Пікірлер
@aliuyar6365
@aliuyar6365 Күн бұрын
Mümkün mü ?
@EbubekirRauf
@EbubekirRauf Күн бұрын
Var zaten. Kendine has üslubu, tavrı, eğitim ve öğretim metodu bile var. Ancak Allah ve peygamber anlayışı çok belirleyici. Tasavvuf çok önemli. Evrenselliği vahdet i vücud teorisi üzerinden sağlıyoruz.
@akifeyri5299
@akifeyri5299 2 күн бұрын
01:40 dakikasındaki yorumunuzu tekar gözen geçirseniz. (Zâriyât Suresi 47. Ayet)
@vahidenurkurt
@vahidenurkurt 2 күн бұрын
Allah razı olsun hocam ve bisav.. Bugünümüzü anlamak için bunları bilmek şart gerçekten.
@-Lisavebirfan02
@-Lisavebirfan02 2 күн бұрын
destek
@hamurcu3425
@hamurcu3425 3 күн бұрын
Müslümanlar ve halihazırdaki sistemden zarar gören toplumlar artık yeter demeli
@mustafacavrar2775
@mustafacavrar2775 3 күн бұрын
Cübbeli ahmet hocaya sahtekar diyen en büyük sahtekardır demek geliyor içimden bir anlık kızgınlıkla gafletle istemeyerek söylenmiş bir laf olduğunu düşünüyorum
@Xalid_Bin_Velid
@Xalid_Bin_Velid 3 күн бұрын
Mübarek Hızır a.s müjdeyi verdi Osmanlı yeniden kurulacak diyor, lavuk moderatör İstanbulluyum derken kendinizi nasıl tarif ediyorsunuz diye soruyor. Ya böyle saçma sapan varlıklar neden böyle mübarek zatlarla röportaj yapar anlamıyorum. Keşke başka biri yapsaydı bu röportajı
@seyma7102
@seyma7102 5 күн бұрын
Allah razı olsun 💐
@humus8250
@humus8250 7 күн бұрын
Mübarekle dalga geçer gibi, cahil bir adam koymuşlar karşısına .yazık...aslında sesden benzettim ama neyse.mübarek zatın vaktini zayi ettirdi.iki kelam ederdi duyardık,gerçekten yazık..
@Merye-j7c
@Merye-j7c 7 күн бұрын
Allah rahmet eylesin evliullahtanndlr amin
@misyemeklerim
@misyemeklerim 8 күн бұрын
Bütün köye lanet ettiğim film
@Ozeltaha87
@Ozeltaha87 8 күн бұрын
Murat Öztuna hocamıza bu ders için çok teşekkür ederim. Hocamızın bu dersini elimde kağıt kalemle 3 defa izledim. Gerçekten çok bilgilendirici ve Çin’e bakışımızı doğru bir temele oturtacak bilgiler öğrendim. Dersin çeşitli bölümleri ile ilgili bazı sorularım ve değerlendirmelerim olacak: 1) Zhang Qian’in Hunlardan kaçırdığı “At Ehlileştirme” teknolojisi ile daha sonra Batı Han Hanedanlığı’nın Hunları yıkmasını, geçtiğimiz 30-35 yılda kurulan Çinli şirketlerin, önce batılı şirketlerden teknolojik gelişmeleri parayla satın aldığı, daha sonra da bu teknolojileri kendi şirketlerinin Ar-Ge departmanlarında geliştirip dünyaya pazarlamasına benzetebilir miyiz? Örneğin hızlı tren teknolojisinin Siemens, SNCF gibi Batılı firmalara Çin içerisindeki ilk hızlı tren kurulum projelerinde teknolojinin Çinli uygulayıcı şirketlere geçecek şekilde ihale edilmesi, Çinli firmaların da 10 sene gibi kısa bir süre içerisinde dünyadaki bütün hızlı tren yapımı projelerinde yurtdışında boy göstermesine sebep olması gibi. Çin konusunda yapılacak ekonomi-politik analizlerde, Çinli belediyelerin/eyaletlerin kurmuş olduğu, bugün Fortune Global 500 listesine girmiş olan Lenovo, Sinopec, Alibaba, State Grid, ICBC, Bank of China, Baowu Steel, JD.com, Sinochem, China Mobile, CITIC, SAIC, COFCO, FAW, Tencent, BYD, Aviation Ind. Corp of China, Ansteel, Chery, Xiaomi, Huawei, Jardine Matheson gibi 128 şirketten hiç bahsedilmemesi, Çin’i anlamaya çalışırken konunun ortasında Büyük Kanyon kadar büyük bir eksiklik gibi durmuyor mu? Bu firmaların 2001 yılından sonra devlet-özel sektör konusunda eşsiz “Çin’e Özgü Kapitalizm”in temelini oluşturduğu ve bu şirketlerin hisselerini satın alan Çin vatandaşlarının zenginleşmesi ile refaha kavuştuklarından bahsedilmesi, bunun tüm akademisyenler tarafından iyi anlaşılması gerekmez mi? Benim düşünceme göre ekonomi-politik bir analiz yapılacaksa son 500 yıldaki ekonomik gelişmenin motoru olan şirketlerin ilk planda analizi yapılmaldır. Çin’de ekonomik gelişme oldu demek konunun anlaşılması için bize bir anlayış vermez, bunun nasıl olduğu bireysel, şirketsel, bölgesel ve global olarak derin araştırmalarla planlı bir şekilde çalışılmalıdır diye düşünüyorum. Bugün yatağından kalkan her dünya vatandaşı ekonomik refahı ve dolayısıyla siyasi geleceği konusunda Çin’i anlamalı, taklit etmeli, örnek almalıdır. 2)Talas Savaşı’nda kağıdın Müslümanlara geçişi ile İslam Rönesans’ının başlaması çok enterasan, iki bilgiyi de ayrı ayrı biliyordum ancak birleştirip bir anlam kazanmasını Murat Hocamızın bu dersine borçluyum. Kağıdı çabuk kabul eden Müslümanların matbaayı çok geç kabul etmesini de Arap-Türk ayrımı ile düşünebilir miyiz merak ettim açıkçası. Ah şu el yazmacılar yok mu : ) 3) Ahlaki bir tutum göstererek kimlik seçimi açısından Komunistliği tercih eden Çin yönetimi, kâr peşinde koşmanın ahlaksızsızlığını benimsememişti ve gelir eşitsizliğini olabildiğince ortadan kaldırmak için bu konuya önem vermesini de Murat Hocamızın bu dersinden öğrendim, teşekkür ederim. 4)Trump’ın 2001’de Dünya Ticaret Örgütüne kabul edilen Çin hakkında söylediği en büyük hatamızdı sözünü de bu derste hocamızdan öğrendim. Gerçekten de Trump bu sözünde bence haklı. %51’inin devletin belediyelerine, %49’u bireysel ve kurumsal özel sektör ile yabancı yatırımcılara ait olan Çin şirketlerini durdurmak geldiğimiz 2025 yılında bence imkansızdır. Çin ABD ve diğer ülkelerle çatışmadan zaman içerisinde ekonomik olarak çok öne geçeceğini bildiği için, Huawei, Tiktok, Suriye, ABD’nin Çinli şirketlere uyguladığı ek vergilerden oluşan Ticaret Savaşları konularında Amerikalılara boyun eğmiş gibi gözükerek bu küçük sataşma girişimlerini başarılı bir ekonomik diplomasi izleyerek savuşturmaktadır. Önümüzdeki yıllar içerisinde Çin dünya ekonomisinde tüm ülkelere fark attığı zaman ABD ve diğer ülkeler bu türden sataşmalarda da bulunma cesaretini kendilerinde bulamayacaklardır. Çin’e bu ekonomik gücünü veren Çin’li şirketler ve bu şirketlerin Ar-Ge departmanlarıdır. Ancak bu sadece görünen sonuçtur. Çinli yöneticilerin ülkelerini gerçekten sevmeleri ve Büyük Çin ideali bilince sahip bir şekilde yolsuzlukları genel toplamda rahatsız edici olmayan bir seviyeye çekmiş olmaları, ülkenin hukuki olarak düzgün yönetilmesi ve Komunist sistemin alışkanlıklarından dolayı vatandaşların suç işleme eğiliminde olmamaları, yine yönetimin ekonomik gelişmeyi sağlayacak altyapı yatırımlarını hem Çin’in bütün şehirlerinde, hem Kuşak-Yol Projesi ile çevre ülkelerde oturtması, eğitim, sağlık, savunma gibi konularda Batılı ülkelerin seviyesine ulaşması ile “Her Parametrede Topyekün Gelişme” sağlayarak çok sağlam adımlarla ekonomik ve askeri gücünü artırarak yoluna devam etmektedir. Benim tek anlayamadığım nokta, ülkede demokrasi, insan hakları gibi konular çok geri iken özgür düşünceye sahip olması gereken bilim adamları ve Arge departmanlarında çalışan kaşiflerin bu sistemi nasıl devam ettirdikleridir. Bu arada hayır Maocu ya da Komunist vs. bir anlayışa sahip değilim, her gün McDonalds KFC yiyorum  Çinli belediyelere ait yüz milyarlarca dolar ciro yapan ve her sene cirolarını yüzde 10-15 bazı durumlarda yüzde 50 artıran bu devasa şirketlerin, ülkemizde akademisyelerin çalışması gereken en önemli konu olduğunu düşünüyorum. Kültür açısından olaya bakma sadece zorlama bir zaman kaybı olacaktır. Şirketlerin ve ülke yönetiminin yapısı incelenmeden Çin ya da başka bir devlet anlaşılamaz. Dünya üzerindeki her bireyin nefes aldığı her ânı etkileyen ve ileride ekonomik gücün getirdiği askeri güç ile büyük bir tehdit olacağı anlaşılan Çin bu şekilde çalışılmalıdır. Ekonomi kimde ise Zülfikar ondadır. Ekonomi-Askeri Güç-Adalet-Ekonomi döngüsü iyi anlaşılmalıdır. 5)Derste bir soruda kopyalama ve teknolojik ilerleme ile ilgili bir soru geldi. 18.yüzyıldan itibaren sırasıyla İngiltere-ABD-Almanya-Japonya-AB-G.Kore-Çin ekonomik mucizelerinin gelişimine baktığımız zaman hepsinin taklitçilikle ile teknolojik gelişmelerin benimsenip inovasyon yapılarak ileri taşınması, daha sonra Serendipty etkisi ile planlanmamış ileri atılımlar yapılmasıdır, örneğin bir fizikçi olan Marie Curie’nin X-Ray ışınlarını bularak sağlık alanında devrim olacak bir icadı gerçekleştirmesi gibi. Çin şu anda taklitçilik aşamasını geçmekte olup, keşifler aşamasına bir adımını atmıştır bence. Bu keşifleri Çinli firmaların ürünlerinde, özellikle endüstriyel ürünlerde gözlemlemekteyiz. Ölçek ve Kapsam ekonomilerini çözmeden yeni keşiflerin gelmesi, Anadolulu ustalarımızın yaptıkları, gelişme imkanı bulamayan keşiflere benzer, bunların tek istinası olarak Antepli makine ustasını gösterebiliriz, o da şirketinin arge departmanı bünyesinde şirketini ürünleri ile birlikte büyütebilmiştir. Çin’in büyük nüfusu ve ekonomisini göz önüne alırsak, taklitçilik ile geçen son 30 yılda ölçek ve kapsam ekonomisini gerçekleştirdiklerini, önümüzdeki yıllarda da ölçek ve kapsam ekonomisine sahip şirketlerinin gelirleri ile keşifleri ardı ardına sıralayacaklarını düşünmekteyim, belki yanılırım. Çin’in devasa şirketleri, hocamızın ve Jeremy Ding’in de bahsettiği gibi patentlerin ve keşiflerin mobilizasyon gücünü ortaya çıkartacakların ekonomide ve siyasette öne geçeceği gerçeğine ben de katılıyorum. Burada görülmesi gereken önemli nokta bu mobilizasyonun gerçekte “firmaların ürettiği ürünler” ve bu ürünlerden elde edilen gelirler dolayısıyla elde edilen ekonomik güç olduğu gerçeğidir. Hocamızın Aşağılanma Yüzyılı ile ilgili görüşlerine tamamen katılıyorum, 100 yıllık bir aradan sonra Çin kendi milenyumunu başlatıyor olabilir. Hayır yine söylüyorum Maocu ya da Komunist değilim, zaten Çin’in Mao öldükten sonra geliştiğini görmek çok da zor değil.
@sukranatalay2652
@sukranatalay2652 9 күн бұрын
Katılanlar IBIHLAR YANİ KAFKAS HALKI
@sukranatalay2652
@sukranatalay2652 9 күн бұрын
BenimDedemin babası da oralarda oturmuş 🎉
@aksrabia
@aksrabia 11 күн бұрын
1:18:40 sonunda kavustular ozaman ?
@CimenBozbey
@CimenBozbey 12 күн бұрын
Emeklerinize sağlık kıymetli hocam 🇹🇷🍉🇵🇸
@gokhanumit3875
@gokhanumit3875 13 күн бұрын
1.5 hızda dinleyin , daha akıcı oluyor
@batibrahim
@batibrahim 14 күн бұрын
Emeği geçenlere çok teşekkürler, istifade ettik.
@greengreen9879
@greengreen9879 14 күн бұрын
Hocam çok faydalı bir sunum Sayenizde etiği anladık emeğinize dilinize sağlık 🙏
@aciltezyardm3319
@aciltezyardm3319 15 күн бұрын
vahdettin nedir ulaa SULTAN VAHDETTİN demek bu kadar mı zor! bu nasıl bir hitap şekli! ALİ HOCA EFENDİYE DE ALİ AMCA DEMEK NEDİR! MODERATÖR ÖNCE HİTAP ÖĞRENMELİ! BÖYLE HAZİNELERİMİZE SERDAR TUNCER GİBİ ADAMLAR MODERATÖRLÜK YAPMALI! İLLA EDEB İLLA EDEB!
@Xalid_Bin_Velid
@Xalid_Bin_Velid 3 күн бұрын
Böyle mübarek zatlarla röportaj yapmak böyle cahillere kalmış yazık gerçekten
@Isoartamhp
@Isoartamhp 17 күн бұрын
Bu hanım diyo tc Türk deyilim bunu atalarini 1492 osmanli turkler kurtardi ve istabula getirdiler ve bu hanım boyle diyo Turk deyil keske benim atalarim bunlari getir meseydi ispanyadan ben onu bunu bilmem kafiir her zanan kafiirdir
@batibrahim
@batibrahim 21 күн бұрын
ağzınıza sağlık
@batibrahim
@batibrahim 21 күн бұрын
Ağzınıza sağlık
@KutluhanTekin-e6h
@KutluhanTekin-e6h 22 күн бұрын
BİLİM SANAT VAKFI : bilimsizlik ve sanatsızlık ALLAH AŞKINA YAAA ALLLAH AŞKINA YAAAA SUSUN BE SUSUNNNN REZELET HER YAYIN AYRI BİR REZALET…
@serkanylmaz9150
@serkanylmaz9150 23 күн бұрын
Soru soran tam bir amatör
@aytacyldz1440
@aytacyldz1440 23 күн бұрын
Çok iyi, teşekkürler
@fatmasen4537
@fatmasen4537 25 күн бұрын
Kesinlikle katılıyorum Ankara kültürü bambaşka bir kültür Türkiye'nin neresine giderseniz gidin Ankara'yı hep arayacaksınız Ankara'ya
@newtek3228
@newtek3228 26 күн бұрын
Hocayı iyi anlamak lazım..
@nokta-i.istinat
@nokta-i.istinat 26 күн бұрын
YZ tarafından çıkarılmıştır Karanlığın Yüreği (Heart of Darkness) romanının analizi, Mustafa Özel bu romanı emperyalizm ve kapitalizm bağlamında detaylı işliyor: Karanlığın Yüreği Analizi: Tarihsel Bağlam: - İlk önemli İngiliz romanı olarak görülüyor sömürge meselesini ele alan - Kongo'da geçiyor, dönemin Belçika Krallığı sömürgesi - Belçika Kralı Leopold'un yönetimi altında - Kongo'nun Belçika'dan 80 kat büyük olduğu vurgulanıyor Ekonomik Boyut: 1. Sömürge Ekonomisi: - İki temel kaynak peşinde sömürgecilik: * Fil dişi (mücevher endüstrisi için) * Kauçuk (yeni sanayiler için) - Modern endüstrinin hammadde ihtiyacı vurgulanıyor 2. Karakterler Üzerinden Ekonomik Analiz: - Ana karakter Kurtz: * Karma bir Avrupalı (annesi yarı İngiliz, babası yarı Fransız) * Şirket elemanı olarak çalışıyor * Fil dişine takıntılı hale geliyor * Şirketin bürosunu fil dişiyle dolduruyor Sembolik Boyut: 1. Karanlık Teması: - Afrika'nın karanlığı değil, aslında Avrupalının kendi kalbinin karanlığı - Kurtz'un "ruhu delirmiş" bir adam olarak tasviri - Kendi kalbinin karanlığına doğru ilerleyiş 2. Sömürge İlişkileri: - Yerlilerin Kurtz'a tapması - Kurtz'un fil dişine tapması - Bu tapınma ilişkisinin sömürge düzenini simgelemesi Sosyolojik Analiz: 1. Emperyalizm Eleştirisi: - Doğrudan güç kullanımı ("gaz") - Askeri sömürge operasyonları - Kaynakların zorla ele geçirilmesi 2. Kültürel Yozlaşma: - Sömürgeci güçlerin yozlaşması - Kurtz'un delirmesi - Maddi hırsın insani değerleri yok etmesi Modern Dünyaya Yansımaları: - Emperyalizmin değişen yüzü - Ekonomik sömürünün devam etmesi - İnsan doğasının karanlık yönleri Özel'in Vurguları: 1. Roman'ın Önemi: - Sömürgeciliği içeriden anlatan ilk önemli eser - Ekonomik sistemin insani boyutunu göstermesi - Emperyalizmin psikolojik etkilerini yansıtması 2. Güncel Bağlantılar: - Modern emperyalizm ile bağlantılar - Ekonomik sömürünün devam eden yapısı - İnsan doğasının değişmeyen yönleri Çıkarılacak Dersler: 1. Ekonomik Sistemin İnsani Boyutu: - Sadece rakamlar ve sistemler değil, insan psikolojisi de önemli - Ekonomik sömürünün insani maliyetleri - Maddi hırsın yıkıcı etkileri 2. Emperyalizmin Doğası: - Sadece fiziksel değil, psikolojik boyutu da var - Sömüren ve sömürülen arasındaki karmaşık ilişki - Sistemin tüm tarafları üzerindeki yıkıcı etki Bu roman örneği üzerinden Özel, emperyalizm ve kapitalizmin sadece ekonomik değil, aynı zamanda insani ve psikolojik boyutlarını da gösteriyor. Romanın bu karmaşık ilişkileri anlatmadaki gücünü vurguluyor.
@nokta-i.istinat
@nokta-i.istinat 26 күн бұрын
Ben : Sinekli bakkal ı da aynı şekilde analiz eder misin? YZ: Mustafa Özel'in Sinekli Bakkal analizini şöyle özetleyebiliriz: Romanın Temel Önemi: - Halide Edip belki "en büyük romancımız" olmayabilir ama Sinekli Bakkal "en büyük romanımız" - Bu değerlendirme estetik açıdan değil, sosyolojik açıdan yapılıyor - "Hala Sinekli Bakkal'da yaşıyoruz" tespiti yapılıyor Ana Tema ve Mesaj: "Ey Türk, güçlü ve modern olmak istiyorsan şeytanın hakkını ver" mesajı veriliyor Romanın Sembolik Yapısı: 1. Mekan ve Sembolizm: - Sinekli Bakkal: Semtin adı - Cami: Kasvetli olarak tasvir ediliyor - Bakkal: Şen bir tiyatro sahnesi gibi - Bu karşıtlık eski-yeni, gelenek-modernite çatışmasını simgeliyor 2. Ana Karakter Rabia: - Soytarının (baba) ve Hafızın (dede) kızı - İki yüzü var: * Kederli yüz: Geçmişe bakıyor, Kur'an okuyor * Neşeli yüz: Geleceğe bakıyor, şarkılar söylüyor - Ara yüzde: Mevlit okuyor (ama yeni şarkı makamlarıyla) 3. Diğer Önemli Karakterler: - Şeytan karakteri (sonra Müslüman olup Osman adını alacak) - Mevlevi Vehbi: Şeytanı Mevlana ile dengeleme çabası Toplumsal Dönüşüm Analizi: 1. Eski Toplum Yapısı: - "İçtimai jeoloji merkezi cami olan bir toplum" - Asli faaliyet: İbadet - Tanpınar'ın "Sahnenin Dışındakiler" romanıyla bağlantı kuruluyor 2. Yeni Toplum Yapısı: - Asli faaliyetin ibadetten ticarete kayması gerekiyor - "Mabetten markete" geçiş vurgulanıyor - Bakkal isminin romanda kullanılması bile bu açıdan önemli görülüyor Günümüze Yansımaları: 1. İkili Yapının Devamı: - Toplum hala bu ikilik içinde yaşıyor - Bazıları geçmişte, bazıları bugünde yaşıyor - Kafaların "New York'ta" olması meselesi 2. Kimlik Çatışması: - İki yüzlülük devam ediyor - Geçmiş-gelecek, gelenek-modernite arasında sıkışmışlık - Bu durumun hala çözülememiş olması Romanın Önemi: - Sosyal dönüşümü anlatması - Toplumun yaşadığı değişimi ve çelişkileri yansıtması - Günümüz Türkiye'sinin hala benzer meselelerle uğraşıyor olması Özel'e göre roman, Türk toplumunun modernleşme sürecindeki temel çelişkilerini ve dönüşümünü anlatıyor ve bu çelişkiler günümüzde de devam ediyor. Bu nedenle "hala Sinekli Bakkal'da yaşıyoruz" diyor. Roman, sadece bir edebi eser değil, aynı zamanda toplumsal değişimin ve kimlik arayışının da bir analizi olarak görülüyor.
@nokta-i.istinat
@nokta-i.istinat 26 күн бұрын
Ben: Paris’in midesi romanını nasıl anlatıyor, bu anlatımdan bize çıkan ders nedir? YZ : Mustafa Özel, Paris'in Midesi romanını çok ilginç bir sosyolojik ve ekonomik analiz olarak sunuyor. Romanın anlatımı ve çıkarılacak dersler şöyle özetlenebilir: Romanın Anlatımı: 1. Araştırma Süreci: - Zola, bir sosyal bilimci gibi davranıyor - Sebze hali ve balık pazarını uzun süre gözlemliyor - 6 ay boyunca pazarda kalıp esnafla görüşüyor 2. Ekonomik Yapı: - Pazardaki kazancın %90'ı az sayıdaki "eli uzun olan" (büyük kapitalistler) tarafından alınıyor - Geriye kalan %10 çok sayıda küçük satıcı arasında bölüşülüyor 3. Sosyal Sınıflar ve Dönüşüm: - İki grup var: * "Namussuz" olarak nitelenen büyük tüccarlar * Namuslu küçük esnaf - Küçük esnafın gelişim süreci: * El arabasıyla başlıyor * Büfe sahibi oluyor * Küçük markete dönüşüyor 4. Kuşak Çatışması: - Esnaf okuma yazma bilmiyor ama çocuklarını okutuyor - Okuyan çocuklar üniversitede devrimci oluyor - "Eli uzun olanlar"a (babalarının sömürüldüğü sisteme) karşı çıkıyorlar 5. İroni ve Çelişki: - En çok endişelenen namuslu esnaf oluyor - 20 yılda kurduğu düzenin devrimle yok olacağından korkuyor - Sonunda kendi çocuklarını polise ihbar ediyorlar - En namuslu esnaf bile en sonunda çözülüp karakola gidiyor - İronik son: Komiser aslında çocuklara devrimciliği öğreten kişi çıkıyor Çıkarılacak Dersler: 1. Sistemin Karmaşıklığı: - Ekonomik sistem sadece sayılardan ibaret değil - İnsan ilişkileri, değerler ve çelişkiler iç içe - Sosyal bilimsel analizler tek başına bu karmaşıklığı açıklamakta yetersiz kalabilir 2. Değerler ve Ekonomi İlişkisi: - Ekonomik çıkarlar ile ahlaki değerler arasında sürekli bir gerilim var - "Namuslu" olmak ile ekonomik sistem içinde var olabilmek arasında çatışma yaşanıyor 3. Kuşaklar Arası Çatışma: - Ekonomik sistemin yarattığı çelişkiler aile içi ilişkileri bile etkiliyor - Eğitim yoluyla sınıf atlama çabası beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor 4. Edebi Anlatımın Gücü: - Özel'in vurguladığı gibi, bu tür karmaşık toplumsal gerçeklikleri ancak roman gibi edebi bir form tam olarak yansıtabiliyor - "Bunu ancak Roman anlatabilir... sosyal bilimci gibi davranmış ama doktora tezi yazacağına oturmuş Paris'in midesi'ni yazmış... edebiyatla taçlanmazsa kokusu olmaz rengi olmaz ruhu olmaz" Bu roman örneği üzerinden Özel, sosyal bilimlerin edebi metinlerle zenginleştirilmesi gerektiği tezini güçlendiriyor ve toplumsal gerçekliğin ancak bu şekilde tam olarak anlaşılabileceğini savunuyor.
@nokta-i.istinat
@nokta-i.istinat 26 күн бұрын
Ben: Örnekler verdiği bütün romanları sıralar mısın? Bunu ayrıntılı yap. YZ: Söyleşide bahsedilen romanları kronolojik ve tematik olarak şöyle sıralayabiliriz: 1. Klasik Batı Romanları: - Robinson Crusoe (Daniel Defoe, 1719) * Kapitalist ve emperyalist sistemin ilk örneği olarak gösteriliyor * Arapça ve Osmanlıca çevirilerinin İslamileştirilmiş versiyonlarından bahsediliyor * Ana karakter üzerinden bireysel mülkiyet ve sömürgecilik anlatılıyor 2. 19. Yüzyıl Realist Romanları: - Balzac'ın romanları (spesifik isim verilmemiş) - Charles Dickens'ın romanları (spesifik isim verilmemiş) - George Eliot'ın romanları (spesifik isim verilmemiş) - Para (L'Argent) - Émile Zola (1893) * Finansal spekülasyon ve borsa üzerine - Paris'in Midesi/Karnı (Le Ventre de Paris) - Émile Zola * Paris'teki pazar yeri ve ticaret sistemi üzerine - Germinal - Émile Zola * Madencilerin hayatı üzerine - Meyhane (L'Assommoir) - Émile Zola * İşçi sınıfının yaşamı üzerine - Nana - Émile Zola 3. Emperyalizm Temalı Romanlar: - Karanlığın Yüreği (Heart of Darkness) - Joseph Conrad * Afrika'daki sömürgecilik üzerine - Nostromo - Joseph Conrad (1904) * Latin Amerika'da Amerikan sermayesi ve İngiliz girişimciliği üzerine 4. Afrika Edebiyatından Romanlar: a) Chinua Achebe'nin üçlemesi: * Parçalanma * Artık Huzur Yok * Tanrının Oku b) Ngugi wa Thiong'o'nun romanları: * Aradaki Nehir * Bir Buğday Tanesi * Kan Çiçekleri c) Şeyh Hamidou Kane: * Mahrem Macera/Müphem Macera 5. Türk Edebiyatından: - Sinekli Bakkal - Halide Edip Adıvar - Mai ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil - Sahnenin Dışındakiler - Ahmet Hamdi Tanpınar - Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 6. Modern/Çağdaş Romanlar: - Patlama Kayıtları - Yan Lianke (Çin romanı) - İbis/Aybis üçlemesi - Amitav Ghosh - Buddha of Suburbia - Hanif Kureishi - Sağlam Adam (The Confidence-Man) - Herman Melville (1857) Bu romanların çoğu kapitalizm, emperyalizm, modernleşme, kültürel değişim ve ekonomik sistemler gibi temaları işliyor. Özel, bu romanları sosyal bilimlerin edebi yorumu olarak görüyor ve her birinin farklı toplumsal gerçeklikleri yansıttığını belirtiyor. Not: Söyleşide bazı romanların yalnızca isimleri geçerken, bazıları hakkında daha detaylı bilgiler verilmiştir. Listeyi mümkün olduğunca kapsamlı tutmaya çalıştım.
@nokta-i.istinat
@nokta-i.istinat 26 күн бұрын
Ben: Bu söyleşide en dikkatini çeken şey nedir, ne anlatılmak isteniyor? Yapay Zeka: Bu söyleşide dikkat çeken ana tema, sosyal bilimlerin ve özellikle iktisat, siyaset gibi alanların edebi metinler, özellikle romanlar üzerinden daha derinlikli anlaşılabileceği argümanıdır. Konuşmacı Mustafa Özel, birkaç önemli nokta üzerinde duruyor: 1. Romanların Sosyal Gerçekliği Yansıtması: - Romanlar, toplumsal değişimleri, ekonomik sistemleri ve emperyalizmi sayılar ve teorilerden öte, insan hikâyeleri üzerinden anlatabilir - Örneğin Robinson Crusoe romanının aslında kapitalist ve emperyalist sistemin nasıl işlediğini anlatan bir metin olduğunu vurguluyor 2. Edebiyatın İnsan Boyutu: - Sosyal bilimler genellikle sistemleri, kurumları ve yapıları incelerken, edebiyat bunların insan üzerindeki etkilerini gösterir - Bu nedenle sadece sosyal bilimsel yaklaşımların yetersiz kalabileceğini, edebiyatın bu boşluğu doldurabileceğini savunuyor 3. Modern Ekonominin Hikayeleşmesi: - Günümüz ekonomisinin bile (örneğin şirket değerlemeleri) aslında hikayeler üzerine kurulu olduğunu belirtiyor - Apple, Amazon gibi şirketlerin değerlerinin fiziksel varlıklarından çok, anlattıkları "gelecek hikayesi"ne dayandığını vurguluyor 4. Kültürel Kimlik ve Modernleşme: - Sinekli Bakkal örneği üzerinden Türk toplumunun modernleşme sürecindeki ikili yapısını (geleneksel-modern) anlatıyor - Toplumun hala bu ikilik içinde yaşadığını ve bunu en iyi romanların yansıttığını düşünüyor Özetle, konuşmacı sosyal bilimlerin tek başına toplumsal gerçekliği anlamak için yetersiz kalabileceğini, edebiyatın ve özellikle romanların bu anlama sürecine önemli katkılar sunabileceğini savunuyor. Bu yaklaşımın sosyal bilimleri daha insani bir boyuta taşıyabileceğini düşünüyor.
@KenanYabanigül
@KenanYabanigül 26 күн бұрын
Çok teşekkür ediyorum ufuk açıçı analiz
@emilahndya8337
@emilahndya8337 Ай бұрын
Çok kıymetli hoca.Allah razı olsun
@NuclearBombs51
@NuclearBombs51 Ай бұрын
Ben en çokta kendisi beceriksiz olupta ideolojilere b.. atan zenginler sadece çalarak zengin oldu olarak değerlendiren beceriksizler ideolojisini sevmem istediği ülkeye istediği mevkiye koy eline yüzüne bulaştırır feri gelir vasıfsız desen vasıfsıza haakret olur
@kkk-cr8dx
@kkk-cr8dx Ай бұрын
Başarılı bir sunum. Teşekkürler
@bunyaminbozkurt9357
@bunyaminbozkurt9357 Ай бұрын
İslamcılık ta bir batı paradigmasıdır
@bunyaminbozkurt9357
@bunyaminbozkurt9357 Ай бұрын
Said Nursi islamcı değildir… Kur’an ve Hadis’ler ışığında ahireti merkeze alarak insanlığa yol göstericidir…
@bunyaminbozkurt9357
@bunyaminbozkurt9357 Ай бұрын
İsmail hocanın kafası karışık…
@telatcengiz653
@telatcengiz653 Ай бұрын
Bir konuyu tartisirken önce hangi zeminde tartistiginin farkinda olmak gerekli,.. Öncelikle Türkiye cuhuriyetinin kurulus asamasinda izledigi anayassayi bir parametre olarak olaylara saglikli bakabiliriz. 1- Türkiye Cumhuriyetini Kim Kurdu ? 2- Türkiye cumhuriyeti, bir demokrasimi, monarsimi, yoksa bir sömürge veya yari sömürgemi ? 3- Türkie cumhuriyeti hangi parayla kuruldu, galata bankerlerinin misyonu neydi,. 3- 19224 yilinda Dinayet vakfinin Cumhuriyet tarafindan kurulmasi bir celiski degilmi ? 5- Türkiye cumhuriyeti Ant- Komünistmi ? 6- Ingiltere neden Atatürkü samsuna gönderdi ve Atatürkün Ankarada hükümet kurmasina neden müsade edtti,.. 7 Osmanliyi yikan Ingilizler, Ankara hükümetini yerlebir edemezlermiydi ? 8- Ingilizler istanbulu isgal etmisken, ülkenin kurucusu atatürk neden ingilizleri istanbuldan kovadi, aksine 1926 yilinda ankara antlasmasiyla, misaki milli sinirlari icinde olan musul, kerkük, ve erbil gibi önemli petrol bölgelerini ingilizlere birakti ? bunlarin yanitini verdiginiz zaman, Türkiyede islamin nasil resmi ideolojisi cercevesinde, komünizme karsi kullanilan geleneksel bir motif oldugunu anlarsiniz, Ingilizler yine 11930 yillarda hindistanda komünistlere karsi Gandhi yi, yani geleneksel dinleri ve anlayislari kullanarak, sömürge yapiyi devam ettirdiler, elbette türkiye cumhuriyeti yari sömürgedir, yani türk yahudi sermayesi ve toprak agalariyla emperyalist sermayenin iktidardo oldugu bir monarsik yari sömürgedir,..
@simalkaya1180
@simalkaya1180 Ай бұрын
Ufuk açıcı🌟
@mahmutkokcu7866
@mahmutkokcu7866 Ай бұрын
imkansız aşkın imkansızlığını Beyaz perdede en güzel anlatan filmdir vesikalı yârim
@mimcim4481
@mimcim4481 Ай бұрын
Ne talihsizlik bir zamanlar prof. Dr. İdris Küçükömer'in asistanı olan Asaf Savaş Akat konuşuyor. İdris hoca o günlerde şunu söyledi, gün gelecek bu halk kendi düzenini kuracak demişti. Herşeye rağmen Erdoğan idaresi önemli bir kısmıyla becerdiler. Çok ilginçtir 31 Mart'ta seçime BOYKOT ve geçersiz oylarıyla bu halk sınıf şuuruyla Erdoğan'ın suratına Osmanlı tokadını indirdi. Yola gel yoksa seni aşağıya indiririz. CHP'li kafalar bunları anlamaktan aciz, Oğuz Atay'ın Tutunamayanların partisi, hâlâ Küçük burjuvazi sivil, asker bürokrasinin eskisi gibi Atatürk'ün hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesine aykırı olarak egemenliği hiç olmazsa vesayeti altında geçmişin kokuşmuş 90 yılını özlüyor.
@Excalibur0631
@Excalibur0631 Ай бұрын
Yayın için teşekkürler
@Havucşalgam
@Havucşalgam Ай бұрын
Sercan hocam her zamanki gibi faydalı
@orhanorhan1797
@orhanorhan1797 Ай бұрын
Çok güzel konu, çok güzel anlatım ama şu arkadaki kız hepsinden daha güzel…
@nuraygulumser6569
@nuraygulumser6569 Ай бұрын
Nerden izleye bilirim
@Mustafa.Furkan
@Mustafa.Furkan Ай бұрын
Hocamız güzel noktaya değinmiş. Eğitim, imkan, malzeme birnevi teknolojileri oluyor alamayacağımız anlamına gelemez