Kaç yıl geçti . Kaç gece sarılıp uyudum bu şiirle. Teşekkürler. Teşekkürler her şey için,
@hazalselinkayalar84457 жыл бұрын
Keşke devamını da okusaydınız. O kadar güzel sesiniz var ki, öyle duygulu okuyorsunuz ki... Ah'lar Ağacı en sevdiğim şiirdir benim, her gün okurum ve her gün okuduğum halde aynı duyguya kapılırım. Çok teşekkür ederim bu şiiri okuduğunuz için...
@oyku48836 жыл бұрын
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı, Bir şiire böyle başlanmazdı.İç ses diye söylendim, Ardından Yıldırım Gürses... Aptal aptal güldüm bir de buna. Ayşecik vazoyu kırıyor Ve ‘tamir et bakalım’ diyordu babasına. Yapıştırsam da parçalarını hayatımın Su sızdırıyordu çatlaklarından. Karnabahar kızartmıyordu asla Başrolde kadınlar.Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım Tanrı’nın eliydi. Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan. Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, Çok şey görmüşüm gibi, Ve çok şey geçmiş gibi başımdan, Ah...dedim sonra Ah! İç ses, diye söylendim Çocukken şöyle dua ederdim Tanrı’ya: Tanrım bana hiç erimeyen, Kırmızı bir bonbon şekeri yolla. Eski tül perdelerden gelinlik biçerdik Kardeşimle kendimize durmadan, Olmayan çayları, Olmayan fincanlardan içerdik. Olmayan kapıları açardık, Olmayan ziller çaldığında. Siyah papyonlu olurdu mutlaka Resim defterimizdeki damat. Yedi günde yarattığımız dünya Mutlu olurduk pastel koksa.Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya: Olanlar oldu tanrım Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla! Kaybolmak istemiştim bir zamanlar Kapının arkasında yokum demiştim Ve divanın altında da. Bulamazsınız ki artık beni, Hayatın ortasında. Kaybolmak istemiştim bir zamanlar Beni kimse bulamazdı Tanrı’nın arkasına saklansam. O Kocamandı, en kocamandı o. Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah...dedim sonra, Ah! Güzin Ablası kitaplar olan bir kızdım, İçim sıkılmasa o kadar Tek bir satır bile okumazdım. Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı Bir derdi var derdim. Derdimi demeyi ben taşbebeğimden öğrendim. Ninni derdim, ninni bebeğim! Cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini. Plastik gözkapaklarının ardında, Bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin, Gözyaşları da. Ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına. Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı, Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa.İnsan çıtır ekmeği ısırdığında, Kırıklar dolar kucağına, İşte orası umudun tarlasıdır. Ve orada başaklar ağırlaştığında, Sayısız ah dökülür toprağa.İç ses, diye söylendim Ve ah dedim sonra, Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.Dallarına salıncak kurardı çocuklar, Hızlı yaşanan bir hayatın şarkılarıydı salıncaklar. Meyveleri tatsızdı Eski bir lanetten dolayı Herkes dişlerdi acı meyvelerini, Ve herkes söverdi ona. İsmini yazardı herkes onun bağrına, Ah derdi o. Ah! Bıçağın ucundaydı insanların hafızası ‘İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır.’ Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah! Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılmazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve şöyle derdim o zaman: Ah! Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların. Ahlat ahların ağacıydı, Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, Öyleydi işte.Ve etimoloji Eti’lerden kalma Bir zaman birimiydi yanılmıyorsam. Ve yanılmıyorsam yalnız insanların, Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman. Mesela o zamanlar Mutsuz olduğunda insanlar, Yok olurmuş bazı dakikalar.Gülümsedim o sıra, Bazen sevinirim, Sevinmek nedense hep yedi yaşında Ve ah... dedim sonra, Ah! Bazen ah diyorum durmadan, Şimdi ben ahlatın başında, Otuz iki yaşımda. Ahlar ağacı gibi. Rengarenk çaputlar bağladım yıllarca dallarıma, Mavi, mor, kırmızı ve yeşil, İstedim, hep istedim, Sen iste derdim, iste yeter ki Vereyim. Her istediğimi verdim.Arttım, fazlalaştım, Eksikli yaşamaktan. Ahlar ağacıyım, gibisi fazla. Başka bir şey istemem Artık beyazlaşan üç-beş tel saçıma, Hesabımı vermekten başka.Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.At arabasıyla kağıt toplardı Her sabah çingene kadınlar. Üst üste yığılırdı buruşuk kirli kağıtlar Şaşırırdım Kadınların mı yoksa kağıtların mı memeleri kocaman? Bir zamanlar öfkem beni zora koşardı. Kızıl yelelerim yapışırdı terli alnıma Ne eğere gelirsin ne de semere derledi bana, Yeniden doğmuş olurdum oysa, Öldüğümü sandıklarında, Yalnızca kağıtlarda iyi koşan bir at olarak.Vasiyetimdir: En güçlülerinden seçilsin Beni taşıyacak olanlar. Ahtım olsun, Yükleri ağırlaşsın diye iyice, Tabutumun içinde tepineceğim.2- Bir göl vardı evimizin karşısında, Mavi gözleri olan, Kara yağız bir şehirde yaşamışım meğer yıllarca.Ya siz, Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat? Nasıldı Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak? İlk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç Annem sevindiydi hatırlarım. Ah demişti. Ah! Üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona. Annem çok sevinmelerin kadınıydı. Bazen sevinince annem gibi, Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına. Annem çok sevinmelerin kadınıydı, Sıcak yemeklerin. Başına diktikleri o taş, Ne zaman dokunsam soğuktur oysa. Ben okşadığımda ama, ısınır sanki biraz.İç ses! Bu bahsi kapa! Mutfağa gidip domates çorbası pişirdim. Çoktandır öksüz olan mutfakta Buğulandı ve ağladı camlar, Gözyaşlarını kuruladım perdelerin ucuyla. Çoktandır öksüz olan dünyaya baktım, Allah babasıyla baş başa kalmış insanlara, Poşetin tamamını beş bardak suya boşaltınca, Sanki biraz rahatladım. Kazanlar dolusu çorba kaynatsam sanki, Artık kimse mutsuz olmayacaktı. Ah...dedim sonra, Ah! İç sıkıntımla çektirdiğimiz bu fotoğrafta, Aynı vampir gibi çıkacağız. Kırmızı çorbama ekmek doğrayınca, Sanki biraz ferahladım. Karıştırdım ve iç ses diye fısıldadım: Hala aç mısın? Bir tren geçti yine tam o sıra Ustura gibi kara, Düdük çala çala, Geçti şiirimin ortasından. Kes şunu dedim, kes artık! Oldu olacak, Kan kardeşi olsun ruhumla yollar. Merak ederdim, Kesik başları ve sarı ışıklarıyla Nereye gider bu insanlar? Raylar uzanırdı içimde kilometrelerce Bir kara yılan gibi, Bilemezdim menzil neresi? Ah...dedim sonra Ve acilen makas değiştirdim. İç ses, diye söylendim, Raydan çıkma bundan sonra.Kuyruk sallardı, annemden kalma maaşım her üç ayın sonunda. Sevinirdi, Kocaman bir kara kediyi okşamış gibi ellerim. Sarımsak kokulu fötr şapkalı amcalarla, Muhabbet ederdik kuyrukta. Bizler sarımsak kokan uzun bir dizenin, Fötr şapkalı kelimeleriydik, Çürük dişlerimizle bizler, Dökülmüş harfler gibi kelimelerden, Saf ve pembe gülümserdik. Bizler her üç ayın sonunda yeniden doğan bebeklerdik. Neden ilerlemiyor bu kuyruk derdik, Neden hep aynı yerdeyiz, Hayattan söz edilirdi, Zor denirdi, Ve ardından susulurdu mutlaka.Fötr şapkalı amcalardan biri Ah derdi sonra, Ah! Kuyruk öfkeyle kıpırdanırdı o zaman.3- “Bir Arap şairi şöyle demiş, Savaşta yenilen halkına, Ağlamayın, ağlamayın, acınız azalır”Uzun bir dize dayardı hayat her sabah karnıma Şiir için düelloya gelmiş bir sevgili gibi, Sorardı: Daha yazacak mısın? Hayır derdim, Artık yazmayacağım. Ama şöyle denir: Kılıç çeken kılıçla ölür. Ama şöyle denir: Kaderden kaçılmaz.Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi, Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan. Yıllarca biriktirdim rengarenk çokomel kağıtlarını kitap aralarında. Aşık olduğumda, Çikolata kokardı kırmızı yazgım. hayatıma hayat diyemem artık. sarı yazgım her sonbahar onu biraz daha fazla, ömür yaptı. Maviye de, yeşile de dili dönmez ömrümün artık.Kara yazgımı şimdi kim bilir Hangi kitabın arasında saklıyorsun tanrım? Ah.. dedim sonra Ah! İç ses, diye söylendim, Başımda rüzgar vardı Başımda uğultular... Kalbim usulca kıpırdardı Ve ses çıkarırdı dokununca Çan çiçeğiyle karıştırırdı onu belki Bir başkası olsa. Başımda rüzgar vardı, Yine esiyordum Hızla dönmeye başladı kalbim Rüzgargülüyle karıştırırdı onu belki Bir başkası olsa. Başımda uğultular... Fırtına çıktı sonra, Yaşadığını anladı kalbim, Böyle yaşanamaz derdi Bir başkası olsa.Bir zamanlar meydan okumak isterdim. Kaç meydanını okudum da bu hayatın. Yalnızca iki harfini öğrendim: A H! Ah benim nergis kokulu cehaletim... Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda Anlatmak isterdin kendini durmadan Bir bardağa bile olsa. Ne diyecektin, ne söyleyecektin Şairlerin şahı olsan, Bir AH’dan başka. Ah benim nergis kokulu cehaletim Bana yıllarca, bunca sözü boşa söylettin. AH! Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım tanrının eliydi, Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan, Çok şey geçmiş gibi başımdan Ah dedim sonra, Ah! İç ses, diye söylendim. Gel! Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.Vasiyetimdir: Bin ahımın hakkı toprağa kalsın...
@nazldalklc57258 жыл бұрын
Şahanesiniz. Diyecek başka hiçbir söz bulamıyorum. Didem Madak'ın ruhu sükut içindedir eminim.
@semraltun8 жыл бұрын
Çook teşekkürler 😊❤
@oylesinebiri76756 жыл бұрын
"Bir zamanlar kendimi bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım kaç metredir benim yokluğum."
@ari-yoshi2 жыл бұрын
tesekkurler semra hanım🙏 en sevdigim siir, tum didem madak yorumlarınızı cok begenerek dinliyorum. muhtesemsiniz. devami olsun cok isterdim. okumaniz hic bitmesin istiyorum. tekrar tesekkurler, esenlikler
@semraltun2 жыл бұрын
🤗❤️
@leventkaratas2788 жыл бұрын
Ses bulmuş Sesini bulmuş Yaşamış Didem Madak rengarenk tonladığınız sesininizde Teşekkürler;-)
@semraltun8 жыл бұрын
+Levent Karataş Ben teşekkür ederim selamlar:)
@abdulsameeett8 жыл бұрын
Vasiyetimdir en güçlülerinden seçilsin beni taşıyacak olanlar... sesinize sağlık
@SebuhiNovruzov9 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim, efendim. Sonsuz ruhunuza sağlık... Didem ruhunuza...
@semraltun9 жыл бұрын
+Sebuhi Novruzovich Ben teşekkür ederim
@siyahpluton Жыл бұрын
Yıllarca babamın hastanede yattığı, her seferinde bu kez son galiba artık nefes almayacak diye korkuyla bekledigim ve benim için en travmatik mekan olarak hafızama kazınan hastanede yıllar sonra yeniden kalmak zorunda kaldım ve en kötüsü bu kez annem için. Korkularimla ve geçmişimle baş edemiyorum. Babamin özlemiyle de. Annemin rahatlayıp uykuya dalmasi ve babam öldükten sonra onla yaşadığımız yerler içinde değişmeyen, ondan hala izler taşıyan bir yerde bulunuyor olmadi (burası hastane bile olsa) bana biraz huzur verdi. Hüzünle, korkuyla karişik bir huzur. Seni çok seviyorum ve çok özlüyorum baba.
@siyahpluton Жыл бұрын
Annemin odasına geçerken sanki 8 yaşıma dönüyorum ve seni hastanede ziyarete geliyormuş gibi hissediyorum. 20 sene sonra bile insan 8 yaşındaki aldığı kokuyu alıp aynı şeyleri hissedebiliyormus demek.
Ben şiir sevmeyen, şiir okumaya tahammül edemeyecek kadar sevmeyen bir insandım. Şimdi şiirler sizin sesinizle bir anlam kazandı benim için. Çok teşekkürler.
@semraltun9 жыл бұрын
+Büşra ŞAHİN Ben çok teşekkür ederim Büşra nasıl sevindim aramıza hoş geldin :)
@busrasahinaslan3069 жыл бұрын
Ne kadar naziksiniz. Araniza katılmak çok güzel ❤
@semraltun9 жыл бұрын
😊💜
@zuhalciknas46117 жыл бұрын
şiirin arkasındaki müzik kimin...müziği de o kadar güzel ki...şiiri ancak sizin sesinizden dinleyebiliyorum...ağzınıza sağlık...
Efendim Didem Madak hanımefendiyi çok severim, sizin ağzınızdan dinlerken sanki kendisinden dinliyormuş gibi hissediyorum..Yani şiiri iliklerime kadar hissediyorum..Varolun !
@enesyuksel58994 жыл бұрын
Ya siz sürekli şiir okuyun. Uyanıyorum sizi dinliyorum, kalkıyorum sizi dinliyorum. Muhteşemsiniz.
@denizbertan2711 Жыл бұрын
"Her şeye rağmen ellerin üşürse beni unutma"
@muhammedceviren26935 жыл бұрын
Muhteşem çok duygusal ve doğru sözler
@koo74142 жыл бұрын
Umarım dinleyiciler samimi ve içten okuyucunun isminin ve hashtag'lerin altında yer alan kimi uzun kim kısa, eserden AN'ları yansıtan notları kaçırmıyordur...
@nazlcelik95365 жыл бұрын
Didem deyince içime o ağaçtan bir ahh düşüyorr 😔
@fuseteamangolu Жыл бұрын
Lütfen daha çok şiir seslendirin, insan alışınca sizin sesinize, başka birinden dinleyemiyor gerçekten 🌸
@zaferturung37546 жыл бұрын
Valse..şiir..sesiniz'in uyumu cok yerinde olmus.
@aysegulsandal60717 жыл бұрын
Cidden mükemmel seslendirmişsiniz. 14 yaşında ki kızım önermeseydi bu şiiri belki de bu mükemmel seslendirmeyi bilmeyecektim !
@semraltun7 жыл бұрын
Teşekkürler :)
@deniz020108 жыл бұрын
indireyim de kaybolmasın bu güzel sesli güzel şiir
@aysedoger4520 Жыл бұрын
🌹🌹🌹🌹🌹🌹💚
@leyla7813 жыл бұрын
Yedi günde yarattığımız dünya, mutlu olurduk pastel koksa...
@selimisk72 жыл бұрын
Bütün mümkünlerin kıyısında bir gün bunu dinlemen dileğiyle. Yüzünün güldüğünü görmek istiyorum.
@avnibastas1406 жыл бұрын
Ah, yazık; çok yazık, ahhh... Ahlat ağacının köklerini sımsıkı sarmış toprakta yatan güzel insan, ince bir ozan Didem Madak'ı rastlantıyla yeni tanıdım. Ah, keşke çok önceden tanısaydım... Ah, neyse, geç olsa da iyi ki tanıdım...
@DolunaySeda8 жыл бұрын
O kadar güzel ki...
@semraltun8 жыл бұрын
+by esmeranka teşekkür ederim :)
@brokenvillaino8 жыл бұрын
Sırf izlenme artsın diye indirmeyip hep youtube'dan dinliyorum Sesine sağlık abla :')
@semraltun8 жыл бұрын
:))
@teslimaltun76634 жыл бұрын
çok kişi Didem Madak öldü ve aramızdan sessizce ayrıldı sanıyor, öldü, sessizdi, doğru ama giderken bir kalbi olan herkesin yüreğine bir çivi çaktı, Didem'i tanıyan iflah olmaz ( size de çok teşekkürler Semra Hanım, bu şiirleri (aslında bunlar şiir değil, Didem'in dünyadan intikamı) sizden iyi yorumlayan yok )
@muratkaragoz28639 жыл бұрын
Biliyorum zaman meselesi ama daha çok şiir istiyoruz Sem'den. Çok çok şiir, çok çok çok masal diyarı ve çok çok çoktan çok fazla tebessüm ve huzur:)
@semraltun9 жыл бұрын
+murat karagöz :) Teşekkür ederim
@gabalta4 ай бұрын
Olanlar oldu Tanrım.
@2005puci3 жыл бұрын
Beni kimse bulamazdı Tanrı' nın arkasına saklansam.
@tsiraaa59379 жыл бұрын
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar Kapının arkasında yokum demiştim Ve divanın altında da...
@mekanatac23655 жыл бұрын
Yüz defa dinledim neredeyse ve hergun birkaç defa dinlerim. Bir insan didem madagin şiirlerini bukadarmı güzel seslendirir.
@denizucmag49877 жыл бұрын
Mesela şiir dinlemek değil şiir okumak lazım. Şiiri okuduktan sonra gelenlere selam olsun 😊😊😊
@mertsarca17327 жыл бұрын
Tebrik ederim tonlama, yorum çok güzel. Fon müziğini öğrenebilir miyim ?
@gulcenazoktay48444 жыл бұрын
Mert Sarıca evgeny Grinko - Valse geç olsun güç olmasın 🙃
@mertsarca17324 жыл бұрын
@@gulcenazoktay4844 teşekkür ederim çok düşüncelisiniz. Evgeny Grinko tanımakta biraz geç kalmışım maalesef ama epeydir öğrendim ve dinliyorum. :))
@arenadakikiz8 жыл бұрын
Harika. Lütfen daha çok şiir yorumlayın :)
@semraltun8 жыл бұрын
Çağla Öztürk Teşekkürler 😊 sevgiler
@ulashanoglu95646 жыл бұрын
Didem madak için özel olarak birçok şiirini okusanız. Size en çok Didem madak yakışıyor.
@aleynakokludag40435 жыл бұрын
Siz çok hoşsunuz
@dekimehmet.55554 жыл бұрын
❤❤❤❤❤
@alisuat62409 жыл бұрын
evgny grinko valse güzel olmuş
@mervetekinyer65976 жыл бұрын
❤️❤️❤️
@mekanatac23652 жыл бұрын
Bu arada Semra hanım istegramdan bulamadım sizi ,😔
@oylesinebiri76756 жыл бұрын
Şu fon beni mahvediyo
@sdkkucukkaya46528 жыл бұрын
yazanı yansıtabilmeye yakınmıydı ruhu ki sardı ruhunu kendini dinleyenin
@gabalta6 жыл бұрын
Semra hanım , iyi ki varsınız . size twitterdan özel mesaj attım lütfen bakar mısınız ? lütfen