Öykücünün Tasarım Dünyası Nedir?

[@uzaklarda90]

İflah olmaz bir roman dilencisi olsam da öykü yazmanın hakkı dediğiniz gibi pek verilmiyor okuyucu gözünde. Ben bir eseri okuduktan sonra o eser hakkında birkaç gün düşünmeyi çok seviyorum bu sebeple olsa gerek öykü pek sevmiyorum arka arkaya okuyamıyorum. Öykü yazmanın en büyük zorluğu romandaki gibi okuyucunun size pek fazla tahammül etmek istememesi. İlk cümlelerde okuyucu davet edersen edersin edemezsen kolay kolay gelmiyor, romanda ise bazen 50 sayfaya kadar tahammül edebiliyor okuyucu. Öyküde, romandaki gibi yazar şımarıklığına, örnek Paul Auster'ın iki sayfa beyzboldan bahsetmesi gibi, izin vermiyor. Öykü, Victoria Secret Sahnesi gibi yazar göstermek, anlatmak istediğini bir çırpıda yapmak zorunda.

[@turhanyildirim]

Söylediklerinize hak veriyorum. Sanırım ondan hem kısa yazılmış öyküleri okumayı seviyorum hem de genellikle 700-1000 kelime civarı öyküler kaleme alıyorum.

[@alinem3405]

mehraba ben 18 yaşındayım roman öykü ve şiir yazıyorum nasıl bir kitap çıkarabilirim

[@turhanyildirim]

Roman, öykü ve şiir, bunların hepsi birbirinden bağımsız türler. Aynı anda hepsini yazamazsınız. Öncelikle hangi türde kalem oynatmayı sevdiğinizi bulmanız gerekiyor. Bu işin başlangıcında en önemli kısım okumak. Okuya okuya yazarlığa doğru gidebiliyorsunuz. Önce okumak, sonra kalem oynatmak. İşin temeli burada. Kitabınızın yayımlanmasıysa çok sonraki bir konu. Öncelikle metinleriniz bir dosya aşamasına gelsin, türü belirgin olsun, ondan sonra yayımlanması kısmıyla ilgilenirsiniz.