Okumalara lutfen devam edin, o kadar ruhuma ışık oldunuz ki... teşekkür ederim...
@GunsuEngin24 күн бұрын
çok sevindim buna!
@slaserin361424 күн бұрын
Ne kadar güzel bir kitap, onu bizlerle buluşturmanız ve okurken yorumlarınızla açımlamalar yapmanız çok iyi geldi bana. Nefesinize sağlık 🙏❤️🌸
@GunsuEngin23 күн бұрын
@@slaserin3614 çok sevindim💕
@enestuncay414327 күн бұрын
Yüreğinize sağlık...
@ercan562424 күн бұрын
sakinliğinde gerçek bir bilge görüyorum
@GunsuEngin24 күн бұрын
teşekkürler, ama her şey göründüğü gibi değil :)
@panomaxstudio845426 күн бұрын
O kim ? Bilmediğin birşeyi nasıl olabilirsin. Deneyimledim dersen , Deneyimleyen kim derim. Hissediyorum dersen , Hisseden kim ?
@utkuesas26 күн бұрын
Hayyam 4 lukleri ile çok benzerdir :)
@ayseeser2226 күн бұрын
Bilge bir insan ilişkiye ihtiyaç duymaz, insana merakını kaybeder gibi düşünüyorum. Çünkü ego sayesinde ilişkiye giriyoruz anladım
@GunsuEngin26 күн бұрын
@@ayseeser22 hayır öyle değil, insan sosyal bir yaratıktır, insana ihtiyaç duymaması mümkün değil. Bilge kişi insan ilişkilerini ve bu ilişkilerdeki yaşantılarını “kişisel almıyor” sadece..
@ayseeser2226 күн бұрын
Teşekkürler
@o4-v5T22 күн бұрын
Kitabın adı?
@GunsuEngin22 күн бұрын
@@o4-v5T Merhaba açıklamada yazıyor
@o4-v5T22 күн бұрын
@@GunsuEnginben o'yum kitabı yazıyor açıklamada fakat siz suçluluk ve günah kitabını okuyorsunur. Merak ettiğim Ben o yum kitabi bir kulliyat mı yani suçluluk ve gunah kitabını içinde barindiran bir kapsam kümesi mi? Ve en önemlisi bana 3 tane başlangıç için kitap önerebilir misiniz? Teşekkür ederim 🎉
@GunsuEngin20 күн бұрын
@@o4-v5T Ramesh Balsekar, Advayta Vedanta öğretisinin büyük öğretmenlerinden Sri Nisargadatta Maharaj'ın öğrencisidir. Maharaj'ın konuşmalarını "BEN O'YUM" kitabında bulabilirsiniz. Bu videoda Ramesh Balsekar'ın konuşmalarını içeren "Suçluluk ve Günah" (Sin and Guilt: Monsterisy of Mind) kitabını okuyorum. Artık basımı olmayan bu kitap yalnızca 1 baskı ile 2010 yılında Cihangir Yoga Books tarafından tercüme edilip basılmıştır. Siz ayrıca Maharaj'ın BEN OYUM kitabını alıp okuyabilirsiniz.
@o4-v5T20 күн бұрын
@@GunsuEngin Teşekkür ederim 👋🏻
@kullanici35723 күн бұрын
Neye muhalefet edebilirim diye baktığım zaman aklıma ilk gelenler: Başlıktaki "Ben O'yum" ve "Advaita Vedanta Felsefesi" ifadeleri, bu iki bölümde anlattığınız spesifik konuyla alakasız, hatta neredeyse zıt duruyor. Advaita'nın özü denebilecek olan şey, "Tanrı" ve "Kul" (veya tanrı ve insan veya "amir-memur") diye bir ikiliğin aslında mevcut olmadığıdır. "Tanrı'nın Buyruğu" (ve o buyruğu yerine getirenler) kavramı üzerinde odaklanış, advaita'nın temel mesajıyla uyumsuz bence. Belsekar elbette başka kitaplarında advaita'nın ne olduğundan epeyce bahsetmiştir sanırım ama onu sadece bu kitabı üzerinden değerlendirecek olsaydım, "bu adam advaita'yı ve Maharaj'ı çok yanlış anlamış ve yanlış tanıtıyor" diye düşünürdüm. "Tanrı diye bir mutlak otorite var ve biz sıfır özgür iradeyle onun emirlerini yerine getiren robotlarız" gibi bir mesaj bence yanlış olmasının yanında son derece karamsar da bir mesaj olurdu. Ama sizin de bu mesajda ilginizi çektiğini düşündüğüm şu kısmı ben de doğru ve olumlu buluyorum: Suçluluk ve pişmanlık hissine (özellikle çok fazla) kapılmaya hiç gerek yok. En nihai açıdan bakıldığında hata/günah diye bişi yok.
@GunsuEngin23 күн бұрын
@@kullanici357 Merhaba, o yüzden sıkça okurken araya giriyor ve Tanrı derken neyden bahsettiğini ifade etmeye çalışıyorum, anladığım kadarıyla. Bizim bildiğimiz tanrı Allah kavramlarının dışına çıkarak algılamakta çok zorlanıyoruz, çünkü bilincimizde çok derine işlemiş kodlamalar bunlar; öyle anladığımızda ise yukarıda bize emirler veren ve onun emirlerini herine getirdiğimiz bir dış güç olarak algılıyoruz. Oysa ki Ramesh dış bir güçten bahsetmiyor. Kitabın son bölümünde (ileride yükleyeceğim son videoda) böyle bir ayrılık olmadığını vurguluyor. Büyük resimde ilahi bir düzen olduğundan bahsediyor ve insan zihin-beden organizması bir nevi bir lamba gibiyiz, hepimizdeki “can” ise işte bahsettiği BİLİNÇ (tanrı); lambanın içindeki ışık. O hepimizde aynı ışık, aynı kaynak. Farklı formlarda ve yollarla bu elektriği manifest ediyor olsak da hepimiz aynı kaynaktan besleniyoruz. Örneğin dünyanın heryerinde elektrik elektriktir değil mi? Birbirlerinden tümüyle bağımsız olsalarda her elektrik aslında “tek bir elektriktir.” Joseph Campbell bunu cok güzel ifade eder; ben lamba mıyım yoksa ışığın kendisi miyim lambanın araç olduğu? Lamba ile (beden ile) özdeşleştiğimizde bu yanlış/egoik özdeşleşme.. lamba kendini ışıktan ayrı görüyor. Oysa ki ışık ile özdeşleşirsek ve lambayı yalnızca bir araç olarak görürsek burda gerçek bütünleşme var çünkü o zaman her insanda/varlıkta aynı ışığı görmeye başlayabiliriz. Ramesh’in sözlerine baktığımızda aslında görüyoruz ki hiçbir şey ayrı değil, bu yüzden özgür bir birey yok. Ama zihinlerimiz ikilik algılıyor dolayısıyla onun bu ikilik düzleminden bizim anlayacağımız şekilde konuşmasını da seviyorum. Aslında bana yakın gelen şu; hem bu bedenim hem de sonsuz sınırsız bir varlığım, hem ego var olmalı ve onu öldürmekle uğraşmamalıyım hem de egoya kapılmamalıyım. Yani ikiliği reddetmiyorum ama çelişkileri dahil ediyorum ve varoluşumun her yönünü kabul ediyorum. Bu anlayış bana en yakın gelen.. Bu arada muhakkak hocasından ayrıldığı noktalar vardır ki olmalıdır da, yoksa ramesh balsekar olmazdı.