Öğretilmiş... Kalıpların... Dışına... Çıkma... Cesaretini... Göstereni... Evren... Destekler... Üst bilinçle gözlemlersin... Yaşam... Sandığımız... İlizyonu... Siz özel bir insansınız Nevşah hanım... ❤️🌷❤️
@nimetyanmaz5212 жыл бұрын
Çabayı bırakıp teslimiyete izin verdiğinde yaşayacağın deneyim muazzam 🙏💯
@umayumay912 Жыл бұрын
Her gün bir doz Nevşah hanımın videosunu zihnime alıyorum. Tüm emekleriniz için teşekkür ederim. 🦋
@birgulkarack1832 Жыл бұрын
Nevsah hanım bu video yolda giderken avuç avuç altın bulmuşum değerinde… zenginimmmm zenginimmmm farkında olmak aydınlanmak ne güzel … güzel günleriniz olsun ❤… teşekkürler
@nuray47462 жыл бұрын
Bırakmakla... Kontrolu ele almış oluyoruz... Çünki akışa bırakmak öyle kolay değil... Kontrol... Bırakmakla... Başlıyor... ❤️🌷❤️
@nilguncelikel Жыл бұрын
Nevşah hocam merkez Efendi'nin dediği gibi her şey merkezinde aslında.. Yanlış olan hiçbir şey yok.Ah bunu bir de içimize anlatabilsek.Sevgiler ❤
@minimini1kus252 жыл бұрын
Şükürler olsun.. Cevaplarımı anında aldim🙏
@MaviGR19992 жыл бұрын
Çok güzel bir konuydu. Siz de çok güzel anlatmışsınız teşekkürler 🌸
@zuleyhaozmermer18132 жыл бұрын
Dünya herşeyiyle sadece dünyadır.
@sevdabaykan76252 жыл бұрын
Sizi gercekten sevdimm.Allahdan razi olmayi anlatiyorsunuz...
@seval94882 жыл бұрын
Teşekkurler Nevşah Fidan🙏🐞🐝🌷🌸🌻🍀🏵🌼🌹
@SNAK5432 жыл бұрын
Harikaydı 💥👍💐
@fatmadogan86937 ай бұрын
Teşekkür ederim💖✋🙂
@aysegulaydin61542 жыл бұрын
Merhabalar güzel hocam. Sizi her gördüğümde kalbim çoşuyor.
@oyaipekci64662 жыл бұрын
Teşekkür ediyorum SEVGİYLE ALDIM kabul ettim Nevşah hanım ağzına yüreğine sağlık olsun SEVGİYLE 🙏💫💐🦋🕊✨🌈💖✨✨🌹🥰
@muberrasegmen40722 жыл бұрын
Teşekkür ederim 💐
@ummuguleker27602 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim 💕
@hilalyesilcam3361 Жыл бұрын
Ağzınıza sağlık
@suhra90322 жыл бұрын
Nevşah Hanım canlı yayınlar için çok teşekkürler, Mooji ve Eckhart Tolle hakkında ne düşünüyorsunuz?
@melekgokkaya2 жыл бұрын
Her videoyu not alarak dinliyorum... Emeğinize sağlık:))
@d65092 жыл бұрын
Çok güzel anlatmaya gayret etmişsiniz ancak ; debelenmek , çabalamak , kuyu kazmaya dair olan döngüden nasıl çıkacağız ? Orda bir trik olsa gerek
@nimetyanmaz5212 жыл бұрын
Deniz hanım merhaba, kafamızda cevap bekleyen o kadar çok soru var ki. Aslında tüm bu tarz soruların cevabı Nevsah Enstitüde var. bilgi@nevsah.com adresine mail atıp detaylı bilgi de alabilirsiniz.sevgiler.
@zuleyhaozmermer18132 жыл бұрын
KONTROLCÜLÜK ve KİBİR bizim en belirgin özelliğimiz çok haklısınız uzun bir süredir benim de keşfettiğim bir hakikât.
@gunessari159 Жыл бұрын
Thanks alot
@hulyahulya4043 Жыл бұрын
İstemeyi bırakıp etrafındaki herşeyin farkında olarak kalmak gibi sanki
@Dreamlove0710 ай бұрын
Bizimle uğraşan insanlarla uğraşmayalim mi yani haksızlıklara karşı
@selinlightlovelife2 жыл бұрын
SÜPER
@Dreamlove0710 ай бұрын
❤
@oguzercan6032 жыл бұрын
🥰🍀👏
@zuleyhaozmermer18132 жыл бұрын
Yani kaçma koşma kendini bırak geleni yaşa mı diyorsunuz. Endişe teslim olmamımızı etkiliyor. Resmen Hayatı var edene bu düzeni beğenmedim şöyle böyle olsun demek istiyoruz galiba.
@doyourbestleavetherest Жыл бұрын
Senede iki hafta tatili olan Amerika’da insanların hayatı çalışmak. Kültür çok çalışmak üzerine kurulu ve genelde de şikayet edilir bu konudan. New York gibi yerlerde daha çok. Hayatımda tanıdığım en rahat insanlar Araplar ve Afrikalılar. Sense of urgency denen şey yok adamlarda. Avrupa ortada.
@melikekaraali45672 жыл бұрын
Ama bir annenin sevgilisi ile 5 yaşındaki oğlunu döverek öldürmesi bir felaket değil mi yani ?? Ben mesela bunu duyduğum da felaket dedim.
@fereerfswe81952 жыл бұрын
Nevşah hanım sizin için bu konuda aile dizimi yaptım çıkan sonuç şu: (kendi üzerimde de deneyimledim hepsini) Akışa bırakma telkini bilinçaltına geldiğinde ilk tepki "tecavüz etmeye çalışanlara direnmeyim mi, hırsızlara direnmeyim mi, hakkımı yemeye çalışanlara direnmeyim mi, benimle alay edenlere, istihza yapanlara direnmeyim mi, ..." kısaca küçük ya da devasa can sıkıcı olaylara direnmemek olarak algılıyor Türk insanının bilinçaltı. Bizler aile, cemaat, topluluk kültürüyle yaşadığımız için ekonomik sorunları bireysel bazda çok yaşasak da (aile destek oluyor) bunun karşılığı toplum baskısı, toplum eleştrisi, yargısı hatta saldırısı, zorla yönlendirmesi, tacizi, küçük düşürmesi, alay etmesi oluyor. Bunun çözümü olarak bilinçaltına "eğer biri sana tecavüz etmeye çalışırsa hemen bunu direkt olarak reddedet ve ortamdan ayrıl. Aynı reddedetmeyi ve terketmeyi tutumu hoşuna gitmeyen her konuda yapman serbest" dediğimde ise asıl problem ortaya çıkıyor. Bilinçaltı hiçbir şeyi reddetmek istemiyor. Tecavüzcüyü bile reddetmek ve ondan kesin bir şekilde ayrılmak istemiyor. Çünkü milyonda bir olasılık ondan bir hayır gelebileceği algısına ya da ilüzyonuna sahip. Daha doğrsu çok fazla açgözlü. Hiçbir şeyi kesin ve net bir şekilde gönül rahatlığıyla reddetme şansı yok. Her şeye şüphe ile bakmak zorunda. Reddetse bile aklı hep orada kalıyor. Yani sokakta bir tecavüzcü saldırsa ve refleksif olarak oradan kaçsa bile bilinçaltında hep bir "belki de benim için iyi bir şeye sebep olabilirdi, belki kötü niyetli değildi, belki de oradan dolaylı bir kazanç elde edebilirdim" algısı var. Dolayısıyla Türk insanı kendisine gelen hiçbir şeye gönül rahatlığıyla hayır diyemiyor. Eğer derse de vicdan azabı yaşıyor. Sanki Tanrı "sana verdiğim nimeti reddettin artık mutsuzluğa mahkumsunn" diyor. Ben bu sorunu Tanrı'dan "eğer yanlışlıkla reddettiğim bir nimetin vardıysa onu bana güzel yollardan vermeni dilerim" şeklinde bir dua ile dengeledim bilinçaltında. Sorun kısmen çözüldü. Bilinçaltı şimdi bir tecavüzcüyü, hatta tecavüzcü gibi görünen şüpheli bir bireyi gönül rahatlığıyla reddedebiliyor. Ama yine içinde bir acı kalıyor. O acı da "belki de dolaylı olarak ya da direkt olarak o kişi beni aradığm mutluluğa ulaştırabilecek kişiydi ve ben onu reddededek hayat boyu aradığım şeyi kaçırdım" paranoyası yaşıyor. Ve elbette bu durum küçük şeylerde daha büyük. Örneğin sizi sürekli eleştiren eşiniz, alaya alan akrabanız, küçük düşüren arkadaşnız.. bunları reddedetmeniz hiç kolay değil. Bunlar evrenin size bağışladığı nimetler gibi. Eğer bunları reddederseniz yalnız ve tek başına kalıyorsunuz ve sanki Tanrı size "bütün nimetleri geri çevirdin mutlulukların da gitti artık" diyor. O yüzden insanlar kendi kişiliklerini tehdit eden durumları reddedemiyor. Onlarla yaşamaya zorluyor kendini. Ve sürekli onlardan aldığı saldırılar kişiyi yaralıyor. Bu yüzden saldırı almamak için de akışa bırakmak yerine kontrol manyağı haline geliyor. Kısaca tecavüzcülerle birlike yaşayıp tecavüze uğramamaya çalışıyor.