Рет қаралды 7,572
Herkese merhaba. Geniş kapsamlı bir video hazırlamaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.
Bu videomda size sürrealizmin öncüsü Dali’den, onun doğdu şehir Figuerez’den ve eski bir tiyatro olmasına rağmen günümüzde 4000 eserin bulunduğu, dünyanın en büyük Dali müzesinden, yani Dali’nin evinden bahsetmek istiyorum.
Dali’nin doğduğu yer olan Figuerez, İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinin Girona iline bağlı, yaklaşık 40000 kişinin yaşadığı, küçük bir kasabadır. Barcelona’ya yaklaşık 140 km uzaklıkta olan bu kasaba, Dali sayesinde ünlenmiştir.
Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí i Domènech, kısaca Salvador Dalí 11 Mayıs 1904’de İspanya’nın Figueres şehrinde doğdu. Katalan Sürrealist bir ressamdır. Ressamlığının yanı sıra heykeltraş, fotoğrafçı, filmci ünvanlarına da sahiptir. Gerçeküstü eserleriyle ünlenmiştir. En çok bilinen eseri, 1931 yılında, henüz 27 yaşında iken yapmış olduğu Belleğin azmidir. Yaşarken çok büyük üne ve paraya kavuşan nadir sanatçılardan biridir Dali.
Kısaca hayatından bahsedelim bu dahinin.
Dali, 1904’de ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiş.
Oğlunun resme olan yatkınlığını farkeden annesi 10 yaşında onu bir resim okuluna yazdırmış. 15 yaşına geldiğinde ilk resim sergisini açmış.
Dali 17 yaşındayken Şubat 1921’de “Kusurlarımı örten kadın” dediği annesini, meme kanserinden kaybetmiş. Annesinin ölümünden sonra 1922 ‘de Madrid’e gitmiş ve burada güzel sanatlar okulunda okumaya başlamış. Okul dönemi de çalkantılarla geçmiş Dali’nin. Siyasi olaylara karışmış, disiplinsizlik nedeniyle okuldan uzaklaştırma almış. Bir dönem tutuklu kalmış. Ardından askere gitmiş. Sonrasında 1926’da Paris’e giderek Picasso ile tanışmış. Bu dönemde yapmış olduğu eserlerde Picassonun etkisini görebilmek mümkün.
Dali’nin hayatındaki en önemli kişilerin başında sevdiği kadın Gala gelmektedir. Gala aslında arkadaşının karısıdır. Ancak aralarında o kadar büyük bir aşk gelişiyor ki, 1929 yılından beri beraber yaşayan Dali ve Gala 1934’de evleniyorlar.
1940’da Dali ve Gala, tüm Avrupa’yı etkisi altına almaya başlayan 2.dünya savaşından kaçarak Amerika’ya yerleştiler. Burada yapmış olduğu film afişleri ve senaryolarla iyice ünlenir. Amerika’ya gitmesi nedeniyle kendisine”Dolar delisi” lakabı takılmıştır.
1938 yılında Londra’da, hayranı olduğu ünlü psikanalitik kuramının kurucusu Sigmund Freud ile tanışıyor. Bu kez de eserlerinde Freud etkisi görülmeye başlıyor.
MÜZE BİNASI
Müzenin duvarları Dali’nin kendisi ve eserleri gibi çok ilginç bir tasarıma sahip. Dali’nin eserlerinde yumurta, ekmek ve kaşık temasını sık sık görebilirsiniz. “Dışı sert, içi yumuşak” şeyleri sevdiğini belirtir hep Dali. Müze binasının dışındaki duvarlarda, bereket anlamına gelen ekmek somunları ve üremeyi anlatan yumurta figürleri görürebilir.
1974 yılında dönemin belediye başkanı, Dali’nin ilk sergisini açtığı binayı kendisine bağışlar. Dali burayı kendi istediği gibi tasarlar. Bir süre Gala ile burada yaşar ve öldükten sonra da buraya defnedilir.
Müze, dünyadaki en büyük Dali müzesidir. Yaklaşık 4000 eser barındırıyor. Dali burayı tasarlarken hayatının sürrealist en büyük objesinin olmasını istemiştir.
Müzeden içeriye adım attığınızda, sizi en ilginç sanat eserlerinden biri olan Yağmurlu taksi olarak adlandırılan eser karşılıyor. Avlunun tam ortasında bulunan bu eser dünyanın en büyük sürrealist eseri olarak kabul ediliyor.
Eserin baş kahramanı, dünyada sadece 7 adet üretilen Cadillac marka, Dali’ye ait siyah bir araba. Arabanın önünde, motor kaputunun üzerinde, Pers Kraliçesi Esther’e ait olan bir heykel bulunuyor. Arabanın camları kırıktır. Dali’nin bunu şiddet eylemlerine atıfta bulunmak istediği için bu şekilde tasarladığı söyleniyor. Arabanın sağ ön tekerleğinin yanında bir para kutusu var. Buraya para attığınızda arabanın içine yağmur yağdıran bir sistem kurmuş Dali. Arabanın içinde şoförünün, Gala’nın ve Dali’nin heykelleri var. Aslında burada anlatmak istediği, Cadillac içinde bile olsan zenginlerin de üzerine yağmur yağar felsefesiymiş.
Arabanın üzerinde Gala’ya ait olduğu düşünülen bir kayık mevcut. Kayık, tekerleklerden oluşturulmuş bir kaide üzerine yerleştirilmiş. Alt tarafından sarkan damlacıklar gerçekten çok dikkat çekiyor.
Avluda her yer çok ince düşünülmüş ve çok güzel işlenmiş. Görmüş olduğunuz sokak lambası Dali’nin tasarımı. Burayı süsleyen karşılıklı duran iki sokak lambasının alt kısımlarında harika heykeller bulunuyor