?
@Kyron9112 жыл бұрын
Ağzınıza sağlık. Sizi yeni keşfettim. En yakın zamanda Poe ile ilgili kitabınızı edineceğim. Umarım bu kanala tekrar dönersiniz.
@gizlikullanc86103 жыл бұрын
kalem ve kahvenin yanında extra klavyeye gerek yok bence :)