Dinledim çok güzel dokundurmuş kalbiyle kalplere ahmet hamdi Tanpınar ve abi seslendirmede çok önemli ağzına emeğine sağlık
@orylmz Жыл бұрын
Teşekkür ederim kardeşim, amatör, sadece duyguyu içimde yaşadığım için okumuş olduğum bir şiirdi. Bolca hata var, ama bana çok hoş geliyor, beni rahatlatıyor, o ana götürüyor beni. Okuduğum o ilk ana.. Nasıl da geçmiş acısı
@BeyzaNur-cw5ux4 жыл бұрын
en sevdiğim şiirlerden biri, seslendirme ve video çok güzel olmuş yüreğinize sağlık..
@orylmz4 жыл бұрын
Teşekkür ederim Beyza hanım, sağ olun..
@berkayaycicek332 жыл бұрын
👏
@gizemcnar83692 жыл бұрын
Güzel bir şiirmiş ilk dinleyişim teşekkür ederim bizlerle paylaştığın için de ✨
@orylmz2 жыл бұрын
Teşekkür ederim mühendis hanım 🐚 Gerçekten çok güzel, harika bir şiir. Videoda şiir kitabının içinde ayraç olarak kullandığım, bir klasik müzik gecesine giriş bileti var efendim, şimdi dinlerken farkettim. Ve bu tür etkinliklere ara ara gitmenizi öneririm. Zira sanat ruhlara zerafet katar. Çok iyi bağlantı kurdum dimi 🙂👏
@berkayaycicek332 жыл бұрын
💯
@galipmuzafferay98242 жыл бұрын
👏👏👏
@orylmz Жыл бұрын
Sağ olunuz, teşekkürler
@huseyinerolsimsek1914 жыл бұрын
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç tanışmadık! Dünya bize öyle kapattı kendisini… Neye yarar hatırlamak, Neye yarar bu cılız ışıklı bahçelerde Hatırlamak geçmiş şeyleri, Bu beyhude akşam bahçesinde Kapanırken üstümüze böyle Zaman çemberi Hatırlıyor yetmez mi Güneşe uzanan ellerimiz! Aynalar sonsuz boşluğa Çoktan salıverdi çehremizi, Yüzüyoruz, İpi kopmuş uçurtmalar gibi. Biz uzak seyircisi bu aydınlık oyunun, Birdenbire bulanlar içlerinde Gülüncün sırrını, Ne kadar benziyoruz şimdi, Aynı tezgâhtan çıkmış testilere Bir şey, bir şey kaldırdı bütün ayrılıkları! Baksak aynalara Tanır mıyız kendimizi, Tanır mıyız bu kaskatı Bu zalim inkârın arasından Sevdiklerimizi. Ben zamanı gördüm, İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, Bir mezar böyle kazılırdı ancak, Yıldırımsız ve baltasız, Bir orman böyle devrildi! Ben zamanı gördüm, Kaç bakışta bozdu hayalimi, Ve kaç düşüncede! Ben zamanı gördüm, Şimşek gibi bir ânın uçurumunda. Kim tanır bizi şimden sonra, Aydınlığı kıt gecemize Misafir olanlardan başka; Kuru tahta üstünde bizimle Paylaşanlar günlerimizi Ve benim gözlerimle bakanlar güneşe Ancak tanır bizi Mor çemberlerin uçuştuğu akşam sularından! Akşamın tek bir ağaç gibi Dal budak saldığı sular Çocukluk rüyalarının bahçesi! Sakın kimse el sürmesin dallara, Yapraklar, meyvalar olduğu gibi kalsın Benim uykum boyunca! Ben zamanı gördüm, Devrilmiş sütunları arasından Çok eski bir sarayın Alnında mor salkımlar vardı Ve ilâhlar kadar güzeldi. Uçmak için kanatlanmayı bekleyen Yavru kuş gibi doğduğu kayada Ben zamanı gördüm Çırpınırken avuçlarımda. Bak martılar kanat çırpıyor sana Bir rüyadan kopmuş gibi bembeyaz Yelkovan kuşları yalıyor suyu, Sen ki bakışından yumuşak bir yaz Gülümser en yeşil gecesinden Ve sesin durmadan, durmadan örer, Yıldız yosunu bir uykuyu… Bak, martılar kanat çırpıyor sana. Süzülen yelkenler var enginde, Dalgalar var, güneş var. Güneş ayna ayna, güneş pul pul Güneş saçlarınla oynar Omzundan tutar giydirir seni, Sırtında tül olur belinde kemer Boynunda inci Ve dişlerinin zâlim çocuk sevinci Birden Tanrılaşırsın genç adımlarında Mevsimler önünde çözer yükünü Bahçeler yığılır eteklerine! Rüya ile Hayal arasında Hayal ile Hakikat arasında Yalnız sen varsın! Gece ile Gündüz arasında Güneşle Göz arasında Yalnız sen varsın! Niçin sen yaratmadın bu dünyayı? Ellerinin mesut işaretlerinden Daha güzel doğardı eşya! Daha zengin olurdu aydınlık Kendi karanlığından çağırsaydı sesin, Sular başka türlü akardı Sert kayalardan göklere doğru Büyük, mavi, aydınlık sular! Eğilme sakın üstüne Kendi yeşilinde boğulmuş havuzların, Ve bırakma saçlarını tarasın rüzgâr, Durmadan çukurlaşan bu aynada! Bilinmez hangi uzaklara götürür seni Dudak dudağa öpüştüğün hayal! Sokma güneşle arana, İmkânsızın parıltısını! Ve tanımadan, hiç tanımadan sev insanları! Değişmenin ebedî olduğu yerde Güzeldir hayat! Ne kadar uzak, uzak Yollardan gelir bize Ve çok yabancı bir şey gibi sevinçlerimiz, Keder durmadan çiçek açar içimizde. Ne çıkar unuttuk hepsini! Biz ki boş yere gerilmişiz anladık artık, Yıldızların amansız çarkına Ve boş yere sızlamış kemiklerimiz, Bilmiyoruz şimdi, mevsim yaz mı, bahar mı Bahçelerde hâlâ güller açar mı, Bilmiyoruz, kadınlar, kızlar, Şarkılar masallar var mı? Gece ile gündüz, Acıdan kaskatı kesilmiş yüz, Uykusuzluktan harap göz, Öpüşen dudaklar, Çözülmeye razı olmayan eller var mı? Ayrılık var mı gurbet var mı? Biz beyhude yere gecikenler, Çoktan bitmiş bir yolun ucunda Bilmiyoruz şimdi ıssız gecede Ne yapar ne eder, Gidip de gelmeyenler, Beyhude bekleyenler! Biz ayın çıplak arsasında Savrulan zaman kırıntıları. Nerden bilelim bunları!
@orylmz3 жыл бұрын
Hüseyin bey, teşekkür ederim, açıklama bölümüne alacağım bunu. Hürmetle..
@mervekaraca37892 жыл бұрын
Gözlerimi kapatarak dinledim ve şiiri hissettim(hissettirdiniz) bayıldım.Öyle güzel okumuşsunuz ki dinledikçe rahatlıyorum gerçekten😊
@orylmz2 жыл бұрын
Sevgili Merve, bende de aynı tesiri yapıyor hâlâ 👍 İltifatınız için teşekkür ederim. Eksik olmayınız
@mervekaraca37892 жыл бұрын
@@orylmz Şiirin verdiği güzel hissiyatı coşkuyla anlatmış olabilirim. Sizin tevazu tartınıza ağır gelsin istemem.Siz de eksik olmayın hiç.
@berkayaycicek332 жыл бұрын
💯 💯
@onurdagdelen19843 жыл бұрын
👏👏👏👏👏
@berkayaycicek332 жыл бұрын
👏
@orylmz Жыл бұрын
Bir daha dinleyiniz efendim, siz bir kez daha dinleyiniz 🎈