Nietzsche derki mutluluğu aramaktan vazgeçin çünkü daha çok mutsuz olacaksınız bunun yerine mutsuzluktan kaçın daha çok mutlu olacaksınız
@masippiiHatay Жыл бұрын
Aslında ikisi de aynı şey ☹️ kaçmak aramak
@fundakoyun4214 Жыл бұрын
Çoook iyi demiş muazzam.
@uzeyiraydin153 Жыл бұрын
Hakkınız ödenmez çok değerli bir şey yapıyorsunuz.Lütfen devam ediniz çok teşekkür ederim.
@UmutCan-d1z22 күн бұрын
Çok güzel teşekkürler. Allah razı olsun
@serpilozbn13612 жыл бұрын
Farkındalığımiza bilgelik kapılarını açan bu güzel anlatımlara sonsuz teşekkürler 💐💯
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
Çok teşekkürler
@cetinmetin91932 жыл бұрын
Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorum , bu günden başladım ama zaman alacak.
@ŞerefYiğit-i1z Жыл бұрын
ELHAMDÜLİLLAH ALLAHIM
@ronihat2 жыл бұрын
Mükemmel sesinize emeğinize sağlık 😊 çok etkilendim ❤
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim hocam iyi dinlemeler dilerim
@ayhanaldanmaz4929 Жыл бұрын
Cok guzeldi yüreyine saglik
@muratbuyuksahin7858 Жыл бұрын
Harika 😅
@hamdintak28372 жыл бұрын
Teşekkürler sesinize ve emeğinize sağlık
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
Teşekküler hocam
@dilek48012 жыл бұрын
Harika 👍
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
çok teşekkür ederim
@MedyaPosta2 жыл бұрын
Sesinize sağlık, teşekkürler 👏
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
iyi dinlemeler dilerim
@enajankirer67212 жыл бұрын
Sevgiler size
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
Sevgiler bizden hocam
@ozlemsen2813 Жыл бұрын
👍🙏😇 emeğinize sağlık
@mehmetgonul5869 Жыл бұрын
Bu son mu
@Degisikbirinsan Жыл бұрын
Emeğinize sağlık ❤
@ZubeyirSener Жыл бұрын
teşekkür ederim hocam
@felsefesever7596 Жыл бұрын
hocam epiktetosun düşünceler ve konuşmalar kitabını okur musunuz, bir de budanın öğretisi kitabını
@ZubeyirSener Жыл бұрын
Budanin öğretileri kanalda mevcut hocam
@ayhanaydin24422 жыл бұрын
Otoriteye, hazır olana, sisteme, düzene, anana-babana-topluma teslim ol, mutlu ol! Böyle mutluluk olmaz olsun...
@Tiara-Leone Жыл бұрын
Teslim olmayı sadece Tanrı için kullandı. 'Mutluluk istememektir çünkü mutluluk özgürlüktür.'dedi. Endişelerin, kaygıların ve korkuların istençten geldiğini söyledi. Roma'ya Atina'ya , valilere ve krallara şunları söyledi: "Kralların hali efendisi evde olmayan kölelere benzer, efendi geri döndüğü zaman ne yapacaklar?"; bu mudur otoriteye , düzene ya da sisteme teslim olmak?.. 'Ana-baba senden önce dünyaya geldiği için onları seçmek mümkün değil' dedi ve elimizde olmayan koşullar için neden öfke ve kaygı duyuyoruz diye sordu. Sonuna kadar dinleyin lütfen.
@nehir8790 Жыл бұрын
@@Tiara-Leone Çok güzel özetlediniz,mesela hep kafama takılır,hiç kimse anne babasını seçme şansına sahip değil,bazı çocuklar çok şanslı anne babaya denk geliyor,bazı çocuklar tam tersi çok kötü,umursamaz anne babaya denk geliyor,benim ailemde çok severek özenerek büyütmedi beni,hatta baya sıkıntı içinde büyüdüm,şimdi düşünüyorum, tekrar dünyaya gelsem aynı ailede olmak istermiydim diye,istemem düşüncesi daha ağır basıyor,sonra içimden daha kötü çocukları düşünüyorum,mesela dilencilik yapanı,yada para karşılığı satılan çocukları,sonra aynı dakikada içim rahatlıyor öyle olmadığım için,şimdi ki düşüncem ise Tanrının insanlara verdiği ailede bile mutlak bir sebep vardır,o çocuk belki çok zengin,belki çok mutlu,belki çok ama çok ilgili bir ailede doğmuş olabilir,fakat o çocuğun son nefesine kadar mutlu olup olmayacağını sadece Tanrı bilir,bazen bende her insan gibi düşününce keşke böyle ilgisiz bir ailem olmasaydı diyorum,sonra bunu içinden geçirmenin bile yanlış olduğu kanısına vardım,çünkü bu tanrının isteği,bunu kabul etmesem bile elime ne geçecek, hiç bir şey,yani Epiktetosun'un anne baba düşüncesini daha iyi algıladım,tanrı bize bu aileyi nasip etmiş,bu aileyi herşeyi ile kabul edip mutlu olmak gerektiğini yada sonsuza kadar ailene kin duyup o kamburu sırtında toprağa kadar götürmeyi...
@Tiara-Leone Жыл бұрын
@@nehir8790 Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak başlangıçta geçici bir tatmin veriyor. Zamanla , öyle farz edelim ki , bizden daha kötü durumda olmayan biri olmazsa o zaman ne ile kıyaslayacağız kendimizi? Ya da annesi hayasızlık çukuruna düşmüş ve babası da bilinmezlik kuyusunda adı sanı olmayan birisi olan bir çocuk kendisini hangi kötü durumla kıyaslayabilir ki , zaten kendisi en kötü durumda bu bakımdan. Sonucu bakımından ele alalım istiyor Epiktetos, içinde bulunduğun durum değiştirilebilir mi yoksa değiştirilemez mi? Ana-babası her türlü örnek tutumun dışında olan birisinin o ana-babayı değiştiremeyeceği açıktır ama onlardan alacağı beklentileri değiştirebilmesi, onlardan ne isteyeceğine ya da istemeyeceğine karar vermesi sonucu bakımından müdahale edilebilir olduğu için değiştirilebilir, kabul edilmeyip başka bir çare bulunabilir. Burada anahtar sözcük kişinin kendisi ile olan istek-arzu ilişkisi. Ben , eğer kendimden daha iyi olan birini düşünüyorsam her şeyden önce kendime inanmıyorum ve güvenmiyorum demektir ; ben daha iyi olanın arayışı içindeysem sıkça bir şeyleri istiyorum demektir, dikkat edin burada iyi olanı istemek kötü bir durum değildir ancak olayın kendisi ve insana hüzün, kaygı ya da acı veren durum isteme boyutunda kaldığı için verimsiz ve kötüdür. İstemekte o yüzden tembel bir yönde vardır. Bunların tersi olan şey de şudur: Mutluluk elinde olmayan şeyi istememektir çünkü mutluluk elinde olan şeyi yaşamak ve elinde olmayan şeyi de bu sayede kazanmaktır. Elimizde olmayanı istemeyip elimizde olana yoğunlaşınca elimizden olmayan şeyi inşaa etmeye başlıyoruz zaten, çünkü insan durağan değildir, durağan olamaz , "Aynı ırmakta iki kere yıkanılmaz.". Olayı daha elle tutulur hale getirirsek eğer, anne ve babamız elimizde olmayan sebeplerden dolayı varlardır ve bunu değiştiremeyiz. Daha iyi olanları düşünmemeliyiz çünkü biz kendi elimizle daha iyi olanı çabayla inşaa edeceğiz. İstenç insanı tembelleştirir çünkü istemek düşünce etkinliğinin yavan bir biçimidir ve insanı güdümlemez, olumsuzluk hissiyle onu yakalar durur. Anne babadan beklediğimiz erdemli hareketler onlardan alamıyorsak şanslıyız demektir çünkü erdemli olan ile erdemli olmayanın farkını anlamaya başlıyoruzdur ve bu farkındalık bizim erdemimizin temel taşı oluyordur. Anne babası kötü olan birisi bu bakımdan bir elmasa hatta elmasın ötesinde bir cevhere dönüşebilme potansiyeline sahiptir: Kendisi dönüşür ve insanlara nasıl dönüşüleceğini öğretmeye başlar. Anne babası erdemli olan birisi de eğer tembelliğin prangalarını boynuna geçirmediyse o vakit insanlara nasıl erdemli olunacağının bir kanıtı , bir nişanesi ve bir dogruluyacısı olur: Çünkü erdemli birine dönüşmeye çalışan acı dolu bir insan erdemli birinin nasıl olduğunu bilebilmesi için erdemli insanları görmesi gerekir. Beyaz rengin neye benzediğini görmek için beyaz rengin kendisini görmemiz gerekir, yani erdemli bir yapıya daha çocukluktan hazırlanan bir insanın var olması gerekir ki erdemli olmaya çalışan bir insana erdemin var olduğunu kanıtlayabilsin. Her iki taraf da birbirinden farklı ve zor sınavlar verir. Hep anne baba faktöründen gittik, yine böyle devam edeyim: Anne babasından çeşitli erdemleri kazanmış bir kişi ömrü boyunca bu hâli korumak ve mümkünse daha da sınırlarını geliştirmekle yükümlüdür, örneğin siz bir imparatorluksunuz ve imparatorluğunuzu çeşitli düşmanlara karşı her an korumakla ve mümkünse sınırlarınızı daha genişletmekle yükümlüsünüz , bu zorluğu düşünebiliyor musunuz? Erdemli bir insanın bu meziyetleri hayatının sonuna kadar muhafaza etmek için verdiği çaba da bunu benzer... Öbür türlü erdemi kendi çabasıyla bulan bir insanın onu korumaya çalışmak gibi bir yükümlülüğü olamaz , zaten kendisinde bütün bir erdem söz konusu değildir; küçük bir topluluksunuz , yedirdiginiz içirdiginiz insan sayınız azdır ve korunma ihtiyacınız sizi çarpıcı bir şekilde etkilemez. Yani erdemli olmaya çalışan birisinin bu bakımdan verdiği çaba kolaylık içerir. Ancak onun zorluğu ise küçük olmasından dolayı o toplumun farklı devletler ya da imparatorluklar tarafından yutulma ya da işgal edilme tehlikesiyle karşı karşıya olmasıdır. Yani kişi erdemli olmaya çalışırken birden fazla olumsuz ve negatif etkiyen kapılmadan bunu yapmalıdır, onun önünde duz bir yol ancak aldatmaca ve tuzaklarla dolu bir yol vardır (mesela dikkat edin ana baba faktörü korkunç olan insanların çoğu kendilerini içkiye sefahate ya da hırsızlığa ,yalancılığa , suça bırakır.). Kısacası erdemli olmayı aileden öğrenen ile öğrenmeyen arasında çeşitli zorluklar vardır. Zengin bir insan onca zenginliği arasında açgözlü ve cimri olmama savaşını verirken, fakir bir insan çalıp çırpmama ve onursuzluk, hayasızlık yapmama savaşını verir. Bunların ikisi de olmak zorundadır toplumda. Yukarda da dediğim gibi erdemin ne olduğu öğretilmemiş olan birinin erdemin ne olduğunu bilebilmesi için erdemli bir insanın bir yerde var olması gerekir. Her iki taraf da birbirine ders verir bu bakımdan, birbirini yaşatır.
@nehir8790 Жыл бұрын
@@Tiara-Leone Ne kadar güzel açıkladınız...🙏
@Tiara-Leone Жыл бұрын
@@nehir8790 Rica ederim, sabrınız için de ayrıca teşekkür ederim ☺️☺️
@DlyanNeykov2 жыл бұрын
42 40 harikasınız 🙏🙏🙏
@ZubeyirSener2 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim
@mehmetgonul5869 Жыл бұрын
4. Kitabın devamı var mı
@ZubeyirSener Жыл бұрын
Kitap bu kadardı hocam devamı yok.
@mehmetgonul5869 Жыл бұрын
@@ZubeyirSener ağzına sağlık ve teşekkürler ❤️
@figenaygormedenolurmu1864 Жыл бұрын
🙏🏻🙋♀️
@yasarcardak26 Жыл бұрын
❤👍👏🙋♂️
@kudretbey952222 күн бұрын
adamlar 2500 yıl önce hayatı çözmüş, bizim millet hala çözemedi ak