Geçmiş olsun. Böyle olacağını bilseydi terliğin arkasından gitmezdi. Fakat denizin başımıza ne getireceği bilinmez. İlkokula giderken Trabzon'da teyzemin oğlunun başına da gelmiş. Küçük çocuk. Dalgalar almış götürüyormuş ki kıyıdaki bir amca son anda eline yapışarak kayanın üzerine çekmiş. Ancak teyzemin oğlu, ayakkabısının teki denizde kaybolduğu için ağlamaya başlamış. Amca, korkudan ağladığını zannetmiş. Rahmetli kuzenim bu olayı anlatırken "Halbuki ben kaybettiğim ayakkabımın teki için annemden yiyeceğim dayağı düşünerek ağlıyordum." derdi. Şimdi bahsettiğim yerlerde bir tane kaya bile kalmadı. Sahilyolu yapılırken dinamitlerle patlata patlata kayaları parçalayıp denizi doldurmakta kullandılar.