TOKAT KEBABI 🍆🍅 Kendisine has bir ocakta pişer Ustasına sağol demeden olmaz Afiyetle yemek bizlere düşer Tokat kebabını yemeden olmaz Mevsimlik ürünler hepsi Tokat'ın Lavaşın içine lezzeti katın İkramsa dişine bakılmaz atın Ortaya konmuşsa birazdan kalmaz Sunumu her zaman kendine özel Tokatlı Kânî'den dinle bir gazel Şarkılar söylesin şarkıcı İzel Başka hiçbir kebap yerini almaz Haziran başından Ekim sonuna Gitmeli dostunu alıp yanına Bırakıp gidenin değsin canına Kebabı yiyenin rengi hiç solmaz Yolun düşmese de gel gezip dolaş Sayısız eserle tarihe ulaş Efsane lezzeti tadıp da paylaş Pişmesi bir yarım saati bulmaz Türkmenoğlu; kebap şiir yazdırır Sıla hasretini hemen azdırır İftarda yenirse oruç bozdurur Kebabın tadına asla doyulmaz Türkmenoğlu (Şükrü Atay) TÜRKÜNÜN SÖZLERİ BAŞINDAKİ YAZMAYI DA SARIYA MI BOYADIN NEDEN SARARIP SOLDUN DA SEVDAYA MI UĞRADIN TOKAT'TAN MI GELİYON DA YAR SEN ALMUS'LU MUSUN BEN SANA VARACAĞIM DA SÖYLE NAMUSLU MUSUN İÇLİĞİNİN YAKASI DA SIRA SIRA NAKIŞ YAR GURBAN OLAM BOYUNA DA O NE BİÇİM BAKIŞ YAR YOLA YOLLADIM SENİ DE YOLLAR YOLLASIN SENİ HIZIR ELİNDEN TUTSUN DA BANA YOLLASIN SENİ

www.edebiyatdefteri.com/siir/1566073/gel-bir-konus-istersen-129330.html www.edebiyatyolu.com/gel-bir-konus-istersen/oku GEL BİR KONUŞ İSTERSEN! Allah'ın rahmetinden asla ümitsiz olma Bağışlayıp lütfeder, gel bir konuş istersen! Vâden bitip dolmadan tövbeden mahrum kalma Bence Allah affeder, gel bir konuş istersen! Umutsuzluğa düşmüş, yapayalnız olsan da Kendini son derece bitkin, güçsüz bulsan da Musîbetler içinde, çaresizce kalsan da Her belâyı defeder, gel bir konuş istersen! Yüce Rabb'imden başka hakiki bir dost mu var? Rızâsını kazanmak kuluna en büyük kâr Yarattığı her şeye Allah'tır (c.c) yegâne yâr Gönülleri fetheder, gel bir konuş istersen! Nokta bile değilken, Hakk yarattı evreni Eğer yanlış yoldaysan terk et hemen çevreni "Ben kulumdan râzıyım" dediği zaman seni Meleklere metheder, gel bir konuş istersen! Adını anmasan da rızkını hiç kesmedi İzni olmadığında rüzgâr bile esmedi Seni hiç terk etmedi, darılmadı, küsmedi Es-Sabûr'dur sabreder, gel bir konuş istersen! "Güzel bir borç" sayılır sadaka ve zekât da Ömür tükendiğinde kaçıp gider fırsat da Fatiha okuyarak kıldığın her rekâtta Kul Rabb'ine hamdeder, gel bir konuş istersen! Türkmenoğlu der; asla isyan etmez bir mü'min Vardır elbet hikmeti, kul bilmez "neden, niçin" Hiç nankörlük etmeyen insan kendisi için Her haline şükreder, gel bir konuş istersen! Şükrü Atay (Türkmenoğlu) 💮🪴🌼🏝️💐🌿🍀🌾🦋🌸🌷 ’Dünyada sevilecek bir şey varsa gerçek anlamıyla sevilecek bir şey varsa bu ne efendime söyleyeyim paradır, ne bir hatunun mahcemalidir, ne efendime söyleyeyim şandır şöhrettir, ne şudur ne budur. Gerçek anlamıyla sevilmesi gereken ’Yar!’ diye anılması gereken bir tek kavramı biliyorum o da Yüce Allah’tır’ CEM KARACA Cem Karaca, vasiyeti gereği tören ve alkış istemediği için Karacaahmet Mezarlığı’nda tekbir sesleriyle toprağa verildi. ALLAH YÂR Cem Karaca Dervişanız hak dost deriz Dervişanız dervişan Allah yâr yâr Bu can emanet bu bedene Sonunda sararlar kefene Allah yâr yâr Yol bir akıl bir Bak da görebil Sev korkma sakın Rab sana yakın Allah yâr yâr Üç var yedi var Oniki var kırk var Altı bin altıyüzaltmışaltı inen var Allah yâr yâr 💮🪴🌼🏝️💐🌿🍀🌾🦋🌸🌷

www.edebiyatdefteri.com/siir/1562657/yesil-vatan-127795.html YEŞİL VATAN🌳 Orman yeşil vatan bize Değerini bilmeliyiz Hiç gerek yok fazla söze Her tedbiri almalıyız "Yeşil Vatan" ders olmalı Bilinçlensin tüm çocuklar Herkes bu dersi almalı Filizlensin tomurcuklar Yoksa çöle döner toprak Ciğerlerimiz yanmasın Ne kuş kalır ne de yaprak Yakan hain hiç onmasın Ateş yakmak yasak olsun Ormana zarar gelmesin Göğsümüz oksijen dolsun Börtü böcek hiç ölmesin Fidan dikmek büyük sevap Görsen bile kıyameti Orman yakan çeker azap Affedilmez ihaneti Kıvılcımla küle döner Yetiştirmek kolay değil Tüm hayaller birden söner Yeşile saygı duy eğil Türkmenoğlu; ağaç nimet Oksijen deposu orman Yok olursa biter rahmet Yağmur yoksa olmaz harman Şükrü Atay (Türkmenoğlu)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1562872/ya-zafer-ya-seh-det-127481-127479.html YA ZAFER YA ŞEHÂDET 🇹🇷 Vazgeçmeyiz vatanın bir karış toprağından Ölüm bize vız gelir; yürektedir cesâret Türk asla ödün vermez gökteki bayrağından Hilâle yıldız gelir; olmaz ona esâret Türklüğün son kalesi bu kutsal vatanımız Son damlasına kadar aksa bile kanımız Uğrunda seve seve fedâ olsun canımız Yedi düvel az gelir; düşman etse de cüret Bu aziz vatan bize emaneti Ata'nın Her karış toprağında şehit düşüp yatanın Aklı başında değil Türk'e kafa tutanın Eceli çok tez gelir; yeter tek bir işâret Türkmenoğlu; şehit var toprağında taşında Gözümüz yok kimsenin ekmeğinde aşında Bizim için değerli her şeyin en başında Namus denen söz gelir; ya zafer ya şehâdet Türkmenoğlu (Şükrü Atay) * Şiir 14 (7*7) heceli ve çift ayaklı olarak yazılmıştır. 💐🌾🏡🌿🍀🍎🪴🦋🌸🌷🌼🪴🐞 GÖKYÜZÜ OLSAM Oğuz Sırmalı Uçmak gökyüzünde süzülürken hayata bakabilmek Aslında kendinin farkına varmak demektir Uçmak gökyüzünde süzülürken hayata bakabilmek Kanatlarının altındaki özgürlüğü tatmak demektir Aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar? Bir ömür uçsam ufkun ötesine, bazen yalnız bazen birlikte Gökyüzü benim olsa, keşke ben gökyüzü olsam Bir ömür uçsam ufkun ötesine, bazen yalnız bazen birlikte Gökyüzü benim olsa, keşke ben gökyüzü olsam Uçmak gökyüzünde süzülürken hayata bakabilmek Aslında kendinin farkına varmak demektir Uçmak gökyüzünde süzülürken hayata bakabilmek Kanatlarının altındaki özgürlüğü tatmak demektir Aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar? Bir ömür uçsam ufkun ötesine, bazen yalnız bazen birlikte Gökyüzü benim olsa, keşke ben gökyüzü olsam Bir ömür uçsam ufkun ötesine, bazen yalnız bazen birlikte Gökyüzü benim olsa, keşke ben gökyüzü olsam Bir ömür uçsam ufkun ötesine, bazen yalnız bazen birlikte Gökyüzü benim olsa, keşke ben gökyüzü olsam Ben gökyüzü olsam Ben gökyüzü olsam

www.edebiyatdefteri.com/siir/1562162/vedasiz-ayrilik-128148.html VEDASIZ AYRILIK 💔 Susuzluktan çorak kalmış tarlaya Şiirler savurup ekip de gittin Toprak hasret kaldı tek bir damlaya Vedâ edemeden çekip de gittin Gelsen de yağmurlar kesildi artık Coşkun akan nehir çekildi artık Güz geldi yapraklar döküldü artık Son bir damla gibi akıp da gittin Dostluklar önemli gerisi yalan Dürüstlük sadece elinde kalan Terk edince sana kırılmış olan Aynaya son bir kez bakıp da gittin Yaşıyoruz vâde henüz dolmadı Ettiğim dualar kabul olmadı Görünüp kayboldun zaman kalmadı Hayal kuramadan yıkıp da gittin İnanmam dönerim yine desen de Her şey bitti artık çok istesen de Yüzüme bakarak söylemesen de Belli ki benden çok bıkıp da gittin Türkmenoğlu; güven kalmadı artık Şiirler yazdığım sayfalar yırtık Aşk limanındaki gemiler batık Alnıma bir kurşun sıkıp da gittin Türkmenoğlu (Şükrü Atay) GELSEN DE BİR GELMESEN DE Artık olan oldu bize Gelsen de bir gelmesen de Gelemeyiz biz yüz yüze Gelsen de bir gelmesen de Hep kendini çektin naza Yok bahara yahut yaza Bıktım gayrı yaza yaza Gelsen de bir gelmesen de Bir candır bu bir andır bu Giden gelmez bir handır bu Dağ taş değil insandır bu Gelsen de bir gelmesen de Göreceğim bir boş kafes Ceset kalmış çıkmış nefes Nerde o can nerde o ses Gelsen de bir gelmesen de OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ

www.edebiyatdefteri.com/siir/1561079/gazzeli-cocuk-128549.html GAZZELİ ÇOCUK 😥 Hepimiz yorgunuz tükenip bittik Tasmalı köpeği durduran yok mu? Acımızla sizi mutlu mu ettik Hal çaresi bulup sorduran yok mu? Elleri, ayağı, kafası kopmuş Zavallı çocuklar size ne yapmış Kan içen vampirler vahşete sapmış Terör devletini susturan yok mu? Kana susayanlar kanları içti Şehidin sayısı kırk bini geçti Tonlarca bombayla bizleri seçti Yaramıza merhem bastıran yok mu? Kuduz olmuş köpek saldırıp durur Hastane, okullar derken kudurur Sığınma kampını, camiyi vurur İtin kuyruğunu kıstıran yok mu? Neden ses çıkaran olmaz zâlime Bu ne ilme sığar ne de bilime Ne yapmak gerekir sorun âlime İçtiği kanları kusturan yok mu? Daha yaşamadan ölecek miyiz? Dünyaya bir daha gelecek miyiz? İnşallah cennette gülecek miyiz? Çocuklara hayal kurduran yok mu? Türkmenoğlu; hesap sorulur size Af dilemek bile yok artık bize Mevlâ'm değer vermez görmeyen göze Bu size son çağrım kurtaran yok mu? Türkmenoğlu (Şükrü Atay) BEN KUDÜSÜM ( Dursun Ali ERZİNCANLI ) Ya Rasûlallah! Ben Kudüsüm! Allah’ın dokunulmaz kıldığı üç hareminden biri. Yeryüzünün süslerinden bir süsüm, Kalbinde Mescid-i Aksâ’yı taşıyan. Sokaklarında Peygamberlerin yürüdüğü, Güldüğü, ama hep öldürüldüğü şehir! Bu yüzden uzundur yasım! İniltilerini duyduğun, derdini dinlediğin o kütük misali, Beni de duy, beni de dinle! Bugün hem garip, hem de mahpusum. Ebvâ’dan döndüğün günkü gibi öksüz. Taif’te taşlandığın günkü gibi sahipsiz, Ebu talip mahallesindeki gibi yalnız, Tepeden tırnağa pusum! Ben Kudüsüm! Mekke-i Mükerreme’nin kardeşi. O, zemzemle ummân, bense kan dolu bir tasım! O, şehirlerin anası, bense şehirlerin mazlûmuyum! O, sevinç gözyaşlarından deniz, Ben, acılardan bir nehirim. O, ayaklar altında kalmasın diye, Bir İsrâ gecesiyle şeref verdiğin fakîrim! Başım üstüne dedim, Başımla beraber dedim! Sen göklere yükselirken , Başını ayaklarının altına koyan şehirim.

www.edebiyatdefteri.com/siir/1560128/sus-dedi-hayat-128549.html "SUS" DEDİ HAYAT...😥 Hayata bir sıfır yenik başladım Karışmak istedim "pus" dedi hayat... Elimde taşlarla şeytan taşladım Konuşmak istedim "sus" dedi hayat... Kendimle her zaman oldum barışık Hayatta her türlü derde alışık Ne insanlar gördüm zihni karışık Barışmak istedim "küs" dedi hayat... Davranmaz vicdanı olan bencilce Okumayı seven insan cahilce Hakkımı korumak için adilce Yarışmak istedim "pes" dedi hayat... Kışın arkasından gelen bahara Suya düşen hayal dönüp buhara Dayandım göğsüme çarpan rüzgâra Ulaşmak istedim "es" dedi hayat... Dertlerle sıkıştı göğüs kafesim Kesildi ardından koşup nefesim Kendimi savundum kısıldı sesim Tartışmak istedim "ses" dedi hayat... Dertler de bindikçe bindi sırtlara Kuzular yem olup gitti kurtlara Artık çekilmeyen zorlu şartlara Alışmak istedim "kıs" dedi hayat... Ozanlar yiğidin sever merdini Düşünmeli devlet her bir ferdini Anlatmak kolay mı kendi derdini Paylaşmak istedim "kes" dedi hayat... Kendime verince çeki düzeni Terketmiştim çoktan beni üzeni Görünce tembeli boşta gezeni Tanışmak istedim "süs" dedi hayat... Arayıp bulsaydım nerede sahi Yok oldu kaybettim izini dâhi Dilediğim şeydi aşk-ı ilâhi Tutuşmak istedim "cıs" dedi hayat Türkmenoğlu hayat benzer romana Üzülsem ne çâre geçen zamana Asıldım küreğe vardım limana Yanaşmak istedim "pas" dedi hayat... Şükrü Atay (Türkmenoğlu) 26 Mayıs 2021 - İzmit * Şiir çift ayaklı olarak yazılmıştır. DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER ( Sonsuz teşekkürlerimle...) Mutlu günlerimi alırken kayda Hüzünlerim okun ucunda yayda Maziye dönüp de bakmak ne fayda Geçmişi askıya ’’as’’ dedi hayat... ____ KARDELEN ÇİÇEĞİ🌸 Ş Ü K R Ü A T A Y Ş air Türkmenoğlu varsın iyi ki Ü lkemize sevdan bilirim baki K albimde dostluğun oldukça eski R azıyım olursa emrihak vaki Ü lfeti istedim ‘yes’ dedi hayat A rkadaş olduk ki cihana değer T akdiri ilahi emriymiş meğer A nkara’ya bir gün gelirsen eğer Y arenlik istedim ‘has’ dedi hayat ____ SEĞMENOĞLU 💐Değerli Üstadım Nice Yaşlara 🎂 Çıktığım her yolun, sonu elemde, Gün yüzü görmedim, yazan kalemde Huzuru aradım, koca alemde Mutluluk istedim, yas dedi hayat. Kimisi doymadı, ne varsa çaldı, Kimisi sadece hakkını aldı Rızık için herkes deryaya daldı.. Kovayla istedim, tas dedi hayat... ____ Gökhan KAVCI Ne insanlar gördüm hayat yolunda Kimisi sağımda kimi solumda Düşerken tutacak var mı kolunda Elbet bulunur bir dost dedi hayat... ____ YAKAMOZ ŞİİRLER ŞİİR VİDEOSUNDAKİ ŞARKI SÖZLERİ: HASRETİNLE YANDI GÖNLÜM Seha Okuş (DÖNÜŞ FİLMİ 1972) Söz 🎶 Müzik:Yalçın Tura Hasretinle yandı gönlüm Yandı yandı söndü gönlüm Evvel yükseklerden uçtu Düze indi şimdi gönlüm Gözlerimde kanlı yaşlar Hasretin bağrımda kışlar Başa geldi olmaz işler Bin bir dertle doldu gönlüm Gelecektin gelmez oldun Halimi hiç sormaz oldun Yaralarımı sarmaz oldun Yokluğunda soldu gönlüm Gözlerimde kanlı yaşlar Hasretin bağrımda kışlar Başa geldi olmaz işler Bin bir dertle doldu gönlüm Aramızda karlı dağlar Hasretin bağrımı dağlar Çaresizlik yolu bağlar Yokluğundan öldü gönlüm

REMZİYE ABLA💃 Her gün yemek hazırla, yok bu derdin devası Bugün kazan kebabı, yarın hamsi tavası Remziye çok sıkılmış, açmış horon havası Kaynayan kazan gibi fıkır fıkır kaynıyor Açmış telefonunu bulmuş meşhur bir şiir Yazdım diye göndermiş, kendini sanmış şair Dostu gülüp demiş ki; "Hamsi yanmasın çevir" Kırk yıllık ozan gibi şaircilik oynuyor Şükrü Atay (Türkmenoğlu)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1558958/c-re-sensin-arkadas-a-dan-z-ye.html ÇÂRE SENSİN ARKADAŞ!...(A 'dan Z' ye) A llah'ı an adıyla başla her zaman işe B ir kere etsen idrak, çâre sensin arkadaş!... C esaretle devam et, işin dokunsun dişe Ç aresi vardır ancak, çâre sensin arkadaş!... D üşün, taşın karar ver, yanlış yollara sapma E lini koy her zaman vicdansızlık hiç yapma F ani olan dünyada, kula kul olup tapma!... G önül gözün ile bak, çâre sensin arkadaş!... H âline şükret ama çıkıp hakkına sahip I srarla doğru yolu etmek gerekir takip İ şinde hep dürüst kal, sahtekârlara rakip J übilen olsun parlak, çâre sensin arkadaş!... K anserli bir hücredir, işlenen her bir günah L amı cimi yok bunun, sonra desen de eyvah M erâmını kim dinler, ne desem ki vah ki vah N imet ahlâklı kalmak, çâre sensin arkadaş!... O gün hesap sorulur, kaçacak yerin mi var? Ö lürsen sığar mısın, mezarın oldukça dar P eşinden gelir günah, kimse olmaz sana yâr R uhu özgürce salmak, çâre sensin arkadaş!... S ultandı Süleyman'a kaldı mı ki bu dünya Ş ikâyet edemezsin, sona erecek rüyâ T ürkmenoğlu mal ve mülk, hani senindi güyâ U zundur lafa dalmak, çâre sensin arkadaş!... Ü ç beş kuruşa satma, koruyup vicdânını V arlığına güvenme, doldurma cüzdanını Y evmü'l-kıyâmet gelir, Hakk kurar mizânını Z ordur günahkâr olmak, çâre sensin arkadaş!... Şükrü Atay (Türkmenoğlu) HİKÂYESİ : "Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur!" Mahur Beste (roman) Ahmet Hamdi Tanpınar

www.edebiyatdefteri.com/siir/1558554/?v=list&syf=1 Bu şiir yazılmasında ilham kaynağı olan Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunlarında takım mücadelesinde Şevval İlayda Tarhan ile birlikte Türkiye’ye gümüş madalya getiren ekipman kullanmadan rahat tarzıyla dikkat çeken ve " Türk'üz gerisi sadece teferruattır 🇹🇷🇹🇷🇹🇷" paylaşımı yapan YUSUF DİKEÇ, madalya alan, halen temsil eden tüm sporcular ve olimpiyat ekibine ithâfen yazılmıştır. TÜRK'ÜZ BİZ 🇹🇷 Gözümüzü kırpmadan tek atışta vururuz Türk'üz gurur duyarız, gerisi teferruat Yalandan nefret eder, sözümüzde dururuz Türk'üz onur sayarız, gerisi teferruat Hiç korkmadan gideriz gittiğimiz her yere Bu vatanın uğrunda canları vere vere Göğsümüzü her zaman gururla gere gere Türk'üz mühür vururuz, gerisi teferruat Uzak durur, sevmeyiz asla oyun bozanı El üstünde tutarız şairleri, ozanı Gözü pek yetiştirir, sever kızı kızanı Türk'üz uğur sayarız, gerisi teferruat Ay yıldız dalgalanır gökteki bayrağında Ne şifalar gizlidir dalında, yaprağında Aziz vatanımızın her karış toprağında Türk'üz huzur buluruz, gerisi teferruat Türkmenoğlu diyor ki; korkak ses cılız gelir Hilali gördüğünde yanına yıldız gelir Bu vatanın uğrunda ölüm bize vız gelir Türk'üz cesur oluruz, gerisi teferruat Türkmenoğlu (Şükrü Atay) 🌾💐🍁🐞🪴🍂🌼🌹🕊️🌿 ŞİİR VİDEOSUNDAKİ "TÜRKİYE 100" 100. YIL MARŞI SÖZLERİ (Söz&Müzik: Turan Manafzade) Azeri Devlet Sanatçısı “Türk’üz biz Türk Önderimiz Atatürk. Şanlı tarihimiz Hep cesur, asil ve hür. Tarihler, destanlar yazan, ey aziz milletim Payidar ol Cumhuriyetim! Denizde, havada, karada gücün yeter Bayrağın nesillerden nesillere geçer Sonsuz sevgi ve minnet ile El ele, kalp kalbe Başın dik yaşa, canım Türkiyem!” Söz&Müzik: Turan Manafzade

www.edebiyatdefteri.com/siir/1557562/mavi-vatan-127481-127479-127754.html MAVİ VATAN 🇹🇷 🌊 Mavi Vatan masal demiş birisi Sürçülisan etmiş özür dilesin Sanırsın ki başka ülke çerisi Mavi Vatan masal değil bilesin Kendi partisinden bile itiraz Eden dedi "Düşün de konuş biraz" Mavi Vatan bizim için imtiyaz İnsaf edip doğru yola gelesin Bilinmez ki söyle kimden yanasın Hiç duymamış cahil biri sanasın Emek veren her kim varsa anasın Vatanında hür yaşayıp gülesin Dört tarafı deniz kaplı ülkemin Güçlü donanmayla yaşarsın emin Gerekirse şehit olmaya yemin Edip de göz diken varsa silesin Türkmenoğlu der ki; Mavi'dir Vatan Nice denizleri fethetti atan Vatanı sever mi sırt üstü yatan Çalış çabala ki hep hür kalasın Türkmenoğlu (Şükrü Atay) TÜRK DENİZ KUVVETLERİ MARŞI Söz : Hüsamettin GÜÇLÜ Karadeniz, Akdeniz, zafer suları bize Yüzyıllarca hükmettik, mavi, coşkun denize. Barbaros Hayrettin’le yarattık sonsuz destan, Çağlara örnek oldu emsalsiz Preveze. Deniz Kuvvetlerimiz, şanlı zafer yuvamız Şahlanır vatan için, Deniz, Kara,Hava’mız. Bin doksandan beridir,bu sular Türk’ün malı, Bahriyeli denizde, yurdun zafer kartalı. Bir devrin şerefidir ‘‘kahraman hami’’ diye, Fedakar Nusret’imiz kalplerde yaşamalı. Deniz Kuvvetlerimiz, şanlı zafer yuvamız. Şahlanır vatan için, Deniz, Kara, Hava’mız. Türk’üz , kahramanlıkta asla yoktur eşimiz, Hür ufuklar yaratır düşmanı yenişimiz. Denizlere hükmeden, cihana hakim olur, Ay yıldızlı sularda zaferdir güneşimiz. Deniz Kuvvetlerimiz, şanlı zafer yuvamız. Atatürk’le doludur, Deniz, Kara,Hava’mız.

www.edebiyatdefteri.com/siir/1555892/geceye-siir-duser-127776.html GECEYE ŞİİR DÜŞER...🌠 Sevdânın bedelini sızlayan yürek öder Kalbini koyduğunda geceye şiir düşer... Dilekler tutulunca yıldızlar kayıp gider Peşpeşe kaydığında geceye şiir düşer... Ben kendimi bulmuştum gözlerin elâsında Baharda gezinirken bu aşkın hülyâsında Rengarenk çiçekler var, dağında, yaylasında Papatya saydığında geceye şiir düşer... Sevdâya giden yolda sevdiğinle kol kola Hep duâlar edersin ne olur nasip ola Demetlerle toplayıp yârin geçtiği yola Gülleri yaydığında geceye şiir düşer... Kapılmayan var mıdır sevdânın tuzağına Hasretle dolar gönül düşerse uzağına Yârin sesi bestedir sevenin kulağına Sesini duyduğunda geceye şiir düşer... Türkmenoğlu diyor ki; aşkın yeri bambaşka Aşkı buldum desen de doyulur mu hiç aşka, Aç kalanın doyduğu gibi doyulsa keşke Birazcık doyduğunda geceye şiir düşer... Şükrü Atay (Türkmenoğlu) DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle) Düşmeyegör bir aşka, bazen aklımız şaşar, Kapılır gider gönül, sanki ufukta yaşar. Kabında durmaz bir an, sonsuz ummana taşar, Gündüzü soyduğunda, geceye şiir düşer. ___ AKSAKAL (Enver ÖZÇAĞLAYAN) Bir yel eser bağrına,gönle ateşler düşer, Yakar bir sevda olur,yürek kav’ında pişer, Vuslat ahir olsa da,gönül külünü eşer, Aklına koyduğunda,geceye şiir düşer. ___________ Tuğal KÖSEMEN Aşk değil mi dağları kalbur edip eleyen Gülden narin sevdayı kundaklarda beleyen Yar düştümü gönüle onu haktan dileyen Ten tene uyduğunda geceye şiir düşer... ___________ Nuşabe 🦋🌺🌸💐🌿🌲🐞🌷💮🌾☘️🍁

Pişmiş etin üstüne çiğ et taşıyorsa hijyenden insan sağlığından bahsetmesin

www.edebiyatdefteri.com/siir/1555309/zehirli-engerek-128013.html ZEHİRLİ ENGEREK 🐍 (sarmal/tunç uyaklı zincirbent-mısra) Filistin'deki zulüm yıllar yılı sürüyor Sürüyor, durdurmalı zehirli engereği Engerek güçten anlar, yapılmalı gereği Gereği yapılmazsa, azgınlaşıp ürüyor Ürüyor azgın köpek duymuyor eyvahları Eyvahları duyarlı yüreklere saplanır Saplanır hançer gibi bedeli hesaplanır Hesaplanır olsa da ödemek zor ahları Ahları arşa çıkar; soykırım her cinayet Cinayet saymayanın farkı var mı caniden Caniden değişmesi beklenir mi aniden Aniden iniverdi lânetlendiği âyet Âyetler bildiriyor, bozguncudur bu millet Millet olarak işi fitne, fesat ve inat İnadın nedenidir kin duyduğu kâinat Kâinatın başına belâ olan bir illet İlleti yok ederek gerekir söküp atmak Atmak hal çaresidir bünye olmasın harâb Harâb olmasın dünya yardım et bize Yâ Râb Yâ Râb! zâlimin derdi vicdanları kanatmak Kanatmak nasıl olur; helâk eyle görsünler Görsünler karşılığı ayrıcalık beklerken Beklerken mükâfatı zulme zulüm eklerken Eklerken isterlerse kalın duvar örsünler Örsünler duvarları örümceğin ağından Ağından işlediği soykırımlar süzülür Süzülür işte o an zâlimler de üzülür Üzülür kitabını almayınca sağından Sağından almayınca dehşetten donakalır Donakalır tattıkça ateşin azabını Azabını yok sayan hak eder gazabını Gazabını ummayan Haviye'sinde kalır Türkmenoğlu (Şükrü Atay) 🌷🌼🌸🦋🌾🕊️🪴🥀🐞🌿🌴💐 * Bu şiir 14 heceli SARMAL/TUNÇ UYAKLI ZİNCİRBENT-MISRA olarak yazılmıştır. ŞİİR HAKKINDA AÇIKLAMALAR: ZİNCİRBENT MISRA ZİNCİRİ : Her mısranın son kelimesi, arkadan gelen mısranın ilk kelimesi olacak şekilde yazılır. SARMAL UYAK: Şiirin 1-4. dizeleri ve 2-3. dizelerinin ABBA düzeninde uyaklı olmasıdır. TUNÇ UYAK: Uyak olarak kullanılan bir kelimenin en az 3 ses benzeşmesi ile diğer kelime içerisinde yer alması şeklindeki zengin uyaktır. BEN KUDÜSÜM ( Dursun Ali ERZİNCANLI ) Ya Rasûlallah! Ben Kudüsüm! Allah’ın dokunulmaz kıldığı üç hareminden biri. Yeryüzünün süslerinden bir süsüm, Kalbinde Mescid-i Aksâ’yı taşıyan. Sokaklarında Peygamberlerin yürüdüğü, Güldüğü, ama hep öldürüldüğü şehir! Bu yüzden uzundur yasım! İniltilerini duyduğun, derdini dinlediğin o kütük misali, Beni de duy, beni de dinle! Bugün hem garip, hem de mahpusum. Ebvâ’dan döndüğün günkü gibi öksüz. Taif’te taşlandığın günkü gibi sahipsiz, Ebu talip mahallesindeki gibi yalnız, Tepeden tırnağa pusum! Ben Kudüsüm! Mekke-i Mükerreme’nin kardeşi. O, zemzemle ummân, bense kan dolu bir tasım! O, şehirlerin anası, bense şehirlerin mazlûmuyum! O, sevinç gözyaşlarından deniz, Ben, acılardan bir nehirim. O, ayaklar altında kalmasın diye, Bir İsrâ gecesiyle şeref verdiğin fakîrim! Başım üstüne dedim, Başımla beraber dedim! Sen göklere yükselirken , Başını ayaklarının altına koyan şehirim. 🌷🌼🌸🦋🌾🕊️🪴🥀🐞🌿🌴💐 YÜCE KUR'AN-I KERİM'DEN BAZI AYET MEALLERİ MAİDE SURESİ 18. ayet Yahudiler ve Hristiyanlar, "Bizler Allah’ın oğulları ve O’nun sevgilileriyiz." dediler. De ki: "O halde suçlarınızdan dolayı, sizi niçin azaplandırıyor? Doğrusu, siz de yarattıklarından bir beşersiniz. Dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah’a aittir. Son varış O’nadır. MAİDE SURESİ 64. ayet O Yahudiler, "Allah’ın eli bağlıdır. " dediler. Böyle söylemelerinden dolayı ELLERİ BAĞLANDI VE SÖYLEDİKLERİ YÜZÜNDEN LANETLENDİLER. Oysaki O’nun iki eli de açıktır. Nasıl dilerse öyle infak eder. Yemin olsun ki sana Rabb’inden indirilen şey onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttıracaktır. Biz de aralarına Kıyamet Günü’ne kadar düşmanlık ve nefret yerleştirdik. Savaş için ateş yaktıkları her seferinde Allah onu söndürdü. Yeryüzünde bozgunculuk için koşuşuyorlar. Ve Allah bozguncuları sevmez." BAKARA SURESİ 100. ayet Onlar, ne zaman bir söz verdilerse, içlerinden bir zümre onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmiyorlar. Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler’in sözünde durmamak ve anlaşmaları bozmak gibi kötü bir adetlerinin de olduğu, “Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.” (Bakara ,100) ayetiyle anlatılmaktadır. Dolayısıyla onların üstünlüğü ancak takva derecesi ile ilgilidir. Nitekim Kur’anî bir düstur olan “üstünlüğün ancak takvada” olması, kavmî bir üstünlüğün söz konusu olamayacağını göstermektedir. Yahudiler’in bir diğer özelliği de Allah’ı uygunsuz vasıflarla tavsif etmeleridir. Yahudiler Allah’ın oğulları olduklarını iddia etmişler, Allah’ı eli sıkı ve fakir gibi vasıflarla tavsif etmişlerdir. Buna karşılık Kur’an onlara yakıcı bir azabın olduğunu, bu ifadelerin onların küfürlerini artıracağını, bu şirklerinden dolayı onların kıyamete kadar aralarında düşmanlık ve kin sokulduğunu ve onların ARTIK EBEDİYEN LANETLENMİŞ BİR MİLLET olduğu (MAİDE 18, 64) zikredilmektedir. Yahudilerin Kur’an’da zikredilen diğer özelliklerinden biri de fitne ve fesat çıkaran bir millet olduklarıdır. (Maide, 64) Onların fesatlarının altında yatan şey, bütün beşeriyete duydukları kin ve şahsî menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleridir. Öncelikle toplumları ahlaken çökertmekte, birbirine düşürmekte ve menfaatlerine göre hareket etmektedirler. Bu durumda onların hileli yollarla ulaşmak istediği emellerine Allah’tan onlara hiçbir zafer gelmeyeceği bildirilmiştir.

www.edebiyatdefteri.com/siir/1567628/uludag-kebapcisi-128523.html ULUDAĞ KEBAPÇISI Cemal & Cemil Usta işletmecisi Cengiz ÇALIŞIR beyefendiye mesleğinde üstün başarılarının devamını diliyorum. Kendisi için yazdığım şiiri paylaşmak istedim. ULUDAĞ KEBAPÇISI Cemal & Cemil Usta Rahmetle başlasam söze Cemal ve Cemil Usta'ya Lezzeti anlatsam size Şifa olur her hastaya Cengiz patron Cem ÇALIŞIR Üstlenmekteler misyonu Sevenler işe alışır Başarının yoktur sonu Türkiye'de birincidir Dünyadaysa kırk altıncı Nadir bulunan incidir Başarmaya var inancı Özenle işlenen eti Meşe odunuyla pişer Tadanlara bu lezzeti Afiyetle yemek düşer Lezzettir yadigâr kalan Marka olmayı başarır Sürdürür vefâlı olan Duyanın gözü yaşarır Türkmenoğlu; davet eder Tadın gerçek iskenderi Lezzeti arayan gider Uludağ Kebapçı yeri Türkmenoğlu (Şükrü Atay)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1554897/tez-unuttun-beni-128151.html TEZ UNUTTUN BENİ💗 Benden başkasını gözün görmezdi Yüzüne gülenle beni bir tuttun Gerçekten sevmeyen hiç söz vermezdi Gittiğinden beri çok tez unuttun Evimiz olsaydı pembe panjurlu Aşkı yaşasaydık mutlu, huzurlu Yalnızca ben oldum suçlu, kusurlu Pembe masallarla beni avuttun Yalan sözlerine nasıl da kandım Her şeyi gerçekten olacak sandım Saf bir âşık gibi sana inandım Tozpembe hayaller kurup uyuttun Kaçtığım tüm dertler hep beni buldu Mehtapsız geceler karanlık oldu Çiçekler güz gibi sararıp soldu Gülleri açmadan dalda kuruttun Türkmenoğlu der ki; pişmanım şimdi Hercai aşklara düşmanım şimdi Kalmadı dizimde dermanım şimdi Beni ömür boyu aşktan soğuttun Türkmenoğlu (Şükrü Atay) DAĞLARA MI YAZDIN (SONGÜL GÜNER) Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Hayli zaman oldu ne aradın sordun Hayli vakit doldu gelmedin durdun Hasreti hançeri sineme vurdun Demem o ki zalım sen beni yordun Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Hayli yıllar oldu bekledim durdum Hayli mevsim doldu gelmedin soldum Yarim vicdanına kara su mu doldu Duy sesimi Zalım hayat senle durdu Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Dağlara mı yazdın Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni

www.edebiyatdefteri.com/siir/1420679/guftem-hazir-beste-yap-da-cal-beni---127926.html BESTE YAP DA ÇAL BENİ 🎶 Rengârenkti güller dolu gülzârım Hasretin var ben bu dertten bizârım Bülbül gibi güle değdi nazârım Güle kondum yaraladı dal beni Gül dalında taze gonca bir gülüm Baharlarda çiçek açan sümbülüm Gülistanda güle âşık bülbülüm Aç kafesi özgür bırak sal beni Derde derman dağlardaki çileğim Karda açan kardelenim, çiçeğim İki gönül bir olmaktır dileğim Mutlu etmez para pulla mal beni Yetmedi mi daha fazla bekletme Derdim çoktur yeni dertler ekletme Kalbim zaten çoktan yorgun tekletme Geç kalmadan gel de hemen al beni Yeni yazdım okunmamış romanım Harap oldu benim bağım bostanım Yağmurlardan hasar gördü kovanım Hasta etti petekdeki bal beni Bırakmıştın kursağımda hevesi Sızlamakta sol göğsümün kafesi Hasta düştüm alamadım nefesi Derdim çoktur anlatamaz fal beni Türkmenoğlu diye şiir yazarım Gönlüm kırık kalemime sızarım Sevdâ çekip yüreğime kazarım Güftem hazır beste yap da çal beni Türkmenoğlu (Şükrü Atay) Şiir 11 hece vezni ve 4 - 4 - 3 durakla yazılmıştır. DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle) ’’Mahmut Çelikgün’üm daha ne deyim Şükrü Abi, ver elini öpeyim, Başka bir yol varsa göster gideyim, Bak ne güzel tanıtıyor hal beni......’’ ---- Âşık Mahmut ÇELİKGÜN (Ruhu şâd, mekânı cennet olsun) Toprağım çöl boy vermiyor başağım Bahar geldi açmaz oldu çiçeğim Arım uçmuş bal vermiyor peteğim Renk renk açan çiçeklerde bul beni . . . . . . . . . . . . . . Kardelen Çiçeği 🌸 Bak üstadım , çoktan yaktın, âlemi, Kardelenler, sevecek bu, kalemi Çok söz ettim, kapatayım, çenemi, At şahlandı çiğnemesin nal beni ---------- Mustafaoğlu İlyas Ayrı düştüm Canan senden üzgünüm, Bir gül gibi sarar’mışım süzgün’üm, Deva bulmaz meczup gibi gezginim. Yar eyledi senin derdin Zal beni. . . . . . . . . . . . . Tuğal KÖSEMEN Zal = Yaşlı,düşkün. Sabır, yener kör talihin fendini, Hangi kuvvet tutmuş aşkın bendini, Görmek istiyorsan bir gün kendini, Hiç çekinme, gel kalbimden çal beni.. . . . . . . . . . . . . Gökhan KAVCI Ben bir papatyayım kırda açarım Aşk yüzünden koparırlar naçarım Nahifdir dallarım çabuk göçerim Ya koparır vicdansız bir el beni Ya savurur polenimle yel beni… . . . . . . . . . Nurgül KAYNAR YÜCE KÜSKÜN YOLLAR Özlem Özdil Şu dünyaya geldim geleli Ah çekerim ağlarım Şu dünyaya geldim geleli Ah çekerim ağlarım Var mı bir halden bilenim Yare küsmüş yollarım Var mı bir halden bilenim Yare küsmüş yollarım Kimseler bilmez halimden Ayrıldım gonca gülümden Vefasız yarin elinden Ah çekerim ağlarım Attın sevdaya ağladım Ben yandım sen yanmadın Attın sevdaya ağladım Ben yandım sen yanmadın Kervanım kaldı çöllerde Sonu gelmez yollarım Kervanım kaldı çöllerde Sonu gelmez yollarım Kimseler bilmez halimden Ayrıldım gonca gülümden Vefasız yarin elinden Ah çekerim ağlarım

www.edebiyatdefteri.com/siir/1552763/zekeriya-tasgin-anisina-128144.html Şiir vefat haberini öğrenmekten üzüntü duyduğum Edebiyat Defteri değerli şairi ZEKERİYA TAŞGIN (ÇİLEKEŞ) üstâdımıza ithâfen yazılmıştır. Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun. Ailesi, şair dostları ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum. ZEKERİYA TAŞGIN ANISINA 💐 Ölümü hak bilerek aklından çıkarmadı Yazdığı şiirlerde satır satır işledi Dostluğa değer verip bağını koparmadı Yaradan'a sığınıp rahmetini düşledi "Bayram Etsin Dostlarım" üzülmesin diyordu Mezarım attığınız topraklar ile dolsun Merhamet dileyerek duâlar ediyordu Çilekeş'in hakları sizlere helal olsun İli başkent Ankara, ilçe Kızılcahamam Çok genç yaşta kaybetmiş rahmetli babasını Ömür sona erince vâdeler olur tamam Asla eksik etmedi gayret ve çabasını Çaresiz ve perişan garip biriyim derdi Dünyaya doydum desem inanmayın yalandır İhlâslı duygularla en ön safta giderdi İman dolu bir yürek ahirete kalandır Şükür elhamdülillah diyerek şükrederdi Ne mutlu bana ki der; Hakk'ın kulu olmuşum Resûl'ünü (sav) unutmaz; her zaman zikrederdi Salât-u selâm ile huzurumu bulmuşum Türkmenoğlu diyor ki; iman dolu yüreğin Taşgın soyadın gibi her zaman dolup taşsın Diliyorum Mevlâ’dan gerçek olsun dileğin Af ve mağfiretiyle cennetine ulaşsın Türkmenoğlu (Şükrü Atay)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1353916/dunyaya-neden-sigmaz---127757.html DÜNYAYA NEDEN SIĞMAZ 🌍 Böyledir insanoğlu, kiminde dardır yürek Yaradan’dan dolayı insana sevgi gerek Yedi kat göğe bakan göremez aslâ direk Anne karnına ağan, dünyaya neden sığmaz... Doğduğunda âcizdir, muhtaçtır bir anneye Ne güzel armağandır, yaşadığı hâneye Büyüyüp gelişerek bir sonraki seneye Şefkâte muhtaç doğan, dünyaya neden sığmaz... Tarihte gelip geçti ne kadar çok hânedan Cihan padişahıydı, o Muhteşem Süleyman Şehzade Mustafa’ya, öz oğluna kıydıran Taht için kardeş boğan, dünyaya neden sığmaz... Bir vâdi altın olsa ister başka bir vâdi Sözüne güven olmaz, tutmaz hiçbir vaâdi Yüce Resûl’dür (sav) elçi, Hakk’ın (C.C) emri çok kât’i Haramla servet yığan, dünyaya neden sığmaz... Para için ne yapmaz atıyorken kırk takla Kafasında kırk tilki, kuyruğu gelmez akla Yarın büyük zam gelir, istif et çabuk sakla Tekeden sütü sağan, dünyaya neden sığmaz... Türkmenoğlu diyor ki; el boş gider doğrusu Muhteşem Süleyman’ın vardı son üç arzusu Çaresiz doktor taşır, tabutu yok kuşkusu Dar bir mezara sığan, dünyaya neden sığmaz... * ağmak : Yatıp yuvarlanmak, debelenmek Türkmenoğlu (Şükrü Atay) DOST YÜREĞİNDEN GELENLER İnsanoğlu böyledir doyumsuz aç gözlüdür Nefsine yenik düşer dil uzun kem sözlüdür Bazen yüzün göstermez bazen iki yüzlüdür Esip gürleyen yağan dünyaya neden sığmaz...Bülent ARKAN Kutlarım yüreğini değdin açık yaraya, Uzun emel ve nefis taptırıyor paraya, Bu yüzden dünya denen gemi vurdu karaya Toprakta kalan üryan, dünyaya neden sığmaz...MUSTAFAOĞLU İlyas KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN SON ÜÇ ARZUSU KANUNİ’NİN İLK ARZUSU, tabutunun dönemin en iyi doktorları tarafından taşınmasıdır ve bunu şöyle açıklar, ’’Doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölümün karşısında çaresizdir.’’ diyerek mesaj verir. İKİNCİ ARZUSU ise, elde ettiği tüm ganimetin mezarı boyunca halka dağıtılmasıdır. Elde edilen zenginliğin öbür âlemde hiçbir işe yaramadığı nasihati verir. SON İSTEĞİ ise ; ’’Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkmalı.’’ der. "Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin: Bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş elle gideriz."

www.edebiyatdefteri.com/siir/1551948/dunya-nedir-gozunde-127757.html Şiir pandemi döneminde 17 Mayıs 2021’de ebediyete uğurlanan hemşehrimiz değerli dostum halk ozanı ÂŞIK MAHMUT ÇELİKGÜN’e ithâfen yazılmıştır. Cenâb-ı Hak’tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun🙏 DÜNYA NEDİR GÖZÜNDE 🌍 Umutlar,dileklerle, başlasak da her yıla Bir nehir yatağında sessiz akmaktır dünya Yüce Mevlâ'm dilerse, nasip olur her kula Gelse de beklediğin, dönüp bakmaktır dünya Devletler güçlü güya, kalakaldı çaresiz Hâlâ zulüm sürerse, bahar gelmez cemresiz Maske takanlar(!) artık, dolaşmıyor maskesiz Bir süre konaklayıp, geri çıkmaktır dünya Her ne âfet olsa da, dolan gider vadesi Ömür mürekkebinin yoktur bitse çaresi Son nefes o an durur, bitmiş ise süresi Küllenmiş ateşleri, tekrar yakmaktır dünya Bahsi bile üzücü, nice acıyla dolduk Geri kalan günleri, korkuyla bekler olduk Dengeleri bozunca belayı hemen bulduk Kurulan hayalleri, çabuk yıkmaktır dünya Bir yanımız hep buruk kalır olmasa hülya Uyur iken görüp de, unuttuğumuz rüya Beterinden saklasın, inşallah bizi Hüdâ Gece kâbus görüp de, hemen kalkmaktır dünya Dünya telaşı için, koşuşturmakta insan Allah’ı görür gibi, ibadet etmen ihsan Ümitsiz olur isen, olacak her şey ziyan Hem umudu koruyup, hem de korkmaktır dünya Bunca yaşananlar hiç, kolay değildir dile Çekmesi mukadderse, çekilecek her çile Korkuyla yaşar olduk, dışarı çıksak bile Eceli bekliyorken, yürek burkmaktır dünya Türkmenoğlu diyor ki; terkedecek sevenin Toprağa karışınca, çürüyecek bedenin Bilmem kabul görür mü, mazeretin, nedenin Musallaya konup da, nâşı kalkmaktır dünya Türkmenoğlu (Şükrü Atay) YALAN DÜNYA (Songül Güner) Yalan dünya sana geldim geleli Bana neyin verdin neyine güvenem Bir sevdiğim vardı bak eller aldı Ulan yalan dünya dünya neyine güvenem Bir sevdiğim vardı bak eller aldı Söyle yalan dünya dünya neyine güvenem İnan sana geldiğime pişmanım Çileli ıstıraplıdır her anım Kahpeliğin zehirledi bu canı Ulan yalan dünya dünya neyine güvenem Kahpeliğin zehirledi bu canı Söyle yalan dünya dünya neyine güvenem Beni ettin gayrı dertler mahkumu Çektirdiğin acep benim hakkımı Başımdan aldırdın benim aklımı Ulan yalan dünya dünya neyine güvenem Başımdan aldırdın benim aklımı Söyle yalan dünya dünya neyine güvenem Havalanma benim divane gönlüm Gelip geçiyor bak çileli ömrüm Bütün dağlarda sen kopardın elim Kaplani der zalım dünya neyine güvenem Bütün dağlarda sen kopardın elim Kaplani der zalım dünya neyine güvenem Kaynak: Musixmatch Besteciler: Abuzer Kaplan / Mehmet Kaplan

Allah rahmet eylesin mekani cennet olsun inşallah güzel insan Burhan abi😢

www.edebiyatdefteri.com/siir/1551243/muhtesem-donus-129413.html MUHTEŞEM DÖNÜŞ🦅 Gerçek dost her zaman sözünde durur Sözlerine sadık kalana selam Sevdâsı aşığı kalbinden vurur Dönüşü muhteşem olana selam Seven kalp üzülür ayrı kalınca Sevinir dostundan haber alınca Kavuşmayı ister mümkün olunca Dostunu arayıp bulana selam Sevdanın ateşi yürekte kordur Yalnızlık çekene her zaman zordur Kavuşmak mümkünse çaresi vardır Dostun değerini bilene selam Mısraları sevdâ yüklü dizerek Kalemine kalpten gelip sızarak Sevdiğine her gün şiir yazarak Yüreği sevgiyle dolana selam Ferhat'ın dağları deldiği Şirin Sevdalı yürekler oldukça narin Gülistanda gezip sevdiği yârin Elinden gonca gül alana selam Martılar denize doğru süzülür Yârdan ayrı kalan âşık üzülür Sazının telinden hasret sezilir Turnalarla haber salana selam Şair birbirine destek olmalı Şiir yazmak için istek olmalı Kötü niyetliye köstek olmalı Gözleri sevgiyle gülene selam Hoşgörüsünü her söze katarak Önyargısı varsa hemen atarak Kalbini her zaman temiz tutarak Kini ve nefreti silene selam Türkmenoğlu der ki; taraf tutmadan Doğru söze asla yalan katmadan Yaşanan ne varsa hiç unutmadan Dostun davetine gelene selam Türkmenoğlu (Şükrü Atay) DÖNÜŞÜM MUHTEŞEM OLACAK (KADİR TAPUCU) Bütün sokaklarını süsleyeceksin o şehrin Bütün duvarlara adımı yazacaksın Bıraktığımız yerden başlayacağız aşka Nerede kaldın diye kızmayacaksın Bir sabah karşında göreceksin beni Yüreğinde anılar canlanacak Gidişim suskun olmuştu ama Dönüşüm muhteşem olacak Elimde titreyecek sevdiğin kırmızı güller Hasret dolu kalbim özleminle sımsıcak Eski hatıralardan başın dönecek yine Cebimden solmuş resmin çıkacak

www.edebiyatdefteri.com/siir/1550606/gel-desem-gelir-misin-128151.html GEL DESEM GELİR MİSİN?💗 Hiç kendimde değilim, gittiğin günden beri Yılların özlemini, bil desem bilir misin? Ümitle bekliyorum vereceğin haberi Gözlerim hep yollarda; gel desem gelir misin? Diktiğin güller açtı; sadece benim solan Sevdiğinden uzakta var mıdır mutlu olan O güzel anıları hatırladıkça dolan Gözlerimin nemini, sil desem siler misin? İnleyen nağmeleri çalan bir kânun gibi Elif'ini kaybedip yalnız kalmış "Nun" gibi Leyla'sını arayan çöldeki Mecnun gibi Ben kendimi kaybettim; bul desem bulur musun? Bahçemde çiçek açan narlar olana kadar Gülistanda açılan güller solana kadar Zaman çabuk geçiyor, vâde dolana kadar Ben seninim sen benim, ol desem olur musun? Şu üç günlük dünyada böyle üzgün olmasak Tüm dertleri boş verip kederleri almasak Bir an önce kavuşup asla ayrı kalmasak Sonsuza dek benimle kal desem kalır mısın? Türkmenoğlu diyor ki; hâlâ gelmeyeceksen Akan gözyaşlarımı gelip silmeyeceksen Hasretinden ölsem de sorup bilmeyeceksen Sensiz kalan ruhumu al desem alır mısın? Türkmenoğlu (Şükrü Atay) DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER (Sonsuz teşekkürlerimle) Sensiz olmaz bu gönül, ne yaparsan yap gülüm Sen olmazsan yanımda, bu âşkın sonu ölüm Ağlamak neyin nesi, gülmek varken sevgilim Benimle gel bir ömür, gül desem güler misin? ______ Kardelen Çiçeği🌸

بیشتراز‌سی‌سال‌خاطره‌با‌ابراهیم‌وبرهان‌دارم‌که‌با‌دنیا‌عوضشون‌نمیکنم‌۔

www.edebiyatdefteri.com/siir/1548329/omur-kisa-vakit-az---128546.html ÖMÜR KISA VAKİT AZ Çok dalmışsın dünyaya, bitmeyecek sanırsın Yaldızlı yalanlara, çabucak aldanırsın Yaradan’ı unuttun, sen kimleri tanırsın Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Kime kalmış bu dünya, sanma ki sana kalır Mala, mülke güvenme, belki rızkın daralır Sen de gidersin bir gün, yerini kimler alır Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Yere düşen yaprağa, bakıp da alsan ibret Hep yukardan bakardı, düşmesi de bir kısmet Amel kalır sadece, orada geçmez şöhret Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Ecel ne bir an geri, ne de bir an ileri Ruhu kabzedilenin, bir noktada gözleri İstese söyleyemez, dili dönüp sözleri Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Gözlerinin önünden geçer bir film şeridi Ölüm yok oluş değil, ahiretin geçidi Göz açıp kapamaktır, yok başka bir çeşidi Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Sana her söylenene, inanırsın sorgusuz Günahlara dalarsın, neden böyle korkusuz İndirilen Kur’an’ı, anlamalı kuşkusuz Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Türkmenoğlu düşün der; başka fırsat sunulmaz Kaçabilen var mı ki, musallaya konulmaz Ecel gelip çatmışsa, hiçbir yara onulmaz Ömür kısa vakit az, ne olur düşün biraz Türkmenoğlu (Şükrü Atay) 11 Haziran 2024'te hayatını kaybeden Yeşilçam'ın unutulmaz ismi MURAT SOYDAN'a, geçtiğimiz ay vefat eden usta sunucu ERKAN YOLAÇ ve kendisinden on yedi gün sonra hayatını kaybeden eşi 1970 Türkiye Güzeli ASUMAN TUĞBERK YOLAÇ 'a rahmet diliyorum, ruhları şâd, mekânları cennet olsun. Erkan Yolaç 16 Mayıs 2024 Asuman Tuğberk Yolaç 2 Haziran 2024 Murat Soydan 11 Haziran 2024 DAĞLARA MI YAZDIN? (Songül Güner) DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Hayli zaman oldu ne aradın sordun Hayli vakit doldu gelmedin durdun Hasreti hançeri sineme vurdun Demem o ki zalım sen beni yordun DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni Hayli yıllar oldu bekledim durdum Hayli mevsim doldu gelmedin soldum Yarim vicdanına kara su mu doldu Duy sesimi zalım hayat senle durdu DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni DAĞLARA MI YAZDIN Sulara mı yazdın Rüzgara mı yazdın Tez unuttun beni

www.edebiyatdefteri.com/siir/1547991/yolun-acik-olsun-gardas.html YOLUN AÇIK OLSUN GARDAŞ! Şiirini asmış tele Kolay gelsin de rast gele! Adım atıp gitmez ele Yolun açık olsun gardaş! Yorum yazsam cevap vermez Mesaj çeksem asla görmez Sayfasına bile girmez Yolun açık olsun gardaş! Rekor kırmış sıfır yorum Vaziyet kel budur durum Bekleme yok başka sorum Yolun açık olsun gardaş! Farz et ki iyi şairsin Baştan aşağı şiirsin Ne keramet ne sihirsin Yolun açık olsun gardaş! Bas teşekkür butonuna Dikkat et rengin tonuna Az kaldı vâde sonuna Yolun açık olsun gardaş! Kopyalayıp yapıştırma Çok da fazla atıştırma Boş ver gitsin karıştırma Yolun açık olsun gardaş! Bir resim bul altına yaz Çok da ucuz değil kiraz Havalar çok sıcak bu yaz Yolun açık olsun gardaş! Yanlış yazma düşünmeden Sözlüğe bak üşenmeden El öp ağız aşınmadan Yolun açık olsun gardaş! İşin varsa biraz bekle Zamanın olunca ekle Korsan isen hemen hack'le Yolun açık olsun gardaş! Şiir güne gelse bile Cümle âlem bilse bile Bıyık altı gülse bile Yolun açık olsun gardaş! Sen devam et bu huyuna Uza enine boyuna Zeval gelmesin soyuna Yolun açık olsun gardaş! Türkmenoğlu selâm eder Böyle gelmiş böyle gider Borcun varsa torun öder Yolun açık olsun gardaş! Türkmenoğlu (Şükrü Atay) GÜLE GÜLE SANA (GÖKSEL) Yağmur hiç dinmiyor, her damla keder sanki Sensiz gün bitmiyor, bu kader benim değil sanki Güle güle sana, yolun açık olsun Güle güle sana, seni Tanrım korusun Akşam gün olmuyor, her an bir asır sanki Bütün dünyam bitmiş, o ben, ben değil sanki Bir ümit ve bir resim hepsi Bir damla gözyaşı ardından kalan senin Güle güle sana, yolun açık olsun Bütün güzel şeyler, hepsi senin olsun Güle güle sana, yolun açık olsun Güle güle sana, seni Tanrım korusun

www.edebiyatdefteri.com/siir/1547841/soz-kalmadi.html SÖZ KALMADI Söylenecek söz kalmadı Çekip gitmek bize düştü Yandı bitti köz kalmadı Yakıp gitmek bize düştü Astar yırtık yüz kalmadı Bakıp gitmek bize düştü Yollar yokuş düz kalmadı Akıp gitmek bize düştü Dolap bozuk buz kalmadı Çakıp gitmek bize düştü Tuz gölünde tuz kalmadı Kalkıp gitmek bize düştü Bezlenecek bez kalmadı Söküp gitmek bize düştü Arpacık var gez kalmadı Çöküp gitmek bize düştü Boş laflarda öz kalmadı Bıkıp gitmek bize düştü Kalp mühürlü göz kalmadı Sıkıp gitmek bize düştü Bahar geçti yaz kalmadı Ekip gitmek bize düştü Teller kırık saz kalmadı Döküp gitmek bize düştü Türkmenoğlu; biz kalmadı Yıkıp gitmek bize düştü İnsanlıktan iz kalmadı Çıkıp gitmek bize düştü Türkmenoğlu (Şükrü Atay) SÖZ OLA KESE SAVAŞI (Yunus Emre) Günümüz Türkçesi Sözü bilen kişinin yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip (tartıp) diyenin işini sağlam ede bir söz Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı Söz ola zehirli aşı yağ ile bal ede bir söz Sözlerini pişir (düşün, tart) yaramazını çıkar Sözünü düşün de çocukça bir söz deme Gel dost, ey hükümdar! Bari sözümüzü dinle Bir söz, binlerce cevherin değerini kara toprak eder Kişi konuşacağı zamanı bilmeli, kötü söz etmemeli Bir söz sıkıntılarla dolu bu dünyayı sekiz katlı cennet eder Yol yordam ile yürü (yaşa), bilginle gaflete düşme Dilinden çok sakın ki bir söz canını yaralar Yunus şimdi sözü usulünce söyle sözün fazlasından Çok sakın, bir söz seni o Tanrı katından uzaklaştırır

www.edebiyatdefteri.com/siir/1397710/insir-h-127807.html İNŞİRÂH 🌿 Cemreler düştüğünde ağaç baharı bilir Tomurcuk budaklara gelince dolar ferah Nasuh tövbe yapınca dualar ile gelir Susamış dudaklara gönüllere inşirâh Kulluğunu bilip de verilen rızkı hak et Kuraklık olduğunda kaçınılmaz felâket Er-Rezzâk sıfatıyla verdiğinde bereket Dolacak başaklara hazine gibi gümrah Rızkı daralan insan bazen bulamaz aşı Sığınır Mevlâ'sına sıkıştığında başı Duâ ve niyazlarla akarsa gözden yaşı Tutulan adaklara şükür "Elhamdülillah" Dil düşünce arası her şey gizli lisanda İnsana mahsus olan bu en güzel ihsanda Hakk'ı aradığında bir yol bulur insan da Su gibi çoraklara ulaşır o an felâh Rahman izniyle durur havada duran kuşlar O yardım ettiğinde düzdür bütün yokuşlar İnananın dilinde her şey onunla başlar Bal gibi damaklara lezzet katar "Bismillah" Türkmenoğlu diyor ki dünya bilmez dur durak Elinden geleni yap sonra Rabb'ine bırak Kulluğunu terketme olma hiç gözden ırak Gönülden ıraklara süveyda olur siyah Türkmenoğlu (Şükrü Atay) inşirah : gönülde duyulan ferahlık felâh : kurtuluş gümrah : bol, gür süveyda : kalpteki siyah nokta, kalp kirliliği (tasavvufta) Şiir 7*7 14’ lü hece ölçüsü ve çift ayaklı olarak yazılmıştır. DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER ( Sonsuz teşekkürlerimle ) Kalbinin gizeminde ne derinlikler yatar Sadece nefes alıp, vermek için mi atar? Âb-ı hayât Rabb’imin ’’El-Hay’’ hakikatidir O’ndan daha da duru, var mı başka bir İlâh? _____________ KARDELEN ÇİÇEĞİ 🌸 Şah damarı ’’Allah’’ der gümbür gümbür atarken. Hamd-ü sena diler kul mağripte gün batarken. Dilde Esma-ül Hüsna göz yaşını tutarken. Boğaz kurur , dil bülbül ’’La İlahe İllallah..’’ _______________________ NENEH. İNŞİRAH SURESİ (94. Sure - 8 ayet) 1.(Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? 2, 3.Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? 4.Senin şânını yükseltmedik mi? 5.Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. 6.Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. 7.Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. 8.Ancak Rabbine yönel ve yalvar. Dinimizde sıkıntılardan kurtulmak ve gönül ferahlığına erişmek için bazı surelerden yardım alınmaktadır. Bu surelerden biri de Kur’an-ı Kerim’in 94. sırasında yer alan İNŞİRAH SURESİ olarak kabul edilmektedir. Sure içerisinde Hz. Muhammed’(sav)in peygamberlik görevini icra ettiği sırada karşısına çıkan sıkıntı ve zorlukları anlatmaktadır. Bunlara karşı Allah tarafından gönderilen ferahlık ve yardıma da değinilmektedir. Bu bağlamda diğer kullara da sıkıntılar karşısında ümitsizliğe kapılmamaları nasihat edilmektedir. Sûrede Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e mânevî lutufları özetlenmekte, her güçlükle birlikte mutlaka bir kolaylığın olduğu bildirilerek Mekke’de putperestlerin baskısı yüzünden sıkıntı çeken Resûlullah ile müslümanlara teselli ve ümit verilmekte; onlardan Allah’a ibadet ve itaatlerini sürdürmeleri istenmektedir.

ORHAN CAMİİ-İZMİT'İN İLK FETİH CAMİİ (GAZİ SÜLEYMAN PAŞA CAMİİ) (CUMA HUTBELERİ KILIÇLA OKUNMAKTA) 1332 yılında Nikomedya'nın fethini tamamlamaya muvaffak olan Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından babası Orhan Gazi adına yaptırılan camii, İzmit'in fetih camiidir. Osmanlı Devleti'nin fetih geleneğine göre ilk yapılan fetih camiinde hutbeye kılıçla çıkılırdı. Günümüzde de Osmanlı Devleti'nden kalan bu gelenek biraz farkla sürdürülmekle birlikte Orhan Camii'nde Cuma Hutbelerine kılıçla çıkılmaktadır. Orhan Camii’nin orijinal inşa kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Harim kısmında bulunan ve yakın tarihlerde hazırlanmış olabileceği düşünülen, levha kitabede şu bilgiler yer almaktadır. “Fatih’i İzmit Gazi Süleyman Paşa bin Orhan ve Fatih’i Hereke ve Fatih’i Aydos ve Fatih’i Kocaeli Sancağı Sene 728 Ben’a Camii şerif ve medrese Sene 733” (Osmanlı devlet geleneğinde savaşla alınan yerlerde hutbe kılıçla okunurdu. Bu adet fethi simgelemekteydi.) Caminin güneydoğusunda bulunan hazirede, caminin imamları ve yakınları, eskiden bulunan Medresenin müderrisleri ve bazı şeyhlerin mezarları bulunmaktadır. BEN DOST İLE DOST OLMUŞAM YUNUS EMRE (HAYRİ KÜÇÜKDENİZ) Ben dost ile dost olmuşam kimseler dost olmaz bana Münkirler bakıp gülüşür selâm dahî vermez bana Ben dost ile dost olayım cânımı fedâ kılayım Ölmezden evvel öleyim dünyâ bâkî kalmaz bana Terk eyledim cümle işi Hakk yoluna kodum başı Dost yüzünü göreliden sabr ü karâr olmaz bana Ben âşık-ı bî-çâreyem başdan ayağa yâreyem Ben bir deli dîvâneyem aklım da yâr olmaz bana Aşk odu yaktı cânımı kimseler bilmez hâlımı Seçemem soldan sâğımı garet ü âr olmaz bana Sanmanuz beni deliyem dost bahçesinin gülüyem Mevlâ'nın kemter kuluyam kimse kıymet vermez bana Ey bi-çare aşık senün kimden korkar acep canın Korktuğun da dost olıcak hayf ile kar olmaz bana. Aşkın ile ben tüterem dayim oturup aglaram Dahi kime yalvarayam, heman derman sensün bana. Bülbül oluban öterem dost bahçasında biterem Gül alıram gül sataram bâğ u bostân olmaz bana Dervîş Yûnus bir nic'edem fânî cihânı terk edem Yâne yâne dosta gidem perde hicâb olmaz bana YUNUS EMRE

www.edebiyatdefteri.com/siir/1545560/palyaco-129313.html PALYAÇO 🤡 Riyakâr insandan uzak durmalı Kural tanımayıp yıkanı gördüm Tilkiye kümeste tuzak kurmalı İpliği pazara çıkanı gördüm Ne olduğu belli değil renginin Peşine düşüp de koşmaz denginin Dişini sökeyim diye zenginin Mezarına kibrit çakanı gördüm Güvenilmez asla hiçbir sözüne Fark etmez ki zarar gelse özüne Tanınmamak için her gün yüzüne Palyaço maskesi takanı gördüm Şairim diyerek ortada gezip Methiye yazarak mısralar dizip Oltayla avlarım sanarak sezip Yeşil ışığını yakanı gördüm Arı gibi çiçek gezip konarak İltifat yağdırıp her gün anarak Herkesi kendisi gibi sanarak Suistimal edip sarkanı gördüm Bunlar terk edilip unutulmalı Yasa çıkartılıp uyutulmalı Görmesin kimseyi kişisel malı Salyası sızıp da akanı gördüm Yalanına asla kanma aldanıp Durmadan övünür adını anıp Kendini herkesten önemli sanıp Eşinden dostundan bıkanı gördüm Obezin durmadan tıktığı gibi İstismar edenin sarktığı gibi Öküzün trene baktığı gibi Bilmiyormuş gibi bakanı gördüm Masanın başında köşeye geçip Burun kıvırarak yemeği seçip Kafayı bulunca durmadan içip Bayat balık gibi kokanı gördüm Millî ve manevî değerden uzak Konuştuğu her söz kurulmuş tuzak Karlara saplanmış çekmiyor kızak Her şeye burnunu sokanı gördüm Haram olsa bile umuru değil Omurgasız ise omuru değil Helal bir ekmeğin hamuru değil Mideye kul hakkı tıkanı gördüm Türkmenoğlu der ki; dönüp bakmadan Hiç rahat edemez nifak sokmadan Kendini beğenip her gün bıkmadan Peş peşe palavra sıkanı gördüm Türkmenoğlu (Şükrü Atay) ŞİİR VİDEOSUNDAKİ ŞARKI SÖZLERİ: BEN NE İNSANLAR GÖRDÜM İBRAHİM TATLISES Ben hayat yumağını sustum sabırla ördüm Oysa kısa ömrümde ben ne insanlar gördüm Gördüm ahlar çekeni gördüm boyun bükeni Bir yandan da heryeri cennet sayanlar gördüm İsyanlarım sahipsiz acılarım tarifsiz Şerefini şerefsize ben ne satanlar gördüm Gördüm sevgiye muhtaç gördüm şefkate muhtaç Gözü doymaz gönlü aç ben ne yamyamlar gördüm Hayat bir çark dişinde herkes umut peşinde İhtiras ateşinde ben ne yananlar gördüm Oh çekilmez yaraya kurşun düşmüş araya Tanrı diye paraya ben ne tapanlar gördüm Söz: Ahmet Selçuk İlkan Müzik: Mehmet Aslan

❤

www.edebiyatdefteri.com/siir/1544456/ask-limani-9973.html AŞK LİMANI Amacım varmaktır aşk limanına Sevdânın biçilmiş kaftanıyım ben Ulaşmak isterim yârin yanına Sabır Gemisinin Kaptanıyım ben Her gün hüzün dolu şiir yazarım Çiçekleri gezip bal yapar arım Dermanı olmayan dertten bizârım Aşkın yazılmamış destanıyım ben Gönlüme teselli bulduğum aşkın Gözümde yaşlarla dolduğum aşkın Kara sevdâlısı olduğum aşkın Padişah tuğralı fermanıyım ben Kendime hep örnek aldım onları Sevmek ve sevilmek güzel yanları Yaşamak isterim mutlu anları Mecnun'un, Ferhat'ın hayranıyım ben Bu sevdâ uğruna istersen " Öl de!" Peşinden giderim denizde, gölde Mecnun'un peşine düştüğü çölde Leylâ'yı arayan kervanıyım ben Her ne istiyorsan "Söyle! Alırım!" Seviyorum demem "İste! Ölürüm!" Neşet Ertaş gibi" Kurban Olurum!" Sevdânın gönüllü kurbanıyım ben Her gece rüyama girip gördüğüm Seninle birlikte hayal kurduğum Her gün satır satır yazıp durduğum Aşkın okunacak romanıyım ben Türkmenoğlu; iyi seyirler diler Sevdânın yolunda şansın hep güler Düğün pastasını ikiye böler Sabır Gemisinin Erhan'ıyım ben Türkmenoğlu (Şükrü Atay) Bu şiir Edebiyat Defteri değerli şairi Erhan ÇUHADAR'a yeni kutladığı doğum günü için kendisine ithâfen yazılmıştır. Sağlık, mutluluk ve huzur içinde nice yıllar diliyorum. AŞK LİMANINDA (COŞKUN SABAH) Batık bir gemiyim aşk limanında “Kader bu” deyipte avutma beni Hasret kapımızı çaldı sonunda Senden son dileğim, unutma beni Ayrılık çıktı ama sevda falında Ümit çiçeklerim soldu, soldu dalında Artık başkası var senin kolunda Kadere kahredip söyletme beni Çaresiz bıraktın umutlarımı Sabahsız bıraktın yarınlarımı Gözyaşı doldurdun şarkılarımı Kadere kahredip söyletme beni Çaresiz bıraktın umutlarımı Sabahsız bıraktın yarınlarımı Gözyaşı doldurdun şarkılarımı Kadere kahredip söyletme beni

Gördük Tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasb edeni gördük Emekli dul yetim, asgari ücretli askıda ekmeğe, pazar atıklarına mahkum ken Kolunda 600 milyarlık roleks saatle hava atan milletvekilini monakoda lüx zenginler reaistoranında istakoz partisinde istakoz yiyip sosyal medyada paylaşan mv hanımları TBMM şusi partisi verenleri gördük Neler gördük neler Algı ile iftira ile yıllarca suçlanarak mahkum olarak, demir parmaklıklar arkasına gönderilen sonradan pardon deyip salıverenleri gördük Gördük rüşvetle yakalanıp ödüllendirilenleri gördük Neler görmedikki neler Uyuşturucu içenleri, pudra şekeriydi diyenleri, ortak çalışan mv brokratları gördük Din, iman, kuran, türban cami cuma, secde deyip halkı dini duygularla kandırıp servetine Servet katmanları gördük Yazarı, çizer, düşünürü kahraman komutanları kumpaslar la yıllarca demir parmaklıklar arkasında çürütenleri, gördük Neler gördük neler Ülkedeki hak hukuk adalet sizlik lerin danışkasını gördük Huzur hakkı adı altında 5_10 maaş alanları gördük Sokakta kadın taciz tecavüz yurtlarda çocuklara tecavüz aile içi istismarları Tarikat cemaat yurtlarında cayır cayır yananları Hızlı tren kazalarında kusuru olanların yıllardır kayırıldıklarını Sıvas madımak katillerinin, ve domuz bağı mezar gömü evlerinin katillerinin salı verilmelerini gördük Yine Tarikat cemaat yurdunda sistematik 7erkeğe tecavüzleri ve bir kereden bir şey olmaz diyen kadın bakanları gördük Dokunmayın bize doluyuz 22 yıldır hayata adeta kördük resmen uyutulduk

www.edebiyatdefteri.com/siir/1544333/?v=5/23/20242011:16:4720AM GÖRDÜM Hırsızlık ruhuna çoktan işlemiş Bulduğu ne varsa alanı gördüm Yasaklı meyveyi hemen dişlemiş Mahlasıyla şiir çalanı gördüm Keşke dedim bir kez doğru konuşsa Bilmediği varsa gelip danışsa Dürüst olan bir dost bulup tanışsa Her sözünde başka yalanı gördüm Ne yesem kâr kalır bana deyip de "Han-ı Yağma" bulmuş gibi yiyip de Takıp takıştırıp süslü giyip de Her adım başında talanı gördüm Kitaplar taşıyan bir merkep gibi Olup bitenlere tek sebep gibi Sıkışıp da kalan bir akrep gibi Kendisini sokan yılanı gördüm Her yeri kaplamış yalan ve hile Nasıl tarif etsem gelmiyor dile Beş vakit farz olan namazı bile Gösteriş yaparak kılanı gördüm Örnek almaz daldan düşen yaprağı Kel başına vurur şimşir tarağı Babasından miras kalmış toprağı Kazmadan hazine bulanı gördüm Türkmenoğlu der ki; nefse kanarak Kendini dünyada bâkî sanarak Şeytanın adını her gün anarak Dünya zevklerine dalanı gördüm Türkmenoğlu (Şükrü Atay) BEN NE İNSANLAR GÖRDÜM İBRAHİM TATLISES Ben hayat yumağını sustum sabırla ördüm Oysa kısa ömrümde ben ne insanlar gördüm Gördüm ahlar çekeni gördüm boyun bükeni Bir yandan da heryeri cennet sayanlar gördüm İsyanlarım sahipsiz acılarım tarifsiz Şerefini şerefsize ben ne satanlar gördüm Gördüm sevgiye muhtaç gördüm şefkate muhtaç Gözü doymaz gönlü aç ben ne yamyamlar gördüm Hayat bir çark dişinde herkes umut peşinde İhtiras ateşinde ben ne yananlar gördüm Oh çekilmez yaraya kurşun düşmüş araya Tanrı diye paraya ben ne tapanlar gördüm

TÜRKMENOĞLU DESTANI Millî ve de manevî değerlere saygılı Manevî duyguların dilidir Türkmenoğlu Şehitlerin otağı vatan için kaygılı Coşan millî duygunun selidir Türkmenoğlu Karşıdır tüm dünyada yapılan zulümlere Kalbiyle, kalemiyle, buğzeder zâlimlere Her zaman saygı duyar, ilmiyle âlimlere Mazlumların uzanan elidir Türkmenoğlu Hep gönlünde yaşatır kaybettiği âşığı Çok erkenden terk etti kararınca ışığı Turhal'da Akçatarla ozanımın beşiği Hüzün veren sazının telidir Türkmenoğlu Dört mevsimin dördü de apayrı, başka güzel Kışla bahar, yaz ve güz, hepsi kendine özel Her mevsime yazılsa, her birine bir gazel Baharı müjdeleyen yelidir Türkmenoğlu Baharda yeşillenen, güzün düşen yaprağın Rengarenk açmış nergis, lale, sümbül, leylağın Uzakta kalsa bile aşığıdır toprağın Tarladaki çiftçinin belidir Türkmenoğlu Sevdâlı şiir yazar aklına estiğinde Kalemi hüznü çizer, hayata küstüğünde Taşlama, hiciv dizer, boğazdan kıstığında Kara sevdaya düşen delidir Türkmenoğlu İlelebet payidar olmalı Cumhuriyet Ulusuna gönülden bağlılıktır milliyet Kanla sulanmış vatan, böyle geldi hürriyet Sembolü al bayrağın alıdır Türkmenoğlu Kelime-i şehâdet şahididir tevhidin Yüce Mevlâ'm her zaman uludur Türkmenoğlu Bineceği; vurulup düştüğünde şehidin Bayrağına sarılmış salıdır Türkmenoğlu Nice el sanatları; el emeği göz nuru Hepsi de bu vatanın baştan başa gururu Çalışarak üretir sonra bulur huzuru Tezgahında dokunan halıdır Türkmenoğlu Baharda rengârenktir, açan bütün çiçekler Üzerinde uçuşur, her renkte kelebekler Özünü almak için arılar sıra bekler Şifa veren, arının balıdır Türkmenoğlu Kendini adam sanan, bekler hep övenleri Aciz olanı sevmem, kadını dövenleri Aşık olana düşman, çekemez sevenleri Ayıranlar kara bir çalıdır Türkmenoğlu Bağımızda çıkardım ağacın tepesine Doldururdum kirazı atımın heybesine Sakın çıkma dediler ağacın körpesine Gevrek olan eriğin dalıdır Türkmenoğlu Patlıcanı yemek yap, bayıltmadan imamı Kir tutmak istemezsen, ihmal etme hamamı Deden sanma gördüğün her sakallı adamı Sakalsızdan ayıran kılıdır Türkmenoğlu Her ülkede farklıdır, hepsi başka biçimde Cumhuriyet örneği, söyleyin varsa kimde Yıl iki bin yirmi üç, yirmi dokuz Ekim'de Onur veren yüzüncü yılıdır Türkmenoğlu Kor ateş yandığında geriye külü kalır Küllenmiş bir ateşin külüdür Türkmenoğlu Kış çetin geçse bile yerini bahar alır Bahar gelince açan gülüdür Türkmenoğlu Sevenleri yaşat ki ; sevdâlar yaşasın der Yaşanırsa sevdâlar bir ömür mutlu eder Melekler de gün gelir, yuvadan uçup gider Gelinlerin duvakta tülüdür Türkmenoğlu Duyduğunda uyanır, horozun ötüşünü Hayal eder sahilde, kumlarda yatışını Nemrut'ta seyre dalar güneşin batışını Dağ üstünde krater gölüdür Türkmenoğlu Yanlış yola meyletmez gitse de geri döner Bilir ki yalancının mumu çok çabuk söner Güzel olan ne varsa her zaman onu dener Hakk'a doğru gidenin yoludur Türkmenoğlu Akşam güneşi çıkar, güzeli görüp vurur O güzeli görenin dili damağı kurur Nice kilitli kapı, açanı bekler durur Kilitlenmiş kapının koludur Türkmenoğlu Ülkemizde dört mevsim, nice ürün yetişir Kiraz festivalinde âşıkları atışır Bahçesinde, bağında serçe, bülbül ötüşür Bursa'nın şeftalisi suludur Türkmenoğlu Yaşın ilerlese de senden büyüğü vardır Hep saygılı davranmak bilene edep, ardır Sohbetini dinlersen öğrendiklerin kârdır Sevgi, saygı, hürmetle doludur Türkmenoğlu Allah bize yeter der; O ne güzel vekildir Yüce Mevlâ'm her zaman uludur Türkmenoğlu Eşi benzeri yoktur, O her zaman tekildir Mevlâ'mızın şükreden kuludur Türkmenoğlu Her yöreden yiğitler, ozanlar çıkagelmiş Mecnun çöllere düşmüş,Ferhat da dağı delmiş Kimi yaban elleri kendi vatanı bilmiş Köroğlu'nun vatanı Bolu'dur Türkmenoğlu Doğuda metrelerce yağan karlar bıktırmış Hastaları bindirip kızaklarla çektirmiş Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırmış Mart'ta çiçeği döken, doludur Türkmenoğlu Orta oyunundadır, Pişekâr, Kavuklusu Her zaman hoşa gider pilavın tavuklusu Dağdaki Köroğlu'nun olmaz mı yavuklusu Yiğidin korktuğu yer soludur Türkmenoğlu Yolculuğa çıkarken önce bir yola bakın Beşe kadar sayarsan hafta sonu çok yakın Pazartesidir diye sendroma girme sakın Haftada ikinci gün Salı'dır Türkmenoğlu Güneşin aydınlatıp karanlığı boğduğu Çamlıbel tepesine kışın karın yağdığı Plevne'yi savunan komutanın doğduğu Gazi Osman Paşa'nın ilidir Türkmenoğlu Sezar'ın "Geldim, Gördüm, Yendim" dediği kale Kanlı Zela savaşı, kolay değildi dile Zela ismi dönüşür, ilçenin adı Zile Doğum yeri, tarihî Zile'dir Türkmenoğlu Türkmenoğlu (Şükrü Atay)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1405552/ben-dort-mevsim-gibiyim-127826.html BEN DÖRT MEVSİM GİBİYİM 🍒 Bir yanım yazdır benim, öbür yanım kıştadır Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Gönlümün meyli sana, her dâim akıştadır Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Kuşları seyrederdik cıvıldayıp uçarken Kalbim hızla çarpardı sen yanımdan geçerken Gülüverdin yüzüme, kiraz çiçek açarken Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Hani o al kirazı, takmıştın kulağına Bir bûse kondurtmadın, o kiraz dudağına Bağda geçerken o yaz, çıktık gönül dağına Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Usandırmadı beni işvelerin, nazların Sebebini sormadım, neydi itirazların İnşallah gerçekleşti, duâ ve niyazların Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Bahçe güller doluydu, dalında vardı diken Kavak yelleri eser, işte böyle genç iken Mevsimler geçmez sandın, diyerek daha erken Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Türkmenoğlu bu ömür, yaşadıkça kısaldı Mevsimler geldi geçti, sadece hazân kaldı Hasat mevsimi bitti, harmanı yeller aldı Ben dört mevsim gibiyim, sen hangi mevsimdesin Türkmenoğlu (Şükrü Atay) DÖRT MEVSİM (HÜLYA KIRBAĞ) Kalmasın takatin Beklemekten seninde Geleceğim diyordun Dört mevsimin birinde Özlerim diyordun Mektubunun ilkinde Perişan ediyorsun Kendini de, beni de Kendimi unuturdum Bakınca gözlerine Başımı koyardım Yumuşak dizlerine Herkesten sakınırım Mektupların elimde Geleceğim diyordun Dört mevsimin birinde

HİKÂYESİ: * SARMAL, TUNÇ UYAKLI ANLAMSIZ ŞİİR Bu şiir sarmal ve tunç uyak kullanılarak bütün hece kurallarına uyularak yazıldığı hâlde konu bütünlüğü olmadığı için hiçbir edebî değeri olmayan adı üzerinde "ANLAMSIZ ŞİİR✍️" olmaktan öteye gitmeyen kısacası "Ben yazdım harika oldu"denecek ironik anlamda örnekleme bir şiirdir. Sadece son dörtlüğü bir mesaj içerdiği için anlamlı denilebilir:)) * TUNÇ KAFİYE: Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur. Tunç uyağın olabilmesi için ses benzerliğinin en az üç sesten oluşması gerekir. www.edebiyatdefteri.com/siir/1542958/anlamsiz-siir-9997-65039.html ANLAMSIZ ŞİİR✍️ Sanmayın bu şiir normal Ayağı yok uyağı var Tunç uyaktır uçaksavar Sarmal şiir mi anormal Aniden aklıma esti Uykum kaçtı tıraş oldum Aynaya bakınca soldum Kan damladı balta kesti Ferdi ve Müslüm dinledim Hatıralar hayal oldu Gözlerim yaşlarla doldu Söylediler ben inledim Tan ağardı güneş açtı Bahçede koyun meledi Bahçıvan tohum eledi Sonra da bahçeye saçtı Kahvaltı yaptım çay içtim Birazcık da sohbet ettim Yorulup nefes tükettim Sararan gülleri biçtim Sonra on bin adım attım Çok öndeydi arkadaşım Oydu benim tek adaşım Hemen arayı kapattım Derken sohbet koyulaştı Eski dostunu kaybetmiş Daha dün telefon etmiş Kötü haber tez ulaştı Türkmenoğlu; hayat anlık Sanki kurulmuş bir tuzak Ölümü sanırsan uzak Sonrası olur karanlık Türkmenoğlu (Şükrü Atay) FERDİ TAYFUR & MÜSLÜM GÜRSES - VURMAYIN YILLAR Neden bana bahtım gülmüyor artık Sevdiğim yanımda olmuyor artık Yüreğim derinden sızlıyor artık Gençliğimi verin almayın yıllar Beni yerden yere vurmayın yıllar Evvelce ümitler bana gülerdi Başımda sevdanın yeli eserdi Dost bildiğim herkes beni severdi Gençliğimi verin almayın yıllar Beni yerden yere vurmayin yıllar Durun ümitlerim etmeyin durun Evvelce mutluydum maziye sorun Günahım çok ise zincire vurun Beni yerden yere vurmayın yıllar Gurbet ellerinde garibim şimdi Sevda çöllerinde susuzum şimdi Kadere talihe dargınım şimdi Gençliğimi verin almayın yıllar Beni yerden yere vurmayın yıllar Söz-Müzik: Özer Şenay

Allah rahmet etsin inşallah azar bülbül seni azerim

www.edebiyatdefteri.com/siir/1542617/emek-hirsizi-128162.html EMEK HIRSIZI 💢 Çalmadığı zaman kaşıntı tutar Alışmış duramaz emek hırsızı Nerede bulursa cebine atar Kendini yoramaz emek hırsızı Numara uyuyor ayağı hazır Aynı renk çorapla uyağı hazır Neredeyse bitti bayağı hazır Tek cümle kuramaz emek hırsızı Demlemeyi bilmez soğutur çayı Şiiri beklemez haftayı, ayı Elinde olsa da ok ile yayı Hedefi vuramaz emek hırsızı Yanlış yavukluya abayı yakar Ağustos ayında sobayı yakar Verdiğin emeği, çabayı yakar Kirişi kıramaz emek hırsızı Bu yanlış davranış hâlâ sürerse Hak ettiği neyse onu görürse Hiç kimse susmayıp tepki verirse Gün yüzü göremez emek hırsızı Türkmenoğlu der ki; gel de bunu çal İplere serilmiş olan unu çal Utanmazsan bir de yırtık donu çal Cimridir veremez emek hırsızı 💢 Keyfine düşkündür, sırtüstü yatar Övünmeyi sever, palavra atar Hazır pişirilmiş dolmayı yutar Kendisi saramaz emek hırsızı Kapıyı vurmadan içeri dalar Bal tutmasa bile parmağı yalar Ruhun bile duymaz habersiz çalar Gelip de soramaz emek hırsızı Yapacağın şeyi hep unutturur İstediği olsun diye tutturur Kendini oyuncu sanıp yutturur Kağıdı karamaz emek hırsızı Tanınmış bir şair olsam diyerek Ne yapsam ne önlem alsam diyerek Bugün hangisini çalsam diyerek Karara varamaz emek hırsızı Estetik yaparak cımbızla alır Geriye sadece posası kalır Aradığı şeyi şıp diye bulur Çok fazla aramaz emek hırsızı Türkmenoğlu der ki; olmaz tasası Ne kanunu vardır ne de yasası Özetlersek uzun lafın kısası Bir işe yaramaz emek hırsızı Türkmenoğlu (Şükrü Atay) “💢” anlamı: öfke emojisi "ZORUNA MI GİTTİ" (Azer Bülbül) Alacak mı verecek mi gardaş bilmedim Geldim gittim hesabımı görmedin Ben Allah'tan umudumu kesmedim Umutlarım kaldı gardaş yarına Güneş doğar bir gün kara bahtıma Zoruna mı gitti gardaş zoruna Bilemez ki insan çıkar yarına Sen yine de sarıl umutlarına Derdim çoktur gardaş benim az değil Derdim az değil İyi kötü acı söz mü söyledim Allah var yukarda sana küsmedim Ben Allah'tan umudumu kesmedim Umutlarım kaldı gardaş yarına Güneş doğar bir gün kara bahtıma

www.edebiyatdefteri.com/siir/1542118/yerin-dolmuyor-annem-128151.html 💝 Vefâtının 45. yıldönümünde cennet mekân rahmetli canım anneme ithâfen yazılmıştır 💝 Tüm ANNELERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN! Ahirete göçen annelerin mekânları cennet olsun! YERİN DOLMUYOR ANNEM 💓 Ne kadar çok özledim keşke bunu bilseydin Sana olan bu sevgim asla solmuyor annem Sen olmazsan eksiğim geri dönüp gelseydin Sensiz kimse derdime derman olmuyor ANNEM Ayağının altında bekleyip durur cennet Beni büyüten sensin sana duyarım minnet Bir kusurum olduysa ne olur beni affet Sensiz artan dertlerim şifa bulmuyor ANNEM Parmağım da incinse sen öpünce geçerdi Gülümserdin yüzüme pembe güller açardı Tertemiz giydirirdin güzel koku saçardı Gönlümde sana ait yerin dolmuyor ANNEM Herkesin gülü varsa kendine güzel kokar Karla kaplı dağların suları coşkun akar Seni arar dururum hasretin beni yakar Hiç kimsenin sevgisi bana kalmıyor ANNEM Mekânın cennet olsun diye dua ederim Çok erkenden terk ettin, bitmez asla kederim Bu yalancı dünyadan bir gün ben de giderim Kapımı senden başka kimse çalmıyor ANNEM Türkmenoğlu diyor ki; öksüzüm bu dünyada Yerini hiç tutar mı her gün görsem rüyâda Uçup giden meleğin kokusu kaldı yâd’a Terk edip de gidenler geri gelmiyor ANNEM Şükrü Atay (Türkmenoğlu) yâd : hatıra ANNEM (Zeki Müren) Mazide kalan hatıra gibi Şefkatli kollarını aç bana anne Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık Üşüdüm, üstümü örtsene anne Anne, anne, anneciğim Yanımda olmanı ne çok isterdim Dizine yatıpta uyurdum anne Dilimde dua gözümde rüyasın Seni çok istedim hasretim anne Anne, anne, anneciğim Uyandım uykudan aradım seni Sağıma soluma bakındım anne Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık Üşüdüm, üstümü örtsene anne

www.edebiyatdefteri.com/siir/1369113/iyi-ki-dogmussun--sensin-nihanim---10084--65039.html İyi ki doğmuşsun, sensin nihânım ❤️ ❤️ Sevgili eşime birlikte nice mutlu yıllar dileğiyle doğum günü ve anneler gününe ithâfen yazılmıştır. Ayrıca bütün annelerin anneler gününü gönülden kutluyorum. ❤️ İYİ Kİ DOĞMUŞSUN, SENSİN NİHÂNIM ❤️ Senden ayrı kalmak istemez canım İyi ki doğmuşsun, sensin nihânım Olmazsan acıyla dolar sol yanım İyi ki doğmuşsun, sensin sultanım ❤️ Hem hayırlı bir eş hem de annesin Günün kutlu olsun sen bir tanesin Aileye huzur veren sinesin İyi ki doğmuşsun, sensin devranım ❤️ Her zaman kendini fedâ edersin Yeter ki çocuklar okusun dersin Siz yeter ki çalışın diye söylersin İyi ki doğmuşsun, sensin her yanım ❤️ Anlamsız olurdu hayatım sensiz Ötmeden dururdu bülbüller sessiz Hem öksüz hem yetim hem de kimsesiz İyi ki doğmuşsun, sensin hicrânım ❤️ Seninle doludur geçmişte anım Her zaman birlikte geçsin her anı’m Beraberce aksın damarda kanım İyi ki doğmuşsun, sensin canânım ❤️ Sağlıkla hastalık ile dirlikte Bütün hayalimiz olsun gerçekte Kalan anıları yazıp birlikte İyi ki doğmuşsun, sensin destanım ❤️ Gülzâr’a girip de dersek gülleri Beraber dinlesek şen bülbülleri Seyre dalıp gitsek o sümbülleri İyi ki doğmuşsun, sensin hazânım ❤️ Mutluluk seninle birlikte yârim Beraber olmaktan çok bahtiyârım Olmazsan kalırdı masalım yarım İyi ki doğmuşsun, sensin dermanım Şükrü Atay (Türkmenoğlu) KALBİMİN SAHİBİ SENSİN (Zeki Müren) Yanık bağrıma esen aşk rüzgarı gibisin Yanık bağrıma esen aşk rüzgarı gibisin İnan ki sevgilim sen kalbimin, kalbimin Kalbimin sahibisin Bende hülya gibisin Pembe rüya gibisin Kara sevda gibisin Ah kalbimin sahibisin Duasın ellerimde, vefasın gözlerimde Işıklı sabahlar var Kalbimde, kalbimde Kalbimdeki yerinde Bende hülya Gibisin Pembe rüya gibisin Kara sevda gibisin Ah kalbimin sahibisin Gönlümde dileksin sen, nazlı kelebeksin sen Gönlümde dileksin sen, nazlı kelebeksin sen Sevmeye doymadığım, taptığım, taptığım Taptığım meleksin sen Bende hülya gibisin Pembe rüya gibisin Kara sevda gibisin Ah kalbimin sahibisin Kalbimin sahibisin Kalbimin sahibisin Kalbimin sahibisin Kaynak: Musixmatch Besteciler: Zeki Müren

☝️🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🐺🐺

www.edebiyatdefteri.com/siir/1430574/3-mayis-turkculer-gunudur-bugun---127481--127479.html 3 Mayıs Türkçülük gününe ithâfen yazılmıştır. Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir. 3 Mayıs Türkçülük günümüz kutlu olsun. Bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürk'ü, Fatih Sultan Mehmet'i, Timur'u, Tuğrul Bey'i, Çağrı Bey'i, Alp Arslan'ı, Attila'yı, Kür-Şad'ı, Mete Han'ı ve sayamadığımız ancak adını tarihe altın harflerle yazdıran tüm büyük Türkleri saygı ile anıyoruz. 3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜDÜR BUGÜN 🐺 Bundan seksen yıl önce uyandı millî şuur Türk'lüğün şuurudur bugün Türkçüler Günü Bin dokuz yüz kırk dörde dayandı millî gurur Türk'lüğün gururudur bugün Türkçüler Günü Büyük Hun Devletiyle başlamıştı Mete Han Göktürk'le devamını sağladı Bumin Kağan İlk Müslüman Türk devlet, olanlardı Karahan Türk'lüğün uğurudur bugün Türkçüler Günü Çin sarayını basan Kürşat ve kırk çerisi Alp Er Tunga efsâne Bilge Kağan gerisi Avrupa'yı dar eden Attila'ydı birisi Türk'lüğün düsturudur bugün Türkçüler Günü Kızıl Elma ülküsü Turan ile birleşti Bu hedefe uyarak fetihler gerçekleşti Ötüken'den çıkınca Türk'ün sesi gürleşti Türk'lüğün umurudur bugünTürkçüler Günü Alparslan'la kapıyı araladı Malazgirt İstanbul'un Fatih'i odur cengâver, yiğit Türk vatanı uğrunda verildi nice şehit Türk'lüğün mağrurudur bugün Türkçüler Günü Yavuz Sultan Selim'le Kanunî Süleyman'la Osmanlı Devletimiz genişledi zamanla Her karış toprağımız sulanmış akan kanla Türk'lüğün desturudur bugünTürkçüler Günü Türkmenoğlu düşün der; kurulmasaydı şayet Atatürk ile başla kuranlara duâ et Yüzüncü yılımıza ulaştı Cumhuriyet Türk'lüğün sürûrudur bugün Türkçüler Günü Şükrü Atay (Türkmenoğlu) TÜRKLER GELİYOR (Arslanbek Sultanbekov) Ak sakallı kocalar toyladı hep alpları En kutlu dualarla kuşattı pusatları At üstünde alpler kızıl elma izinde Üç kıta yetmiş ülke dirilişin peşinde Hey Gök çadır güneş bayrak Kara toprak vatandır Elden düşmeyen sancak Görev pusat turandır Hey hey hey Gök çadır güneş bayrak Hey hey hey Kara toprak vatandır Hey hey hey Elden düşmeyen sancak Hey hey hey Görev pusat turandır Türkler gelecek Adaletin kılıcı yiğitliğin yurduyuz Zalimlerin yavuzu cesaretin kurduyuz Şafak tanı söküyor gece güne dönüyor Mazlumlar bayram etsin işte Türkler geliyor Hey hey hey Şafak tanı söküyor Hey hey hey Gece güne dönüyor Hey hey hey Mazlumlar bayram etsin Hey hey hey İşte Türkler geliyor Türkler geliyor Türkler Türkler geliyor At üstünde alpler Ak sakallı kocalar Türkler geliyor Türkler

www.edebiyatdefteri.com/siir/1540428/altaylardan-tuna-ya-127481-127479.html Bu şiir SSCB’nin 1991’de dağılmasıyla bağımsızlıklarını ilan eden ve ilk olarak Türkiye’nin tanıdığı Türkî Cumhuriyetler olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın bağımsızlıklarının 30. yılı anısına ithâfen yazılmıştır. Türk Dünyası Marşı’nın sözleri ve KZbin adresi hikâyesindedir. Bu şiir de aynı besteye uygun hece ölçüsü ve kalıbıyla yazılmıştır. ALTAYLARDAN TUNA’YA 🇹🇷 Tarih boyu var olan on altı Türk devleti Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Sonuncusu Türkiye kurduk Cumhuriyeti ... Vatanımız her zaman gururumuz, övgümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Türkiye Türklerinin aslı başlar Oğuz'la Ergenekon çıkışı kutlanır hep Nevruz'la Türkün romanı türkü dombıra, saz kopuzla ...Cephanemiz biterse yeter bize süngümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Büyük Hun Devletinin başındaydı Teoman Efsâne Alp Er Tunga, Attila, Bilge Kağan Kürşat ve kırk çerisi Çin'de sarayı basan ... Bütün Türk dünyasında bilinecek ülkümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Hepimiz insanıyız aynı soy ve milletin Türk ismiyle anılan tarih boyu devletin Türklüğün gururuyla, İslâm'la fazîletin ... Türk dostu devletlerde var olacak Türk'ümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Alparslan’la kapıyı araladı Malazgirt İstanbul’un Fatih’i odur cengâver, yiğit Türk vatanı uğrunda verildi nice şehit ... Yedi düvel gelse de kimseden yok ürkümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Türkmenoğlu; imânla, Türk’ün sesi gürleşir Kızıl Elma ülküsü Turan ile birleşir Kahramanlık destanı gönüllere yerleşir ...Beşikten mezara dek bellenecek öykümüz ...Altaylardan Tuna’ya söylenecek türkümüz Şükrü Atay (Türkmenoğlu) * ürkü : korku, panik TÜRK DÜNYASI MARŞI 🎶ESAT KABAKLI kzbin.info/www/bejne/pHbZYXlrj7uoick GÜFTE : Yahya Akengin BESTE : Esat Kabaklı Al atların üstünde yola çıkmış Altay’dan Terkide yükü yağmur, güneş, rüzgar ve kalkan Orhun’da akşam etmiş, Seyhun’da ağarmış tan Ardında yurt, ufkunda tüter bir yeni vatan Kılıcın kıvılcımı düşer cemredir diye Yere, havaya, suya, bir de yıldıza, aya Kişner Tanrı dağları, tutar dizgini Hazar Evleri çadırdandır, sarayıdır destanlar Her mevsimi kuşatır, töreler, ulu toylar Oğuz oğlu adı Türk, Tunalarda namı var Biçerek kumaşını boydan boya dünyanın Ayyıldızla donatmış göğsünü üç kıtanın 🌸🌸🌸 Dağıtıp karanlığı konmuş ıssız acuna Yiğit demircileri salmış Ergenekon’a Kalkıp gündoğusundan ulaşmış batısına Erenlerin duası alplerin pusatına Geçerek köprüsünden yiğitlik meydanının Yürümüş yollarında nazlı kızıl elmanın Yedi iklimli millet, soyadı Türk Dünyası Ak alnındaki nişan cihangirler tuğrası Hem barış hem şereftir her devirde rüyası Dostluklara geçittir Türk’ün sırlı dünyası Derin kurt bakışıyla taramış da uzayı Nakış etmiş ruhuna hem yıldızı hem ayı

www.edebiyatdefteri.com/siir/1446746/erenlerin-s-hi-dir-haci-bekta-770-s-807-i-veli-770-127806.html 2021 yılı UNESCO ile beraber tüm dünyada Hacı Bektaş Veli yılı olarak belirlenerek Hacı Bektaş Veli’nin; ’GELİN CANLAR BİR OLALIM’ çağrısı dünyanın dört bir yanındaki etkinliklerle paylaşılmıştı. Aramızdan ayrılışının 753. yıl dönümü (1209-1271) anısına kendisine ait sözlerinden esinlenilerek yazılmıştır. "ERENLERİN ŞÂHI" DIR, HACI BEKTÂŞ-I VELÎ Besmeleyle şeytanlar, basardı sırra kadem İnsan cemâli sözün, güzelliğinde mâdem Âdem görünen herkes, sanma değildir âdem "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ İnsan olmak evvelâ, kendi nefsin bilmektir Sakının denilenden, sakınarak gelmektir Yasaktan sakınmamak, inancını silmektir "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Akıllı çalışkanı, gerekir takdir etmek Akılsız çalışkanı, lazım gelir eğitmek Zekî tembeli ikaz, akılsızı terk etmek "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Harareti narda bul, onu arama sacda Kerâmet başındadır, hiç de değildir tacda Aradığın sendedir, ne Mekke’de ne Hac’da "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ İman bize hazine, şeytan hırsızdır dalar İman hazinemize, aklımızdır haznedar Haznedar gittiğinde, hırsız imânı çalar "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Sıkıntılı gün biter, yenileri eklenir El ele verilirse, güzel günler beklenir Öz ile söz temizse, imanımız aklanır "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Sevgi, acıma hissi, insanlıktır çâresi Hiddet ve şehvet ise, hayvanlık emâresi Yıkasan da arınmaz, murdarsa yekpâresi "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Olgun demektir insan, doğru ise davranış Dizinle değil dine, kalbinledir kavranış Sana ağır geleni, ele yapmak aldanış "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Dile ve söze değil, özüne, hâline bak Dilde,dinde,renginde, olsa da ne kadar fark Düşman dahi insandır, unutma, edilmez çark "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Hiç de doğru değildir, hak etmeden alınan Çıkmaz bir yoldur sonu, bilim yoksa gelinen Hak, gönül arasında, perde yoktur bilinen "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Hem arıdır ârifler, hem kalbi arındıran İlimdir en çok yüce, serveti barındıran Yükselemez kadını, ilimden sakındıran "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Adalet her bir işte, hep Hakk’ı gözetmektir Âdemin âdemliği, akıl,hayâ etmektir Eğer varsa kuvvetin, zâlimi defetmektir "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Türkmenoğlu diyor ki; gönüllerden gül derdi Hakk'a hayran yaşadı sonra vuslata erdi Nebîler ve Velîler Hakk’tan hediye derdi "Erenlerin Şâhı" dır, Hacı Bektâş-ı Velı̂ Türkmenoğlu (Şükrü Atay) ŞİİR VİDEOSUNDAKİ TÜRKÜ SÖZLERİ: HACI BEKTAŞ VELİ DOST Aşık Mahzuni Şerif Sensiz Dünyanın Tadı Olur Mu? Adı Güzel Hacı Bektaş Veli Dost Seni Bilmeyenler Hakkı Bilir Mi? Adı Güzel Hacı Bektaş Veli Dost Ulu Dost Canım Dost Elimi Bilmezdim Eli Bildirdin Yalan Söylemeyen Dili Bilirdin Harama Çökmez Beli Bilirdin Adı Güzel Hacı Bektaş Veli Dost Ulu Dost Canım Dost Yunus’a Yarenden Taptuk Emre’ye Kırk Yıl Dağda Gezdi Gönül Vermeye Her Can Layık Değil Seni Sevmeye Adı Güzel Hacı Bektaş Veli Dost Ulu Dost Canım Dost Der Mahzuni Eşiğini Bulayım Yüzlerimi Tozlarına Dolayım Kul Eyle Kapında Kurban Olayım Adı Güzel Hacı Bektaş Veli Dost Ulu Dost Canım Dost

www.edebiyatdefteri.com/siir/1430240/1-mayis--emegin-bayrami----128144.html Tüm İşçi ve Emekçilerimizin 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN! 1 MAYIS ‘EMEĞİN BAYRAMI’💐 Ben kimseyi incitmem, kavga nedir hiç bilmem Emeğimle yaşarım, hemşireyim, dişçiyim… Savunurum hakkımı gereksiz gaza gelmem Emeğimle yaşarım, madendeki işçiyim… Eken, biçen, üreten kırsaldaki köylüyüm Ürünüm para etmez, gayet açıksözlüyüm Bekleyemem pancarı, nişanlıyım, sözlüyüm Emeğimle yaşarım, tarladaki çiftçiyim… Kurumadan verilsin ücreti alın teri İşsiz kalmasın kimse yurdun hiçbir neferi Üretken olmak gerek kalmayalım hiç geri Emeğimle yaşarım, inşaatta bekçiyim… Aldığıyla geçimde zorda kalan emekli Mecburen iş arıyor değil iken istekli Bankalardan borç alsa ev zaten ipotekli Emeğimle yaşarım, büfede simitçiyim… Atanmadı öğretmen bulduğu işti kargo Artık duymaktan bıktık her gün başka fiyasko Alsam da zaten çıkmaz, satıp durdum piyango Emeğimle yaşarım, vapurda biletçiyim… Yurdun dört bir yanında yazılmakta romanım Gece gündüz çalıştım, gevremekte imanım Yüce Mevlâm şahittir varsa eğer yalanım Emeğimle yaşarım, köşede çiçekçiyim… Ekmeğimin peşinde vatanıma hasretim Türkmenoğlu diyor ki çalışmaktır hasletim Rızkımı arıyorken bu da benim hicretim Emeğimle yaşarım, yâd elde gurbetçiyim… Şükrü Atay (Türkmenoğlu) ŞİİR VİDEOSUNDAKİ ŞARKI SÖZLERİ : TAMİRCİ ÇIRAĞI (Cem Karaca) Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar Elleri ak yumuk yumuk, ojeli tırnakları Nerelere gizlesin şu avucum nasırları Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye Ayağında uzun etek, dalga dalga saçları Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız Yine böyle bir durumda tamirci çırağına Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı Gelecekti bugün geri arabayı almaya O romandaki hayali belki gerçek yapmaya O romandaki hayali belki gerçek yapmaya Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri Arabanın kapısını açtım girsin içeri Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal Besteciler: Muhtar Cem Karaca

KORSAN ŞAİR✍️ Şiirleri dolaşıp hemen yazıyor Gece gündüz okuyup ilham gelmez mi? Sanki şiir yazınca ömrü uzuyor Korsan taksi olur da şair olmaz mı? Nasıl yazmış şaşırdım şiir harika Gerçekten de bir alametifarika Önceki yazdığıyla yok bir alaka Gerçek şair aslına bağlı kalmaz mı? Asgari ücretliyi askeri yazmış Şiirin yanlışı çok doğrusu azmış Yalan yanlış ne varsa kaleme sızmış Sözlükten doğrusunu bakıp bulmaz mı? Aslını saklayıp da yazmış nazire Kendini hiç yormadan konmuş hazıra Emeğine el koyup çıkmış huzura Hiç âşık olamayan sazı çalmaz mı? Belki ben de korsanım haberim yoktur Beni de uyaracak dostlarım çoktur Kara sevdâ kalplere saplanan oktur Çölde Leylâ arayan Mecnun bilmez mi? Gittiğinde üzülür geride kalan Kolay iflah olur mu ahını alan Tek kişi bile olsa gerçek dost olan Gözlerinde yaş varsa gelip silmez mi? ✍️ Gün gelir şah da iner olsa da tahtı İndiren şey mazlumun çektiği ah'tı İşi rast gitmeyenin karaysa bahtı Hayatta bir kez bile olsun gülmez mi? Şiirini yıllarca bekletmiş şair Şaheseri aramış olsa da mahir Her fâninin sonunu getiren ahir İnsan bir düşünüp de örnek almaz mı? Aşırma yapılınca olur intihal Rahmetli şairimiz etmiş irtihal Mirasçısı değilsen olmaz intikal İnsan bir Fatiha'yla haber salmaz mı? Elindeki varlığın miras kalsa da Yüzlerce bağ ve bahçe senin olsa da Rengârenk gül fidanı ile dolsa da Açılan gonca güller bir gün solmaz mı? Tut ki Nuh Nebi'den de uzun yaşadın Şiirinle tarihe yazıldı adın Şiir meclislerinde edilse yâdın Yine de günü gelip vâden dolmaz mı? Türkmenoğlu; ölümü yok sandığında Hiç hakkın olmayanı kazandığında O musalla taşına uzandığında Cemaat namazını hemen kılmaz mı? Türkmenoğlu (Şükrü Atay) * Şiir 12 (7*5) heceli olarak yazılmıştır. 💐🌷🌸🦋🌾💮🍀🌿🪴🌼🏝️🍀🌿 ŞİİR VİDEOSUNDAKİ TÜRKÜ SÖZLERİ: NESİNİ SÖYLEYİM CANIM EFENDİM Nesini söyle'yim, canım efendim? Nesini söyle'yim, canım efendim? Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim Telimiz bizim Arzuhâl eylesem, yâr yâr, deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim Arzuhâl eylesem, yâr yâr, deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim Sefiri rençberin benzi soluktur Sefiri rençberin benzi soluktur Yıl perhizi tutmuş, içi kovuktur İçi kovuktur İneği, davarı, yâr yâr, iki tavuktur Yoktur bundan gayrı malımız bizim İneği, davarı, yâr yâr, iki tavuktur Yoktur bundan gayrı malımız bizim Tahsildar da çıkmış köyleri gezer Tahsildar da çıkmış köyleri gezer Elinde kamçısı yoksulu ezer Yoksulu ezer Döşeği, yorganı, yâr yâr, mezatta gezer Döğülcek çorbası malımız bizim Döşeği, yorganı, yâr yâr, mezatta gezer Döğülcek çorbası malımız bizim ÂŞIK SERDARİ (Şiirin aslı 17 dörtlüğe ulaşan uzunluktadır)

www.edebiyatdefteri.com/siir/1539355/can-yunus-emre-127806.html Tasavvuf edebiyatının başta gelen isimlerinden büyük Türk mutasavvıfı ve şairi Yunus Emre’nin vefâtının 703. yıl dönümü anısına saygıyla… CAN YUNUS EMRE 🌾 Yaradan'ın aşkı gönlünü yaktı Hakk yolunun eri can Yunus Emre Yaratılanlara şefkatle baktı Hoşgörünün piri can Yunus Emre Şiirleri ile gönüle aktı Çağlayarak taştı bendini yıktı Gönül gözü açık değilse yüktü İçimizden biri can Yunus Emre Gönülde dikenli gülü budadı Kendini ilâhi aşka adadı Zikir ve şükürler ile yıkadı Kalplerdeki kiri can Yunus Emre Asırlar geçse de unutulmadı Tekkede himmeti kolay bulmadı Kalplerde açılan gülü solmadı Tanıdıktan beri can Yunus Emre Heybede alıçla vardı dergâha Buğday değil nefes alsam penâha* Ulaşırdım dedi geldi bir daha Hemen döndü geri can Yunus Emre Hacı Bektaş dedi sen Taptuk'a git Nasibin ordadır ondadır kilit Gidip de nefsini orada erit Verecekti ser'i can Yunus Emre Yunus odun taşır kırk yıl boyunca Mürşidin yanında aşka doyunca "Bir kez gönül yıktın.." bunu duyunca İşlemedi şerri can Yunus Emre Tekkede dervişler seni kıskandı Bu işte menfaat bekledin sandı Cevabınla başı eğip utandı Hiç bilmezdi kibri can Yunus Emre Sigaya çekince bir Molla Kasım Şiirlerinde hep vardı bir tılsım O da bildi seni hak yolda hısım Hakk yoluydu fikri can Yunus Emre Gönül kitabından söyler okurdu Gönül tezgâhında aşkı dokurdu Gönül gözü ile bir mekân kurdu Gönüldendi zikri can Yunus Emre Mâşuku arayan çileli bülbül Mânâ âleminde gönüllerde gül Demiştin incitme tebessüm et 'gül' Çok severdin ecri can Yunus Emre Türkmenoğlu; dünya kimseye kalmaz Bilenden başkası selâmı almaz Bilmeyenler dedi bizi hiç bilmez Kalbimizde yeri can Yunus Emre BİR BENDEN İÇERİ CAN YUNUS EMRE Şükrü Atay (Türkmenoğlu) * penâh: Sığınma, sığınacak yer BANA SENİ GEREK SENİ Yunus EMRE Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek seni, Ben yanarım dün ü günü, Bana seni gerek seni, Ne varlığa sevinirim, Ne yokluğa yerinirim, Aşkın ile avunurum, Bana seni gerek seni, Aşkın aşıklar oldurur, Aşk denizine daldırır, Tecelli ile doldurur, Bana seni gerek seni, Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem, Sensin dünü gün endişem, Bana seni gerek seni, Sufilere sohbet gerek, Ahilere ahret gerek, Mecnunlara Leyla gerek, Bana seni gerek seni, Eğer beni öldüreler, Külüm göğe savuralar, Toprağım anda çağıra, Bana seni gerek seni, Cennet cennet dedikleri, Birkaç köşkle birkaç huri, İsteyene Ver anları, Bana seni gerek seni, Yunus’dürür benim adım, Gün geçtikçe artar odum, İki cihanda maksudum, Bana seni gerek seni, YUNUS EMRE HİKÂYESİ : Ne güzel söylemiş Yunus Emre; Benlik davasını bırak, Muhabbetten olma ırak, Sevgi ile dolsun yürek, Hoşgörülü olmaya bak… 2021 yılında, Türk dili ve kültürünün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü olması münasebetiyle UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmış ve “YUNUS EMRE VE TÜRKÇE YILI” olarak ilan edilmişti. Büyük Türk mutasavvıfı, hak aşığı ve Türk dilinin usta yorumcusu Yunus Emre anısına düzenlenen ULUSLARARASI YUNUS EMRE KÜLTÜR VE SANAT HAFTASI her yıl 01-07 Mayıs tarihleri arasında kutlanmaktadır.

YASASIN KIBRIS ASKERLERI YASASIN KIBRIS

www.edebiyatdefteri.com/siir/1538703/23-nisan-127481-127479-128107-127880.html 23 NİSAN 🇹🇷👫🎈 Millî bayramlarımız her zaman onurumuz Emanet edenlere saygılı olunmalı Şehitlerle gaziler baş tacı gururumuz Tüm millî bayramların değeri bilinmeli Mehmetçikler cephede vatanın nöbetinde Türk ulusu topyekûn olarak hizmetinde Bu vatanın her ferdi gücünün nispetinde Yediden yetmişe dek katkıda bulunmalı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Göklerde dalgalanan bayraktır ilhamımız Minaredeki ezan sesidir selamımız Bu vatanın uğrunda severek ölünmeli Yaşanılan bu vatan şehitlerden emanet Kolay kazanılmadı affedilmez ihanet Dersini almayanlar olursa yine şayet Göz diken kim olursa hakkından gelinmeli Düşmanların taktiği bölerek parçalamak Böylelikle kolayca yutmayı amaçlamak Vatansever olanı hilelerle dışlamak Bunu iyi bilerek tek vücut kalınmalı Bu bayram Atatürk’ten çocuklara armağan Türkmenoğlu diyor ki; onun gibi çalışkan Olunarak muasır medeniyeti aşan Hedefe kitlenerek mesafe alınmalı Şükrü Atay (Türkmenoğlu)