YazıYorum #6 | Korku Anıları 2

  Рет қаралды 434,494

HTalks

HTalks

Күн бұрын

Пікірлер: 1 600
@eyupgaran161
@eyupgaran161 2 ай бұрын
Turan hoca lütfen bu yorumu dikkate al. 30 yaşındayım ben böyle güzel bir seri görmedim. Bu korku serisinin devamı gelsin araya çok zaman koymayın lütfen. Korku ve komediyi aynı anda yaşıyoruz çok keyifli bir akşam oldu. Sevgiler
@rafiyoutube.
@rafiyoutube. 2 ай бұрын
@@eyupgaran161 31 yaşındayım koymuşum
@SerkanTokat-zj2sk
@SerkanTokat-zj2sk 2 ай бұрын
Ellerimi başımın arasına alıp koltuğun köşesine pıstlattım teşekkürler hoca
@tolgaugur5276
@tolgaugur5276 2 ай бұрын
30 yaşındayım diye lafa girmişsin ya, bi an gözüme çok büyük geldin. Sonra 29 olduğum geldi aklıma. Yaşlandık ya üzüldüm gece gece shshdh
@alicanyurt5407
@alicanyurt5407 2 ай бұрын
@@tolgaugur527633ten selamlar:( :))
@hanifiyasincelik8557
@hanifiyasincelik8557 2 ай бұрын
Bu adam bizim sesimiz
@KerimOzdmrr
@KerimOzdmrr Ай бұрын
Merhaba. Yaşadığım olay sonrası 2 yıl boyunca ebeveynlerim ile aynı odada yatmıştım. (Düşünün, 17 yaşındasınız ve anne babanızın yanında bir tek kişilik yatak daha kondu, siz yatıyorsunuz. Aileniz de bu yapılanı saçma bulmuyor, size hak veriyor) Sizlere anlattığımda yeniden travmalarım tetiklenir mi bilmiyorum, ilk 2 yayında da bu sebepten yazmamıştım ama artık yazacağım. Bu hikaye için hesap açtım, umarım doğru yere yazıyorumdur. 6-7 yaşımdayken bayramda babaanneme gitmiştik. Ev de epey kalabalıktı. Biz çocuk grubu oyun oynarken büyükler de salonda sohbet ediyorlardı. Annem ve diğer kadınlar da mutfaktaydı. Nasıl oldu neden dikkat kesildim bilmiyorum ama mutfaktaki sohbet yan odadan ilgimi çekmişti. Amcamın eşinden birebir şu ifadeyi duydum; "Naime bu eve zaten bilerek gelmiyor evde yaz vakti kapı pencere patır kütür vuruyor, kapı koluna asılı teşbih kendi kendine çıt çıt çıt sesi çıkarıyor, odanın duvarı apartman boşluğu olmasına karşın kapı tıklatır gibi tak tak tak ses geliyor abla" dedi bana. Babaannem hacıdır, birçok ünlü ismin aile büyüğü vefat ettiğinde falan okuması için özel çağırılır öyle düşünün yani. E tabi bu söylenenleri de hiç umursamadığı için babaannem o evde rahatlıkla yaşıyordu. Naime'nin de bu yaşananlar artık canına tak ettiği için o evden ayrıldı, birkaç sokak öteye taşındı. Zaten o mahalledeki her ev aşırı eskidir en yeni apartman 40 yıllıktır. O gün duyduğum hikayeden sonra hiçbir bayramda çocuklarla aynı odada durmadım hep annemlerle ya da babamlarla oturdum. O evde tuvalete bile asla girmedim.Yani yalnızca yılda 2 kez o da benim şımarıklıklarımla "hadi kalkalım hadi kalkalım" demelerimle yaklaşık 1 saat sürdü-sürmedi. Aradan yaklaşık 10 yıl kadar geçti, okuduğum lise babaannemin eviyle aynı muhitteydi.(Konak-Basmane tarafları) Yani arada 20 dk. yürüme mesafesi vardı. Okulda çevre edindikçe okul çıkışı arkadaşlarımla daha fazla takılır olmuştuk. Ben bir gün Playstation ve kollarımı sırt çantamda okula getirdim. Çünkü çıkışta eve gitmeyecektim. Babamın da Konak'ta işi vardı, beni akşam alacak oradan eve geçecektik. O sürede de "ben arkadaşlarımla takılırım sen beni alırsın" demiştim. Küçükken bana kafayı yedirten o hikayeyi komple unutmuş şekilde 2 arkadaşımı da alıp çıkışta babaannemin evine gittik. Anahtarı her zaman kapının solundaki doğalgaz saatinin üstünde olurdu. Eve girdik televizyona playstation'ı bağlayıp oyun oynamaya başladık. Hatırlıyorum çok soğuk bir gündü yağmurun da bastırmasıyla saat 15.30 - 16.00 gibi hava iyice karardı. Zaten babaannemin o eski evinin eski perdeleri evi daha da karanlık yapıyordu. Turnuva usulü oynarken ben yenildiğim için kolu diğer arkadaşıma devredip evde turlamaya başladım. Derken ben evin koridorunda yürürken sol arkamda kalan kapı birden çaaat diye kapandı. Ben soğuk havadan cereyan yapmıştır düşüncesiyle çok fazla umursamadım ama yarım saniyeliğine falan alnımı ter bastı kalbim buz gibi oldu. Ardından da bana yıllarca kafayı yedirtecek o olay yaşandı. Ben, cam bardağa koyduğum 2 kolayı arkadaşlarıma verip, kendi bardağımı almak için mutfağa geri döndüm. Ancak döndüğümde kendi kola bardağımın hiçbir ses gelmemesine rağmen tezgah üzerinde tümü dökülmüş şekilde buldum.Mutfaktan çıkarken yerinde ve sağlamdı. Üçünü de doldurup ikisini salona götürdüğüme adım gibi eminim, hiçbir camın açık olmadığına yani rüzgardan devrilmediğine eminim ki zaten kap kalın bardak rüzgarda da devrilmez. Ev eski püskü kendine yaramayan ampul hariç zaten yağmurla beraber kapkaranlıktı. O bardağın fiziki bir müdahale olmadan devrilmesi imkansızdı. Sonrasında az önce sertçe kapanan kapıyla beraber yıllar önce kulak misafiri olduğum hikaye de gözümde canlandı. Yarım saniyeliğine her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçti. İçimden durmaksızın dua etmeye başlayıp gözlerimi kapatıp mutfaktan salona geçmeyi düşündüm. O esnada da koridorun sonundan sadece yeşil bir ışık görünüyordu o da TV'deki Pes'in ışığıydı. Mutfaktan salona yaklaşık 15 adımda ulaşırsınız. Ancak ben koridorun tam ortasındayken evin tüm elektrikleri kesildi. İşin en ilginç taraftaki salondaki şerefsizlerin de ağzından tek kelime çıkmadı. Sanki evde yalnızmış gibiydim. Salona ulaştığımda konuşmaya laf anlatmaya hiç mecalim yoktu bunlar zaten toplasanız 2.5 dakika içerisinde yaşanan olaylar. Hemen pencereyi açtım dışarda insan görmek, yaşam belirtisi görmek bedenimin bir kısmını evden dışarı çıkartmış olmak çok iyi geldi çünkü dışarıda hayat devam ediyordu. Yağmur halen yağıyordu ama bizimkilere "Hadi acil çıkmamız lazım evden anlatacağım çıktığımızda" dedim. Playstation'ı falan almadan çıktık. Hatta ben montumu arka odaya koymuştum onu bile almadan çıktık. Elektrik yok, o kapkaranlık merdivenleri inerken zaten atla karayı seçtim. Dışarı adım attığımızda apartman kapısının bitişiğindeki dükkanın elektriği olduğunu gördüm. Bu beni iyice delirtti. Arkadaşlarıma hiçbir şey anlatmadım çünkü beni çocuk-ergen gibi göreceklerdi. O yaşlarda hepimiz daha ağırbaşlı daha büyük görünmeye çalışıyorduk zaten. 1.5 saati çay bahçesinde geçirdikten sonra babam beni almaya geldi ve beraber eve geçtik. Üstümde mont yok bir şey yok adamın umurunda değil fark etmedi bile :) Eve geldiğimizde yemek yerken anneme ve babama yaşanan her şeyi anlatıp, akabininde küçükken mutfakta duyduklarımı da anlattım. "Ya böyle şeyler olur sen kafanda bunları kurarsan bardak da devrilir kapı da kapanır" tarzı telkinler benim psikolojimi düzeltmedi. Ertesi gün babam iş çıkışı babaannemin evine montumu almaya gittiğinde ise MONTUM EVDE DEĞİLDİ. Annemin her zaman iç cebine koyduğu cevşen de yoktu tabii. Cevşen ile montun ilişkisini yıllar sonra kurduk. Babaannem aylardır doğum yapan halamın evinde kalıyordu yani eve gelip montu evden çıkaracağı bir durum da yok. Montu hiçbir zaman bulamadık, hırsız girse playstation'ı alır montu ne yapsın diye düşündüm. Annem; "Bizim salak unutmuştur bir yerde, babaannesinde bıraktı sanıyordur" diye yorumlasa da (Belki de içimi ferahlatmak için) ben o günden sonra tek kişilik yatağımı, yatak odasına taşıdım ve 2 yıl orada yattım annem ve babamlarla. İşin en ilginç tarafı ise beni rahatlatmak için binbir yalan söyleyen annemin benim anlattıklarımdan sonra bir daha hiçbir zaman o eve girmemiş olmasıdır. Zaman bu olaylara da ilaç oldu, şimdi bir kızım var ellerinizden öper:)
@turkishgodfather2826
@turkishgodfather2826 Ай бұрын
870 like ne hacı 24 dk da
@KerimOzdmrr
@KerimOzdmrr Ай бұрын
@@turkishgodfather2826 Hikayeyi dün atmıştım yoruma. Dün birisi ekran görüntüsü alıp X'te paylamış bir sayfa. İnsanlar beni etiketlemeye başlayınca sildim rahatsız olup. Bugün kısaltıp yeniden attım. 870 olmuş 2-3 saatte halen de artıyor anlamadım.
@KerimOzdmrr
@KerimOzdmrr Ай бұрын
@@turkishgodfather2826 Hikayeyi yorumlara ben dün yazmıştım. Birisi alıp instagram'a atmış. Altında bir ton yorum vardı. Rahatsız olup buradan da sildim yorumu. Sonra bugün tekrar attım, gün içerisinde izleyenler bulup beğenmiş olabilir. 24 dakika değil 3 saatte gelmiş bu beğeniye. Yurtdışından ötürü hatlar karışmış olabilir. Sevgiler.
@alfredmalfred
@alfredmalfred Ай бұрын
olm exorcist gibi salonda ve mutfakta bir hayat dışarıda başka bir hayat çok korkunç ya korku öğesi bir tip bir in cin falan da değil çok gerilimli ürpertici ya
@UzumakiNaruto-ob5yv
@UzumakiNaruto-ob5yv Ай бұрын
@@KerimOzdmrrÇok sağolun beyfendi altımı pislettim sizin yüzünüzden
@tunasozer
@tunasozer 2 ай бұрын
Memleketten getirdiğim yetişkin bezlerini sadece korku yayını olduğu zaman çıkartırım. İşte öyle bir yayındır korku yayını.
@jrysuuf
@jrysuuf 2 ай бұрын
memleket demeyeydin iyidi be usta
@batuhanacun4723
@batuhanacun4723 2 ай бұрын
@@jrysuuf ne alaka
@Ardonia
@Ardonia Ай бұрын
@@batuhanacun4723 hocam memleket köy, köy evi falan sıkıntı birde bu videodan sonra
@boraustundag8819
@boraustundag8819 Ай бұрын
Başımdan buna benzer olaylar çok geçmiştir ama en etkili olanın bu olduğunu düşündüğüm için bunu anlatıyorum ☺️ (bu yazıyı ablam yazdı. Ben o odada ki kardeşiyim) Biz küçükken her sene yazın annemin yaylasına giderdik. Bu yayla, Rizenin bir ilçesinin en uç ve ücra bi yaylası. Olay 2007 senesinde geçiyor ve o zaman 13 yaşındaydım. Bir gece kuzenler ve kardeşimle sohbet ediyorduk. Bir yatağın 4 ayrı ucunda oturmuşuz ve cinlerden konuşuyorduk. Ben başımdan geçen diğer cinli olayları anlatıyordum. Dayımın oğlu (olayın 2. başrolü kendisi, adına Ahmet diyelim olay boyunca) benim yan tarafımda oturuyordu ve konuşmanın ortasında benim başımın üstünde ki duvarın köşesine doğru bakmaya başladı. Biz noluyor falan deyince bana "kenara çekil" dedi ve parmağını yukarı sallaya sallaya "o benim kuzenim ve kapalı (tesettürlü). Ondan uzak duracaksın" gibi şeyler söyledi. Sonra "tamam gitti" dedi. Biz tabi anladık numara yaptığını güle oynaya sohbete devam ettik. Saat 1 e gelirken herkes yatağına gitmeye başladı. Ben yatsıyı kılmak için abdest almaya çıktım. Yaylada tuvalet ve banyo evin dışında olur. Geri geldiğimde annem namazını bitirmişti ve bende onun namaz kıldığı seccadenin başına geçtim. Ben namaza başlarken Annem arkamda ki sandalyede oturuyordu. Vitir namazına (3 rekatlik namaz) başlayacağım sırada Ahmet in yatakta mırıldandığı duydum. Namaz kıldığım yerden Ahmetin yattığı odadan ahmeti görebiliyodum. Kafasını sağa sola sallayıp "hayır gelmek istemiyorum" diyordu ve ben rüyasında cinleri gördüğünü anlamıştım. Arkamı döndüm ama nedense üst tarafa değil alt tarafa bakar vaziyette dönmüştüm ve annemin eteğini gördüm. Eteği tuttum ve anne Ahmete bişeyler uğradı ne yapayım dedim. Annem de "oku kızım oku" dedi. Bende Felak nas ayetel kürsi fatiha okumaya başladım. Ben okudukça Ahmet mırıldanmayi kesti. Bende okumayı bıraktım. Bi kaç saniye sonra Ahmet tekrar aynı şekilde mırıldanmaya başladı, ben tekrar okudum. Ahmet tekrar mırıldanmayi kesti. Bu böyle 3 kere devam etti. En son annem kızım okumaya devam et durma dedi. Bende uzuuun bir müddet okumaya devam ettim. Bu arada elim arkada hâlâ annemin eteğini tutuyor. En sonunda Ahmet tamamen mırıldanmayi kesti ve yatakta dönerek normal uykuya döndü. Ben sevinçle arkamı dönüp anne gittiler dedim ama arkamda ne annem vardı ne de yumruk yaptığım elimde eteği. Ben tutarken çıkması ve bunu duymamam imkansız çünkü annemin yatacağı oda evin dışında bir oda ve oraya gitmesi için bulunduğumuz odadaki gıcırtılı devasa kapıyı açması gerek ve ben o kapı sesini duymamıştım (duymamam imkansız). Odaya gidince anneme sorarım diye düşündüm ve vitir namazını kıldım (3 rekat). Sonra odaya gittim ve annem uyumuştu. Uyandırıp ne zaman odaya geldiğini sorduğumda sen namaza başladığında dedi. (Yani daha yatsıya yeni başladığımda). O tuttuğum etek kimindi diye düşüne düşüne ve yarın Ahmete gece rüya gördü mü diye soracağım diye diye uyudum. Sabah kalktığımda ilk işim kahvaltı masasında (büyükler kahvaltıyı hazırladıktan sonra bizi yemek yemek için kaldırırlardi) Ahmete geceyi sormak oldu Ve bana "sen nereden biliyorsun ben gece kötü şeyler gördüm" dedi. Bende bütün geceyi ona anlattım ve bana "o kuran okuyan sen miydin" dedi. Sonra başladı anlatmaya "rüyamda bir grup kişiler (gölge gibi siyah) etrafımda toplandı ve bana ahmet hadi kalk gidelim diyip dürtmeye başladılar. Ben gitmek istemiyorum diyorum ama harekette edemiyorum. O sırada bir kuran sesi gelmeye başladı. Gölgeler hemen benden uzaklaşıp kapı eşiğinde toplandılar. Kuran sesi bitene kadar orda kaldılar. Kuran sesi kesilince tekrar yanıma geldiler ve rahatsız etmeye başladılar. Sonra tekrar kuran sesi gelmeye başladı ve bunlar yine kapı eşiğine gittiler. Bu böyle 3 kere devam etti. En son kuran sesi hiç durmadı. Uzunca bi süre devam etti ve gölgeler bu herhalde susmayacak diyip odayı tamamen terk ettiler." Hayatımı kurtardın falan diye esprileştik 😄. Bir araya geldiğimizde ara ara açarız muhabbetini. Değişik bir deneyimdi.
@mehmethuseyintoygun917
@mehmethuseyintoygun917 2 ай бұрын
Ya hoca tam gerilime başlamışken 20:55 de '' ne desin Turan keçiyi görünce messiyi mi sembolize eder desin'' dedin ya çayı püskürttüm :)
@deniztan6128
@deniztan6128 2 ай бұрын
yayın tekrarını izliyorum videoyu nerden bulucam chat kapalı
@Luminiferous999
@Luminiferous999 2 ай бұрын
@@deniztan6128 waf production kanalında
@omergunduz8218
@omergunduz8218 2 ай бұрын
@@deniztan6128 bulursanız link atın
@denizcatar9966
@denizcatar9966 2 ай бұрын
@@deniztan6128 video adı: ayin mi yapıldı hayvan istismarı mı
@EnesParin
@EnesParin 2 ай бұрын
Metafiziğin bünyeye verdiği korku kadar yoğun bir hissiyat yok, tüm ruhu baskılıyor. Bu yayın hepimiz için harika bir anı oldu abi emeğine sağlık. Allah kimseyi kötü insanlarla ve cinlerle karşılaştırmasın, özellikle mentali zayıf insanları intihara bile sürükleyebilirler.
@BilAlfa52
@BilAlfa52 2 ай бұрын
Aslinda hepsi paranoyaklik
@alfredmalfred
@alfredmalfred 2 ай бұрын
@@BilAlfa52 evet ama zihin çok güçlü.
@BilAlfa52
@BilAlfa52 2 ай бұрын
@@alfredmalfred bende de oluyo baxen golgeler calan goruyomda bi fatiha nas felak gulhu elham ne olursa araya sikistirip okuyoz valla
@EnesParin
@EnesParin 2 ай бұрын
@@BilAlfa52 Ben hayatımda hiç paranormal bir olay yaşamadım, dediğin gibi paranoyak ve mentali zayıf insanlar daha çok yaşıyor bu olayları ama cin, büyü gibi kavramlar kuranda geçtiği için bir müslüman olarak insanlara etki edebileceklerine inanıyorum.
@ciguliTHEkavarazan
@ciguliTHEkavarazan Ай бұрын
​@@EnesParinDostum cin falan bırakın bu işleri kim böyle şeyler yaşıyorsa bir psikiyatriste görünsün ilacını alsın...tamamen insanın psikolojisiyle alakalı bu olanlar bırakın safsataları kafanızı yormayın bunlara.
@gurciusm
@gurciusm Ай бұрын
Selamlar HTalks Ailesi. Anlatacağım hikaye annemin 1992 yıllarında yaşamış olduğu gerçek bir olaydır. Annemin çok ilginç bir şekilde küçüklükten beri gördüğü rüyaların gerçekleşmesi gibi bir özelliği var. Sanki bazı olayları öngörüyormuş gibi. Ama genellikle benim şahit olduğum bu rüyalar aile arasında olan şeyler. Çok uzatmadan hikayeye geçeyim. 1992 yılında annem 15 yaşında yatılı kuran kursunda eğitim görüyormuş. Babasıyla annesi kendisi küçükken ayrılmışlar. Kuran kursunda bulunan çocuklar, ailelerinin yanına eve gidebilmeleri için belirli zamanları varmış. Tatil gibi. Anneannem o tatil günü annemi kuran kursundan almaya gelmiş. Ama anneannem yoğun bir işte çalıştığı için geç almak zorunda kalmış. Kuran kursundan aldıktan sonra eve doğru gidiyorlarmış. Annemin anlattığına göre hiç kullanmadıkları bir yoldan yürümeye karar vermişler. Yolda bulunan sokak lambaları çok az ve olanlar da tam yanmıyormuş. Sanki terkedilmiş gibiymiş. Yolda yürürlerken annem kendisinin dün gece gördüğü ve çok etkilendiği rüyasını anlatmış. Rüyasında sokakta kızgın yanan bir mazgal görüyor, o mazgala basması gerektiğini hissediyor ama mazgala her yaklaştığında “Yardım Şeyh’im!” diyor ve mazgal sönüyor. Şeyh’e seslenmesinin sebebini o aralar içinde bulundukları tarikattan dolayı olduğunu söylüyor. Rüyasında mazgaldan uzaklaştığında mazgal tekrar yanıyormuş. Böyle garip ve kendisi uyandığında çok korku hissettiği bu rüyayı anneanneme anlatmış. Anneannem de anneme çok kızmış kötü rüyalar anlatılmaz diye. Her neyse tartışlarken sokağın sonunda her yeri çarşaflı,siliüeti tam belli olmayan birini görüyorlar. Yanına gittiklerinde bi kadın olduğunu anlamışlar. Kadın anneannemden yardım istemiş beni evden kovdular bu gece sizde kalayım yalvarırım diye. Anneannem olmaz demiş ama kadın, biliyorum evde kocan yok!?!? lütfen bu gece sizde kalayım falan filan anneannemi ikna etmiş. Eve doğru giderlerken anneannem gördüğün rüya bu mu acaba diye anneme yönelmiş. Öyle hatırlıyor kendisi. Eve gitmişler işte kadın çarşafını çıkarmış. Annem kadının çok zayıf neredeyse bir deri bir kemik olduğunu ve çok çirkin olduğunu söyledi. Kadını her yalnız bırakıp başka odaya geçtiklerinde kadın tavana bakıp, “Tamam yapacağım, sakin ol,yapacağım.” diye sürekli kendisiyle yüksek sesle tartışıyormuş. O arada annemler kapıdan gizlice izliyorlarmış. Kadın birden ayağa kalkmış perdeyi çekmiş, “Bak camide varmış burada, ama yapacağım, beni rahat bırak.” falan demiş. Anneannemde karşılık olarak seslenmiş “Taşınacağız zaten bir daha bizi burada bulamazsın” diye. Annemin söylediğine göre anneannemin her zaman şişe şişe okunmuş suları olurmuş. Kadın anneme çok susadığını söylemiş ve anneannem fırsat bu gibisinden okunmuş suyu bir bardağa doldurup annemin götürmesini söylemiş. Kadın bardağı alıp bi suya bakmış bi anneme. İçmem diyip masaya koymuş. Anneannem de anneme şimdi yandık der gibi bakmış. Gece olmuş. Kadın anneannemin odasında fazladan olan yatakta yatmış. Annem kendi odasında uykuya dalacakken ışıklar gördüğünü ve kapısından ışık yansıdığını söyledi. Çok korktuğunu ve yorgana çekip dua ede ede uyuduğunu söyledi. Sabah erken kalkmışlar ve anneannem anneme, “Kadın gece hiç uyumadı, sürekli tamam yapacağım tamam uyusun halledeceğim dedi. Bütün gece korkumdan uyuyamadım, bizi Şeyhimiz korudu.” demiş. Anneannem kadına sana yardım edeceğiz diye bir şekil ikna edip kadını İstanbul Fatih’te (adını ben şuan tam hatırlamıyorum annem eskiden anlatmıştı) bırakmışlar ve hocaya teslim etmişler. O günden sonra bir hafta içerisinde evden taşınmışlar. Annem hikayeyi anlatırken ses kaydına da aldım isterseniz kanıt olarak dinletebilirim. Hikayeyi dayımdan da dinlemek istedim ve dayıma da sordum. Dayım, annemin dediği gibi o gece evde bulunmadığını ama anneannemin ona da çok etkilenip anlattığını söyledi. Anneannem, annem ve dayım 18 yaşındayken kanserden vefat etmiş. Bu hikayeyi annem her anlattığında çok etkilenir. İyi yayınlar.
@tugsatgultekin6441
@tugsatgultekin6441 Ай бұрын
Çok geçmiş olsun aga. Film gibi bir olay gerçekten. En çok etkilendiklerimden biri oldu. Kesinlikle bir sonraki korku yayınına çıkmayı hakediyor.
@gurciusm
@gurciusm Ай бұрын
@@tugsatgultekin6441 eyvallah renktaş
@alfredmalfred
@alfredmalfred Ай бұрын
hikaye çok korkunçta anneanneniin bekar olduğunu bilen o kadını eve alması (nerden biliyor kadın yani )o kadının dediklerine rağmen evden kovmaması o suyu içmemesine bişey dememesi . anneannen ne düşündü normal bir kadın da içine cinler musallat oluyor diye mi düşündü.
@gurciusm
@gurciusm Ай бұрын
@@alfredmalfred anneannem hayatta olmasını bana bu hikayeyi canlı anlatmasını çok isterdim. annemin anlattığına göre anneannemin cinlere her zaman ilgisi varmış ve merak edermiş. ama dine çok bağlı olduğundan dolayı korkmazmış hep allaha sığınırmış. kadını sokakta tek görmesi onu rahatsız etmiş evine almış zarar gelmez diye. ama kadın kendi kendine konuşunca anlamış cin olduğunu bu yüzden kovmaya teşebbüs etmemiş.
@denizguner2641
@denizguner2641 Ай бұрын
@@gurciusm siz nasıl uyuyabildiniz sizinle bir konuşma oldu mu birebir
@turevbilmeyenmuhendis8239
@turevbilmeyenmuhendis8239 2 ай бұрын
yılların efsanesi olacak o yayın daha iyisi gelene kadar(3.korku yayını) en iyisi buydu
@cansahiner8427
@cansahiner8427 2 ай бұрын
Ü
@Turkishboy4306
@Turkishboy4306 2 ай бұрын
Hoca iyi yayınlar.Sene 2014 daha küçüğüm o zamanlar köye kurban kesmeye gideceğiz akrabalarla toplanıp kurban kesiyoruz kuzenler filan hepsi orda toplanıyoruz.Köyümüz kütahyada isim verirsem sıkıntı olabilir.Kurbanı kesmeden önceki gece rüyamda o kurbanı kesmeyin diye seslenen yaşlı bir teyze gördüm. önemsemedim kurban bana her zaman korkunç geldiği için biilinçaltıdır dedim geçtim.Ertesi gün namaza gidiyoruz aynı teyze yine camda belirdi teyzeler birbirine benzer dedim geçtim.Namazı kıldık kurbanı kesti büyükler bir sıkıntı olmadan pay ettik yedik.Normalde şehire dönerdik fakat o zaman köyde bir gün kalalım dedik etleri koymalık bomboş derin dondurucu vardı yeni yapılan köy evinde.Gece oldu biz 10-20 yaş arası gençler otururken gulyabani adlı oyunu oynamaya karar verdik birisi gulyabani olur ve diğerleri de saklanır kaçardı.Köydeki avlu oldukça geniş olduğu için oyun uzun sürerdi.Avlunun en aşağısında ineklerin olduğu yere girdim ve gece vakti oraya saklandım beni bulmalarını bekliyorum kapı bir süre sonra iğrenç bir gıcırtıyla açıldı ve kimse yok.Korkudan vücudumun her yeri titrerken sağımdan bir ses aynı teyze neden kestiniz dedi döndüm ve kayboldu koşa koşa gittim evin olduğu yere koştum ve olayı anlattım büyüklere fakat beni kaale almadılar.O gece herkes yattı fakat ben uyuyamıyordum dışardan tıkırtılar geliyordu hepsi akrabam olduğu için camdan bakıp yanına gitmek aklıma geldi İsmail abiyi gördüm ve yanına çıktım neden uyumadın abi dedim o da uyku tutmadı dedi biraz evin etrafında yürüdük sonra bana gel biraz köyde dolaşalım dedi köy oldukça karanlıktı yok abi uykum geldi dedim fakat dinlemedi bir şey olmaz dedi başladık yürümeye fakat çok uzaklaşmadan aynı teyze duvar kenarında bizi bekliyordu korkudan altıma işemiştim neden kestiniz diye bize bağırdı ve ismail abim bana dönüp neden kestin dedi bana ben kesmedim diye ağlamaya başladım bana çok rahatsız edici bakıyorlardı koşmaya başladım eve doğru bağıra bağıra herkesi uyandırdım adeta avluya girdiğm an ismail abim hayvanları otlatmak için kışlaya gitmeye hazırlanıyormuş.Koştumm ona sarıldım herkes dışarı çıktı ondan sonra olayı anlattım inandılar ve teyze nasıl biriydi dediler betimledikten sonra ineğin eski sahibi olup bayramdan 1 ay önce vefat ettiğini söylediler aklımı kaçırmak üzereydim içeri girdik ve başımda 3 kişi bekledi uyumam için zorla uyudum sabah kalkıp şehire gidicektik asıl olay burda başladı hazırlandık ve tam çıkarken etleri kovalara doldurmak için 2 abim ve ben yeni eve gittik çok uzak değildi fakat etler resmen bir günde böceklenmiş ve yenmicek hale gelmişti hepsini çok uzaktaki köy çöplüğüne götürüp attık o an aynı teyze kulağıma teşekkür etti resmen döndüm baktım yine kimse yok ama ben gerçekten delirmek üzereydim etlerin öyle olması gece anlattığım olaylar herkes bana artık farklı gözle bakıyodu o olaydan sonra böyle bir şey yaşamadım ama 5-6 ay rüyalarımda aynı teyzeyi gördüm ve psikolojik destek aldım 2 sene sonra tamamen görmeyi bıraktım.Çok şükür şimdi iyiyim hala köye gittiğimde özellikle o teyzeye dua etmeye giderim iyi yayınlar hoca
@seymennnn
@seymennnn 2 ай бұрын
İçim ürperdi hocam
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
kurbanla ilgili bilinç altında ön yargı oluşturmuşsun bu ineğin sahibi o teyze demişlerdir önceden çünkü vefat ettiyse konusu geçmiştir küçük yaşta hatırlamaman normal kötü bir tesadüf olmuş
@passau6803
@passau6803 2 ай бұрын
Bilerek geç saate bıraktım yayını izlemeyi. Şimdi de alta bırakma zamanı
@balanzumzum
@balanzumzum 2 ай бұрын
HAYATININ HATASINI YAPTIN AGABEY
@ceyyz984
@ceyyz984 2 ай бұрын
@@balanzumzum harbi öyle yaptı eleman
@passau6803
@passau6803 2 ай бұрын
@@balanzumzum keçili hikayede alta bıraktık. Kalanlara başarılar diliyorum
@teteninligdekigolsayisi0
@teteninligdekigolsayisi0 2 ай бұрын
@@balanzumzum niye ya ben de yeni başlıyorum izlemeye
@Cefe61
@Cefe61 2 ай бұрын
@@teteninligdekigolsayisi0 az başladım da yok vazgeçtim bu ne la bu saatte sıkıntı
@orhunalp
@orhunalp 2 ай бұрын
Hocam çok fena yayındı. Uzun zaman akıllardan çıkacağını düşünmüyorum. Hikayelerin hepsi de sağlam korkunçtu. Hastalara selamlar.
@ceyyz984
@ceyyz984 2 ай бұрын
Yayın sabah ezanına kadar olsa iyi olurdu, şimdi tuvalete çıkamıyacağız.
@Ali-p1y9b
@Ali-p1y9b 2 ай бұрын
Öncelikle selamlar hocam, bu anlatacaklarımı küçüklüğümde yaşıyordum. Müstakil bir evde yaşadığımız için etraf camdan kolay bir şekilde görünürdü, geceleri ben genelde uyanık olurdum ve hırsız girmesinden oldum olası korkmuşumdur o yüzden dışarıdan bir ses geldiğinde, korktuğum için kendimi rahatlatmak adına çekinerek dışarıya bakardım. Yine dışarıya baktığım bir gün uzun boylu zayıf kel yaşlı bir adamın ağaç arkasından bizim eve baktığını net bir şekilde görmüştüm, göz göze geldikten sonra 5-10 saniye olayın şokuyla durumu idrak edemedim, korkudan hemen camdan kaçıp, o saatde herkes uyuduğu için kaldırıpta bu durumu izah edemeyeceğimi düşünüp dua ederek uyumaya çalıştım. Bu adam gün geçtikçe daha da yakın gibi hissettiriyordu, 2-3 gün sonra gece tuvalete gittiğimde arkamdan birinin bana baktığını hisseder gibi oldum ve ürperdim, odaya koşar adım kaçtım kapıyı kapatırken göz ucuyla baktığımda karşıdaki odadan bana bakıyordu. Korkarak bir şekilde uyudum, gece birisi beni dürttü uyku sersemi durumu idrak edemiyordum, dediği sözleri de anlayamadım. Kafamın üzerinde bana baktığını hissediyordum, bana yakın olduğu için nefes alışı o sessizlikte duyuluyordu. Fakat korkudan dönüpte o adama bakamamıştım. O adamı artık geceleri değil rüyalarımda da görüyordum, bana zarar vermek korkutmak amaçlı değil sanki sadece beni izliyor benimle konuşmak istiyor gibiydi hep. Rüyalarımda dahil görmeye dayanamayıp sonunda bu durumu aileme, dedeme anlattım, dedeme nasıl birisi olduğunu tarif ettiğimde birden yüzü düştü, ağlayacak gibi oldu. Dedemin anlattıkları şunlardı, o kişi benim ismini aldığım kişi babamın dedesiymiş. Annem hamileyken beni çok görmek istemiş fakat ben doğmadan vefat etmiş, sadece onda olan babam, amcalarımda dahil olmayan bazı rahatsızlıklar bende var. Bu benzerlikler ve onun bana gelmesi bana bu olayı öğrendikten sonra hep o yüzden mi acaba gerçekten dedem beni göremeden öldüğü için mi, yoksa benim hayal gücümün bir eseri mi diye düşündürdü.
@alfredmalfred
@alfredmalfred 2 ай бұрын
olm çok korkunç lan aynı evin içinde birinin sana baktığını bilmek falan . en ürkütücü anılardan biri bu olabilir baya açıklaması falan da aşırı iyi bi anı bu hoca.
@beyonder7219
@beyonder7219 2 ай бұрын
​@@alfredmalfred aynı evin içinde sen yatıyorsun gözün kapalı. Ama hemen dibinde burnunun ucunda nefesi duyulacak kadar yakın birşeyin seni izlediğini biliyorsun. Şunu yazarken bile tüylerim diken diken oldu hoca
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
ilk başta da demişsin korku ile sıkıntın var muhtemelen bu hikayedeki kişi de sana anlatılmış önceden normal
@mustafabuyukakten6034
@mustafabuyukakten6034 2 ай бұрын
Kolpannes
@damian35.
@damian35. Ай бұрын
kolpa yorumlar
@ahmetefebayraktar35
@ahmetefebayraktar35 2 ай бұрын
Hikaye Dakikaları: Keçili, videolu kanıtı olan hikaye: 13:24 [Keçili olayın youtube videosunun ismi: Ayin mi Yapıldı Hayvan İstismarı mı? (Paranormal Konular) ] Erzurum dağ evinde 3 biçimsiz mühür içeren bıçaklı hikaye: 22:39 Trabzon orman içindeki taş evde baltalı hırsız hikayesi: 29:03 Tokat Zile'de amcası ve akrabaları ile olaylı defineyi aramaya gidip yılan görülen hikaye: 35:35 Ermeni çift ve uzakta yaşayan cadılı hikaye: 43:35 İki tane mum yakıp dilek dileyen, kumpirci reklamlı hikaye: 47:54 Dişini fırçalayan anneanneli hikaye: 51:12 Evin sahibinin oğluna ait odaya kitlenerek bakan köpek ve kardeşli hikaye: 56:07 Banyoda iken müzik dinlediği telefonu düşen hikaye: 1:02:17 3 papazlı hikaye: 1:06:04 Sadece insanlar mı sabah namazına gider diye soran akadlı adam içeren hikaye: 1:15:35 60 yaş adam sesiyle "Berke ile evlenicez" denilen hikaye: 1:22:57 Kuzen ve ablasının fal baktırmaya gittiği ve falcının 2 tarih verdiği hikaye: 1:30:20 Lise 3'te geceleri karabasan olayı yaşayıp kuvvetli rüzgar sesi duyulan hikaye: 1:35:13 Mezardan, babası ile babaannesinin eşyalarını yakarken ezan sesinin geldiği hikaye: 1:40:14 Nurcan ablalı hikaye: 1:45:39 Sahilde bulunan Beyaz otelin mescitinden arapça gelen dua sesli hikaye: 1:51:54 Askıda saçı örgülü şekilde sallanan erkek kafalı hikaye: 1:57:08 Mezarlığa giden yolda babasına benzeyen birini görmüş ve İzmit ile Tercan ilçesinde geçen hikaye: 2:02:08 Abisi uyandırdığında dizlerinin ve ellerinin üstünde 4 ayak durduğu görülen hikaye: 2:10:09 Evin duvarlarının içine ettikleri, 3 faraşlı hikaye: 2:15:10 Cin düğünlü karıncalı köyünde amcanın önüne tezek getirilen hikaye: 2:20:52 Annenin ve çocuğun ev pencerelerinde dedelerinin silüetini gördüğü hikaye: 2:26:30 Hocanın ata büyü yaptığı, Gürcistan'dan yollanılan hikaye: 2:30:58 Gudubet köy evinin bahçesinde vefat etmiş halasını gördüğü hikaye: 2:36:26 Şantiye şefi ile birlikte cin vakalarına bakılan hikaye: 2:41:54 Üzerine dolap kapağı düşen ve dolabın kenarından büyü çıkan hikaye: 2:45:00 Arkadaşı Onur'un aslında gelmediği ve kedi Muhtarın aile yanında olduğu öğrenilen hikaye: 2:48:20 Cİnlerle ilgili araştırma yapılan ve 6 tane gölge tarafından tavana kadar kaldırılan hikaye: 2:53:08
@metalhead7778
@metalhead7778 2 ай бұрын
@@ahmetefebayraktar35 kral senin daldasak 50 kilo vardir toplam
@burakjaaaaaaa
@burakjaaaaaaa 2 ай бұрын
Adamsın
@ahmetefebayraktar35
@ahmetefebayraktar35 2 ай бұрын
@@metalhead7778 rica ederim hocam
@hasanerbek5602
@hasanerbek5602 2 ай бұрын
@@ahmetefebayraktar35 Eyvallah hocam
@st4II
@st4II 2 ай бұрын
çok büyük bir adamsın
@thedefenderofgotham6160
@thedefenderofgotham6160 2 ай бұрын
Yayın tekrarlarında chat replay olsa keşke yaa
@zeynel2906
@zeynel2906 2 ай бұрын
Fiwhs de varmış
@rhl7w
@rhl7w 2 ай бұрын
​@@zeynel2906Ya fiwhs artik gotunden anı uyduruyorsun
@Emrtu
@Emrtu 2 ай бұрын
Bir gün rüyamda hangi duraktan bindiğimi bilmediğim bir yerden metroya bindim. İndiğimde beni devasa bir stat karşıladı. Renkleri 2 ayrı takım birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyordu. Kafamı bir anda sağa çevirdim ve tabelaya benzer bir alette 5-0 gördüm ve anında uyandım. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
@Kangalll58
@Kangalll58 2 ай бұрын
Çok gerildim
@riyallife31
@riyallife31 2 ай бұрын
puahahahaha
@Frowen-qh7xb
@Frowen-qh7xb 2 ай бұрын
renkli takim 5 5 yapti
@meyusuf962
@meyusuf962 2 ай бұрын
PSADFKAPFJKAOSFKAPSFASFAPĞSFKLAĞF
@32Alperen32
@32Alperen32 2 ай бұрын
Zuahhshha
@YılmazUzun61
@YılmazUzun61 2 ай бұрын
YazıYorum #7 | Korku Anıları 3 Hocalar selam, birazdan okuyacağınız hikaye Trabzon Beşikdüzü'nde bir köyde geçmektedir. İnanması biraz güç ancak bizzat şahit olduğum için anlatacağım. Öncelikle hikayenin temeli 1915li yıllara dayanıyor, o yıllarda bildiğiniz üzere Trabzon Rus işgali altında idi ve bizim büyük büyük dedelerimiz 1700lü yıllardan beri buralarda ağadır (bildiğimiz toprak ağası) neyse o yıllarda Rus işgali başlıyor ve yaklaşık 1 yıl boyunca çatışmalar, esirler vesayre normal bir savaş dönüyor. En son savaş sonunda esir takasları yapılırken bizim köydeki esir Rus bir kadın ve annesi burada kalıyor. Anlatılanlara göre Rus kadının annesi büyü işiyle ilgilenirmiş bundan dolayı köyde ona çok sıcak bakılmazmış. Bir gün Rus kadın yine evindeyken evine bizim soyumuzdan gelen 3 tane köyün delisi dadanmış ve zorla içeri girmişler. O sırada annesi evde yokmuş ve Rus kadın evine zorla giren 3 ayyaşla tek kalmış. Gerisini ben anlatmayayım siz anlayın hoş olmayan şeyler yaşanmış ve sonunda Rus kadın ölmüş. Gerisinde ne yaşandığını net bir şekilde bilmiyoruz annesi muhtemelen eve gelince kızının cesedini görüyor ve kendi bahçelerine kızını gömüp onun için bir mezar taşı yapıyor. Üstüne ise farsça ve rusça karışık yazılar yazıyor. Ardından kadın sırra kadem basıyor ve bir daha ortalıkta görünmüyor. bir süre sonra büyük dedelerimiz (toprak ağaları) Rus ailenin evini yıkıyor ve o bölgeyi komple mezarlığa çeviriyor. gel zaman git zaman yerine yeni mezarlıklar da ekleniyor ve bazı köylüler akşam vakti Rus kadının annesini elinde değişik bitkilerle kızının mezarında gördüklerini ve elindeki kitaptan arapça farsça bir şey okuduğunu ve kendilerini görünce hemen mezarlığın arkasındaki ormana doğru kaçtığını söylemişler. Bir süre sonra kadın tamamiyle ortadan kaybolmuş ancak yine bazı köylüler Rus kadının ölüm yıl dönümünde geceleri mezarının başında kendisine benzeyen bir kadın olduğunu ve sadece oturup mezar taşını ovduğunu rivayet etmişler. Bu okuduğunuz kısım hikayenin temeli ve 93 yaşındaki dedemin bize anlattığı olaylar şimdi bizim yaşadığımız olaya geliyorum Yıl 2018 en küçüğümüz 16 en büyüğümüz 21 yaşında olmak üzere yanımda 2 kuzen ve 1 arkadaşım var 4 kişiyiz. Günü anneannemlerin evinde geçirmeye karar verdik. O gün evde hiçbir aile büyüğü yoktu, hepsi günü ve geceyi yaylada geçirecekti bu yüzden 4 ergen günü nasıl eğlenceli geçirebilecekse öyle geçiriyorduk. Neyse hava yavaştan kararmaya başladı ve biz de evdeydik. Ev de 2 katlı 10 odalı taş bir ev. Konu üstte anlattığım Rus kadın hikayesine geldi ve şansımıza o gece Rus kadının ölüm yıl dönümüydü. Hiçbirimiz hikayeye inanmadığımız ve macera arayışında olduğumuz için gece 23:59da mezarlığa doğru yola çıkmaya karar verdik. Mezara giden yol yokuş aşağı inen bir yol ve hiçbir sokak lambası çalışmıyor. Sadece bir tanesi yanıp sönüyor. Bilenler bilir Sis dağı yaylasında otçu haftası vardır o zamana denk geldiğimiz için köylü ahalisi de yaylada ve evlerden gelen hiçbir ışık yok. Neyse evden çıktıktan sonra yokuşu doğru düzgün çalışmayan sokak lambasının cızırtılarıyla inmeye başladık, bu arada o kadının mezarını bilirdik çok garip bir mezardı. Mezar taşını yosunlar kaplamış üzerindeki yazılar çok biçimsiz bir farsça yazıydı haliyle google translate bile anlamazdı. Neyse mezarlığa vardık ancak mezarlık mezar taşlarıyla dolu olduğu için dışarıdan hiçbir şey gözükmüyordu. Rus kadının mezarına doğru yaklaşınca 3 kişi bir anda durduk. Gerçekten hikayede olduğu gibi beyaz elbiseli bir kadın yere çömelmiş mezarını ovuyordu. Ben ve 2 kuzenim neye uğradığımızı şaşırdık ve siz de görüyor musunuz diye birbirimize sorduk fısıldayarak. Çok garip bir şekilde ben ve kuzenlerim kadını görürken arkadaşım göremiyordu. Dalga geçtiğimizi sandı ve mezara doğru birkaç adım attı, o esnada bastığı bir dal parçası çıt etmiş olacak ki kadın bir anda bize doğru döndü gözleri çok garipti, elmacık kemikleri belirgin, saçları simsiyah, zayıf ve üzerinde beyaz bir elbise vardı (Şu an bile elim ayağım titriyor). Yüzünde bir gülümseme vardı ancak bize dönünce gülümsemesi birden kayboldu ve üzerimize doğru koşmaya başladı. biz 3 kuzen topuklarımız göte vura vura kaçarken arkadaşım bizi salak yerine koyup "ulan ne tırsak adamlarsınız dal sesinden niye kaçıyorsunuz dedi". biz 3 kuzen mezarlığın dışındaydık ve neredeyse dilimiz tutulmuştu konuşamıyorduk. Kadın ise mezarlığın içinde volta atıyordu, mezarlığın dışına çıkamıyor gibiydi. Ancak arkadaşım ile garip bir şekilde hiçbir etkileşimi yoktu. Çok kısa bir süre sonra kadın mezarlığın girişine doğru geldi ve oturup ağlamaya başladı. Ne dediğini anlayamıyorduk ancak mezarlığın dışına çıkamadığını fark etmiştik. 1 kuzenim mezarlığın girişine doğru gitti ve kadının yüzüne bakmak istedi. Gittiği esnada kadın kuzenimin kolunu tuttu. Kadın yok oldu, kuzenim ise kendinden geçti. Arkadaşım hala bize gülüyordu biz ise olayın şokundaydık. Neyse bir şekilde evin yolunu tuttuk, yayladaki büyüklerimizi aramaya çalıştık ancak yaylada evlerde telefon çekmiyordu haliyle ulaşamadık ve etrafta kimseler yoktu. Ancak kuzenim çok garip hallerdeydi. Bozuk lamba her yanıp söndüğünde kıkırdıyor ve belirli aralıklarla anlamsız bir şekilde "ben bunu hak etmedim", "bu köye hakkımı helal etmiyorum", "memleketimi özledim" diyordu. O arada bir boklar olduğunu anlamıştım. Neyse bir şekilde eve gittik ve uyumaya koyulduk (Haliyle uyuyamadık). Herkes odasında yatarken garip halleri olan kuzenim sırayla odalarımıza girip kalkın çok sıkıldım dedi. Saat 04:00 civarı. Bu arada hala anlamsız şeyler söylemeye devam ediyor. O saatte oturup fifa turnuvası düzenledik. Bir süre sonra hava aydınlandı ve kuzenim bir anda irkilip yakamıza yapıştı, bize kaç saattir bir şeyler söylediğini, yardım istediğini ancak ona hiç tepki vermediğimizi anlattı. Biz tabi yine şok olup ona olayı anlattık. Hikayenin devamında olayı büyüklerimize anlattık ve apar topar geldiler. Giresun'da bir hocaya gittik bize bu sülaileye bir büyü yapıldığını söyledi, gerisinde ne olduğunu bilmiyorum psikolojim fazla kaldırmadığı için hiç merak etmedim ancak hoca olayı çözmüş. Sonradan aklımıza dank etti arkadaşımın o kadını görememe sebebi bizim soyumuzdan olmadığı içinmiş. Başka bir zaman mezara gittiğimizde mezarın üstünde normalde okunamayan farsça yazıların okunduğunu fark ettik google translateye fotoğrafla çevirdiğimiz zaman en büyük şoku yaşadım mezar taşında "ben bunu hak etmedim", "bu köye hakkımı helal etmiyorum", "memleketimi özledim" tarzı şeyler yazıyordu, evet arkadaşımın eve dönüşte tekrar ettiği cümleler. O zamana kadar asla bu tür olaylara inanmayan biri olarak psikolojim çok bozulmuştu. Bu olay da öyle bitti. O mezar taşı ise hala orda ancak ondan sonra mezarlığa uğramadım, uğrar mıyım onu da bilmiyorum. Kolpa diyenler içinse buraya mezar taşının resmini ve türkçe çevirisini bırakıyorum. hizliresim.com/eavwdv8 - hizliresim.com/6cvkqp0. Normalde yosunlu, sarmaşıklı bozuk ve okunmayacak olan bu mezar taşı yaşanılanlardan sonra düzeldi. Eskiden mezarda karşılıklı 2 mezar taşı vardı ancak Giresunlu hoca 1. mezar taşının üstünde yazan "ben bunu hak etmedim", "bu köye hakkımı helal etmiyorum", "memleketimi özledim" tarzı yazıların tavşan kanıyla yazıldığını ve büyü içerdiğini söylediği için o taş söküldü o yüzden fotoğrafı yok. İyi yayınlar
@falanfilandersenfalanyani4479
@falanfilandersenfalanyani4479 2 ай бұрын
@@YılmazUzun61 hoca biz bunu öğrenecek kadar ne günah işledik
@trabz10lii61
@trabz10lii61 2 ай бұрын
Birdaha köye gidemeyecem aga o nasıl hikaye oyle Titredim kollpa ihtimali yüksek 1-2 Konuda Mesela Isıkların calismaması
@PhoebeWilhelm
@PhoebeWilhelm 2 ай бұрын
bu yayına çıkmalı
@YılmazUzun61
@YılmazUzun61 2 ай бұрын
@@trabz10lii61 hacı şu hikayede kolpa olamayacak tek şey o trabzonluysan bilirsin beşikdüzü belediyesinin beceriksizliğini hala da bozuk lambalar
@kemrebulduk9733
@kemrebulduk9733 2 ай бұрын
Bu kesin yayına çıkmalı
@mehmetersoy9419
@mehmetersoy9419 2 ай бұрын
Bunun "KorkuYorum" adında yeni bir seriyedönüşmesi lazım👌
@mertcanmantar7526
@mertcanmantar7526 2 ай бұрын
Çol bekledim bu seriyi lakin bu kadar muazzam bir iş olacağını tahmin etmemiştim Hasan hoca turi hilmi hepinizin emegine sağlık efsane bir yayın
@emirsukurica5744
@emirsukurica5744 2 ай бұрын
Hoca iyi yayınlar Henüz Lise 1 veya 2. Sınıfa gidiyordum. Yoğun bir kış günü sabaha karşı uyanmıştım ortalık zifiri karanlıktı. Su içme bahanesiyle mutfağa gidip saate bakacaktım. Duruma göre biraz oyalanıp namazı kılacaktım veya uyumaya devam edecektim. Karanlıkta mutfağa doğru giderken evin öteki tarafındaki salondan ufak bi ışık süzmesi geliyordu. Muhtemelen babamın da namaz için uyandığını ve beklerken vakit öksürüğünü düşündüm lakin herhangi bi ses gelmiyordu. Mutfakta suyumu içerken ufak kız çocuğu gülüşme sesleri duydum ama televizyondan geldiğini düşündüm ki babamın da uyanık olması ayrı bir cesaret veriyordu. Saate baktığımda namaz için vaktimin olduğunu görünce yatağıma doğru yol almaya başladım. Işık açıp uykumu açmak istemiyordum. Mutfaktan adımımı atmamla koridorun öteki ucunda ufak 2 karaltı gördüm. Beni görür görmez yine 2 küçük kız gülüşmesiyle içeri doğru kaçtılar. O an bağırarak Ayet El Kürsi okuyarak annemle babamın odasına koşmaya çalıştım. Yok gitgide uzaklaşıyordu ve halı altımda kayıyordu olduğum yerde patinaj çekiyordum sanki. O dönem bizde kalan babaannem kardeşlerim herkes uyanmıştı. Odaya yüzüm bembeyaz girdiğimde annem kahkaha atmaya başladı. Meğersem aile dostunun eşi gece rahatsızlanmış acile götürürken kızlarını bize bırakmış. İçeri gittiğimde gerçekten de onlardı… Hoca araya biraz soft hikaye olur diye yazdım iyi yayınlar
@-I-UnLuTurK-I-
@-I-UnLuTurK-I- 2 ай бұрын
altıma sıçtım aw
@ayberkdemirhan8726
@ayberkdemirhan8726 Ай бұрын
hhacı ne yaptın aw elim kolum uyuştu allama
@TheoHernaness
@TheoHernaness 2 ай бұрын
Nurcan teyzenin annesi tüyleri döktü. önceki yayının korkunçluğu tamamen müzikten kaynaklıymış
@reedit6714
@reedit6714 2 ай бұрын
Dayı kısa özet geçsene nurcan teyzeyi izlemeye korkuyom
@deniz9868
@deniz9868 2 ай бұрын
​@@reedit6714en korktuğum oydu tamamini izle
@TheoHernaness
@TheoHernaness 2 ай бұрын
Nurcan diye bir teyzeyleyle annesi birlikte yaşıyorlar. Annesi her yaz köye gidiyor. Yine bir yaz gitmiş kadın köye, Nurcan teyze de işten gelmiş eve. Akşam kapısı çalmış bakmış annesi. Açmış kapıyı niye haber vermedin daha dün konuştuk demiş. Annesi de sıkıldım orada falan demiş. Nurcan teyze yemek yapmış yemişler. Annesi yol yorgunuyum diyip odasına geçmiş yatmaya. Nurcan teyze de yatağını yapmış. Salonda otururken Nurcan teyzenin telefonu çalmış. Arayan annesi. Nurcan teyze telefonda bağırmaya başlamış sen annem değilsin kimsin sen diye. Annesi de telefondan iyi misin kızım. Köydeyim her gün aramıyor muyum seni noldu sana demiş. Nurcan teyze telefonu kapatıp annesinin odasına koşmuş bakmıi annesi yatağın üstünde zıplıyor hadi sen de gel birlikte zıplayalım, sen o kadına inanma sen benim kızımsın demiş. Nurcan teyze de çığlık atarak kendini apartmana fırlatmış. Komşular hırsız sanmış başta girmişler bakmışlar oda dağınık. Nurcan teyze anlatmış. İnanmamışlar başta ama bakmışlar mutfakta ikişer çatal kaşık tabak vs var. Birkaç sene sonra Nurcan teyzeyle annesi oradan taşınmışlar. Tam yatıcam anlattırdın yine tüylerim diken diken oldu.​@@reedit6714
@EmreKuloglu-iz3ct
@EmreKuloglu-iz3ct 2 ай бұрын
@@reedit6714 köye gidiyor Nurcan sonra eve annesi geliyor. Diyor çok sıkıldım orda buraya gelmek istedim iyi hoş geliyor sonra telefon çalıyor Nurcan telefonu açıyor telefonun diğer ucunda annesi var. Sonra Nurcan teyze diyor saçmalamayın annem şuan içeride falan tarzı şaka yapiliyor sanıyor. Sonra annesi kızım iyi misin ben seni arıyorum ya hep bu saatlerde bilmiyor musun beni korkutma diyor. Sonra Nurcan telefonu kapatıp içeriye annesinin odasına gidiyor. Ruhunun geldiğini düşündüğümüz nurcanin annesi yatak tepesinde zıplıyor ve hadi gel Nurcan beraber ziplayalim ve benim kızım olduğunu söyle bana tarzında şeyler söylüyor. Sonra kadın çığlığı basıp kaciyor. Komşular iniyor ve kadın dışarı çıkıyor. Komşular hırsız girdiğini düşünüyor. Ruhunun geldiğini düşündüğümüz nurcanin annesinin zipladigi yatak odası dağınık bir şekilde kalmış, odada kimse yok. Çatallar bıçaklar iki kişilik yemekler falanda yenmiş bir şekilde hikaye sona eriyor.
@ibrahim_carlak
@ibrahim_carlak 2 ай бұрын
​@@TheoHernanessNurcan abla yüksek ihtimal şizofren.Ben karıncalıda bıraktım😅
@abidin068
@abidin068 2 ай бұрын
hasan hocam öncelikle ekibe ve size selamlar. olayım 2015 yılında Aksaray’da geçiyor. istanbul’da yaşadığım halde yazları ailemle aksaray’da geçirirdik, geçirdiğimiz zamanlarda da anneannemin 2 odalı müstakil evinde kalırdık. bir gün sabah pikniğe gidecektik. annem, teyzem, dayım kardeşlerimi ve kuzenlerimi alıp önden gitmişlerdi. ben gece biraz geç uyumuştum o sebeple diğerlerine nispeten biraz geç uyandım. neyse uyanıp ellerimi yıkadım kendime gelebilmek için çünkü hala uykuyu üzerimden atabilmiş değildim. yan tarafta anneannemin bir şeylerle ugrastıgını gördüm, sanki acelesi var gibiydi. daha sonra dikkatli baktığımda ise birkaç tane kitabı aceleyle avluda yaktığını gördüm. ısınma amaçlı olma ihtimali yoktu çünkü söylediğim gibi yaz ayındaydık ve hava oldukça da sıcaktı. neyse anneannem bana bunları yak ben de devamını getireceğim diyordu ateşi ben kontrol ediyordum anlayacağınız. anneannem getiriyor birkaç kitap atıyor ve yenilerini getiriyordu. ama anlayamadığım bir şekilde aceleci davranıyordu. ben de neden yakıyoruz diye soru bile sormuyordum anlamadığım bi şekilde. biraz kitapların içeriğini merak edip elime aldığımda içince anlamadığım bir dilde ancak arapçaya benzer yazılar yazıyordu. bir anda noluyo anneanne demeye kalmadan yukarı taraftan anneannem elinde ekmekle beraber gelip neden ateş yaktığımı sordu. anneannemin kitapları aldığı dolaba doğru baktığımda ortada kimse yoktu. o an yaşadığım korkuyu size anlatamam anlatsam da siz anlamazsınız. bayılmışım zaten. bu olayın yarası ben de hala çok derindir aklıma geldikçe kendimi çok kötü hissederim. olayın yaşandığı evin odalarını hatta etrafına kadar video halinde mod ekibinize atarım isterseniz kafanızda daha iyi canlanabilmesi için. videoyu izlemeniz bile olaya inanmanız için yeterli olacaktır. twitter: abidinturkdall
@TYT-AYT-CANAVARI-
@TYT-AYT-CANAVARI- 2 ай бұрын
hocam hesabınız gözükmüyor
@abidin068
@abidin068 2 ай бұрын
@@TYT-AYT-CANAVARI- hoca yanlış yazmışım eskisini yazmışım yenisi: fredfromdesiire
@Yoksarmadı
@Yoksarmadı 2 ай бұрын
@@abidin068 hoca peki bayildiktan sonra anneanneyle falan birileriyle konuştun mu konuyu gelisme falan oldu mu hic
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
uykulu uykulu olayı anlayamamışsın kuran yakmışsın bir de aw anneanneni suçlama
@abidin068
@abidin068 2 ай бұрын
@@Yoksarmadı kral konuştum uyanınca falan da kayda değer fazla bir gelişme olmadı
@mehmethan3669
@mehmethan3669 Ай бұрын
bu anıyı bir an önce yazıp geçmek istediğim için selam faslını geçiyorum 2023 askerden döndüm, içedönük ve kalabalık ortamları sevmeyen biri olarak bir an önce yalnız kalmak istiyodum. rahmetli dedemin taşrada köy evi vardı gönül ister ki yazlık olsa orda kafa dinlesem şartlar ortada ben de askerlikten sonra hiçbişey düşünmeden direk attım kendimi oraya. ev desen köyün dışında bakkala giderken inek boklarına basa basa gidiyorum, wifi yok veriden 360p video izliyorum anca demem o ki bok gibi yaşam. 2 ay oldu her şeye rağmen bi şekilde o sessizlik güzeldi huzurluydum. 2 ay izole yaşam, tvde desen izlenecek bişey yok bu sayede bol bol kitap okudumki hayatımda kitap açmamışımdır. bu süre zarfında mentalim herşeyim düzelmişti enerjimi toplamıştım, hatta 3-4 haftadır hasan hocayı keşfedik izlemeye başlamam da yardımcı olmuştu. yaşamım ye iç sıç kitapoku htalks izle uyu şekliydi. köydekilerde full moruk kitle olduundan arkadaş desen fıs.. köyünde karanlık havasından uyku düzenim tam oturmuştu, yine 10 gibi yatağa geçtim uyudum birden kapı sesiyle kalktım haliylede şaşırdım komşu desen yok kim olabilir a satıyım tele baktım saat 2 açmadım yoldan tırlar geçtiği için yoldaki taşları zıplatıyo belki kapıya geldi taş dedim açmadım. uyku derin hemen uyudum kapı yine çaldı saat e baktım 5 dakka geçmiş kalktım amacım çıkıp yolda geçen tırlara sövmek terliği taktım çıktım kapıyı açtım karşımda hasan hoca dilim tutuldu düşüncem 2 aydır insan görmüyorum kafayı yedim yada bilmedn bi ot yedim zehirlendimmi kafası dondum hoca tanıdınmı kardeşim dedi evet abi dedim sen de mi buralısın dedim hala olayın etkisiyle normal konuşmaya devam ediyorum sanki saat gece 2 değilmiş gibi.evet kardeşim buralıyım geç abi içeri köpekler var dedim yok kardeşim korkar onlar benden dedi e abi girmiyosan ben çıkıyım sigara içek dedim yok kardeşim işim düştü bikaç şey isteyecektim dedi emredersin abi dedim kardeşim bizim düğün var kefenle çakmak var mı sende dedi kefeni bulamayacağım için evde askerdeki eski tişörtüm vardı yırtık bi o vardı çakmak bulup verdim abi diğeri yok yırtık tişörtüm var dedi saol kardeşim ben bulurum başkasından dedi tamm abi dedim baybaylaştık kapadım kapyı hemsn cama geçtim amacım hoca nereye gidecek evinin tarafını görmek. iki taraftanda geçmiyo açtımkapıyı tekrar ortada da yok. teli açtım hocaya instadan yazıcam hocam yarın da ben uğrıyım diye tel çekmiyo. bana birden ağırlık çöktü yatağa döndüm kafam acayip karışık. uyandım direk tekrar aklıma geldi dedim bu böyle olmaz köye ineyim bulayım düşüncesiyle bakkala girdim hocayı sordum ismini tipini falan anlattım tanımadı kahveye geçtim sordum yine tanıyan çıkmadı gelmişken bi çay içeyim dedim dayılara kulak misafiri oldum yangın mangın konuşuyolar olayı sordum arazide yangın çıkmış ahırdada tavuklar kaçmış kilitli ahırdan dayılar itfayeyi falan aramışlar bizim köyde yokmuş merkezden gelcekmiş hala gelmemiş. bende dedim dayı dikkat edin büyümesin diye bana katıldılar kuyudan sudoldurup yapabilecemizi yapmaya çalıştık zaten yangın büyük değilmiş pek büyük olmayan dairesel bi alan dünde yağmur yağdığından otlar ıslak pek büyüyememiş yangın. hatta itfayeye bile gerek kalmadan küçülmüş ateş kalan ateşi de biz yok ettik, bahsettiğim yuvarlak alandan çeşitli kumaşlar çıktı bi dayı düğün olmuş dedi ne düğünü cin düğünü burda bende bütün jetonlar o an düştü kapıma gelen hoca düğün dediğinde yaz geldiği için normal köy düğünleri başlar fakat düğün başkaymış ve gece istemeden yardıma yataklık etmişim. . olayı anlatmadım orda şimdi demesinler senin yüzünden olmuş herkes dönünce bende ordan köyün camisine gittim olayları anlattım sana görünmüşler oğlum dedi o çakmağı vermesen daha da kötüsü olurdu boşver hiç pişman olma verdiğine dedi. elerim titremeye başladı bacaklarım tutmadı bu zamana kadar karabasan bile yaşamamış ben cinle konuştum @mk… orda cin düğünü olmuş galiba bunlar beceriksiz cin ateşi bile çakmaksız yakamamışlar diye şaka yapıp ortamı düzeltmeye çalıştı caminin hocası ama donup kaldım şaşkınım nasıl devam edicem bundan sonra adam gibi yaşamaya dedim hocaya boşver oğlum hep olmaz bunlar dedi en iyiside ayrıl burdan istiyosan dedi öyle yapayım evet ordan da psikiyatriye gideyim dedi yok ben sana muska yazayım sen rahatlarsın dedi o gündür bu gündür o muskayı çıkarmam.. aslında bu olaydan kafamdaki cin bakış açısı değişti çünkü insan gibi bi çakmak bişey istedi zarar marar vermedi onlarda kendi dertlerinin peşinde demek sadece artık yalnız hissedemiyorum her an cin bwni izliyo olabilir gibi ve çünkü mq yaratığı o kadar zeki ki hangi şekle bürünse ikna edeceğini çözmüş beni, analiz etmiş olmalı bi süre. neyseki o sokuk evden köyden kurtuldum insan içinde yaşamak daha güvende hissettiriyor şuan 1 yıldır işim yerimde keyfimde yerimde korku da hissetmiyorum.
@erenays
@erenays Ай бұрын
gerçekse yuh
@Emre-h4j
@Emre-h4j Ай бұрын
Yuh
@alfredmalfred
@alfredmalfred Ай бұрын
sen yine bir psikiyatriye git hoca
@ceyyz984
@ceyyz984 Ай бұрын
fazla htalks izleme işi
@egemengok6638
@egemengok6638 Ай бұрын
hastaları derken bunu kastediyorduk
@cagatai1
@cagatai1 2 ай бұрын
Allahınız varsa bu serinin devamı gelir. Mükemmel keyif aldım ya iyi ki varsınız harbiden
@burakkeskin6862
@burakkeskin6862 2 ай бұрын
2 gün sonra köye fındık toplamaya gideceğim ve 2 hafta kalacağım teşekkürler htalks
@mbk299
@mbk299 2 ай бұрын
Ordulumusun giresunlu mu reis
@primetorres2008
@primetorres2008 2 ай бұрын
@@mbk299 ben giresun
@yusufcan9415
@yusufcan9415 2 ай бұрын
Kaisersoze
@burakkeskin6862
@burakkeskin6862 2 ай бұрын
@@mbk299 ordu
@Ramazanbekci101
@Ramazanbekci101 2 ай бұрын
Bende de durum aynı. Haftaya köye fındığa gidiyorum. Yayının tamamını izledim büyük çoğunluğu köyde geçiyor. Aklımda hep haftaya köye gideceğim geldi izlerken...
@nacretano
@nacretano 2 ай бұрын
Hoca selam. Hikayeye başlamadan şunu belirteyim, doğaüstü diye nitelendirilen hiçbir şeye inanmıyorum ve dolayısıyla hiçbir konuyu spritüel bir nedene bağlamıyorum. Ancak mantıksal bir şekilde bu yaşadığım olayı asla açıklayamadım. Sene 2018, üniversite ikinci sınıftayım. Akdeniz'in küçük bir şehrinin daha da küçük ilçesinde okuyorum. 15 yaşımdan beri düzenli olarak kamp yapıyorum. Neredeyse her hafta muhakkak doğaya kaçıyorum, sıradaki kampı da yakın arkadaşımla bir göl kenarında yapmaya karar verdik. 35 km'lik yolculuğumuza güneş doğarken başladık. On saat kadar süren yürüyüşün ardından, son köye yaklaşırken yol kenarında bir şeyler satan köylülerle karşılaştık. Bizi bir tuttular, salmak bilmediler. Mantar topladık, mangal yaptık, konteynırlarında çay içtik. Gece oldu fakat ancak yola çıkabildik. Bize kamp yerinde yatmamamızı, tehlikeli bir durumda evlerine gelebileceğimizi söylediler anlamsız hikayelerle birlikte. Zifiri karanlıkta, ay ışığı bile olmadan yola koyulduk. Fenerlerimizi yakıp köylülerin anlattığı tuhaf hikayelerin geyiğini yaparak ilerledik. Kamp yerine yaklaşırken, sağımızdaki tepeden taş düşme sesleri duyduk. Önce önemsemedik ama sesler netleşti, hayvan gibi değil, insan gibi yürüyen bir şeyin sesiydi bu. Arkamızı dönüp ışık tuttuk, hiçbir şey göremedik. Ama resmen bizi takip ediyordu. Tam o sırada önümüzden devasa bir ışık belirdi. Tır sandık önce. Seslendik, ışığa doğru ilerledik. Köyün girişinde hiç tahmin etmediğim bir görüntüyle karşılaştım: güvenlik ve demir kapılar. Çevrede elektrikli tel örgüler vardı. Güvenlik niye orada olduğumuzu sordu, kamp yapmaya geldiğimizi köyden birkaç kişiyle tanıştığımızı söyledik. Bir iki kişiyle telefonda görüşüp kapıyı açtılar. Köyün içinde ilerlerken kamp yerimize giden yol ikiye ayrıldı. Telefon çekmediğinden navigasyona bakamadık, zaten bu sebepten hep yolu ezberleyip çıkarım ama böyle bir yol ayrımı hatırlamıyordum. Yolu sormak için köyde ışığı yanan tek eve yöneldik. İçeriden Arapça sesler geliyordu, sanki kadın ve erkekler birlikte Kuran okuyordu. Zili çaldığımızda aniden herkes sustu. Defalarca kapıyı çaldık, seslendik ama kimse cevap vermedi ve tamamen sessizlik çöktü. Sonunda kamp yerimize şans eseri ulaştık. İki pali köpeği bize eşlik ediyordu. Etrafı ince dallarla çevirerek(yabani bir hayvan gelirse önceden duymak için) uyumaya hazırlandık. Gece aniden köpekler havlamaya, daha doğrusu bir şeyle kavga etmeye başladı. "Har, har" yanan ateşimiz aniden "puf" diye söndü. Yine aynı sessizlik çöktü. Kamp çevresine dizdiğimiz dalların tek tek kırıldığını duymaya başladık. Çadırın yan tarafından bir şey arkadaşımın kolunu tuttu, çadırın esnemesini gözlerimle görmesem inanmazdım. Panik içinde köydeki eve dönmeye karar verdik. Karanlıkta el yordamıyla yaptığım meşaleyle ilerlerken, birden yüzlerce parlayan göz gördük - yanlışlıkla bir ahıra girmişiz bu kısımda absürt bir durum yok. Bir şekilde eve vardık. Eve vardığımızda içeriden kırmızı bir ışık sızıyordu. Kapıyı 45 dakika boyunca açmaya çalıştık, 45 dakika boyunca bütün köyde "GÜM-GÜM-GÜM, ŞINGIR-ŞINGIR-ŞINGIR" sesleri yankılandı ama tek bir kişi bile çıkmadı. Sonrasında nasıl olduysa, kapı kendiliğinden açıldı. İçeri girdim, kırmızı ışık sızan odada biri yatıyordu. "Selamün aleyküm" dememle adam kafayı kaldırdı. "Abi bizi xx abiler gönderdi kamp yapacaktıkta olmadı bu evde yatabilirsin demişlerdi" falan gibi bir şeyler zırvaladım ne diyeceğimi bilemediğimden. "Salona geç yat" deyip hemen geri yattı adam. Salonda uyumaya çalışırken, birden kapıdan bir ses duyduk. "GÜM-GÜM-GÜM, ŞINGIR-ŞINGIR-ŞINGIR". Ses bizim çıkardığımız sesle aynıydı ve abartısız söylüyorum bir saat civarı hiç durmadan sürdü. Arkadaş panik ataktan dolayı bayılacak duruma gelmişti artık, faltaşı gibi gözleri açık uzanmış şekilde bana bakıyordu kıpırdamadan. Ben camdan dışarı kapıya baktım fakat kapıda kimse yoktu ses gelmesine rağmen, kapıyı açmaya gidemedim açıkçası. Bir noktadan sonra artık bende ne yapacağımı bilemeyip geri uzandım. Bir saat arkadaşımla sadece birbirimize baktık, sonrasında fazla adrenalinden olsa gerek uyumuşuz. Sabah uyandığımızda üzerimizde battaniye vardı, arkadaşım gece bir teyzenin geldiğini ve üstümüzü örttüğünü söyledi. Ama evde kimseyi bulamadık. Ne gece evde olan adam evdeydi, ne de üstümüzü örten teyze. Eşyalarımızı toplayıp hızla oradan ayrıldık. O gün yaşananlar şahsen benim mantığıma sığmıyor. Köyün etrafındaki teller, güvenlikler, o gece bizi takip eden şey, arapça bir şeyler okunan o ev, kamptaki ve evdeki garip olaylar... Doğaüstü şeylere inanmasam da, bu olayı açıklamakta zorlanıyorum. Normalde çok daha detaylı yazmıştım ama belki sizi sıkar diye kısalta kısalta bu kadar kısaltabildim ve bazı şeyleri atladım. Bunun üç dört katı bir metin çıkıyor yoksa. İyi yayınlar.
@Yesitsheron
@Yesitsheron 2 ай бұрын
daha detaylı anlat lütfen
@n0odle777
@n0odle777 2 ай бұрын
hikayelerin kolpalık kopartıyor ya
@deniz9868
@deniz9868 2 ай бұрын
Sen benim sarisin yaşlı halim misin
@n0odle777
@n0odle777 2 ай бұрын
@@deniz9868 ve 60 yaşında erkek sesli astfgsghnd
@oguzdundar2872
@oguzdundar2872 2 ай бұрын
Zaten yazan ananonim elemanlara güvenmek değil olay ya. Herhangi bir korku filmi gibi düşün, kurgu ama korku temalı. Ne kadar korkarsın ya da olaya kendini verirsin o ayrı. Bu hikâyeler de kurgu bile olsa yayın içeriği sarıyor. Yoksa öyle tepki verildiği kadar korkulacak bir şey yok tabii ki. Kurgu bu, yalan bu diyerek geçmez yayın.
@kadirsener339
@kadirsener339 2 ай бұрын
tamam kanka en gerçek sensin
@310gokmenefeozdemir8
@310gokmenefeozdemir8 2 ай бұрын
Hacı yok be
@NixxeQ
@NixxeQ 2 ай бұрын
Hocam TEKİRDAĞ'dan selamlar , iyi yayınlar. Şuan 26 yaşında bir birey olarak , 7-8 yaşımdayken yaşadığım ve 5 ay süren bir üç harfli olayını anlatmak isterim. Aradan 19 sene geçmesine rağmen o zamanlardaki yaşadığım bu olayları çok rahat hatırlıyorum. Tekirdağ'ın bir köyünde yaşıyorduk bir akşam ailecek babannemlere ziyarete gitmiştik, misafirliğimizi yaptıktan sonra babam arabamızla bizi alıp tekrardan evimize gelmiştik, annemin söylediğine göre gece 1 suları falandı. Eve geldiğimizde babam arabamızı garaja park etti bizde arabadan inmiştik. Uzun süredir misafir evinde olduğumuz için tuvalet ihtiyacımı karşılamamıştım , arabadan indiğim evimizin bahçesindeki bir dut ağacının altında çişimi yapmıştım. Neler olduysa bu yaptığım hatadan sonra oldu Annemin söylediğine göre o zamanlar hep boş boş bir yerlere bakıyormuşum ve küçük kız kardeşime bir şeyler göstermeye çalışıyormuşum. Geceleri 2- 3 saat aralıklarla ağlayarak uyanıp rüyamda kafası olmayan hayvan benzeri silüet ( tahminimce 3 harfli) gördüğümü hatırlıyorum. Annem ve Babannem her gece benim kafamın dibinde kalıp benim rahat uyuyabilmem için Dualar edip Kuran-ı Kerim'den sureler okuyordu. Sonra bir Hoca'ya başvurmaya karar verdik bana bir muska yazdı ve boynuma taktılar. Hoca bizlere eviminiz kapısına asmak için bir dua vermişti annemde onu evimizin giriş kapısına yapıştırmıştı. Ve son olarak Hoca bize 7 farklı camiden su toplamamızı ve bu suları karıştırıp benim yatmadan önce içmemi söylemiş. 19 yıl geçmesine rağmen 7 farklı cami gezip su topladığımızı çok rahat hatırlıyorum. Hocanın dediğine göre ben o gece bir 3 harfli ailesinin sofrasına çişimi yapmışım ve bana musallat olmuşlardı. Dedem o dut ağacını hemen kesmişti. Hocanın söylediği her şeyi yaptık ve huzura ermiştim, verdiği muskayı hala takıyorum. İYİ yayınlar hepinizi seviyorum
@beyonder7219
@beyonder7219 2 ай бұрын
Bundan hikayeden sonra tuvaletten başka yere işemeyiz mesela
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
ben her gün yapıyom bir şey olmuyor ilginç bir film izlemişsindir odur rüya keklemiş hoca moca seni
@barsayata-ul2sr
@barsayata-ul2sr 2 ай бұрын
Öncelikle HTalks ekibine iyi yayınlar dilerim Bakü'de bir öğrenciyim ve geldiğim ilk yıl eski Sovyet binalarından birinde kiracıydım. Evi tarif etmem gerekirse ev 1+0, bütün bir ev Türk evlerindeki ortalama bir salon kadar ama mutfaktan odaya küçük bir koridoru var, odaların kapısı yok, yer ahşaplarının bir kısmı artık çıkmış ve tavanda belli yerler küflenmişti ve insan bakınca cidden rahatsız oluyordu. Bazı geceler koridordan ayak sesleri geldiğini duyardım ama ahşapların eski olmasına verirdim hep veya bazen de birinin beni ittiğini hissederek uyansam bile yeni bir hayatın getirdiği psikolojik durum der ve devam ederdim veya geceleri uyumadığım zaman ayda 1 2 kez annemin mutfaktan ''Gelsene yemek hazır'' diye seslenişini duyar hatta bazen uykumdan kalktığımda Türkiye'deki kedimizi yatağımın karşısındaki dolabın üstünde görürdüm ve bunları aile evini yeni terk etmenin getirdiği sürece beynimin daha alışamaması olarak yorumlar çok fazla üstelemezdim Bu arada evi tutmamın tek sebebi kirasının çok ucuz olmasıydı çünkü yurtdışında özellikle ilk yıl maddi olarak zor oluyor cidden ve ben de en az 1 yıl o evde kalacak şekilde paramı idame ettirebiliyordum. Anıma gelecek olursak. Final dönemimdeydi ve ben evden çıkmayıp sabahtan akşama kadar ders çalışmış, en son mental olarak yorulup gece 11 gibi yatmıştım. Tahmini gece 2 gibi giriş kapısına sert şekilde 3 tane yumruk sesiyle uyandım. Sessiz adımlarla korka korka kim çalıyor diye kapı gözünden bakmaya gittim ama kim olursa olsun o saatte böyle kapı çalana kapıyı tabiki de açmayacaktım. Göze doğru gelip baktığımda apartman ışığının yanmadığını ve vuranın büyük ihtimalle sarhoş olup yanlışlıkla çaldığını ve sonra gittiğini düşündüm. Tekrar uykuya daldım ama bu sefer 1 saat sonra bir titreme sesi duydum. Uykulu kafayla ilk önce üst komşunun çamaşır makinesi çalıştırdığını ve titreşiminin bana vurduğunu düşünsem de bu saatte ne çamaşırı diyerek gözümü açtığımda titreme sesinin sadece yatağımım karşısındaki dolaptan geldiğini fark ettim. Baktığımda sadece dolabın sarsılarak hafifçe hareket ettiğini ama yanındaki sehpa ve çalışma masama hiç etki etmediğini yani sadece o dolabın sallandığını görünce aklımdaki bütün duaları okuyarak dolabın yanına gittim ve yavaşça dokundum. Dokunduğumda sarsıntının durmasıyla şok olmuştum. Hemen bütün ışıkları yakmak aklıma geldi ama yattığım odanın ışığını açar açmaz ampül patladı. O an korkudan gözüm yaşarsa da besmele çeke çeke telefonumun ışığını açarak koridoru denedim ve o da patladı. Bu sefer panik olup mutfağa koştum ve cidden mutfaktaki ampül de patlayınca korkudan 2 3 dk kitlenmiştim. Tek yapabildiğim fatiha, nas okuyup şehadet getirmekti. Cesaretimi topladıktan sonra koşarak balkona attım kendimi. O zamanlar gidecek başka yerim olmadığı için evden çıkamazdım ama içinde de duramazdım. Balkona gittikten tahmini 10 dakika sonra dolaptaki sallanma sesinin tekrar başladığını duyduğumu ve sabah 4 gibi bir ara bu sefer duvara 3 defa sert şekilde vurma sesini ve bunun belli zaman sonra 1 defa daha tekrar ettiğini hatırlıyorum. Sigara içmeme rağmen paketimi almamıştım ve sabah 7ye kadar balkonda sabahlamıştım. Sonrasında maddi durumu umursamadan 1 hafta içinde evden taşındım ve bir daha böyle bir şey başıma gelmedi. Yaşadığım o geceden sonra kaldığım 1 yılı düşündüğümde o evde bazı şeylere sabredip görmezden geldiğimi ve bazı durumların da 'şüpheli' olaylar olabileceğini düşünüyorum
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
kısa devre olmuştur ampüllerde normal
@basawatd3232
@basawatd3232 2 ай бұрын
​@@yusufukraynaogullari8731 Kısa devre olması çok mantıklı, umarım duvara vurma seslerinin ve dolabın sallanmasinin da açıklaması vardır. Şunu belirtmem lazım ki açıklama olsa da olmasa da çok rahatsız edici bir durumdu şahsen
@BurakKaya-f4d
@BurakKaya-f4d 2 ай бұрын
Hocam selamlar Bursa Yenişehirin yakınlarında bir köyümüz var sürekli giderdik çocukluğum orda geçmiştir. Sene 2009 o zamanlar 13 yaşındayım yine yazın tarla işleri için köye gittik. tarlaya hat değiştirmeye giden bilir gece saatlerinde de gidilir saat 2 de hat değiştirmeye uyandım ve tarla kıyafetlerimi giydim artık alıştığım için babamda benimle gelmiyordu. Motora atlayıp tarlaya doğru yola çıktım genelde benimle beraber o saatlerde ayakta olan cok insan olurdu köyde tarla işleri için ama o gün kimse yoktu her neyse diyip devam ettim ve tarlaya geldim. Tarlaya geldiğimde su boruların bazılarının eksik olduğunu gördüm ve şaşırdım köyde hırsızlık olmazdı çünkü belki biri ödünç almıştır diye yan tarlalara bakmaya gittim. Yan tarlaya geldiğim de tarlanın karşısında bir at arabası vardı atlar çok güzel bakımlı görülüyordu gece olmasına rağmen atın boynuna takılan parlak süsleri bile farkedebiliyordum. Sonra at arabasının üstünde biri gördüm onu sonradan farketmiştim ve karanlıkta seçemiyordum uzaktan selam verdim , selamı almadı Neyse dedim devam ettim boruları bulamadım bende babama haber vereyim diye eve dönmeye karar verdim motora atladım. Motora bindikten sonra at arabası yanıma doğru gelmeye basladı bende korktum sonra gaza bastım arkamdan gelmeye basladı , o an çok korktuğumdan var gücümle gaza asıldım ama hala arkamdan geliyordu o kadar korkmuştum ki evimizi bile geçtim. Sonra içimden köyün içine gideyim köy kahvesinde illa biri vardır dedim ve oraya sürdüm ama kimseyi bulamadım ve kahvenin yanındaki çeşmede elimi yüzümü yıkadım , tam rahatladım ve o neydi diye düşünürken at arabasını geldiğim yolun sonunda gördüm o an kaskatı kesildim sanki bana parmak sallıyordu ve gel gel işareti yapıyordu hemen telefonla babamı aradım ama açmadı bende yine motora atlayıp kaçmaya başladım korkudan rehberimde olan herkesi biri açar diye arıyordum sonunda babam beni geri aradı bende olanları anlattım oda ben seni almaya gelicem sen orda kal dedi. Babam geldi ve arabayla beni aldı telefonda çok hızlı ve korkarak anlattığımdan anlamamış olacak ki bir daha ne olduğunu sordu ben de anlattım ve babamında küçükken aynı böyle bir şey yaşadığını ve onun cin olduğunu söyledi o gün asla uyuyamadım ve sabaha kadar oturdum. Sabah olunca babaanneme başımdan geçenleri anlattım oda çok şaşırdı ve babamla bana gelin dedi evin önünde bulduğu süsleri gösterdi ve onlar atın üstünde olan süslerdi o an hiç olmadığım kadar korktum ve ağlamaya başladım . O gün babaannemi de alıp şehre döndük. Babam sonraki aylarda ve yazın yine köye gitsede ben yaşadıklarımı atlatamadığım için uzun süre gitmedim.
@huseyingiray441
@huseyingiray441 2 ай бұрын
38:03 oooo Alevi dedesi dumbledore patladığım nokta
@İzmir35CokYasa
@İzmir35CokYasa Ай бұрын
merhaba gençler. direk konuya dalacagım ben cinlere büyüye vesaire inanmayan birisiyim. dini inancım varla yok arası. pandemide evlendik telaşla, hanımın akrabalarla bizimkiler kavga etti dargınlık vardı. onların gönlü olsun diye otuz senedir yaşadığım şehri dostlarımı köpeğimi her şeyi bırakıp uşak'a gittim. malum büyükşehirde yaşamak zor. hele yuva kurunca iyice zorlaşıyor . başlarda maddi manevi iyiydik. hatta baba olacağımı ogrendigimde dunyalar benim olmusdu. hep onu sırtıma alıp Beşiktaş maçlarına gitmek gibi romantik hayaller kurdum aylarca. bizimkiler tutturdu çocuk izmirde büyüsün diye kayınpederle yine birbirlerine girdiler. izmirdeyken nakliye firmasında masa başı işim vardı. Uşak'ta kaynatamın restoranında çalışıyordum+ adı batsın şerefsiz 2-3 kadın bize oturmaya geldi. eşimin akrabalar. o sırada muska bırakmışlar koltuğun yan iç kısma. hanım haftalar sonra fark etmiş bunu. ben de ortalığı ayağa kaldırdım tabi pek misafir gelip gitmez kimin yaptığını anlamak zor olmadı. işyerinde kayınpederin ağız kokusunu çekiyorum sırf karım ve dogacak çocuğum için. hanım muskayı gordukten sonraki hafta düşük yaptı. muskanın etkisi midir psikolojik midir hâla düşünürüm. kızın dengesi sarsıldı. ben soğukkanlı durmaya çalışıyorum ama doğmamış yavrumun ölmesine ne kadar dayanabilirim mide kanaması geçirdim birkac gun hastanede yattım. hanım da aylarca panik atak krizleri geçirmeye başladı rahminde kist çıktı tedavisine başladık hanımın ailesiyle bağımızı kopardık izmire bizimkilerin yanına geldik . hanım birbirimize iyi gelmiyoruz daha gençsin boşanalım rahatlayalım belki hayatımız normale döner dedi. onu o halde görmem onu cok üzüyodu. başıma kaynar sular döküldü. eminim hastalanan ben olsaydım böyle bir şey demezdi. eminim. 3 ay oldu vefat haberini alalı, kendimi öldürmeyi çok düşündüm harekete geçtim ama yapamadım. seni çok seviyorum Deniz. doğmamış çocuğumuzu da. hep seveceğim. geçenlerde biriyle birlikte oldum aynı eşime benziyordu her şeyi. Aşık mı oldum yoksa eşime benziyor diye mi hoşlandım bilmiyorum. 2 senedir bir ayağım hastaneden çıkmadı kafamda saç kalmadı 67 kiloya düştüm eşimi çocuğumu kaybettim köpeğim öldü işsizim mutlu olmak benimde hakkım artık icimi dokmek istedim. kim bu işlerle uğraşıyor başkasının mutsuzlugunu inşa ediyorsa 1000 bin katını yaşasın not: beni ayakta tutan sey Beşiktaş tır. ayrıca size de teşekkür ederim. 2 saatline de olsa kafamı dağıtıyorum. turan kardeşe de ayrıca selamlar
@AhmetMehmet00
@AhmetMehmet00 Ай бұрын
Başın sağ olsun kral. Çok geçmiş olsun. Umarım her şey dileğince olur.
@mercynel
@mercynel Ай бұрын
başın sağ olsun ağabey, allah her şeyin hayırlısını versin
@XxXx-r4n
@XxXx-r4n Ай бұрын
Ağabey başın sağolsun o akrabalardan intikam düşünüyor musun ?
@Emir-cy1cp
@Emir-cy1cp 2 ай бұрын
YT nin en iyi içeriği en iyi yayıncısı
@Sub-Zero__
@Sub-Zero__ 2 ай бұрын
Hocam iyi yayınlar ekibe ve sana selamlar. Yıl yaklaşık 2013-2014 daha on yaşındayım. Ramazan ayındayız. Tabi o zamanlar ramazan yaz aylarına tekabül ediyordu. İstanbulda birbirine yapışık 3 katlı iki eve ek olarak bir tanede 1 katlı gecekondu evin olduğu yaklaşık 1.5 dönemlik bir arsada oturuyoruz. Evin arkasında arsanın neredeyse yarısı kadar olan bir bahçemiz vardı. Abimler ve arkadaşlarım dahil olmak üzere yaklaşık 6 7 kişilik bir grup olarak iftardan sonra sokağa çıkıp oyun oynuyoruz. Hava karanlık olduğundan futbol, istop gibi oyunların yanında saklambaç vs de oynuyorduk. Saklambaç oynarken genelde arka bahçeye gitmeye tırstığımdan sokakta arabaların arkasına vs saklanırdım. Bahçemiz olduğundan oturduğumuz meskende kömürlükte bulunuyordu keza komşularında kömürlüğü vardı.İçimden ya bahçedeki ağaçların arkasına veya otların arasına oturmak ya da kömürlüğe girmek vardı. Bahçede dairelerin pencerelerinden gelen ışıktan başka bir ışık kaynağı bulunmuyordu.Ebenin yeri evin ön tarafında yani sokağın aydınlık kısmında yer alıyordu. bahçe ise tam arka kısımdaydı. Bahçeye ebenin hem sağından hemde solundan gidilen yaklaşık 5 basamaklı bir merdivenden inilip gidilebiliyordu.Bahçeye gidip arka kısımda yer almasından dolayı incir ağacının gövdesinin arkasına yapıştım. Sağ tarafımda binanın istinat duvarı varken soldan da bahçeyi kesiyordum. Kim olduğunu kestiremediğim biri 5 6 metre önümden koşarak bahçenin diğer tarafına koşarken tahminimce ebede arkasından koşarak geçti. Bunun ardından bende geldikleri yerden giderek sobeledim. Tam olarak koşmaya başladığım sırada ise etrafında kimsenin olmamasını bilmememe rağmen”Henüz değil”e benzer bir cümle duyduğumu anımsadım. El bittikten sonra herkes toplanıp diğer ebe seçilecekken bahçede benimle olan var mı diye sorduğumda kimsenin olmadığını öğrendim. Bende herhalde yanlış duydum diyerekten bir şey demedim. Diğer elde bu sefer komuşunun kömürlüğüne girme fikri aklımı kurcalıyordu. En sonunda özgüvenimi topladım ve zifiri karanlık kömürlüğün içine girdim. Tabii ki kapıyı ucundan aralık bıraktımki aradan geçenleri göreyim. Hareketsiz durmamak için neredeyse ciğerlerimi patlatacak kadar tutuyordum. En sonunda Oyun bitti herkes çıksın diye bir ses duymamla ,çıkmak için tam kömürlüğün tahta kapısını itecektim ki omzumda bir el hissettim ve bana “şimdi” dedi. Elin ağırlığıyla kendimi olağanca hızımla dışarı fırlattım. Şükür ki kömürlük hemen sokağın dibinde olduğu için herkes hemen beni çığlığım ve kapıyı sert bi şekilde açmam sayesinde fark etti. Herkes etrafıma toplandı ve bana sorular sormaya başladı.Ne oldu, Fare mi geldi ayağına vb sorular gelirken iki seferdir yaşadıklarımı anlattım. Anne babalarımızdan fener aldıktan sonra hep beraber hem bahçeyi hemde kömürlüğe iyice baktık. Ancak hiçbir şey göremedik. Uzun bir süre kömürlüklere kendi başıma gündüz vakti bile olsa odun vb bir şey almaya girmeye cesaretim olmadı. Birkaç yıl sonra ise incir ağacının artık aşırı büyüyüp komşunun alanını çok istila etmesinden dolayı yarısından kesip elde ettiğimiz odunları kışın yakmalık hazırladık. Odunları kışın kömürlükten çuvalla alırken kömürlükten yine bir ses duyduğumu sandım ama bu soğuk havada ne kimsenin penceresi açıktı ne de dışarıda birisi vardı. Eve girip sobaya odunları dizip çırayı yakınca yine bir ses duydum gibi oldum. Sanki biri bana yapma diyordu. Ben ise hiç umursamadan evin soğuğunu kırıp ısınmak için sobayı yakmaya kararlıydım. 5 6 ay boyunca hiçbir şey yaşamamıştım. Taki yaz ayı gelene kadar.Her yaz meyve veren bahçemizdeki erik ve dut ağaçlarının hepsi hastalık kapıp o yıl kuruyunca dedem buranın yerlisi olduğundan aklına bana bir şey anlatmanın zamanının geldiğini söyledi ve anlatmaya başladı. Zamanında oturduğumuz binalar yapılırken dedemde binanın yapımında yer alıyordu. Bina yapılırken dedem çalışan arkadaşlarından birinin çalışma esnasında dış cepheyi yaparken incir ağacının oraya düşmesiyle beraber öldüğünü anlattı. Ölmesinin sebebi ise ağaçın aslında arkadaşı Muzafferin düşüşünü yavaşlatmasına rağmen büyük ihtimalle istinat duvarına kafasını sert bi şekilde vurmasından ötürü beyin kanamasıyla gerçekleşmişti. Dedem o zamanlar inşaatta bir nevi şef gibi çalıştığından arkadaşına iş hazır mı sorusuna karşılık “henüz değil “cevabını alması ve öğle arasında ise şimdi demesiyle aklına kazınan cevapları olmuştu. O gün normal olmayan bir şekilde bu iki konuşmaları dışında başka hiçbir diyalogları olmamış. Halbuki arkadaşlıkları sağlamdı ve günde belki en az yarın saat muhabbet ederlerdi. Bunun ardından öğrendimki arkadaşının benle aynı ada sahip olan ufak bir çocuğu varmış ve bana göz renklerimiz haricinde surat olarak çok benziyormuş. Bilmiyorum belki dedemin bana anlattığı gibi arkadaşının ruhu beni yıllar sonra görüp kendi çocuğuna benzetmiştir veyahut belki de tamamen çocuk aklımla bunların hepsini kendi kafamda kurup etkilemiştim kendimi. Selametle.
@Emrydm
@Emrydm 2 ай бұрын
Bu olay birebir benim başıma geldi. Lütfen sonuna kadar okuyun. Sene 2011 falan babamlar kendi odalarında ben ve iki kardeşim bir odada kalıyorduk. Benim hatırladığım en son yatağıma yatmıştım. Ama gözümü tekrar açtığımda banyoda yerde yatıyordum gece saatleriydi belki de ezan okuyacaktı uyandım ama vücudumun başından ayak uçlarıma kadar karıncalanmıştı. Hareket ettikçe canım yanıyordu ve buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyordum ama hiç hatırlayamadım uyudum ve gözümü banyoda yerde açtım kendime gelmeyi bekledim karıncalanma hissi geçince korkarak direk yatağıma gittim. Bu olayı sabah olunca anne anlattığımda dün gece bir patırdı sesi geldi kafamı kaldırdım banyonun ışığı odaya vurunca biriniz tuvalete kalkmıştır diye düşündüm geri yattım sendin o gece yere düştün demek ki dedi ama hiçbir şey hatırlamıyordum sıfır. Bu olaydan bir kaç ay sonra annemler ve kardeşlerim iki sokak ötedeki babamın iş yerinden arkadaşına oturmaya gittiler benim proje ödevim olduğu için ben gitmedim ve ödevimi yapmaya hazırlanıyordum salonda TV de açıktı. Birden feci bir şekilde baş dönmesi yaşadım ama başım inanılmaz dönüyordu tırsmaya başladım ama bir yandan da kendimi teselli ediyorum bişey yok diye en sonunda dayanamadım ayaktaydım ve başım hala dönüyordu kendimi koltuğu attım ve gözümü açtığımda yoğun bakımda uyandım. Yine hiçbir şey hatırlamıyordum. Annemler komşudan dönünce beni koltukta görmüşler uyuyorum sanmışlar annem dürtmeye geldiğinde altıma kaçırdığımı görmüş tam beni düzeltecekken ağzımdan beyaz salyalar akmış ve bağırmış babamla annem beni hastaneye götürmüşler 1 gün yoğun bakımda kaldım ama uyandığımda hiçbir şeyim yoktu hasta hissetmiyordum. Doktorlar ben kendimde değilken aileme üç ihtimal var demişler ya kanser ya timör yada epilepsi bana sonra epilepsi teşhisi kondu fakat doktor sen epilepsi de değilsin başına gelen bu durum ancak bir epilepsi hastasının başına gelir başka açıklaması yok dedi tıbben. ilaçlar vs. herşeyi kullandım ama hasta değildim. Ve hiç epilepsi krizi geçirmedim bu yaşıma kadar (yaşım 27) bundan uzun zaman sonra bir aile dostumuz oldu kendisi hocaydı benim durumumu ona anlatmışlar gelsin bir göreyim demiş hocanın yanına götürdüler. Hoca benimle konuştu yaşadıklarımı anlattım ve aileme bana tam 6 cinin musallat olduğunu söyledi(bana sonradan söylediler korkmayayım diye) bazı yaşadığım şeyleri ben anlatmadan hoca bana söyledi şok olmuştum o gece banyoya beni cinler götürmüş kendi misafirleri gibi olmuşum (cinler banyo ve tuvalettlerde olur onların salonu gibi) epilepsi krizi de değilmiş yaşadığım çarpılmışım ve vucüdumun ve beynimin verdiği bir tepkiymiş bu durum hoca beni üç gün üst üste okudu muska yazdı hem boynuma hem de yastık altıma koydum. Ve çok uzun zaman hiçbir sıkıntı yaşamadan hayatıma devam ettim. Namaz kılıyordum oruç tutuyordum küfür etmiyordum güzel bir şekilde devam ediyordum hayatıma ama lise son sınıfta benim ayarım yine kaçtı cinni şeyleri merak etmeye başladım alkole içmeye başladım kız arkadaşlar yaptım iyice bozdum kendimi neyse bir gün odamda yatıyordum soluma doğru karşı yatakta da halamın oğlu vardı ona doğru bakıyordum uykuya dalmaya çalışıyordum birden halamın oğlu gözümün önünden kararmaya başladı simsiyah biri gözümün önüne geldi kitlendim kıpırdayamıyorum ve birden bir ses duydum "beni artık görmüyor musun Emre" bunu duyduktan sonra öyle bir çığlık attım ki bina ayağa kalktı halamın oğlu ne oluyor diye bana baktı ve şok olmuş gibiydi annem koşarak odaya geldi beni gördü oda şok oldu ne oldu diye bana sordular anlattım ve aynaya baktığımda ölü gibi bembeyazdım kendimden korktum bu durumdan sonra o hocaya tekrar gittik ama ben nedense hiçbir şekilde hocaya gitmek istemedim içimde sebepsizce hocaya karşı bir sinir kin oluştu halbuki kendisini çok seviyordum iyi biriydi karşılık beklemeden yardımcı oluyordu bana neyse hocaya gittik olanları anlattım beni tekrar okudu muska yazdı ve yine cin musallat olduğunu söyledi ve beni kandırıp kendi taraflarına çekmek istediklerini söyledi dönüş yolunda içimdeki öfke hiç geçmedi anlamsızca büyük bir öfke ve kin vardı hocaya karşı içimde eve geldik odamda hocaya küfürler yağdırıp duvar yumrukluyordum. Birden annem bağırdı emre çabuk yanıma gel diye yanına gittim efendim dedim ve bana telefonuna gelen mesajı gösterdi ve mesajda "abla Emre söyle hocaya küfür etmeyi bıraksın" bu mesajı görünce beynimden vurulmuşum döndüm ve birden sakinleştim utandım mahçup hissettim. üç gün boyunca yine üst üste okundum her akşam sirkeli su ile boy abdesti aldım ve tekrar namaza başlayıp dualarımı devam ettirdim şimdi sadece arada karabasan geliyor o kadar bana belli bir süre her gece gelmelerine o kadar alışmıştım ki ağlayarak gece gelmelerini bekliyordum işkence gibiydi dua ediyordum ama geçmiyordu sadece bitmesini bekliyordum çaresizce çok korkuyordum. Şimdi Allaha şükür eskisi gibi olaylar yaşamıyorum. Hepinizi seviyorum güzel içerik devam etsin lütfen :)
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
tam 6 mı vay aw nasıl saymış bize de öğretsin saymayı oğlum size bu hikayeleri küçüklükten anlatıp keklemişler hoca nasıl biliyor dersen de ailen anlatmış sen kendi ağzınla dedin ya ilk önce bana anlatmadılar demek ki aralarında konuşma geçmiş seni keklemiş hoca da
@liberte3476
@liberte3476 Ай бұрын
senden ne istiyorlarmış
@sonkullanc8966
@sonkullanc8966 14 күн бұрын
3 güne bölerek her gece izledim. Fenasal sardı
@ahmettanrverdi7188
@ahmettanrverdi7188 2 ай бұрын
En sevdiğim içerik yazıyorum her hafta istiyoruz fena sarıyor hocaaaaaa
@DavudHsnli
@DavudHsnli 2 ай бұрын
KZbin tarihinin gördüğü en ürpertici video. Bu korku serisinin devamı gelsin
@melsonnway2sxy
@melsonnway2sxy 2 ай бұрын
İzlemeye şimdi başliyorum gece 2 gibi altımıza bırakmış duruma düşeriz gibi
@mustafaakbulut1905
@mustafaakbulut1905 Ай бұрын
İyi yayınlar Htalks ailesi. Hikayem belkide ilk çocukluk travmam ve henüz 6 yaşımdayken Burdurda geçiyor (köy değil ilçesi). O zaman ki evimiz eski, tek katlı köy evleri gibiydi ve amcamgille evlerimiz bitişikti (girişler birbirlerine tam ters tarafta). 20 metre kadar ileride hayvan yemleri için çukur, hemen ilerisinde de ahırımızın girişi vardı. O yıllarda evimizin etrafında çok az ev vardı ve aydınlatma falan olmayan ıssız sayılabilecek bir yerdi. Bir gün tam hatırlamıyorum o kısmı ama amcamgilde oynarken uyumuş kalmışım. Sonra uyandım baktım amcamgildeyim ve herkes uyuyor olduğu için gece vakti olduğunu anladım ama hemen kalktım eve gitmek için. Amcamgilin evden çıkıp sağa dönünce tam karşıda ahır kalıyor ve kendi evimize gitmek için tekrar sağa dönüp 20-25 metrelik bir alanı gitmek gerekiyordu. Evden çıktım biraz ilerledim tam karşıya devam edersem ahır, sağa gidersem evimiz var ve tam o ayrıma gelince birden donakaldım. Daha önce söylediğim gibi sokak aydınlatması olmadığı için zifiri karanlıktı ama annem ve halamı ahırın girişinde net bir şekilde gördüm. Uyku sersemi anlam veremedim duruma. Birbirlerine bakarak konuşuyorlardı bunu görebiliyordum, sesler de duyuyordum ama anlayamıyordum ne konuştuklarını. Sonra bana baktılar, el işaretiyle gel yaptılar ve konuşmaya devam ettiler. Ne yapsam diye düşünüyordum sürekli oraya mı gitsem eve mi gitsem, bir yandan da çok korkuyordum. Ne kadar bilmiyorum ama bir süre düşündüm sonra sanki arkamdan geliyorlarmış hissiyle çok hızlı koşarak eve gittim. İçeri girdim odaya baktım annem uyuyordu hemen battaniyenin altına girdim tepeme kadar çektim, çok korkmuştum gerçekten. Çocuk aklımla cin falan ne bilmiyorum tabii, acaba neydi gördüklerim diye ne kadar bilmiyorum ama korkarak düşündüm uyuyamadım bir süre. O geceyle beraber hava karardıktan sonra uzun bir süre dışarı çıkmadığımı hatırlıyorum hatta ahıra doğru pencereden bile bakmazdım. Kaç yaşıma geldim ama böyle konular konuşulduğunda ya da sizin korku yayınını izleyince aklıma gelir hala içim ürperiyor.
@xarahet2467
@xarahet2467 2 ай бұрын
Yayın başını kaçırıp uyurken tekrar dinleyen hastaları. Bu gece bize uyku yok
@RichieRich4834
@RichieRich4834 Ай бұрын
Hoca öncelikle iyi yayınlar , baştan uyarımı yapayım yaşı küçük olup Kur'an kursuna giden kardeşlerim varsa lütfen bu hikayeyi dinlemesin. 11 - 12 yaşlarında her çocuk gibi ben de yazları aile zoruyla Kur'an kursuna gidiyordum ama bizimkinin farkı kursun yatılı olması ve o zamanlarda çocukların bu tarz yerlerde yatılı kalması yasaktı bu yüzden jandarma düzenli olarak teftişe gelir ve gün içi o civarlarda bir kaç kere turlardı. Hocalar da bu durumu bildikleri için 18 yaş üstü olan talebelere ana yurt binasında ders verirler , sübyanlar için de ana binanın yakınlarında tuttukları 2 katlı müstakil evlerde ders verirlerdi herhangi bir şekilde baskın yenirse yurt direkt mesul olmasın diye. Mevlüt diye bir çocuk da bu jandarma olayından acayip tırsar , devriye arabasını gördümü kaçacak delik arardı. Biz de bununla makara yapar habire korkuturduk. Yine kurstan Mehmet diye bir çocuk yanıma gelip , Mevlütün yatağının altına ekmek kırığı dökelim de akşam karabasan bassın dedi , ben de o zamanlar tam fırlama p*çin önde gideniyim nerde itlik orda ben. Neyse öğle yemeği yenildi , yemeklerde hep taze ekmek verilmezdi yurtta , kimisi taze kimisi önceden kalmış bayat ekmekler falan karışık verirlerdi , biz de daha çok kırıntı çıksın diye bayat ekmekleri toplayıp gittik yatakhaneye , yatakhane dediğim de ranza falan değil bildiğin yer yatağında yatıyor herkes. Neyse tam icraata koyulduk içim bi huzursuz oldu , Mehmete lan yapmasak mı falan dedim , o da noldu lan korktun mu falan diyince erkekliğe bok sürdürmemek için bişey demedim ama , ben dökmem gelen giden var mı ona bakarım dedim geçiştirdim. Akşam oldu herkes yataklarına yattı biz Mehmetle sabah olsun da yaptığımız itliğin sonuçlarını görelim diye bekliyoruz. Neyse sabah oldu herkes sabah namazına falan kalktı Mevlüt de dahil , hiç olağan dışı bir durum yoktu her şey normal. Biz küçük olduğumuzdan sabah namazından sonra kahvaltıya kadar uyuyabiliyorduk ondan tekrar uyuduk , sabah kahvaltıya kalktık ettik derken biz dayanamayıp Mevlütün yanına gittik. Ee işte gece nasıldı iyi uyudun mu falan filan piyasayı yokladık , adamda tık yok hiçbir şey olmamış normal uyumuş uyanmış , Mevlüt anlamasa da Doğukan diye bir arkadaş bizim bir şeyler karıştırdığımızı anlayıp sordu işte naptınız lan falan diye , biz de anlattık böyle böyle ekmek kırıntısı döktük yatağının altına falan filan , bu Doğukan vicdan yapıp bu olanları Mevlüte anlatıyor , Mevlüt de hocaya anlatıyor. Tabii hoca bize bir sürü azar kayıyor yok günah , yok nimete saygısızlık falan filan. Bize ceza olarak tüm evi temizleme ve akşam ki ana yurt binasındaki çiğ köfte partisine gelmeme cezası kesiyor , millet çiğ köfte yerken siz sure ezberliceksiniz gelince okutup kontrol edicem diyor. Neyse akşam olunca millet akşam namazını kılıp ana yurt binasına gidiyor , hoca da bizi eşya dolaplarının bulunduğu odaya kapatıp gidiyor. Bu dolaplar da tahtadan ve herkesin ufak asma kilitle eşyalarını koyduğu türden dolaplar. Saat 21.30 civarı olmuş biz Mehmetle sıkıntıdan patlamışız ama makara kukara muhabbet de yapıyoruz. Konu yaptığımız icraata geliyor tabii , öyleydi böyledi derken Mehmet bu mevzuları taşağa sarmaya başlıyor işte yalan dolan , bak bir bok olmadı hurafe bunlar gibisinden , bunu yaparken de sandalyeyi geriye yatırmış iki ayağı üzerinde gidip gelip arkadaki dolaba vurduruyor sandalyeyi. Bu dediğimi yaptığı esnada arkadaki dolap sanki içinde bomba patlamış gibi kilidini kırıp iki kapağını sonuna kadar kanırtacak şekilde infilak edercesine açılıyor. Mehmet yere serilmiş durumda ne olduğunu anlamıyor arkasında olduğu için, benim aklım g*tüme girmiş toparlanıp ayakkabı bile giymeden ana yurt binasına depar atıyorum , ana yurt binası da nerden baksan 300 400 metre uzakta , tam binaya girecekken arkama dönüp bakıyorum 100 metre falan geride Mehmet de koşarak geliyor , içeri atıyorum kendimi ama soluk kesilmiş , dilim tutulmuş durumda. Biraz sonra Mehmet de geliyor o da aynı şekil ama o korkudan çok kafası karışmış gibi kesik kesik olum noldu lan falan diyor ama bende cevap verecek hal yok. Sakinleşince hocaya gidip anlatıyoruz böyle böyle oldu diye , hoca da biz yaramaz olduğumuzdan sure ezberinden kaytarmak için dümen yaptığımızı sanıyor tabi. Eve dönünce eşya odasına gidiyoruz beraber hocaya dolabı gösterip ikna etmek için , dolap aynı bıraktığımız gibi darmadağın kilit kırılmış kapakları sonuna kadar açık , hoca , hayvan gibi güreşip dolabı kırmışsınız diyip inanmıyor yine ve cuma günü halısahaya gelmeme cezası veriyor. Ertesin gün oluyor , sabah herkes kahvaltıya kalkıyor ama bir kişi hariç , Mehmet. Hoca halısaha cezası verdim diye trip yapıyor ellemeyin aç kalsın öğlene yer diyor. Kahvaltı bitiyor herkes ilmihal dersine oturuyor ama Mehmet yine yok. Hoca sinirlenip 2.kata yatakhaneye çıkıyor ama Mehmet yine yok. Hoca bu sefer panik yapıp ana yurt binasındaki birine haber verip hepimizi Mehmeti aramaya çıkartıyor.. Daha dışarı çıkar çıkmaz çocuklardan biri bağırıyor ''Hocam burda burda yatıyor''. Hepimiz koşuyoruz yanına , Mehmet yüzü koyun yerde ölü gibi yatıyor ve hırıldıyor. Yattığı yer yatakhane penceresinin altı. Bizi hemen içeri sokup olaya müdahale ediyorlar. 2- 3 gün sonra haber geliyor , 2. kattan düştüğü için kolu kırılmış başka bir yerinde bir şeyi yokmuş ama olayla ilgili tek bir kelime etmiyormuş. Bir kaç gün sonra ailesi gelip eşyalarını toplayıp götürdüler. Olayın korkutucu yanı ise düştüğü iddia edilen pencere de dahil olmak üzere bütün pencerelerde korkuluk olması..
@hervideoyadislikeatanadam7278
@hervideoyadislikeatanadam7278 Ай бұрын
Şuan okuyo
@____han____
@____han____ Ай бұрын
Hastalarına selamlar. Aslında yaşadığım bu olayı artık unutmaya başladım, unutmak icin çok uğraştım ama lise zamanında yaşadığım bu olay hayatım da bende bıraktığı etki çok kötüydü aklım hala almiyor inanmak istemiyorum O zamanlar pederin isleri geregi farklı illerde yaşıyoruz ancak benim lise sinavi iyi gelmeyince memleketteki liseye yazıldım dedem ve babanemle yaşıyorum zaten halalar teyzeler ayni belde civarında cok akrabamiz var, memleketimiz bir belde ve bizim evimiz beldenin bir Mahallesi'nde ve bu mahalleye aslında köye giderken beldeden çıkıp sağında mezarlik solunda okul olan bir yoldan geciyorsun(okul hakkında mezarlikla karsi karsiya olmasindan dolayı cok soylenti olur geceleri Işıklarinin kendi kendine açılıp kapandigi penceresinden birini bakarken gorenlerin oldugu vs gibi ama biz pek bi tarafimiza takmayiz genelde bu konuda korkusu olanlari korkutmak icin söylediğine inaniriz ama gercekten eskiden aslinda mezarligin okulun altinda da bolgelerinin bulundugu yaslilar tarafindan onaylanir) 10dk yurumelik bir yol Bir gün merkezde ki akrabalarimizda aksam misafirliği yapıyoruz ve ben hatırlıyorum o aksam gsnin şampiyonlar ligi maci var diye eve erken gecmek istedim önden çıktım kendim yürüyorum beldenin merkezinden çıktım hava soğuk, mezarligin önünden geçmeye basladim genis bir mezarlik sağımda solumda da okul kaliyor, okulun önüne doğru geldigimde mezarliktan tarafta yolun kenarinda biri çömelmiş oturuyor yaklaştıkca biraz ürktüm ama benim yaşlarımda küçük bir çocuk oldugunu anladim ben biraz uzaktan geçerken kafasini kaldirdi bana baktı ben hemen tanidim onu sinan diye bir cocuktu beraber cok futbol oynardik mahalledekilerle muhabbetimiz vardi , ben 15 yasindaysam o da 12 13 falandir heralde baktım ağlıyor yaklaştım öyle görünce uzaktan sesleniyorum bakiyor bana öyle yaklasinca ne olduğunu sordum bir süre daha ic çekip ağladı sonra arkadaslariyla okula geldigini kendisinin onlara gidelim dedigini ama onlarin okulun icine girmek istediklerini sonra kendisinin giremedigini anlatti ve sonradan arkadaslarinin bagirismalarini duymus kendisi korkudan gidememis seslenmis ama ses veren yokmus yarim saatir cikan olmamis, tabi ben bu veletler bununla dalga geciyor kesin dedim onlar sana şaka yapiyordur sen korkma vs diyerek gel beraber bakalim dedim beraber okulun bahçesine girdik Kapısına kadar geldik okulun sonra baktığımda kapının acik oldugunu görüyorum dışardan seslendik ama ses veren olmadı ben biraz yusuflamaya basladim napicaz simfi falan diye okula girmeye pek yemiyor beni ışıklari acabilsem denicem ama karanlik ürkütüyor çocuk bağırıyor hala arkadaşlarına sövüyor arada , gel bakalım diyince yok abi ben gelemem burda bekliyom diyor fazla israr etmedim arttıkça açtım telefonun flaşı girdim biraz ama şöyle bakip cikicam yani icerde gezinmeye cesaretim yok sonra baktim bir iki sınıfa okulda bos zaten her ses yankı yapıyor ben artık baya bir tirsmaya başladım en son artık gülme sesleri duydum bir ara dedim bunlar taş.k geciyor benle ama altima s.ctim firladim okulun dışına baktim bizim sinan ortalıkta yok artık buna da sövüyorum nerdesin falan diye ama ortalik inliyor köpekler falan cosmus havliyor her yerde yankilaniyor sesleri, artık nabız yükseldi baslarim cocuguna vs diye artık koşa kosa kacmaya başladım eve gidiyorum ama benim kafama göre yarim saat anca geçmiştir cocukla konustum okul bahçesine bakindik okula girdim ciktim vs derken, eve artık nefes nefese vardim baktım ışıklar yanıyor bizimkiler ne ara gelmis dedim girince hepsi birden bana sen nerdesin bizimle dalgami geciyosun vs diyorlar ne olduğunu yine anlamadim, meğer bunlar bizim eve yaklasirken evin ışığının yandigini görüyorlar ben evdeyim diye haliyle normal karsiliyorlar eve bir cikiyorlar kapı kapali ışıklar kapalı beni şaka yapiyor saniyorlar ama bakiniyorlar bakiniyor ben yokum tabi, ariyorlar benim tel kapalı Ben bunu da duyunca iyice artık altıma sic.yorum bizimkiler ama yaninda halam enistem de var baya 4kisi net görüyor ışığın açık olduğunu yanlış görme sanslari pek yok yoldan net görünüyor camlar O gece artık uyuyorum bir şekilde, rüyamda okula girdiğimi görüyorum yine cocuklar çağırıyor beni sonrasında bir sinifa giriyorlar ben once ariyorum ariyorum onlarin girdiği sınıfa girdiğimde içerisi kopeklerle dolu tam bana saldırırken ben korkudan uyaniyorum. sabah 5 gibi ortalik daha karanlık yukariki mahallede sesler geliyor bagirmalar ambulans sesi vs , hemen babanemle dedemi uyandiriyorum insanlar toplanmis zaten biz de kalkıp gidiyor yaklasinca sinanin evinin önünde olduklarını görüyoruz, sinan annesiyle yaşıyordu babasi tirciydi eve az uğrardi ve annesi de biri der cin bulasmis biri der şizofreni vs gibi değişik kafada bir insandi pek duymadim ama belki büyü muyu biseylerle ugrasiyormustur, oraya yaklastik ve anlatılan; kadın gece çocuğunu kesmiş sonra kendini asmış ilk çığlıkların sesini fuyan komsular kapiya gitmisler açan olmayınca polisi aramislar kirsal kesim olduğu icin jandarma ekipleri geliyor kapiyi aciyolar manzaralar berbat tabi ben zaten elim ayagim bosaliyor artık iyice kendimden gecicem bunlari duyunca. Son olarak en kötüsü de o gun artık ben de jandarmalardan görüşüyorum Sinan'ın gördüğümü böyle böyle bisey yaşadığımı söylüyorum gün içinde beni çağırdılar ifade vermeye ben yasadiklarimi anlatinca çocukla ilgili bisey bulma umidiyle kameralara bakalim dediler okulun, ve o günün kayıtlarına bakıldığında kameralarda görünen, ben okulun önüne dogru geliyorum sag tarafa doğru yaklaşıyorum ama yaklaştığımda yerde sinan falan yok simsiyah bir köpek var önce onunla konusur gibi biseyler yapıyorum ardindan köpek okula doğru gidiyor ben de peşinden gidiyorum okulun icine girip bütün katlari geziyorum ama hipnoz olmus gibiyim, bunlari gördüğümde daha doğrusu ilk bana görüntülerin böyle oldugunubsoylediklerinde inanmadim asla olamaz öyle bişey diyorum eminim ben yasadiklarimdan diyorum ama gerçekten izlediğimde zaten bagira bağıra aglayarak kendimden gectigimi hatırlıyorum haftalarca kendime gelemedim. Bugünden baktigimda aklimin bir oyunu olarak inanmak istiyorum ama bu olay ben de artık gördüklerime ve duyduklarima karşı artık büyük bir sorgulama kattı çok şükür o günden sonra hayatımda bir gariplik yaşamadım umarim hayatim boyu da olmaz
@____han____
@____han____ Ай бұрын
aga 2 gündür yorumum yayınlanmıyor yazıyorum yazıyorum siliniyor cinlendik diye triplere girmeye basladım kaç defa denedim küfürden mi vs neden görünmüyor yorum diye benim hesaptan gorunuyor baska hesaplardan gorunmuyor diye meger "bir cocuktu beraber cok futbol oynardik mahalledekilerle " cumlesinde futbol yerine t.p oynardık yazmıstım ondan banlıyormus futbol t.pu olarak yazdıgım kelime yanlıs t.p olarak aglınmıs sanırım , bana gorunuyor diğer hesaplara gorunmuyordu yorum bosu bosuna triplendik 2 gundur satır satır yazıp sansür hangi satırda bulana kadar cok ugrastım neyse umarım okunur en azından selamlar hocalar agzınıza saglık
@beratlatiin
@beratlatiin Ай бұрын
abi mahvettin bizi
@Armagan00
@Armagan00 2 ай бұрын
Nurcan teyze olayı dona bıraktırdı
@hakuisha
@hakuisha 2 ай бұрын
@@Armagan00 kaçıncı dakika
@danielsturridge15
@danielsturridge15 Ай бұрын
1:45:0​0 @@hakuisha
@xmuir
@xmuir Ай бұрын
Sene 2020 Mayıs Didim Akbük mahallesi karantina zamanı yazlık evimizde kalıyoruz.Yasaklar olduğu için normal saatlerde deniz kenarına inemiyoruz bizde jandarmanın ne zaman nöbet attığını çözdüğümüz için gece 2 sularında kuzenimle deniz kenarına indik.Yine de yakalanmayalım diye sahilde ışık olmayan tek yer olan eski Rum kilisesinin önünde oturmaya başladık.İlk bir buçuk saat hiçbir şey olmadan otururken malum kilisenin önünde olmamız sebebiyle konu dinlere geldi.Kuzenimde benim böyle şeylerden hafif tırstığımı bilir.Beni bir şekilde gaza getirdi ve kiliseye kırık camdan girdim.İçeride herşey normaldi kitaplıkta eski inciller bile duruyordu.Ben tam bunca zaman neden bu kiliseden korktuğumu sorgularken üst çatı katına çıkan bir merdiven gördüm.Şu an olsa hayatta yapmam ama o an o merdivenden çıkasım geldi ve çıktım.Eski gıcırdayan kapıyı açtığım anda kulağım çınlamaya başladı.Çok fazla aldırmadım çatı katının ortasına doğru ilerledim.Kocaman alanda görebildiğim sadece bir sandalye vardı.İçerisi karanlık ve havasız olduğundan geri kapıyı kapatıp aşağı inmeye doğru yöneldiğim bir anda sandalye yere devrildi.Sandalyeye baktığımda bir teyze elinde hz isa fotoğrafıyla bana bakıyor o burada o burada diyip duruyordu.Zaten en son bu sözü hatırlıyorum teyzeyi gördüğüm anda bayılmışım kuzenim uzunca bir süre gelmediğimi fark edince kiliseye girip beni aşağı kattaki kitaplığın dibinde baygın halde bulmuş.Üst kattan nası alt kata geldiğimi nasıl bayıldığımı hiç hatırlamıyorum.Sonraki gün kuzenime üst katta birini gördüğümü benle konuştuğunu söyledim.Kuzenim benim saçmaladığımı orada asla öyle bir olay olmadığını ispatlamak için birdaha kiliseye girdik.Kilisede çatı katına çıkamadık çünkü kapısı zincirle kitlenmişti.Ben o kapının dün açıldığını söyledim.Kuzenim bu durumu kafamın biraz iyi olmasına bağlamıştı ama önceki gün orada birini gördüğümden emindim.Fakat gittğimiz gün kilisenin içi gayet normaldi.Bu mesele öyle kapandı ve 4 senedi Akbük de olan yazlığımıza gitmedim.Kiliseye bakmak isteyenler haritalara akbük rum kilisesi yazıp kiliseye bakabilir.
@KARACEDIT
@KARACEDIT Ай бұрын
Didimde yaşıyorum gidip bakacağım.
@CenkÇetin-k7j
@CenkÇetin-k7j 2 ай бұрын
Bu seriyi sevenler Efe Aydal'in 'En sevdigim 13 korku filmi" listesinden kendine bir kac film secsin , hasan hoca uzun sure 3.yu atmayacak belli
@linyunmei
@linyunmei Күн бұрын
yeni keşfettim ve innnnanılmaz bi seri haha emeğinize sağlık bayıldım bu kanala 🎉
@goldenfx6760
@goldenfx6760 Ай бұрын
Benim anım kısa Çıtır hikaye olarak okuyabilirsiniz anlatacağım olay bende yaşattığı gerçekçi hissi ve kafa karıştırıcılığı ile üstüme uzun süre etki bırakmıştı, hemen olaya geçiyorum. 2019 Yaş 14, yaz mevsimi öğlen vakti, kendi odam. Uyandığımda sırt üstü yatmış, gözüme gelen bi güneşle uyandım. Kuşların öttüğü güzel bi öğlen vaktiydi. Sonra hareket etmeye çalıştığımda yapamadığımı fark ettim, ama çoğu karabasan olaylarında söyledikleri gibi göğsüme biri oturuyor gibi değil kollarım bacaklarım yatağa kelepçeli gibi, sonra birden bire arka sol çaprazımdan dünyada düşünebileceğiniz en kalın ses tonu ile, öyle bir ses ki ancak edit programlarınızda öyle bir derin ses elde edebilirsiniz. Bana “kaç tane cin’i öldürdüğünü biliyor musun” diye bağırdı. Ne olduğunu bile anlamadım, neden böyle bir şey yapayım ki, veya daha doğrusu nasıl yapayım ben bunu. Sonrasında o mu söyledi tam emin değilim sanki telepati yoluyla, normal şekilde yaşarken onları görmeden öldürdüğüm veya üstüne basarak ezdiğim gibi bi bilgi edindim. Dua bilmediğim için söyleyip kurtulamadım da. Sonrasında sanki anestezi yapılmışçasına birden geri uyudum, uyandığımda güneşin konumu aynıydı. Hareket edebiliyordum. Ses tonu ve suçlanış şeklim hala dün gibi aklımda, harbiden böyle bir şey yapabilme ihtimalimi düşünmüştüm bir süre. bu olaydan sonra gereksiz suçlu hissetmeye başladım ayrıca böyle bişey harbiden yaşabilir miydi, çünkü onları gerçekten de göremiyorum.
@leoheart1270
@leoheart1270 2 ай бұрын
Merhaba Htalks ailesi öncelikle psikolojisi kaldırmayacaklar okumasın çünkü yaşadıklarımı benim psikolojim kaldırmadı.Şu an her şey gayet iyi endişelenecek bir şey yok.Kendimden bahsederek konuya gireyim.Ben 31 yaşinda bir doktorum yaşadığım olaylar bundan 7 sene öncesine, tıp fakültesindeki son seneme dayanıyor.Hayatım o zamanlar her intorn doktor gibi stresli,hastanenin temposuna ayak uydurmaya çalışmakla geçen koşuşturmacalı günlerden ibaretti.Bir kız arkadaşım vardı ve onu deli gibi seviyor,okul bitince kendisiyle evlilik planları kuruyordum.Normal bir hayat yaşıyor,hastanede çalışıp boş zamanlarımda uzmanlık sınavına hazırlanıyordum.Kendimden bahsettiğime göre gelelim olayların başladığı yere.İntörnlüğümün 6.ayında Kadın hastalıkları stajında gece nöbeti tutuyordum.Serpil K. isimli hastanın yatışı yapılmıştı ve ben anamnezini almak için hastanın kaldığı odaya girdim.İki kişilik odada hasta tek başına kalıyordu.Hasta ileri derecede over(yumurtalık)kanseriydi ve yaşı dolasıyla kurtulması pek mümkün görünmüyordu.Hastanin bilgilerini kağıda yazdım ve cebime koydum tam odadan çıkmak üzereyken bana “O kızı bırak oğlum hak etmiyor seni o pis kadın”dediğini duydum.Arkamı döndüm ne olduğuna anlam verememiştim.Ne demek istiyorsun abla sen diyebildim sadece.Bana benim iyi bir insan olduğumu ve bunları hak etmediğimi söyledi.O an nefes alamadım.Bunamış olabileceğini ve saçmaladığını düşündüm yine de odadan çıkmak yerine kendisine bunu neye dayanarak söylediğini sordum.Bana evine aldığın köpekle kırıştırıyor arkandan iş çeviriyorlar dedi.(Ev arkadaşımın maddi durumu çok kötü olduğu için kendisini iki yıldır evimde ağırlıyordum ve kiraya ortak bile etmemiştim)Bunu diyince iyice işkillendim ve ne demek istiyorsun kimsin sen diye sesimi yükselttim.Bana inanmıyorsan bak diyerek işaret parmağını duvara asılı mini televizyona uzattı ve ekran birden açılıverdi.Ekranda ev arkadaşım ve kız arkadaşım benim oturduğum evde öpüşüyorlardı nefesim kesildi bağırmaya çalışırken bağıramadım sesim içime kaçtı ve bayıldım.Ve irkilerek uyandım hastane servisindeki bilgisayar başında uyuyakalmıştım ve az önce yaşadığım her şey berbat bir kabustu.Başıma inanılmaz bi ağrı girmişti.Birden az önce gördüğüm inanılmaz kabusu hatırladım ve hemen odaya koştum oda boştu.Nöbetçi hemşireye bugün yatan hastanın nerde olduğunu sordum.Hemşire o hastanın sabah yatışının yapıldığını,kese patlaması(tümör rüptürü)sonucu acil ameliyata alındığını ve ben gelmeden birkaç saat önce öldüğünü söyledi.Donakaldım ,başım çatlıyordu.Hastaneye yakın bir yerde kalan arkadaşımı aradım ve kendimi kötü hissettiğimi eve gidip dinlenmem gerektiğini söyledim.Sağolsun beni kırmadı ve yarım saat içerisinde benim yerime nöbete geldi.Taksiye bindim ve eve doğru yola çıktım.Evimin önüne geldim,kapıyı açtım.Odama doğru ilerledim arkadaşımın odasından gülüşme sesleri geliyordu.Eve kız atmıştır hazır ben nöbetteyken diye düşündüm fakat bir anda rüyamda kadının dedikleri aklıma geldi.Kapıya kulağımı dayadım ve içerideki seslere kulak kesildim.Evet kızın sesi sevgilimin sesiydi.Kapıya tekme attim ve içeri girdim beni görünce buz kesti ikisi de.Kız arkadaşım ağlamaya başladı ev arkadaşımın üstüne yürüdüm ve yumruklamaya başladım kız arkadaşım o sırada evden kaçtı.Çocuğun suratı kanlar içinde kalmıştı ve kendime geldim.Vurmayı bıraktım ve küfürler ederek evden gitmesini söyledim.Koşarak kan revan içinde o da evden kaçtı.Oturup ağlamaya başladım.Hıçkıra hıçkıra ağladım saatlerce ve o şekilde yarı baygın şekilde uyuyakaldım.Uyandığımda ikisini de öldürmek geçti aklımdan.Mutfaktan bir bıçak aldım ve cebime koydum o an cebimde bir şey haşırt etmeye başladı.Elimi cebime attım ve bir kağıt parçası geldi elime.Kağıdı açtım ve tırnak uçlarıma kadar sirayet eden öfke bir anda kendisini dehşet verici şekilde korkuya bıraktı.Bu kağıt dün hastadan aldığım anamnezin kağıdıydı ve üstünde arapça şeyler yazıyordu.Titremeye başladım yere düştüm bacaklarım bedenimi kaldıracak gücü kendinde bulamıyordu.Nasıl kalktığımı bilmeden ayakkabı dahi giymeden evden çıktım ve koşarak camiye gittim.Yolda beni görenler deli olduğumu düşünüp sağa sola çekiliyorlardı.İmamı camide bulamadım ve bahçeye indim kendisi şadırvanda abdest alıyordu.Beni görünce abdestini hızlıca bitirdi ve neyim olduğunu sordu.Üstünkörü neyim varsa her şeyi anlattım ve elimdeki kağıdı ona verdim.4 satır arapça yazı yazıyordu kağıtta.Bir süre baktı kağıda,kaşlarını çattı ve gel benimle dedi.Korkum, imam olmasından dolayı mı yoksa kendisini rahmetli dedeme benzettiğim için midir bilinmez hocanın yanında azaldı ve sakinleştim.Son 12 saatte başıma gelenlere inanamıyordum.Birlikte imamın evine gittik kendisi kazmayı aldı ve küreği bana verdi.Birlikte arabasına bindik. Ne olduğunu artık sorgulamıyordum bile.Birlikte epey bi süre gittik hoca sürekli arapça dualar okuyordu.Tepe civarındaki bir evin orda durduk.Etrafında başka hiçbir ev yoktu.Evin bahçesine girdik ve kapıyı çaldık.İçeride kimse yoktu.Hoca kazmayı aldı ve bahçede toprağa ara ara vurarak gezmeye başladı.En sonunda bir yerde durdu ve besmele çekerek toprağı kazmaya başladı.Bir süre kazdıktan sonra asla unutamayacağım o şeyi çıkardık topraktan:Bir bebek iskeleti.Hoca bebeği arabadan getirdiği örtüye sardı ve yakındaki köy mezarlığına doğru arabayla yola çıktık.Bir ölü bebekle beraber hayatımın en korkunç 10 dakikalık yolculuğuna çıktık.İmam bebeği çok da anlamadığım şekilde sanırım islami usüllere göre kefenledi ve mezarlıkta kazdığımız yere defnetti.Beraber oradan çıktık,imam rahatlamış gözüküyordu.Beni alnımdan öptü ve bana bir ruhu Allah katına utancından arındırarak göndermeye vesile olduğumu söyledi.Neler olduğunu sorduğumda anlatmaya başladı:Vakti zamanında bu hanım abla utanç verici bir doğum gerçekleştirmiş(evlilik dışı olduğu sonucunu çıkardım)fakat bebeği kendi başına doğurduğu için bebek ölü doğmuş.Hanım ablamız utancından kimselere söyleyememiş ve bebeği bulduğumuz yere hiçbir kefenleme vs yapmadan öylece gömmüş.Senelerce bunun pişmanlığıyla yaşamış ve son vasiyetini benim üzerimden gerçekleştirmiş.Kağıtta bunların yazdığını ve ruhunun artık özgür olduğunu,Allahın izniyle günahlarının bağışlanacağını söyledi.Buruk bir mutluluk oluştu yüzümde.İmamla camiye döndük tekrar.Beraber namaz kıldık.Eve döndüm.Arkadaşımın tüm eşyalarını sokağa bıraktım o günden sonra bir daha da ikisini görmedim.O gün memlekete annemin yanına döndüm bi 6 ay okula gitmedim.O olaydan sonra psikiyatriye gittim ama asla bu olaydan bahsetmedim.Kabuslar gördüğümü söyleyerek birkaç SSRI türü sakinleştirici ilaç yazdırdım.Bir daha bu tarz bir olay yaşamadım.Şu an evliyim ve ellerinizden öper bir yaşında kızım var.Htalks ailesi şu ana kadar okuduysanız hepinize teşekkürü borç bilirim.Umarım bu tarz bi olay yaşamazsınız ve hayatınız hep normal sınırlar içerisinde ilerler.Sevgiler,htalks ailesinin doktoru..
@gary9584
@gary9584 2 ай бұрын
Abicim gecmiş olsun hikayenin sonunun mutlu bitmesine çok sevindim Allah kızını bağışlasın abi.Bu arada gerçekten o ikisinden hiç mi haber alamadın hiç mi duymadın ne yaptıklarını ?
@leoheart1270
@leoheart1270 2 ай бұрын
@@gary9584olaydan sonra direkt evime döndüm kimsenin telefonlarina da cevap vermedim arkadaşlarım bunun nedeninin o ikisi olduğunu düşünmüş ve ikisini de tüm çevremizden dışlamışlar.Ev arkadaşımın profili geçen gün önüme düştü bi devlet hastanesinde çocuk doktoru olmuş.Kız arkadaşıma gelince kendisinin hemşire bir ev arkadaşı vardı. ben yeni hastaneme atanmadan bir hafta önce o zamanki çalıştığım hastanede çalışmaya başlamıştı.Kendisini görmezden gelmeye çalıştım o günleri hatırlamamak için fakat benimle konuşunca ben de konuşmak zorunda kaldım.Laf lafı açtı ve konu dolayısıyla o kız arkadaşıma geldi.Kendisin beni aldattığını bilmediğini ve o gün yaşanan olaylar sırasında gece eve gelip hüngür hüngür ağlayarak anlattığında öğrendiğini söyledi.Ev arkadaşımla birkaç ay sonra görüşmeyi kesmişler.Bir sonraki sene erasmusa gitmiş evleri ayırmışlar dolayısıyla.Erasmusta kendisi ota hapa düşmüş ve yabancı birisiyle evlenmiş.Bir tane çocuğu olmuş ve adam bunu terk etmiş bu da türkiyeye dönmüş.Ara ara borç para istemek için arıyormuş kendisini.Kısacası hayatı biraz kötü gitmiş.Bende psikolojik problemler yarattığı doğru fakat bi doktor olarak kimsenin bağımlılığın pençesine düşmesini istemem.Umarım iyileşir ,günahsız çocuğuna iyi bir anne olur ve kendisine benzememesi gerektiğini öğretir.Şu anki eşim bana tüm güzelliğiyle saflığıyla sarılıyor ve benim hayata dair umutlarımı hep yeşertiyor.Canım kızım da aynı kendisine benziyor(çok şükür 😂)Demem o ki gidenin arkasından üzülmeyin harika bir hayata sahip olsa bile üzülmeyin çünkü giden kişi sizi kalmayı seçecek kadar sevmemiştir.Siz de sizi kanatları olsa bile uçmayıp yanınıza tüyecek kadar çok seven birini buluncaya kadar bekleyin emin olun çıkacaktır karşınıza.
@supreme-editss
@supreme-editss 2 ай бұрын
@@leoheart1270 Abi yaşadıklarını kaldırıp hayatını düzene oturtman gerçekten takdire şayan. Çok enteresan ve inanılması güç yaşadıkların,Saygılar...
@ceyyz984
@ceyyz984 Ай бұрын
hoca bu neymiş böyle ya
@alfredmalfred
@alfredmalfred Ай бұрын
en iyi anılardan biri geçmiş olsun hoca inanılmaz iyiymiş bu
@arda_31
@arda_31 2 ай бұрын
hoca tam bu saatte açman lazımdı yayını
@AceDevo
@AceDevo 2 ай бұрын
Elektriği kesicekleemiş o yüzden erken açtı
@muratsyl60
@muratsyl60 2 ай бұрын
Hasanım selamlar, yayınlarını yaklaşık 2 senedir karımla beraber elimden geldiğince takip ediyorum. Bir süredir yoğundum korku yayını yaptığını gördüm ben de bir anımı paylaşmak istiyorum. Şimdiden iyi yayınlar. Bundan 25 yıl önce yaklaşık 15-16 yaşlarında olduğum bir anımı anlatacağım. Tokatın Artova ilçesinde doğdum ve büyüdüm. Ailemiz çok geniş değildi yani çekirdek aileydik. Dayım ve ailesi Almanyada yaşıyordu. Ama her sene yaz tatillerinde Tokata gelirlerdi. Dayımın oğlu Ege yaz tatillerinde burada kalırdı çoğunlukla. Dayım ve yengem işleri nedeniyle çok durmazlardı burada. Ege tek çocuk olduğundan pek sıkılırdı Almanyada beraber anneannemde kalırdık hep. Egenin hafif derecede zihinsel engelliydi ve paranoid şizofrendi. Neyse yine bir sene geldiler beraber oynuyoruz vakit geçiriyoruz derken Ege arada durup durup boşluklara bakıyor, korkuyor ve garip hareket etmeye başlıyordu. Ailecek bu durumu anlamıyorduk ama bunu 3 senedir hep yaptı ve Almanyada da yapmış. 3 sene sonra yine geldiler ve artık Ege biraz büyümüştü. Yine farklı halüsinasyonlar görüyordu ama bunu ailede umursayan kimse yoktu. Bir gün tokatta evimizdeyken Ege bir anda sustu ve açık olan mutfak kapısının eşiğinden balkona doğru bakmaya başladı. Ben onu konuşturmaya çalışıyordum ama kafamı çevirip hiç balkona bakmamıştım. Balkona kafamı çevirdiğimde ise şoklar içerisinde kaldım. Balkon kapısının arkasında duran akşam saatlerinin karanlığında zor seçilen simsiyah büyük kafalı kel ama insana pek de benzemeyen kolları dizine ulaşan çok garip bir varlık gördüm. Korkudan hareket bile edememiş soğuk soğuk terliyordum. Kendime geldiğim ilk an Egenin elinden tutup salona koştum. Annemlere anlatmaya çalışırken Ege çığlıklar atmaya kendini yerden yere vurmaya başlamıştı. Dayım Egeyi birçok doktora götürdü ama bir türlü cevap bulamadı. Bir gün yengem evden giderken Egenin kıyafetlerinin içinde domuz yağı olduğunu oyuncaklarının bazılarında düğümler olduğunu ve botlarının içinde yılan kabuğu olduğunu fark etmiş ve şoka uğramış. Tüm bunları anneannem yapmış ve yengemin halini görünce itiraf etmiş. Anneannem dayım ile yengem evlendiğinden beri yengemi sevmemiş ve Egenin engelli doğmasından hep yengemi sorunlu tutmuş, beddualar etmiş. Ve dahası bu kara büyülerden birkaçı bizim evimizde de çıktı. Sevdiğim bir din hocam buna süryani büyüsü olabilir demişti. Aradan yıllar geçti anneannem öldü Ege yaşananlardan birkaç ay sonra komaya girmesine rağmen kurtuldu ancak geçtiğimiz sene trafik kazasında onu kaybettim. Bu da her hatırladığımda kanımı donduran bir anımdı.
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
zaten gördüğün şey insana benzemiyormuş orda bir karartı vardır anlık korkudan sanmışsın diğer arkadaşın da zaten teşhisi varmış bir de büyü mevzularına girilmiş tamamen psikolojik oralar
@Wanwan-dn6qj
@Wanwan-dn6qj 2 ай бұрын
hocam anneanneniz yengenizi sevmemiş egenın boyle olmasından sorumlu tutmuş ama egenın kıyafetlerının içine neden büyüyü yapmiş. Çok saçma. ananenizin yatıcak yeri yok.
@Abdullahz4624
@Abdullahz4624 2 ай бұрын
Merhaba Hocalar adım Abdullah, 24 yaşındayım. İki yıldır Almanya'da yaşıyorum. Direkt konuya gireyim: 8 yıl önce, her yaz olduğu gibi köye gittik. Ben çiftçilik işlerinden anladığım için dayım beni hep görevlendirirdi. İnekler, ahır vs. gibi işler. Köyde yaşayanlar bilir; sabahları inekleri, başka ineklerin toplandığı yere götürür, hepsini beraber otlatırız. Sabah oldu, ben inekleri aldım, elimde deynekle yavaş yavaş götürüyorum. Anneannem bana dikkatli ol oğlum, milletin malına zarar verme gibi şeyler söyleyip gönderdi. Ben de kendi kendime şarkı söyleyerek devam ediyorum. 20 dakika sonra varacağım yere ulaştım. Dayım benden önce varacak, olacak ki "Neredesin, şerefsiz!" gibi bir şeyler dedi, ben de aynı yol, aynı şekilde geldim dedim. "Tamam, gel. Bugün sıra bizde, beraber otlatalım," dedi. Ben de sorgulamadan tamam dedim. Ama tek bizim inek vardı, başka kimsenin yoktu. O an anlamadım. Aradan 1 saat falan geçti, dayım bana eski şeylerden anlatıp güldürüyor. Böyle dağın etegine yaklaştık. Sessiz, cıvıl cıvıl kuş sesi, rahat ortam, ineklere bakıyoruz. Dayım anlatıyor, ben anlatıyorum vs. Tahmini en az 2-3 saat gibi bir mesafe gittik. Oralara ilk defa geliyordum. Dayım, "Gel, daha burada bir dere var, daha güzel. Hem inekler rahat eder, biz de kenarda dinleniriz," dedi. Gittiğimiz yer, dediği gibi bir yerdi. Masal kitaplarından çıkmış gibi, sanki inekler ve biz bir dergi kapağından çıkmış gibiydik. Güneş ve yol yorgunluğundan dayım bana, "Sen dinlen, ben bakarım. Sonra gideriz," dedi. Ben ayakkabılarımı çıkarıp kafamı koyup kestirdim. İçim geçmiş, ben diyeyim 5, siz deyin 6-7. Hava zifiri kararmış, su sesi kesilmiş, dayıma baktım. Hemen dayım yok, sesleniyorum, bağırıyorum, ses seda yok. Biz sabah 5-6 gibi çıkmıştık, yol 4-5 saat sürse, şimdi karanlık olması imkânsızdı. O kadar korktum ki, ellerimle yüzümü kapatıp rüya olmasını diledim. Ama her şey gerçekti. Dayım gitmiş, ben dağın başındaydım. Geldiğim yolları hatırlamaya çalıştım. İlk başta Allah ne verdiyse koştum. Nereye, ne tarafa gittiğimi bilmiyordum. Korkuyla o kadar terledim ki, gözlüğüm bulanıyordu. Zaten sileyim, tekrar takayım derken bir yandan korkudan koşuyorum, o an düştüm ve gözlüğümü kaybettim. Arıyorum, arıyorum, yok. Ama etraf zifiri karanlık, koşacak mecra kalmadı. Yavaş koşmaya başladım, ortam dümdüz arazi ve etraf karanlık. 1 saat yürüyüş-koşu karışık mesafe ilerledim. Yolda hep dua ediyorum, diyorum, "Dayım acaba oradaydı da ben mi görmedim? Acaba hâlâ orada mı?" diye sorular var. Dua ediyorum, ağlıyorum, salya sümük oldum. 5-10 dakika zaman geçtikten sonra traktör sesi duydum ve dünyalar benim oldu. Dedim, "Allahım, şükürler olsun, Eski tip bir traktör, zorlana zorlana gitmeye çalışıyor. Koştum yanına, beni görünce çok korktu. Yüzümün halini falan görünce, "N oldu, sakin ol," dedi. Ben hem ağlıyorum hem anlatıyorum, adam en son yüzüme su döktü. Ve beni götüreceğini söyledi. Ben olayın şokuyla anlamadım ne dediğini, adam evine götürdü ve evdekiler beni görünce kim olduğunu sordular, büyük oğluna anlattı durumu. Jandarmayı çağırdılar. Ben o anda kafam allak bullak oldu. Meğersem ben o an Erzurum’un Kavaklı Dere köyündeymişim, ama asil olay sabah çıkarken Maraş’ta idim. Jandarma, "Ne işin var burada?" diyor. Ben de, "İnek otlatmaya geldik dayımla, o da beni unutmuş gitmiş," dedim. Cidden karkola Gittik ve erzurum kavakli dere jandarma karakolu yaziyor . O an kafam ellerimle kitledim arabadan inmek istenedim Annemlere falan aradık, sabaha kadar karakolda kaldim . Babamlar sabah geldi. Annemi görünce dünyalar benim oldu. Annemlere anlattım ilk basta haklısın dediler kadin inanmak istedi fakat babam sabah inekleri birakip gittigimi ve bu isleri zorla yaptığim icin vs düşündu. Jandarmaya bir dahs olmaz ben hesabini keserim ergen ergen hareketler edemez dedi . Arabay bindik babamin suratı asık , eve kadar bana hala bir şaka gibi geliyordu. Babam durup durup anneme, "Suçlu sensin, çocuk senden yüz buldu, bak evden kaçmış vs." dedi. Jandarma, babam vs falan evden kaçtığımı düşündüler. Köye geldik. İnekleri sahipsiz, aşağıda sağ salim bulmuş dayım. Sonra da bana kizarak, "seni aradım bulamadın," demiş. Ve kizarak eve getirmis inekleri . Dayim bizi gorunce Annem de dayımın kızacağını düşünmüş, "İlhami, kızma vs." dedi. Dayım, "Gel bakayım," dedi. Dışarı çıktık, dayıma bakarken titriyordum o kadar şeyden sonra. Bana bakması bile korkutuyordu . tek bir cümle kurdu: "Ben gitmemen için elimden geleni yaptım ama onlar seni götürmek istedi." O an kafamdan vurulmuş gibi oldum, donup bayılmisim .Hastanede 2 hafta kaldım. Kan sekeri vs demisler .olayi anlatmaya gelmiyor herkes yalanci veya ergen tripleri herkes evden 1 2 kez kaçıyor diyor köye gitmedim ondan sonra bayramlarda bile gitmemek icin diretiyorum gitmiyorum . Gecen sene dayimla dedemin mezarinda denk geldik . Nerdesin vs dedi . Bende bir kenara cekip olanlari anlattim . Dayim bana ben oyle demem oglum vs dedi desek Hatirlardim dedi . Tek hatirladigi dayimin telefonuna bakarken benim yere dusmemmiş . Dahs koye gitmiyorum . Erzurum ismininduyunca bile korkarım . Tek inanan bana annem . Oda hocaya falan goturdu olaylarladan sonra ama bir sey cikmadi . Seviliyorsunuz iyi yayınlar
@burakjaaaaaaa
@burakjaaaaaaa 2 ай бұрын
Çok iyi
@spider6993
@spider6993 2 ай бұрын
hocam bu astral seyahat olayları falan olabilir bence bilgin olsun
@Lenoxzz
@Lenoxzz 2 ай бұрын
hocam cok iyi
@alfredmalfred
@alfredmalfred 2 ай бұрын
ulan yönetmen olursam bir gün şu hikayelerle antolojik korku dizisi çekicem yemin ediyorum. uydursam böyle uyduramam ya. çok iyi çok korkunç . geçmiş olsun hoca
@mertother9682
@mertother9682 2 ай бұрын
Aminakodumun manyağı bu ne
@batburton
@batburton 2 ай бұрын
Müthiş bir yayındı. Keşke ayda bir tekrarlansa. 🎯
@Ms-hd4rh
@Ms-hd4rh 2 ай бұрын
gece 4te tuvaletten odaya dönerken koşturan yayın
@fathkara8654
@fathkara8654 Ай бұрын
Güzel yayın olmuş umarım devamı gelir. Bu tarz hikayeleri haftada 1 dinleyip gerilmek iyi oluyor.
@yusufdnc.
@yusufdnc. 2 ай бұрын
Böyle bir yayinda Hasan hocaya bir şaka işi olsa efsane olur Turan Hocam
@furkandeniz3724
@furkandeniz3724 2 ай бұрын
Abi öncelikle ben aydında yaşayan bi kırşehirliyim bizim akrabalarla genelde her yaz herkes kırsehirde buluşurdu tam hatırlamıyorum ama 8 yaşında falanım karacaören köyünde güzel bi kahvaltıyla uyandım sonra sabah saat 10 gibi bi teyzemlerin evinden çıkıp diğer teyzemlere gitmek üzere yola koyuldum bu esnada kücüğüm diye beni bayagı bi uyardılar ama ben yolu bildiğimi dusunuyordum.teyzemlerden cıktıktan sonra biraz yürüdüm ve köyde evlerin kapılarının hepsinin devasa(traktör girmesi için sanırım) ve benzer renkte oldugunu farkettim birden telaşlandım ve teyzemin evine benzeyen her kapıyı çalmaya basladım ve bu esnada birinin beni izlediğini hissettim arkamı döndüğümde;1.70,aşırı bol ama biraz yırtık bir takım elbise ceketli ve bi o kadar tozlu kumas pantolonlu bi adamın bana baktıgını gördüm korktum ama aldırıs etmiyormus gibi yürümeye devam ettim arkama dönüp her baktıgımda cidden adamın mesafesini koruyarak benimle yurudugunu farkettim.ben hızlandıkca o da hızlanıyodu ve ben gercekten kosar adımdan kosmaya gecerken baktım ve bana gülüp ceketini kaldırım belinden kaburgasına uzanan bi bıcak gösterdi. ve carpık ve ayakları hafif ice doğru yavas bi sekilde o da kosmaya basladı(y4rrak yetisir bana) teyzemlerin ev kafamda canlanmıstı yanlısıkla girdiğim sokakta ve arkamı döndüğümde yoktu hemen ağlayarak bizimkilere anlattım.köydekilerin beni korkuttugumu daka yaptıgınız söylediler ama icim hiç hzuurlu değildi. biliyosunuz köydeki evlerin gerçekten ultra büyük bahceleri olur. ve bizim eve dısardan bi merdivenle cıkıp üst kata geçip öyle giriyordunuz ev yerden yuksekte etrafı camla kaplı güzel eski bi evdi.neyse ben gece en sonunda huzurlu bi uykuya daldım ama hep gece su içmeye uyanırım.bazen insanın içine doğar ya camdan bi dışarı bakayım dedim cunku hala etkisindeydim. orda o adam assagıdan o garip vucudu ve tipiyle yukarıya donuk bi şekilde bakıyodu.hemen bizimkileri uyandırıp çağırdım geldiklerinde gitmişti. sonra bi daha ne tek basıma evden cıktım ne de köye gittim a.k. karsı köyden deli ve musallatı olan bi adamın insanlarla ugrastıgı vb söyleniyormus biz de ona yorduk.zaten cok uzak oldugum kırsehir benim icin bitti.siz siz olun birden camdan dısarıya gece vakti uzun süre bakıp izlemeyin (bu arada kırsehirde yasayanları bilmem kırsehirliler cok kıyak adamdır)
@batuhandemircioglu
@batuhandemircioglu Ай бұрын
İyi yayınlar dilerim 2015 yılında 17 yaşındaydım, maddi gücümüz el verdiğince yazları memleketimiz olan Samsun Bafraya giderdik. Orda da bende yaşça büyük olan hala oğullarıyla takılırdık bu hala oğullarıyla da geceleri olunca küçüklükten beri korku hikayeleri köyde yaşanan tuhaf olayları anlatırlardı. Bu olaylara ufaktan inanma sebebim de anneleri olan halamın yollar önce bafra da bahçeler denilen ıssız bir yerde yaşarken cin musallatı yaşamasıydı. Baba tarafı tüm sülalemin anlattığına göre halama bir cin musallat oluyor tekrar eden gecelerde halamın anlattığına göre halamı alıyor bir düğüne götürüyor orda kendiyle bir düğün yapıyormuş. Hatta halam o sıralarda bu olaylardan sonra normal biriyken çok tuhaflaşmaya başladığını söylerler. Yaşadıkları bir kaç olaydan mütevellit odasını bazı geceler kilitler penceresine asma kilit vururlarmış fakat buna rağmen kilitler yerinde dururken bir kaç kez halamın odadan bir bağrış sesiyle içeri girdiklerinde odada olmadığına bahçeler mevkindeki insanlarla gece boyu köyde arayıp bulamayıp fakat sabah ezanı na yakın saatlerde eve döndüklerinde halamın uyur ile baygın vaziyet arasında tekrardan odada bulduklarını anlatırlar. Ve ne zaman bu olay yaşansa evin etrafında kime ait olunduğu bilinmeyen bir tavuk ve arkasında civcivlerin o saatte neden orda olunduğunu bilmeden göründüğünü de söylerler. Bu olaydan da kurtulmak için oralarda nam salmış bir hoca efendiye gitmişler ve hoca efendi de halamı okuyup muskalar hazırlamış yatağına üstüne vs. Ve bunlar da yetmeyince bu olaylar başlamadan önce nerede yürüdüyse geçtiği yerlere şuan hatırlamıyorum hocanın okuduğu sureler ile şeker yada tuz döktüklerini ve bu sayede atlattıklarını söylerler. Bende zaten bu duyduğum şeylerden etkilenmiş olacağım ki hala oğullarının anlattığı hikayelerden biraz tırsar ve alaycı bir şekilde anlattıkları içimn bakın dalga geçmeyin vs diyerek uyarırdım fakat onlar beni dinlemez hem cinler ile dalga dozajını arttırır ve beni korkutmaya çalışırlardı. Yine böyle bir gece saat 3 civarı amca oğlu bir anda işlettikleri internet kafeye gidelim oyun kuralım bari dedi. Çünkü internet kafe pclerinde deep freeze kurulu olur yeni bir şey yüklemek için bunu devre dışı bırakıp kurmak gerekirdi. Bende bu saatte ne işimiz var yarın kafeyi kapatırken yaparız vs derken beni korkutacak ya ısrar etti bende evde tek kalmamak için tamam dedim atladık bisan vitessiz bisiklete. Bilirsiniz böyle yerlerde saat 10 dan sonra hayat biter heleki gece 3 te kimseyi göremezsiniz. Bisiklette giderken birden ıssız bir yol kenarında çarşaflı bir kadının bir eli yukarıda lif sattığını gördük ve ben biraz tırstım. Amca oğluna gece gece ne alaka dedik oda tırstı ama bana belli etmedi bisiklet prdallarını daha da hızlı döndürmeye başladı ve pat zincir attı. Kenara çektik ikimizde altımıza sıçar vaziyette. o hızlı hızlı vitesi dişliye takmaya çalışırken bende biraz önce gördüğümüz lif satan teyzeyi kesiyordum uzaktan. Bana ters tarafa bakarken yavaşça kafasını bize doğru döndürdü ve sabit şekilde bakmaya başladı bende amca oğluna Abi kurban olayım şunu çabuk yap teyze dik dik bize bakıyor dedim oda korktu panikledi panikleyince yapmamaya başladı vitesi. Sonra tekrar kafamı döndürdüğümde teyze orda yoktu amca oğluna dedim teyze kayboldu. O da nasıl lan dedi bıraktı bisikleti, oraya bakmaya başladık. Benim sırtımdan serin serin adrenalin ile beraber rüzgar vurmaya başladı o hissi korkanlar bilir. Arkama bakınca diğer tarafımda bişi vardır diye korkuyorum diğer tarafa bakınca bu sefer ters tarafımda bişi vardır diye her yere hızlı hızlı korkuyla bakıp amca oğluna kızıp bi yandan fatiha bilumum zammı sure okuyorum. O sırada bize daha yakın bir yerde pat bi kabanlı bastonlu sakallı bi amca gördüm fakat bahsettiğim gibi hızlı hızlı bi oraya bir buraya baktığımdan o adamı orda görmem imkansız bir anda orada belirmiş olması gerek. Amca oğluna lan ordaki adam değilmi dedim ikimiz birden bakınca adamın yüzü bize döndü fakat suratı yok gibi bir karanlık içindeydi kesinlikle bir insandaki gibi kaş göz ağız belirgin değil halbuki sokak ışığı altında görünmesi gerekti. Amca oğluna dedim bunun suratı bir tuhaf. O sırada amca bastonu kaldırdı bize doğru anlaşılması zor birşeyler demeye başladı ama kesinlikle net şeyler değil hatta Arapça türkçe karışık gibi kelimeler arada sadece gelin kelimesi anlaşılıyordu. Amca öyle bağırınca bizde ona o korkuyla ne diyon lan sen diye bağırıp sesli sesli Allahuekber nas Felak aklımıza ne geliyorsa karışık şekilde bağırmaya başkadık sonra ben bisikleti aldım hızlıca vitesi dişliye koydum atladık bisiklete. Hızlıca uzaklaşmaya başladık uzaklaşırken yolda sürekli bize gözlerini dikmiş sabit bir şekilde bakan kedi ve boşluğa havlayan köpekler gördük hemen bir camiye sığınıp içeri girdik caminin girişteki şartellerini kaldırıp dua etmeye başladık şartelleri kaldırırken caminin dışarı anons sistemine de elektrik verdiğimiz için dış hoparlörde büyük bir hışırtı ve parazit sesi oluştu yakında lojmanı olan imam bu sese uyanıp kontrol etmeye camiye geldi. Bizde ona bu olayı anlattık ve bize cinlerin gerçek olduğunu ve bazen bizler ile dalga geçmek için bile görünebileceğini bunun üstüne bizim birde dalga geçtiğimiz için bizi korkutabileceğini söyledi. Bir daha yapmamız gerektiğini söyledi. O sırada sabah vakti geldi namaz abdest yapıp korkudan diğer uyuyan amca oğlunu arayıp arabayla bizi almasını istedil bisikleti bagaj a atıp eve geçtik ve ben bile bu olaylara çok paranormal şeyler olarak fazla itimat etmeme rağmen bu olaydan sonra kesinlikle dalga vs geçmedim ortamlar da cinli konulara pek girmedim.
@hats1728
@hats1728 2 ай бұрын
Hocam selamlar. İki sene once yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.İsimleri gerçek olarak paylasmicam. Şuan 33 yaşındayım iki sene once fındık için memlekete gelmiştik.Arabayi yeni satmisiz henüz yeni bi tane almamisiz.Ben merkeze indim, işlerimi hallettim ve eve dönecem.İslerim uzadığı için hava karardı.Dolmusla beldeye kadar geldim.Beldeden köye dolmuş yok.Gitmem gereken yol yaklaşık 5 km ,tek şerit,sıfır ışıklandırma fındık bahçelerinin arasından geçen tamamı yokuş yukarı bir köy yolu.Araba yok.Babami aradım babam dedi ki flaşıni aç yavaş yavaş gel.Bende buradan çıkarım ortada bi yerde buluşuruz.O yolu bahçelerin arasından tek başıma gitmeme imkan yok ama babamı da cok yormak istemiyorum yavaş yavaş çıkayım dedim korka korka.Yurumeye başladım 5 dakika olmadı ben tırsıyorum arkadan bi araba geldi.Durdu yanımda aldı beni.Bizim köy böyledir herkes birbirini tanır yolda yürüyen kimseyi yolda bırakmazlar.Adamla sohbet etmeye başladık işte kimlerdensin falan.Ben dedi kasikcilardan Mehmet.Bana sordu söyledim.Babani Ahmet Amcayi cok iyi tanırım mübarek adamdır selam söylersin dedi.AS dedim yola devam ettik.Babami aramaya çalıştım,araba buldum gelmene gerek yok dicem ama köy yolu dere içi telefon hemen hemen hiçbir yerinde çekmiyor.Adam 40'li yaşlarında sakallı,temiz yüzlü bi abi.Eve yaklaştık.Adam beni bizim evin köşesinde bıraktı teşekkür ettim adam köye doğru devam etti.Girdim eve babam daha evden çıkmamış.Sen nasıl geldin dediler.Dedim yürümeye başladım arkadan bi abi geldi arabayla bıraktı beni.Annem dedi ki oğlum karanlığa niye yürümeye basladin baban sana beni bekle demedi mi?Yok dedim ne bekle demesi flaşı aç yavaş yavaş gel bende önüne geliyorum dedi dedim.Bizimkiler şok oldu. Babam komşuyu aramış çocuğu alacam diye arabasını istemiş.Bana da belde de bekle ben almaya gelecem seni demiş.Benim duydugilumla babamın telefonda söylediği taban tabana zıt.Beni yoldan alan adamı köyde tanıyan yok.Adamin adı 2001 yılında 18 yaşında kaybettiğimiz amcamın oğluyla aynı(Şehit oldu).Kasickioglu da anne tarafından sülalesi. Olayın sicagiyla bile o telefon konuşmasını net hatirlamadim.Hala da hatırlamıyorum ama babamın yavaş yavaş gel dediğine yemin edebilirim.Bu olayı yengeme amcama anlattigimda ikisi de ağladılar.Koyun hocasına da anlattım.Biseyler seni yoldan çıkartmaya çalışmış ama Şehit kuzenin izin vermemiş dedi.O gece o yolu yurusem başıma ne gelirdi bilmiyorum ama olay aklıma geldiğinde korkudan ziyade huzur dolar içime. İyi yayınlar kolay gelsin.
@arhansur2904
@arhansur2904 2 ай бұрын
hocalar öncelikle herkese selamlar. benim bütün ailem erzincanlıdır. ara ara ben, annem, babam ve anneannem köyümüze giderdik, zaten çoğu akrabamız da oradaydı. geçtiğimiz yaz annem, babam, anneannem, dedem ve ben tek arabaya doluşup köyümüze gitmiştik. sabahtan yola çıktığımızdan oraya gidene kadar hava kararmaya başlamıştı(istanbulda yaşıyoruz) köyün yakınlarında dedemin tuvaleti geldiği için mola vermiştik. mola verdiğimiz yerin hemen yanında bir mezarlık mevcuttu. arabada saatkerce oturmaktan götümüz uyuşmuştu, bu yüzden arabanın dışında ayakta durarak beklemeye başladık dedemi. mezarlıklar oldum olası içimi ürperttiği için pek mezarlık tarafına bakmamaya özen gösteriyordum. o an ne olduysa mezarlıktaki bir şey gözümü almıştı. mezarlığa doğru baktığımda seçmekte zorluk yaşadığım bir mezar taşının sağ tarafında beyaz bir çift göz doğrudan bana bakıyordu. ilk gördüğüm anda hemen başka tarafa dönüp dedemin acele etmesini umuyordum. acaba yanlış mı gördüm diye bir kez daha baktığım zaman beyaz gözlü varlık bana daha yakın olan bir mezar taşının yanındaydı. o şeyin gözlerinden başka hiç bir yerini tasfir edemiyotum çünkü karanlıktan görülmüyordu. ardından hemen arabaya bindim ve dedemi beklemeye devam ettik. aradan 15 dakika falan geçmesine rağmen dedemden iz yoktu. bir anda mola yerinin içinden yaşlı bir adam koşarak mezarlığa doğru gitmeye başlamıştı. koşan adam, dedemden başkası değildi. annem ve babam olayı anlayamadığından hemen arabadan inip dedemin arkasından mezarlığa doğru hareketlendiler. anneannem beni de tutup “gel biz de gidelim” dedi. o gördüğüm şeyden sonra asla gitmek istemesem de anneannemin ısrarlarına yenik düştüm. mezarlıkta annem ve babamın telefon flaşları eşliğinde dedemi arıyorduk. dedemi bir mezarın başında ağlarken bulduk. sonradan öğrendik ki yanında ağladığı mezar dedemin dedesinin mezarıymış. annem, babam ve anneannem dedemi arabaya dönmeye ikna etmeye çalışırken ben etrafa bakarken yine beyaz gözleri gördüm. ama beyaz gözlü şeyden çok yanında durduğu mezar taşı ürpertmişti beni. benim adım ve soyadımın yazılı olduğu bir mezar taşının yanında duruyordu. bu sefer yaratığın gözleri hariç yüzünde rahatsızedici bir gülümsemeyi de görebiliyordum. bir anda annemler beni çağırdı gidiyoruz diye. koşarak mezarlıktan çıktık ve arabaya bindik. dedemde bir tuhaflık vardı. gözleri açıktı ama uyuyormuşcasına ruhsuz ve ifadesizdi. köye vardığımız gibi oradaki hocaya dedemi gösterdiler. hoca dedemin dedesine zamanında kara büyü yapıldığını ve onun soyundan gelen erkeklere bazı üç harflilerin musallat olduğundan bahsetti. dedem çok uzun zamandır köye gelmediği için(30 yıl falan diyor anneannem) bunun etkisini görmemiş. sonrasında hoca dedeme bazı dualar okuyup bir muska hazırlamıştı. sonrasında hocayla baş başa kaldığım bir vakit ben de gördüklerimi anlattım. hocaya anlattığımda nutku tutuldu. dedeme musallat olup diğerlerinin dikkatini benden almaya çalıştıklarını ve asıl hedefin ben olduğumu söylemişti. an kanımın çekildiğini hissetniştim. hoca bazı kağıtlara arapça şeyler yazıp o kağıtları bi suya koydu daha sonra onu içmemi söyledi. daha sonrasında bana da bir muska yaptı ve bizimkilerin yanına döndüm. istanbula döndüğümüzden beri hayatım gayet normal devam ediyor ama o akşam yaşadıklarımızdan sonra bir daha köye gitmemeye yemin ettim. seviliyorsunuz❤️
@Wanwan-dn6qj
@Wanwan-dn6qj 2 ай бұрын
hocam mesela o muskayı hep takar mısınız bıkmadan usanmadan olurda cıkardıgımda görünürler diye
@erdem8302
@erdem8302 Ай бұрын
Abi Kırşehirdeki köyün adı Karıncalı değil Kurancılı ve benim köyüme cok yakın bende yeni adı Demirli eski adı Temirli olarak bilinen köyde evimiz var senin de dediğin gibi Kırşehir de insandan fazlalar, Simdi Hikayeme başlıyorum. Yıl 2019 Ocak ayı Köye evi kontrol etmek ve temizlik yapmak icin gittik. Evin Çatısını onarmak için babamla Çatıdaki kiremitleri akıtan yerleri onarıyorduk. Ozamanlar 13 yaşındayım ve kendimi biraz fazla zorladım evi onarmak için bos yere kendimi yordum. Aksam ezanı ile işi bırakıp annem , Halam ve ablamın yaptığı Yemeğin başına oturduk yemeği bahçeye serdiğimiz halının üstünde yaptık artık hava iyice karadı yemek yerken babam bana, oğlum ayakkabılığın cekmesindeki feneri al dedi. Ben hemen hızlıca gittim merdivenlerden çıktım ayakkabılıgın çekmecesini actım feneri aldım ve direk ışığı açtım ve feneri aldığım yerden evin koridoru gözüküyor ışığı açtığımda ordan karanlıktan daha karanlık, saçları önüne düşmüş siyah çarşaflı kadına benzer, elleri yanmış etleri gözüken bir varlık görünmeyisle kaybolması bir oldu oldu ben avazım çıktığı kadar bağırdım ve korkudan arkaya doğru düştüm babam ve abim benim sesime hızlıca geldiler, Beni kaldırıp ne olduğunu sordular ama ağlamaktan konuşamıyordum, Beni yaklaşık 30 dakika sakinleştirmeye çalıştılar ama bir türlü konusup anlatamıyorum taş kesildim resmen evin 50 m yakınında câmi ve camiye yaklaşık bi 50m sonra imamın evi vardı hemen babam ve dedem beni imama götürüp sakinleşmem icin kuran okuyup imanın evindeki kanepeye yatırdılar ben kendime gelmeye başladım ve artık yarım yamalak bir şeyler söyleyebiliyordum. Ne gördüğümu tarif ettikte gözümden yaş geliyor ve kalp atışım hızlanıyordu. Bana İmam boynundan kendi muskasını cıkarıp dua okuyarak boynuma taktı. Yavaş yavaş kendime geliyor ve rahatlıyordum.Saat akşam 21.00 olmuştu babam ve dedem imanla konuşmalarını bitirip eve gitmek için kalktık imamın evinden bizim eve doğru yürürken etrafta uçuşan bazı gölgeler görüyodum ama bana yakın olmadıkları için korkmadım dedeme söyledim babam ve dedem benim gördüğüm şeyleri göremediler ve artık daha fazla korkmamak icin evr hızlı adımlarla yürüdük Evde annem basımda uyuyana kadar kuran okudu ve ben uyudum sabah ezanına doğru uyandım ve gözümü yarım yamalak gözümü actıgımda ayak ucumda bembeyaz ışık saçan adeta nurdan parlayan yüzünü yere eğmiş benim tahminimce melek yada Müslüman bir cindi ne olduğu bilmiyorum ama beni koruduğuna eminim ben gözümü actıktan 10 saniye sonra hafif bi şekilde yokolmaya başladı ve yaklaşık 30 saniye sonra tamamen yokoldu hemen yorganı üstümden atıp ayağa kalktım yenilenenmis ve cok temiz bir şekilde kalktım enerji dolu ve sürekli gülüyordum dedem sabah namazı kılmak için abdest almaya dışardaki tuvalete gitti bende peşinden gidip dedeme sarılıp onla biraz halim hatrım hakkında konuştuk dedem abdest alırken bende aldım ve dedemin odasına doğru hic konuşmamdan yürüdük dedemle beraber namaz kıldık dedemin yaptığı hareket ve hafif sesli söylediği duaları bende icimden okuyordum. Namaz bitince dedem saat erken sen biraz daha yat dedi bana da aniden uyku bastırdı bende kabul edip salondaki yatağa gittim ve uyudum. Sabah annem ve babam beni ağlayarak kaldırdı ve sadece yaptıkları yemeği ben yedim kimse azına dokunmadı. Babam bir sure neden konuşmadıkları ve yemek yemediklerini hakkında sorduğum soruları cevaplamadılar ama kapıdan diğer akrabaların da gözleri yaşlı girdiklerini görünce birşey oldunu anladım gece saatleri dedem vefat etmiş. Bunu duyduğumda yıkıldım , dondum kaldım dedemin cenazesini almaya geldiklerinde dedemin bedenini gördüm kafası bana dönük tebessüm eder yüzü vardı. Ben bu olaydan sonra sessizlesip içime kapandım. Dedemle yaşadığım son güzel anıyı kimseye söyledim dedem benden iyi bir çocuk olmamı isterdi hep bende bende onun isteğini yerine getirip her namaz kıldığım da her iyiliğim de dedemin ruhuna hediye ediyorum ve anıyorum. Dinlediğiniz icin teşekkür ederim. İyi yayınlar
@taexic8119
@taexic8119 2 ай бұрын
2. partı heyecanla bekliyorduk hocam... ilaç gibi geldi ♥
@hilmialdemir7635
@hilmialdemir7635 Ай бұрын
Öncelikle tüm hastalarına selamlar. Anlatacağım olay 2021 yılının yaz aylarında askerlik görevimi yaparken başıma geldi. Ne olur ne olmaz diye ilçe ve cezaevi ismi vermeyeceğim. Yalnızca Ağrı’nın bir ilçesindeki bir cezaevinde gerçekleştiğini söyleyebilirim. Jandarma er olarak cezaevinin etrafında yer alan kulelerde nöbet tutuyoruz. Gececiler akşam 9 ile sabah 7 arasında nöbet tutuyor. Ben de onlardan biriyim. Toplamda 9 adet kule var ve ben bir arkadaşımla birlikte 6 numaralı köşe kuledeyim. Bu kulenin bir tarafı cezaevine diğer tarafı ise alabildiğine boş bir kırsal alana bakmakta. Geceleri etrafta çıt çıkmıyor. Kulenin içindeki merdivenler yangın merdiveni gibi döküm bir malzemeden yapılma. Yani birinin yukarı çıktığını o ayak sesini net olarak ayırt edebiliyorsunuz. İşte bizim olay da burada başlıyor. Geceleri nöbet esnasında arkadaşımla birlikte kulenin merdivenlerine tırmanıldığını duyuyoruz. Ve bu öyle bi ses ki bildiğiniz birisi koşarak merdivenlerden yanımıza çıkıyor. Hemen kapıyı açıp ışığı yakıp aşağı bakıyoruz ancak kimseyi göremiyoruz. Bu ses asla kedi fare kuş herhangi bi şey olamaz. Bariz şekilde insan ağırlığında bir şey koşarak merdivenleri çıkıyor. Işığı açık bıraktığımızda böyle bir ses duymuyoruz ancak ışığı kapattığımızda duyuyoruz. Hem doğuda olduğumuz hem cezaevinde olduğumuz için nöbetlere tam dolu silah ve şarjörlerle çıkıyoruz. Sesi duyunca hemen silahlarımıza sarılıyoruz sanki öyle bir varlığa silah işlermiş gibi. Bu olay böyle her gece devam ederken biz de her gece söverek kuleye çıkmaya devam ettik. Paranoyaklıktan sürekli projeksiyon ışığıyla kırsal alanı kontrol eder olmuştuk. Hiçbir komutana da anlatamadık çünkü Rdm damgası yemek veya azar işitmek vardı işin ucunda. Arkadaşlarımızla durumu paylaştığımızda başka kimsenin başına böyle bir durum gelmediğini anladık. Artık o varlık neydi neden sadece o kulede böyle bir şey yaşanıyordu bilmiyorum. Askerlik öyle böyle dualarla bitti ama o kule hala rüyalarıma giriyor.
@keremayyldz9602
@keremayyldz9602 2 ай бұрын
Tüm Htalks delilerine selamlar . Bu olay 2013 gibi yaşanıyor . Her sene 2 ayda bir olduğu gibi o senede Ekim gibi ailecek köye gitmiştik . O zamanlar köye gitmek benim için oldukça eğlenceliydi çünkü hepsi benden büyük olan kuzenlerimle vakit geçiriyorduk . Kuzenlerim köyde kahve işletiyordu ve bende her gittiğimde onlara yardım ediyordum. Bir gün kahveyi kapatıcakken bir dede kahvedeki en uzak masada gözlerini dikmiş bizi izliyordu . Ahmet abim ( 3 kişiyiz ve en büyüğümüz) adamın yanına giderek kahveyi kapattığımızı artık gitmesi gerektiğini söyledi. Adam da sorun çıkarmadan gitti. Ertesi gün yine geldi ve yine aynı şeyler yaşandı . Adam sanki bir önceki gün gelmemiş ve sanki biz onu kovmamışız gibi aynı şekilde takıldı . Bu sefer hepimiz gittik yanına ve bizi evine çağırdı . Niye gelelim dayı biz senin evine falan derken Ahmet abim nolcak gidelim dedi . Ev diye bizi götürdüğü yer köyün en ıssız yerinde ıssız bi evdi ve evin duvarında kocaman bir şekilde 2015 e ait bir tarih yazıyordu . Normal bi şekilde bizi ağırladı sonra evimize döndük . Ondan sonra ne adam geldi ne de köyde gördük . Merak edip evine baktığımızda eşyalar duruyordu ama kendisi yoktu ve o yazan tarihe geldiğimizde maalesef Ahmet abim trafik kazası geçirerek vefat etti . Bu hikaye beni o tarihte çok etkilemişti ve hala etkilemeye devam ediyor.
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
eşyalar ve tarih duruyorsa 2015 te fotoğrafını çekmişsinizdir ee resmi kayıtlarda kişinin öldüğü tarih de belli ikisinin fotoğrafını at buraya
@griffith5728
@griffith5728 2 ай бұрын
kolpa hikaye sıkmaya gelmistim aslında kafada da cok guzel senaryo vardı ama su olaylardan sonra bi yerim yemedi
@obsesifmathilda
@obsesifmathilda 2 ай бұрын
Üçüncüsü ne zaman gelir bilmiyorum o yüzden hepsini bir günde bitirmek istemiyorum ama film gibi tek oturuşta bitiricem galiba ya off
@rakvarmla4127
@rakvarmla4127 2 ай бұрын
1 oturuşta izlemek sağlam mental gerektirir önermem
@KaganCy
@KaganCy 2 ай бұрын
Ortaokuldayken annem, anneannem ve dayımla birlikte yaşıyorduk (babam ve annem ayrıydı). Liseye geçiş dönemim geldiğinde annemle birlikte karar verip Ege kıyısında sakin bir kasaba gibi bir yere taşındık. Fakat ben her yaz anneanneme gidip 1-2 ay İstanbul'da kalıyordum. Bu dönemde hem babamla görüşüyor, hem anneannemi ziyaret ediyor, hem de arkadaşlarımla takılıyordum. Anneannemin yaşadığı ev 2+1 bir evdi, fakat evin ilginç bir yapısı vardı. Eve dış kapıdan girdiğinde, odalar çok büyük olmamasına rağmen evde üç tane koridor vardı. Girişteki odadan çıkıp ikinci odaya gitmek için iki koridor geçmen, üçüncü odaya gitmek için üç koridor geçmen gerekiyordu. Giriş tarafındaki oda camsızdı ve cehennem gibi sıcak oluyordu. Normalde salonda yatmama rağmen o dönemler ergenlik döneminde olduğum için en arkadaki, anneannemden ve dayımdan uzak olan odada kalıyordum. Bir gece, o odada uyurken kötü bir kabustan yüksek sesli kapı çalmasıyla uyandım. Dış kapıya en yakın ben olduğum için dayım ve anneannem o sesi uykudayken duymuyorlardı. Zil sesi değildi; birisi kapıya yumruk atıyor gibiydi. Kabustan uyanmanın verdiği korkuyla kalktım ve kapıya doğru gittim, ama içimi çok kötü bir his kapladı. Kapıya vurulmaya devam ediyordu ve ben de ses çıkarmaya korktuğum için sessiz kaldım. Kapıya yaklaşmaktan vazgeçip içeri geri döndüm. Amacım anneannemi ve dayımı uyandırmaktı ama anneannem uyanmıyordu ve dayım evde yoktu. Anneannemi uyandırmaya çalıştım ve sonunda bana "Dayındır o, kapıyı aç" dedi. Ben de hala kapının vurulduğunu duyarak anneannemin dediği gibi kapıya doğru koridorda yavaş yavaş ilerledim. Birisi kapıya öyle vuruyordu ki tüm mahalle inliyordu. İçimden "Bu dayım olamaz, olsa bile tüm apartman ayağa kalkar ve bu kapıya vurma işini durdururdu" diye düşündüm. Kapıya yaklaştım ve önce delikten baktım ama hiçbir şey göremedim. Hiçbir şey göremeyince bir anlık cesaretle kapının üst mandalını kaldırmadan kapıyı araladım ve açtığım gibi kapı üzerime yıkıldı. O anda ter içinde tekrar uyandım. O en arkadaki odada yatarken yüzümü sola döndüğümde bir gardırop vardı ve gardırobun aynasından dış kapıyı görebiliyordum. Bir anlık kabusmuş gibi düşünerek derin bir oh çektim ve o aynadan dış kapıya doğru baktım. Derin nefes almayı bitirdiğimde kapı tekrar çalmaya başladı. İçimden "Hassiktir" diyerek bu sefer hiç ayağa kalkmadan sesi duymazdan gelip tekrar uyumaya çalıştım ve sonrası bende yok. Sonra normal bir şekilde öğlene doğru uyandım. Bu ikinci kapıya vurma olayı öylece kaldı. Gerçek miydi, aynı rüyayı iki kez mi gördüm, yoksa farklı bir psikolojik durum mu yaşadım, bilmiyorum. Anneanneme veya dayıma da sormadığım için öylece kaldı.
@beyonder7219
@beyonder7219 2 ай бұрын
Dayını kapıda niye bırakıyon hoca
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
rüya içinde rüyadır raatta kal ses olsa herkes uyanır sabah muhabbeti dönerdi
@hasta3306
@hasta3306 2 ай бұрын
versatil bi giriş olmuş hoca
@ossso1907
@ossso1907 2 ай бұрын
Hoca selam iyi yayınlar, Benim hikayemde in, cin, büyü vs. yok. Geçiş hikayesi yapabileceğiniz ama tam anlamıyla merminin ucundan döndüğümüz alta kaçırmalı bir şekilde korktuğumuz bir anıydı. Geçiyorum anıya; Hikaye 7 sene öncesine dayanıyor, İstanbul'da yaşıyorum, üniversite için İzmit'teyim o zamanlar. Aylardan ramazan ayı oruçluyuz. Sınıf arkadaşımın ailesi İzmit'te yaşıyor, üniversiteden olmayan ortak bir arkadaşımızla birlikte sınıf arkadaşımızın evine iftara gideceğiz. İftara daha vakit olduğu için okuldan arkadaşla çıkıp İzmit'in merkezinde en biinen ve kalabalık parklarından biri olan Yeni Cuma'da oturup diğer arkadaşı beklemeye başladık(Böyle bir olayın merkezi yerde yaşanmasi bambaşka gariplik). Muhtemelen Ramazan etkisi olsa gerek o gün parkta neredeyse kimse yoktu. Biz arkadaşla bir banka oturduk. Tam karşımızda da başka bir arkadaş grubu oturuyordu. Aradan biraz zaman geçtikten sonra 60-65 yaşlarında gayet normal görünümlü emekli modunda,elinde alışveriş torbalariyla bir amca yanımıza geldi oturup bizle ve yandaki arkadaş ekibiyle konuşmaya başladı. Bize tuhaf tuhaf sorular sorup(İstanbul'u kim fethetti diyor gülüyor, bak elimde şu meyve var faydası şu diye garip şeyler söylüyor). Sonra yoldan geçenlere bakıp geçen her bir insan hakkında yorum yapmaya falan başladı.Bir tane bizden de küçük olan bir kıza laf atıp çirkin sözler söyleyince arkadaşımda sinirlenip: "dayı ayıp değil mi torunun kadar kıza laf atıyorsun" dedi. Dayı da;" sen namus bekçisi misin lan" diyip bir ton laf etmeye başladı. Okuduğumuz okuldan tutun da her şeye kadar sövmeye başladı. Adamda bir tuhaflık olduğunu anlamıştım kazasız belasız gitse diye içimden dua ederken bize küfürler savuruyor laf söylemeye devam ediyordu. Arkadaşım da cevap verip iş uzayacak diye anladığım için yandan dürtüyor konutu kapatmaya çalışıyordum ki beklediğimiz diğer arkadaş o sırada geldi. "Ne küfür ediyor lan bu adam bize" diye mırıldanmaya başladı. Sus dur adam rahatsız falan diye yatıştırmaya çalışırken adam hakaretlerin küfürün dozajını arttırıyor durmadan bize laf etmeye ediyordu. Gitmek için kalktığımizda ise oturun diye bizi tehdit ediyordu. O ana kadar hiçbir kötü söylememiştik ama dedim ki artık kavga çıkacak kaçari yok. Sonradan gelen arkadaş iyice gerilip tam adamın üstüne yürümeye yeltendiği anda adam ayağa kalktı, bize sırtı donük şekilde 1-2 adım attı, hırkasını sıyırdı belindeki tabancayı gösterdi. Donup kaldım o an. 2 sn sonra bir adım daha attı elini tabancaya götürdü. O an tabancanın metalinden yansıyan ışık şeridiyle hayatım film gibi gözümün önüne geldi resmen. Adam tabancayı belinden almadı, 2 adım daha attı, hırkasını geri örttü, sizi burda affediyorum şimdi siktirin gidin diyerek caddeye kadar yürümeye devam etti adamın uzaklaşması 30-40 sn bile değildi ama benim için o an 30-40 yıl gibi geçmedi. Adam biraz uzaklaşınca hemen ordan kaçtık 30 dakikalık yolu 10 dakikada koşarak kaçmışız oturunca fark ettik. Hayatımda bu kadar korktuğum başka bir an olmamıştı. Biraz uzun oldu ama okuduğunuz için teşekkürler, selamlar
@miraconat7948
@miraconat7948 2 ай бұрын
İnsiz cinsiz temiz hikaye 8/10
@enverdemireli4773
@enverdemireli4773 2 ай бұрын
@@ossso1907 iyi hikaye, kestaneyi çizdirmeden bu mevzudan çıkmak başarı.
@erencolak3236
@erencolak3236 2 ай бұрын
O adamı kafa kola alsaydım bu iş tamamdı ama nasip olmadı
@kerem1122-2
@kerem1122-2 Ай бұрын
Selamlar Hasan hocam ve hastaları Öncelikle kendimi tanıtmak istiyorum şuan 25 yaşındayım bu anlatacağım olaylar 5 yıla yayılarak yaşanmıştır . 2019 dan beri imamlık yapıyorum ilk göreve başladığım yer İzmir in 1200 metre rakımlı bir dağ köyüydü işin daha kötü tarafı köyde kaldığım lojman 2 dağın arasında ve önünden dere geçen bir yerdi (2 dağ arası dere geçen yerlerin cinlerin en çok yaşadığına inanılan yerlerdir). yaşadığım bir sürü olay var ama en çarpıcılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. 1.OLAY :2019 yılı eylül aylarıydı göreve daha yeni başlamıştım İstanbul un göbeğinden İzmir in araba dahi zor geçen bir dağ köyüne atanmış daha oraya hiç uyum sağlayayamış biriydim tek başıma kaldığım içinde içimde hep bir korku vardı bir akşam yatsı namazını kıldırmak için camiye gitmiştim tam ezanı okuduğum sırada dışardanda vuran ışığın etkisiyle en ön safta namaz kılan birini gördüm içimden acaba bu adam neden karanlıkta namaz kılıyor diye düşünmüştüm ezanı bitirdikten sonra kim namaz kılıyor diye yanına gittiğimde orda kimse yoktu biri şaka falan yapıyor sanıp caminin her tarafını kontrol ettim ama kimse yoktu bu olay beni çok aşırı etkilemişti zaten diğer olaylarda burdan sonra başlıyor izmir merkeze 150 km olan bu köyde tam 4 buçuk sene görev yaptım. 2.OLAY: Bu olay izmirdeki görevimin sonları tayinim istanbula çıktığı zaman olan ve beni en çok sarsan olaydır köy yerinde görev yaptığım için köydeki tek aktivite yaşlı amcamlarla gece 1 e 2 ye kadar kahvede takılıp çay kahve içip muhabbet sohbet etmektir köyde yapabileceğim başka hiç bir şey yoktu yine böyle kahvede gece 1 e kadar takıldığım bir gündü kahveden çıkıp eve doğru yürürken sokak lambalarının hiç biri çalışmıyordu ve hava zifiri karanlıktı eve yaklaştığımda kapıyı açabilmek için telefonun flaşını açmıştım benim evin dışında kapının hemen yanında bir koltuk vardı telefonun flaşını anahtar deliğine tutup anahtarı takmaya çalışıyordum o anda yanında bir şey hissettim ve flaşı o koltuğa doğru çevirmemle birlikte koltuğun başında simsiyah bir şey bana doğru bakıyordu o anda elimden ayağımdan can gitti gibi oldum simsiyah bir varlık bana doğru bakıyordu sonra bir anda arkasını dönüp gitti boyu normal bir insan boyu gibiydi yüzü simsiyah siluetti elleri kolları aynı bir insan gibiydi arkasını dönüp gitttikten sonra kapıyı zor bir şekilde açıp kendimi içeri attım yaklaşık bir yarım saat yerden kalkamadım o korkuyu tarif etmem çok zor yazarken bile tekrar yaşıyormuş gibi oldum. 3.OLAY : İlk olaydan yaklaşık 4-5 ay sonra başıma geldi bu olayda kardeşimde yanımdaydı gece yatakta uzanmış video izliyordum saat gece 3 civarı sabah namazını kıldırıp öyle yatarım diye düşünüyordum elimde telefon dışarıda uzaktan bir davul zurna sesi gelmeye başladı sesin geldiği yerde köyün aşağı tarafında olan mezarlık tarafıydı sesler biraz daha çoğalınca kardeşim abi bir ses geliyor diye bana seslendi bende biri arabada müzik açıp demleniyordur dedim ama içimdende cin düğünü olabileceği geçiyordu kardeşim ısrarla abi bu ses arabadan gelmiyor bir yerde düğün yapıyorlar heralde ama bu saatte ne düğünü olabilirki diyordu bende kardeşim korkmasın diye geçiştirmek istiyordum ama oda cin düğünü olduğunu anlamıştı çünkü ses gittikçe dahada artıyordu kardeşime dua okuyup yatmasını söyledim kardeşim uyudu bende video izlemeye devam ediyordum biraz zaman geçtikten sonra ses evin hemen karşısındaki derenin içinden gelmeye başladı bende ufaktan korkmaya başlamıştım ama içimde hep bir merak vardı camdan bakıp acaba görebilirmiyim diye düşünüyordum camdan dışarı baktığımda hiç bir şey gözükmüyordu ama davul zurna sesi çok daha fazla şiddetlenmişti camdan baktığım sırada yan köyden sabah ezan sesi gelmeye başladı ve o bütün davul zurna sesleri bir anda kesildi benim camiye gitmem gerekiyordu ama başka kişilerden duyduğum imamın arkasında namaz kılan cin hikayelerinden dolayı acayip bir şekilde içimi korku sarmıştı bu yüzden camiye gidememiştim Allah affetsin. Daha anlatacağım hikayelerim var lakin çok uzun olacağı için bunları yazmak istedim şu an istanbul da yine bir köyde imamlık yapıyorum izmir de yaşadığım olaylar burda yok denecek kadar azaldı Allaha şükür inanmayanlar olabilir isterseniz dc den ulaşabilirsiniz seve seve daha detaylı bir şekilde anlatabilirim seviliyorsunuz chate ve modlara selamlar okuduğunuz için teşekkür ederim iyi yayınlar Allaha emanetsiniz.
@mrbeyefendi60
@mrbeyefendi60 Ай бұрын
Hepsini okudum diğerlerini de yazın lütfen. 2. hikaye çok fenaydı yahu. İmama bile musallat oluyorlarsa..
@mrbeyefendi60
@mrbeyefendi60 Ай бұрын
Lütfen imamın arkasında namaz kılan hikayeleri de anlatın.
@alituran6334
@alituran6334 2 ай бұрын
Hikayeleri dinlerken odaklanıyorum hikaye bitince Hasan'ın tepkilere çok gülüyorum mod normale dönüyor 😁
@Rubin_Dark
@Rubin_Dark 2 ай бұрын
--Korku Yayını 3-- Hocam iyi yayınlar. Çok sevdigim bir amcamın yaşadığı olay Bolu'nun bir köyünde geçiyor. Ama cinli falan değil. Bu köyde Hüseyin amca diye biri yaşıyordu. Ava çok meraklıydı. Çok domuz,ayı, tilki falan vurmuşluğu vardır. Hem kendi tarlasının mahsullerini yemesin diye hem de zevk aldigi icin her gece tek başına köpekleriyle ava gidiyordu. O gece de köyden biri Hüseyin amcanın yanında ava gitmek istemiş. Hüseyin amca da kabul etmiş. Gece sabaha karşı yaya bir şekilde iyice ormana girmişler. Hüseyin amca bir şey duydum silahımı al ben arkasından dolanayım bir şey görürsen vur demiş. Adam da panik yapmış bir süre sonra karanlıkta karşısına doğru sessizce gelen Hüseyin amcayı vurmuş. Huseyin amca orada can vermiş. İşin kötü yanı vuran adam korkudan evine gitmiş silahı saklayıp uyumuş. Sonraki gün Hüseyin amcadan haber alınamayınca herkes aramaya başlamış. Telefonunu arayarak telefonunun sesiyle bulmuşlar. Hüseyin amca gece olduğu yerde biraz debelenmiş ve orada can vermiş. Ancak derisi çok derinden soyulmuş. Herkes ayı saldırısı sanmış. Vuran adama bu gece Hüseyin amca seninle beraber ava gidecekti ne oldu diye sorunca adam benim başım ağrıyordu erkenden gittim yattım demiş. adli tıptan sonuç gelince şoka girdik. Adli tıp Hüseyin amcanın vurulduğunu ve yüzünün de usturayla kazındığını söylemiş. Yani vuran adam ayı süsü vermek için yüzünü oracıkta kazımış ve derisini soymuş. Köydekiler ilk başta bu olaya inanamadı ama adam da o gece eve değil ava gittiğini ve olayları biraz itiraf etmiş. Olay ile ilgili bir diğer kan dondurucu şey de mahkemede Hüseyin amcanın karısına, vuran adam ile bir husumeti, düşmanlığı var mıydı sorusuna kadın hayır, çok yakın iki dostlardı deyince köyde o kadın ile vuran adamın dedikodusunu çıkartmışlar. Kan dondurucu..
@9Bahab9
@9Bahab9 Ай бұрын
Korku ve kahkanın videolaşmış hali bu videodur hayatımda daha fazla güldüğüm be korktuğum bir video daha yok❤
@Lexa-c1d
@Lexa-c1d 2 ай бұрын
#yazıyorum7 korku hikayeleri 3 abi iyi yayınlar. yaklaşık 7 8 yaşlarındaydım tekirdağ'ın şarköy ilçesinin köyünde anneannemler yaşıyordu her yaz onların yanına gider kalırız. ev 2 katlı, merdivelerin duvarlarında cam yok tavanı da baya yüksek bir karanlık bir merdiven. gece annemle beraber uyuyorum salonda teyzemler falan ev dolu, dedemle anneannem ve dayım başka odada yatıyor. gece birden uykumun arasında ismimi birisinin seslendiğini duydum, küçüktüm tam olarak bir şey anlayamıyordum ama gözlerim kapalı uyku halindeydim. ses rahatsız etmeye başladı derinden geliyordu. gözlerimi açmaya çalıştım ilk başlarda açamıyordum, daha sonraki geceler ismimi bir şeyler fısıldamaya devam etti, sadece ismimi sayıklıyordu. daha sonraki yıl gittiğimizde bu sefer ses giderek artmaya başlamıştı ve en sonunda gözümü açabildim, uykudan uyanmıştım ama ses devam ediyordu. ( şu an hatırlamıyorum ama sağ veya sol tarafım) bir kulağımda odanın sessizliği varken diğerinde ses devam ediyordu, ağlayarak annemi uyandırdım dualar okundu geri yatırdı beni. gözlerimi kapattığım gibi birde merdivenleri görmeye başladım saçları siyah küt bir kız, üzerinde beyaz bir elbise var yüzünü hatırlayamıyorum, ses ondan geliyor, beni merdivenlere çağırıyor. yine korkuyla, ağlayarak uyandım bu sefer çığlık atmıştım herkes uyanmıştı, bu sefer tüm ev dua okumaya başladı, işin korkunç tarafı artık sadece kulağım duymuyordu gözlerimi açtığım için, bir gözüm bulunduğum etrafı, beni sakinleştirmeye çalışan teyzemleri görürken diğeri ışığı yanmış merdivenlerde o kızı görüyordu, beni çağırıyordu. üstü yırtık eskiydi bazı geceler annemleri uyandırmayıp onunla kendimce çocuk aklımla konuşmayı deneyip sorular sordum ama cevap vermedi hatta bir ara merdivenlere gitmeyi düşündüğümü hatırlıyorum, ama yapmadım. 1 yıl böyle devam etti. arada haftasonları da giderdik ben rüyamda o kızı illa görürdüm. artık o kadar alışmıştım ki köye gittiğimde görmeye, dualar okumak yerine çocuk aklımla küfür etmeye başlamıştım. ağzımı kapatıyorlardı artık küfür etmemem için. kimsede gidip merdivenlere bakmaya cesaret edemedi herhalde o ara hatırlamıyorum. o yıllarda bir akşam traktöre binip bir yere gidecektik ( ya bağ ya da bir komşuya hatırlamıyorum ev köyün tepesinde kalıyordu ve köy içine traktörle gidiyorduk.) yeni yeni traktöre binmeyi öğrenen dayım dedemden önce bindi, bende tam küçük tekerlekle büyük tekerlek arasında ayağımı binmek için merdivenine attım ayağımı, birden nasıl oldu anlamadık traktör çalıştı az daha tekerleğin altında kalıyordum rahmetli dedem zorla beni tutup çekti tekerlek bacağımı sıyırdı korkudan konuşamaz bir haldeydim. sonra korkuluk alan bir kadına götürdüler o gün beni çok korktuğum için bu kısımda ne yaptılar hatırlamıyorum tek hatırladığım dedemin beni kucağında taşıdığıydı. bu olaydan sonra korkuluk aldırdıktan sonra kızı rüyamda son kez gördüm, bahçede odunları koyduğumuz yerde tekrardan beyaz elbisesiyleydi, yüzünü gördüm gibi anımsıyorum ama uyandığımda hatırladığım tek şey düz beyaz elbisesi ve siyah saçlarıydı yine ismimi söyledi,tekrar tekrar, ilk kez farklı bir mekanda görmüştüm, yine uyandım ama bu sefer sadece yattığım oda ve uyuyan akrabalarım vardı, bir daha kızı görmedim. eğer uyandığımda da görmeye duymaya devam etmeseydim umursamazdım, böyle mistik şeylere inanmıyorum ama bu yaşıma kadar garip bir olay sebebini anlayamadığım bir şey.
@ufuktufekci9363
@ufuktufekci9363 2 ай бұрын
mükemmel bir yayındı ya, devamı gelsin hocamm
@sametunsat6835
@sametunsat6835 2 ай бұрын
"Gazete haberlerinde yayınlanmış gerçek bir olaydır" Merhabalar hocam benim başımdan geçen olay yaklaşık 1 yıl önce gerçekleşti. Bilenler bilir Adana'da yazları çok sıcak olduğu için imkanları iyi olan aileler serin ve yüksekte olan yaylalara çıkarlar.Biz de amcamızın 7 arkadaşı ile yeni yaptırdığı armutoğlu yaylasına gitmiştik.Bu yayla daha yeni yapıldığı için sadece 8 adet ev bir tane küçük mescidden oluşuyor market bile yok ekmek almak için 45 km aşağıdakı pozantıya gidiliyor en yakın yerleşim yeri için araba ile 1 saat yol gitmen gerekiyor. Yaylaların en büyük eğlencesi gece dolaşmaları ve domuz avlamaktır. Gece 5 amcaoğlu ile domdom kurşunları ile domuz avına çıkıp dönüşte de ateş yakıp patates közleyecektik.Yokuş yukarı çıkarken garip sesler duymaya başladık.Domuz olduğu düşündüğümüz için heyecanlandık ve sese doğru ilerledik. Sese yaklaştıkca sesde bir gariplik olduğunu farkettik. Bu ne bir insan sesine benziyordu ne de bir domuz sesine. Can çekişen bir yabani hayvan gibiydi ve bu bizim ürpermemize neden oluyordu. Hepimiz silahlarımıza sıkı sıkı tutuyorduk ve bir anda arkamızdan bir çığlık sesi geldi. Amcaoğlum bir anda heyecanla sese doğru dönüp ateş etti ve inleme sesi duyduk. Bir anda hepimiz buz kestik çünkü bir hayvana mı ateş etti yoksa bir insana mı ateş etti bilmiyorduk. Korku ile ateş edilen yere doğru ilerlemeye başladık. İşin en garip kısmı hepimiz bir şeyin vurulduğundan emindik ama ne kadar arasak da hiç bir şey bulamadık. Korku ile bir an önce yaylaya dönmeye karar verdik ve hızlı adımlarla yola koyulduk. Ben biraz kafa dağıtmamız için hem de ailelerimiz bizi bu halde görmesin diye evin arka bahçesi'nde ateş yakıp bir şeyler pişirmeyi teklif ettim amcaoğullarım da bunu kabul etti. Ateşi yaktık patatesleri közün içine koyduk ve konuşmaya başladık. Tam o esnada 70 lı yaşlarında bir amca geldi yanımıza oturdu.Muhabbet o kadar sardı ki yaşanan bütün her şeyi unuttuk.Yaşlı adam bize gençlik anılarını buraların eskıden nasıl olduğunu Pozantı yaylasında tekir yaylasında yaşadığı komik anıları falan anlattı güldük eğlendik sonra .Kendi aramızda konuştuk domuz hikâyesinden kimseye anlatmayacaktık. Eve döndük amcam nerede kaldığımızı geciktiğimizi söyledi.Biz de arka bahçede patates közlediğimizi ve bir tane amcanın bize hikâyelerini anlattığını söyledik.8 haneli bir yayla olduğu için herkes birbiri ile çok içli dışlı 8 arkadaş beraber yaptırdığı için herkes birbini tanıyor. Amcam kim ki o diye sorunca biz de tarif ettik. Amcam baya şaşırmıştı burada o kadar yaşlı olan yok acaba birinin anne babası mı geldi diye kendi kendine söyledi hepimiz o gün sorunsuz bir şekilde uyuduk. Beni sabah kaldıran amcam oldu. Konu aklına çok takılmış ve sorup soruşturmuş. Kimsenin ne babası gelmiş ne de dedesi. Yani o saatlerde bütün yerleşim yerlerine bu kadar uzak bir yerde birini görmek imkânsız ve en can alıcı noktasına geliyorum. Amcam bizi bir gün sonra topladı bu konu baya kafasını kurcalıyordu. Hepimizi tavanarasına topladı ve olan her şeyi baştan sona anlatmamızı söyledi. Biz birbimize baktık ve anlatmaya başladık. Domuz olayını anlattık ve insan mı domuz mu olduğunu anlamadığımız bir şeye ateş ettiğimizi söyledik. Çok sinirlendi jandarmalara haber vereceğini söyledi ve devamını anlatmamızı söyledi. Sonrasında gelen amcayı anlattık. Kimin nesi bu adam nerden geldi hangi yoldan geldi diye bize sorduğunda donup kaldım ve amca çocuklarıma baktım. Onlarda boş gözlerle bana bakıyordu çünkü yaşlı adamın bizim yanımıza hangi yoldan ne ara geldiğini asla hatırlamıyorduk. Hani bir rüya görürsünüz rüyada bir yerdesinizdir ama oraya nasıl geldiğinizi bilmezsiniz orada olduğunuz an başlangıçdır öncesi yoktur o an başlangıçdır. Tam olarak öyle bir andı biz 5 kişi amcanın bizim yanımıza ne ara geldiğini ve hangi yoldan geldiğini giderken de hangi yoldan gittiğini hatırlamıyorduk. Bu olayı burda kapattık ve hiç yaşanmamış gibi yaptık. Ta ki 1 yıl sonra amcaoğlunun vefat haberini alana kadar. Amcaoğlum tekir yaylasında araba ile köprüden geçerken yaban domuzu dağdan inip arabaya yandan vuruyor ve arabayı köprüden aşağı yuvarlıyor. Maalesef korkumdan dolayı amcaoğlumun cenazesine gidemedim. İsterseniz domuzun köprüden aşağı yuvarladığı arabanın gazete haberlerini sizinle paylaşabilirim.
@Okan-y8l
@Okan-y8l 2 ай бұрын
@@sametunsat6835 içinde cin büyü olmadan beni en çok korkutan hikaye bu oldu.
@Okan-y8l
@Okan-y8l 2 ай бұрын
Turan hocam Hasan hocam bunu okumalısınız.
@whyareyourunning2336
@whyareyourunning2336 2 ай бұрын
Dostum linkini atar mısın merak ettim
@yigitarda-ll3pf
@yigitarda-ll3pf 2 ай бұрын
hoca tekirde ev var yapma hocaaa
@sametunsat6835
@sametunsat6835 2 ай бұрын
@@yigitarda-ll3pf tekir artık ilçe sayılır çok kalabalık benim dediğim yaylada sadece 8 hane var ama tekirde sıkıntılı biraz tekirde yaşıyorsan dağda çıkan ayak izini biliyorsundur.
@alicankavut3812
@alicankavut3812 2 ай бұрын
Kanada’da dış cephede başkalarının da bulunduğu bi şantiyede boya yaparken dinlememe rağmen ağır ürperti geldi, çok başarılı yayın.
@tahamangal9625
@tahamangal9625 Ай бұрын
Merhaba Bu olayların bazılarına tanık olmadım ama anlatanlara canımı emanet edecek kadar güveniyorum ve yalan söylen insanlar değiller 1.Olay (Tank değilim) 90larda annemler köyde dedesinin evindeyken bir kişinin merdivenlerden aşağı gittiğini görüyor fakat çok umursamıyor ama tanımadığı için ebesine soruyor ve onların ruh gibi bir şey olduğunu söylüyor ebesinin adı cennet ve çok dindar ve iyi bir insan olduğunu söylerler ama ben doğmadan ölmüş. bundan sonra annemler biraz korkmuş ama olay anında bir şey yaşanmadığı için çok korkmamış ondan sonra anneannemler yine o evde yatarken bir rüya görüyorlar ve hocaya soruyorlar hoca evin altında 2 şehit yatırı olduğunu kan ve kurban istediklerini söylüyor. Anneannemler kuzu kesip kanını fincana ve bir tabağa da et koyup oturma odasında ki dolaba kitleyip evden komple çıkıyorlar. 2 saat aradan sonra eve giriyorlar tabak ve fincan tertemiz bir şekilde dolapta duruyor. 2.olay a. annem ve babam köye kışın gidiyorlar ve köyde kışın 5 6 kişi falan yaşıyor en yakın insan 300 400 m ilerde , annem ve babam kapıyı kitleyip sobalı odaya yatıyorlar gece vakti üst kattan ayak sesleri geliyor annemin uykusu da çok hafif olduğu için kalkıp babamı uyandırıyor ve üst kattan koşma ve tepinme sesleri geldiklerini söylüyor korkup arabada yatıyorlar b. tahtalı oda diye bir oda var babam ve eniştem o oda da yatarken eniştemin telefonunun(eski tuşlu) bataryası sökük şarjda olmasına rağmen ekranın yanıp söndüğünü görmüşler o günden berri babam tahtalı oda da yatmaz 3.olay bu olayı ben yaşadım çok ekstrem değil ama köyde bu kadar şey duyduktan sonra baya rahatsız etmişti. bu sene bizim akrabalar köye ev yapmaya başladılar ve bizde yeni evlerde kalıyoruz o yüzden bu olayları unutmaya başlamıştım gece 11 de babamların dışarda ateş yakıp muhabbet ettiklerini söylediler bende dışarı çıktım onlara katıldı 7 8 kişiydik yarım saat için de herkes kalktı ablamla ben kaldık müzik dinliyor çekirdek kola yapıyorduk sonra bir yerden zil şıngırdama sesi geldi bende köpek yada inek falandır diye umursamadım, yavaş yavaş ses azalıp gitti sonra tekrar aynı sesi duydum fakat bu sefer bunun salıncak zincirinden geldiğini anlayıp bahçedeki salıncağa baktım ve salıncak sallanıyordu ablama söyledim diğer ablamdır dedi onun evde olduğunu söyleyince kalkıp baktı ve salıncak kendi kendine sallanıyordu, olayın ilginç kısmı 2 salıncak var ve yaz ayı olduğu için gram rüzgar yoktu ve sallanan salıncanğın üzerinde eski tip ağır minderlerden vardı ve sanki biri bir anda üzerine oturmuş gibi sallandı
@Grandemrekilic
@Grandemrekilic 2 ай бұрын
Şimdi bitti adamlar makara bile yapamadı o derece ciddili bir video oldu
@luminas1q1
@luminas1q1 2 ай бұрын
Umarım Ayda 1 kez veya 2 ayda 1 korku yayınları gelir
@VusalbutLucas
@VusalbutLucas 2 ай бұрын
Bu yıl gelmez bence
@musaberdem3465
@musaberdem3465 2 ай бұрын
​@@VusalbutLucas Unutkanlık zor iş
@VusalbutLucas
@VusalbutLucas 2 ай бұрын
@@musaberdem3465 ayn knk
@rakvarmla4127
@rakvarmla4127 2 ай бұрын
Bir daha gelmez
@zıplatanmetehan
@zıplatanmetehan 2 ай бұрын
Hoca iyi yayınlar| benim hikaye kısa ama gerçek hikaye. Ben köye gitmiştim bayramda dedemgilin yanına tek gitmiştim ama tabi teyzelerim dayılarım falan var bayramın 2. Yada 3. Günü olması lazım dedemgilin iki tane evi var aynı arazi içinde birisi büyük konak ben orda yatıyordum gece 2-3 civarları herkes uyudu tabi o saatte bizim köyde uyanık kimse bulunmaz benim kaldığım konakdada öbür odada kuzenlerim var 3 kişiyiz diğerleri öbür evde. Sonra saat 3 gibi ben telefonda geziniyorum düğün sesleri geliyor bir andan saat 3 ama düğün sesi geliyor yemin ederim camdan baktım ne bir ışık ne bir şey hiç bir şey yok sesin geldiği tarafta ben sonra dışarı çıktım neden bilmiyorum bizim kaldığımız yerdede koyunlar tavuklar falan var ben indim hava almaya hemde tırstım bi bakmak istedim yolun üzerinde bir amca gece 3te çobana benziyor bana doğru yaklaştı bende baya bi tırstım hazırlıklı oldum her ana karşı amca geldi yanıma burda bir düğün varmış çocuk nerde olduğunu biliyormusun dedi bende yok amca dedim adam sesin olduğu yere doğru gitti bu aradada koyunlar ses çıkarıyor garip bir şekilde sonra arkamı döndüm adam ortadan kayboldu o an çok kötü oldum korkudan yemin ederim bayılıcaktım konağa çıktım hemen o gece uyuyamadım zaten sonra sabah ezanına doğru sesler kesildi. Ve ben o günden beri o adamı asla görmedim köyde buda benim her anlattığımda kanımın çekildiği bir anı.
@adnanyurttaş53
@adnanyurttaş53 Ай бұрын
YazıYorum #7 | Korku Anıları 3 2012 yılının yaz ayında rize çaycılar köyünde yaşadığım bir olayı anlatıcam, olaydan 5 sene önce 2007 yılında, 9 yaşında bir kız çocuğu ve 5 yaşında bir erkek çocuğu ile tanıştım ikisi kardeşti erkeğin ismi bekir kızın ismi ismetti kız aşırı tuhaf bir kızdı gözlerini pörtletir tuhaf tuhaf korkunç şarkılar söyleyerek bizim evimizin etrafında dolaşıyordu ama bekir iyiydi arkadaş olduk her gün oynuyorduk o zamanlar da bizim köy evinin tam önüne 4 katlı bir ev yapıyolardı daha tuğlalar dizilmişti evin 50 metre aşağısında cami ve mezarlık vardı ve sadece bizim köy evimiz vardı babamlar bu evin yapılmamasını isterdi bizde bekirle duyup kötü bir ev olduğunu düşündük ve her gün gece gidip 4. katında eve sapanımız ile taşlar atardık o zaman küçük olduğumuz için eve bir zarar verebileceğimizi düşünüyorduk bekir hep ablasını düşünerek attığını söylerdi onun canının acımasını istediğini söylerdi ağustos ayı geldi babam ile beraber eve gitmek için yola çıktık, 2012 yılının haziran ayında kuzenlerim amcam ve babam ile tekrar gitmeye karar verdik gittiğimizde babaannemlerin eve gittikten sonra bekirin evine ziyarete gittik,biz gittikten 3 ay sonra bekir inşaatın 4. katında ablası tarafından kafası hayvan kemiği ile ezilerek öldürülmüş ablası ise 4. kattan kendini aşağı atmış otospsi raporunda kızın ölüm sebebi düşme değil boğulma olarak girilmiş boğulduktan sonra düşmüş ve boğazının içinde bir taş bulunmuş bu olaydan sonra inşaat durdurulmuş yıkım kararı bile çıkmamış duyduğum anda kanım dondu ve içeri gittim 1-2 gün boyunca düşündüm neden yapmış olabilir diye sonrasında sabah ezanı okunmadan 20 dakika önce kuzenlerimi uyandırıp bekirin vefaat ettiği yere gitmeye karar verdik en üste çıktığımız zaman bir şey ile karşılaşmadık tam aşağı ineceğimiz sırada sırtıma bir taş geldi hemen ardından bileğimi biri gıdıkladı arkama baktığımda hiçbirşey göremedim terasa çıkan merdivenin oradan geldiğini düşündüm titreye titreye gittim ve terasa çıktım camiiyi ve mezarlığı görebiliyordum tam gözümü gezdirirken bir kız çocuğu ve erkek çocuğunun eğlenme sesi gibi ses duydum mezarlığın ordan gelen ses gittikçe yakınlaşıyordu geri adımlar atmaya başladım ses gittikçe kalınlaşıyor ve yaklaşıyordu o kadar korkmuştum ki vücudumun heryeri sızlamaya başladu koşa koşa aşağı indik sabah ilk otobüsle eve gittim babamlar hala köye gider ama ben gidemem o olaydan sonra
@jackvice6346
@jackvice6346 Ай бұрын
Hasan hocam ve moderatör arkadaşlara selamlarımla. Anlatacağım anıdaki kişilerin ismini değiştirdim. Bu olay 2018 bayramında başıma geldi, Feriha teyzemlerin köyüne Tekirdağ’ın o eski köylerinden birine gitmiştim yer ismi vermek istemiyorum çok küçük bir köy. Feriha teyzem biz küçükken kardeşlerimle bana annem babam çalıştığı zamanlarda bakan bir komşumuzdu, bir akraba gibi yakın ve sevdiğimiz bir ailesi vardı. Bayram ziyaretleri her zamanki gibiydi; biraz sıkıcı, biraz yorucu ama işte tanıdıkları görmek de insana iyi geliyor. Feriha teyze, yıllardır görüşmediğim aile dostlarından biri sonuçta. Küçükken ona çok yakındım, neredeyse ikinci bir anne gibiydi benim için. Ama son yıllarda görüşmemiştik pek. Bu sefer tekrar onu görmek, içimde garip bir huzur ve aynı zamanda açıklayamadığım bir tedirginlik yaratmıştı. Eve girdiğimde Feriha teyze hemen kapıda karşıladı beni. Ama gözlerimde bir tuhaflık hissettim o gün sanki miyopum da gözlük takmamışım gibiydi gözlerim. Feriha teyzenin yüzü tanıdıktı elbette, ama bir şeyler eksik gibiydi sıcaklık yoktu. O sıcak bakış, o samimi gülümseme yoktu sanki. Bir an için içimden “Ne kadar değişmiş,” diye düşündüm. Ya da ben büyüdüm, her şey değişti neticede 8 yıl olmuştu Feriha teyzeyle görüşmeyeli. Fakat o akşam işler çok daha garip bir hal aldı. Gece herkes Feriha teyzenin eşi kayınvalidesi yemek sofrasında otururken, Feriha teyze bana bir kahve yaptı ve balkona geçtik, balkonda uzun bi minder var ve balkon boş tarlalara bakıyor. İlk yudumdan sonra midemde bir tuhaflık hissettim, ama neyse dedim, belki yorgunluktandır. Sonra bir ara, Feriha teyze o eski köy hikâyelerinden anlatmaya başladı biz çocukken de bu tarz şeyler anlatırdı. Cinlerle ilgili, musallat hikayeleri... Eskiden bunları anlattığında her zaman gülüp geçerdim, ama bu sefer tonu çok daha ciddi, çok daha içten geldi kulağıma ve en önemlisi çok soğuktu Feriha teyzenin sesi bir boğukluk vardı. Bir noktada, bana tuhaf bir şekilde baktı ve “Senin de bilmediğin bir düğün oldu aslında,” dedi ve güldü, ama Feriha teyzem hiç bu kadar gülmezdi, ağzı yanlara doğru açıldı bütün dişlerini görüyorum adeta, gözlerini de gözüme kilitledi. Gözlerim büyüdü, kafam karıştı. “Ne düğünü teyzem?” diye sordum, sesim de biraz titremeye başladı. “Bilmiyorsun değil mi? Küçükken hastalandığın zamanı hatırlıyorsun, değil mi? O gece seni onlarla evlendirdik,” dedi ve daha da abartılı şekilde gülümsedi, yüzündeki ifadeyi asla unutamayacağım.Gözlerim donmuştu. “Ne diyorsun sen?” diye mırıldandım, boğazım kurumuştu. Ama Feriha teyze, daha doğrusu artık o olmadığını hissettiğim bir varlık, sözlerini sürdürdü. “O gece seni aldılar. Görmezsin ama sen çoktan bir cin gelinle evlendirildin. O hani rüyalarında gördüğün, yüzlerini göremediğin o çocuklar var ya onlar senin çocukların.”İçimde bir ürperti yükseldi ve arkadan camdan masadakiler orada mı diye baktım herkes yerli yerinde oturuyor ama robot gibiler sofraya bakıyorlar. O an, Feriha teyze dediğim kişinin bana bakan gözlerinde bir şey fark ettim: o gözler boştu. Gözbebekleri normalden çok küçük, gözleri kocaman açık ve karanlık bir delik gibi açılmıştı. O Feriha teyze değildi, yemin edebilirdim. O sırada geriye çekilmek için bir adım attım, ama birden ayaklarım yerinden kalkmadı sanki, sanki taş kesilmiş gibiydim. “sen teyzem değilsin,” diyebildim sadece, ama sesim titriyordu. O an Feriha teyzemin yüzü bir an için çözüldü, birdenbire o abartılı gülümseyen kişi suratını astı. Karşımda duran şey, ne teyzemdi ne de bir insan buna yemin edebilirim. “Seni çoktan aldılar ama fark etmedin. Başka çaremiz yoktu ama ben seni hep izledim o günden beri. Bizim dünyamızda bir eşin var, bir gelinin... ve çocukların. Buna mutlu ol bu kötü bir şey değil” Bedenim buz kesti, nefes alamıyordum. O an bütün gerçekler üstüme çöktü: Çocukken o hastalığım sırasında, beni bir cin gelinle evlendirmişlerdi. Yıllardır gördüğüm kabuslar, yüzlerini asla seçemediğim o çocuklar falan hepsi gerçekti. Ve Feriha teyze sandığım o varlık, beni yıllardır izleyen bir cindi. Sonra Feriha teyze sandığım o varlık sanki hiç bunlar konuşulmamış gibi "Hadi gel içeri geçelim soğudu hava" dedi. Bahaneler üretip eve gittim. Feriha teyze bu olaydan 1 sene sonra vefat etti. Bu konuyu annemlerle tanıdıklarla konuştuğumda bunların batıl inanç olduğu ve üzerinde durmamam gerektiğini söylüyorlar konuyu kapatıyorlar. Bu olayı hala aşamadım ve aşamam. Üzerinden durmamak en iyi çözüm belki. Yıllar sonra bunları anlatırken tekrar yaşadım sanki ve içim ürperdi, yayınınıza paylaşayım dedim. Selamlar sevgiler
@XxXx-r4n
@XxXx-r4n Ай бұрын
Kardes orada demedin mi feriha teyze bir seyler diyor hayırdır bi gariplik var diye
@XxXx-r4n
@XxXx-r4n Ай бұрын
Kardes feriha teyzeyi sıkıstırabilirdin aile ortamında ifsa edebilirdin
@jackvice6346
@jackvice6346 Ай бұрын
@@XxXx-r4n inanılmaz korktum, o an bir şey dersem ya bana bir şey yaparsa diye. O anki ruh halimi gerçekten tarif edemem bir rüya gibi hissettirdi her şey, sanki zaman durmuş gibiydi
@XxXx-r4n
@XxXx-r4n Ай бұрын
@@jackvice6346 kardes yanında ailen varmıs tek olsan hadi neyse de ailen yanındayken hayırdır deseydin aile de seni desteklerdi
@davut5030
@davut5030 14 күн бұрын
nurcan teyze hikayesi fena korkuttu.
@bugramirac
@bugramirac 2 ай бұрын
Yazıyorum #7 | Korku Anıları 3 Merhabalar Hasan Hocam, iyi yayınlar dilerim. Hikayeme başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki herhangi bir dini inancım yok ve bu doğa üstü olaylara pek inanan biri hiç olmadım ama anlatacağım olaydan sonra her hangi bir inançla bağlantısı olmasada bu tür metafiziksel olayların olabileceğine inanmaya başladım. Şuan yaşım 31, anlatacağım hikayenin tam tarihini hatırlamasamda bundan yaklaşık olarak 9 sene öncesi olduğunu tahmin etmekteyim. O zamanlar üniversite öğrencisiydim, Denizlide okuyordum fakat evim Antalyada, hala aynı evde yaşamaktayım. O zamanlar evde annem ile beraber yaşıyorduk, anneannem bir trafik kazası sonucu başına sert bir darbe almıştı ve annem bizim evde anneanneme bakıyordu, bense üniversiteden vakit buldukça anneme destek olmak amaçlı eve dönüyordum. Anneannem de kazadan önce de alzheimer başlangıcı vardı fakat kazadan sonra bu hastalık iyice ilerlemiş ve anneannemin gerçeklikle bağı tamamen kopmuştu, sürekli eski anılarını daha az önce olmuş gibi bize anlatırdı. Olayın yaşandığı günde bu sebepten dolayı olanları çok ciddiye almamıştım. O gün ben kendi odamda oyun oynarken annem yanıma geldi ve “Ben dışarı çıkıp alışveriş yapacağım, bir kulağın içeride olsun” dedikten sonra çıktı, ben de aynen annemin dediği gibi yaptım ve kulaklığımı çıkarıp oyun oynamaya o şekilde devam ettim. Bir süre sonra anneannemin ağlayarak bir takım başka erkek isimleri ile beni çağırdığını duydum (birine seslenmek istediği zaman durumu yüzünden hep böyle yapardı) ve kalkıp yanına, onunla ilgilenmeye gittim, muhtemelen gene bir kabus görmüş yada kötü bir anıyı hatırlamış ve bundan korktuğu için beni çağırdı diye düşündüm (bu daha önce de olmuştu) Ama bu sefer ağlamasının nedeni korku değil mutluluktu, ona ne olduğunu sorduğumda bana; “Az önce babam geldi, şurdaki koltuğa oturdu ve benimle sohbet etti, daha sonra kalkıp gitti ve gitmeden önce tekrar geleceğini söyledi” dedi (tabi bu kadar düzgün cümlelerle söylemedi bunu) Ben de onu eylemek ve rahatlamak adına “Ne kadar güzel işte baban seni özlemiş gelmiş” gibi bir şeyler söyleyip biraz daha sohbet ederek onu rahatlattım, annem gelene kadar yanında bekledim (aynı zamanda sara krizleri de geçirdiği için bu tip durumlarda yanında beklemek daha mantıklı oluyor). Bir süre sonra annem gelince odama geri döndüm ve bu durum üzerinde zerre kafa yormadan oyun oynamaya devam ettim. Aynı gece uyumak için yatağıma gittim. Burada şu detayı vermem gerek, yatağımın hemen yanında eski model bir sallanan koltuk bulunmakta ve ben geceleri uyurken zaman zaman bu sallanan koltuğa çarparım ve koltuk sallanarak arkadaki perdelere hafif hafif çarparak hışırtılı sesler çıkartır. O gece de aynı sesi duydum, arkam koltuğa dönüktü ve hiç arkamı dönmeden sandalyeyi tutarak sesi kestim. Hemen ardından daha dakika geçmeden bir kere daha aynı sesi duydum ve sandalyeyi tekrar arkamı dönmeden gene tuttum. 3. Seferde bu sandalyenin daha hızlı ve şiddetli çarptığını duydum ve sinirlenerek yatakta doğrulup sandalyeyi durdurmak için o tarafa döndüm. Karşılaştığım şeyi idrak etmem bir kaç saniye aldı ve hala gerçek mi rüyamı emin değilim ama asıl korkunç olan bundan sonraki detay. Sandalyede hayatımda hiç görmediğim ak saçlı ak sakallı ve epeyce yaşlı bir adam bana bakarak sallanıyordu. Kendimi birden duvara doğru fırlatıp gözlerimi sıkıca kapadım, gözlerimi tekrar açınca adamın gitmiş olduğunu gördüm. Odayı yavaş yavaş süzerken gece lambam ile aydınlanan oda kapımın aralığında bembeyaz bir suratım sırıtarak bana baktığını gördüm. Bu suratın anneanneme ait olduğunu anlamam da bir kaç saniyemi aldı. Ama gördüğüm andan itibaren gayrı ihtiyari anneme çığlık çığlığa seslenmeye başlamıştım bile. Annem koşarak içeriden odama geldi ve anneannemi gördü odamın girişinde, anneannemi alıp tekrar odasına götürdü ben de tabi hemen arkalarından gittim. Anneme olayın öncesini anlatmadan, anneannemi öyle görünce korktuğumu söyledim, annem gülüp anneanneme uyku ilacını getirmeye gitti. Bu noktaya kadar olan her şeyi hala bir şekilde kafamda açıklayabiliyorum, bilinçaltı, psikoloji vs ile. Fakat şimdi anlatacağım kısım bir tesadüf mü yoksa gerçek mi hala emin değilim. Anneannemle baş başa kaldığımızda beni korkuttuğu için çocuk gibi gülüyordu. Ben de biraz gevşemiştim bu yüzden. Ve gülümseyerek “Gene evden mi kaçmaya çalışıyordun sen?” Diye sordum (Hafızası yerinde olmadığı için daha öncede bir kaç kez daha “evine” gitmek için evden çıkmaya çalışmış ama dış kapı daima kitli olduğu için hiç başaramamıştı). O da gülerek “Yok oğlum yok, babam gene geldi, ona senden bahsettim o da seni görmek için odana gelince ben de peşinden geldim” dedi. İşte bu benim için kopma noktası olmuştu, bir anda konuşmayı dahi unuttum, her tarafım uyuşmuş, ensemden aşağı bir sıcaklık inmişti. Tam o sırada annem içeri gelmişti ve anneanem hala gülüyordu. Hiç bir şey söylemeden odama döndüm, saat sabaha karşı 3-4 arasıydı. Tabi tekrar uyuyacak bir psikolojide değildim bu yüzden sabah kadar odamın bütün ışıkları açık, kapısı kapalı, televizyon da saçma sapan bir program açıkken güneş doğana kadar oyun oynadım. Bu olaydan sonra bir daha buna benzer bir şey deneyimlemedim, zaten anneannem de yaklaşık 2 sene sonra vefat etti, elinde büyüdüğüm için çok üzülmüştüm. Şimdi aynı evde eşim ile oturuyorum, annem 2. Evliliğini yapıp karşı apartmana taşındı (öz babam ben daha 3 yaşında iken vefat etti). Hala bu olayı bir türlü unutamıyorum ve sürekli mantıklı bir açıklama getirmeye çalışsam da bir yanım gerçekten de büyük büyük babamın gelip beni ziyaret ettiğine inanıyor.
@Ofekaa
@Ofekaa 2 ай бұрын
Hasan Hoca, o dönemki evimiz müstakil dubleks bir evdi,benim odam da mutfak ve salonla birlikte alt kattaydı.Yaklaşık 5 yıl kadar önce üniversite sınavına hazırlandığım dönem ailem misafirliğe gitti. Ben de ders çalışma bahanesiyle evde kaldım fakat kafamda başka bir plan vardı.Sevgilim Aslı ve arkadaşım Metehan'a öğleden sonra ailemin gideceğini ve rahat rahat takılabileceğimizi söyledim.Ailem gitmeden 1 saat önce onlara yazacaktım ve onlar da hazırlanıp gelecekti.Ailemin gitmesine 1 saat kala bizimkilere haber verdim,onlar da hazırlanmaya başladılar. Ailem gitti ve yaklaşık 15 dk sonra zil çaldı. Önce bizimkilerin yolda biŕ sey unuttuklarını ve dönüp almaya geldiklerini sandım,kapıya gittim ve açtım.Kimse yoktu. Fazla üstüne düşmedim, kapıyı kapattım ve odama gectim tekrar. Yatağa uzandığım anda odamdaki cama aşırı siddetli şekilde darbelerle vuruldu. İrkildim cama doğru yöneldiğimde sesler gelmeye başladı. Mete ve Aslı'nin sesiydi bu sesler.Ama onlarin olmadığına emindim,gelmelerine daha en az yarim saat vardı.Cama belirli aralıklarla vurup "Osman! Hadi biz geldik aç kapıyı da girelim!" , "Osman,nerdesin?" gibi cümlelerle kapıyı açmam için inanılmaz diretiyorlardı. Bizimkiler de asla böyle değillerdir,ne bileyim fark ettim bir şeylerin ters gittiğini. Ses tonları aynı olsa da huzursuzluk kapladı içimi,o samimiyette sesler değildi yani o sesler. Neyse ben odamdan mutfağa geçtim ve odamdaki cama tıklatmaları seslenmeleri hala duyabiliyordum.hemen Aslı'yı aradım.Daha hazırlandığını ve birazdan çıkacağını söyledi.Tam o sırada dışarıdan gelen tıklatmalar ve seslenmeler inanılmaz bir hızla kesildi.O anda nasıl hissettiğimi istesem de tarif edemem. Aslı'ya fazla hissettirmeden telefonu kapatıp Mete'yi aradım,o da yeni otobüse bindiğini ve 20 dakikaya geleceğini söyledi.mutfağa kendimi kitledim ve elime ilk geçen bıçağı alıp masaya oturdum. Meteyi tekrar aradım ve o eve gelene kadar onunla konuşmam gerektiğini söyledim. Bahçeden içeri girene kadar konuştuk. Geldiğinde de arka tarafa gelmesini ve onu mutfaktan içeri alacağımı soyledim. Mutfak kapısını açtım ve Mete girince tekrar kapattım. O gelince içimde güven duygusu oluştu ve Aslı gelince kapıyı Mete açtı. Ikisiyle de mutfakta bu olayı konuştuğumda Aslı çok korktu ve endiselendi ama Mete,"Olm böyle şeyler benim de başıma geliyor takma yeeeaaa" dedi. Sonra da birlikte biraz takıldık ve gece bitti.O anki korku ve stres durumunu umarım kimse yaşamaz. Kolay gelsin.
@yusufukraynaogullari8731
@yusufukraynaogullari8731 2 ай бұрын
Biri kapıyı çalıp kaçmış bu sende korku yaratmış beynin arkadaşların geleceği için ilk duyduğu sesi de onlara benzetmiş normal
@budaklar34
@budaklar34 2 ай бұрын
Hoca sana ve yayındaki canlara selamlar. 2018 yılında üniversiteye giderken 2 arkadaş kalıyorduk ve 2.senemizin sonunda başka bir eve taşınmaya karar verdik ve taşındık. Taşınma işi bitince memleketlere döndük ve okul başlamaya yakın eve geldik. İlk zamanlar hiçbir problem yoktu ev de bu arada 2+1 apart ve yeni yapılmıştı korkutucu hiçbir özelliği yoktu. Neyse 2 ay falan geçti bi muhabbet esnasında ev arkadaşım geçen gece kalktığı sırada salonda duran tablonun aniden devrildiğini söyledi ve makara yaptık geçtik bu konuyu. Fakat şöyle bir şey salondan balkona açılan bir balkon kapısı var ve biz hep balkona çıkıp sigara içeriz saat kaç olursa olsun bunu söylüyorum çünkü ilerde anlatacaklarımla ilgili. Daha sonra ben bir gün odamda yattığım esnada kulaklıkla müzik dinliyorum ve birden bir inleme acı çekme sesi duydum ama müziğin sesi bastırdığı için tam anlayamadım ses olup olmadığını 1 dakka falan bekledikten sonra acaba diyip baktığımda ev arkadaşımın yerde yattığını gördüm. Hemen yanına gittiğimde iyi değilim bayıldım galiba diye söyledi. Ayağa kaldırdıktan sonra iyi olduğunu sadece uyumak istediğini ve bugün derse gelmeyeceğini söyledi odasına gitti. Ben evden çıkıp fakülteye doğru gittiğimde kantinde ev arkadaşımı gördüm ve ona hani gelmeyecektin ne işin var burda gibisinden sorular sordum o da bana benim uyuduğumu uyandırmaya çalıştığını ve uyanmadığımı o da çıkıp geldiğini söyledi. Gerçekten korktum o an fakat nasıl tarif edeyim bunun makara olduğunu düşündüm beynim o an saçmalama senle dalga geçti üstüne durma diyip gülüp geçtim o an.Fakat işler burda bitmiyor asıl olaylar bundan sonra başlıyor. 2 gün sonra arkadaşımın bağrışlarına uyanıyorum ve ağlayarak yanıma geldiğinde bana bir kızla yatağına geldiğimi ve düğünümüze davet ettiğimizi söyledi. Ve bunun rüya olmadığını hala orda olduklarını söyledi. Odasına baktığımızda kimsenin olmadığını gördük fakat ben de olayın üstüne geçen gün onun bayıldığını ve yatmak istediği olayı anlattım dalga geçmediğini böyle bir şeyin gerçek olduğunu öğrenmemdeki şok ve korkuyu size anlatamam. Evden çıkıp gitmek istedik o an ama yapamadık bir şekilde kalmaya devam ettik. Tablo her gece ama her gece düşüyordu ve bunun yüksek sesle olmasını geçin her düştüğünde gürültülü bir şekilde ses çıkarıyor ve ikimizi de uyandırıyordu. Tablonun kendi kendine düşmesinin imkanı olamazdı çünkü öyle bir halkalı bir biçimde duruyordu ki birinin onu ordan çıkarması gerekirdi. Genelde evde her zaman ikimizden başka bir arkadaşımız daha olurdu fakat onun uykusu ağır olduğu için hiçbir şekilde uyanmazdı. Tablonun gürültüsü onu uyandırmıyordu ve korkutmuyordu bizim yaşadıklarımız. Tabloyu bir şekilde de atmak istemiyorduk güzeldi hoşumuza gidiyordu bazen salonda biz de uyayabiliyorduk o zaman düşmüyordu. Ve bir gün salonda kalan diğer arkadaşımız bir sabah bana gece gelip sigara içtikten sonra tabloyu yere attın ve bütün gece koltukta oturup bana baktın gibi şeyler söyledi ve o an kendimden şüphe ettim acaba uyurgezer mi olmuştum ve bunu öğrenmek için ertesi gece 2 arkadaşımda sabahlayacak ve beni gözlemleyecekti. Diğer arkadaşım daha önce yaşadıklarımızdan dolayı biraz korksa da kabul etti ve gece olduğunda biraz oturduktan sonra benim uykum gelince odama geçip uyumaya çalıştım ve 5 dakikaya varmadan uyudum sanırım. Gece uyandığımda saat üç suları içerden tabak çanak sesleri geliyordu. Salona doğru gittiğimde arkadaşlarımın masa etrafında toplandığını ve yan taraftada bir kadının (kadın gerçekten çok güzel bir kız fakat rahatsız edici bir şekilde gülümsüyor gülerken dişlerinin hepsini görebiliyorum ve gülümsemesiyle kendi içine çekiyor gibi) bir şeyler pişirdiğini ve beni sofraya davet ederek bunu konuşmadan işaretlerle yapıyor ve o an çığlık atmak istedim bağıramadım fakat aniden kendimi evin dışına attım koştum nereye bilmiyorum ama sadece koştum yeterince uzaklaştıktan sonra başka bir arkadaşımın evine gittim ve o geceyi orda geçirdim. Sabah olduğunda telefonum çaldı arayan ev arkadaşımdı bana iyi olup olmadığımı sordu sesi gerçekten çok kötüydü kimdi o kadın neden size yemek yapıyordu diye sorduğumda kızıl saçlı kadın yine geldi gördün mü sen de onu beraber çağırdınız kadın dün gece sabahladığımız sırada hayal gibiydi ama mehmette gördü kadın geldi kapıyı çalmadan içerden salondan direkt geldi yanımıza sadece bize baktı hiçbir şey diyemedik yapamadık bağırdı çağırdı ve tabloyu aldı yere fırlattı ve bize bütün gece baktı sabah nasıl oldu inan bilmiyorum dedi ve o an gerçekten korku ve şok içerisindeydik ikimizde. Eve bir daha dönmedik gündüz vakti kalabalık arkadaş grubumuzla eşyalarımızı aldık ve çıktık bir daha o evin yoluna bile uğramadık.
@umutcansahin1375
@umutcansahin1375 2 ай бұрын
ev nerde söyle de gitmeyelim
@budaklar34
@budaklar34 2 ай бұрын
@@umutcansahin1375 sakarya
@PolatAtak-xv6cn
@PolatAtak-xv6cn 2 ай бұрын
Alta bırakmalı olmuş doz çok iyi turan hoca 3. Böyle olsun
@tpmerv
@tpmerv Ай бұрын
abi iyi yayınlar benimde çocukluk tramvalarımdandır bu anı sene 2014 falan bundan önceki evimiz müstakildi gelişmiş köy tarzı biyerde bilenler bilir doğanket Adanada neyse ben o zamanlar 9 10 yaşlarındayım ablalarımın odasında yerde yatıodum 2 sene sonra falan taşınma faslı olcağı için yatak almamışlardı işte bigün yine akşam oldu herkes yatcak yatağında ben huysuzlandım yerde yatmicam cart curt diye bizimkilerde çok umursamadı yat olum işte nolcak falan diye neyse herkes geçti yatağına bende masamda oturuyorum dönen saldalyem vardı ozaman gözler yaşlı döne döne söyleniyorum benim yattaığım odanın karşısı direk kolidora bakıyor ve kolidorun sağında odalar var yattığım odaya en yakın oda da annem çeyizlik odası işte evlendiğinde verdiklerğ koltuk takımı bardaklar cart curt var odanında öyle bi gri havası varki huzur evi gibi işte o odada kimse uzun süre kalmak istemezdi liminal space gibi bir yerdi ben o sandalyede kendi etrafımda dönerek mızmızlanırken o odada bembeyaz yüzlü tarif etmesi zor ama yüzü çok net bembeyaz bir valık gördüm hayatımda böyle beyaz görmedim o karanlık kolidoru aydınlatan acayipbi sıfat yüz korkunç olduğu kadar beyazdı ve kapıdan sadece kafasını uzatmış bana gülüyodu ben o an onu görüpnce dilim tutldı sonradan kendime gelip çığlığı patlattım evdekiler yanıma geldi noluyor diye olanları anlattım ozaman çocouk olduğum için geç saate kadar uyumadın uykusuzluktan görmüşsündür falan diye benş rahatlatmaya çalışmışlardı şuan 18 yaşındayım o surat halen aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor yakın zamanda evdekilere bu konuyu açtım hatırlıyomusunuz diye kardeşimde çok kücükken geceleri o odanın önünden simsiyah bi yılan geçti gibi şeyler söyledi ve annem ve babam büyük kardeşimin küçükken uyurgezer olduğunu gece kalkıp eve mutfaktan pekmez alıp tuvalete döktüğünü söyledi bende şok oldum halen gizemini çözemiyorum bu olayın halen yüzünü unutmadım aklımda ve tarif edilmesi çok zor evde şuan başka biri oturuyor ve ne zaman o eve gitsem yine aynı hisleri hissediyorum
@emregundogdu2591
@emregundogdu2591 2 ай бұрын
Herkese selamlar iyi yayınlar, size 2000li yılların başında henüz 12-13 yaşlarındayken yaşadığım bir olayı aktarıcam. Üzerinden çok fazla zaman geçtiği için net bir tarih veremiyorum ama tahminim 2001-2003 aralığından bir tarih olduğu büyük Düzce depreminin bir kaç sene sonrasında olduğunu hatırlıyorum sadece. O zamanlar ülkede trajik bir otobüs kazası olmuştu kaza yapan bir yolcu otobüsüydü ve kaza sonrası yanmıştı, maalesef sayısını tam hatırlayamasamda bir çok vatandaşımız yanarak can vermişti. O dönem bu haber tüm kanallarda Candan Erçetin'in '' Yalan '' şarkısıyla duyrulmuştu yaşı benim gibi 30'un üzerinde olanlar hatırlayabilir diye söylemek istedim, çünkü hafızamda en net görüntü bu olayla ilgili. Bu durumun beni ilgilendiren kısmıysa şu. O zamanlar bu olay çok büyük bir gündem olduğu için her yerde konuşuluyordu. Tabi sosyal medya filan yok her şey kulaktan kulağa. Bizde arkadaşarımızla sokakta oynarken yanan bu otobüsün enkazının çekiciyle götürülürken bizim orada durduğunu herkesin görmeye gittiğini filan duyuyoruz. Neyse merak tabi bizde 3 arkadaş gittik zaten çok yakındı anayol evimizin hemen arkasından geçiyordu. Otobüsün sadece iskeleti kalmıştı fakat bagaj kısmında bavul numaraları sapasağlam içindeki demir çubuğa asılı duruyordu. Eskiden etiket filan yoktu bavulunuzu verdiğinizde bir bavula takılan bir size verilen plastik bir numaralık vardı bugünki kimlik kartı boyutunda. Biz 3 arkadaş birer tanesini aldık çocucuğuz ordan bir anı almak sadece amaç. Aldık ama bir yandan da aklımız almıyor küle dönmüş bir otobüste plastik numaralıklar nasıl sapasağlam kalır bunu tartışıyoruz. Öyle ki aracın bağajı açık vaziyette bağaj kapağı dahi kalmamış otobüste. Neyse biz mahallede gördüğümüze anlatıyoruz bakın otobüsten bunları aldık diye, Dilek abla diye bir komşumuz vardı kadın yürüyen felaket tellalı her zaman her şeyin en kötüsünü düşünür. Bize onların sahibi size musallat olacak o otobüste bir sürü kişi yanarak can verdi diye korkuttu. Ama gerçekten korkuttu bembeyaz olmuştuk. Akşam oldu Çiçek taksi izlendi ve uyku vakti geldi. Ama uyu uyuyabilirsen. Masama koyduğum numaralık bana bakıyor ben ona. En son saatin 3 olduğunu hatırlıyorum, birden beni bir terleme alıyor boynumdan yukarı ateş basıyor. Ama normal bir ateş basması değil gerçekten ateşin içindeyim sanki. Uyuyamadığım için stres yapıyorum diye düşünüyorum çünkü hiçbir şeyim yoktu. En son dayanamayıp anneme sesleniyorum çünkü benim ateşim varsa en az 40 yani öyle olmalı hayatımda yaşamadığım bir durum. Annem gelip soruyor ne oldu diye anlatıyorum sanırım hastayım çok ateşim var yatak terden sırılsıklam ve yüzüm gözüm her yerim alev alev hissettiğim bu. Hissettiğim diyorum çünkü annem bakıyor gayet iyisin diyor, ateşimi ölçüyoruz her şey normal. İmkansız diyorum ben kötüyüm beni lütfen acile bir yere götürün. Normalde doktordan inanılmaz korkan bir çocuktum o yüzden benden böyle bir talep gelince olayın ciddiyetini anlıyor bizimkiler. Apar topar acile gidiyoruz derdimi anlatıyorum hemen ateşime bakıyorlar ama yine normal, o an kontrol amaçlı yapılacak her şey yapılıyor ama sıfır sorun. Aklım almıyor ben neden bu durumdayım o zaman. Çok geçmeden kafamda ilk kıvılcımı çakacak olan durum gerçekleşiyor. Acil kapısında beni bir şey olmadığına ikna etmeye çalışırlarken diğer 2 arkadaşımdan biri tamamen aynı sorunla acile geliyor. Ona da bana yapılan kontrollerin aynı yapılıyor ve evet o da aslında turp gibi. Neyse yapılacak bir şey yok bizi evlere yolluyorlar. Tabi o gece uyku filan yok uykusuzluktan hafif sızmalarla sabah ediyorum bir şekilde. Ertesi gün daha iyiyim fiziksel olarak ama mental yerlerde. Kafamda hep bir acaba mı. Acaba Dilek abla haklımı diyorum ama sonra bunun saçmalığına ikna ediyorum kendimi. Okula gitmiyorum o gün. Babam işinde annem komşuda kısır ve dedikodu gününde. Bende de SEGA var almanyadan gelmiş o dönem mahallenin gözbebeğiyim. Mario oynanan dönemde ben Süpersonic oynuyorum filan hava o biçim. Ben kurdum Segayı başladım oynamaya. Eski bir tüplü tv verildi bana onunla oynamam için. Oynarken birden bir yanık kokusu ama öyle böyle değil ya gözümün önünde tv yanıyor ve ben farkında değilim ya ev komple yanıyor ben bir rüyadayım. Hemen kalktım önce tvnin fişini çektim sonra tvden Seganın ama ikisinde de bir sorun yok dokunuyorum sıcak bile değil. Diğer odalara bakıyorum sıfır sıkıntı zaten evde toplasan 2-3 eşya var o dönem teknolojik sayılabilecek. Koku her yerde ama benim odam da daha yoğun. Odamda çalışma masam ve yatağım haricinde hiçbir şey yok. Evet masamın üzerindeki o numaralık odamda orada duruyor. Koşa koşa anneme haber veriyorum geliyor bakıyor koku filan almıyorum dışarıdan gelmiştir biri bir şey yakmıştır diyor ama ben bu kokuyu nasıl almazsın diyemiyorum nutkum tutuluyor çünkü halihazırda koku burnumun direğini sızlatacak seviyede. Hastanede kafamda çakan o kıvılcım artık alev alıyor Dilek abla haklı olabilir diyorum ve odamdan numaralığı alıp doğru mahallenin en uzak kısmındaki çöpe. O sırada 3 ev yanımızdaki arkadaşım beni görüyor otobüsten numaralık aldığımız ama acile gelmeyen arkadaş bu, konuşmaya başlıyoruz normalde okulda olması lazım neden gitmedin diyorum ve başlıyor anlatmaya. Dün geceden bu saate kadar yaşadığım her şeyi eksiksiz anlatıyor. Donuk bir suratla dinliyorum tabi o an yaşadığım hisleri içimdeki korkuyu 35 yaşında biri olarak şuan yazarken birebir yaşıyorum. Anlatma sırası bana geldiğinde olanları anlatınca ikimizde bembeyaz kesliyoruz. Tabiki bunca şeyin sonunda puzzleın son parçası 3. arkadaşımız. Şuana kadar halen tesedüf olabileceği üzerine konuşurken hemen diğer arkadaşa gidiyoruz ve anlıyoruz ki Dilek abla haklıymış. Yaşanan bunca şey tesadüf olamaz.. O yaşta böyle bir şeyin üstesinden çocuk başımıza kalkmamız mümkün değil hemen ebevenylere anlatıyoruz tabiki haklı olarak zırvalık geliyor ama sonuçta hepsine aynı zamanda farklı evlerde aynı şeyleri yaşattık. Daha fazla uzatmıcam konu en son üfürükçüde bitiyor. Hilmi dedem nur içinde yatsın nefesi kuvvetli bir büyüğümüze götürüyolar bizi yine aynı mahalleden üflüyor okuyor bir şeyler oluyor ve konu kapanıyor. Tabi uykusuz onlarca gece, yerle bir olan psikolojiler. Travması o kadar uzun sürmüştü ki üzerinden 20 sene geçmesine rağmen kime anlatsam tüylerim diken dken olur o günleri yaşarım..
@alibaran91
@alibaran91 2 ай бұрын
Sakarya'da olmuştu sanırım kaza yolcular kezzap dolu birikintiye düşmüştü çok kötü bir kazaydı bu arada size de geçmiş olsun hocam
@emregundogdu2591
@emregundogdu2591 2 ай бұрын
@@alibaran91 Teşekkürler kardeşim geçti çok şükür.
@Wanwan-dn6qj
@Wanwan-dn6qj 2 ай бұрын
hocam o zamanlar dedıgın kaza 1965 de olan kaza değil mi? 20 sene sonra otobusu nasıl sokagınızdan geçiyor
@emregundogdu2591
@emregundogdu2591 2 ай бұрын
@@Wanwan-dn6qj Hayır o tarihlerde de olduysa bilmiyorum ama biz kazanın ertesi günü gördük arabayı. Hala haberlerde konuşuluyordu.
@aliozel3518
@aliozel3518 2 ай бұрын
Karapınar trafik kazası bu 1997
@furkanbozkurt4082
@furkanbozkurt4082 2 ай бұрын
Seyrettiğim en güzel seri. Çocukluğumuzda izlediğimiz ; hem gerildiğimiz hem güldüğümüz Korkunç Bir Film tadında. Devamı gelsin hocalar
@MauroIcardi9
@MauroIcardi9 2 ай бұрын
2:13:44 uyarıyı şu dkda yapman manidar be abi
@yasinyalcnkaya3394
@yasinyalcnkaya3394 Ай бұрын
İyi yayınlar. Biz apartmanda teyzemlerle altlı üstlü yaşıyoruz . Bir gün ben yaklaşık 13-14 yaşlarındayken bizimkiler ve teyzemler akrabalara gittiler. Ben evde tek kaldım . Işıklar kapalı televizyon izlerken aniden mutfak kapısının arkasında duran yer sofrasının yere düştüğünü gördüm.O an korkudan hiçbir şey yapmadan hatta hareket bile etmemeye çalışarak televizyon izlemeye devam ettim . Kalkıp bakmaya cesaret edemedim . Neyse 1-2 saat geçtikten sonra bizimkiler geldi kapıyı çaldı. O sırada kapıyı açmaya gittiğimde bi baktım ki sofra yerli yerinde duruyordu. Onu görür görmez buz kesmiştim. Bir de üstüne üstlük o dönemler bizim apartmanda kapılar çalınıyor açtığımızda da kimse çıkmıyordu. Hatta kapı çalar çalmaz açsak bile hiçbirşey çıkmuyordu ve apartmanın ışığı kapalı oluyordu. Allahtan bir süre sonra bu olaylar sonlandı da bir sıkıntı kalmadı.
@biartTi
@biartTi 2 ай бұрын
hoca selamlar iyi yayınlar. size küçüklüğümde yaşadığım bi olayı anlatmak istiyorum sonraki yayın için. ilkokulda geceleri asla uyuyamaz hatta genelde annemlerin yanına giderdim. babam ve annem artık bu durumdan rahatsızdı. bende kızmasınlar,rahatsız olmasınlar diye odada uyumadan yatakta oturuyodum.birgün içeriden takır tukur sesler gelmeye başladı. genelde böyle olduğunda annemler kaloriferin,parkenin sesi derlerdi.kendimi öyle avutuyordum. sonra tuvaletim geldi ve götüm götüm tuvalete doğru ilerledim.tuvalet ablamın odasının ordaydı ve ablamın odasıda annemlerin odasına çok yakındı.tam girerken ablamdan çok garip sesler geldiğini gördüm.kapıyı araladığımda ablamın resmen titrediğini ve garip sesler çıkardığını gördüm.girmeye korktuğum için uzaktan seslendim. uyanmayınca ufak ufak uzanarak dürttüm ve daha yüksek sesle seslendim.sonunda uyandı ve nefes nefeseydi.daha sonra beni kabus gördüğünü söyleyerek odama yolladı.ben odaya gittikten yarım saat sonra babam bizim (erkek kardeşimle aynı odada kalıyorduk.)odaya geldi,”oğlum iyi misin”diye defalarca sordu. onu ilk defa o kadar stresli görmüştüm.”susadın mı” diye sordu. hayır dememe rağmen su getirdi, baya yarım saat yanımda durdu. hala iyi misin diye sorup duruyordu. bi süre sorna odasına gitti.sabah uyandığımızda ablamla yaşadığımız mevzuyu annemlere anlattık. ama asıl olayı orda öğrendik.annem babamında aynı gece resmen titremiş ve korkmuş olduğunu anlattı. babamsa annem onu uyandırdığında siyah bir silüetin odadan çıktığını ve ablamın odasının olduğu tarafa doğru ilerlediğini görmüştü.ayrıca babam gece benim yanıma geldiğini inkar ediyor, hatırlamadığını söylüyordu.bunu onlardan duyduktan sonra 3 gece uyumadım ve annemlerin odasına bidaha gelirler diye onların yanına da gitmedim. olayın kolpa olmadığını babamın anlatırkenki yüz ifadesinden ve hala gerçek olduğunu söylemesinden biliyorum. hatta annem tuzlu sirkeli bi karışım yapıp mutfağa koymuş ve sonraki geceler bana baya okuyup üflemişti.
@yigit995
@yigit995 Ай бұрын
Tüm ekibe selamlar, iyi yayınlar. Şu anda 24 yaşındayım, anlatacağım olay ise bundan tam 7 yıl önce lise sona giderken yaşandı. Küçüklüğümde uyumak benim için hep sorun olmuştur. Özellikle bir dönem sürekli yaşadığım karabasan olayları psikolojik destek almaya kadar gitti. Bu olay yaşandığında ise çok uzun bir süredir böyle bir olay yaşamamıştım. O gece gözlerimi açtığımda her yerim kitlenmiş ve ses çıkaramıyordum, dilim damağım öyle bir kurumuştu ki nefes almakta bile zorlanıyordum. Bu başta beni çok korkutmadı çünkü küçükken yaşadığım olayın aynısıydı, uyku felci olmuştum. Vücuduma odaklanıp hareket etmeye çalıştım ama yapamıyordum. Bu uzun bir süre devam etti normalde çok daha kısa sürdüğü için giderek stresim artıyordu. Susuzluğa daha fazla dayanamayacağımı hissettim. Bağırmayı denedim sesim bir fısıltı şeklinde çıkabiliyordu ancak. Artık o kadar korkmuştum ki tüm gücümü topladım ve sonunda sesim çıkıyordu ama halen hareket edemiyordum. Su için anneme seslenmek zorunda olduğumu düşünüp anne su getirir misin diye var gücümle bağırdım. Sonrasında odamın kapısının önünden annemin geçtiğini gördüm. Mutfaktan gelen bardak seslerini duyduktan sonra annem odama geldi. Bir elinde istediğim su diğer elinde ise bir leğen vardı. Anneme hareket edemediğimi çok korktuğumu söyledim. O ise bardağı yanıma leğeni yere bıraktı ve kusarsan diye leğeni getirdim dedi. Tüylerim ürpermişti. 'Anne sensin değil mi beni korkutma' dedim bunu neden dediğimi bilmiyordum bir gariplik vardı. Annem ise saçmalama annecim kim olacak dedi ve gitti. O kadar korkmuştum ki artık hareket edebildiğimin farkına bile varmamıştım. Annemin sehpaya koyduğu suya uzanıp içecek cesaretim bile kalmamıştı o şekilde uykuya dalmayı deniyordum. Sonunda uyudum ve sabah oldu. Gözlerimi açtığımda yaptığım ilk iş yerde duran leğene bakmak oldu gerçekten de oradaydı, su bardağı da öyle. Anneme gece neden leğen getirdiğini sordum. Gece hiç yataktan kalkmadığını söyledi. Ona olanlardan bahsettim hiç birini hatırlamıyordu. O geceden itibaren karabasanlar geri dönmüştü ama hiçbiri bu anlattığım gibi değildi.
@yigitruzgarr3
@yigitruzgarr3 2 ай бұрын
Her Korku Yayını 3lü beyaz don seti alıyorum yayın sonuna kadar kahverengi 3 adet yeni donum oluyor sağolun hasan hocam
@Mast3r2182
@Mast3r2182 Ай бұрын
Merhabalar Hasan hoca ve htalks ailesi Bu olay başımıza 2022nin Eylül ayında geldi. Ben, sevgilim, 15 yıllık liseden arkadaşım ve sevgilimin bir kız arkadaşı, kafa dinlemek ve mangal yapmak üzere kısa süreli bir tatil yapmaya karar verdik. Bu nedenle de yakın bir konum olan Tekirdağ yeniçiftlikte bir kiralık ev tuttuk. Amacımız gündüz denize girip akşam da mangal yapıp yemekti. Sabah erken vakitte de istanbula geri dönmekti. Mekana sabah 11 gibi vardık. Gittiğimiz ev 3 katlı şirin bir bina idi ve çatı katını tutmuştuk. Mekan sahibi eski bir deniz subayı idi. Mekana vardığımızda etraf çok sessizdi ve sadece bizi o subay beyefendi karşıladı, binada da kimse yok gibiydi. Anahtarımızı aldık ve eve yerleştik. Daha sonra denize gittik, akşama doğru da alışverişimizi yapıp eve geri döndük. Ev sahibi adam çocuklar ben eve gidiyorum hanım bekler dedi ve bize tüm binanın anahtarını verip gitti. Biz de mangal yapmak üzere hazırlıklara başladık. Mangal yapacağımız yer çatı katında balkonda değil de bahçedeydi. Ben bir yandan etleri pişirmeye çalışıyorken etrafta hiç ışık olmadığı için arkadaşım da bana ışık tutuyordu telefonuyla. Kızlar da yukarıda salata vs. hazırlıyorlardı. Bir anda bahçe katındaki boş olduğunu düşündüğümüz daireden bir kadın bağırma sesi geldi. Biz şaşkınlıkla ne oluyor falan derken kızlar da yukarıdan sesi duymuşlar ve yanımıza koşmuşlar. Ben dedim ki sizden mi biri bağırdı neler oluyor? Sevgilim hayır biz bağırmadık ses sizin ordan geldi diye aşağı indik dedi. Ses nereden geliyor diye bakmak istediğimizde boş sandığımız evin kapısı açıldı. İçeride biri kadın biri erkek olmak üzere çıplak iki insan vardı. Biz kadını ağlarken görünce adam kadına herhalde rızası dışında bir şeyler yapıyor zannedip adamı kovmaya kalkıştık. Kız bahçe kapısından dışarı koştu adam da peşinden fırladı. Biz neye uğradığımızı şaşırmışken doblo bir araç yanaştı ve içinden akrabaları olduğunu düşündüğümüz kişiler indi. (Yabancı uyruklu sandığımız için böyle düşündük) adam arabaya bindi kızı da peşinden bindirdiler. Daha sonra uzaklaştılar fakat sokağın başında durdular. Kız tekrar inip kaçmaya başladı ve ara sokağa girdi. Biz de güvende hissedemediğimiz için kızları çatı katına geri gönderdik arkadaşla aşağıda bekliyorduk. Kızlar çatı katından izledikleri kadarıyla hep bir koşuşturmaca ve kavgaya şahit olmuşlar. Arabanın da oradan hiç ayrılmadığını söylediler. Arkadaşım mekanın sahibini aradı ve mekan sahibine abi gelebilir misin burada bir olay var güvende hissetmiyoruz dedi. Adam geldi ve ne oldu çocuklar hayırdır diye bize sordu. Abi gelene kadar da araba oradan gitmişti. Biz olayı adama anlattığımızda adam bu gece bizden harici binada hiçbir müşterisinin olmadığını söyledi. Biz neye uğradığımızı şaşırdık fakat adama da ısrar etmedik. Çünkü akli dengemizin olmadığını düşünüp bizi kovabilirdi. O gece mecburen orada kalmaya devam ettik düşünmemek için kendimizi alkole verdik fakat gece boyu duvarlardan ve kapılardan garip sesler duyduk. Sabah olur olmaz atlayıp İstanbul'a döndük. O gece orda gördüklerimiz eve habersiz giren birileri miydi yoksa doğaüstü varlıklar mıydı hiç öğrenemedik.
@alterego5135
@alterego5135 2 ай бұрын
Hocalar, iyi yayınlar... Olay, 2017 Temmuz'unda, babamın yıllık izni nedeniyle Sivas'taki köyümüze gitmemizle başladı. O zamanlar 7. sınıfa giden ben, ne cinlere ne de hayaletlere inanırdım. Ama o gece, inancımın sınandığı ve aklımı başımdan alan şeyler yaşandı. Köydeki ilk gecemizde, annem, babam, kardeşim ve ben, evin salonunda uyuduk. İki katlı evin alt katı kiler olarak kullanılıyordu ve aşağıda balta, keser, tırpan gibi köy hayatında işe yarayacak aletler duruyordu. Uyuduğumuz odada, yan yana dizili üç pencere vardı ve ben, o pencerelerin hemen altında, sedirde yatıyordum. Uykuya dalmam çok kolay oldu ama ne kadar süre uyuduğumu bilmiyorum. Bir anda yüksek bir demir düşme sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda, doğrudan pencereye baktım ve orada bir balta gördüm. Uyurken orada olmadığına eminim, ama o anda nefesim kesildi. Ses benden başka kimseyi uyandırmamıştı, sadece ben uyanıktım. Ardından anlam veremediğim, fakat tüyler ürperten bir tonda konuşmalar duymaya başladım. Korkunun pençesine düşmüştüm, annemi ve babamı uyandırmak istedim ama sanki görünmez bir güç beni engelliyordu. Derken, aynı pencerede bir silüet belirdi. Kel, beyaz sakallı, yaşlı bir adamdı ve gözlerini bana dikmişti. Ne yaparsam yapayım, hareket edemiyordum. Gözlerindeki nefret ve öfke ruhumu dondurdu. Yaşlı adam, baltayı eline aldı ve cama vurmaya başladı. İkinci vuruşta camı kırdı ve baltayı tekrar kaldırdı, bu sefer hedef bendim. Baltanın bana doğru indiğini gördüğüm an, gözlerimi kapattım ve o anda her şey bir sessizlikle son buldu. Gözlerimi açtığımda, ne kırık bir cam vardı ne de yaşlı adam. Ama ben sedirde oturur pozisyondaydım ve bacağıma bir cam parçası saplanmıştı. Küçük bir parçaydı ama acısı gerçekti. Bu, yaşadığım dehşetin sadece bir rüya olmadığını anlamamı sağladı. Sabaha kadar gözümü kırpmadım. Sabah olduğunda, olan biteni anneanneme anlattım. Anneannem, köyde eskiden Rum bir ailenin yaşadığını ve define aradıklarını söyledi. Osmanlı zamanlarında, bu aile gerçekten de köyde bir define bulmuş ama kendi aralarında anlaşamamışlar. Sonunda bir kardeş, anne babasını ve kız kardeşini balta ile katletmiş ve ardından dağa kaçmış. Anneannem, bu hikayeyi çocukken efsane gibi dinlemiş. Dedem, o trajedinin yaşandığı yere ev yapmaya karar verdiğinde, köy halkı onu uyarmış ama dedem bu uyarılara kulak asmamış. Annem bu olayı duyduğunda, evde hayaletlerin olduğundan bahsetti ve asla o evde yalnız kalmamamızı tembih etti. Bir keresinde, annem bana hamileyken, ikindi vakti salonda tek başına uyuyormuş. Babam, salonun kapısından girdiğinde, annemi yanında bir kadınla görmüş. Kadın, annemin saçlarını okşayıp kulağına bir şeyler fısıldıyormuş. Babam, gördüğü manzara karşısında bayılmış. Bu olaydan sonra bir Alevi dedesine gitmişler ve dede onlara bir muska vermiş. Muskayı salona asmalarını söylemiş. O günden sonra evdeki huzursuzluk sona ermiş. Ama bizim o eve gittiğimiz sene, babaannem temizlik yaparken o muskayı kaybetmiş. İşte o zaman, o lanetli ruhlar yeniden ortaya çıkmış. Annemin söylediğine göre, o evde öldürülen aile, dedemin onların kanıyla kirlenen topraklarına ev yapmasına sinirlenmişti ve bu yüzden beni öldürmek istemişlerdi. O gece bana neyin yardım ettiğini, nasıl hayatta kaldığımı bilmiyorum. Ama bacağıma saplanan cam parçası, yaşadıklarımın korkutucu bir hayalden çok daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Okuması kolay olsun diye kelime seçiminde dikkatli davrandım o yüzden birazcık şiirsel kaçmış olabilir kendinize iyi bakın
@mertkoksal1384
@mertkoksal1384 2 ай бұрын
Hocam, iyi yayınlar. Tüm hikayeler kronolojik olarak yazılmıştır. Birbiri ile bağlantılı olduğunu düşünmüyorum olayların inşallah öyle degildir. Anlatacağım hikaye yaklaşık olarak 6 yıl önce olmus bir olay tam emin değilim hala bu olayı çözemedik hocam ailelerimize anlatınca boşverin diyorlar ve konuyu değiştiriyorlar fazla kurcalamayin tarzı. Olaya gelelim arkadaşım o gün sabahtan bize gelmişti film vs falan izlemiştik evde tektik. Arkadaşımın babası o dönemler başkasının evinde kalmasını istemiyordu sabaha kadar durun ama yatıp uyumayın hala çözemiyorum bunun nedenini neyse hocam saat 00.00 veya 00.30 civarı biz arkadaşımın babasını aradık. Gelip alabilirsin gibisinden dedik evde beklemeyelim alacağı sokağın önüne çıkalım orada bekleyelim hava alırız dedim. Evden çıktık. Sokakta bekliyoruz böyle kendi aramızda sohbet ediyorduk arkadaşımın babası arabayla (plaka, arabanın rengi her şey aynı net eminiz) bize bakıyor ve yüzünde garip bir gülümseme var ve öylece bize bakıp geçti aşağıya doğru gitti biz her halde şaka yaptı gibi düşündük. Aşağıdan dönmesi lazım maks. 5 dakika bekletmesi gerekir bizi aradan 10 dakika geçti yok 20 dakika geçti hala gelmedi. Biz de acaba bir şey mi oldu diye şüphelendik arayalım dedik. Arkadaşım babasını aradı babası dedi ki ben evdeyim. Dedim nasıl evde oğlum ben kafayı yemiş olamam ikimiz aynı şeyi göremeyiz o durumda dedim. Zaten biz o an soğuk soğuk terledik. Normal de bizi alacağı sokak hep işlek olur o gün de sokak çok sessiz önceki haline göre yoldan çok az insan geçiyor. Dedim yok ya kandırıyor bizi kesin dedim görüntülü arayalım en iyisi anlarız zaten o zaman dedim. Görüntülü aradık evde çay içiyordu şok olduk ciddi anlamda çünkü araba ile geçenin o olduğundan ikimizde kesin emindik. Sonra babası geldi hemen arkadaşımı aldı biz durumu anlattık fazla dillendirmeyin dedi ve gittiler. Ben o gün evde tektim ailem memlekete gitmişti eve nasıl girdim nasıl yattım uyudum hatırlamıyorum o kısımları beynimden silmişim. Hocalar bende böyle başıma gelen çok fazla paranormal olay var iletişime geçerseniz diğerlerini yazıp anlatırım bilginiz olsun. İyi yayınlar tekrardan. Diğer yayin okunmadi ben diger hikayeyi de anlatayim 2. Korku Hocam bu olay yaklasik 6-10 ay arasında bir döneme denk gelmekte. O zaman eski evimizde oturuyoruz. Ben işten gelmişim yatagimda uzanıyorum müzik dinliyorum. Kardesimde o sırada bilgisayara bakıyor. Kapının önünden siyah bir silüet kosyor ama cok hızlı bir sağa bir sola ben kaskatı kesildim hareket edemiyorum sanki ellerim kollarim bağlandı. Kardeşime bağırıyorum duymuyor beni kulaklik takılı kafasında. Çıldırmak üzereyim ama sonra siluet yavaşlamaya basladi bende hareket edebiliyorum o yavaşladıkça. Sonra ben bir hareketle yanımda kardeşimin oyuncak bebeği vardi onu fırlattım kardesime dogru. Hareket edebiledim can havliyle ona kızdım bağırıyorum duymuyor musun tarzında o sıralar annem tuvalette düşmüştü belinde kırık vardı o beni duymus ama gelemiyordu yanıma. sonra bu olayin gece yarısı ben bilgisayara bakiyorudum ve bir ara tuvalete gittim. Ayna karşısında ani hareketler yapiyorum(ayna farkli hareket yapsa bayılırım o sırada). Baktım bir sey olmuyor elimi yüzümü yıkadım. Tuvaletten cikacagim sırada bizim eski evin koridorda bir ayna vardı tam tuvalette el yıkama yerini gösteriyor. Orada simsiyah bir sey gördüm içinden ne kadar boldigim dua varsa okumaya basladim o ani tarif bile edemiyorum benim mallık daha bitmedi gidip yorgani üzerime cekmek varken bilgisayar basina geri oturdum kulaklık dışarıdan ses almıyor ya kulakligi takip basima bilgisayar masasına dayadım ve o şekilde uyuya kalmıştım. 3.Korku Bu yaklasik 2 ay once olan bir olay hocam olayı ben hatırlamıyorum bazi kısımlarını ailemin anlatışından biliyorum. Gece geldim yatıyorum rüyamda bir sey beni kovalıyor ama ne kovaliyor çözemiyorum. Rüyamda bir şekilde bizim evin sokağına gidiyorum bu varlik beni kovalıyor. Evimize falan giriyorum (benim oda alt katta). Alt tarafa kaciyorum yatakta kendimi görüyorum sonra yatakatan kalktığımı biliyorum burada rüyadan çıkmıştım o sey beni kovaliyor alt oda ben bagiriyorum o sırada kendimi her yere vuruyorum uyandirmaya çalışıyorum kendimi ama uyanamıyorum(Bundan sonrasini hatırlamıyorum ailemin anlattıklarından biliyorum).Ben baya evi yıkmışım bağıra bağıra kardesim üst katta yatıyor sesimi duyup uyanmis korkmus ailem eve hırsız girdi sanmis ben yardim edin diye bağırıyorum o sırada sonra ben üst kata giden merdivene tırmanmışım ve düşmüşüm merdivenden yuvarlanmışım sonra tekrar ayni sekilde yine yuvalanicakmisim babam tutmuş beni. Demis noldu mert falan dedim kaçıyorum yardim et demişim. Sonra beni üst kata götürmüşler oryaa galan yatırmişlar. Diğer gün bir kalktim her yerim agriyor ve yara icinde inanilmaz.az bir geceydi cidden ondan beridir odamda yatarken dua ile yatıyorum.
Ай бұрын
keçili hikaye korku değilde iğrençlik duygusu yarattı
@Dizalor
@Dizalor 2 ай бұрын
10 bin beğeni 1 günde oldu bu serinin devamı kesinlikle gelmeli
YazıYorum #7 | Korku Anıları 3
2:53:02
HTalks
Рет қаралды 358 М.
YazıYorum #4 | Korku Anıları
2:12:21
HTalks
Рет қаралды 214 М.
She's very CREATIVE💡💦 #camping #survival #bushcraft #outdoors #lifehack
00:26
How I Turned a Lolipop Into A New One 🤯🍭
00:19
Wian
Рет қаралды 12 МЛН
What's in the clown's bag? #clown #angel #bunnypolice
00:19
超人夫妇
Рет қаралды 26 МЛН
Wait for the last one 🤣🤣 #shorts #minecraft
00:28
Cosmo Guy
Рет қаралды 10 МЛН
chp rize kuzeyteve
4:19
kuzeyteve
Рет қаралды 3
Baso, AŞIRI UZUN CİNLİ KORKU HİKAYESİ OKUYOR!!
1:41:05
Başo Klipleri
Рет қаралды 59 М.
Oktay Kaynarca Kurtlar Vadisi Sahnelerini İzledi | Fenomen
29:23
Menzil: Bir tarikatın anatomisi I Fayn - Özel Dosya
33:53
Fayn
Рет қаралды 2,9 МЛН
Kanal Hikayeleri | 10. Bölüm: muratabigf
22:08
mevzu:
Рет қаралды 573 М.
YazıYorum #1 | En Utandığınız Anlar
2:25:13
HTalks
Рет қаралды 246 М.
Baso, "EN ZOR HASTAM KAAN BAHADIR" CİNLİ HİKAYESİNİ OKUYOR!!
1:12:21
En iyi içecek? #Seçiyoruz
1:00:59
HTalks
Рет қаралды 390 М.
She's very CREATIVE💡💦 #camping #survival #bushcraft #outdoors #lifehack
00:26