Finali süper

harikaydı

Şu şarkıların olduğu bölüm sonları insanı buz kesiyor, coşturuyor, ağlatıyor, hayatı sorgulatıyor. Blue Oyster Cult - Don't Fear The Reaper, Joe 90 - Drive, Richard Marvin - Terror Starts At Home, Sia - Breathe Me, Arcade Fire - Rebellion(3.55 sonrası), The Devlins - Waiting, Radiohead - Lucky, Electric Soft Parade - Start Again, Pretenders - Back on the Chain Gang

Dram, yaşam ve ölüm konularında en iyisi olabilir hayatı bu kadar derinden sorgulayan kaç tane yapım var? Sopranos, The Wire olabilir onlarıda izleyin. Bu dizi yaşam ve ölüm üzerine yapılmış bir belgeseldir adeta. Çoğu insanın üzerine iki kelime etmekten bile korktuğu ölümü her bölümde irdeler. Fakat bu diziyi sakın diğerleri gibi zaman geçiren çerezlik bir eğlence sanmayın çok yanılırsınız. Bu dizi adeta yaşam ve ölüm üzerine yapılmış bir belgesel gibidir, burada yaşanılanlar herkesin hayatında vardır. Dizi içerisindeki göndermeleri ve sorgulamaları anlamak için ise belli bir olgunluk, bilgi, yaşanmışlık ister o yüzden 25-30 yaş altı dediğim gibi değilse boşuna izlemesin. Anlayanlar için paha biçilemez, yeri doldurulamaz enfes bir yapımdır. Hayata dair bildiğin bedava ders almak gibi bir şey bunları kolay kolay öğrenemezsiniz, kaçırmayın bu fırsatı, oturun ciddiyetle izleyin ve büyüyün, olgunlaşın.

Bu diziyi sevdiklerime kesinlikle oneremem. Malesef insanı allak bullak ediyor. 2 defa izledim, bir daha tövbe. Gelmiş geçmiş en iyi ve tartışmasız en depresif dizi, basyapit, ne derseniz artık.

Bu filmin değeri pek bilinmiyor ama bence çok iyi ve akıcı bir yapım çoğu insan bilmez izleyen olsa bile yarıda kapatır ama dram çaresizlik bir yere sıkışıp kalma bunlar karekterler üzerinden çok iyi anlatılmış özellikle başrol oyuncusu üzerinden. Duyguları seyirciye çok iyi aktarmışlar

Micheal ın diziden ayrıldığı o evlenme teklifi sahnesinden itibaren nasıl hıçkıra hıçkıra ağlamıştım nasıl bir karakterle özdeşleştim bilmiyorum hatta rüyamda bile görüyordum micheal aptalsın ama senden de kopamıyorum

Tebrikler güzel video olmuş. Diziye gelince bencede tamamen şahaser.

filmin muzikleri de bir ayri efsane 🤌🤌

İnanılmaz bir film bu film anlaşılmaz

Dünyanın en mükemmel dizisi

Grace in zaten basindan beri gucu vardi ama onu kullanmadi hatta kullanmaya niyeti olmadigi icin o duruma dustu en son babasi ile olan konusmaya kadar ben grace in hayati boyunca dusundugu her seyin yikildigini izledigimizi o yuzden sonunun aslinda tam olarak mantikli da gelmedigini dusunuyorum cocuklar arasinda bilip ona kotuluk yapan vardi ama kundakta bir bebek ve yatalak bir kadin da vardi bu iki karakter aslinda notur olmasina ragmen onlarin da öldurulmesini istiyor bu aslinda koylulerin "biz" ve "sen" diye iki algi yaratmasindan kaynaklaniyor bu her seyin sonunda grace de bir dehumanizasyona sebep oluyor ve o koydeki "biz"in tamami onun icin gercek insan kategorisinden cikiyor.Bu arada koydeki insanlar kopegi asla "biz" kategorisine sokmuyorlar hatta beslemediklerinden vs bahsediliyor ama cocuklar ve yatalak kiz "biz" algisina giriyor o yuzden "biz"in tamami beraber gidiyor

Harika👍🏻👍🏻

Son 10 dk yi aglayarak izlemedim, 63 bolum beni hazirlamisti bu sona

Çok iyiydi...

hocam açıkçası yıllardır dipte yaşayan biri olarak duygularımın ne derecede olduğunu dürtüklemek için başlamıştım. yaklaşık 1 ay gibi bir sürede, sınavlarıma engel olabilecek olsa dahi 1.5x + sararak izleme huyumdan vazgeçmeyerek bitirdim. evet hala duygularım var fakat dizinin değinmeye çalıştığı ya da değinmek istediği konular gerçekten hepimizin hayatında var, ben de öyle bir durumdayım ki insanlar kadar etkilenemedim ve bu bende garip bir duyguyu nüksettirdi. benim açımdan benim için, tatminlik konusunda dizi gerçekten finaliyle tatmin ediyor. her ne kadar finalden 1-2 bölüm önce aniden ve yarım kalmış bir sayfa gibi olsa da hayatın aslında o aniliğini hatırlatarak bitiriyor fakat meslek konusunda da aslında bizi alıştırıyor böyle bir duruma. açıkçası ben, dizinin finalinin, senaryosu konusunda değil de bıraktığı duygu açısından bu kadar beğenilmesini ve insanların "finali için bile izlenir" önerisini yapmasından dolayı ısınamadım + böyle diyerek insanları yönlendiren ya da "beni aşıııııııııııırı etkiledi abiiii" tarzı garip duygularla öneren insanlar yüzünden biraz da ısınmaktan ziyade gerçekten soğudum. belki o dönemler çocuk olmasaydım yetişkin olsaydım kısıtlı teknoloji ve o geçmiş hayatla çok farklı etkileyebilirdi fakat günümüz insanlarını etkiliyorsa bence insanların birazcık daha real yaşamın sürreal hikayelerini bırakmaları gerektiğine inanıyorum. eskilerin o teknoloji noksanlığını iliklerime kadar hissettim ve dizinin çekildiği dönemlerde yaşamayı aşırı istedim, farklı yorum olarak da dediğim gibi hala bu yıllarda böylesine bir dizi izleyip de depresyona girdim, aylarca kendime gelemedim falan ne bileyim bana samimi gelmiyor. yazdığım dil maalesef fazla üstten bakan bunun da farkındayım ama hayatın gerçeklerini ve gerçekliğini, araç olarak aktarmaya çalışan bir diziye, "ulan böyle de bir şey varmış" diye amaç edinen insanların bu diziy izlemeden önceki hayatlarına o kadar gıpta ediyorum ki keşke ben de o dönemleri şu an yaşıyor, bu yersiz ve gereksiz yükler olmadan hayatımı idame ettiriyor olsaydım. her şey bir yana ağzınıza sağlık, bahsini ettiğim profile sizleri katmıyorum, meclisten dışarı :)

Efsaneydi abim be

Köylüleri niçin öldürmeliyiz diye bir şiir var. Filmi izlediğim sıralarda denk gelmiştim. Sanki o şiirin filmi yapılmış gibi.

Çok güzel özetlediniz hocam

Cezayi hakedeni cezalandirmak ona yapilacak en büyük iyiliktir.

Sonuçta Adalet yerini bulmadı

Insan kendi icinde katil cani uckagitci sapik en son seceneksiz kaldiginda kendi fiziksel yapisina asik bir canli türü olup en cok sevdigi kisi bile olsa azrail can almak icin geldiginde onun canini almasini ister toplum icinde bu durtulerini torpuleyerek yasamaya calisir buna ornek bir mahallede fuhusa yonelmis veya yonelmemis bir kadini en cok elde etmek isteyen kisi en cok ses cikarip ahlaksizlik diz boyu basimiza tas yagacak diyen kisidir insanin yasamsal kurgusu iki yuzluluk ustune dizayn edilmistir

Bu filmi izlediğimde aklıma Cem Seymen geldi.

izlediğim en iyi türkçe the office incelemesiydi

Özgür bey siz de farkettinizmi studio ghibili veya hayao miyazakimi demeliyim bilemedim çünkü bazı filmlerde hayoa miyazaki yönetmenlik yaptığı çizim yapmadığı için nasıl doģru denilir bilmiyorum ama genel olarak filmlerddki baş kadın karakterler birbirine benziyo. Yada howls moving castle filmindeki kızin yaşlanmış hali ile komşum totorodaki komsu büyukannede benziyo

Özgür bey videolara devam etmemişsiniz yorumlarınız ve anlatımlarınız çok güzel bence devam etmelisiniz studio ghibili serileri çok beğendim

Çok iyi bir inceleme olmuş. Çok beğendim. Emeğinize sağlık

Filmi beğendim ama 3 saat nedir ya.. gereksiz uzatılmış

Yorumlarınız ghibli filmlerine bakış açımı genişletti .Ghibli filmlerinin yapım süreci ve hikayesi hakkında bi şeyler öğrenmeyi çok istiyordum teşekkür ederim

Kondo'nun geride bıraktığı bu tek film benim en sevdiğim anime. Sıcacık resimlerle dolu bir film Yüreğinin Sesi. Dönüp dönüp izlediğim bu anime, beni hep iyi hissettiren ve içimi umutla dolduran müthiş bir ambiyansa sahip. Prenses Mononoke yine en az Yüreğinin Sesi kadar sevdiğim ama hissiyatı ve konusu bambaşka olan bir anime. İçimdeki dağlara ve ormanlara kaçma arzusunu körükler her izleyişimde. Filmleri harika özetlemişsin ve bilinmeyen yönlere değinmişsin tebrikler, gerçekten çok iyi değerlendirmelerdi severek izledim videoyu :)

Siz filmi izlediğinize emin misiniz ? Domuz öldürme videosu bizzat Benny'nin kendi çektiği bir video. Ailesinin kiraladığı çiftlikte babası öldürüyor domuzu Benny de videoya alıyor. Kızı öldürdüğü mezbaha tabancası o gün kullanılan tabanca. Hatta mevzusu geçiyor filmde nasıl ele geçirmiş bu tabancayı diye ailesi kendini suçluyor. Domuzların öldürüldüğü video serisi falan diyorsunuz ne alaka nerden uydurdunuz böyle bişeyi ? Kızla konuşurlarken falan da söylüyor filmlerde olanlar gerçek değil ama bu ölüm gerçek diye. Filmin bütün olayı bu videonun gerçekliğine dayalı zaten. Hadi başta anlamadınız bunu diyelim sonrasında filmdeki her detay bu videonun gerçekliğini hatırlatıyor. Siz ya filmi izlememişsiniz ya da izlediğinizi anlayamıyorsunuz. Her iki şekilde de film yorumlaması incelemesi yapmanız komik olmuş. Önce siz anlayın izlediğinizi sonra millete tavsiyede bulunup film yorumlarsınız.

Ağzınıza sağlık, video için teşekkürler

Yorum harika..2 kere izledim..

bu 2800 yıl önce söylenen sözü nerden bulabiliriz

bi tane de adam vardı Arjantin cumhuriyetinde o da uzun fln sağcı, james stewart a ters bi adam jimmy arjantinde olsaydı bu dönemde, mr smith goes to arjantin diye film çekerdi kendisi isterdi zorla

Ağzınıza sağlık çok güzel açıkladınız. Filmi bitirdikten sonra hemen videonuzu izledim, farklı bir perfektif görebilmek için. Aklımdakileri daha mantıklı sekilde açıklamışsınız resmen.(düşüncelerimi toparlayıp aktarma konusunda pek becerili değilim maalesef)

Çok iyi analiz abi

Son bir kaç gündür Studio Ghibli yapımı filmleri izlemeye çalışıyorum. İçlerinde eskiiden izlediklerim vardı fakat şimdi ki bilinç ile izlememiştim. Yerdeniz Öyküleri, Komşum Totoro, Yürüyen Şato, Porco Rosso, Gökteki Kale ve diğerleini yavaş yavaş izliyorum. Bu filmleri izlerken üzerine konuşulmuş mu diye merak edip KZbin'da arama yaptığımda sizin kanalınız ile karşılaştım Bu sayede hazırladığınız video serisini de izledim. Elinize emeğinize sağlık. Çok güzel bir video serisi ortaya çıkartmışsınız. Yorum yapmak için ise özellikle bu videonuzu seçtim çünkü biraz önce Ateşböceklerinin Mezarı filmini izledim. Film bahsettiğiniz gibi tam bir savaş filmi değil. Lakin bir savaşın ortasında kalan çekirdek bir ailenin ve özellikle de abi kardeşin yaşadıkları açısından insanı çok kötü etkileyen, yüreğinin ortasından vuran bir film olmuş. Bu açıdan hayatım boyunca unutmayacağım yapımlardan birisi ve bu filmi sizin sayenizde öğrendim. Bu sebeple size ayrıca teşekkür ederim.

Güzel bir kritik olmuş Emeğinize sağlık... Diziyi izlerken zaman zaman duygulandırdıgi hatta ağlattıgi doğru. İncelikli bir dizi derdi olan bir dizi salt birilerini memnun etmek üzerine kurgulanmamıs.

27 yaşındayım ilk kez miyazaki filmlerini izlemeye başladım ruhların kaçışı ile sırf imdb puanı yüksek diye ve ghibli filmlerini ardı ardına izledim ve izlemeye devam ediyorum. Ruhların kaçışı yürüyen şato yüreğinin sesi marnie oradayken tepedeki ev rüzgar yükseliyor senin adın ve en son prenses mononoke.. izlemeye de devam edicem birkaç tane daha film var bazıları çocuksu ama beni farklı diyarlara götürüyo ve bu çok hoş bir iki saatliğine de olsa kafam rahatlıyo. Verdiği güzel mesajlar ve doğa manzaraları ile her yaşa hitap eder cinsten. Sizin de böyle detaylı anlatımlarınız ve güzel yorumlarınız için kendi adıma teşekkür ederim

Çok teşekkürler ellerinize sağlık gördüğüm birçok yorumdan farklı bir bakış açışıyla bakmışsınız. KZbinda live on a ship adlı 4 dklık bir video var filmden çıkarılan sahnelerden biri . Acaba başka çıkarılan sahneleri var mı?

Yeni video ne zaman gelecek ?

Çok güzel analiz olmuş :D Elinize sağlık

Özgür abi harikasın

filmi her izleyişimde aklıma bir soru takılıyor, haku insan dünyasına geri döndüğünde yeniden nehir mi olacak yoksa insan olabilecek mi? bunun hakkında çok teori okudum, hatta öldüğünü söyleyenler de var ama siz daha doğru biliyor olabilirsiniz o yüzden size sormak istedim.

Yaaa çok güzel bir incelemeydi teşekkür ederiz 🌸 izlediğim ilk anime diziydi hayran kalmıştım

Bu filmi ilk çocukken izlemiştim ve beni çok etkilemişti. Yakın zamanda tekrar izledim. Dediğiniz gibi duygusal ama bunu Türk filmlerindeki gibi gözyaşına boğmadan, duygu sömürüsüne dönüştürmemiş bir film. Baba figürünün sahiciliği çok güzel yansıtılmış. O kadar zorluğun içinde yumuş yumuş bir baba beklemek hayali bir durum olurdu. Evet ailesini seven bir baba ama hayat şartlarının zorluğundan dolayı da sert tarafları olan bir baba. Oldukça doğal, içten ve insana hayatı biraz da olsa sorgulatıcı bir film.

Bu serinizi çok beğeniyorum👍 Emeklerinize sağlık

Emeğinize, yorumunuza ve ağzınıza sağlık teşekkürler

Keşke bölüm bölüm bir inceleme olsa süper olurdu .